Yeni Üyelik
28.
Bölüm

26. Bölüm Kaos ve öpücük

@rabia.aras

Ece bileğini keser kanlar yere damlar arda ece'yi tutar ece daha fazla bileğini kesmeden onu durdurur.

Eda boynundaki fuarı çıkarır ece'nin bileğine bastırır.

Eda : delirdin mi sen ! Çıkışır

Cengiz : gidin doktor çağırın hemen ! Bağırır

Ali: ben çağırırım! Hemen odadan çıkar

Ece : bırakın beni ! Öfkeyle bağırır

Emre : yenge kendine gel komutan ölmedi yaşıyor gözünü seveyim sakin ol

Sabri : yenge lütfen sakinleş

Eda : enişte bu yaptığını öğrense ne cevap vereceksin ona haa ?!

Cengiz : Eda kan durmuyor ne yapacaz ?

Eda : bastır inşallah damarı kesmemiştır yatağa yatırın hemen

Ece'yi yatağa yatırır.

Ece : bırak beni ! Diyerek bağırır cebeleşir cengiz tim ece'nin eleni ayağını tutarlar.

Ali : yenge miraç komutanımıza bir şey olmadı lütfen sakinleş artık

Eda : bitanem miraç iyi sen böyle yapınca o daha çok üzülür.

Fuat : nerde kaldı bu doktor

Doktor koşarak odaya girer.

Doktor : sakinleştirici yapacam kıpırdamasına izin vermeyin

Ece : istemiyorum sakinleştirici bırakın beni! Sinirle bağırır.

Cengiz : yapın şu artık !

Ece : istemiyorum sakinleştirici ! Bağırır

Arda : yenge gözünü seveyim sakinleş artık

Tim ece'yi sımsıkı tutarlar ece ne kadar çok debelenirse debelensin boş olur

Doktor ece'ye sakinleştirici yapar ece sakinleştirici etkisin de kipirdayamaz hale gelir

Cengiz : tamam bırakın. Tim ece'yi bırakır

Ece : ba- bana sevgilimi getirin on- onsuz yaşayamam yalvarırım getirin bana öl- ölmesin ölmesin

Sakinleştirici sayesinde uyur.

Doktor: kanı durduramiyorum acil kan takviyesi yapmam lazım

Eda : Ece'nin kan gurubunu biliyorum kan bağışına söyleyecem inşallah vardır.

Cengiz : Eda çabuk ol

Eda koşarak kan bölümüne gider

Emre : Allah'ım lütfen yardım et

Doktor : Ece kendine ne yaptın böyle ?!

Cengiz : bu kan niye durmuyor kafayı yiyecem

Fuat : yengede kalan kanda bitti

Sabri : saçma sapan konuşma !

Ali : doktor eda nerde kaldı

Doktor : Ecenin nabzı düşük atıyor bana Magnet EKG Cihazı diğer ciyazlari getirin

Hemşire : tamam hocam

Cengiz : ne demek nabzı düşük atıyor !

Arda : Allah'ım sen yardım et

Hemşire cihazları getirir doktor ece'nin vücuduna kabloları yerleştirir.

Hemşire : hocam nabzı çok düşüyor tasyonu da

Cengiz : hayır yenge yapma !

Emre : yenge komutanı birakamazsin bunu ona yapma

Eda koşarak içeriye gelir kan torbalariyla kan takviyesi edilir ece'nin kalp atışı düşer

Eda : Ece yapma

Cengiz : neden cihaz ötüyor

Doktor : Eda çekil kalp masajı yapacam

Cengiz tim çok olurlar

Cengiz ; yenge yapma ölme ! Sesinde çaresizlik vardı gözünden yaşlar akar

Sabri : Allah'ım yardım et

Fuat : yenge ölme !

Doktor ece'ye kalp masajı yapar cihaz hala ötmeye devam eder.

Ali ; yenge ne olursun gitme !

Hemşire : hocam kalbi durdu

Doktor : hayır ece gidemezsin yapma şunu

Cengiz : Eda bir şey yap yenge ölmemeli devreme ne diyecem

Ali : yengeyi koruyamadik mi diyecez

Eda : Kaan bir şey yap ece'yi geri getir

Doktor : Eda gördüğün gibi elimden geleni yapıyorum

Sabri : yenge miraç komutan seni ne kadar çok sevdiğini biliyorsun onu bırakıp gidecek misin gerçekten bunu yapacak mısın ?

Emre : hayır ya yenge onu bırakıp gidemez onu çok seviyor

Cengiz : devrem sana çok aşık senin aşkından deli divane oluyor onu bırakıp gitme

Tim cengiz konuşur ece'nin kalbi geri gelir

Doktor : çok şükür geri geldi

Doktor ece'nin bileğine dikiş atar.

Eda : Kaan ece damarını kesmiş mi ?

Doktor: hayır damarı kesmemiş ama tekrar intihar edebilir onu yanlız bırakmayın

Cengiz : Allah'ım bu nasıl kabus böyle. Elini yüzünü sıvazlayar

Emre : komutanım yenge uyanırsa ne yapacaz

Ali : yine kendine zarar verir!

Arda : Miraç komutanım bir an önce uyanmalı

Fuat : ya gözünü açmasa ne yapacaz biz ?

Eda : ece'yi taniyorum miraç uyanmiyana kadar bu krizler böyle devam eder.

Cengiz : biri yoğum bakımda canıyla cebeleşiyor biri krizlere girip kendini keser

Ali : Allah'tan umut kesilmez komutanım

Emre : her krize girdiğinde böyle sakinleştirici mi verecez nereye kadar böyle devam edecek ?

Arda : Miraç komutanım uyanması gerekiyor hemde hemen

 

Ece'nin ailesi bağırırlar koridorda onların sesleri yankılanır.

Ece'nin annesi : Kızım nerde ?

Ece'nin babası: Ece nerde ?

Ömer : Ablam nerde ?

Hepsi odaya girerler.

Levent : ne oldu ece'ye neden cihazlara bağlı lan cevap verin ne yaptınız !

Ece'nin babası : kızıma ne yaptınız ?

Ömer : ablam neden böyle ?

Ece'nin annesi : Eda kızım neden bu halde!

Levent : lan ece bileğini neden sargılı ?!

Eda : Ece uyanınca kendisi söyler

Levent: sizin burda ne işiniz var ! O it miraçin yüzünden mi ece bu halde! Çıkışır

Emre ardaya bakar konuşur.

Emre : arda yemin ederim bu it herif benim elimde kalacak !

Arda : iştt sakin ol

Emre : nasıl sakin olayım komutanımıza neler diyor

Cengiz : ağzına çıkan kulağın duyuyor mu? Sinirle söyler

Levent : gayet iyi duyuyor !

Cengiz : ya sabır ya sabır. Elini yüzünü sıvazlar derin nefes al

Ece'nin babası : kızım kimin yüzünde bu halde ! Bağırır

Levent : amca baksana bunların komutanları ortada yok kesin o bir şey yaptı !

Sabri : lan kes sesini bana belanı s-

Ali : Sabri sakin ol

Ömer : Eda abla ablam ne zaman uyanır ?

Eda : biraz daha uyuyacak

Levent : Eda ece neden bu halde söyle!

Eda cevap vermez

Levent : amca burda bı bok dönüyor kesin bunlar birşey yaptı !

Fuat : kes sesini yoksa ben kesmesini bilirim

Ece'nin annesi : ece'nin bileği neden sargılı neden vücudunda kablolar var?

Ece'nin babası : Lan ne yaptınız kızıma !

Cengiz : biraz sakin olurmusunuz ?

Levent : kes be sesini o it olacak yüzbaşı ne yaptı ece'ye söyleyin !

Emre : yemin ederim elimde kalırsın ! Leventin üzerine yürür

Ali : bir kez daha komutanimiza hakaret edersen senin için hiç iyi olmayacak !

Levent : ne yaparsın ! Kaşını çatar

Sabri : ağzın burnun yerini değişir !

Levent : sizler beni tehdit mi ediyorsunuz ?

Arda : diyelim ki ediyoruz ne yaparsın ?

Ece'nin babası : kesin sesinizi

Eda : Ece'nin yanında kavga etmeyin hepiniz dışarıya çıkın teyze , amca , ömer ece'nin dinlenmesi gerekiyor lütfen çıkalım sende levent çık dışarıya

Ece'nin annesi : Eda doğru söylüyor biz çıkalım

Herkez dışarıya çıkar odadan ece yanlız kalır.

Ece'nin babası : levent kimden bahsediyor ?

Levent : amca bunların komutanı eceyle sevgili

Ece'nin babası : neee !

Ece'nin annesi : ne ! ne zamandan beri?

Levent : baya oldu

Ece'nin babası : böyle bir şey oluyor bizim haberimiz olmuyor ! Sinirle Yüzünü sıvazlayar

Ömer : ablamı her görüntülü aradığımda o yüzden çok mutluydu

Ece'nin babası: Ömer sana birşey demedi mi ?

Ömer : hayır baba

Ece'nin babası : kızım bu haldeyken o şer*fsiz nerde lan yoksa o mu bir şey yaptı ?!

Cengiz : hayır

Sabri : konuşurken kelimelerinize dikkat edin !

Levent : nasıl konuşacaz sana mı soracaz

Sabri : kaşınıyorsun gel kaşıyayım seni ! Leventın üzerine doğru yürür ali sabriyi durdurur

Ali : bırak devrem ya elini yormaya değmez !

Fuat : sen levetmisin ne boksan bir daha ağzından komutanımıza hakeret etiğini duyarsak ağzını kırar eline veririz ! Sert bakış atar

Ece'nin annesi : yeter be hepiniz susun !

Eda : levent defol git burdan !

Levent : asla ece'yi yanlız bırakmam !

Ali : sen kimsin ki yengeyi yanlız birakmiyacaksin ?! Öfkeyle bağırır

Levent : asla ece'yi komutaniza yar etmem !

Emre : lan sesimizi çıkartmiyoruz diye haddini aşma !

Sabri : yok devrem biz ne kadar susarsak tepemize çıkıyor

Cengiz : git burdan ortalığı karıştırıp durma ! Kaşını çatar öfkeyle bakar

Levent : siz kimsiniz ki sizi dinliyecem ?

Eda : levent git burdan yeterince herşey karışık sende daha fazla ortalığı karıştırma germe !

Levent : ece'ye birşey olursa şer*fsiz komutanızı gebertecem andım olsun ki gebertecem ! Time bağırarak konuşur

Sabri : şer*fsiz senin sülalendir p*ç kurusu

Fuat : şer*fsiz it seni gebertırız

Ali : belanı bize s*ktirtme !

Arda : sabrımızın sınırındayizınırındayiz !

Emre : yemin ederim ki elimde kalırsın !

Cengiz : sen bizim sabrımızı zorluyorsun yapma hiç tavsiye etmem ! Kaşını çatar öfkeyle konuşur

Levent : zorlasam ne yaparsınız ?

Arda : gel göstereyim !

Arda leventin üzerine yürür yumruk atar levet yumrukla yere serilir.

Fuat : bu yumruğu hak ettin

Levent : bu yumruğun hesabını sizden soracam !

Ece'nin annesi : kesin sesinizi ece bu halde siz neyi kavgası yapıyorsunuz ? ! Bağırır

Ömer : anne sakin ol ablama bir şey olmayacak

Ece bu bağışları duyar yatakta kalkar vücudunda ki kabloları çıkarır yavaşça odanın kapısına yürür kapıyı açar. Herkes yanına gelir.

Levent : Ece iyi misin ? Ece'nin kolunu tutar

Ece : çek elini üzerimden ! Karşılık verir

Levent : ama ece bunlar yüzünde bu haldesin

Ece'nin babası : Ece kızım iyi misin ?

Ömer : abla ne oldu sana ?

Ece'nin annesi : kızım kim seni bu hale getirdi ?

Ece : kimse bir şey yapmadı ! Diye çıkışır

Ece'nin babası : eve gidiyoruz hemen !

Ece : ben hiç bir yere gitmiyorum !

Eda : gel seni içeriye götürelim dinlen

Ece : bırakın beni !

Cengiz : yenge ayakta zor duruyorsun

Sabri : yenge seni uyandırdık mi ?

Emre : hep bu şer*fsiz yüzünden

Levent : göstereyim mi kim şer*fsiz ha ? Emre'nin üzerine yürür

Fuat : gel göster bize

Ece : yeter be hepiniz defolup gidiyorsunuz hiç birinizi burda görmek istemiyorum

Levent : Ece hiç bir yere gitmiyorum heleki bu haldeyken asla gitmiyorum !

Ece : lafı nerende anliyorsun sen seni istemiyorum !

Levent : Ece böyle yapma seni sevdiğimi biliyorsun?

Ece : seni sevmiyorum seni istemiyorum yanımda olmanı hiç istemiyorum !

Levent : ece seni o ite yar etmem

Ece : sen az önce sevdiğim adama it mi dedin ?

Öfkeyle bağırır burnundan solar.

Levent : eve-

Ece levente sert tokat atar.

Sabri : ellerine sağlık yenge

Emre : yürü be yenge kim tutar seni

Arda : helal be

Fuat : yenge ellerin dert görmesin

Ali : bu tokatı hak etti

Ece : şimdi ağzının payını aldıysan defol git !

Eda : gel kuzum içeriye gidelim

Ece : yoğum bakımına gidecem

Eda : Ece bu halde gitme

Ece : eğer bir kriz gecirmemi istemiyorsaniz beni rahat bırakırsınız

Ece'nin babası : Ece gel evimize gidelim

Ece : baba benim evim ,yuvam , nefesim, kalbim, hayatım, ömrüm yoğum bakımından ben hiç bir yere gelmiyorum

Ömer ablasının elini tutar ve konuşur

Ömer : abla hiç iyi gözükmüyorsun

Ece : Ömer anne babayi götür burdan

Ece'nin babası : biz hiç bir yere gitmiyoruz !

Ece : eğer şimdi hepiniz gitmeseniz yemin ederim ki canıma kıyarım !!! Öfkeyle karşılık verir

Ece'nin babası : Eceee ! Diye Bağırır

Ömer : abla lütfen böyle konuşma

Ece : hala burda misiniz. diye çıkışır

Ece'nin annesi : tamam biz gidiyoruz sen sakın ol

Ece'nin babası : ben hiç bir yere gitmiyorum! Çıkışır

Eda : teyze amca krize girerse sakinleştiremeyiz ve canına kıyar daha yeni yaptığı gibi doktor sakinleştirici verdiğinde tekrar kendine zarar verir dedi

Ece'nin babası : sen az önce ciğeri beş para etmeyen bir şer*fsiz için canına mi kıydın ? ! Diye ece'ye doğru bağırır

Ece : gerekirse bir daha yaparım hiç gözümü kırpmadan

Ece'nin babası ece'ye tokat atar herkez şok olur.

Cengiz : yenge iyi misin ?

ece yanağını tutar babasına bakar konuşur.

Ece : baba biliyor musun ilk defa bana vurdun ama biliyor musun hiç canım yanmadı yeterince canım çok yanıyor senin tokat'ın canımı acıtmadı ayrıca bana atığın tokatı asla unutmayacam !!! Göz yaşlarıyla cevap verir.

Ece'nin babası : yürü eve gidiyoruz !

Ece'nin kolunu tutar sürükleyerek götürmeye çalışır.

Ece : bırak kolumu ben hiç bir yere gelmiyorum

Cengiz hemen ece'yi babasından ayırır arkasına alır.

Cengiz : yenge burda kalacak hiç bir yere gitmiyor !

Ece'nin babası : sen kimsin ki engel oluyorsun bana ! Öfkeyle bağırır.

Emre : yenge bizelere emanet yenge yanımızda kalacak !

Cengiz : bu tokat'ın hesabını bir güzel sorardım size dua edin yengenin babasısınız yoksa farklı konuşurdum !

Sabri : bu tokatı hepimize atınız !

Eda : amca neden tokat atın yeterince acısı var.

Ömer : baba ilk defa ablama tokat atın !

Ece'nin babası : ece bu tokatı hak etti

Levent : amca ece'ye değil yüzbaşıya vurmanız gerekiyordu !

Ece'nin babası : sıra onada gelecek !

Ece cengizin arkasından çıkar öfkeyle babasına bağırır.

Ece : hele sevdiğim adama dokun bak bakalım bana atığın tokat gibi sesiz kalacak mıyım seni hayatımdan tamamen silerim hiç biriniz sevgilime dokunmazsınız hakaret edemezsınız buna asla izin vermem yemin ederim hiç birinizi sağ bırakmam !

Ece'nin babası tam ece'ye tokat atacakken eli havada kalır cengiz buna izin vermez

Cengiz : sakin ikinci kez buna kalkışmayın asla buna izin vermem yemin ederim elinizi kırarım yenge sahipsiz değil !

Emre : ikinci tokatı asla izin vermeyiz

Ali : birde baba olacaksınız

Sabri : yazıklar olsun

Cengiz : yenge arkamıza geç

Tim ece'yi arkalarına alır.

Cengiz : devremin emaneti sahipsiz değil yengenin arkasında dağ gibi bizler varız tek bir saç teli zarar verirseniz yemin ederim burayı başınıza yıkarım duydunuz beni şimdi defolup gidin burdan ! Öfkeyle bağırır havadaki tuttuğu eli bırakır.

Levent : lan insan ol baban yaşındaki biriyle nasıl böyle konuşursun ?

Ali : ona yaranmak için şov yapma !

Ece'nin annesi : sen ne yaptığını zannediyorsun o senin kızın nasıl tokat atarsın ona !

Ece'nin babası : benim kızım bu olamaz hayır bu olamaz bir şer*fsiz için ailesini karşısına alıyor !

Ece : defolup gidin burdan yemin ederim gitmeseniz şimdi canıma kıyarım ! Bağırır

Ömer : abla yapma. Ömer'in gözünden yaş akar

Ece : ben sevdiğim adam için canımı bile veririm hiç düşünmeden !

Ece'nin babası : seni tanıyamiyorum artık bir şer*fsiz için söylediklerine bak !

Ece : bir kez daha sevdiğim adama şer*fsiz desen gözünün önünde kendime kıyarım andım olsun ki yaparım kızının ölü bedenini görürsün !

Cengiz : yenge lütfen sakin ol

Sabri : neyini anlamıyorsunuz gidin burdan

Emre : bakın siz burda oldukça yenge kendine zarar verir krize girer

Ali : az önce bileğini kesti zor zaptetik lütfen gidin burdan

Ömer : baba anne gidelim burdan ablamı böyle görmek istemiyorum

Ece'nin annesi : gidelim artık

Ece'nin babası : bu mesele burda kapanmadı !

Ece'nin ailesi ordan uzaklaşırlar.

Levent : Ece dinle beni

Ece : Emre Sabri bunu burdan götürün !

Emre : hay hay yenge sen yeter ki iste

Sabri : emrin başımızın üstüne

Fuat : levent bozuntusu defol git ya güzellikle ya da zorla

Levent : gidiyorum tekrar gelecem !

Arda : sikt*rtme belanı bize

Levent ordan uzaklaşır ece gitmek için adım atacakken başı döner tim cengiz onu tutar

Sabri : yenge iyi misin

Cengiz : iyi misin ?

Ece : bana bu soruyu sorup durmayın !

Emre : gel seni yatağına götürelim

Ece : istemiyorum ! Karşılık verir

Eda : Ece ayakta zor duruyorsun

Ece : miraçı görmem lazım

Eda : sonra da görürsün

Ece : hayır ona ihtiyacım var görmüyor musunuz halimi ?!

Cengiz : anlıyoruz seni çok iyi anlıyoruz ama ayakta zor duruyorsun

Ece : iyiyim ben gitmek istiyorum

Eda : peki gel seni götüreyim

Ece : Eda çabuk gitmek istiyorum

Tim ece'yi yoğum bakımına götürürler

Ece : Eda sen gelme ben bundan sonra tek giderim

Eda : ama ayakta zor duruyorsun

Ece : giderim dedim ! Çıkışır

Cengiz : tamam sen tek git

Ece yoğum bakımına girer.

Sabri : Allah'ım bugün hiç bitmiyecek mi ?

Emre : bu nasıl bir sınav

Arda : biri yatakta ölümle cebeleşirken biri ayakta ölü gibi dolaşır

Ali : dua edelim bir an önce bitsin bu kabus

Fuat : yengeyi hiç iyi görmüyorum

Sabri : Allah korusun komutana bir şey olursa yenge ölür kendine zarar verir

Cengiz : asla izin vermeyiz o bize emanet

Ali : ama komutanım kriz geçirdiğinde gözü kimseyi görmüyor sakinleştirmek imkansız

Emre : yengenin ilacı komutanimda bir tek yengeyi o sakinleştirir gerçi komutanım da sakinleştirici yenge de onlar birbirine şifa oluyorlar.

İki hemşire yoğum bakımındaki hastalarla ilgilenirken aralarında konuşurlar

Hemşire 1 : duydun mu ?

Hemşire 2 : neyi ?

Hemşire 1: doktor ece bileğini kesmiş

Hemşire 2 : evet duydum sakinleştirici ilaç sayesinde unutmuşlar

Hemşire 1 : kalbi durmuş doktor bey kalbini geri getirmeye çalışıyormuş

Hemşire 2 : yazık olmuş

Miraç konuşulanları hepsini duyar cihazlar ötmeye başlar hemşire şaşkın gözlerle cihaza bakar

Hemşire 1 : kalbi düzensiz atıyor

Miraçin gözünden yaş akar.

Ece koşarak içeriye girer hepsini duyar iki hemşireye tokat atar

Ece : ne yaptınız siz !

Hemşire 1 : hocam biz bir şey yapmadık aniden kalbi düzensiz olmaya başladı

Ece : kes sesini ! Benim dedikodumu yapmaya nasıl cüret edersiniz yoğum bakımında olan hastalar herşeyi duyar bunu bilmenize rağmen gelipte öldüğümü söylüyorsunuz miraç hepsini duydu benim öldüğümü zannediyor yemin ederim ki sevdiğim adam ölürse ikinizi kimse elimden alamaz defolun gidin burdan ! Öfkeyle bağırır

İkisi koşarak yoğum bakımından çıkarlar ece miracın elini tutar ve konuşur.

"zeytin gözlüm ben burdayım ölmedim yaşıyorum onlar yalan söylediler inanma onlara beni duyduğunu biliyorum hayata olduğumu sana ispatliyacam"

Ece miraçin dudaklarını tutkulu bir öpücük bırakır geri çekilir.

"Bak ölmedim ölseydim eğer şimdi dudaklarını öpemezdim seni bırakıp hiç bir yere gitmiyorum lütfen sesimi duy ben ölmedim yaşıyorum"

Ece miraçin saçını okşar öpücükler bırakır elini tutar konuşmaya devam eder.

"Seni çok seviyorum zeytin gözlüm beni bırakma elini tutuyorum seni öpüyorum sana dokunuyorum ben ölmedim burdayım senin yanindayim"

Ece miraçin elini alır kalbine koyar.

"Sevgilim kalp atışlarımı hissediyor musun senin için atıyor kalbim"

Miraçin kalp atışları düzelmeye başlar ece ekrana bakar çok mutlu olur miraça sarılır.

"biliyordum beni duyduğunu seni çok seviyorum"

 

Ece miraçin yanında oturur elini tutar başını miraçin göğsüne koyar titreyen ses tonuyla konuşur.

"Seni çok özledim lütfen uyan sen bana kıyamazsın bak ben ağlıyorum göz yaşım akıyor ağlama deniz gözlüm demeni istiyorum yalvarırım uyan kokunu çok özledim beni öpmeni çok özledim gözlerime bakıp seni çok seviyorum deniz gözlüm demeni çok özledim sen yanımda değilsin nefes alamıyorum ameliyatta kalbin durdu nefesim kesildi nefes alamadım kalbime hançer saplandı yüreğim sıkıştı boğazıma yumruk oturdu seni öyle cansız gördüğümde dünyam başıma yıkıldı beni bırakıp gittin sandım öyle çok korktum ki tekrar kalbin geri geldiğinde bana verdiğin sözünü yerine getirdin sevgilim çok özledim dudaklarını , kokunu, sarılmanı , bana aşkla bakmanı çok özledim kimse beni sakinleştiremiyor bir tek sen beni sakinleştire bilirsin uyan evimize gidelim lütfen seni burda hareketsiz görmek istemiyorum hani beni yanlız birakmiyacaktin bak şuan yanlızım sen burdasin yoğum bakımındasin seni kanlar içinde gördüğümde kafayı yedim yüreğim sıkıştı nefes alamadım benim yüzümden burdasın benim yüzümden Allah benim belami versin benim yüzümden oldu bunlar. Eğer beni bırakıp gidersen bende hemen arkandan gelirim yemin ederim ki yaparım. Sana çok ihtiyacım var sevgine , aşkına , mutluluğuna, öpücüklerine ihtiyacim var , kokuna ihtiyaçim var , bedenine ihtiyacım var , zeytin gözlerine ihtiyacım var ellerine ihtiyacım var . Seni çok seviyorum canımdan bile çok seviyorum zeytin gözlüm uyan lütfen gidelim buradan yuvamıza gidelim yoğum bakımı çok soğuk burda üşürsün hasta olursun sevgilim uyan lütfen uyan."

 

Ece yoğum bakımında saatlerce sevdiği adamla konuşur ağlar.

 

Cengiz : Eda gidip bakar misin kaç saat oldu içerden çıkmadı

Eda : gidip bakacam

Eda yoğum bakımına girer gördüğü manzarayla geri gider

Emre : yenge nerde ?

Eda : uyuyor

Cengiz : uyuyor mu?

Eda : ağlıyarak uyuya kalmış miraçin göğsünde

Cengiz : karışmayalım uyusun zaten çok yorgun bedeni

Eda : aynen öyle sonra ben tekrar bakarım

Cengiz : tim siz lojmanlara gidin burda yapacak bir şey kalmadı

Emre : ama komutanım

Cengiz : Amasi yok yarın gelirsiniz çok kalabalık oldu burası hastalar var

Arda : doğru söylüyor gidelim yarın yine geliriz

Ali : komutanım bir şey olursa hemen arayın bizi

Cengiz : ararım

Tim hepsi giderler cengiz tek kalır.

 

~Miraçin rüyası ve miraçin ağzından~

"Güzel kızım kurban olurum sana" kızınımı öptüğümde bana gülücük saçıyordu. "Babaya mi güldün sen seni yerim" dedim daha çok öptüm onunla oyun oynadım bana bakıp gülüyordu. Saatlerce kızımla vakit geçiriyordum yatakta ikimiz uyuya kaldık bir süre uyuduktan sonra bebeğimin ağlama sesinden uyandım hemen kucağıma aldım. "Babacım neden ağlıyorsun kurban olduğum." Bir türlü kızımı susturamadım ece'ye seslendim "Mavişim bebeğimiz durmadan ağlıyor" ecem yanımıza geldi bebeğimizi kucağına aldı yatakta oturdu göğsünü kızımızin ağzına koydu hemen emdi. "Aşkım gördüğün gibi çok acıkmış baksana göğsümü nasıl emiyor." Ben hemen ece'nin yanında oturdum bebeğimizin başını okşadım öptüm kokladım. "Mavişim öyle bir iştahla emiyor ki canım çekti" dedim sırıtarak ece kaşını çattı bana baktı. "Çocuğun yanında neler söylüyorsun ?" Dedi "tamam tamam sustum aşkım bebeğimiz çok güzel kokmuyor mu ? senin gibi kokuyor cennet kokuyor cennet." Dedim maviş gözlere bakarken. " Evet çok güzel kokuyor miraç çok mutluyum sen ben bebeğimiz var." Dedi mavişimin saçını okşarken yanağını öptüm. "Güzelim çok güzel aile olduk benim çekirdek ailemsiniz" dediğimde elini yüzüme verdi okşadı. "Çok seviyorum seni" dedi ağzı kulaklarındayken. "Aşığım sana deniz gözlüm" bebeğimize baktım sonra sevdiğim kadına baktım ikimizde çok mutluyduk. "Miraç hayalimizdeki aileyi kurduk kızımız sana çok benziyor." Dedi gerçekten kızım bana çok benziyor herşeyiyle bana benziyor aslında mavişime benzeseydi daha iyi olurdu. "Mavişim keşke bebeğimiz sana benzeseydi ama olsun diğer çocuklarımız sana benzer." Sırıtarak söyledim. "Miraç bebeğimiz doydu al yatağına koy rahat rahat uyusun." Bebeğimizi mavişimin kucağından aldım öpüp kokladım yatağına koydum örtü üzerine atım hemen mavişimin yanına oturdum. "mavişim yaramazlık yapalım mı ?" Dedim dediğim gibi kollarını boynuma doladı. "Kocacım aslında hiç fena fikir değil çok özledim seni 7 ayın acısını çıkartalım hem bı baktın kızımıza kardeş gelir birlikte büyüler" dediğinde yüzümde kocaman gülümse oluştu ece'yi kendime doğru çektim dudaklarımız birleşti öpüşmeye başladık derin derin öpüşüyorduk ikimiz yatakta uzandık örtüyü üzerimize atık. "Kocacım" dedi kahkalar atarken. "Kocacım diyen ağzını yiyecem" dedim ikimizde üstümüzü çıkartık...

Saat 00:00 cengiz yoğum bakımdan beklemeye devam eder.

Eda : burda bekleme gel dışarıya çıkalım hava alırsın

Cengiz : miraça yengeye bakar mısın?

Eda : tamam

Eda yoğum bakımına girer ece hala uyuduğunu görür miraçın durumu stabil olduğunu görür yoğum bakımından çıkar.

Cengiz : Eda durumları nasıl?

Eda : Ece uyuyor miraç durumu stabil

Cengiz : ne zamana kadar yoğum bakımın da kalacak?

Eda : bilmiyorum benim alanım değil gel dışarıya çıkalım hava al iyi görünmüyorsun

Cengiz eda bahçeye çıkar eda cengize kahve getirir ona verir.

Cengiz : Eda çok korktum devremi öyle kanlar içinde görmekte oda yetmiyor yenge kendini öldürmeye kalktı gözümün önünde kalbi durdu bu nasıl sınav böyle ?

Eda : her şey geçti ece iyi enişte de uyanacak

Cengiz : miraça ölürse onun arkasında ece de ölür hiç düşünmeden canına kıyar

Eda : enişteye çok aşık çok seviyor canından bile çok seviyor ona bir şey olacak diye kafayı yiyor şimdi ise benim yüzünden vuruldu ben yaptım diyor.

Cengiz : sabah miraçla konuşuyordum bana diyor ki ece'ye bir şey olursa ben yaşayamam kafayı yerim cengiz çok seviyorum ece'yi canımdan vaz gececek kadar çok seviyorum dedi şimdi durum hastanedeyiz

Eda : ikisinin aşkı çok büyük ikiside atlatacak bugünleri

Cengiz : ece canına kıydı bileğini kesti kalbi durdu miraç uyandığında ona nasıl cevap verecem? ! Elini yüzüne sıvazlayar

Eda : olan oldu ece damarını kesmeden onu durdurduk şimdi iyi durumu eniştenin yanında

Cengiz : Allah'tan ki son anda arda onu durdurdu

Eda : bu arada seni bir yerden tanıyor gibiyim?

Cengiz : evet yüzün bana da yabancı gelmiyor

Eda : tamam hatırladım birbirimize çarpıştık koridorda

Cengiz : evet şimdi hatırladım

Eda : o gün neden burdaydin ?

Cengiz : Ali vurulmuştu

Eda : umarım bir daha hastaneye gelmezsiniz hiç biriniz

Cengiz : inşallah

Eda cengiz sohbet etmeye devam ederler.

 

........

Sabah olurken ece hala yoğum bakımında miraçin yanında olur ece gözlerini açtığında miraçı görür ama hala gözleri kapalı olduğunu görür. Ece ayağıya kalkar miraçin dudağını öper elini miraçin saçını gezdirir

"Günaydın sevgilim"

Miraça sarılır elini tutar kokusunu içine çeker ve mırındanir.

"Çok uyudun lütfen kal gözlerime bak seni seviyorum deniz gözlüm demeni bekliyorum buna çok ihtiyacım var yalvarırım uyan sana ihtiyacım var"

Miraç parmağını kıpırdar ece hisseder hemen miraça bakar miraç gözlerini yavaşça açar maviş maviş gözleri görür.

"Sevgilim uyandın beni bırakmadin"

Miraça tekrar sarılır ağlamaya başlar

"Deniz gözlüm ağlama" diye mırındanir

Ece miraçtan ayrılır zeytin gözlere bakar.

"Miraç çok korktum sana birşey olacak diye"

Miraç kısık sesle sevdiği kadına cevap verir.

"Seni bırakıp hiç bir yere gitmem !"

Ece elini miraçin yanağına koyar okşamaya başlar.

"Seni çok özledim"

Miraç yüzünde gülümseme oluşur

"Seni çok özledim deniz gözlüm"

Ece miraçin gözlerin içene bakar mırındanir

"Seni seviyorum çok seviyorum"

Miraç gülümseyerek

"Seni çok seviyorum"

"Aşkım ben bizimkilere haber verecem hemen yanına gelecem."

Miraç başını sallar ece miraçin alnından öper yoğum bakımından çıkar.

Cengiz : yenge

Ece : uyandı ! Diye mutlulukla bağırır

Cengiz : çok şükür

Sabri : biliyordum pes etmiyecek diye

Emre : Allah be

Ali : Allah'ım şükürler olsun

Arda : çok güçlü asla pes etmez

Fuat : bize geri döndü

Ece mutlu haberi verdiğinde herkez birbirine sarılır cengiz edaya sarılır.

Cengiz : refleksle şey oldu

Eda : önemli değil

Tim birbirine bakıp sırıtır aralarında konuşur

Emre : devrem bu sahneyi bir yerden hatırlıyorum. güler

Sabri : aşk kokusu burnuma geliyor. sırıtır

Emre: miraç komutanim ece yengeye de böyle sarılmıştı. tebessüm eder

Fuat : bunlarda kesin sevgili olur. Sırıtır

Arda : buram buram havada aşk kokusu var. Kahkaha atarlar.

Cengiz : siz orda ne fısıldıyorsunuz

Sabri : hiç

Emre : Miraç komutanım uyandı ya onu konuşuyoruz.

Tim zor tutuyorlar kendilerini gülmemek için

Cengiz : yenge nezaman görecez?

Ece : normal odaya alacam ozaman görürsünüz

Ece : Eda merveyi çağırır misin yoğum bakımına gelsin?

Eda : tabi hemen çağırıyorum

Ece : ben içeriye girecem miracı yanlız bırakmak istemiyorum

Emre : yenge sen git

Ece yoğum bakımına tekrar girer miraçin yanına gelir elini tutar gülümseyerek

"Sevgilim geldim"

Miraç tebessüm eder.

"Sevgilim seni burdan cikartacam normal odaya alacam"

Merve hemen gelir ece'nin yanına eceyle birlikte miraçı yoğum bakımın dan çıkarırlar yoğum bakımın kapısından çıkar

Sabri : komutanım nasılsınız ?

Cengiz : devrem çok korkutun bizi

Ece : normal odaya alacaz

Miraçı normal odaya alırlar tim herkez odaya girer.

Cengiz : devrem iyisin iyi

Ali : komutanım maşallahıniz var

Arda : pes etmiyeceğinizi biliyorduk

Emre : bizi çok korkutunuz

Fuat : komutanım iyisiniz değil mi ?

Miraç başını sallar

Eda : enişte bizi çok korkutunuz bizden daha çok ece korktu kafayı yedi delirdi gözü hiç birşeyi görmedi zor zaptettik.

Miraç ece'ye bakıp sonra edaya bakar yutkunarak kısık sesle konuşmaya çalışır

"Ne oldu"

Ece : Eda defolup git ! Diye çıkışır

Eda : biz sizi yanlız bırakalım

Cengiz : tim dışarı

Herkez dışarıya çıkar ece miraç tek kalır odada ece miraçin yanına oturur miraç kısık sesle konuşur

"Ecem ne oldu eda neden öyle söyledi ?"

"Yok birşey boş boş konuşuyor"

"Ece birşey olmuş"

"Sevgilim sen iyisin gerisi önemli değil"

"Ecem ne oldu?"

Ece anlatsa miraç çok kızar ve üzüleceğini bilir o yüzden konuyu geciştirir.

"Aşkım önemli değil hem sen onu boşver sana bir sey gösterecem"

Miraç anlamayan gözlerle ece'ye bakar

Ece iki elini miraçin yüzüne verir avcunun içine alır miraçin gözlerine bakar sonra dudaklarına bakar ece dudağını ısırır miraçin dudaklarına yapışır gözlerini kapatırlar öper miraç elini ece'nin beline dolar kendine doğru biraz daha çeker miraç ece'ye karşılık verir miraç çok özlemiş sevdiğinin dudaklarını tadını miraç ece'nin alt dudağının tadına bakar, sonra da her iki dudakların ece'nin dudaklarının üzerinde ileri geri, aşağı yukarı gezdirir. Ece miraçin bu tutkulu öpücüğü kendinden geçer bu öpüşme tutkuya aşka dönüşür. Miraç ece'yi kendine doğru sert çeker çektiği gibi ağzında inleme sesi çıkar "ahhh" ece korkuyla miraçtan ayrılır.

"Miraç iyi misin?"

Miraç elini karnina verir yaralı olan yere

"S*kecem böyle işe sevgilimi rahat rahat öpemiyorum !"

"Miraç çek elini yarana bakacam"

"Güzelim bir şeyim yok"

"Nasıl yok !"

"Güzelim vallaha iyiyim"

"Miraç çek elini yarana bakacam" çıkışır

Miraç elini çeker ece yaraya bakar biraz kanamiş olduğunu görür.

"Miraç yaran kanamiş artık iyileşene kadar öpmek yok !" Diye sert konuşur

"A- ama ama ece bunu bana yapma!"

"Aşkım beni öptüğünde kendinden geçiyorsun yarana zarar veriyorsun !"

Miraç elini ece'nin dudaklarına koyar okşamaya başlar.

"Ecem beni bu dudaklardan mahrum bırakma!"

"Olmaz ! artik öpmek yok iyileşene kadar sonra öpersin"

Miraç yutkunarak ece'nin gözlerine bakar

"Uyandığıma pişman oldum bu dudaklara dokunamiyacaksam niye uyandım ben?" alaylı ses tonuyla söyler

"Miraç yapma şunu zaten çok korktum sana bir şey oldu diye bana böyle şeyler söyleme!"

Gözünden yaş akar.

" Sakın ağlama şaka yaptım yeminle şaka yaptım "

"Bana böyle şakalar yapma seni kaybettim sandım kafayı yedim lütfen bir daha benden gitme beni yanlız bırakma beni sensizlikle sınama dayanamam"

"Şişşt... Ben iyiyim... Ağlama ne olursun bu kadar şeye dayanıyorum ama senin ağlamana dayanamıyorum sen ağlama yalvarırım ağlama senin her damla göz yaşların kalbimi paramparça ediyor...."

Ece miraça sarılır ağlar miraç onu sakinleştirmek ister saçını okşar öper koklar

"Ecem sevgilim bana bak gözlerime bak"

Ece miraçtan ayrılır zeytin gözlere bakar gözünden yaşlar akar.

"Deniz gözlerin kıpkırmızı olmuş şişmiş benim bakmaya kiyamadığım gözler ne hale gelmiş neden benim olan gözleri bu hale getirirsin bu hakkı sana vermedim bu deniz gözler benim , bu dudakların benim , bu yüzü benim bu kokun benim , saçların benim , bedenin benim, benim olani nasıl böyle acı cektirirsin sana bu hakkı vermedim!"

"Miraç ne yapa bilirim ki sen böyle acı içindeyken mutlu mu olayım ? !"

"Mutlu ol demiyorum ama dur bir saniye ece yemek yedin mi vurulduğum andan şuana kadar hiç yemek yedin mi ?"

Ece yutkunur yemediğini söylese çok kızacağını üzüleceğini biliyor sevdiği adamı üzülmesin diye yalan söyler

"Şey evet yedim"

Miraç biliyor yemediğini üzülmesini istemediği için yalan söylediğini biliyor. Cengiz diye Bağırır

"Cengiz !"

Cengiz sesi duyar korkuyla koşarak içeriye girer timle beraber.

Cengiz : ne oldu neden bağırıyorsun!

Sabri : komutanım iyi misiniz ?

Emre : sorun ne ?

Miraç sinirle time cengize bakar ve konuşur

Miraç : ben vurulduğum andan şuana kadar ece yemek yedi mi ?

Ece : yedim diyorum

Miraç : sana sormuyorum ! Cengize time soruyorum ! Kızgın ses tonuyla söyler

Sabri : şimdi komutanım

Arda : şey

Ece : yemek yediğimi söylesenize ! Diye çıkışır

Miraç : Ece sana sormuyorum dedim ! Evet sizi dinliyorum ? Kızgın konuşur

Emre : yani

Ali : hmm şey

Ece : ya söylesenize yediğimi ! Diye bağırır

Miraç : doktor ! sana söz hakkı vermedim !

Cengiz : şimdi devrem

Miraç : yemedi değil mi ? o yüzden kıvranıyorsunuz. çıkışır

Ece : Miraç yedim diyorum

Miraç : siz benim emanetime böyle mi sahip çıkıyorsunuz !!! Kükrer

Sabri : aslında komutanım yemek getirdik ama yemedi sonra kr-

Ece Sabri'nin sözünü keser

Ece : ne saçmalıyorsun sen yedim diyorum

Miraç : Sabri sözünü tamamla sonra ne oldu ? Diye bağırır

Ece : bir şey olmadı

Miraç : doktor seninle konuşmuyorum farkındaysan timimle konuşuyorum !

Miraç : cengiz ya bana herşeyi anlatırsınız yada sizi doğduğunuza pişman ederim hemen anlat ! Öfkeyle bağırır

Cengiz : yenge kusura bakma ama söylemek zorundayız .

Ece : ne saçmalıyorsun ?!

Miraç : doktorrrr !!!! Karşılık verir

Miraç : en başından anlat dinliyorum

Cengiz : sen vuruldun kanın kimseyle uymuyordu yenge hariç yenge ki uyuyordu sana 4 ünite kan verdi

Miraç : neee ! ece'ye bakar sonra cengize bakar

Emre : 4 ünite kanla beraber ameliyatta koşarak geldi başı dönmeye başladı onu tutuk gel biraz otur dinlen hayır dedi ameliyatta girdi.

Arda : 7 saat sonra çıktı yanına koştuk komutanımız nasıl diye sorduk ameliyatı zor geçti stabil dedi bayıldı biz hemen yengeyi tutuk düşmesine izin vermedik

Ali : hemşireyi çağırdık tasyonu 70 ,şekeri 50 düşmüştü çok düşük rakamlardi serum taktılar hemşire bir şeyler yemeli tatlı şeylerde yemeli dedi bizde gittik aldık getirdik

Fuat : yenge 2 saat sonra uyandı yenge birşeyler yemelisin dediğimizde hayır istemiyorum yemiyecem dedi

Miraç her duyduğu konuşmada kalbi sıkışır ece'ye bakıyordu ece gözlerini kaciriyordu

Sabri : birşeyler yemelisin yenge çok kötü gözüküyorsun yüzün bembeyaz krec gibi olmuş yemek zorundasın tasyonun şekerin çok düşük çıkmış dedik ısrarla yemiyecem dedi eda geldi eda birşeyler yemiyor tasyonu şekeri çok düşük çıkmış yemek zorunda belki seni dinler dedik eda konuştu yinede yenge dinlemedi sevdiğim adam içerde yoğum bakımın da canıyla cebeleşiyor siz burda yemek ye diyorsunuz !dedi yenge yemedi sinirle ayağıya kalkti masayı yere fırlattı bırakın beni miraça gidecem sonr-

Ece : sonrası yok bu kadardı değilmi Sabri ?!

Miraç : anlatmaya devam edin

Emre : yerdeki camı aldı bileğine verdi

Miraç : öyle bir saçmalık yapmadığını söyle bana ! Ece'ye bakar sinirle sorar sonra emre'ye bakar

Miraç : sonra

Emre : kalbi durdu kalbi ne yaptım geri gelmedi elimden bir şey gelmedi doktor olmaktan nefret ettim 5 dakikadan fazla oldu kalbi atmadı içerde neler yaşadığımın hiç biriniz bilmiyorsunuz gelip bana yemek yiyin diyemezsiniz. Sevdiğim adam ölüyordu benim yüzümden ben sebep oldum bu halde olması benim suçum miraç gelip beni kurtarmasaydi vurulmazdi nefret ediyorum kendimden. Dedi

Ali : komutanım krize girmişti bizi duymuyordu bile ne yaptık ne ettik bizi dinlemedi bileğini kesti kan yere damladı daha fazla bileğini kesmeden onu durdurduk yengenin elini ayağını tutuk doktor çağırdık sakinleştirici verene kadar direndi istemiyorum sakinleştirici dedi zar zor yengeyi tutuk doktor sakinleştirici iğnesini yaptı sakinleştirici kendini gösterdiğinde yenge'yi bıraktık uyuyana kadar bana sevgilimi getirin onsuz yaşayamam yalvarırım getirin bana ölmesin ölmesin ölmesin diye diye uyudu kan takviyesi yapıldı kalbi durdu kalbi geri geldi doktor bileğine dikiş attı.

Miraç ece'ye bakar gözünden yaş akar kırılgan ses tonuyla konuşur.

Miraç : bunları duyacağıma hiç uyanmasaydim daha iyiydi !

 

Sürpriz yeni bölüm erken paylaştım

Hellooo ben geldim

Bölümün sonu 🤍

Bol bol yorum oy vermeyin canlarım

Bölümü beğendiniz mi ?

Miraç duyduğu konuşmadan ece'ye nasıl davranır?

Ne kadar çok oy ve yorum gelirse bölüm erken gelir size bağlı

 

Loading...
0%