Şunu belirtmek istiyorum. Ben hikaye yazarken aklıma ilk gelen cümleyi yazdığım için bu bölümde yazdığım doktorun konuşması biraz saçma olmuş olabilir. Bunun için kusura bakmayın.
Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️
Dışarsı
Aycan'dan
Herkes gelmişti. Barış'ın ailesi benim ailem hepsi burdaydı. Ben Doruk abimin omzunda ağlarken içerden gelicek haberi korkuyla bekliyordum.
Azize hanım ve Halis Ağada geldiğinde Azize hanım bana ters ters bakıp konuşmaya başladı:Sen ne yüzle buradasın? Torunumun başına ne geldiyse senin yüzünden geldi
Abim yanımdan kalkıp Azize hanımın karşısına geçip konuşmaya başladı:Torununuzun bu hale gelmesiyle kız kardeşimin bir alakası yok Azize hanım.
Azize hanım:Kız kardeşinin yaptığı iğrençliği bir sor bakalım damat bey?
Doruk:Naptığını biliyorum Azize hanım. O çocuk, Barış'tan önceydi. Barış'lada nişanlanmadan önce ilişkisi bitmişti.
Halis Ağa:Azize şimdi sırası değil.
Ameliyat kapısı açıldığında içerden bir hemşire çıkmıştı. Ama bize hiçbir şey söylemeden önümüzden geçip gitmişti.
Arzu anne:Oğluma bişey oluyor?
Aycan:Barış gidemezsin. Gidemezsin, yapamazsın bunu
Ameliyat kapısı tekrardan açıldığında bu sefer ben o çıkan hemşireyi durdurup konuşmaya başladım:Bişey söyleyin artık. Barış iyi mi?
H1:Eşinizin kalbi durdu, ama doktorumuz şuan hala hayata döndürmeye çalışıyor.
Mihra:Abim öldü mü?
Bu sorunun gerçek olmaması için içimden dua ederken o kadın konuşmaya başladı:Şuanlık bişey belli değil küçük hanım. Metin bey, abini hayata döndürmeye çalışıyor.
-Yalnız Barış'ın yaşamasını istiyorsanız acil kana ihtiyacı var.
Azize hanım:Ben veririm torunuma
H1:Hanfendi maalesef sizden kan alamayız.
Aycan:Cezaevindeki kan gelmedi mi daha?
H1:Maalesef. Ordaki kanın gelmesini beklersek Barış'ı kaybederiz
Mihra:Ben veririm. Abimin kanı benimkiyle aynı
H1:Maalesef küçük hanım, sendende kan alamayız.
Mihra:Abim yaşasın, alın işte
H1:Abinin yaşamasını istemen çok güzel ama yaşın küçük olduğu için senden kan alamayız.
-Barış'ın başka kardeşi var mı?
Asiye:Ben varım ama uymuyor
H1:O zaman o cezaevindeki kişiye bir ulaşın ben tekrar gelicem
Hemşire geri içeri girdiğinde abim Mihra'nın yanına gitmişti. Ona sarıldığında Azize hanım konuşmaya başladı:Cezaevi ne alaka?
-Benim torunum hangi katilin kanını taşıyacak damarlarında?
Ben cevabımı vericekken Ateş abimin sesi gelmişti:Ben
Azize hanım arkasını döndüğünde sinirli bir şekilde baktığını anlamıştım.
Azize hanım:Katiyen olmaz. Benim torunumun damarında bir katilin kanı dolaşmayacak
Ateş:Azize hanım, torununuz şuan içerde ölümle mücadele ediyor. Sizin tek derdiniz bu mu?
Azize hanım:Torunumun başına ne geldiyse senin kardeşin yüzünden geldi zaten
Ateş:Azize hanım...
Azize hanım:Son sözüm budur, torunumun damarlarında bu katilin kanı dolaşmayacak
Aycan:Ya yeter. Şuan torununuzun hayatı o katil dediğiniz abimin elinde.
-Abimin verdiği kan, Barış'ı ya yaşatıcak yada yaşatıcak. Ötesi yok, ötesi olmıycak
Ateş abim beni kollarının arasına aldığında ben önden giydiği ceketin kenarını sıkıp ağlarken konuşmaya başladı:Şşşş ağlama güzelim benim.
-Kurtulucak o
Aycan:Ölmesin abi nolur ölmesin
Ateş abim beni kendinden uzaklaştırıp gözyaşlarımı baş parmaklarıyla silerek konuşmaya başladı:Olmayacak ona bişey güzelim benim.
Ameliyat kapısı açıldığında bir hemşire çıktı ve kanı bulup bulmadığımızı sordu, Ateş abim "ben vericem" demişti.
Hemşire "beni takip edin o zaman" diyip giderken abim alnına bir öpücük kondurup konuşmaya başladı:Hemen gelicem güzelim
Aycan:Tamam abi
Abim hemşirenin arkasına takılıp gittiğinde Doruk abim, Mihra'yı bırakıp benim yanıma geldi ve beni kollarının arasına aldı.
Bende ona sarıldığımda Azize hanım konuşmaya başladı:Halis Ağa, torununa şuan kanı veren bir katil
Halis Ağa:Azize vakit yok. O çocuk kanı vermezse torunum ölücek
Azize hanım:O kan başkasından da bulunurdu.
Ben abimden ayrılıp konuşmaya başladım:Zaman yoktu. İstesem damarlarımdaki bütün kanı ona verebilirdim ama yetmedi
Azize hanım:Kendini gebertseydin o zaman
Doruk:Azize hanım saçmalamayın bence
Ameliyathane
Yazardan
H1:Kaybettik hocam
Dr Metin Kuş:Ölüm saati...
H2:Hocam bu bir mucize.. Geri döndü
Dr Metin Kuş:Aferin sana evlat. Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Anestezinin etkisi bitiyor bir anestezi yapın..
Anestezi uzmanı denileni yaparken Metin bey ameliyata kaldığı yerden devam ederken Ateş'ten alınan kan ameliyata gelir.
Dışarsı
Aycan'dan
Ateş abim geldiğinde ben ona yine sarılıp ağlamaya başladım. Şuan gereğinden fazla korkuyordum.
Aycan:Abi, Barış benim yüzümden.. Beni korumak için önüme geçtiğinde..
Sözümü tamamlamadan ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında ağlamaya başlamıştım.
Ateş:Şşşş tamam güzelim benim tamam, geçti...
Aycan:Abi ona bişey olursa kendimi asla affetmem
Ateş:Olmıycak canımın içi
Abim beni kendinden uzaklaştırıp gözyaşlarımı baş parmaklarıyla silerek sözüne devam etti:Ağlama artık, kurtulucak o tamam mı?
Aycan:Tamam.
Abim benim alnıma bir öpücük kondurduğunda babam yanımıza gelip abime sarıldı. Abimde tek eliyle babama sarıldığında babam konuşmaya başladı:Aslanım benim hoşgeldin
Ateş:Hoşbuldum babam
Ateş abim, Barış'ın ailesi hariç hepsine sarıldığında en son dedemin elini öpmüştü dedem o klasik sözünü söylemişti:Berhudar ol aslanım
Konağımızın neşesi olan Aren'im geldiğinde Ateş abim kollarını açıp konuşmaya başladı:Aslanım benim
Aren'im, Ateş abimin boynuna sarılıp konuşmaya başladı:Abi seni çok özledim.
Ateş:Bende sizi çok özledim aslanım benim
Arkamı döndüğümde ameliyat kapısının yanındaki duvarda oturan Mihra'yı görmüştüm. Bir ara baktığımda sandalyede oturuyodu, hangi ara geçmişti oraya?
Arzu hanım, kızının yanına çömelip konuşmaya başladı:Kızım hadi kalk yerden bak hasta olucaksın
Mihra:Iııı abim çıkana kadar kalkmıycam.
Arzu hanım:Kızım hasta olucaksın sonra hadi kalk üzme beni
Mihra:Kalkmıycam
Asiye'den
Mihra'nın yanına bende çömelip konuşmaya başladım:Ablacım hadi nolur kalk şurdan. Bak hasta olucaksın
Mihra:Abim çıkana kadar kalkmıycam burdan
Doruk:Kutu bebek, abin iyi olucak. Ama abin senin hasta olduğunu görünce üzülmez mi?
Mihra:Üzülür mü?
Doruk:Üzülür tabi, hadi kalk yerden
Mihra ilk defa başkasının sözünü dinlemişti. Mihra yerden kalktığında ameliyat kapısı açılmıştı.
Hepimiz doktorun karşısına geçtiğimizde babaannem konuşmaya başladı:Torunum nasıldır hemşire hanım?
Doruk'tan
Hemşire:Doktorumuz size gerekli bilgiyi vericektir
Dedi ve bir yere gitti.
Asiye'ye baktığımda gözleri dolu
boşluğa bakıyordu. Sevdiğim kızı kollarımın arasına alıp sarıldığımda o da bana sarıldı.
Ateş abimde Aycan'a sarıldığında konuşmaya başladı:Bitanem hadi git bir elini yüzünü yıka kendine gel
Aycan'dan
Aycan:Gitmiycem abi.
Ateş:Hadi bitanem, Feraye'yle git bir elini yüzünü yıka
Aycan:Abi gitmek istemiyorum burdan
Ateş:Hemen gelirsin güzelim, hadi git
Feraye:Hadi kuzum gidelim
Israrlara dayanamayıp Feraye'yle birlikte lavaboya gitmiştim.
Lavaboya girip önce kanlı ellerimi yıkamaya başladım. Kanlı ellerim çıktığında yüzüme soğuk su çarptığımda Feraye konuşmaya başladı:Biraz daha iyi misin kuzum?
Aycan:Barış'ın durumunu öğrenmeden iyi olmıycam Feraye
Feraye:İyi olucak o kuzum.
Aycan:Benim yüzümden Barış bu durumda
Feraye:Kuzum senin bir suçun yok
Aycan:Nasıl benim suçum yok Feraye? Barış beni korumak isterken vuruldu.
Feraye:Yinede senin bir suçun yok kuzum
Aycan:Neyse ben gideyim onun yanına
İkimizde lavabodan çıkıp ameliyat yerine doğru yürümeye başladık.
İçersi
Yazardan
Dr Metin Kuş:Dayan evlat biraz daha dayan
-Kalp atışları ne durumda?
H1:Şuanlık iyi
Dr Metin Kuş:Kurşunu çıkarttım
Monitör ötmeye başlar.
H1:Kalbi duruyor
Dr Metin Kuş:Adrenalin verin. Dayan evlat, biraz daha dayan
Bir hemşire denileni yapar.
Dışarsı
Aycan'dan
Ameliyat kapısının önüne geldiğimizde Ateş abim "hala kimse çıkmadı" dediğinde korkum azalıcağı yerde dahada artmıştı.
Ben ne ara Barış'a aşık oldum? Ne ara Zeyd'i unutup, vazgeçip Barış'a kapıldım?
Duran gözyaşlarım yeniden yanaklarımdan akmaya başladı. Ateş abim beni kollarının arasına alıp saçıma bir öpücük kondurarak konuşmaya başladım:Şşşş ağlama artık güzelim.
Aycan:Ich habe angst, ich habe solche angst (korkuyorum, çok korkuyorum)
Ateş:Korkma güzelim. Hiçbir şey olmıycak ona.
-Sen yeterki ağlama bitanem
Ameliyat kapısı açıldığında doktor çıkmıştı. Hepimiz onun karşısına geçtiğimizde Halis Ağa konuşmaya başladı:Torunum iyi mi doktor bey?
Dr Metin Kuş:Barış daha önce sol omzundan sakatlanmış mıydı?
Erhan amca:Evet. Basketbol oynarken sol omzundaki bağlardan sakatlanmıştı.
Dr Metin Kuş:Kurşun ön çapraz bağlarına bir hasar vermiş ama onardık korkulucak bişey yok, sadece bir süre kolu alçıda kalıcak.
-Ama diğer kurşun için aynısını söyliyemiycem
Azize hanım:Doktor bey, torunum iyi midir?
Dr Metin Kuş:Kurşun neyseki kalbinin oraya saplanmamış 1 2 santim aşarsına saplanmış ama yinede kalbine yakın bir yerdeydi kurşun.
-Çıkarmayı başardık ama
Aycan:İ.. İyi mi peki?
Dr Metin Kuş:Maalesef durumu kritik. Çok kan kaybettiği için hayati tehlikesi var.
-Önümüzdeki 48 saat çok önemli, Barış ya uyanıcak yada..
Aycan:Yadası yok, uyanıcak o dimi?
Dr Metin Kuş:Bunu zaman gösterecek kızım. Eşin ya uyanıcak yada ölücek
Doktorun son söylediği şeyler beynimin içinde yankılanmaya başlamıştı "Eşin ya uyanıcak yada ölücek" beynimin içinde bu yankılanıyordu.
Şuan hiçbir şey duymuyordum. Beynimin içinde hala o cümle yankılanırken gözlerim kararmıştı.
Ateş abimin gömleğinden tutup desteğimi aldığımda abim korku dolu bir sesiyle konuşmaya başladı:Güzelim
Sonrası karanlık...
Ateş'ten
Aycan'ım bayıldığında hemen onu kucağıma alıp bir hemşire yardımıyla bir odaya götürdüm. Yatağa yatırdığımda babamlarda geldiğinde benimle birlikte gelen hemşire Aycan'ıma serumu takıp gitmişti.
Ateş:Baba siz gidin hadi, ben ve Doruk burdayız
Gürkan:Tamam oğlum. Aycan uyanınca biriniz bize haber versin
Doruk:Tamam baba veririz
Cihan:Feraye Yaren sizde kalın burda
Yaren:Tamam baba
Feraye:Tamam baba
Azat:Baba bende kalayım burda
Nasuh Ağa:Sen işinin başına dönüyorsun Azat.
-Aycan'ın yanında abileri kalır, Yaren sende gel bizimle seninle konuşmam gereken bir mesela var
Yaren:Tamam dedem gelirim.
Ateş:Aren'im, aslanım hadi amcamlarla sende git
Aren:Ben burda kalmak istiyorum abi
Ateş:Aslanım benim seninde dinlenmen gerekiyor. Ablan iyi, sadece bayıldı kendine gelir birazdan
Doruk:Hadi aslanım biz burdayız, ayrıca ablan uyandığında ilk sana haber vericez
Aren:Söz mü?
Ateş:Kardeş sözü aslanım benim
Doruk:Kardeş sözü küçük ağa
Dedemler gittiğinde odada tek Feraye kalmıştı.
Ateş:Aslanım hadi sen karının yanına git onu yalnız bırakma, ben burdayım
Doruk:Tamam abide, Aycan'ı merak ederim sonra
Ateş:Merak etme. Uyandığında hemen damlar yoğun bakımın kapısına
Doruk:Doğru. O zaman gideyim ben
Ateş:Git.
Doruk gittiğinde Aycan'ım kendine gelmişti, "Barış" diye sayıklamaya başlamıştı.
Aycan'dan
Gözlerimi açtığımda bir odadaydım. En son hatırladığım şey doktorun "Eşin ya yaşıycak yada ölücek" cümlesinden sonrası karanlık
Ateş:İyi misin bitanem?
Aycan:Ben iyiyim, Barış iyi mi?
Ateş:Yoğun bakımda güzelim
Aycan:Ben onu görcem.
Serumumu çıkarttığımda canım yanmıştı. Önemsemeyip ayağa kalkarken abim konuşmaya başladı:Güzelim yatar mısın? Daha yeni kendine geldin, herşeyi geçtim bayıldın.
-Tekrar mı bayılmak istiyorsun?
Aycan:Abi iyiyim ben. Ben Barış'ı görmek istiyorum.
Ateş:Görüceksin tabi, ama içeri girmiyceksin.
-Onu camdan izliyceksin, 48 saat boyunca
Ateş abim doğru söylüyordu. Onu camdan izliycektim, ama yinede yanında olduğumu hissederdi belki.
Aycan:Evet ama yanında olduğumu hisseder
Ateş:Elini tutmadığın sürece hissetmez güzelim
Aycan:Abi korkuyorum. Ben yanındayken o cihazın ötmesinden korkuyorum
Ateş:Öterse döner, döndürürler.
Ben hiçbir şey söylememiştim. Abim tekrar konuşmaya başladı:Ayrıca olurda kalbi durursa ve doktorlar kaybettik derse, içeri gir göğsüne tam kalbinin oraya iki üç yumruk salla
Aycan:Dikişleri?
Ateş:Önemseme dikerler, sen aşkını kurtar ölümden sadece
Aycan:Döner mi geri?
Ateş:Döner. Cezaevindeyken bir amcanın kalbi durmuştu. Doktor gelene kadar ilk müdahaleyi benim yaşlarımda bir arkadaş ona yapmıştı.
-En sonda tam kalbinin oraya bir yumruk salladı adam hemen canlandı
-Aşkında canlanır
Aycan:Ben gideyim o zaman
Ateş:Git küçük civciv.
Ben tam odadan çıkıcakken abim canımı acıtmadan sol bileğimden tutup beni kendine çevirip sarıldı.
Bende ona sarıldığımda konuşmaya başladı:Sen ne ara büyüdün de aşık oldun?
Aycan:Büyüdüm işte bir şekilde
Abim benden ayrıldığında ben sözüme devam ettim:Ama aşık olduğum adam, senin hapse girmene sebep olan adamın kardeşi
Ateş:Sen ona gönlünü kaptırdıysan gerisi önemli değil. Düşünme bunu.
-Ayrıca Barış Murat, seni üzerse bende icabına bakarım onun. Öldürmem ama iki üç yumruk çakarım yüzüne
-Hadi git, kocanın yanına küçük civcivim
Ben hiçbir şey söylemeyip hızla odadan çıkıp resepsiyondan Barış'ın kaldığı yoğun bakımı öğrenip oraya doğru yürümeye başladım.
Ateş Yanaç
Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
19.58k Okunma |
936 Oy |
0 Takip |
100 Bölümlü Kitap |