@rabiatopcan
|
"Hayatımda ilk defa ne hissettiğimi ifade edemiyorum. Nasıl olduğumu ya da ne düşündüğümü. Elimi kolumu bağladı olanlar, tek yapabildiğim dehşet içinde durmak."
Sabah onur benim üstümde değil ben onun üstünde yatıyordum. Hafif kafamı kaldırıp yüzünü incelemeye başladım. Yüzü o kadar pürüzsüzki dokunurken kendinden geçme evresine ulaşıyorum. Kafamı bir şekilde dağıtıp bu düşüncelerimi bir kenara fırlattım, tekrar kafamı onun göğsüne yasladım. Onur bu sefer hafif uyku mahmuruyla gülümsedi. "O:Sen benimi izliyorsun" "G: yoo ne münasebet" Aslında yalan söylemeyi sevmiyordum. Neden böyle yaptığımı bilmiyorum, bir anda ağzımdan çıktı. "O: benim sevgilim yalan söylemeyi beceremiyor." "G: o kadarmı kötü ya" Onur kafasını sallayarak "evet" anlamına getirdi. "G:Neyse onur kahvaltıyı hazırlacağım gidiyorum." "O: peki ama az daha kalabilirdik, hem birbirimizi yerdik ne olacak ben razıyım." "G: Ben razı değilim mis gibi omlet, peynir varken yaşlı sevgiliye kalmadık." "O: yaşlı sevgilimi nedemek bu şimdi?" "G: Anladın işte yaşlı amca" Onur bu dediğime çok sinirlenmiş olmalı'ki beni üstünden fırlattı. "G: ne yapıyorsun? Canım acıdı" "O: yaşlı amca ne ya yok dede"
"G: tamam sinirlenme amma olay ettin şaka yaptım." Onur yüzümü inceledi, bu sefer garipti sanki incelemiyor bir şey düşünüyormuş gibiydi. "G: ne düşünüyorsun?" "O: hiç birşey hadi kahvaltıyı hazırlayalım." "G:tamam kocacım" "O: Neee!" "G: ne oldu onur ?" "O: kocam'mı?" "G: evet beğenmedinmi" "O: çok beğendim bana artık kocam'de" "G: olur sevgilim" Diyip yatak'tan atladım. Yere sert düşsemde hemen ayaklanıp mutfağa doğru koştum. "O:kaç sen kaç daha nereye kadar kaçacaksın?" "G:Sonsuza kadar!" Kahvaltıyı hazırlamaya başladım... çayı üstüne koydum öncelikle sonrasında peynir, zeytin, menemen yaptım. Onuru çağırdım, "G: onur kahvaltı hazır!" "O: tamam güzelim geliyorum!" Bir veya iki dakika sonra onur masaya geldi. "O:geldim güzelim" Güzelim deyince çok tatlı olduğunu bilmiyor. Bir bilse ne kadar tatlı olduğunu ağlar vallahi. "G: hadi kahvaltımızı yapalım" Onur yemeklere gömülmüştü bile, benim sabahları pek iştahım olmadığı için herzaman'ki gibi az yedim. Onur'da maşallah iştahı herzaman'ki gibiydi lafımız yok tabi... "O: güzelim yine az yedin biraz yemeyi dene en azından" "G: midem almıyor son olaylardan sonra " "O: peki güzelim ama yinede bir şeyler yemeyi denesen?" "G: denerim..." Sofrayı toplayıp oturma odasına geçtik. "G: onur hani ben sana aylar önce bizden olurmu dedim." "O: evet bende bizden destan olur güzelim dedim." "G: sence bizden destan oldumu?" "O: bence oldu hemde efsane oldu" "G: Ben bilmiyorum içimde hiç bir his yok sanki hepsi gitmiş gibi." "O: yani beni sevmiyormusun gizem?" Biz sevgili olduktan sonra ilk defa gizem demişti. Böyle dediğine göre içindeki Gizemi istemeyerek kırmış bulundum. "G: hayır onur o anlamda söylemedim. Kalbimdeki yerini bir bilsen seni ne kadar çok sevdiğimi görürsün." Bunları derken aynı zamanda kucağına oturdum. Elimi pürüzsüz yanağına koydum... "G: seni o kadar çok seviyorum'ki sevgilim, bütün hayatım sensin." "O:Gizem peki sorun ne?" "G: sadece bana olan şu mevzularda sıkıldım." "O: anladım güzelim bi an korktum benden sıkıldın sandım." "G: öyle bir şey olabilirmi sence?" "O: olamaz!" Bir anda bağırmasıyla sıçradım. "O: güzelim dikkatli olmalısın iyi bir yerde oturmuyorsun. Senin iyiliğin için söylüyorum bebeğim." "G: öylemi bana söz verdin diye hatırlıyorum." Evet söz vermişti, ve bunu denemenin tam zamanıydı. Bakalım sözünü tutuyormuymuş Onur Boysal. Kendimi ileri geri sürttüm, onura baktığımda sabır dilermiş gibi duruyordu. "O: güzelim yapma diyorum" "G: ama onur söz verdin hatırlamıyormusun?" Kendimi bu sefer hem bastırarak hemde hızlı hızlı sürttüm. Onur beni kalçamdan tuttuğu gibi kendisine çevirdi . "O: öylemi gizem hanım peki" Beni kendine öyle'bi bastırdığı dudaklarımdan bir inilti çıktı. "O: Ya bebeğim nasıl oluyormuş zor değilmi" "G: Evet zormuş" Kendimi yere attım. Yerden kalkıp koltuğa oturdum. "G: hadi onur sen gitde şu dolabın oradaki alınacak listesini al." "O: peki güzelim sen öyle istiyorsan öyle olsun" Onur alınacak listesini alıp evden çıktı... Bende evi toplamaya başladım... zaten yarım saat sonra kapının zili çaldı, Onurdur diye kapının deliğinden bakmadan direk kapıyı açtım. "G:Sevgilim hoşgeldin" Ama bir sorun vardı bu onur değildi gelen onurun sağ kolu emre'idi. Yüzünde hüzünlü bir bakış vardı. Emre'yi çok bekletmeden içeri buyur ettim. "G:anlat bakalım emre" "E: yenge sana kötü haberim var" "G: ne oldu çabuk anlat" "E: onur abi" Zorlanıyordu kesin onura bir şey olmuştu. "G: ne oldu onura!" "E:yenge onur abi ölmüş olabilir, yani kayboldu polisler ölmüş olduğunu düşünüyor." "G: nereden bu konuya varmışlar?" "E: çünkü yenge en son görüldüğü yer uçurum kenarı" Bu cümleyi söylemesiyle başımdan aşağı kaynar su döküldü. Nasıl onur ölmüştü bu olamazdı. Ellerimi ağzıma götürdüm. "G:N-nasıl?" "E:öyle görünüyor yenge ama sana yemin ederim onur abiyi bulmaya çalışacağız." Böylelikle bir çıkmazın içine girmiş oldum... Evett sevgili çiçeklerim yarın 2.kitabımın 1. Bölümünü yazacağım... dediğim gibi wattpad "deki kitabımı buraya geçirdim şuan wattpad"de 2. Kitaptayım... sizi seviyorum iyi geceler diliyorum güzel çiçeklerim bolca öptüm😘 |
0% |