@rahina
|
Müzik/ sakinleştim, kaybolan yıllar, alla beni pulla beni, bastım da yarama basma dedim,dönence Kalbim hızla çarptı yüreğimde biriken şok etkisi kalbimi dahada hızlandırmıştı sorsanız birşey diyemezdim. Hızla giderken
Bulut arkamdan " özür" dilerim diyordu. Umrumda bile değildi salona geldiğimde herkes yüzüme baktı savaşın yüzüne tokası geçirdim ve herkese olaydan bahsedip neden söylemediklerini söyledim.
Savaş hiçbirşey bile diyemiyorken beni neden böyle yapmıştılar. Tuğçe bana bakıp yalandan
" ben birşey yapmadım senin bu mal arkadaşın bulut iftira atıyor" dediğinde
Yüzüne baktım ve şunu dedim
- iğrenç olman midemi bulandırıyor ve sen kadın olsaydın o gün beni bir tacizcinin yanında bırakmazdın, hem, hem ben sana ne yaptım he ne yaptım.
Herkes susmuştu o sırada kapı çalınca hepimiz kapıya baktık ve saate de fakat halen saat akşama geldiğini belirtmemişti.
Kerem oflayarak hızla kapıya yöneldi kapıyı açtığında birşeyler konuştukları belliydi ama kimle olduğu değil.
Susmuştum içimde biriken öfke,sinir,aşk,kalp kırıklığı herşey içimde vardı ama ben kendim olamamak üzere gitmiştim...
Kerem kapıyı kapattı ve o yanda olan kırmızı düğmeye basınca hepimiz bir mağarada olmuştuk ellerimizde ki tablette silah,ip vb eşyalar vardı o sırada aslı.
- Kerem sen benimle geliyorsun tuğçe,bulut ikiniz şu sağ yönden gidin sare,savaş sizde sol yönden gidin dediğinde itiraz etsem bile hayır demişti ve zorla savaşla gitmiştik.
Yoldayken savaşla tek kelime bile etmiyordum ki savaş.
- sare bak özür d-
- savaş kes sesini bende gelmişim senin be-
Diyordum ki savaş beni kendine doğru çekince saçlarım arkaya doğru savruldu. Kalbimde beliren hoş bir his belirdi sevda buydu beni en derinden etkileyen duygumdu
Halen beni tutmuştu gözleri sağ,sol gözüme geldikten sonra dudağıma baktığında. Kendimi geriye çektim ve savaş.
- dikkat et askala ayağını burkucaktın
burksaydım nolurdu
Yüzüme baktı ve yavaş yavaş bana doğru gelmeye başlayınca bende geriye doğru gittim ve en sonda bir ağacın gövdesine takılınca sakince nefes alıp verdim. Yüzlerimiz yakın olunca arkadan gelen zombiye fark edince hızla silahımı çıkarıp onu vurduğunda savaştan kurtulduğumu hissettim.
Hızla onun önüne geçtim ve yürümeye başladım biraz geçtikten sonra savaş bir ağacın gövdesine oturup dinlenirken.
- Savaş kalk bak daha 5-4 zombi öld-
Kafam şaşkınca ona döndü çünkü uyumuştu yüzüne baktım sinir var olsa bile o benim tek sevdiğimdi.
Kalbimde heyacan vardı sanki yüzüne dalıp giderken kolundan tutup çekmeye çalıştım ve sizce noldu.
Ben yere düştüm ve o kahkaha attım durdu yüzümde sinir ve utanma oluşurken kalktım fakat arkam hep çamur sıvısı ile kaplanmıştı oflayarak savaşa baktım ve şöyle dedim
-yeter ya savaş ne gülüyorsun be hem sen kendini daha affedilmenin bile.
- sare tamam anlıyorum seni ama böyle yapman saçma dehilmi.
- saçma mı?
- Ya bak sen an.
- sus savaş birkerede süsü birkerede kırma şu kalbi bir kerede aklın olsun be.
- beni affetmicekmisin.
Kalbimde oluşan his ile savaşa baktım hiçbirşey dememek belki en mantıklısıydi kalp oyunları birbirimize bağlayan şeydi belkide veya susmamak da diyebiliriz. Kalbinize güvenmeyin o sinsi ama aşık ve hepte üzülen olur ve sizide üzer size soylim ben kalbimi yönetemiyorum.
- bilmiyorum savaş.
- anladım sende haklısın zaten herkes buraya sevmek için değil kurtulmak için gelmişti değilmi.
Hafifçe gülümseyip ilerlerken arkasında kalmıştım gözlerim biraz dolunca sildim ve hızla onun yanına geçtiğimde zombi gelince silahımı çıkarıp zombiye vurdum ve onun arkasında bir creper gelince savaşın elini tutup arkaya doğru gittik ve silahımı çıkarıp onu vurdum ve "güm!" Diye patlayınca savaş ellerimize bakarken bende ellerimize baktım ve elimi bırakmaya çalışıyordum ki elimi sıkıca tuttu ve ona baktım fakat birşey demedim.
İlerlerken Kerem ile aslıyı görünce elimi bıraktım ve tuğçe savaşın boynuna. Atlayıp sarılırken.
- seni çok özledim dediğinde.
Savaş bana baktı ve tugçeyi hafifçe itti ve şöyle dedi.
- biraz abartılı sanki iki dakika tek görmedik birbirimizi.
Aslı oflayarak.
- zaten onun yüzünden zombi iki tane tek öldurdük ya dediğinde.
Kahkaha attım ve şöyle dedim.
- o kesin korktuĝu için savaşı aramıştır.
Dediğimde tuğçe hariç herkes gülmüştü savaş bile gülmüsken tuğçe hanımın gulmemesi peki. Yüzümde ki gülümsemeyi silerek şöyle dedim. - her neyse gidecek miyiz yoksa kalacakmıyız. Yüzlerinde beliren anlamamazlığı görünce. Oflayarak - diyorum ki zombi öldürmeye devam mı edeceğiz yoksa evimize mı gideceğiz. Aslı herkese baktı ve daha sonra şöyle dedi. - Ben çok yoruldum ve bide eğer daha fazla ölü zombi kokusu ve kanı görürsem bayılacaksınız haberiniz olsun. Kerem dudağını bükerek ve aslının omzuna başını koyup şöyle dedi. - benim aslım yorulmuş sare siz yorulmaya devam edeceksiniz edin ben aslımla gidicez. Tuğçe şöyle dedi. - aynı kitaptaki gibi aslını aramaya devam et hadi hadi kış kış. Dediğinde gülesim gelsede gülmemeye çalıştım ve şöyle dedim. - tamam Kerem bencede gidelim artık zaten baya bi yorucu geçti bu gün herşey üst üste geldi gerçeklerle yüzleşemedim bile dedim. Savaş ve tuğçeye bakarken. İkisi de bana biraz sinirli baksana umrumda değildi. Tama tuğçe - sende bir tri- Diyordu ki devamını getirmemesi için buluta şöyle dedim. - hadi kırmızı düğmeye bas ta gidelim. Bulut kafasını salladı ve bastı. Eve vardığımızda tuğçe ile savaş koltuğa oturup konuşmaya başlarken ben ne yapacağımı düşünüyorum kalbimde tuhaf bir his belirince koltuğa oturdum ve herkese baktım. Kerem ile aslı da televizyondan birşeyler izliyordu bulut bana baktı ve tam yanıma oturacakken ona oturmamış gerektiği bir bakış attığımda. O da tek başına bir koltukta oturup telefonuyla uğraşmaya başladı. Uykum o kadar fazla olduğu için kalktım ve bulutun odasına girdim ve arkamdan da bulut geldi bulut. - sare sana gerçekleri anlatmadığım için mi kızgınsın. - bulut kes sesini. Bulut susmuşken ben merdivenlerden.çıkıp odama çıktım ve yatağıma atladım ve gözlerimi kapattım rüyamda. Bir şehirdeyiz ve herkes var ben savaş herkes annem gil prof.alaca herkes var ama bu şehirde biz bir dağlık alanda gibiyiz karşı tarafta ful deniz var savaş ile bir masada oturmuştuk üstümde gelinlik vardı savaşın üstünde kravatlı ve şahitlerimiz aslı ile Kerem ve bana biri savaşla evleneceksin diyor bende ev. Direkten uyandım ve kalbimde tuhaf bir his vardı hızla kalktım ve sabah olmasına bir saat falan vardı ve zombiler etrafta vardı kendime kahve yaptım ve oturdum onu içerken yaşadıklarımız geldi aklıma. Savaş ben herkes vardı ama sanki bu hikaye bir khikayeydi ve biri bana anlatıyordu sanki kalbimde oluşan his falan sanki yapay bir duyguydu aşk duygusuda öyle tabi oflarken televizyonu açtım ve gerçek şehir haberlerde var tabi ve ekranda kendimi,savaşı,aslıyı,tuğçeyi,keremi,bulutu gördüm ve altta ki yazı Son dakika: 4 günür kayıp olan 6 kişiden bir kızın bilekliği ormanlık alanda bulundu fakat halen bir gelişme yok olursa sizlerle paylaşacağız gözlerim doldu bu bendim kalbimde kırıklık bırakırken kafamı daha çok ekrana doğru getirdiğimde bu benim bilekliğimdi ve yandada bir not vardı bunu gördüğüm anda şok içinde kaldım "Hayallerde saklanacağım" notu vardı bilekliğimi yanında zaten habercileri bunu konuşuyordu kalbim şok içinde kalmışken savaş geldi ve onu gördüğüm anda televizyonu kapatıp salondaki koltuğa oturdum savaş bana çok saçma bakarken telefonum ile takıldım savaş yanıma oturdu ve yüzüne baktı ve şöyle dedi. - neden kapattın ne haberimiz 6 kişi kayıp kimler ki hey! Dediğinde nefes aldım ve savaşa baktım. - yok birşey merak etme sen. - var dediğinde. Biraz durdu ve yüzüme bakmaya devam ederken anlamıştı galiba - onlar bilmeyiz sare? Dediğinde kafamı yere çevirdim. Sessizce - evet. Dediğimde yüzüme baktı - bizim ailemiz orada mı? - galiba. Dedim ve televizyonu açtım televizyonda annemi görünce gözlerimden yaşlar aktı o da ağlıyordu ve yalvarıyorum " lütfen kızımı bulun lütfen" diyordu annemin ismi ömür dü kumral saçlı yeşil gözlü ve 39 yaşındaydı ben en ćok ona çekmiştim ama artık yok du o yoktu. Savaş ekrana bakarken yumruğunu sıktı ve sinir ile soluk alıyordu baktığım kişi erkek kızıl saçlı 18 yaşlarında biriydi. - noldu savaş bu kim? Savaş derin nefes aldı ve başını eğdi - görkem dediğinde. - görkem ki- diyordumki - herşeyi planlayan ve buraya gelmemizi sağlayan piç. Dediğinde anlayamamıştım. - Yani o gün bana zara- - o gün ne olduysa bu şerefsiz adam yüzünden oldu. Kalbim yaralı bir kabuk bağlamıştı sanki... Evet bir bölüm sonuna hoş geldiniz biliyorum kaç ay geçti bölüm atmadım merak etmeyin artık 16 kasım da üç bölüm gelecek yani her ay 16 sonda bölüm atıcam neyse diğer ay görüşürüzz💞🍭
|
0% |