@rapunzel_102219
|
Hikayeyi yazarken birkaç bölümde zaman geçirdiğim için şuan Mart ayının ilk aylarına geçiş yapmış bulunmaktayız😉. Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar....❤️❤️❤️❤️ Sabah saat 11:30 Barış'tan Barış:Aycan.. Aycan kalk üstümden Aycan üstümden kalktığında konuşmaya başladı:Kusura bakma ya öyle başında nöbet beklerken uyumuşum Barış:Bütün gece başımda mı bekledin sen? Aycan:Evet. Ateşin çoktu bırakamazdım o haldeyken seni Aycan alnıma elini yerleştirip konuşmaya başladı:İyi bari ateşin düşmüş. Barış:Saçmaladım mı dün gece? Aycan:Yoo çok fazla saçmalamadın, yani sadece birkaç kez Arjin beni bırakma dedin sonra yanımda kal dedin, kızım dedin bir kere, sonrasında seni seviyorum Arjin dedin Barış:Kusura bakma, gece gece seni uğraştırmışım Aycan:Sorun değil, ben zaten Aren'den alışığım buna Barış:Ben bana nolduğunu hayal meyal hatırlıyorum, yani bu yatağa nasıl yattım hatırlamıyorum Aycan:Seni yatağa ben yatırdım zorlanarak. Sonrasında zaten ateşini düşürmek için çok uğraştım zar zor düştü ateşin Barış:Teşekkür ederim. Aycan:Rica ederim Aycan'dan Gözlerimi kaçırdığımda kapı çaldı. Barış gir komutunu verdiğinde içeri Mihra girdi ve konuşmaya başladı:Günaydın Barış:Günaydın fıstığım Barış, kardeşinin yanağına bir öpücük kondurduğunda Mihra konuşmaya başladı:Abi sirke kokuyorsun Barış, bana baktığında konuşmaya başladım:Ateşinin düşmesi içindi. Mihra:Sen hasta mı oldun abi? Barış:Evet hasta oldum ama şimdi iyiyim abicim Mihra:Aycan ablam seni iyileştirdi mi? Barış:Evet bitanem. Neyse sen hadi aşağıya in bizde geliyoruz Mihra:Tamam abi Mihra gittiğinde Barış lavaboya giderken durdu ve bana bakmadan konuşmaya başladı:Ben bir duşa gireyim sende üstünü değiştir sonra in aşağıya -Bende duştan çıktıktan sonra gelirim sofraya Aycan:Tamam. Barış lavaboya girdiğinde bende bavulumdan kıyafet seçtim. Straplez siyah bir crop, altına bol paça siyah bir pantolon bulup geri kapağı kapattım. Sonrada tulumumu çıkarıp pantolonumu giymiştim. Ama crobumun fermuarını kapatamamıştım. Çok uğraşmıştım ama olmamıştı. Göğüs kısmımı tutup aynaya gidicekken Barış lavabodan göğsü açık bir şekilde çıktı. Ben utanıp arkamı döndüğümde konuşmaya başladı:Dün gece beni soyarken utanmıyordun. Şimdi mi bir utanma geldi? Barış'tan -Ayrıca şuan senin üstünde havlu dışında hiçbir şey yok. Aycan üzerindekini tutarak bana laf yetiştirirken ben hafif sırıtmıştım. Aycan'dan Aycan:Şey ben hallederim, böyle şeyleri aynaya bakarak yapıyom Barış elimi bırakıp crobumun fermuarını kapatırken ben biraz utanmıştım. Barış:Nefesini tutmayı bırakır mısın? Kapatamıyorum Aycan:Ben yaparım sen hiç uğraşma Barış:Aycan sana dokunmıycam dedim, yardım etmiycem demedim -O yüzden sal kendini, bana bırak kendini şimdilik Tuttuğum nefesimi bıraktığımda Barış fermuarı kapatarak konuşmaya başladı:İşte bu kadar, kendini kasmaya değdi mi? Aycan:Değmedi ama ben sen gelmeseydin hallediyodum Barış:Hallediceğin ne belliydi? Arkamı dönüp Barış'a bakarak konuşmaya başladım:Ne demek ne belli? Sen yokken ben hep yapıyodum bunu Barış'tan Barış:İzninle giyinicem Aycan:Tamam ben çıkayım Barış:Tamam Aycan odadan çıktığında dolaba yönelip siyah uzun kollu tişört, yeşil gibi pantolon alıp giymeye başladım. Aycan'dan Ardından Mihra'da "günaydın Aycan abla" dediğinde Azize hanım konuşmaya başladı:Bu giydiğin kıyafette neyin nesidir? Göğüslerin olduğu gibi ortadadır -Git değiştir üstünü Barış:BABAANNEEĞ Barış'ın sesi geldiğinde hepimiz yan tarafımıza baktık. Ben onu umursamayıp hızlı adımlarla yanından geçip gidecekken Barış sol elimi tutup beni durdurdu ve konuşmaya başladı:Gitmiyorsun bir yere Aycan:Barış bırak, gideyim değiştireyim kıyafetimi en azından üstümü.. Barış:Hayır dedim Aycan -Geç otur sofraya Aycan:Barış.. Barış:Lafımı ikilettirme Aycan, geç otur dediysem geç otur Barış'ın dediğini yaptığımda Mihra'nın yanına oturdum. Barış'ta ellerini masanın üstüne koyarak konuşmaya başladı:Bu konakta Aycan'ın ne giydiğine karışılmayacak babaanne -Aynı şeyleri zamanında Arjin'ede yaptın, zorla onu kendi isteğine göre giydirmeye çalıştın ama başarılı olamadın babaanne. Azize hanım:Ben sadece gelinin bize yakışır bir şekilde giyinmesini istiyorum. Arjin'de nerden çıktı? Barış:Bir yerden çıkmadı babaanne, ben sadece olanı söylüyorum. Annem hastanede kanseri yenmeye çalışırken, ben askerdeyken senin Arjin'e naptığını çok iyi biliyorum babaanne -Arjin'in giyim tarzını kendince değiştirmeye çalıştın başarılı olamadın, Aycan'da da başarılı olamıycaksın babaanne. -Bu sefer burdayım, hiçbir yere gitmiyorum. Aycan'ı, kendi kafana göre giydiremiyceksin babaanne Bu adam gerçekten napmaya çalışıyor anlamış değilim. Barış yanıma oturduğunda Mihra konuşmaya başladı:Aycan abla çok güzel olmuşsun Aycan:Teşekkür ederim canım, sende çok güzel olmuşsun Mihra güldüğünde bende ona güldüğümde Halis Ağa gelmişti. Baş köşeye oturup konuşmaya başladı:Günaydın herkese Hepimiz günaydın dedikten sonra kahvaltıya başlamıştık. Barış'tan Aycan utanarak tabağına bir dilim koyup Mihra'ya vermişti. Bende babaanneme uyarıcı bakışlar attım. Aycan tabağına birkaç bişey daha koyup yemeye başladığında bende yemeye başlamadan önce Aycan'ın kulağına yaklaşarak bişeyler fısıldadım:Rahat ol, gerilme Aycan sadece bana bakıp olumlu anlamda başını salladığında Mihra'm konuşmaya başladı:Aycan abla börek ister misin? Aycan:Olur canım Aycan'dan Mihra'nın elinden böreği alıp Barış'ın tabağına koyduğumda Barış "teşekkür ederim" demişti. Bende sadece bir tebessüm ettiğimde Halis Ağa konuşmaya başladı:Aycan, kızım Aycan:Efendim Halis Ağa:Kardeşin iyi midir? Aycan:İyi efendim, dün çıkmıştı hastaneden Halis Ağa:İyi bakalım. Allah şifalar versin kardeşine Aycan:Amin efendim Barış'tan Aycan:Eee şey o gün için kusura bakmayın, yani Barış'a sert çıkışmadım o gün sadece abimi korumaya çalışıyordum Halis Ağa:Abini korumak sana pahalıya mal oldu ama Aycan:Abimin bana yaptığı fedakarlıklardan sonra benim yaptığım şey az efendim. Halis Ağa:Aslanım bugün seninle bir şirkete gidelim düğün işlerinden dolayı boşladık işleri Barış:Tamam dede gideriz Halis Ağa:Aycan kızım istersen sende gelebilirsin Aycan:Yok efendim siz gidin, ben izniniz olursa Aren'i görmeye gidicem Halis Ağa:İzin senindir kızım Mihra:Dede bende gidebilir miyim Aycan ablamla? Halis Ağa:Olur kızım Barış:Serkan bırakır sizi Aycan:Tamam Aycan'dan Aycan:Yok istemem, teşekkür ederim Hamuş (Hamide):Ne demek güzel kızım benim Ben, Hamide hanıma bir tebessüm ettiğimde Barış konuşmaya başladı:Hamuş, bugün benim dolabıma bir el atar mısın? Hamuş (Hamide):Ne diye oğlum? Barış:Aycan'ın yerini boşalt Hamuş (Hamide):Tamam oğlum. Yaparım. Kıyafetleride yerleştiririm. Aycan:Kıyafetlerimi yerleştirmenize gerek yok, ben hallederim yorulmayın boşuna Hamuş (Hamide):Olur mu öyle şey kızım. İki dakikada Aslı'yla hallederim. Aycan:İyi peki, teşekkür ederim Barış'tan Hamuş sonunda gittiğinde ben Aycan'ın kulağına yaklaşarak bişeyler fısıldadım:Bütün övgüleri aldın bugün, helal olsun küçük cadı Aycan cevap olarak bana ters bir şekilde bakmıştı. Sebebini anlamıştım, cadı dememe bozulmuştu. Ama bir an onu sinir etmek istemiştim. Ve başarılıda olmuştum. Yazardan Yanaç Konak Asdor Doruk'tan Doruk:Efendim dede Nasuh Ağa:Aren odasında mı? Doruk:Odasında dede, sofraya gelmeden önce baktım uyuyordu. Uyandırmak istemedim Nasuh Ağa:Bırak uyusun, dinlensin -Bugün şirkette önemli bir toplantı var sende olucaksın Doruk Doruk:Tamam dede. Yaren:Dedem bende diyorum ki kız kıza bir çarşıya çıkalım diyorum, hem bizede bir değişiklik olur Nasuh Ağa:Tamam olur. Hava kararmadan evde olun Feraye:Tamam dede Asiye:Tamam Nasuh dede 1 saat sonra / Yanaç Konak Aycan'dan Serkan:Aycan hanım ben gideyim mi kalayım mı? Aycan:Git Serkan:Tamam ne zaman almaya geleyim sizi? Mihra:Akşama doğru Serkan:Tamam küçük hanım Serkan arabaya binip gittiğinde konağın kapısı açıldı. Dedemler konaktan çıktığında ben hızla dedemin karşısına geçip elini tutarak öptüm. Aynısını Mihra'da yaptığında dedem "berhudar ol küçük hanım" demişti. Abime sarıldığımda konuşmaya başladı:Hoşgeldin fıstığım Aycan:Hoşbuldum abi. Abimden ayrılıp babama sarıldığımda Azad abim konuşmaya başladı:Bir sorun yok dimi? Aycan:Yok bir sorun, ben sadece Aren'i merak ettim Doruk:Aren odasında uyuyordu en son, uyanmıştır belki Dedem arabaya çoktan binmişti. Babamlarda arabaya binip gittiklerinde bizde içeri girdik. Melike mutfak kapısından elinde bir tepsiyle çıkmıştı. Beni gördüğünde elindeki tepsiyi masanın üstüne koyup yanıma geldi ve bana sarıldı. Bende ona sarıldığımda konuşmaya başladı:Hoşgeldin kuzum Aycan:Hoşbuldum Melike Melike benden ayrılıp Mihra'yada sarılarak konuşmaya başladı:Sende hoşgeldin güzellik Mihra:Hoşbuldum Melike abla Aycan:Melike, Aren odasında mı? Melike:Odasında. Kimse onu kahvaltıya indirmedi dinlensin diye. -Şimdi Hasibe teyze ona yemek yedirmeye çalışıyor ama yemiyor küçük ağa Neden yemediğini anlamıştım. Yanında beni istiyordu. Aycan:O tepsinin üstündeki Aren'in ilaçları mı? Melike:Evet, Aren bey yemeğini yedikten sonra içiricektim ama işte yemiyor, zorlayacak bizi -Belki seni görünce yer yemeğini Ben tam bişey söyliycekken aşağıya Yaren, Feraye ve Asiye indi. Mihra hemen ablasıyla sarılaştı. Feraye'ylede ben sarılaştığımızda Feraye konuşmaya başladı:Hoşgeldiniz kuzum Aycan:Hoşbulduk canım. Feraye:Aren'i görmek için geldiysen eğer Aren odada Hamuşu canından bezdirmek üzere Aycan:Çıkıcam yanına. Siz nereye gidiyorsunuz? Asiye:Öyle gezmeye gidicez. Aycan:İyi o zaman. Asiye:Mihra ablacım sende gelmek ister misin bizimle? Mihra:İstemiyorum abla Feraye'ler gittiğinde Melike'nin elindeki tepsiyi alıp Mihra'yla birlikte yukarı çıktık. Aren'in odası Yazardan -Ablamı ara Hamuş (Hasibe):Ablan bugün gelemez paşam, hadi üzme beni ye yemeğini. Sonra söz Melike ablan arayacak ablanı Aren:Ablam gelmeden yemiycem. Aycan'dan Aren:Ablacım Hamuş yataktan kalktığında elimdeki tepsiyi yatağın yanındaki komidine koyup yatağa oturdum. Aren'im bana sarıldığında bende canını yakmadan ona sarılarak konuşmaya başladım:Ablacım canın yanıcak Aren'im benden ayrıldığında ben ellerini tutup öpücükler kondurup konuşmaya başladım:Şimdi söyle bakalım küçük ağa, neden yemek yemiyorsun? Aren:Seni özledim çünkü Aycan:Ablacım benim, bende seni çok özledim. Mihra:Bende burdayım yalnız Aren:Hoşgeldin Mihra:Hoşbuldum. Aren:Abla hemen gidicek misin? Aycan:Şimdilik hayır ablacım. Hadi yemeğini ye sonra ilacını içiceksin. Aren'im beni dinleyip yemeye başladığında konuşmaya başladım:Ben bir odama gidiyorum paşam hemen gelicem Aren:Tamam abla Mihra:Ben burdayım Aycan abla Aycan:Tamam ablacım Aren'imin odasından çıkıp kendi odama geçtiğimde Melike arkamdan gelip kapıyı kapatmıştı. Cam kenarındaki koltuğa oturup bacaklarımı karnıma kadar çektiğimde Melike yanıma oturup konuşmaya başladı:Noldu kuzum? Kötü mü davranıyorlar sana o konakta? Aycan:Halis Ağa, anne ve babası iyi, ama babaannesi sert baya Melike:Ay o şeytan gibi olan kadın mı? Aycan:Melike biri duyucak sus Melike:Ay kim duyucak kuzu? Aycan:Mihra duyar söyler hemen Melike:Tamam sustum. Eeee ne dedi o kadın sana? Aycan:Dedem gibi giydiğim kıyafete karıştı kahvaltıda -Barış geldi sonra işte şey dedi bu konakta kimse Aycan'ın ne giydiğine karışılmayacak babaanne dedi. -Zamanında Azize hanım aynı şeyleri Arjin'ede yapmış, Barış'ın annesi kanseri yenmek için hastanedeyken kendisi askerdeyken, Arjin'in giyim tarzını değiştirmeye çalışmış ama Azize hanım başarılı olamamış. Melike:Arjin kim kız? Kuman mı? Aycan:Yok ya kumam falan değil. Arjin benden önce Barış'ın hayatına girmiş biri sadece -Ama hala aşık olduğu biri Melike:Kız terk mi etmiş? Aycan:Ölmüş, kızıyla birlikte Melike:Hadi ya üzüldüm şimdi Aycan:Bende duyduğumda üzüldüm Melike:İlk gece nasıl geçti? Aycan:Ateşli Melike:Ohaaa son yatakta mı bitti? Aycan:Offf Melike ya yok öyle bişey. Melike:E ateşli dedin? Aycan:Ateşli dediysem o anlamda değil. Barış ateşler içindeydi Melike:He. E onu öyle bırakmadın dimi? Aycan:Hayır tabikide bırakmadım -Her ne kadar zorla onunla evlendirilsemde, diğer abimin hapse girmesine sebep olan kişi yada kişiler olsada o halde bırakamazdım onu. -Ateş abimde bunu isterdi zaten, kin gütmememi isterdi. Melike:İyi mi peki o şimdi? Aycan:İyi. Bir an beni korkutsada iyi Melike:Çok mu zor indi ateşi? Aycan:Evet. Sirkeli bezi defalarca alnına koydum ama ateşi düşmesi gereken yerde dahada çıktı, 40'ı buldu. -En sondada dayanamayıp duşa soktum zorla, öyle düştü biraz ateşi -Sonrada uyuyakalmışım göğsünde Melike:Güzelmiş Aycan:Ne güzelmiş? Melike:Göğsünde uyuman Aycan:Melike sabaha kadar uğraştım ateşinin düşmesi için napayım sonradan içim geçmiş yatmışım ne var bunda? Melike:Tamam ya bişey demedim. O naptı peki? Uyandığında nasıl karşıladı? Aycan:Bişey demedi, teşekkür etti sadece. Melike:Oldu mu peki küçük kaçamak? Aklıma o yaptığım anlık şey gelmişti. Flashback Flashson
-Ayrıca olucağınıda sanmıyom Melike:Neden? Aycan:Ateşlendiğinde sayıklıyodu işte beni bırakma Arjin, kızım, seni seviyorum Arjin'im vs gibi şeyler söyledi. Melike:Arjin'i anladımda kızım ne alaka? Aycan:Arjin hamileymiş ölmeden önce, işte bir kızları olucakmış ama o gün annesiyle birlikte oda ölmüş Melike:Çok kötü bir durum bu ya Aycan:Evet. Kalbine alamıyor kimseyi, alırsa Arjin'e ihanet ediceğini düşünüyor Melike -Halbuki Arjin, öldüğü gün Barış'a kalbine birini al demiş -Ama Barış aşktan kaçıyor Melike. Birine aşık olmaktan korkuyor, kaçıyor -Arjin öldüğünde Barış kalbini küle döndürmek yerine kalbini buzlarla kapatmış. -Ve ben o kalbi nasıl tekrar alevlendiricem bilmiyom Melike -O kalbi nasıl onarıcam bilmiyom Melike:Elbet birgün sana aşık olacak kuzum Aycan:Bilmiyom Melike -Neyse Aren yemiştir yemeğini ben gideyim yanına Melike'nin bişey söylemesine fırsat vermeden odamdan çıkıp Aren'imin odasına girdim. Aycan:Yedin mi ablacım yemeğini? Mihra:Yedi Aycan abla, ilacınıda içti Aycan:Afferin sana aşkım benim Yanaç şirket Doruk'tan Daha gelmemişlerdi. Bende önümdeki dosyayı inceliyordum. Nasuh Ağa:Doruk Doruk:Efendim dede Nasuh Ağa:Şimdi bu gelenler ingilizce konuşur çevirmeyi yapabilir misin? Doruk:Yaparım dede. Biliyorum ingilizce veya İspanyolca Nasuh Ağa:Azad sende biliyorsun İspanyolca arada sende konuş Azad:Tamam dede Adamlar sonunda geldiğinde ayağa kalktık ve el sıkışıp yerlerimize oturduk. Nasuh Ağa:Bizi kırmayıp geldiğiniz için tekrardan teşekkür ederiz. Malum düğün işleri derken yurt dışına, sizin yanınıza gelemedik. 4 kişilerdi ve önce Azad adamlara dedemin dediğini İspanyolcaya çevirdi:Gracias de nuevo por venir y no decepcionarnos. Como usted sabe, debido a cuestiones de boda, no pudimos ir al extranjero para visitarlo. Pero viniste. Gürkan:Önünüzdeki dosyada görmüş olduğunuz gibi bir halı üretimcisi olarak güzel bir sunumumuz var. Doruk:Como puede ver en el archivo que tiene delante, tenemos una bonita presentación como fabricante de alfombras. Azad:Queríamos mostrarles los diseños dibujados por mi prima Aycan (Kuzenim, Aycan'ın çizdiği tasarımları sizede göstermek istedik) X:Los diseños son geniales. Doruk:Tasarımlar süper, dedi dede. -Nos alegra mucho que te haya gustado (Beğenmenize çok sevindik) Paylaşıcağım fotoğrafları çizim olarak düşünün Y:Ese diseño tipo 3D es perfecto Azad:Şu 3 boyutlu gibi olan tasarım mükemmel, dedi Doruk:Nos alegra mucho que te haya gustado (Beğenmenize çok sevindik) Z:Ojalá hubiéramos visto a la persona que dibujó estos hermosos diseños (Keşke bu güzel tasarımları çizen kişiyide görseydik) Bunu söyleyen adamdan biraz rahatsız olmuştum. Ciddi bir ses tonuyla konuşmaya başladım:Mi hermano esta casado (Kardeşim evli) X:Aceptamos asociación Azad:Ortaklığı kabul ediyorlar, dede Nasuh Ağa:O zaman hayırlı olsun AzDor:Felicidades (Hayırlı olsun) İmzalar atıldığında Azad benim duyucağım bir sesle konuşmaya başladı:Şu genç çocuk, Aycan'a yürüdü mü bana mı öyle geldi? Doruk:Söylediği şeyi kast ediyorsan eğer bende kıllandım -Ama evli olduğunu söyledim ya sıkıntı yok. Ayrıca Aycan Barış'ı seviyor amcaoğlu bunu onun gözünde gördüm Azad'tan Adamların elini sıktıktan sonra adamları ortaklığımızı kutlamak için bir restoranta yemeğe davet etmiştik. Bu sefer babamız yaşındaki (X) bir adam, Aycan'ı görmek istemişti. Doruk'la ben dedeme baktığımızda dedem olumlu anlamda başını salladığında Doruk konuşmaya başladı:Bueno, mi hermana vendrá a cenar esta noche, vendrá con su marido (Peki akşamki yemekte kız kardeşimde olacak, eşiyle birlikte gelir) X:De acuerdo (Tamam) Adamlar otele gittiklerinde ben konuşmaya başladım:Bu adam Aycan'a yürüyor olamaz parmağında yüzük var şimdi fark ettim. Doruk:Aynen bende fark ettim. Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️ |
0% |