@rabiatopcan
|
"Geri dönüşü olmayan bir labirente girmiştik sanki yolun sonunu bulamıyorduk."
Emre içeri daldı ikimiz rahat bir nefes aldık . "Olum salakmısın ya korktuk" "Pardon abi kusura bakma önemli bir mesele olunca dalmak zorunda kaldım" kaşlarımı çattım ne gibi önemli iş yoksa düşündüğüm şeymi. "Onur bana onu öldürmeye gideceğim deme bak tutuklanırsın ne yaparım sensiz." "Sevgilim Korkma emre çabuk dışarı çık geliyorum şimdi" emre onurun sözünü dinleyip gitti. Onur bana döndü ve yanıma oturdu. "Bak güzelim biliyorum istemiyorsun böyle şeylerle uğraşmamı. Ama yapmak zorundayım şu halime bak yıkılıyorum az kalsın ölüyordun. Bunu bir daha göze alamam şimdi gitmem lazım üzgünüm." "Onur böyle yaparak vicdanını rahatlatacağınımı zannediyorsun. Aslında daha çok vicdanın altüst olacak bunla yaşayabilecekmisin." "Sen benim ne çektiğimi görmedin bende onursam bu adam yaşamıycak" "bazen öldürmemekte bir seçim olabilir onur. Herzaman kalbinle bak pozitif bak hayatın gerçekleri yüzüne vursa bile." Onur bana baktı kafasını iki yana sallayıp ayağa kalkıp öylece çekip gitti . Bazen insanlar gerçekten acımasız kalp kırıcı olabiliyorlar. Kalbim yeterince kırılmadımı yetmedimi artık bin parçaya bölündü. Yani gidip öldürse ne değişecek, hayatımda ne değişecek onun yokluğumu bu umrumda değil. Ama ya onur o bunu yaparsa bir daha o ellere nasıl dokunurum. O yüze nasıl bakarım bunu yapamam bu yüzden onu terk ederim. Onu seviyormuyum hemde çok, canımdan çok hemde onu kendim için değil onun için terk ederim. Evet onun mafya olduğunu biliyorum ama her insan değişe bilir öyle değilmi.Bende onurun değişebileceğini tahmin etmiştim. Olmadı maalesef. "İ.ç.s: yaa kızım herkese güvenmeyeceksin öyle sen kaşındın." İç sesim sadece güvenmedimki ben ona kalbimi verdim, aşık oldum. Onur benim her şeyim onun için gerekirse ölürüm'de."
Onurun anlatımı: Gizemi orda öylece bıraktım kendime kızgınmıyım evet hemde çok kızgınım. Onu o şekilde bırakmamam gerekti... "abi şimdi şöyleki biliyorum kızacaksın. Adam kaçmış bizimkileri vurmuş hemde hepsini abi. Bende çok geç kalmıştım öylece kaçıp gitmiş." "Kahretsin emre bi adama sahip çıkarmadınız. Hemen diğer adamları topla araştır nerede diye çabuk. Ben gizemin yanına giriyorum." Emrenin yanından ayrılıp tekrar gizemin yanına girdim. Gizem gözleri kapalı yatıyordu yanına gidip ellerinden tuttum. "Bak güzelim seni üzmek istemiyorum. Ama bu adam yaşadıkça sana rahat yok anlıyormusun beni." Ellerimi çekerken bu sefer gizem tuttu ellerimi. "Bak onur benim yüzümden kendine acı çektiriyorsun. Bunu asla istemiyorum. Biliyorum acı çekmeyeyim diye yapıyorsun. Peki senin kalbin. Ona ne olacak senin kalbinde acı çekmiyormu. Vazgeç bundan ve biliyorsun eğer böyle bir şey yaparsan yanında durmayacağımı." Ellerimi anında çekip ayağı kalktım. "Ne demek seni terk ederim gizem. Beni kolay bir şekilde kesip atacakmısın yani." Çok sinirlenmiştim. Bu kelimeleri nasıl derdi bana. Hemde mafya olduğumu bile bile. Kapıya doğru adımlayıp dışarı çıktım. O odada artık duramazdım. Resmen beni terk edecekti. Aynı zamanda beni terk etmesini göze alamazdım...
Gizemin anlatımı: Onura bu kelimeleri derken kalbim kırılsa bile gerçekleri duymak zorundaydı. Ona yalan söyleyemezdim değilmi. Tamam onun mafya olduğunu biliyorum. Benden önce yaptıkları umrumda bile değil. Benimleyken yaparsa o zaman terk ederim onu, ayrıca söz vermişti. Bunları düşünmektense uyumayı tercih ettim. Sanki göz kapaklarımın üstünde bir ağırlık vardı. Bir saniyelik bile kapatsam karanlığa çökecekmiş gibi hissediyorum. Yinede gözlerimi kapadım ve derin bir boşluğa bıraktım kendimi...
Yazar anlatımı: Gizem uyurken onur ise duvarları yumrukluyordu. İkisi'de acı çekiyordu biri duvarları yumruklayarak acısını dindirmeye çalışıyordu. Diğeri ise uyuyarak. Peki bu iki gencin nasıl dinecekti acısı bunlar bir bütündü. Bir elmanın iki yarısıydı. Onurla gizem birleşmeden acıları dinecekmiydi kesinlikle hayır. Bir insan sevdiğinden ayrılırsa kalbinin yarısını ona emanet edip gider. Gizem ise ayrılmanın en iyi çözüm olduğunu düşünüyor. Aslında en iyi çözümler birlikte o karmaşık düğümü çözmek. O ikisinin yaralarının kapanması için birlikte olması gerek çünkü onlarda birbirlerini iyileştirecekleri merhem var...
Onurun anlatımı:
Gizemin böyle şeyler diyebileceğini düşünmezdim. Onunla tertemiz bir hayat kurmak istemiştim sadece. Peki şimdi ne olacak burdan gidecekmiyim ben onu bırakamam ki. Bir anda telefonum çalmaya başlamıştı emre arıyordu önemli olsa gerek. "Efendim emre" "abi adamı bulamıyoruz yengeye dikkat et onu her an bulup kaçıra bilir." "Tamam emre dikkatli olurum hastaneye on tane adam gönder işimizi sağlama alalım" "tamam abi" emreyle konuşmam sona ermişti. Telefonu cebime atıp tekrar gizemin odasına girdim uyuyordu. Yavaşça yanına ilerleyip yattığı yerin kenarına oturdum. Yavaşça kulağına eğildim. "Sen benimsin güzelim benden asla gidemezsin" Diyip boynundan öptüm. Kafamı kaldırıp ellimle saçlarınla oynadım. İki dakika sonra gözleri aralandı ve bana gülümsedi. Bende ona gülümsedim derken biranda gözleri büyüdü ama bana değil arkama bakıyordu. Arkamı dönmemle alnımın ortasına silah dayanması bir oldu... Bir bölüm daha attım çiçeklerim iyi okumalar diliyorum hepinize yarın 5 bölüm atacağım söz veriyorum bugün çook yoruldum sizi seviyorum iyi geceler...😘 |
0% |