@rapunzel_102219
|
Şarkı:Ney Defteri - İdil Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️
Zorla güzellik olmaz... Yağcı Konak Aycan'dan Boynunda "A" yazan kolye vardır, ayakkabıda budur Saati ve bilekliği budur, ikiside sağ taraftadır, diğer elinde bandaj vardır Üzerindeki ceket gecenin ilerleyen saatlerinde giyiceği cekettir, anlıyan anladı🤭 Saçı Her ne kadar bu yemekte olmak istemesemde adamlar beni görmek istemiş. Ama yalnız gitmiyordum Barış'ta benimle geliyordu. Çantamıda alıp odadan çıktım. Avlu Barış'tan Arkamdan topuklu ayakkabı sesi duyduğumda arkamı dönüp baktığımda rüzgarın esmesi bir oldu. Yine çok güzel olmuştu. Yine büyülenmiştim. Giydiği siyah elbise, hafif dalgalı saçı ve hafif makyajıyla çok güzel olmuştu. Nutkum tutulmuş bir vaziyette Aycan'ı izlerken o merdivenlerden gülümseyerek iniyordu. Ve o gülümseme benim içimi ısıtmıştı. Aycan'dan Elimi gözünün önüne getirip şıklattığımda kendine gelip konuşmaya başladı:Çok.. Çok.. Çok.. Aycan:Tamam, anladım. Barış:Kusura bakma, nutkum tutuldu bir anda yoksa tek kelime söylemem. -Tek kelime dediysem defalarca çok falan demem -Ne diyorum lan ben? Aycan:Biraz saçmaladın ama sorun değil Barış:Çok güzel olmuşsun peri kızı, oh be söyledim Ben hafif gülüp konuşmaya başladım:Teşekkür ederim. Sende çok yakışıklı olmuşsun maviş Barış'a "maviş" dememle hem gözlerinin içi hemde yüzü gülmüştü. Bende ona gülümserken o işaret parmağıyla burnunun üstünü kaşıyıp konuşmaya başladı:Eee şey gidelim mi? Aycan:Gidelim Ben tam gidecekken Barış sol elimi tutup durdurduğunda konuşmaya başladım:Noldu? Barış hiçbir şey söylemeyip sol yüzük parmağıma kalpli bir yüzük taktığında konuşmaya başladı:Madem evliyiz, madem benim karımsın o zaman bu parmağında kalsın -En azından bu gecelik sonra çıkarırsın Aycan:Hiçbir zaman çıkarmıycam -Ve çok güzel bir yüzük Barış hafif tebessüm ettiğinde ben boynundaki kolyeyi çıkartıcakken Barış kendini geriye çekip konuşmaya başladı:Aycan hayır Aycan:Barış, güven bana atmıycam sadece çantama koyucam istediğin zaman alabilirsin. Barış:İSTEMİYORUM AYCAN Aycan:Tamam. Zorlamıycam seni. Multimedyadaki müziği çalın👇🏻 Barış'tan Bağırdığım için kırılmıştı sanırım. Aycan'dan -Koydum telefonu buraya zur navigation (navigasyona) göre git Barış'tan Aycan:Sorun değil -Sürer misin? Geç kalcaz Yine yüzüme bakmamıştı. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladığımda Aycan başını geriye yaslayıp dışarı seyrederken ben konuşmaya başladım:Aycan? Aycan:Herr (Efendim) Barış:Bağırdığım için çok özür dilerim. Bak bu kolyeyi Arjin öldüğünden beri takıyorum. Biri alyanslarımız diğeri.. Aycan:Arjin'in yüzüğü, lotus çiçeği Barış:Evet. Aycan:Sorun değil, seni zorlamamam gerekirdi bu konuda bağrılmayı hak ettim -Ki kendini suçlama bu konuda, ben alışkınım bağrılmaya Barış:Aycan.. Aycan:Önüne bakar mısın? Kaza yapıcaz Ben hiçbir şey söylemeyip önüme baktım. Aycan'dan Amacım onunla olan anılarını yok etmek değildi. Benim amacım sadece seninle bir yerlerden başlamaktı. Benim amacım, o buz olan kalbini küle çevirmekti. O buz tutan kalbini, tekrardan ısıtmaktı amacım. İçimde sana karşı bişeyler var. İçimde sana karşı tarifi olmayan duygular var İçim bunları söylerken Barış'ın içinden ne geçiyor, okuyamıyodum. Keşke düşünceleri okuma gibi bir yeteneğim olsaydı, o zaman belki Barış'a yaklaşmanın başka bir yolunu bulurdum. Dayanamayıp Barış'a baktığımda yoldan gözünü hiç ayırmıyodu. Aycan:Amacım seni kızdırmak değildi Barış:Biliyorum. Aycan:Barış.. Barış:Mekana geliyoruz az kaldı. Aycan:Tamam. Hem konuşsam nolucaktı ki? Bana, bende seni seviyorum diyecek hali yoktu ya. Barış:Bişey mi söyliyceksin? Aycan:Yoo söylemiycektim Barış:Peki Araba durduğunda geldiğimizi anlamıştım. Ben emniyet kemerimi çözüp arabadan indim. Barış'ta arkamdan indiğinde bir vale gelip arabayı götürdü. Barış'la el ele tutuşmadan yan yana içeri girdiğimizde Barış elini belime yerleştirmişti. Ben hiçbir tepki göstermeden onunla birlikte yürürken Barış konuşmaya başladı:Ben lavaboya gidiyorum sen geç dedenlerinin yanına Aycan:Tamam. Barış lavaboya gittiğinde bende üst kata çıktım. Abimleri bulduğumda onların yanına gittim. Abim ayağa kalkıp bana sarıldığında konuşmaya başladı:Hoşgeldin güzelim Aycan:Hoşbuldum abi Abimden ayrılıp dedemin elini öptüm. Sonrada ortaklarla el sıkışıp abimin yanına oturduğumda babam konuşmaya başladı:Tek mi geldin kızım? Barış nerde? Aycan:Yoo tek gelmedim, Barış'la geldim ama Barış lavaboda şuan, gelir birazdan Ben İspanyolca bilmediğim için konuşmuyordum. Konuşsamda abim ve Azad abim söylediklerimi çeviriyordu. Lavabo Barış'tan Kolyeyi çıkarıp ceketimin cebine koyarak fermuarı kapattım. Sonrada gömleğimin düğmelerini göğsüme kadar açıp ceketimi alıp lavabodan çıktım. Aycan'dan Ortaklarla el sıkıştı ardından nezaketen dedemin elini öptü. Amcam ve babamlada bir el sıkışıp yanına oturdu. Yanımıza geldiğinde farketmiştim. Boynundaki kolyeyi çıkarmıştı. Ve büyük bir ihtimallede bana göstermek için gömleğinin düğmelerini göğsüne kadar açmıştı. Ben ona gülümseyerek bakarken kulağıma yaklaşıp bişeyler fısıldadı:Ist uns jetzt vergeben, ein denkmal der süße? (Affedildik mi şimdi tatlılık abidesi?) Ben gülümseyip olumlu anlamda başını salladım. Barış'ta bana gülümsediğinde adamın biri konuşmaya başladı:Los dibujos de su esposa son realmente magníficos, Sr. Barış (Eşinizin çizimleri gerçekten süper Barış bey) Ben ne dediğini anlamamıştım. Ama Barış anlamıştı ve İspanyolca konuşmaya başlamıştı:Los dibujos de mi esposa son admirables (Eşimin çizimleri takdire şayan) Barış bakışlarını bana çevirip sözüne devam etti:Estoy orgulloso de mi esposa (Eşimle gurur duyuyorum) Ne dediğini anlamamıştım. Ama bu son söylediği şeyi söylerken gözlerinin içi parlamıştı. Masanın üstündeki elimi tutup elimin üstüne bir öpücük kondurdu. Bu adam beni kıskanmış mıydı yoksa? Azad'tan Buda yetmezmiş gibi Aycan'ın elini tutup elinin üstüne bir öpücük kondurmuştu. Bende masa altından elimi yumruk yapmıştım. Adamlar reyhaniyi görmek istediklerinde dedem konuşmaya başladı:Aycan Barış gösterin haydi Barış'tan Birbirimize bakıp döndük. Sonra müzik geldiğinde dans etmeye başlamıştık. Aycan bana gülümseyerek dans ettiğinde ben elimi yere vurup önce göğsüme sonra dudağıma sonra alnıma değdirdim. Ayağa kalktığımda Aycan sırtını göğsüme yaslayıp bana gülen yüzü ve gülen gözleriyle baktı. Bu gülüşler neden içimi ısıtır gibi oluyordu? Aycan bana çok derin bakıyordu. Ve ben o derin bakışların arasında boğuluyor gibi oluyordum. Alkış sesleri duyulduğunda adamlar İspanyolca "süperdi, harika" gibi şeyler söylemeye başlamıştı. Yanaç Konak / Aycan'ın odası Aren:Abla.. Abla gitme, beni bırakma 🐥🔥🦅 Asiye'den İkimizde içeri girdiğimizde Aren korkuyla uyanıp bağırdı:ABLAAA Feraye hızla Aren'in karşısına oturup konuşmaya başladı:Noldu ablacım? Aren ağlamaya başladığında bende diğer tarafına geçip konuşmaya başladım:Kabus mu gördün? Aren olumlu anlamda başını salladığında Feraye konuşmaya başladı:Ne gördün ablacım? Aren:Ablam gidiyodu Feriş Feraye:Ablacım benim, ablanın bir yere gittiği yok. Aren:Ablamı ara Feriş lütfen Asiye:Ablacım, ablan şuan bir toplantı yemeğinde. Hani abinin gittiği toplantı var ya ona ablanda gitti. Aren:ABLAMI ÇAĞIRIN Asiye:Tamam sakin ol ablacım, ben arıycam şimdi abini Odadan çıkıp kapıyı kapattım. Sonrada içimden umarım toplantı bitmiştir diye dua edip aradım. Uzun bir çalıştan sonra açılmıştı. Restorant Aycan'dan Bende üşüdüğüm için giymiştim. Biraz uzun gelmişti ama olsun, düşünmesi yeterliydi. Adamlar taksiye binip gittiklerinde abimin telefonu çalıyordu. Telefonunu sağ ön cebinden çıkarıp açtı ve konuşmaya başladı. Telefon görüşmesi Prensesim🤍:Aşkım, Aycan yanınızda mı? Aşkım❤️:Yanımda daha gitmedi. Noldu Aren'e mi bişey oldu? Aycan:Nolmuş Aren'e? Prensesim🤍:Aren iyi, kabus görmüş sadece ve şuan Aycan'ı istiyor Aşkım❤️:Tamam güzelim, ablasının geliceğini söyle. Prensesim🤍:Tamam sevgilim Asiye'nin telefonun şarjı biter 🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅 Abimin telefonu kapandığında ben endişeli bir ses tonuyla konuşmaya başladım:Abi nolmuş Aren'e? Doruk:Bişeyi yok güzelim. Kabus görmüş yanında seni istiyor Barış'tan Aycan:Barış beni Aren'ime götürür müsün? Barış:Götürürümde sen bir sakin ol. Vale arabayı getirdiğinde Aycan hemen yan tarafa bindi. Vale'de sürücü koltuğundan indiğinde ben bindim. Sonra arabayı sürmeye başladım. Arada da Aycan'a bakıyordum. Fazla gergindi. Barış:Aren iyiymiş bu kadar gergin olmana gerek yok Aycan:Elimde değil ki. Daha önce hiç böyle korkarak uyanmamıştı. Barış:İstersen Aren'i bize götürebiliriz Aycan:Olur, çok iyi olur hemde Barış:Bir gün yada iki gün bizde kalır, yada kendini toparlıyana kadar kalır. Aycan:Babaannen ve deden bişey söyler mi? Barış:Dedemi bilmem ama babaannem bişey derse cevabını alır benden merak etme. -Sen düşünme şimdi bunu Aycan:Teşekkür ederim. Barış:Rica ederim Yanaç konağının önüne geldiğimizde araba durur durmaz Aycan emniyet kemerini çıkarıp arabadan indi. Bende arkasından inip konağa giriş yaptım. Doruk'larda arkadan geliyordu.. Aycan'dan Abimler içeri girdiğinde Asiye konuşmaya başladı:Kabus görmüş, seninle alakalı olduğunu söyledi. Sen gidiyormuşsun Aren'imi kendimden uzaklaştırıp ellerine bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Burdayım ben ablacım, bir yere gittiğim yok Aren:Gidiyordun ama beni bırakıp Doruk:Aslanım sadece bir kabus görmüşsün, ablan burda bir yere gittiği yok -Sadece artık burda yaşamıyor o kadar Aren:Abla gitme bir yere, kal burda lütfen Barış:Bizimle gelmek ister misin? Aren:Evet. Doruk:O zaman küçük ağanın çantasını hazırlayalım. Aren:Ablamla hazırlıycam Aycan:Tamam bitanem hazırlayalım Barış'tan Aren:Tamam abla. Aycan bana bakıp konuşmaya başladı:İstersen sende çık bekleme burda, biz hemen geliriz zaten Barış:Beklerim ya sıkıntı yok, hem biraz yakışıklı ağayla sohbet ederiz dimi? Aren:Hıhı Aycan:Tamam o zaman ben gideyim gelirim hemen Barış:Tamam Aycan gittiğinde ben cam kenarındaki koltuğa oturduğumda Aren'de yatağa oturup konuşmaya başladı:Neden ablamın burda kalmasına izin vermiyorsun? Barış:Dedenden koruyorum diyelim Aren:Dedem ablama, Yaren ablama davrandığı gibi davranmıyor Barış:Bu yüzden ablanın burda kalmasını istemiyorum Aren:Ama ben burda kalmasını istiyorum Barış:Bak ablan burda kalamaz ama sen istediğin zaman bizde kalabilirsin Aren:Peki hep kalmak istersem? Barış:Sorun olmaz. Hem Mihra'da var birlikte oynar eğlenirsiniz Aren:Biliyor musun? Barış:Neyi? Aren:Ben annemi hiç tanımadım. Barış:Biliyorum, ablan söylemişti. Aren:Bide ablamı ilk gördüğümde annem sanmışım, doğduğumda ablam 21 yaşındaymış. İlk kelimem anne olmuş, sonra bozuk bir şekilde abla olmuş Barış:Hımm Aren:Ben ablamı çok seviyorum Barış abi Barış:O belli oluyor küçük ağa. Aren:Sen peki? Barış:Ben ne? Aren:Ablamı seviyor musun? Sessiz kalmıştım. Çünkü verebilicek bir cevabım yoktu. Duygularımdan emin değildim. Aren:Barış abi, bir soru sordum sana Barış:Yani Aren:Yani derken? Barış:Yani, yani demek işte. Aren:Seviyorsun o zaman Barış:Aren bana böyle sorular sormasan olur mu? Aren:Tamam. Aycan geldiğinde konuşmaya başladı:Çok mu kafanı şişirdi? Barış:Yoo Aycan:Çok konuşur ama bişeyin cevabını alana kadarda susmaz. Barış:O şeyi az önce yaşadım Aycan, Aren'e bakarak konuşmaya başladı:Ne sordun? Aren:Barış abim ve benim aramda. Erkek sırrı Aycan:Bak sen şuna ya, benden mi saklıycaksın yani? Aren:Hıhı, hadi gidelim Aycan:Tamam in yataktan, ceketini giydireyim Aren, Aycan'ın dediğini yaptığında Aycan, Aren'in ceketini tuttu. Aren ceketini giyerken konuşmaya başladım:Odan güzelmiş Aycan:Teşekkür ederim. Seninkide fena değil Barış:Beğenmediysen odanın dekorasyonunu değiştirebilirsin Aycan:Belki sonra Barış:Peki. Üçümüzde dışarı çıktık. Aren usulca Aycan'ın elini tutarken konaktan çıktık. Ayakta olan Asiye'min yüzüne ellerimi yerleştirdim ve alnına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Bir sorun yok dimi güzelim? Asiye:Yok abicim herşey yolunda. Barış:Tamam. Bir sorun olursa söyle bana. -Bu sefer söyle Asiye:Tamam abi söyliycem söz veriyorum. Barış:Kardeşimi üzersen canını yakarım Doruk Doruk:Merak etme üzmiycem onu. Sende benim kardeşimi üzme Barış:Tamam Aycan'la konaktan çıkıp merdivenlerden inerken ben onların arkasından iniyordum. Aycan'dan Aren'im hiçbir şey söylemeyip benim elimi bırakmadan diğer eliyle Barış'ın elini tuttu. Sonrada bizim ellerimizi tutturmuştu. Yazardan İkiside önce birleşen ellerine sonra birbirlerine bakarlar. Aren önce ablasına sonra Barış'a bakarak konuşmaya başlar:Böyle kalsın elleriniz Barış ve Aycan gözlerini hiç ayırmadan birbirlerine bakarlar, Azad ise hala üzgün gözleriyle bakmaya devam eder. Yanaç konağının neşesinin yaptığı şey doğru mu sizce? Soruya cevaplarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️ |
0% |