Onur'la merdivenleri çıkıyorduk. Şaka gibiydi benim için. En son buraya ağlayarak arabanın camından bakıyordum. Onur'un elinden tutup, "Sevgilim en son buraya arabanın camından ağlayarak bakıyordum. Ne kadar çok değişmiş herşey."

"Değişir tabiki güzelim. Sonuçta Bayadır yoksun buralarda."

"Doğru söylüyorsun"

En sonunda evin kapısına geldiğimizde çantamdan anahtarı çıkardım. Anahtarı giriş yerine takıp çevirdim. Kapı açıldığı zaman hâyla çiçeklerimin kokusu duruyordu. Fakat çiçeklerim solmuştu.

Yüzümdeki hüznü görseniz ağlarsınız. Onur kafasını bana çevirip ne oldu der gibi kafasını salladı.

"Görmüyormusun senin yüzünden çiçeklerim solmuş"

"Ne olacak bebeğim yenisini alırız"

"Ama onlar benim bebeğimdi"

"Evlenelim asıl bebeğini alırsın kucağına"

"Ne diyorsun be terbiyesiz"

Kafasına bi tane yapıştırdım.

"Hem senle evleneceğim Ne belli"

"Ne demek ne belli delirtme kızım beni. Delirirsem sonuçlarına sen katlanırsın bebeğim."

Göz kırpıp yanağımı öptü.

"Ne demek bu şimdi."

"Anlamamazlıktan gelme bebeğim anladın sen."

Göz devirip önüme döndüm. Şuan fark ettim kusura bakmayın ama evi bok götürüyordu.

Onur'da suratımı inceliyordu ne olmuş olabilirki ifadesiyle.

"Onur evi bok getiriyor farkındamısın."

"Ne olmuş yani normal değilmi sencede güzelim. Ne zamandır evde yoksun ya hani. Temizleriz mis gibi olur."

"Peki öyle diyorsan burda bir kaç kıyafet bırakmıştım onları giyeyim bari. Bunlarla temizlik yapmiyim. Odama doğru ilerledim. O sırada arkamdan ses geldi.

"Lütfen kısa giyinme"

"Bakarız sevgilim"

Ona inat kısa giyinmeye gidiyordum. Odanın kapısını açtım. İçeri girince tekrar kapatıp dolabıma ilerledim. Bi tane takım seçtim.



Ne kısa nede uzundu bu tam temizlik için uygundu. Kapıyı açıp içeri gittim. Onurla direk Göz göze geldik.

"Bak kısa değil"

"Hiç kısa görmesek. Neyse yatakta girdiklerinden iyidir en azından adam gibi kalçanı örtüyor."

Bunu söylerken'ki sıfatını görseniz gülme krızine girerdiniz ve tabiki bende girdim. Bunun üstüne onur'da gülmeye başladı. En sonunda gülmekten kendimi yere attığımda onur endişeli bir şekilde yanıma geldi.

"Tamam tamam iyiyim sakin ol bianda çok komik oldun."

"Öylemi"

Onur beni yere yatırıp üstüme eğildi boynumdan öpmeye başladı.

"Onur dur lütfen"

"Ama neden buaralar hep böyle yapıyorsun yaklaşmak istesem ittiriyorsun."

"Ben sadece bir kere oldu ve daha evlenene kadar istemiyorum."

"Yaa uf o zamana kadar ohoo"

" Ne ohoo ne olurmuş o zamana kadar"

"Boşver sonuçta istemiyormusun"

"Biraz sabret lütfen üniversitem bitsin söz ertesi gün düğünümüz olsun."

"Harbimi ama o zamana daha dört sene var. Kızım birde az sabret diyorsun koskoca dört sene. Aynı evde aynı yatakta çok zor olacak."

Onura hak veriyorum sonuçta cidden aynı ev ve yatak onun için zor olacak. Ben yine sabrederim ama bu onur fena bana herşeyi yapabilir. Nederler bilirsiniz ateş ile barut aynı evde kalamaz doğru diyorlar.

"Onur sana bir tavsiye verebilirmiyim"

"Sevgilim"

Off layıp

"SEVGİLİM diyorumki ben bu evde tek kalıyim sende kendi evinde takıl. Yoksa dediğin gibi aynı evde yapamayız. Ben sabrederim ama sen pek sanmıyorum."

"Nee! Saçmalama sensiz ne yapacağım boş evde. Tamam bende sabredebildiğim kadar ederim."

"Tamam ozaman sevgilim."

Onur birkaç kez daha koklayarak boynumdan öptü. Üstümden kalkıp elini bana uzattı elini tutmam için. Elini tutup ayağı kalktım. Gözlerine bakıp dudağından öptüm. Onur'da karşılık verip dahada derinleştirdi benim öpücüğümü. Geri çekilip gözlerimin tam içine bakarak.

"İşleri zorlaştırma öpücüğüm."

Göz kırptı. "öpücüğüm" dediğinde ona ilk günlerde kışkırtma yapmıştım. Aklımda direk o sahne canlandı.

" yuh hâylamı nasıl hatırlıyorsun"

"Onu unutmak mümkünmü bebeğim. Kucağıma oturdun ve beni öpecektin ilk defa kendi isteğinle. Çok şaşırmıştım bunu unutacağımı sanmıyorum. Hatta çocuk yaparsak sana anne demesin diye öpücüğüm dedirteceğim."

"Sen delisin"

"Sana deliyim bebeğim"

Gözlerimden sanki kalpler çıkıyordu kalbim sanki koşuyormuşum gibi atıyordu. Kollarımı onurun boynuna dolayıp dudağına yaklaştım. Dudağına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildim. Onur gözlerini hâyla dudağımdan çekemezken onu koltuğa ittirdim.

"O zaman şimdi tekrar yapalım ne dersin eskileri iade ederiz sevgilim"

Onur hâyla kendine gelememiş gibi şapşal bakışlar atıyordu. Bende yavaşça yanına yaklaşıp kucağına oturdum. Onurun gözleri tekrar dudaklarıma indi aynı o günki bakışı atıyordu şuan. Yavaşça yaklaşıp dudağından öptüm. Dudağını ısırıp geri çekildim oda çok küçük bir inilti çıkardı. Gözleri bu sefer yumuşak değil beni yiyecek gibi bakıyordu. Yavaşça alttaki şeyi hissetmemle hemen kalkıyordumki bu sefer o beni oturttu. Bu sayede bende inledim.

" Ne yapıyorsun sevgilim"

"Ne'mi yapıyorum kucağıma otur beni öp ha birde dişle beni inlet sonra ne oldu öylemi. Sen duâ et, düğün gecemizi sabırsızlıkla bekliyorum. Birtanem o gün yaşayacağını pek sanmıyorum."

"Ha"

Diyebildim sadece. Onur öyle der gibi baktı bana.

"Nasıl yani en fazla ne yaparsın."

"Bilmem sen tahmin et senin hayal gücüne bırakıyorum öpücüğüm."

Biraz korkmadım değil yani koskoca mafya. Ne yapabilir ki bana kıyamaz ya, kendimi bunla avutabilirim.

"Kıyamazsın'ki"

"Vallahi bilemem bebeğim beni bilirsin o konularda pek hızlıyımdır."

İyice kucağına yerleşip.

"Biz en son temizlik yapıyorduk sanki."

Konuyu hemen çevirmem peki.

"Evet ne olmuş yaparız temizliğimizi."

Kafamı alıp ğöğsüne koydu.

"Vay canina kalbin çok hızlı atıyor. Çok güzel bütün gün bunu dinleye bilirim. Onur senin kalp atışların melodiler'den daha güzel."

Onurun dudağının kenarı kıvrıldı.

"Öylemi hergün hatta her saniye dinliye bilirsin. Sonuçta sen hep yanımdayken aynı ritimde atıyor."

Kafamı kaldırıp dudağını öptüm. Bu sefer kafam yerine elim kalbinin üstündeydi.

"Hani aynı ritimde atıyordu şimdi daha sert çarpıyor."

"Öylemi bilmiyordum. Demek'ki kalbim sadece seni arzuluyor. Başka kimsenin yanında bu kadar attığını görmedim."

Sadece gözlerime bakıp dediği şeylerle benimde kalbim çok hızlı çarpmaya başladı. Elini kaldırıp sol ğöğüsümün üstüne koydu.

"Demek'ki sadece benim kalbim seni arzulamıyormuş. Senin kalbinde beni arzuluyormuş."

Yavaş yavaş yaklaşıp dudağımdan öpüp ısırdı. İnleyip zıpladım bu sefer o inledi.

"Ya güzelim tam diyorum intikam aldım yine yapıyorsun."

"Ee yapacak bir şey yok bebeğim"

Kucağından kalkıp dil çıkardım.

"Bana bak güzelim seni varya neyse."

"Ne yaparsın canım"

"Tahmin et bakalım"

Yüzüm kızardı kesin. Domates olmuş gibi hissediyorum.

"Güzelim şuan yüzünü görmelisin çok tatlısın"

"Ya sus be hadi temizlik yapacağız."

Onurun koluna vurup banyoya koştum. Aynaya baktığımda tahmin ettiğim gibi domates olmuştum. Yüzümü yıkayıp biraz kızarıklığın geçmesini bekledim. Kızarıklık azda olsa gittiğinde temizlik malzemelerini alıp çıktım banyodan. Kapıdan bir adım attığım gibi bir şeye çarpmıştım. Tahmin edin kim çok kolay onur tabiki. Kafamı kaldırıp onura baktım.

"Niye geldin sevgilim."

"Sana yardıma geleyim dedim. Uzun zamandır ordasın bir şey oldu sandım."

"Yok bir şey olmadı neyse iyiki geldi bunlar baya ağırmış."

"Öyle söylese güzelim iki saattir taşıyorsun bide verde kaslı sevgilin taşısın."

"Sendeki bu egoyla ne yapacağız anladık kasın var umarım sadece benim gördüğüm kaslardır."

"Tabikide aşkım senden başka kim görebilir."

"Bilmem valla"

"Onlar senin senden başka kimsede göremez."

"Peki dikkat et onlara. Hadi neyse çabuk bitirelim şu işleri. Sen oturma odasını temizle bende mutfağı temizleyeyim. Mutfağa doğru adımladım, baştan aşağı temizledim. Mutfak bittiğinde onurun yanına gittim. Onur'da oturma odasını temizlemiş oturuyordu. Yanına oturup

"Uf çok yoruldum sevgilim. Yemek siparişi verelim'mi çok acıktım."

"Tabiki güzelim ne yersin"

"Pizza yiyelim lütfen"

"Peki tamam ben hemen sipariş veriyorum."

"Tamam sen siparişi verirken bende yatak odasını temizleyeyim."

"Tamam siparişi veriyim bende banyoyu temizlerim güzelim."

Gülümseyip yatak odasına doğru ilerledim... yatak odasınıda hızlıca bitirdiğimde içeri onurun yanına geçtim. Onur oturmuş hatta galiba uyumuştu. Yani gözleri kapalıydı koltuğun kenarındaki örtüyü alıp üzerine örttüm. Mutfağa geçip bir bardak su alıp oturma odasına geçtim. Bardağı sehpanın üzerine koyup onurun yanına yattım. saçlarıyla oynamaya başladım. Yarım saat sonra pizzacı gelmişti. Ellerimi onurun saçlarından çekip ayağı kalktım kapıya adımladım. Kapıyı açtığımda şok geçirdim tam karşımda o duruyordu...