Yeni Üyelik
25.
Bölüm

22. Bölüm

@rapunzel_102219

Şarkı:Ney Defteri - İdil

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️

 

Zorla güzellik olmaz...

Yağcı Konak

Aycan'dan
Akşamki yemek için hazırlanmıştım. Siyah tek omuzlu, sol kenarı pencereli, bacak kısmı yırtmaçlı siyah bir elbise giymiştim.

Boynunda "A" yazan kolye vardır, ayakkabıda budur

Saati ve bilekliği budur, ikiside sağ taraftadır, diğer elinde bandaj vardır

Üzerindeki ceket gecenin ilerleyen saatlerinde giyiceği cekettir, anlıyan anladı🤭

Saçı

Her ne kadar bu yemekte olmak istemesemde adamlar beni görmek istemiş. Ama yalnız gitmiyordum Barış'ta benimle geliyordu.

Çantamıda alıp odadan çıktım.

Avlu

Barış'tan
Aycan'ı beklerken Kerem'in telefondan attığı önemli bir dosyaya bakıyordum.

Arkamdan topuklu ayakkabı sesi duyduğumda arkamı dönüp baktığımda rüzgarın esmesi bir oldu.

Yine çok güzel olmuştu. Yine büyülenmiştim. Giydiği siyah elbise, hafif dalgalı saçı ve hafif makyajıyla çok güzel olmuştu.

Nutkum tutulmuş bir vaziyette Aycan'ı izlerken o merdivenlerden gülümseyerek iniyordu.

Ve o gülümseme benim içimi ısıtmıştı.

Aycan'dan
Barış'ın tam önünde durduğumda Barış hiçbir şey söylemeden bana boş boş bakıyordu.

Elimi gözünün önüne getirip şıklattığımda kendine gelip konuşmaya başladı:Çok.. Çok.. Çok..

Aycan:Tamam, anladım.

Barış:Kusura bakma, nutkum tutuldu bir anda yoksa tek kelime söylemem.

-Tek kelime dediysem defalarca çok falan demem

-Ne diyorum lan ben?

Aycan:Biraz saçmaladın ama sorun değil

Barış:Çok güzel olmuşsun peri kızı, oh be söyledim

Ben hafif gülüp konuşmaya başladım:Teşekkür ederim. Sende çok yakışıklı olmuşsun maviş

Barış'a "maviş" dememle hem gözlerinin içi hemde yüzü gülmüştü.

Bende ona gülümserken o işaret parmağıyla burnunun üstünü kaşıyıp konuşmaya başladı:Eee şey gidelim mi?

Aycan:Gidelim

Ben tam gidecekken Barış sol elimi tutup durdurduğunda konuşmaya başladım:Noldu?

Barış hiçbir şey söylemeyip sol yüzük parmağıma

kalpli bir yüzük taktığında konuşmaya başladı:Madem evliyiz, madem benim karımsın o zaman bu parmağında kalsın

-En azından bu gecelik sonra çıkarırsın

Aycan:Hiçbir zaman çıkarmıycam

-Ve çok güzel bir yüzük
Müzik burda biter👆🏻

Barış hafif tebessüm ettiğinde ben boynundaki kolyeyi çıkartıcakken Barış kendini geriye çekip konuşmaya başladı:Aycan hayır

Aycan:Barış, güven bana atmıycam sadece çantama koyucam istediğin zaman alabilirsin.

Barış:İSTEMİYORUM AYCAN

Aycan:Tamam. Zorlamıycam seni.

Multimedyadaki müziği çalın👇🏻

Barış'tan
Aycan konak kapısından çıkıp gittiğinde bende arkasından çıktım. Aycan çoktan arabaya binmişti.

Bağırdığım için kırılmıştı sanırım.

Aycan'dan
Barış Murat sürücü koltuğuna oturduğunda ben ona bakmadan konuşmaya başladım:Abim konumu attı.

-Koydum telefonu buraya zur navigation (navigasyona) göre git

Barış'tan
Konuşurken bana bakmamıştı. Bende içten içe kendime küfürler yağdırırken konuşmaya başladım:Özür dilerim Aycan, bağırmak istemedim

Aycan:Sorun değil

-Sürer misin? Geç kalcaz

Yine yüzüme bakmamıştı. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladığımda Aycan başını geriye yaslayıp dışarı seyrederken ben konuşmaya başladım:Aycan?

Aycan:Herr (Efendim)

Barış:Bağırdığım için çok özür dilerim. Bak bu kolyeyi Arjin öldüğünden beri takıyorum. Biri alyanslarımız diğeri..

Aycan:Arjin'in yüzüğü, lotus çiçeği

Barış:Evet.

Aycan:Sorun değil, seni zorlamamam gerekirdi bu konuda bağrılmayı hak ettim

-Ki kendini suçlama bu konuda, ben alışkınım bağrılmaya

Barış:Aycan..

Aycan:Önüne bakar mısın? Kaza yapıcaz

Ben hiçbir şey söylemeyip önüme baktım.

Aycan'dan
Aycan iç ses:Anlamıyorsun, hiçbir şey anlamıyorsun. Amacım seni zorlamak değildi.

Amacım onunla olan anılarını yok etmek değildi.

Benim amacım sadece seninle bir yerlerden başlamaktı.

Benim amacım, o buz olan kalbini küle çevirmekti.

O buz tutan kalbini, tekrardan ısıtmaktı amacım.

İçimde sana karşı bişeyler var. İçimde sana karşı tarifi olmayan duygular var

İçim bunları söylerken Barış'ın içinden ne geçiyor, okuyamıyodum.

Keşke düşünceleri okuma gibi bir yeteneğim olsaydı, o zaman belki Barış'a yaklaşmanın başka bir yolunu bulurdum.

Dayanamayıp Barış'a baktığımda yoldan gözünü hiç ayırmıyodu.

Aycan:Amacım seni kızdırmak değildi

Barış:Biliyorum.

Aycan:Barış..

Barış:Mekana geliyoruz az kaldı.

Aycan:Tamam.
Bunu söyleyip susmuştum.

Hem konuşsam nolucaktı ki?

Bana, bende seni seviyorum diyecek hali yoktu ya.

Barış:Bişey mi söyliyceksin?

Aycan:Yoo söylemiycektim

Barış:Peki
Müzik burda biter👆🏻

Araba durduğunda geldiğimizi anlamıştım. Ben emniyet kemerimi çözüp arabadan indim. Barış'ta arkamdan indiğinde bir vale gelip arabayı götürdü.

Barış'la el ele tutuşmadan yan yana içeri girdiğimizde Barış elini belime yerleştirmişti.

Ben hiçbir tepki göstermeden onunla birlikte yürürken Barış konuşmaya başladı:Ben lavaboya gidiyorum sen geç dedenlerinin yanına

Aycan:Tamam.

Barış lavaboya gittiğinde bende üst kata çıktım. Abimleri bulduğumda onların yanına gittim.

Abim ayağa kalkıp bana sarıldığında konuşmaya başladı:Hoşgeldin güzelim

Aycan:Hoşbuldum abi

Abimden ayrılıp dedemin elini öptüm.

Sonrada ortaklarla el sıkışıp abimin yanına oturduğumda babam konuşmaya başladı:Tek mi geldin kızım? Barış nerde?

Aycan:Yoo tek gelmedim, Barış'la geldim ama Barış lavaboda şuan, gelir birazdan

Ben İspanyolca bilmediğim için konuşmuyordum. Konuşsamda abim ve Azad abim söylediklerimi çeviriyordu.

Lavabo

Barış'tan
Yüzüme soğuk bir su çarpıp peçeteyle sildim. Peçeteyi yanımdaki çöp kutusuna attıktan sonra boynumdaki kolyeye baktım.

Kolyeyi çıkarıp ceketimin cebine koyarak fermuarı kapattım. Sonrada gömleğimin düğmelerini göğsüme kadar açıp ceketimi alıp lavabodan çıktım.

Aycan'dan
Barış'ı gördüğümde oda bizi görüp yanımıza geldi.

Ortaklarla el sıkıştı ardından nezaketen dedemin elini öptü. Amcam ve babamlada bir el sıkışıp yanına oturdu.

Yanımıza geldiğinde farketmiştim. Boynundaki kolyeyi çıkarmıştı. Ve büyük bir ihtimallede bana göstermek için gömleğinin düğmelerini göğsüne kadar açmıştı.

Ben ona gülümseyerek bakarken kulağıma yaklaşıp bişeyler fısıldadı:Ist uns jetzt vergeben, ein denkmal der süße? (Affedildik mi şimdi tatlılık abidesi?)

Ben gülümseyip olumlu anlamda başını salladım. Barış'ta bana gülümsediğinde adamın biri konuşmaya başladı:Los dibujos de su esposa son realmente magníficos, Sr. Barış (Eşinizin çizimleri gerçekten süper Barış bey)

Ben ne dediğini anlamamıştım. Ama Barış anlamıştı ve İspanyolca konuşmaya başlamıştı:Los dibujos de mi esposa son admirables (Eşimin çizimleri takdire şayan)

Barış bakışlarını bana çevirip sözüne devam etti:Estoy orgulloso de mi esposa (Eşimle gurur duyuyorum)

Ne dediğini anlamamıştım. Ama bu son söylediği şeyi söylerken gözlerinin içi parlamıştı. Masanın üstündeki elimi tutup elimin üstüne bir öpücük kondurdu.

Bu adam beni kıskanmış mıydı yoksa?

Azad'tan
Barış bey, Aycan'ı rezil etmemek için Aycan'a aşıkmış rolü yapıyordu.

Buda yetmezmiş gibi Aycan'ın elini tutup elinin üstüne bir öpücük kondurmuştu. Bende masa altından elimi yumruk yapmıştım.

Adamlar reyhaniyi görmek istediklerinde dedem konuşmaya başladı:Aycan Barış gösterin haydi

Barış'tan
Aycan'a baktığımda utanmıştı. Ama yinede ayağa kalktı. Bende arkasından kalktığımda piste çıktığımızda reyhani çalmaya başlamıştı.

Birbirimize bakıp döndük. Sonra müzik geldiğinde dans etmeye başlamıştık.

Aycan bana gülümseyerek dans ettiğinde ben elimi yere vurup önce göğsüme sonra dudağıma sonra alnıma değdirdim.

Ayağa kalktığımda Aycan sırtını göğsüme yaslayıp

bana gülen yüzü ve gülen gözleriyle baktı.

Bu gülüşler neden içimi ısıtır gibi oluyordu?

Aycan bana çok derin bakıyordu.

Ve ben o derin bakışların arasında boğuluyor gibi oluyordum.

Alkış sesleri duyulduğunda adamlar İspanyolca "süperdi, harika" gibi şeyler söylemeye başlamıştı.

Yanaç Konak / Aycan'ın odası

Aren:Abla.. Abla gitme, beni bırakma

🐥🔥🦅

Asiye'den
Feraye'yle salonda baya bir oturduktan sonra odamıza geçicekken Aren'in sesini duyduk.

İkimizde içeri girdiğimizde Aren korkuyla uyanıp bağırdı:ABLAAA

Feraye hızla Aren'in karşısına oturup konuşmaya başladı:Noldu ablacım?

Aren ağlamaya başladığında bende diğer tarafına geçip konuşmaya başladım:Kabus mu gördün?

Aren olumlu anlamda başını salladığında Feraye konuşmaya başladı:Ne gördün ablacım?

Aren:Ablam gidiyodu Feriş

Feraye:Ablacım benim, ablanın bir yere gittiği yok.

Aren:Ablamı ara Feriş lütfen

Asiye:Ablacım, ablan şuan bir toplantı yemeğinde. Hani abinin gittiği toplantı var ya ona ablanda gitti.

Aren:ABLAMI ÇAĞIRIN

Asiye:Tamam sakin ol ablacım, ben arıycam şimdi abini

Odadan çıkıp kapıyı kapattım. Sonrada içimden umarım toplantı bitmiştir diye dua edip aradım. Uzun bir çalıştan sonra açılmıştı.

Restorant

Aycan'dan
İş yemeği bitmişti. Adamlarla birlikte dışarı çıktıktan sonra Barış ceketini çıkarıp omuzlarıma koymuştu.

Bende üşüdüğüm için giymiştim. Biraz uzun gelmişti ama olsun, düşünmesi yeterliydi.

Adamlar taksiye binip gittiklerinde abimin telefonu çalıyordu. Telefonunu sağ ön cebinden çıkarıp açtı ve konuşmaya başladı.

Telefon görüşmesi
Aşkım❤️:Efendim güzelim

Prensesim🤍:Aşkım, Aycan yanınızda mı?

Aşkım❤️:Yanımda daha gitmedi. Noldu Aren'e mi bişey oldu?

Aycan:Nolmuş Aren'e?

Prensesim🤍:Aren iyi, kabus görmüş sadece ve şuan Aycan'ı istiyor

Aşkım❤️:Tamam güzelim, ablasının geliceğini söyle.

Prensesim🤍:Tamam sevgilim

Asiye'nin telefonun şarjı biter

🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅

Abimin telefonu kapandığında ben endişeli bir ses tonuyla konuşmaya başladım:Abi nolmuş Aren'e?

Doruk:Bişeyi yok güzelim. Kabus görmüş yanında seni istiyor

Barış'tan
Aycan bana baktığında gözlerindeki o endişeyi okuyabiliyordum.

Aycan:Barış beni Aren'ime götürür müsün?

Barış:Götürürümde sen bir sakin ol.

Vale arabayı getirdiğinde Aycan hemen yan tarafa bindi. Vale'de sürücü koltuğundan indiğinde ben bindim.

Sonra arabayı sürmeye başladım. Arada da Aycan'a bakıyordum. Fazla gergindi.

Barış:Aren iyiymiş bu kadar gergin olmana gerek yok

Aycan:Elimde değil ki. Daha önce hiç böyle korkarak uyanmamıştı.

Barış:İstersen Aren'i bize götürebiliriz

Aycan:Olur, çok iyi olur hemde

Barış:Bir gün yada iki gün bizde kalır, yada kendini toparlıyana kadar kalır.

Aycan:Babaannen ve deden bişey söyler mi?

Barış:Dedemi bilmem ama babaannem bişey derse cevabını alır benden merak etme.

-Sen düşünme şimdi bunu

Aycan:Teşekkür ederim.

Barış:Rica ederim

Yanaç konağının önüne geldiğimizde araba durur durmaz Aycan emniyet kemerini çıkarıp arabadan indi. Bende arkasından inip konağa giriş yaptım.

Doruk'larda arkadan geliyordu..

Aycan'dan
Hızla kendi odama girdiğimde Aren'im yataktan üstünden bana sarıldı. Bende ona sarılıp konuşmaya başladım:İyisin dimi ablacım?

Abimler içeri girdiğinde Asiye konuşmaya başladı:Kabus görmüş, seninle alakalı olduğunu söyledi. Sen gidiyormuşsun

Aren'imi kendimden uzaklaştırıp ellerine bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Burdayım ben ablacım, bir yere gittiğim yok

Aren:Gidiyordun ama beni bırakıp

Doruk:Aslanım sadece bir kabus görmüşsün, ablan burda bir yere gittiği yok

-Sadece artık burda yaşamıyor o kadar

Aren:Abla gitme bir yere, kal burda lütfen

Barış:Bizimle gelmek ister misin?

Aren:Evet.

Doruk:O zaman küçük ağanın çantasını hazırlayalım.

Aren:Ablamla hazırlıycam

Aycan:Tamam bitanem hazırlayalım

Barış'tan
Aren, Aycan'a fazlasıyla düşkündü. Herkes çıktığında Aycan konuşmaya başladı:Ablacım sen burda kal ben çantanı hazırlayıp gelicem

Aren:Tamam abla.

Aycan bana bakıp konuşmaya başladı:İstersen sende çık bekleme burda, biz hemen geliriz zaten

Barış:Beklerim ya sıkıntı yok, hem biraz yakışıklı ağayla sohbet ederiz dimi?

Aren:Hıhı

Aycan:Tamam o zaman ben gideyim gelirim hemen

Barış:Tamam

Aycan gittiğinde ben cam kenarındaki koltuğa oturduğumda Aren'de yatağa oturup konuşmaya başladı:Neden ablamın burda kalmasına izin vermiyorsun?

Barış:Dedenden koruyorum diyelim

Aren:Dedem ablama, Yaren ablama davrandığı gibi davranmıyor

Barış:Bu yüzden ablanın burda kalmasını istemiyorum

Aren:Ama ben burda kalmasını istiyorum

Barış:Bak ablan burda kalamaz ama sen istediğin zaman bizde kalabilirsin

Aren:Peki hep kalmak istersem?

Barış:Sorun olmaz. Hem Mihra'da var birlikte oynar eğlenirsiniz

Aren:Biliyor musun?

Barış:Neyi?

Aren:Ben annemi hiç tanımadım.

Barış:Biliyorum, ablan söylemişti.

Aren:Bide ablamı ilk gördüğümde annem sanmışım, doğduğumda ablam 21 yaşındaymış. İlk kelimem anne olmuş, sonra bozuk bir şekilde abla olmuş

Barış:Hımm

Aren:Ben ablamı çok seviyorum Barış abi

Barış:O belli oluyor küçük ağa.

Aren:Sen peki?

Barış:Ben ne?

Aren:Ablamı seviyor musun?

Sessiz kalmıştım. Çünkü verebilicek bir cevabım yoktu. Duygularımdan emin değildim.

Aren:Barış abi, bir soru sordum sana

Barış:Yani

Aren:Yani derken?

Barış:Yani, yani demek işte.

Aren:Seviyorsun o zaman

Barış:Aren bana böyle sorular sormasan olur mu?

Aren:Tamam.

Aycan geldiğinde konuşmaya başladı:Çok mu kafanı şişirdi?

Barış:Yoo

Aycan:Çok konuşur ama bişeyin cevabını alana kadarda susmaz.

Barış:O şeyi az önce yaşadım

Aycan, Aren'e bakarak konuşmaya başladı:Ne sordun?

Aren:Barış abim ve benim aramda. Erkek sırrı

Aycan:Bak sen şuna ya, benden mi saklıycaksın yani?

Aren:Hıhı, hadi gidelim

Aycan:Tamam in yataktan, ceketini giydireyim

Aren, Aycan'ın dediğini yaptığında Aycan, Aren'in ceketini tuttu. Aren ceketini giyerken konuşmaya başladım:Odan güzelmiş

Aycan:Teşekkür ederim. Seninkide fena değil

Barış:Beğenmediysen odanın dekorasyonunu değiştirebilirsin

Aycan:Belki sonra

Barış:Peki.

Üçümüzde dışarı çıktık. Aren usulca Aycan'ın elini tutarken konaktan çıktık.

Ayakta olan Asiye'min yüzüne ellerimi yerleştirdim ve alnına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Bir sorun yok dimi güzelim?

Asiye:Yok abicim herşey yolunda.

Barış:Tamam. Bir sorun olursa söyle bana.

-Bu sefer söyle

Asiye:Tamam abi söyliycem söz veriyorum.

Barış:Kardeşimi üzersen canını yakarım Doruk

Doruk:Merak etme üzmiycem onu. Sende benim kardeşimi üzme

Barış:Tamam

Aycan'la konaktan çıkıp merdivenlerden inerken ben onların arkasından iniyordum.

Aycan'dan
Aren durduğunda konuşmaya başladım:Ablacım noldu? Bişey mi unuttun?

Aren'im hiçbir şey söylemeyip benim elimi bırakmadan diğer eliyle Barış'ın elini tuttu. Sonrada bizim ellerimizi tutturmuştu.

Yazardan
Azad'ta balkon kısmından üzgün bir şekilde onlara bakar.

İkiside önce birleşen ellerine sonra birbirlerine bakarlar.

Aren önce ablasına sonra Barış'a bakarak konuşmaya başlar:Böyle kalsın elleriniz

Barış ve Aycan gözlerini hiç ayırmadan birbirlerine bakarlar, Azad ise hala üzgün gözleriyle bakmaya devam eder.

Yanaç konağının neşesinin yaptığı şey doğru mu sizce?

Soruya cevaplarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️

Loading...
0%