@rapunzel_102219
|
Şunu belirtmek istiyorum. Ben hikaye yazarken aklıma ilk gelen cümleyi yazdığım için bu bölümde yazdığım doktorun konuşması biraz saçma olmuş olabilir. Bunun için kusura bakmayın. Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️ Dışarsı Aycan'dan Azize hanım ve Halis Ağada geldiğinde Azize hanım bana ters ters bakıp konuşmaya başladı:Sen ne yüzle buradasın? Torunumun başına ne geldiyse senin yüzünden geldi Abim yanımdan kalkıp Azize hanımın karşısına geçip konuşmaya başladı:Torununuzun bu hale gelmesiyle kız kardeşimin bir alakası yok Azize hanım. Azize hanım:Kız kardeşinin yaptığı iğrençliği bir sor bakalım damat bey? Doruk:Naptığını biliyorum Azize hanım. O çocuk, Barış'tan önceydi. Barış'lada nişanlanmadan önce ilişkisi bitmişti. Halis Ağa:Azize şimdi sırası değil. Ameliyat kapısı açıldığında içerden bir hemşire çıkmıştı. Ama bize hiçbir şey söylemeden önümüzden geçip gitmişti. Arzu anne:Oğluma bişey oluyor? Aycan:Barış gidemezsin. Gidemezsin, yapamazsın bunu Ameliyat kapısı tekrardan açıldığında bu sefer ben o çıkan hemşireyi durdurup konuşmaya başladım:Bişey söyleyin artık. Barış iyi mi? H1:Eşinizin kalbi durdu, ama doktorumuz şuan hala hayata döndürmeye çalışıyor. Mihra:Abim öldü mü? Bu sorunun gerçek olmaması için içimden dua ederken o kadın konuşmaya başladı:Şuanlık bişey belli değil küçük hanım. Metin bey, abini hayata döndürmeye çalışıyor. -Yalnız Barış'ın yaşamasını istiyorsanız acil kana ihtiyacı var. Azize hanım:Ben veririm torunuma H1:Hanfendi maalesef sizden kan alamayız. Aycan:Cezaevindeki kan gelmedi mi daha? H1:Maalesef. Ordaki kanın gelmesini beklersek Barış'ı kaybederiz Mihra:Ben veririm. Abimin kanı benimkiyle aynı H1:Maalesef küçük hanım, sendende kan alamayız. Mihra:Abim yaşasın, alın işte H1:Abinin yaşamasını istemen çok güzel ama yaşın küçük olduğu için senden kan alamayız. -Barış'ın başka kardeşi var mı? Asiye:Ben varım ama uymuyor H1:O zaman o cezaevindeki kişiye bir ulaşın ben tekrar gelicem Hemşire geri içeri girdiğinde abim Mihra'nın yanına gitmişti. Ona sarıldığında Azize hanım konuşmaya başladı:Cezaevi ne alaka? -Benim torunum hangi katilin kanını taşıyacak damarlarında? Ben cevabımı vericekken Ateş abimin sesi gelmişti:Ben Azize hanım arkasını döndüğünde sinirli bir şekilde baktığını anlamıştım. Azize hanım:Katiyen olmaz. Benim torunumun damarında bir katilin kanı dolaşmayacak Ateş:Azize hanım, torununuz şuan içerde ölümle mücadele ediyor. Sizin tek derdiniz bu mu? Azize hanım:Torunumun başına ne geldiyse senin kardeşin yüzünden geldi zaten Ateş:Azize hanım... Azize hanım:Son sözüm budur, torunumun damarlarında bu katilin kanı dolaşmayacak Aycan:Ya yeter. Şuan torununuzun hayatı o katil dediğiniz abimin elinde. -Abimin verdiği kan, Barış'ı ya yaşatıcak yada yaşatıcak. Ötesi yok, ötesi olmıycak Ateş abim beni kollarının arasına aldığında ben önden giydiği ceketin kenarını sıkıp ağlarken konuşmaya başladı:Şşşş ağlama güzelim benim. -Kurtulucak o Aycan:Ölmesin abi nolur ölmesin Ateş abim beni kendinden uzaklaştırıp gözyaşlarımı baş parmaklarıyla silerek konuşmaya başladı:Olmayacak ona bişey güzelim benim. Ameliyat kapısı açıldığında bir hemşire çıktı ve kanı bulup bulmadığımızı sordu, Ateş abim "ben vericem" demişti. Hemşire "beni takip edin o zaman" diyip giderken abim alnına bir öpücük kondurup konuşmaya başladı:Hemen gelicem güzelim Aycan:Tamam abi Abim hemşirenin arkasına takılıp gittiğinde Doruk abim, Mihra'yı bırakıp benim yanıma geldi ve beni kollarının arasına aldı. Bende ona sarıldığımda Azize hanım konuşmaya başladı:Halis Ağa, torununa şuan kanı veren bir katil Halis Ağa:Azize vakit yok. O çocuk kanı vermezse torunum ölücek Azize hanım:O kan başkasından da bulunurdu. Ben abimden ayrılıp konuşmaya başladım:Zaman yoktu. İstesem damarlarımdaki bütün kanı ona verebilirdim ama yetmedi Azize hanım:Kendini gebertseydin o zaman Doruk:Azize hanım saçmalamayın bence Ameliyathane Yazardan Dr Metin Kuş:Ölüm saati... H2:Hocam bu bir mucize.. Geri döndü Dr Metin Kuş:Aferin sana evlat. Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Anestezinin etkisi bitiyor bir anestezi yapın.. Anestezi uzmanı denileni yaparken Metin bey ameliyata kaldığı yerden devam ederken Ateş'ten alınan kan ameliyata gelir. Dışarsı Aycan'dan Aycan:Abi, Barış benim yüzümden.. Beni korumak için önüme geçtiğinde.. Sözümü tamamlamadan ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında ağlamaya başlamıştım. Ateş:Şşşş tamam güzelim benim tamam, geçti... Aycan:Abi ona bişey olursa kendimi asla affetmem Ateş:Olmıycak canımın içi Abim beni kendinden uzaklaştırıp gözyaşlarımı baş parmaklarıyla silerek sözüne devam etti:Ağlama artık, kurtulucak o tamam mı? Aycan:Tamam. Abim benim alnıma bir öpücük kondurduğunda babam yanımıza gelip abime sarıldı. Abimde tek eliyle babama sarıldığında babam konuşmaya başladı:Aslanım benim hoşgeldin Ateş:Hoşbuldum babam Ateş abim, Barış'ın ailesi hariç hepsine sarıldığında en son dedemin elini öpmüştü dedem o klasik sözünü söylemişti:Berhudar ol aslanım Konağımızın neşesi olan Aren'im geldiğinde Ateş abim kollarını açıp konuşmaya başladı:Aslanım benim Aren'im, Ateş abimin boynuna sarılıp konuşmaya başladı:Abi seni çok özledim. Ateş:Bende sizi çok özledim aslanım benim Arkamı döndüğümde ameliyat kapısının yanındaki duvarda oturan Mihra'yı görmüştüm. Bir ara baktığımda sandalyede oturuyodu, hangi ara geçmişti oraya? Arzu hanım, kızının yanına çömelip konuşmaya başladı:Kızım hadi kalk yerden bak hasta olucaksın Mihra:Iııı abim çıkana kadar kalkmıycam. Arzu hanım:Kızım hasta olucaksın sonra hadi kalk üzme beni Mihra:Kalkmıycam Asiye'den Mihra:Abim çıkana kadar kalkmıycam burdan Doruk:Kutu bebek, abin iyi olucak. Ama abin senin hasta olduğunu görünce üzülmez mi? Mihra:Üzülür mü? Doruk:Üzülür tabi, hadi kalk yerden Mihra ilk defa başkasının sözünü dinlemişti. Mihra yerden kalktığında ameliyat kapısı açılmıştı. Hepimiz doktorun karşısına geçtiğimizde babaannem konuşmaya başladı:Torunum nasıldır hemşire hanım? Doruk'tan Asiye'ye baktığımda gözleri dolu boşluğa bakıyordu. Sevdiğim kızı kollarımın arasına alıp sarıldığımda o da bana sarıldı. Ateş abimde Aycan'a sarıldığında konuşmaya başladı:Bitanem hadi git bir elini yüzünü yıka kendine gel Aycan'dan Ateş:Hadi bitanem, Feraye'yle git bir elini yüzünü yıka Aycan:Abi gitmek istemiyorum burdan Ateş:Hemen gelirsin güzelim, hadi git Feraye:Hadi kuzum gidelim Israrlara dayanamayıp Feraye'yle birlikte lavaboya gitmiştim. Lavaboya girip önce kanlı ellerimi yıkamaya başladım. Kanlı ellerim çıktığında yüzüme soğuk su çarptığımda Feraye konuşmaya başladı:Biraz daha iyi misin kuzum? Aycan:Barış'ın durumunu öğrenmeden iyi olmıycam Feraye Feraye:İyi olucak o kuzum. Aycan:Benim yüzümden Barış bu durumda Feraye:Kuzum senin bir suçun yok Aycan:Nasıl benim suçum yok Feraye? Barış beni korumak isterken vuruldu. Feraye:Yinede senin bir suçun yok kuzum Aycan:Neyse ben gideyim onun yanına İkimizde lavabodan çıkıp ameliyat yerine doğru yürümeye başladık. İçersi Yazardan -Kalp atışları ne durumda? H1:Şuanlık iyi Dr Metin Kuş:Kurşunu çıkarttım Monitör ötmeye başlar. H1:Kalbi duruyor Dr Metin Kuş:Adrenalin verin. Dayan evlat, biraz daha dayan Bir hemşire denileni yapar. Dışarsı Aycan'dan Ben ne ara Barış'a aşık oldum? Ne ara Zeyd'i unutup, vazgeçip Barış'a kapıldım? Duran gözyaşlarım yeniden yanaklarımdan akmaya başladı. Ateş abim beni kollarının arasına alıp saçıma bir öpücük kondurarak konuşmaya başladım:Şşşş ağlama artık güzelim. Aycan:Ich habe angst, ich habe solche angst (korkuyorum, çok korkuyorum) Ateş:Korkma güzelim. Hiçbir şey olmıycak ona. -Sen yeterki ağlama bitanem Ameliyat kapısı açıldığında doktor çıkmıştı. Hepimiz onun karşısına geçtiğimizde Halis Ağa konuşmaya başladı:Torunum iyi mi doktor bey? Dr Metin Kuş:Barış daha önce sol omzundan sakatlanmış mıydı? Erhan amca:Evet. Basketbol oynarken sol omzundaki bağlardan sakatlanmıştı. Dr Metin Kuş:Kurşun ön çapraz bağlarına bir hasar vermiş ama onardık korkulucak bişey yok, sadece bir süre kolu alçıda kalıcak. -Ama diğer kurşun için aynısını söyliyemiycem Azize hanım:Doktor bey, torunum iyi midir? Dr Metin Kuş:Kurşun neyseki kalbinin oraya saplanmamış 1 2 santim aşarsına saplanmış ama yinede kalbine yakın bir yerdeydi kurşun. -Çıkarmayı başardık ama Aycan:İ.. İyi mi peki? Dr Metin Kuş:Maalesef durumu kritik. Çok kan kaybettiği için hayati tehlikesi var. -Önümüzdeki 48 saat çok önemli, Barış ya uyanıcak yada.. Aycan:Yadası yok, uyanıcak o dimi? Dr Metin Kuş:Bunu zaman gösterecek kızım. Eşin ya uyanıcak yada ölücek Doktorun son söylediği şeyler beynimin içinde yankılanmaya başlamıştı "Eşin ya uyanıcak yada ölücek" beynimin içinde bu yankılanıyordu. Şuan hiçbir şey duymuyordum. Beynimin içinde hala o cümle yankılanırken gözlerim kararmıştı. Ateş abimin gömleğinden tutup desteğimi aldığımda abim korku dolu bir sesiyle konuşmaya başladı:Güzelim Sonrası karanlık... Ateş'ten Ateş:Baba siz gidin hadi, ben ve Doruk burdayız Gürkan:Tamam oğlum. Aycan uyanınca biriniz bize haber versin Doruk:Tamam baba veririz Cihan:Feraye Yaren sizde kalın burda Yaren:Tamam baba Feraye:Tamam baba Azat:Baba bende kalayım burda Nasuh Ağa:Sen işinin başına dönüyorsun Azat. -Aycan'ın yanında abileri kalır, Yaren sende gel bizimle seninle konuşmam gereken bir mesela var Yaren:Tamam dedem gelirim. Ateş:Aren'im, aslanım hadi amcamlarla sende git Aren:Ben burda kalmak istiyorum abi Ateş:Aslanım benim seninde dinlenmen gerekiyor. Ablan iyi, sadece bayıldı kendine gelir birazdan Doruk:Hadi aslanım biz burdayız, ayrıca ablan uyandığında ilk sana haber vericez Aren:Söz mü? Ateş:Kardeş sözü aslanım benim Doruk:Kardeş sözü küçük ağa Dedemler gittiğinde odada tek Feraye kalmıştı. Ateş:Aslanım hadi sen karının yanına git onu yalnız bırakma, ben burdayım Doruk:Tamam abide, Aycan'ı merak ederim sonra Ateş:Merak etme. Uyandığında hemen damlar yoğun bakımın kapısına Doruk:Doğru. O zaman gideyim ben Ateş:Git. Doruk gittiğinde Aycan'ım kendine gelmişti, "Barış" diye sayıklamaya başlamıştı. Aycan'dan Ateş:İyi misin bitanem? Aycan:Ben iyiyim, Barış iyi mi? Ateş:Yoğun bakımda güzelim Aycan:Ben onu görcem. Serumumu çıkarttığımda canım yanmıştı. Önemsemeyip ayağa kalkarken abim konuşmaya başladı:Güzelim yatar mısın? Daha yeni kendine geldin, herşeyi geçtim bayıldın. -Tekrar mı bayılmak istiyorsun? Aycan:Abi iyiyim ben. Ben Barış'ı görmek istiyorum. Ateş:Görüceksin tabi, ama içeri girmiyceksin. -Onu camdan izliyceksin, 48 saat boyunca Ateş abim doğru söylüyordu. Onu camdan izliycektim, ama yinede yanında olduğumu hissederdi belki. Aycan:Evet ama yanında olduğumu hisseder Ateş:Elini tutmadığın sürece hissetmez güzelim Aycan:Abi korkuyorum. Ben yanındayken o cihazın ötmesinden korkuyorum Ateş:Öterse döner, döndürürler. Ben hiçbir şey söylememiştim. Abim tekrar konuşmaya başladı:Ayrıca olurda kalbi durursa ve doktorlar kaybettik derse, içeri gir göğsüne tam kalbinin oraya iki üç yumruk salla Aycan:Dikişleri? Ateş:Önemseme dikerler, sen aşkını kurtar ölümden sadece Aycan:Döner mi geri? Ateş:Döner. Cezaevindeyken bir amcanın kalbi durmuştu. Doktor gelene kadar ilk müdahaleyi benim yaşlarımda bir arkadaş ona yapmıştı. -En sonda tam kalbinin oraya bir yumruk salladı adam hemen canlandı -Aşkında canlanır Aycan:Ben gideyim o zaman Ateş:Git küçük civciv. Ben tam odadan çıkıcakken abim canımı acıtmadan sol bileğimden tutup beni kendine çevirip sarıldı. Bende ona sarıldığımda konuşmaya başladı:Sen ne ara büyüdün de aşık oldun? Aycan:Büyüdüm işte bir şekilde Abim benden ayrıldığında ben sözüme devam ettim:Ama aşık olduğum adam, senin hapse girmene sebep olan adamın kardeşi Ateş:Sen ona gönlünü kaptırdıysan gerisi önemli değil. Düşünme bunu. -Ayrıca Barış Murat, seni üzerse bende icabına bakarım onun. Öldürmem ama iki üç yumruk çakarım yüzüne -Hadi git, kocanın yanına küçük civcivim Ben hiçbir şey söylemeyip hızla odadan çıkıp resepsiyondan Barış'ın kaldığı yoğun bakımı öğrenip oraya doğru yürümeye başladım. Ateş Yanaç Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️ |
0% |