Telefonum çalıyordu ama gözlerimi açmamak için direniyordum.Telefon bir kez daha çaldı.Kafamı kaldırıp diğer tarafa döndüm.Telefon sustu.Uykuma kaldığım yerden devam edebilirdim.Telefon yine çaldı.Ağlamamak için kendimi şu an zor tutuyordum.Telefonu elime alıp sinirle "Ne var ne istiyorsun kimsin sen?"dediğimde gülme sesi geldi.Pislik Emirdi.

"Saatin kaç olduğunun farkında mısın sen?Hâlâ uyuyorsun."

"Sesini kesersen devam edeceğim."

"Hayır hemen uyanıp buraya gel."

"Aynen aynen geleceğim."

"Asel gelmen için bir saatin var."

"Yarım saate ordayım."deyip telefonu sessize aldım.Artık kimse uykumu bölemezdi.

&&&

"Asel kızım kalk artık."

"Rahat bırakın ya beni."

"Kalk hemen işe git.Baban eğer işe gitmezsen senden kart,araba ve daha birçok şeyi alacakmış" dediğinde hemen yerimden fırladım.

"Bu nasıl bir ceza ya?"deyip dolabı açtım.Herkese beddua ede ede hazırlanıp hemen arabama bindim.

Şirkete doğru sürmeye başladım.Saat zaten ikiye geliyordu.Bugün gelmesem ne olacaktı sanki?Şirkete geldiğimde herkes bana gülümseyip "Hoşgel diniz efendim" diyordu.Emir'in odasını birine sorup hemen asansöre bindim.Emirin kapısını çalmadan içeri girdim.O kadar sinirliydim ki kapıyı çalmayı bile unutmuştum.Sinirli bakışları benim üstümdeydi ama beni görünce hemen gülüp ayağa kalktı.

"Gelmeseydiniz Asel hanım."

"Beni buraya getirtmek için saçma hareketler yapmasaydınız gelmezdim Emir Bey."

"Patronunla nasıl böyle konuşursun çok ayıp."

"Ne patronluğundan bahsediyorsun Burası babamın iş yeri."

"Benimde babamın iş yeri."

"Bu bilgi için çok sağol canım ya."

"Ne demek şimdi sorunlarımızı çözdüğümüze göre başlayabiliriz."

"Sorunlarımızı çözmedik ama neyse."

"Şöyle yola gelceksin bana bir kahve getirerek başlayabilirsin."dediğinde kalemliği kafasına fırlattım.

"Özel uşağın mı var senin?"

"Bir daha bana bir şey fırlat görürsün sen."dediğinde elime geçen kalemi yine fırlattım ona.

"Al yine fırlattım.Şimdi ne yapacaksın?"

"Son kez seni uyarıyorum Asel." dediğinde önümdeki dosyayı yine kafasına fırlattım.Yerinden sinirle kalkıp üstüme gelmeye başlayınca hemen kaçmaya başladım.Odası o kadar büyüktü ki hemen kaçmaya başladım.Yüzü sinirden kırmızı olmuştu.

"Beni rahat bırak yoksa."

"Yoksa ne Asel?"dediğinde üstüme gelmeye başlamasıyla bir an korkmuştum ki kapı çaldı.İçeriye bir adam girip "Emir bey toplantı için istediğiniz dosyaları getirdim."derken bende o arada dışarı çıkıyordum.

"Toplantı beş dakikaya olacak herkesi buraya topla.Asel sende olduğun yerde kal."dediğinde adam "Peki efendim."deyip çıktı.

"Senden sonra bunun intikamını alacağım.Birazdan toplantı olacak.Sende katıl ki öğren.Odan hemen odamın karşısı.Toplantıya tam zamanında gel Asel."dediğinde odadan çıktım.Kendi odama girip etrafı inceledim.Oda geniş ve ferahtı.Bir süre burada takılabilirdim. Çantamı buraya bırakıp hemen odadan çıktım. Toplantı salonuna girdiğimde herkes yavaştan gelmeye başlamıştı.Emir çaprazındaki yeri gösterince hemen oraya oturdum Emir konuşup

"Asel Hanımı tanımayanız yoktur zaten.Kendisi şirketimizin ortaklarından.Artık o da bizimle çalışacak.Şimdi asıl konuya geçelim."dediğinde herkes bana yine "hoşgeldin"dedi.Teşekkürle geçistirdim hepsini.Toplantının geri kalanı ise can sıkıntısıyla geçmişti.

"Asel sen ne düşünüyorsun?"

"Söylenenlere katılıyorum."dediğim de bir kaç kişi gülmeye başlamıştı Emire baktığımda gülmemek için kendini tutuyordu.

"Daha kimse bir şey demedi Asel." O zaman sabahtan beri konuştuklar ınız ne dememek için kendimi zor tuttum.Yerimde dikleşip "Sorun ne?"dedim.Herkes sırasıyla bir şeyler anlattı.Herkesi teker teker dinledikten sonra hepimiz yorumlar yapmaya başladık.Bazı fikirler bana hiç mantıklı gelmemişti.En son bir karara vardık.Toplantı bitince herkes çıkmaya başladı.Emire dönüp

"Gördün mü Emir beni toplantı da nasıl da iyiydim."

"Beklenmedik bir şekilde otoriter ve çözüm odaklısın."

"Beklenmedik bir şekilde derken?

"Yani sadece baba parası yiyip gezen zengin kız tipisin klasik."

Sen öyle san Emir Sancak.

"Sende babasının parasına konan züppesin."dediğimde güldü.

"Ben bugün çok çalıştım.Artık gideyim mi?"

"Hayır hâlâ çalışmaya devam et."

"Emir babam sana kızıma bir şeyler öğret dedi.Çalıştır demedi."

"Asel birşeyler öğrenmek istiyorsan çalışarak öğrenmelisin.Daha çok tecrübesizsin."

"Tamam neyse ben şimdi ne yapacağım?"

"Dosya atacağm sana onları düzenlemen lazım."

"Neyini düzenleyeceğim ki?"

"Sana attığımda görürsün.Orda açıkladım uzun uzun.İşin uzun sürer.Herkesle aynı saatte çıkmak istiyorsan elinden geldiğince çabuk bitir."dediğinde ona küfür ede ede odanın kapısına doğru ilerliyordum.

"Ne geveliyorsun sen ağzının içinde."

"Ne kadar iyi bir patronum olduğunu söylüyordum."deyip odadan çıktım.Kendi odama girdiğimde bilgisayarı açtım ama ağlayacaktım.Bu kadar dosyayı ben nasıl düzenleyecektim.Odadan çıkıp aşağı kattaki ofise indiğimde herkes bana bakıyordu.

"Şu an aranızda işi olmayan var mı?"

"Ben boşum Asel hanım."

"Bende boşum şu an."

"İkiniz benimle gelir misiniz?" dediğimde ikisi de benim odama geldi.Onlara ne yapacaklarını anlatıp üçümüz işe koyulduk.Bir yandan sohbet ediyor diğer yandan işi yapıyorduk.Komiklerdi.İlk defa uzun bir süreden sonra doyasıya sohbet ettiğim birileri olmuştu.

"Emir Bey iş konusunda çok ketum biri."

"Normal hayatında da çok gıcık biri."dediğimde Emir odaya girmişti.Onun odaya girmesiyle üçümüz gülmeye başladık.Az kalsın yakalanacaktık.

"Siz ne yapıyorsunuz burada?"

"Ben çağırdım.Şirkettekilerle kaynaşmaya karar verdim."

"Biz bitirdik bunları çıkalım daha."

"Tamam canım yardımınız için teşekkür ederim."dediğimde ikisi çıktı.

"Onlara canım mı dedin sen?"

"Evet canım dedim ne var bunda?"

"Yok bir şey."

"Ne sinirli sinirli bakıyorsun o zaman?"

"Bakmıyorum."

"Bakıyorsun."

"Bakmıyorum Asel."

"Baktın ama neyse Emir?"

"BAKMIYORUM ASEL"

"Sesini yükseltme bana."

"Sana verdiğim görevi sen başkalarına yaptırırsan sen nasıl öğreneceksin Asel."

"Haklısın o yüzden beni kovmalısın" dediğimde bana yaklaşmaya başladı.Oturduğum sandalyenin yanlarına iki elini de koyup dibime girdi.Korkacağı mı düşünüyorsa yanılıyordu.Bende kafamı kaldırıp dik dik ona bakmaya başladım.

"Bu şirketten hiç gitmeyeceksin Asel"

O an gülümsemeye başladım. Gözleri dudaklarıma kaydı.

"Bunu kimse bilemez Emir." dediğimde bu sefer sırıtan o olmuştu.

Zaman hangimizi haklı çıkaracaktı ikimizde bilmiyorduk.