Yeni Üyelik
1.
Bölüm

GİRİŞ

@qwygriu

Her ölüm bir gösteri.

Her gösteri bir ölüm.

Gösterime kimler hazır?

 

 

 

 

16 yıl önce

Hadi bir oyun oynayalım. İki cevap hakkınız var. 7 yaşında ki minik bir kızın gecenin zifiri karanlığında neden koşturabilir ki? Oyun mu oynuyor? Hayır. Evine mi gidiyor? Hayır, o minik kızın bir evi yok. 7 yaşında ki o minik kız kaçıyordu. Peki kimden? İki koca adamdan. Ara sokakları hızla geçiyordu. Çok çaresizdi. Gecenin zifiri karanlığında çaresizce koşuyordu. Yorgunluğuna yenik düşüp sokağa yığıldı. Korku adrenelini yükseltmişti. Göğsü hızla inip kaldıyordu. Nefeslerini düzene sokmaya çalışsada olmuyordu. Adamların gittiğine emindi. Hiçbir ses yoktu. Fakat hayat ona hiç acımamıştı. Ve bu seferde açılmayacaktı. Birden saçları kocaman eller tarafından tutuldu. Evet, hayat ona bu seferde acımadı. Adamların alkol kokan nefesleri kızın midesini bulandırdı. Minik kız ne yapacağını bilemiyordu. Kaçmaya çalışsın. Kaçamazdı. Tek yolu orada sessizce durmasıydı. Adamların yüzlerindeki tebessüm kızın yüzünü soldurdu. O gece o ara sokakta 7 yaşındaki bir kız tecavüz edildi. Kimse onun sesini duymadı. O zifiri karanlıkta sadece adamların gülücükleri ve kızım ağlama sesleri vardı. Hayat gine ona acımadı. Minik kız tüm gece ağladı. Ne sesini duyan oldu, ne de onu kurtaran. O gece sadece minik kız neden yurttan kaçtığını sorguladı. Belki yurtta olsaydı böyle olmayacaktı. Fakat yurtta onu döveceklerdi.

 

 

Sonraki gece

O gün küçük kız sadece o ara sokakta hayatın yüzüne gülmesini bekledi. Fakat öyle bir şey olmayacaktı. Gecenin zifiri karanlığında çaresizce kartonların yanında oturuyordu. Sokağa birileri girdi. Veya biri. Maskeli biri yürüyordu. Biraz daha ilerleyince bir kişi daha gözüktü. Fakat bu kişi yerde sürükleniyordu. Kafasından akan kanlar yerleri boyuyordu. Şuan karşısında bir katil vardı. Minik kızın gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Minik kız ağzını minik elleriyle kapattı. Nefesini tutup katilin onu görmemesi için uğraştı. Adam en köşedeki çöpe cesedi atıp minik kıza döndü. Bir umut belki görmez onu sandı minik kız. Fakat yanılmıştı. "İstediğin kadar çaba sarf et fakat ben seni ginede fark ederim minik kız." Katil kıza doğru ilerledi. Minik kızın hayatının son dakikalarıydı. Ya da o öyle düşüyordu. Katil kızı sessizce kucağına aldı. Saçlarını düzeltti. Dağınık giysilerine baktı. "Neden senin gibi bir kız gecenin zifiri karanlığında çaresizce kartonların yanında oturuyor minik kız?" Kız sessiz kalmayı seçti. Bu sefer kaçarsa ölürdü. "Saniye içinde anlatmazsan beynini patlatır, gözlerini yerim."

"10... 9... 8..."

"Yurttan kaçtım." Sesi kısık çıkıyordu.

"Neden peki?"

"Ailemi bulmak için. Yurttaki ablalar hep onların beni almaya geleceğini söyledi. Onlar gelmeyince ben onlara gitmek istedim." Zorlada olsa minik kız nedenini dile getirebilmişti.

Katil o gece minik kızı yurdunun önüne bıraktı. Minik kız kaçtığı için ceza öderken, katil gecenin karanlığında kaybolup gitti. Çünkü onun daha farklı bir planı vardı. Katilin başka bir isteği vardı. Ve elde etmek için her şeyi yapardı.

 

 

Sonraki sabah

Sabah erken saatlerde yurt müdürü minik kızı odasına çağırdı. Minik kız çaresizce müdürün odasına gitti. Galiba bir cezaya daha çarptırılcaktı. Odaya gidip kapıyı çaldı. Girin komutunu alınca sessiz bir biçimde odaya girdi. Bir adam ve kadın oradaydı. Acaba ailesi onu almaya mı geldi? Hayır onlar kıza hiç benzemiyordu. Kız siyah saçlı ve yeşil gözlüyken. Adam mavi gözlü ve kahverengi saçlı. Kadın ise kahverengi gözlü ve koyu kahve gözlüydü. Onlar ailesi değildi. Acaba başka bir yurda mı gidiyordu? Hayır. Minik kızın yeni bir ailesi mı olacaktı cidden. Evet, yeni bir ailesi olucaktı. Adam minik kız odaya girince onu yanına çağırdı. Yazın bu sıcağında boğazlı uzun kollu kalım bir tişört giyen minik kızım tüm nedeni yaralarını ve morluklarını kapatmak olmuştu. Evet minik bir kız bunu yapıyordu. Çok üzücü ve acınası birşey değil mi? Ama o zorundaydı. Adam kız ona yaklaşmayınca ayaklandı. Kıza yaklaşıp saçını sevdi. Kızı istedilerini söylediler. Hatta adam minik kıza orada bir isim koydu. Gece Kandemir. Fakat bu aile hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Ama kız adamın mavi gözlerinden dün geceyi hatırladı. Gözleri o katil ile aynıydı.

 

 

1 yıl sonra

Gece Kandemir. Artım minik kız değildk o. O artık Gece Kandemir' di. Gece artık onların ailesindendi. Hatta seviliyordu. Tecavüz edildiği gece onu yurda götüren katil onun babasıydı. Doruk Kandemir. Ünlü bir iş adamı ve katildi. Tabi ki katil olduğunu tek bilen Gece' ydi. Doruk Bey'in 2 oğlu vardı. Karısı ile pek hatta neredeyse hiç ilgilenmiyordu. Evde en fazla ilgilendiği kişi 1 yıl önce eve daha yeni gelen Gece' ydi. Doruk Bey, Gece' yi en özel şekilde eğitiyordu. Ya da eğitmeye çalışıyordu. Bildiği tüm işkenceleri ona öğretiyor ve Gece' ye dövüşmeyi öğretiyordu. Gece'nin vücudu o kadar güçlü değildi. Fakat Gece zaten acıya alışmıştı. Kendi canını isteğiyle acıtabiliyordu. Doruk Bey'in tek istediği kızının onun işini devam ettirmesiydi. Ama Gece zorlayıcı bir kızdı. Herşeyi zarzor öğreniyordu. Ama Doruk Bey sabırlı bir adamdı.

 

 

11 yıl sonra

​​​​​​ Bugün benim ilk gösterimdi.

Bugün benim ilk cinayetimdi.

Bugün ilk kez birini öldürmüştüm. Babamın yeni kurduğu büyük şirketinde şarkı çıkarıyordum. Şarkı çıkarıyor ve dans ediyordum. Şarkı söylemek ve dans etmek benim için gösteriydi. Bu benim ölüm gösterimdi.

Gösterim daha az önce bitmişti. Şuanlık sahne arkasındaki odada tek başımaydım. Ellerim titriyordu. 11 yıldır bunun için eğitiliyordum. Ama nasıl bir şey olduğunu hiç bilmiyordum. Midem bulanıyor ve başım dönüyordu. Çok garipti. Adamın acı çeken yüzü aklımdan çıkmıyordu. Gözümü her kapattığımda o adamı görüyordum. Ekrem Sözcü. Adamın hiçbir suçu yoktu. Sivili temizdi. Bir temizlik firmasınım CEO'suydu. İki kere evlenip boşanmıştı. Evet, ilk karısı ölmüştü ve nasıl öldüğü belli değildi. Herkesin tek bildiği şey karısını çok sevdiğiydi. İkinci karısı ise ilk karısının kardeşiydi. İlk karısı zengindi. Zaten 15 yıl önce ölmüştü. İlk karısından bir tane çocuğu olmuştu. İkinci karısından ise iki tane. İlk karısı öldükten sonra ilk oğlu ortadan kaybolmuştu. Nedenini kimse bilmiyordu. Büyük ihtimalle annesi öldükten sonra bunalıma girmiştir. Oturduğum yerden kalkıp lavaboya yol aldım. Ellerimi yıkamam gerekiyordu. Ellerim kan içindeydi. Ellerim titriyordu. Musluğu açıp ellerimi sabunladım ve duruladım.

Birdaha ellerimi sabunladım ve duruladım.

​​​​​Sonra bir daha ellerimi sabunladım ve duruladım.

Ondan sonra bir daha ellerimi sabunladım ve duruladım.

Ondan sonrada bir daha ellerimi sabunladım ve duruladım.

Ve ondan sonra bilmem kaç kere ellerimi sabunladım ve duruladım.​

Ellerimdeki kanlar geçmiyordu. Her seferinde daha da ellerimi birbirine bastırıyordum. Kanlar hala elimdeydi. Ve daha da yayılıyordu. Hiç gitmiyordu. Sahne arkasının kapısı açıldı ve sert bir şekilde kapandı. Musluğu kapatıp lavabodan çıktım. Babam karşımdaydı. ​​Hızlı adımlarla bana doğru gelip beni sıcak kollarına sardı. "Aklından çıkmıyor değil mi?"

"Baba... Olmuyor, düşünmeden duramıyorum."

"Biliyorum minik katilim... Bende böyleydim."

"Neden suçsuz birini öldürdüm."

"Hayır, o ilk karısını öldürdü."

"Nasıl?"

"Önce kaburgalarını kırdı. Sonra kafasını kesti. Hepsini kayıt altına aldı. Kadının kardeşi ile birlik oldu. Kadın ailesinin tüm mirasına sahipti. Kadının kardeşi ailesini rezil etti. Bir gece barda zengin bir adam ile beraber oldu. Adam onu ve ailesini aşağıladı. O ailesini öldürdü ve tüm miras ablasına kaldı. Sonrada Ekrem karısını öldürdü ve Gonca ile evlendi. Şuan Gonca senin en büyük düşmanın. Çünkü oda bir katil ve sen onun hedefi haline her an gelebilirsin. Bunu sakın unutma. Kendini belli etme. O saatte sahne arkasında olduğun biliniyor. Sakın hiçbir şey belli etme." Babamın kollarından ayrıldım. Eve gitme zamanım gelmişti. Eve gidip uyumalıydım.

Sen bir suçluyu öldürdüm Gece.

Hayır Gece sen bir katilsin.

Ama sen bir suçluyu öldürdün.

Hızlı adımlarla sahne odasının arkasından çıktım. Geniş ve uzun koridorlarından babam ile beraber çıktım. Gösteri yerinden çıktıktan sonra haberciler etrafımı sardı. Her biri aynı anda soru soruyordu. Bu çok kafa karıştırıcı birşeydi. Aslında dans dediğim ağırlıklı olarak baleydi. Fakat insanlar buna saçma olarak bayılıyordu. Korumalar yardımı ile arabaya bindim. Hava iyice soğumuştu. Kışa yaklaşıyorduk. Hava her geçen gün daha da soğuyordu

Eve geldiğim anda odama çıktım. Kapımı kilitledim. Aklımdan çıkmıyordu. Çok zor birşeydi. Hala ellerim titriyordu. Yatağıma uzandım. Derin nefesler aldım. Nefesim daralıyordu. Hiçbir şey o görüntüleri aklımdan atmıyordu. Etraf kanlar içindeydi. Adamın boynuna dolaştırdığım ip hala aklımdaydı. Yüzü en son mosmor olmuştu. Kalbine bıçak batırdım. Ama meyve bıçağı falan zannetmeyin. Daha iyi birşeydi. Yatağımda doğruldum. Boş yere duvara bakmaya başladım.

2 dakika oldu bakmaya devam ettim.

10 dakika oldu bakmaya devam ettim.

25 dakika oldu bakmaya devam ettim.

40 dakika oldu bakmaya devam ettim.

55 dakika oldu bakmaya devam ettim.

Saatlerce bakmaya devam ettim.

Saatlerce baktım ama en sonunda dayanamadım. Yataktan kalkıp banyoma gittim. Üstümdeki siyah cropu çıkarttım. Ardından altımdaki siyah simli kalçamın altında olan eteğimi çıkarttım. Aynada kendime baktım. Üstümde sadece külotum vardı. Onuda çıkartıp bir kenara savurdum. Duşakabine girdim. Sakince duş almaya başladım. Vücudumun her bir zerresini özenle yıkadım. Saçımı şampuanladım. Saçıma bakım yaptım. Sakince duşuma devam ettim. Her zamanki gibi bir duş istedim. Fakat adamın yüzü gine aklımdan çıkmadı. Daha fazla dayanadım. Banyoda yere çöktüm. Akan ılım su soğudu. Ben ağladım. Daha da soğudu. Benim ağlamam şiddetlendi. Kimse sesimi duymadı. Kimseden yardım istemedim.

Banyodan çıktıktan sonra bornozum ile yatağa attım kendimi. Tabi kendimi hızlı ve sert bir şekilde yatağa atınca alt tarafım azda olsa açıldı. Ama ben hiç siklemedim. Gözlerimi saatime çevirdim. Gecenin üçüydü. Gözlerimi kapattım. Adamın yüzü aklıma geldi. Hıç çıkmadı. Sonra azda olsa zevk aldım. Mutlu oldum nedensizce. Sanki içimdeki buzlar erimişti. Derin bir uykuya daldım. Kimse zorlasa uyanmazdım. Anca sabah 10 gibi kalkardım.

Saat 11 gibi gözlerimi açtım. Yataktan kalktım ve üstümü düzelttim. Dolabıma yöneldim ve giysileri karıştırmaya başladım. Altıma kalçamın yaklaşık 2 santimetre altına gelen bir şort ve üstüme beyaz bir normal tişört seçtim. İç çamaşırı çekmecesine yöneldim. Daha geçen gün aldığım kırmızı külor ve sütyeni elime aldım. Yatağımın üstüne kıyafetleri attım. Sonra üstü ve altı pek beğenmedim. Onları dolaba kaldırıp siyah ve sade bir elbise aldım. Sonra iç çamaşır çekmecemdem siyah külot ve sütyen aldım. Bugün kırmızı olmazdı. Başka bir gündü.

Üstümü giyindikten sonra yatağıma geçtim. Sosyal medyada gezinmeye başladım. Tüm haberler Ekrem Sözcü' nün ölümünü gösteriyordu. Daha dün 19 yaşındaki ben onu öldürmüştüm. 19 yaşımda birini öldürmüştüm. Ve bu kulağa eğlenceli geliyordu. Galiba şuan deliriyordum. Yada kendi benliğimi bulmuştum.

 

Loading...
0%