Yeni Üyelik
22.
Bölüm

19. Bölüm

@rapunzel_102219

 

Şarkı:Rafet El Roman - Ayrılık....

 

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️

 

Barış'tan
Aycan:Ablacım aç gözlerini hadi

 

İki hemşire tekrar geldiğinde ben Aycan'ı, Aren'den uzaklaştırıp arkasından sımsıkı sarıldım. Asiye'de Doruk'a sarıldığında bağırdı:ASİYE BIRAAAAK

 

Asiye:Doruk yapma sakin ol lütfen

 

Hemşirenin biri Aren'in yüzünü kapatırken Aycan bağırdı:KAPATMAAAAĞ

 

Barış:Aycan sakinleş lütfen

 

Aycan:BIRAK BENİ BIRAAAAAK.

 

-SENİN YÜZÜNDEN OLDU BU.

 

-BIRAAAAAK, DOKUNMA BANAAAĞ.

 

Doruk:GÖTÜRMEYİN BIRAKIN ONUUUUĞ

 

Aycan:GÖTÜRMEYİN KARDEŞİMİİİİİĞ

 

Asiye'den
Doruk bir yandan Aycan bir yandan bağırırken Doruk benden zorda olsa kurtulup koştuğunda bende koştum.

 

Götürülen sedyeyi durdurup bağırdı:ÇEKİLİN

 

Asiye:Doruk..

 

Doruk:Çocuklar ölmez Asiye. Abim hadi aç gözlerini.

 

-Konuş bizimle neşe kaynağı hadi..

 

İçersi

 

Barış'tan
Aycan'ın çığlıkları ve ağlayışları kesildiğinde ona baktığımda bayılmıştı.

 

Elimi yüzüne yerleştirdiğimde yanağı ıslaktı.

 

Barış:Aycan

 

Asiye'den
Mihra:Elini oynattı

 

Hepimiz Aren'e baktığımızda hiçbir şey yoktu.

 

Asiye:Yanlış görmüşsündür ablacım

 

Mihra:Hayır yanlış falan görmedim. Gerçekten oynattı elini, işaret parmağını kaldırdı

 

Aren gerçekten parmağını oynatmıştı.

 

Doruk:Abim, aslanım benim

 

Handan:Şükürler olsun Allahım

 

Cihan:Ohhh şükürler olsun Allahım bağışladın onu bize.

 

Gürkan:Aslan parçam benim

 

Doktor geldiğinde Aren'e hemşireler oksijen maskesi taktığında götürdüler.

 

3 saat sonra / Aybar oda

 

Barış'tan
Aycan hala uyuyordu. Hiç konuşmadan onun tam karşısında oturuyordum. Gelinliğini üzerinden çıkarılmıştı, Eylül'ün getirdiği kıyafetler giydirilmişti.

 

Elim yastıkta dağılmış saçlarına gidicekken kendine gelmişti, bende elimi yumruk yapıp geri çektim.

 

Aycan:Barış..

 

Ben hiçbir şey söylemeyip sadece gülümsediğimde Aycan konuşmaya başladı:Aren iyi mi?

 

Barış:İyi merak etme

 

Aycan:Yalan değil dimi?

 

Barış:Ben yalan söylemem

 

Aycan:Aren'imi görmek istiyorum

 

Barış:Kendine daha yeni geldin

 

Aycan:İyiyim ben, görmek istiyorum onu

 

Aycan serumunu çıkarıp yataktan kalktığında bende arkasından kalktım.

 

Tam gidicekken tökezledi bende onu tutarak konuşmaya başladım:İnat etme istersen

 

Aycan:İyiyim ben, Aren'i görücem

 

Aycan benden ayrılıp odadan çıktığında bende peşinden çıktım.

 

Yarım saat sonra

 

Aycan'dan
Aren'imin kaldığı kata gelip hızla içeri girdim. Herkes Aren'imin yanındaydı.

 

Aren'im beni gördüğünde konuşmaya başladı:Abla..

 

Aren'imin diğer tarafına geçip yanağına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Ablacım, mis kokulum benim iyisin dimi?

 

Aren:Acıyor

 

Aycan:Geçicek ablacım

 

Kalender Ağa:Çok korkuttun bizi küçük ağa

 

Mihra:Aren ölüyorsun sandım

 

Aren:Ölmedim ama

 

İçeri iki polis girdiğinde biri konuşmaya başladı:Küçük ağa kendine geldiyse izninizle ifadesini alıcaz

 

Nasuh Ağa:Buyrun memur bey

 

Polis:Ağrın var mı yakışıklı?

 

Aren:Var

 

Polis:Kısa sürücek zaten yakışıklı. Şimdi sana birkaç soru sorucaz bize cevap vericeksin, anlaşıldı mı yakışıklı?

 

Aren:Hıhı

 

Polis:Seni vuran kimdi? Gördün mü vuranı?

 

Soru sorulduğunda Aren, önce Barış Murat'a sonra Azad abime baktı.

 

Azad:Ben vurdum yeğenimi amirim

 

Polis:Doğru mu bu yakışıklı?

 

Aren:Hıhı ama hatayla oldu.

 

Polis:Şikayetçi misin peki?

 

Aren:Hayır

 

Barış'tan
Azad, Aren'in "hayır" cevabıyla yırtmıştı. Ama bu yaptığı yanına kar kalmıştı. Onun yüzünden nerdeyse küçücük çocuk ölüyordu.

 

Aren imkansızı başarmıştı, bir mucizeyi gerçekleştirmişti. Ölümüyle bizi yıkan çocuk, bir anda hayata tutunmasıyla bizi mutluluğa boğmuştu.

 

Bu duruma en çok Aycan sevinmişti. Aren'in ölmediğini, yaşadığını görünce gözlerinin içi gülmüştü ve şuan hala gülüyordu.

 

Onu mutlu görünce bende mutlu olmuştum.

 

Aycan'ın bana naptığını bilmiyorum, bilmekte istemiyorum.

 

Ölene kadar aklımında kalbiminde Arjin'e ait olmasını istiyorum.

 

Kalender Ağa:Haydi bakalım biz çıkalım artık, küçük ağa biraz dinlensin

 

Aren:Ablam kalsın yanımda Kalender dede

 

Kalender Ağa:Kalsın tabi küçük ağa, ama öncesinde benim ablana bişey söylemem lazımdır

 

Kalender Ağanın ne söyliyceğini tahmin etmiştim. Herkes dışarı çıkarken Aycan Aren'e bakarak konuşmaya başladı:Ben gelicem ablacım birazdan tamam mı?

 

Aren:Tamam

 

Aycan Aren'in yanağına bir öpücük kondurup yanından kalktığında birlikte dışarı çıktık.

 

Kalender Ağa elinde tesbihiyle karşımızda dikilip konuşmaya başladı:Resmi nikahınız kıyılmıştır bu talihsiz olay yüzünden adetler yarım kalmıştı

 

Barış:Yarım kalan adetleri tamamlarız sıkıntı yok ağam

 

Kalender Ağa:Aycan bundan gayri Yağcı konağında yaşıycak. Doruk ve Asiye'ye yaptığımız gibi yapamayız bu saatten sonra

 

-O yüzden Aycan kızım, Aren burdan çıkar çıkmaz kocanın yanına gideceksin

 

Aycan:Tamam ağam. İzninizle kardeşimin yanına girebilir miyim?

 

Kalender Ağa:Gir kızım

 

Aycan içeri girdiğinde ben konuşmaya başladım:İzninizle benimde gitmem gereken bir yer var.

 

Kimsenin hiçbir şey söylemesine fırsat vermeden Kalender Ağanın önünden arkasına geçip yürüdüm.

 

Yazardan
Kalender Ağa:Bizde gidelim artık. Geçmiş olsun Nasuh Ağa

 

Nasuh Ağa:Sağ olasın Kalender Ağa

 

Kalender Ağa, oğlu Yaman'a bakarak konuşmaya başlar:Eylül nerde Yaman?

 

Yaman:O, Ali'yle kantine gitmişti bize çay kahve falan getirmek için

 

Kalender Ağa:Tamam oğlum. Kardeşinle gelirsin akşama

 

Yaman:Tamam babam, geliriz

 

Kalender Ağa tek başına hastane koridorunda çıkış kapısına doğru yürür

 

🦅🔥🐥

 

Multimedyadaki müziği çalın👇🏻

 

Barış'tan
Bana nolduğunu bilmiyorum. Kafamın içinde keşkeler dönüyor.

 

Keşke böyle olmasaydı, keşke Arjin benden hiç gitmeseydi, keşke Arjin ve doğmamış kızımla birlikte bende ölseydim.

 

En son Aycan'la evlenmeden önce gelmiştim Arjin'imin yanına. Yere oturdum ve elimdeki beyaz gülü

 

sevdiğim kızın mezarının başına koydum.

 

Barış:Ben geldim güzelim. Seni çok özledim.

 

-Sana sadık kalamadım meleğim, özür dilerim.

 

-Abimi öldüren insanların kızıyla evlendim güzelim. Asiye ve Doruk kaçtılar sonrasında o kız, Aycan Yanaç onların sırrına ortak oldu.

 

-Tabi bu durum berdelle sonuçlandı. Evlendim şuan ama talihsiz bir kaza yaşandı, Aycan'ın kardeşi vuruldu ama şuan iyi.

 

-Ama sana ihanet etmiycem güzelim. O kıza asla dokunmıycam.

 

-Biliyor musun güzelim? Aycan aynı sen gibi kokuyor, sanki kaybettiğim kokuyu onunla buldum.

 

-Ama ona düşemem, ona sana baktığım gibi bakamam Arjin.

 

-Sen benden gitmeden önce söylemiştin ya hani, hayata küsme, hayat devam ediyor.

 

-Birini sevmekten asla kaçma, başkasıyla olduğunda sakın kendini, suçlu bulma, bana ihanet ettiğini düşünme.

 

-Ben sana kızmam hiçbir zaman demiştin, sonra ben gibi yada benden farklı birini kalbine al demiştin ya

 

-O da, zamanla (sağ işaret parmağını kalbini göstererek) bu kalbine birini alıcaksın dedi. Üstelik bide maviş dedi bana

 

-Bunu senden duymak isterdim. Ama ondan duymakta hoşuma gitti.

 

-Aklımda kalbimde allak bullak Arjin'im. Napıcağımı, ne düşüneceğimi bilmiyorum.

 

Hastane

 

Aycan'dan
Aren'im uyumuştu. Ben yanından kalkıp odadan çıktığımda karşımda abim konuşmaya başladı:Uyudu mu?

 

Aycan:Uyudu

 

Gözlerim nedense Barış'ı aramıştı.

 

Aycan:Barış ve ailesi nerde?

 

Doruk:Onlar gideli baya oldu.

 

Aycan:Tamam o zaman ben bir lavaboya gidiyorum abi

 

Doruk:Tamam güzelim.

 

Olduğum kattaki lavaboya girdiğimde Barış'ı aradım. Telefon çalıyordu ama meşgüle atmıştı. Bende işi vardır diye düşünüp aramamıştım tekrar.

 

İşimi halledip lavabodan çıktıktan sonra Ünzile hanımı gördüğümde konuşmaya başladım:Ünzile hanım

 

Dr Ünzile hanım:Buyrun

 

Aycan:Ben, Aren'in ablasıyım

 

Dr Ünzile hanım:Merak etmeyin Aycan hanım, kardeşinizin durumu gayet iyi. Bir sorun olmazsada yarın taburcu ederiz

 

Aycan:Ben şey sorucaktım kardeşimin beynindeki kurşun büyüdüğünde tehlike yaratır mı?

 

Dr Ünzile hanım:Bunu bilemem Aycan hanım. Zaman belirliycek bunu

 

Aycan:Tamam Ünzile hanım, tekrar sağ olun

 

Dr Ünzile hanım:Ne demek görevim

 

Ben sadece ufak bir tebessüm ettiğimde Ünzile hanım gitmişti.

 

Mezarlık

 

Yazardan
Barış:Ben nasıl sevicem senden başkasını güzelim?

 

-Sevmeyi geçtim, sana nasıl ihanet ederim ben?

 

-Sen o gün bana ne dersen de, ben yapamam bunu sana.

 

-Daha ben seninle olan anılarımı ne aklımdan nede kalbimden silmiş değilim...

 

-Kafamın içinde keşkeler dönüyor Arjin.

 

-Bana nolduğunu bilmiyorum. O kız aklımıda, kalbimide allak bullak etti.

 

-Ben ona aşık olmuş olamam dimi Arjin'im? Seni sevmekten vazgeçmiş olamam dimi?

 

-Hayır hayır olmuş olamam. Sana ihanet etmiş olamam.

 

-Keşke şuan yanımda olsaydınız Arjin'im. Yada keşke bende sizinle birlikte orda ölseydim.

 

-Arjin'im ben sana ihanet edemem, yapamam bunu.

 

-Ama aklıma söz geçirsemde kalbime söz geçiremiyorum.

 

-Ölene kadar seni sevmek istiyorum güzelim. Senden hiç gitmek istemiyorum.
Müzik burda biter👆🏻

 

3 gün sonra, gece saat 22:30 / Yanaç Konak

 

Aycan'dan

 

Aycan'ın giydiği, ceketide çantası budur, boynunda "A" yazan kolye vardır

 

Saat ve bileklik sağındadır

 

Aren'imi hastaneden çıkartıp eve gelmiştik. Tabi ben artık burda olmıycaktım, gelebilir miyim buraya o da es war ein rätsel (muammaydı)

 

Herkes birkaç dakika odada kalıp çıktıktan sonra Aren'im konuşmaya başladı:Abla uykum var

 

Aycan:Uyu ablacım o zaman

 

Aren:Hikaye anlatır mısın?

 

Aycan:Hikayeyi sonra anlatırım ablacım ama istersen şarkı söylüyebilirim

 

Aren:Olur

 

Aren'im kucağıma yatar pozisyona geçtiğinde şarkıyı söylemeye

 

 

başladım:Sen gözümün nuru başımın tacı,
Oldun can suyu, ömrümün ilacı
Sen gözümün nuru başımın tacı
Oldun can suyu, ömrümün ilacı

 

4xNenni nenni nenni yavrum

 

Aren'im uyuduğunda dikkatlice onu yatağa yatırıp yanağına bir öpücük kondurup üstünü örttüm.

 

Komidin üstüne bıraktığım telefonum çalarken elime alıp sessize aldım ve odadan çıktım.

 

Telefon görüşmesi
Aycan:Efendim Barış

 

Barış:Almaya geliyorum seni, bir saate ordayım

 

Aycan:Tamam.

 

Barış:Bu arada Aren iyi mi?

 

Aycan:İyi, ilaçlarını aldı uyuyor şimdi

 

Barış:İyi bari. Neyse ben kapatıyorum

 

Aycan:Ta..

 

Barış telefonu kapatır

 

🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅

 

Barış Murat telefonu yüzüme kapattığında konuşmaya başladım:Ochsenholz (öküz odun)

 

-İnsan bir bişey söylememe fırsat verir

 

Söylenerek odama geçtiğimde Hamuş eşyalarımı topluyordu.

 

Aycan:Hamuşum, ben hallederdim senin uğraşmana gerek yok

 

Hamuş (Hasibe):Hepsini hallettim ben güzel kızım. Okuma kitaplarınıda, çizimlerinide koydum bavullarının birine.

 

-İki bavul oldu. Birinde kıyafetlerin ve takıların var diğerinde kitapların, ayakkabıların ve çantaların var

 

Aycan:Hamuşum benim, sen bitanesin

 

Hamuşumun yanağına bir öpücük kondurduğumda Hamuşum konuşmaya başladı:Bu kapüşon abinin midir güzel kızım?

 

Yatağımın üstündeki kapüşona baktığımda konuşmaya başladım:Değil, Barış Murat'ın..

 

-Şey abim ve Asiye'nin nişanında Aren uyumuştu o arada Barış Murat bana zorla giydirdi

 

Hamuş (Hasibe):O artık senin kocandır güzel kızım

 

Aycan:Öyle ama ben ona karşı bişey hissetmiyom ki, yani ne bileyim içimde ona karşı sevgi yok sadece azıcık güven gibi bişey var o kadar

 

Hamuş (Hasibe):Zamana bırak kızım, zamanla elbet seversin o delikanlıyı

 

Aycan:Umarım Hamuş

 

Abim ve Azad abim gelmişti. Azad abim bir bavulumu, abim diğer bavulumu alıp dışarı çıkarken bende yatağın üstündeki kapüşonu alıp Hamuşumla çıktım.

 

Portmantoda asılı olan deri ceketimi alıp giyerken Hamuş'ta giydi. Yine birlikte dışarı çıktığımızda merdivenlerden indik.

 

Dedemin elini öptüğümde konuşmaya başladı:Berhudar ol

 

Babamında elini öpücekken engel olup bana sıkıca sarıldı. Bende ona sıkıca sarıldığımda babam konuşmaya başladı:Melek kızım benim böyle soğuk havalarda kendine dikkat et

 

Aycan:Ederim babam

 

Babam beni kendinden uzaklaştırdı ve alnıma bir öpücük kondurduğunda ben ona gülümseyip yengeme sarıldım.

 

Yengem el öpülmesinden pek hoşlanmazdı, öptürmek istese kendi uzatırdı elini "öpün" diye.

 

Yengemden ayrılıp amcamın elini öpücekken o da engel oldu ve bana sarıldı, bende ona sarıldım.

 

Cihan:Amcasının gülü dikkat et kendine

 

Aycan:Sizde dikkat edin amca

 

Barış'tan

 

Barış'ın giydiği

 

Aycan ailesiyle vedalaşıyordu. Hiçbir şey söylemeden Aycan'ı izliyordum sadece.

 

Şuan burda tek Yaren yoktu, o da beni ilgilendirmiyordu zaten

 

Aycan, Yiğit ver Feraye'den sonra Azad'a da sarıldığında gerilmiştim. Nedenini bilmiyorum ama Azad'ın, Aycan'a dokunması beni germişti.

 

Aycan, Azad'tan ayrılıp Doruk'a sarıldığında konuşmaya başladı:Aren'e çok iyi bakın

 

Doruk:Merak etme balım benim.

 

Azad:Gelirsin buraya istediğin zaman

 

Aycan:Gelirim tabi.

 

Azad, Aycan'a tebessüm ettiğinde bende sağ elimi yumruk yaptım.

 

Aycan'dan
Asiye'ylede sarılaşırken konuşmaya başladı:Abime güven herşeyde

 

Aycan:Tamam

 

Asiye'den ayrılıp Melike'ye sarıldım. Melike, benim çocukluğumdan beri en yakın arkadaşım, sırdaşımdı.

 

Ondan ayrılıp Hamuşumla sarıldık birbirimize.

 

Aycan:Özliycem Hamuşum seni, yemeklerini, o yaptığın börekleri özliycem be Hamuşum

 

Hamuş (Hasibe):Oy benim güzel kızım. Gelirsin güzel kızım benim

 

Barış'tan
Aycan:Gelmez miyim hiç Hamuşum

 

Aycan sarıldığı kadına bunu söylerken bana baktığında ben hafif tebessüm edip

 

olumlu anlamda başımı salladığımda Aycan yüzüne güzel bir gülümseme yerleştirmişti.

 

Sarılma faslı bittikten sonra Aycan benim yanıma geldiğinde Gürkan Yanaç konuşmaya başladı:Gözümden bile sakındığım melek kızıma canın gibi bakasın evlat, kızım önce Allah'a, sonra sana emanettir.

 

Barış:Merak etmeyin Aycan'ın canı hiçbir zaman yanmıycak.

 

-Gidelim mi Aycan?

 

Aycan:Gidelim.

 

Aycan'la konak kapısından tam çıkıcakken Aren bağırmıştı:ABLAAA

 

Aycan arkasını döndüğünde Aren yanımıza koşarak gelirken Aycan yere diz çöküp kollarını açtı.

 

Aren durduğunda konuşmaya başladı:Hani gitmiycektin bir yere, hani artık hep burdaydın söz vermiştin bana

 

Aycan:Yine burdayım ablacım, gitmiyom bir yere.

 

Aren:O zaman gel odama gidelim.

 

Aycan:Ablacım benim, ben..

 

Aren:Evlendin biliyorum ama burda kal abla

 

Doruk:Aslanım benim ablanın yanı, eşinin yanı artık

 

Barış:Küçük ağa, ablanı istediğin zaman arıyabilirsin ayrıca ablanda istediği zaman gelebilir buraya

 

Aren:Sende kal bu konakta

 

Aycan:Ablacım benim söz seni hep değilse bile sık sık görmeye gelcem, hem sende gelirsin arada olur mu Barış?

 

Barış:Olur tabi, istediği zaman gelebilir

 

Aren:Abla, sen Barış abimle gidince bana kim ninni söyliycek?

 

Doruk:Ben söylerim paşam

 

Aycan:Abimizin seside en az benimki gibi güzel ablacım, hatta gitarda çalıyor onunlada uyuyon

 

-Ama uyuyamazsan saat kaç olursa olsun gelicem tamam mı?

 

Aren:Söz mü?

 

Aycan:Söz aşkım benim

 

Aren sonunda ikna olmuştu. Bende derin bir oh çekmiştim. Aycan ve Aren birbirlerine sarılırken Aycan konuşmaya başladı:Kendine dikkat et ablacım.

 

-Kimsenin sözünden dışarı çıkma tamam mı?

 

Aren:Tamam.

 

Aycan:Seni çok seviyorum paşam

 

Aren:Bende seni çok seviyorum ablacım.

 

Aren ablasından ayrılıp konak kapısından çıktığında konuşmaya başladım:Küçük ağa dediğim gibi ablanı istediğin zaman arayıp onunla görüşebilirsin, ayrıca istediğin zaman Asiye ablanla yada ailenle gelebilirsin yanımıza

 

Aren:Tamam

 

Doruk:Aslanım hadi biz geçelim mi içeriye? Üstüne bişeyde almamışsın hasta olursun hadi

 

Aren:Senin ceketin var ama

 

Doruk:Olsun biz yinede geçelim, yoksa ablan benim canıma okur seni hasta yaptım diye

 

Aren:İyi olur aslında ablam benimle kalır, ama ablamı üzmiycem

 

Aren, Doruk'un elini tuttuğunda Doruk bana bakarak konuşmaya başladı:Kardeşime dikkat et

 

Ben sadece olumlu anlamda başımı salladığımda Doruk gitmişti.

 

Nasuh Ağa:Yolunuz açık olsun. Aycan artık senin karındır dizginlerini sıkı tut, tut ki o..

 

Barış:Nasuh Ağa sakın o sözünü tamamlama. Artık Aycan benim karım ve benim karım hakkında düzgün konuşacaksın.

 

-Ayrıca Aycan istediği zamanda bu konağa girip çıkıcak kimsede karışmayacak.

 

Bende konak kapısından çıkıp arabaya bindiğimde Aycan gidiceği için üzgündü.

 

Yüzü kızarmıştı

 

ve dünyayla ilişkisi kesilmiş gibiydi

 

İstemsizce benden taraftaki elini tuttuğumda

 

kendine gelmişti.

 

Aycan:Kusura bakma ya, öyle dalmışım.

 

Barış:Sorun değil. Ayrıca istediğin zaman bu konağa gelebilirsin

 

Aycan:Teşekkür ederim

 

Barış:Rica ederim. Hazırsan gidelim mi?

 

Aycan:Hazırım

 

Aycan'ın elini bırakıp arabayı çalıştırarak sürmeye başladım.

 

Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️

Loading...
0%