Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@rachelaery

Sophie Wagner'in Anı Defterinden alınmıştır.

7 Ağustos

Çocukken annem hayali arkadaşıma mektup yazdığımdan bahsederdi. Sanırım yazmak benim bir özelliğim, tıpkı sarı saçlarım ya da sürekli gülümsemem gibi.

Doğduğumdan beri benimle ve öleceğim güne kadar benimle kalacak- böyle düşünmek hoşuma gidiyor.

Üstümde kuşlar uçerken ve altımda masmavi okyanus akıp gidiyorken yazmak her zamankinden daha iyi hissettiriyor. Defterimden başımı kaldırdığımda önümden çeşit çeşit insanın geçip gittiğini görüyorum. Farklı cinsiyette, yaşta... Hepsi kendi hikayelerine sahip, hepsinin bir yolculuğu var. Bu gemi de yolculuklarının bir kısmına şahitlik ediyor. Ve bende onların hayatlarında güvertede bir köşede oturmuş bir şeyler yazan gizemli sarışın kızım.

Onlar için bir figüran olsam da nihayetinde kendi hikayemin başrolüm. Hepimiz öyleyiz. Ve ben bu güvertenin üzerinde, rüzgar saçlarımı uçuştururken kendimi hiç olmadığı kadar başröl hissediyordum. Bu yolculuğa çıkmak verdiğim en doğru karar.

8 Ağustos

Dün koca bir gün boyunca neredeyse kimseyle konuşmadım. Çılgın bir sosyal değilim ama insanları dinleyerek dünyada ne kadar farklı yaşamlar olduğunu keşfetmek en büyük hobim. Fakat buradaki insanlar çok suratsız, çocuklar dışında gülümseme karşılık veren yok...

Almanların soğuk olduğu konusunda çok haklılar. Gemi Amerika Birleşik Devleti'nden Almanya'ya sefer etse de yolcuların çoğu ülkelerine dönen Almanlar. Orada bir savaş varken neden döndüklerini merak etmiyor değilim.

Birkaç Amerikalıyla da karşılaştım tabii. Ayrıca gemide hiç Türk yok, bu da bunları Türkçe yazmamım nedeni. Sadece benim okuyabileceğimi bilmek süper güçlerim varmış gibi hissettiriyor.

Annem Amerika'da doğup büyüse de özüne saygılı davranarak Türkçe'yi mükemmel derecede öğrenmiş. Eh, onun sayesinde ben de ana dil seviyesinde konuşabiliyorum. Amerika'da doğmuş, Türk bir anne ve Alman bir babaya sahip olmak pek çok açıdan beni şanslı yapar ama çoğu zaman kesinlikle şanslı değilim.

Babamın Alman oluşundan mı yoksa Asker oluşundan mı bilmem, her zaman ulaşılmaz duvarları vardır. Hayatını orduda geçirdiği için anılarımda pek yer kaplamaz.

Hiçbir zaman yanımda değildi ve şimdi onun yanına benim giyor oluşum ironikti doğrusu.

9 Ağustos

Kadın olmak yeterince zorken bir de gazeteci olduğum için kendime kızıyorum.

11 Ağustos

Yolculuğun üçüncü günü. Bugün bir arkadaş bile edindim. Boyu belime kadar gelse de ve ön dişlerinden ikisi eksik olsa da onunla sohbet etmek çok eğlenceli. Sekiz yaşında bir çocuğun olması gerektiğinden çok daha olgun. Güvertede neredeyse şapkam uçacakken yakalayıp bana geri getirdi. Ben de ona karşılığında şeker verdim. Böylece arkadaş olduk.

Neden savaştaki ülkeye giden bir gemide olduğundan emin değilim, ama öğrenmeye meraklıyım. Henüz sekiz yaşındaki bir çocuk savaşamaz değil mi?

New York'ta hayatta kalmaya yetecek kadar harcadıktan sonra biriktirdiğim paralarla kiraladığım ikinci sınıf kamara çok karanlık ve dar olduğu için geceleri de güvertede oturuyorum. Yaz mevsiminde olsak da rüzgarlar soğuk ve sert esiyor- okyanusun ortasında olduğumuz için normal sanırım.

Ama dar kamalyamdan çok daha iyi. Dün gece büyüleyici bir dolunay vardı. Ve güverte benden başka kimsenin olmaması büyük talihsizlikti.

12 Ağustos

Bugün Jeremy'in annesiyle neredeyse kavga edecektim. Kadın tam bir moral kaçırıcı. Ona gazeteci olduğumu söylediğinde benim delirmiş olduğumu söyledi. Kocası tarafından küçük bir oğlanla kendi başına bırakılmış ama o hala kadınların rolleri hakkında benimle tartışıyor. Bir kadın nasıl bu kadar kör olabilir?

☕📜🖋☁️

Mektup roman yazmak uzun zamandır aklımda olan bir fikir değildi ama bu kurguya en uygun olacak yazım şeklinin bu olduğunu düşündüm, umarım seversiniz. Ben onları şimdiden çok seviyorum... (っ'-')╮=͟͟͞͞💌

 

Loading...
0%