İçeriden bir çığlık sesi geldi..."

Nisa hemen dizimden kalktı ve koşmaya başladı bende aşağıya indiğimde içeride bir tane adam yanında da köpek (cins: doberman, siyah) vardı. Melek ise Batu'nun arkasında saklanıyordu. Büyük ihtimal Melek korkudan çığlık atmıştı ben de kötü bir şey oldu sanmıştım.

Yusuf Efe:

-" Bir Hoşgeldin yok mu ya?"

Nisa:

-" Hoşgeldin hoşgeldin de niye geldin sen Efe?"

Yusuf Efe:

-" Gidiyim mi?"

Nisa:

-" Git."

Bu bana sanki bir yerden bana tanıdık gelmişti.

Banada :)

Ayağa kalktı ve gitmeye yeltenince:

Nisa:

-" Otur oturduğun yerde."

-" Tencere kapak birbirinizi bulmuşsunuz."

Batu'nun dediğiyle dudaklarımdan hafif bi kıkırdama kaçtı.

Bu sırada Nisa gitmiş Efe'nin yanına oturmuş Efe ise onu koltuğunun altına almıştı ama bu adam kim di?

Soru dolu gözlerle Efe denen adama bakmaya başladım. Anlamadı mal bende dayanamayıp konuşmaya başladım:

-" Sen kimsin?"

Bir anda gülen yüzü soldu ve bana sen mal mısın? Bakışları atmaya başladı.

-" Sen kimsin dedim?" Sorularımı tekrarlamayı hiç sevmiyordum.

-" Sen dalga mı geçiyorsun Erva?"

Araya Batu girdi:

-" Şimdi şöyle ki Kraliçem bu adam, dangalak bu şizofrenin sevgilisi oluyor."

-" Ben miyim şizofren sensin şizofren dangalakmış Batu seni döverim Batu

Siniri geçmemiş olacaktı ki yastıkları Batu'ya doğru fırlatmaya başladı.

Hemen Batu'nun önüne geçtim. Bir anne edasıyla ellerimi belime koydum.

-" Sen napıyorsun?"

Arkamı dönüp Batu'ya baktım Nisa'ya kapak ✊🖐 çekiyordu.

Nisa:

-" Al be çocuğunu bir şey yapmadık. Hıh."

Diyerek Efe'nin yanına geri oturdu. Bende yerime geri geçtim. O sırada Efe konuşmaya başladı:

-" Hiçbir şey anlamıyorum."

Batu:

-" Şimdi şöyle ki Erva bir kaza sonucu kısa süreli hafıza kaybı yaşadı o yüzden hiçbir şey hatırlamıyor."

Efe eli ile iki ✌ işareti yaparak "bu kaç?" dedi.

Gerizekalı

-" Sen mal mısın?"

Batu kalkıp ensesine bir tane patlattı.

-" Oğlum sen gerçekten gerizekalı mısın? Kız hafızasını kaybetti dedim yeniden doğdu demedim. Mal!"

-" Hem sen siktir olup evine gitsene."

-" Sanane lan sen ne karışıyorsun? Senin evin mi?"

-" Erva'nın evi ona soralım."

Tüm bakışlar bana döndü.

-" Evimde bir yabancı istemiyorum saatte geç oldu bence Batu haklı ama siz bilirsiniz ben yatıcam fazla ses yapmayın."

Diyerek odama çıktım.

Telefonumu açtım ve biraz galeri de dolanmaya başladım hatırlamaya çalışıyordum. Ama bir fotoğraf gördüm görmemle ne olduğunu anlayamadım ellerim titremeye başladı bunun tüm vücuduma yayıldığını hissediyordum şuan her yeri dağıtasım bağırıp çağırasım geliyordu ve bende öyle yaptım.

~Nisa Anlatımı~

Batu ile sohbet ediyorduk tabi Erva'nın söylediklerinden sonra Efe gitmişti. Kim olsa giderdi ama bir yandan Erva'ya hak veriyorum yani bende evinde bir yabancı istemem şuan biz bile ona yabancı gelirken bir başkası onu daha da zorlayabilirdi.

Batu'nun gösterdiği videoya gülerken yukarıdan bağırırma ve eşyaların kırılma sesleri gelmeye başladı. Hemen ayağa kalktım ve Erva'nın odasına çıktım arkamdan Batu geliyordu. Kapıyı açtığımda Erva yatağının yanına çökmüş ileri geri sallanıyordu.

Batu'ya çekmecede olan sakinleştirici şırınga vermesini söyledim ve hemen verdi. Bu durum yıllardır yaşandığı için artık iğne yapmayı biliyordum. Yaklaşıp bir iki dakika sonra yavaş yavaş gözleri kapanmaya başladı. Batu'ya izin vermeden ben Erva'yı kucağıma aldım ve yatağına yatırdım. Sonra Batu ile beraber odayı toplamaya başladık...

~Erva Anlatımı ~

Uyandığımda hava hala karanlıktı telefonumu alıp saate baktım 4:32 idi. Heryerim ağrıyordu bana en son nolmuştu ya. He hatırladım En son yatağın kenarında oturuyordum ama bu oda toplu ben yatağa nasıl çıktım. Nisalar halletmiş herhalde.

Eeee şöyle bir sorunumuz var ben çok açımmmm!!!

Karnımda ziller horon tepiyor.

Abartma be alt tarafı biraz acıktın!

Sus be seni de yerim görürsün

Tövbe tövbe delirdi bu yine ben gidiyom ya ne bok yersen ye sonra bana ay buram çıktı şuram şişti deme de hiç çekemem seni.

Ya bir siktiri git deliymiş Sen delirttin olm beni.

Neyse şimdi onunla hiç uğraşamam. Yataktan kalktım, lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım, odadan çıktım ve aşağıya indim. Mutfağın ışığı yanıyordu Allah Allah bu saatte hangi manyak uyanık ki?

Batu:

-" Ben uyanığım ama manyak falan ayıp oluyor."

Ben onu dışımdan mı söyledim ya bende hatlar karıştı.

-" Batu"

-" He"

-" Bana kendin ile biz ile ilgili bir şeyler anlatır mısın."

Bu sırada kendine yaptığı sandviçin bir tanesini bana verdi ve konuşmaya başladı:

-" Tabiiii."

-" Dinliyorum."

-" Aslan sana bir şey hatırlattı mı?"

-" Tanıdık geldi ama çıkaramadım."

-" Tamam eeee mor uğur böceği peki."

-" Biraz düşünsem."

-" Olur."

~Geçmiş~

-"Batu bak orda mor uğur böceği var."

-" Mor uğur böceği yok ki ama öyle bir şey gerçekte yok."

-" Var bak orda."

Diyerek böceğin yanına gittiler Erva böceğe dokununca böcekte onu ısırdı ve böcek zehirli olduğu için Eymen Erva'yı hastaneye götürdü bu yüzden tüm gece hastanede kalmak zorunda kaldılar fakat Erva hastanelerden nefret ederdi.

~Şimdiki Zaman~

-" Mor uğur böceği yok ki ama öyle bir şey gerçekte yok."

-" Hatırladın, hatırladın!"

Evde resmen çığlık atıyordu ama ben sadece bu yeri hatırlıyordum. Elimle Batu'nun ağzını kapattım ve sessiz olmasını söyledim. Sandviçim bitince odama çıktım yarın iş için İstanbul'a gitmemiz gerekiyordu. Ben daha valizi mı hazırlamadım offfff Allah'ım ben bu üşengeçlikle ne yapıcam acaba?

Yatmadan bavulumu hazırdım ve telefonumu şarja takıp uyudum.

Uyandığımda saat 12'ydi. İçeriden sesler geliyordu. Bende kalkıp lavaboya gidip rutin işlerimi hallettim ve üstümü değiştirdim, aşağıya indiğimde içeride Melek Batu Nisa Efe vardı. Bir dakika Efe'nin burda ne işi vardı biz bugün gidecektik.

-" Bende sizinle geliyorum o yüzden burdayım hanfendi."

Offff benim bu aralar iyice beynim yanmaya başladı herhalde iç ses ile dış ses karışıyordu. Mutfağa geçip kahvaltımızı ettik ve bavullarımızı arabaya taşımaya başladık. İki araba gidecektik geçişi bir sürelerinin gittiğimiz için diğerleri burda kalabilirdi.

Ben Batu ve Melek gidecektik çifte kumrular da beraber gidecekti. Batu bavullarımızı arabaya yerleştirince arabaya bindik. Batu sürüyor, ben onun yanında oturuyor, Melek ise arkada oturuyordu. Normalde arkaya geçip uyumayı düşünüyordum ama Melek hanımın ısrarları üzerine öne ben geçmiştim neymiş önde oturamıyormuş rahat edemezmiş gece uyuyamamış uykusu varmış uyuyacakmış offfff bin türlü bahane saydı anlamadık sanki :)

(913 kelime)

Kestikkkk

Bu bölüm Nisa'nın sevgilisi olduğunu öğrendik sonra Erva yavaş yavaş hatırlamaya başlıyor.

Diğer bölüm sizce neler olacak?

İstanbul'da neler yaşayacaklar?

Arkadaşlar sizce bir grup kuralım mı? Bir sosyal medya üzerinden.

Instagram:queenwx02

Tiktok: queenwx2