Sabah içeriden gelen bağırışma seslerine uyandım. Banyoya girip rutin işlerimi hallettim ve üstümü değiştirdim. Evde olduğumuz için daha rahat kıyafetler tercih ettim.

Erva kombin

Saçlarımıda ev topuzu yaptım ve odadan çıktım. İçeri girdiğimde Batu Nisayı kovalıyor Melekte ortalıkta gözükmüyordu.

Batu:

-" Gelsene kızım şuraya!"

Nisa:

-" Geliyim de ıslat beni demi pışık çok beklersin."

Demesiyle Batunun onu yakalaması bir oldu ve masanın üstündeki koca sürahiyi Nisanın üstüne döktü Allah'ım ben bunlarla napıcam hala çocuk gibiler. Nisayla Batu biraz daha boğuştuktan sonra üstlerini değiştirmeye gittiler. Bende kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittim ki Melek çoktan kahvaltı hazırlamış çayları koyuyordu. Bu arada bugün Melekle boşanma davası açmaya gidecektik. Bu süreçte onu yalnız bırakmak istemiyorum o yüzden herşeyiyle bizzat ven ilgilenicem ailesi de beş yıl önce bir trafik kazasında vefat etmişler. Avukat işinide hallettim dün gece, bakalım bizi neler bekleyecek .

Sen:

-" Oooo Melek hanım döktürmüşsünüz."

Melek:

-" Elimden geldiğince hazırlamaya çalıştım abla."

Sen:

-" Kız ne ablası kendimi yaşlı gibi hissettim hem sen kaç yaşındasın bakim?"

Melek:

-" 19 "

Sen:

-" Kız aramızda bir yaş var ne ablası bundan sonra bana abla deme."

Melek:

-" Tamam."

Nisalarda kavga ede ede mutfağa geldiler ve kahvaltımızı ettik ve mutfağı kızlarla Batuya kitleyip salona geçtik. Biraz moralim bozulmuştu normalde iki saatte bir arayan Eymen abim iki gündür ne arıyor ne soruyordu. Bende Abimi aramaya karar verdim.

-" Aradığınız numara kullanılmamaktadır."

Ne yani beni mi engellemişti işte bu abimden bekleyeceğim son şey bile değildi. İşte o da gitti artık kendim kalmaya başladım ben bu hikayenin sonunu biliyordum. Artık bir abim yoktu ama abimden de iyi arkadaşlarım kardeşlerim vardı neyse bunları sonra düşünürüm diyip üstümüzü giyinmeye gittik. Bugün canım elbise giymek istemişti. Altınada siyah topuklu ayakkabılarımı giydin va çantamı da aldığımda hazırdım ne olur olmaz içine de silahımı koydum.

Erva kombin

Ben odadan çıktığımda hepsi hazırlanmış beni bekliyordu.

Nisa kombin

Melek kombin

Batu kombin

Batuyla çift gibi olmuştuk görenler büyük ihtimal bizi sevgili sanıcaktı açıkçası çokta umurumda değildi insanlar ne sanıyorlarsa sansınlar ama biliyorum ki Batu benim dünya ahiret bacım.

Motora binemiyeceğim için Batuyla gitmeye karar verdim.

Batu araba

Nisa araba

Yola çıktığımızda Nisayla Melekte Nisanın arabasıyla geliyorlardı. Adalet sarayına gelince Batu park etti ve arabalardan indik. İçeri girdiğimizde Aysel hanımı aradım ama müsait olmadığını başka bir davayla ilgilendiğini söyleyip bizi başka bir avukata yani Barkın beye yönlendirdi bir on dakika bekledikten sonra yanımıza bi adam geldi ve

-" Melek Demir değilmi?"

Melek:

-" Evet de siz kimsiniz?"

-" Ben Barkın KARAHAN sizin avukatınız olarak görevlendirildim."

Ne Barkın KARAHAN mi bu adam benim abim mi şimdi offf tesadüfe bak anasını ya

Ben hava alacağımı söyledim ve dışarı çıktım. Telefonuma mesaj geldi ama pek önemsemedim ard arda gelmeye devam edince kimin mesaj attığına baktım. Poyraz beyden olduğunu görünce mesajın üstüne bastım, akşam yemeğe davet ediyordu ne alaka ya cevap yazmadan çıktım bizimkilere sormam lazımdı. Bir yarım saatin sonunda hepsi çıktılar ve benim olduğum tarafa doğru gelmeye başladılar.

-" Size bişey söylicem."

Nisa:

-" Noldu?"

-" Poyraz bey akşam yemeğe davet ediyor sizde gelsenize."

Nisa:

-" Knk ben çok yoruldum ya eve gidip dinlensem?"

Melek:

-" Bende çok yoruldum."

Umut dolu bakışlarımı Batuya yolladım çünkü tek gitmek istemiyordum.

Batu:

-" Kraliçem ne dediyse ben okeyim."

Arabalara doğru yöneldik ve Nisalarla vedalaşıp yola çıktık akşama daha iki saat vardı bu yüzden biraz gezmeye kara verdik bu sürede de Pouraz beye geleceğimi ve bir arkadaşımı getirsem sıkıntı olur mu diye sordum o da olmayacağını gelebileceğini söyledi.

Biraz gezdikten sonra saatin geldiğini farkettim ve Poyraz bein attığı konuma gitmeye başladık. Geldiğim ev büyük bir villaydı dışarıda bir sürü koruma vardı. Poyraz beyin misafiri olduğumuzu söyleyince Poyraz beye sormaya gitti ve iki dakika sonra kapıyı açtı bizde içeri girdik Batu arabayı park etti ve indik. Kapı çalmadan açıldı ve kapıda hizmetli olduğunu tahmin ettiğim kadın içeri geçebileceğimizi söyledi çantamı nolur nolmaz diye vermedim. İçeri girdiğimizde herkesin burda olduğunu gördüm ben görünce ayağa kalktılar ve Poyraz bey konuşmaya başladı.

" Hoşgeldiniz buyurun önce yemek yiyelim." dedi ve bizi yemek odasına davet etti bir süre sonra herkes yemegini bitirmişti ve içeriye geçtik. Bize ikili koltuğu gösterdi. Oturmamla Poyraz beyin büyük çocukları bana sinirli sinirli bakıyorlardı. Amk bende gelmek için can atmıyorum ya çağırdınız geldik.

Poyraz beyin yanında oturan kadın konuşmaya başladı.

-" Şimdi Emek 45 yaşındayım doktorum. Memnun oldum."

-" Bende memnun oldum."

Poyraz bey:

-" Bize biraz kendinden bahseder misin?"

-" Adım Erva KAYA, 20 yaşındayım, okuyorum, burda yaşamıyorum, Salı günü geri dönücem." Diyince ikizlerin ve Poyraz bey ile Emek hanımın yüzü düşmüştü.

Bir çocuk konuşmaya başladı.

-" Niye geldin paranın kokusunu aldın dimi varoş."

O bana varoş mu dedi bana yaktım oğlum seni.

Tam konuşcaktım ki Batu konuşmaya başladı.

-" Lan sen kimsin de kime varoş diyorsun seni bir varoş yaparım görürsün."

Emek hanım:

-" Berke oğlum çok ayıp bi daha böyle bişey duymayacam, siz nasıl benim çocuklarımsınız o da benim evladım o da benim çocuğum siz ne derseniz diyin bu hep böyle olacak.

-" Bu hangi sevgilin kaçıncı, fahişe."

Lan bana geliyorlar aha boku yediniz oğlum ben sinir hastasıyım Lan yerim sizi tek başıma onca boks eğitimini boşuna almadım ben!

-" Lan sen kime fahişe diyorsun oğlum m senin bildiğin kızlara benzemem sırf Poyraz bey çağırdı diye geldim ikidir sesimi çıkarmıyorum ayrıca emin olun ki siz benim paramın kenarından bile geçemezsiniz."

Fısıldayan Batunun sesini duydum.

-" Bizimki yine delirmese iyidir şu dangalaklara bir çaksa yerdeler zaten lan elleri titriyor boku yedik oğlum."

Hemen ellerime baktım evet sinir krizi geçiriyordum. Batuyu çimdikleyince bağırmaya başladı.

-" Çabuk gidin burdan! Ne bakıyorsunuz odalarımızda girin çabuk sinir krizi geçiriyor hadii!

Ama inanmamış olacaklardı ki kımıldamadılar bile , artık gözüm karamaya başladı ve hem bağırıp hem de elime ne geçerse fırlatıyordum. En son Batunun bana sarıldığını sakin olmam gerektiğini söylediğini hatırlıyorum sonrası karanlık.

(871 kelime)

Sizce bundan sonra ne olacak?

Yeni ailesiyle anlaşabilecek mi?

Sizce Erva geçmişinde ne yaşadı?

Instagram hesabım:queenwx02