Yeni Üyelik
31.
Bölüm

28. Bölüm

@rapunzel_102219

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️

Barış'tan
Duyduğum sesle hiçbir şey söyliyememiştim. O ses tekrar konuşmaya başladı.

Telefon görüşmesi
X:Orda mısın Barış Ağa?

Barış:Sen benim numaramı nerden buldun?

X:Bir ara ortaktık ya hani, hatırladın

Barış:Ailemle ortak olmak isteyen sendin Loran

Loran:Neyse ne? Seninle yeniden ortak olucak değilim.

Barış:Bende meraklı değilim

Loran:Evlenmişsin öyle duydum

-Yeni karında düşman ailenin kızıymış

Barış:Seni ilgilendirmez Loran

Loran:İlgilendirmez tabi. Ama ben karını tanıyorum yalnız

Barış:Ne saçmalıyorsun lan sen?

Loran:Şşşş relax Barış Ağa relax.

-Tanıyorum dediysem samimi değilim karınla

-Almanya'da gördüm onu ama o beni görmedi.

-Valla Allah vergisi güzel kız, bebek gibi

Barış:Sakın, sakın bidaha karıma hitap etme Loran

Loran:Etmeyiz Barış Ağa. Ama edilmeyecek gibi değil. Çok güzel kız.

-Eminim adıda kendisi kadar güzeldir

Barış:Loran yarım kalan işimi bitiririm. Karımdan uzak dur.

-Arjin'i aldın benden, onuda almana izin vermem

Loran:Şimdi sana bir teklif yapıcam

Barış:Ne teklifi?

Loran:O güzel karını boşa, bende ona dokunmayayım. Ha eğer ben boşanmak istemiyorum karımdan diyorsan icabına bakarız o zaman, anladın sen onu.

Barış:Karımdan uzak dur. Dediğinide yapmıycam.

Loran:Tamam o zaman, icabına bakarız. Ama ben öldürmem, sen yaparsın artık

Barış:Loran bunu yapmıycağımı çok iyi biliyorsun

Loran:O zaman boşan

Barış hiçbir şey söyliyemez..

Loran:Yine arıycam Barış Ağa. Hadi eyvallah

Telefon kapanır

Telefon kapandığında içimden küfürler yağdırdım. Nasıl derdim ben senden boşanmak istiyorum diye?

Yatak odası

Aycan'dan
Kendimi yatak odasına atıp kapıya yaslanarak düşüncelere daldım.

Ne zaman Barış'ın aklıda kalbide bana ait olucaktı?

Ne zaman beni, Arjin'i sevdiği kadar sevicekti?

Aklımdaki sorulardan kurtulamamıştım. Dolaba yönelip bornozumu aldım. Sonrada hızla banyoya girip kapıyı kapattım.

Aynanın önündeki parfüm gözüme çarpmıştı. Elime alıp kokladığımda Barış'ın parfümüydü. Benim kullandığım parfümün aynısını kullanıyordu.

(kızlara özelde var, ben kullanıyorum kokusu çok keskin değil erkeğide keskin değildir herhalde ama koku harika🥰, ağır koku sevmeyenlere tavsiye ederim)

Resmen Barış'ın parfümünde kaybolmuştum. Kendisinde zaten kayboluyordum.

Parfümünü aldığım yere koyup suyu açıp ılık olucak şekilde ayarlayıp üzerimdekileri çıkardım ve girdim

Teras

Barış'tan
Terastaki koltukta hala oturuyordum. Hiçbir şey yapmıyordum. Aklım hala boşanma mevzusundaydı.

Düşüncelerimden beni Berkan kurtarmıştı:Nerelere daldın meftun?

Barış:Meftun ne alaka lan?

Berkan:Onu sana sormak lazım

Barış:Neyse ne, Loran'dan haberin var mı?

Berkan:Yok haberim. Hayırdır noldu?

Barış:Loran aradı beni biraz önce, "beni özledin mi Barış Ağa?" dedi.

Berkan:Cezaevinden ulaşmış olamaz mı?

Barış:Gireli bir yıl oldu. Ve şimdi cezası bitti yada bitmek üzere

Berkan:Korkuyorsun tabi haliyle

Barış:Evet. Bu sefer olmaz Berkan.

-Olmaz kaybedemem, tekrardan aynı acıyı yaşıyamam.

-Kaybettiğim kokuyu tekrar bulmuşken tekrar kaybedemem Berkan

-Üstelik Aycan'dan kaçmaya başlamışken.

Berkan:Neden kaçıyorsun lan kızdan?

Barış:Sence?

Berkan:Allah seni kahretmesin, aşık olduğun halde kaçıyor musun kızdan?

Barış:Konu bu değil Beko, konu Loran.

Berkan:Kardeşim sıkıntı büyük yalnız. Bu Loran, Aycan'ada takarsa..

Barış:Takmış zaten

Berkan:Nasıl?

Barış:Almanya'da görmüş güzel kız bebek gibi şeyler söyledi. Ayrıca sadece bunu söylese iyi, bana bir teklif sundu

Berkan:Ne teklifi?

Barış:Benden Aycan'ı boşamamı istiyor. Eğer boşanmazsam onu öldürüceğini söylüyor. Daha doğrusu ben öldürücekmişim.

Berkan:Napıcaksın peki?

Barış:Bilmiyorum Beko, bilmiyorum. Boşanma evrağıyla karşısına dikilsem bana sebebini sorucak. Sebebini geçtim üzülücek, kırılıcak, belkide benden nefret bile edicek

-Ama o herifi bir elime geçireyim bu sefer töreyi dinlemem çekerim fişini sonu nolucaksa olsun, yeterki Aycan yaşasın

Berkan:Boşanıcak mısın peki?

Barış:Aycan'ı korumak için mecburum

Berkan:İyi düşün derim ben kardeşim.

Barış:Beko üsteleme. Aycan'ı kendimden uzaklaştırmak zorundayım, en azından şimdilik.

Berkan:Peki. Benim yapıcağım bişey var mı?

Barış:Var. Aycan'ın attığı her adımdan haberimin olması lazım bunun için bişey yapabilir misin?

-Şuan benim beynim çalışmıyor

Berkan:Şöyle Aycan'a göze batmıycak güzel bişey al

Barış:Kolye olur mu? En azından son kez ona güzel bişey almış olurum

Berkan:Yüzük daha mantıklı olur kardo.

-Çünkü kolye veya bilekliğin kopma ihtimali var, öteki türlü olursa en azından Aycan'a bişey olduğunda kolay bulmamızı sağlar.

Barış:Yüzük parmağında nasıl çıkarayım onu?

Berkan:Orası sana kalmış kardeşim, ki o yüzük büyük bir ihtimalle sende kalır. O zaman bana verirsin, ben bir takip cihazı yerleştiricem.

Barış:Tamam.

Havaalanı

Feraye'den
Havaalanına Yaman'ı karşılamak için gelmiştim. Sonunda gördüğümde ona doğru koştum.

Yaman'dan
Ay ışığımın bana doğru koştuğunu gördüğümde kollarımı açtım. O ellerimi boynuma doladığında bende ellerimi beline yerleştirerek konuşmaya başladım:Bu kadar çok mu özlendim ya?

Feraye:Özlendin tabi.

Ay ışığım benden ayrılıp sözüne devam etti:Hemde çok özledim seni.

Yaman:Bende seni çok özledim ay ışığım

Feraye'nin dudağına bir öpücük kondurdum.

Yaman:Sana iki gün sonra çok güzel bir sürprizim var ay ışığım

Feraye:Neymiş?

Yaman:Söylemem sürpriz.

Yağcı konağı

Aycan'dan
Barış lavaboya girmişti. Bende daha önce yarım bıraktığım bir kitabı okuyordum. Kitabın adı Miraç Çağrı Aktaş, Yinede Sevdik

Saat beşte burdaki ilk sahuruma kalkıcaktım. Ama Barış kalkmıycaktı, yaralı olduğu için tutamıycaktı saatinde atması gereken ilaçları vardı.

Kaldığım yeri ayracımı koyduktan sonra komidin üstüne koyduğumda Barış lavabodan çıkmıştı.

Aycan:Ağrın varsa ağrı kesicini verebilirim

Barış:Sen lavabodayken içmiştim o yüzden çok yok ağrım

Aycan:Tamam o zaman.

Barış:Beni kaldırır mısın sahura?

Aycan:Barış saatinde içmen gereken ilaçların var.

Barış:İftardan sonra içerim

Aycan:Barış..

Barış:Aycan karımsın diye herşeyime karışmak zorunda değilsin

Barış'ın sesi yine sert ve soğuk çıkmıştı, birazda sesini yükseltmişti.

Telefonum çaldığında ekrana baktım. Arıyan Ateş abimdi. Yataktan kalkıp Barış'ın bişey söylemesine fırsat vermeden odadan çıktım. Salona geçip çalan telefonumu açtım.

Telefon görüşmesi
Küçük civcivim:Efendim abi, bir sorun mu var?

Abim🤍:Bir sorun yok bitanem. Seni merak ettim. Nasılsın? Herşey yolunda mı?

Küçük civcivim:İyiyim abi, herşeyde yolunda

Abim🤍:Barış Murat, seni kırıcak üzücek yada canını yakıcak bişey yapmıyor dimi güzelim?

Küçük civcivim:Hayır abi yapmıyor.

Abim🤍:Emin misin?

Küçük civcivim:Eminim abi. Hem ben sana ne zaman yalan söyledim?

Abim🤍:Söylemedin hiçbir zaman bitanem. Ama söz konusu Barış Murat'sa inanmıyorum

Küçük civcivim:Ben iyiyim abi. Ayrıca Barış evlendiğimizden beri bana dokunmadı.

Abim🤍:Nasıl?

Küçük civcivim:Öyle işte. Bana bir söz verdi, sözünüde tutuyor.

Abim🤍:İyi bakalım canım içi. Hadi ben kapatıyorum, yarın konuşuruz güzelim.

Küçük civcivim:Tamam abi. İyi geceler, Aren'imi öp benim için

Abim🤍:Olmuş bil güzelim benim. İyi geceler küçük civcivim

Ateş'in telefonunun şarjı biter
🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅

Telefon kapandığında odama geçtim. Barış koltukta uyuyordu. Uyandırmaya kıyamamıştım.

Üzerine koltuğun üstündeki pikeyi örttüm. Sonrada dayanamayıp dudağının kenarına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:İyi geceler maviş

Yatağa geçip telefonumu şarja taktım. Sonrada yatağa yatıp kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

03:30

Aycan'dan devam
Yine gözlerimi Barış'ın bağrışına açmıştım. "Arjin gitme" diye bağırmıştı. Yataktan doğrulup konuşmaya başladım:Barış iyi misin?

Barış:İyiyim.

Aycan:Kabus mu gördün?

Barış:Hıhı, sen uyu.

Barış hızla ayağa kalkıp lavaboya girdi.

Barış'tan
Yine aynı kabusla gözlerimi açmıştım. Tek elimle yüzüme soğuk su çarpıp havluyla kurularken aynaya baktım.

Söylemek zorundayım, Aycan bana daha fazla bağlanmadan bu iş bitmek zorunda.

Lavabonun kapısını açtığımda karşımda Aycan vardı.

Aycan:Çıkmayınca merak ettim. İyi misin?

Barış:İyiyim.

Aycan'dan
Yine sesinde soğukluk ve sertlik vardı. Yanımdan tam geçip gidicekken elimi göğsüne yerleştirip gitmesine engel oldum.

Aycan:İyi değilsin Barış. Bunu gözlerinden, kalbinden anlıyabiliyom.

Barış:Aycan bana aynı soruyu defalarca sormaktan vazgeç

Aycan:Barış biliyom.

Barış:Neyi?

Aycan:Beni hiçbir zaman sevmiyceğini, aklınında kalbininde Arjin'e ait olucağını biliyorum.

-Ama yapma Barış. Yapma artık kendine acı çektirmekten vazgeç

Barış göğsümdeki elimi tutup çekti ardından tuttuğu gibi bıraktığında konuşmaya başladı:Benim kendime acı çektirdiğim falan yok.

-Karımsın diye üzerimde bir hakkın olduğunuda sanma
Barış bunu söyleyip arkamdan önüme geçmişti.

Ben hala ona nolduğunu anlamamıyordum. Neden böyle davranıyordu?

Barış'tan
Ağrım yine arttığı için bir ağrı kesici atmıştım. Suyumuda içip koltuğa doğru yürüdüğümde Aycan sol kolumu tuttuğunda benim ağzımdan küçük acı bir inilti çıkmıştı.

Aycan:Özür dilerim, canını yakmak istemedim

Barış:Sorun değil. Hadi yat sahura kadar biraz uyu

Aycan:Sen napmaya çalışıyon?

Barış:Napıyormuşum ben?

Aycan:Hastanede iyiydin, sesin soğuk olsada iyiydin.

-Hastane çıkışında da bir anda sert ve soğuk davranmaya başladın, konağa geldik hem sert hemde soğuk konuşuyon, davranıyon

-Noluyor sana Barış? Neden bir anda böyle oldun?

Barış:Bir sebep yok

Aycan:Bir sebep var Barış. Ve sen bana bu sebep ne söyliyceksin.

Barış:Olmayan bir sebebi söylememe gerek yok bence

Aycan:Sebep Loran Kozan mı? Zeyd mi? Arjin mi?

Aycan'dan
Barış bir anda bağırdığında irkilmiştim:BİR SEBEP FALAN YOK.

Aycan:Tamam o zaman, iyi geceler

Barış:Sanada iyi geceler

Bu sefer sesi sakin çıkmıştı, ama soğuktu.

Hala nolduğunu anlamamıştım. Neden böyle davrandığını hala anlamamıştım.

Ben yatağa doğru yürüyüp oturduğumda konuşmaya başladım:İstersen yatağa gel, hem daha rahat uyursun hemde dikişlerin çok acımaz

-Araya yastık koyarız, hem ben deli yatmam.

Barış hiçbir şey söylemeyip koltuktan kalkıp dolabın olduğu tarafa geçti. Bende o arada yastıklarla duvarımızı örmüştüm. Sonra ona arkamı dönüp düşünmeye başladım.

Yine aynı düşüncelerde boğuluyordum.

🦅❄️🐥

Sahuru yapmıştım. Zaten kafamdaki düşüncelerden uyuyamamıştım. Alarmıda uyuyamıycağımı bildiğim için kapatmıştım.

Kafamdaki düşüncelerden zar zor kurtulduğumda bu sefer Barış'ın vurulduğu an gözümün önünde canlandı. Ardından yoğun bakımda kalbinin duruşu ve benim onu hayata döndürmem.

Flashback
Aycan:Maviş şimdi iki seçeneğin var, ya.. Ya kalkarsın yada yumruğumu göğsüne yersin, dikişlerin umurumda olmaz

Barış'ı sarsıp sözüne devam eder:Duydun mu beni? KALK

-İyi tamam sen kaşındın Barış ağa.

Aycan sol elini yumruk yapıp var olan gücüyle Barış'ın göğsüne vurur.

🦅🔥🐥

Aycan:BARIŞ GİDEMEZSİN, BÖYLE GİDEMEZSİN

Aynı şeyi var gücüyle yine yaptığında monitör ötmeye başlar

Flashson

Arkamı dönüp ona baktığımda

sırt üstü yatmış uyumuştu.

Onu izlemeye başladığımda bir anda

gözlerim dolmuştu.

Ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında

ağzımı kapattım ve ağlamaya başladım.

Barış'tan
Bir ağlama sesi duyduğumda gözlerimi

açmıştım. Başımı çevirip ona baktığımda ağzını kapatmış ağlıyordu.

Peki ya neden ağlıyordu?

Sebep neydi?

Sağ elimi kaldırıp gözünün önüne gelen saçına dokunucakken

Elindeki sargı yoktur

vazgeçip elimi yumruk yapıp geri çektim. O arada elini ağzından çekti ve gözlerini açtı ve

bana baktı. Bende ona hiçbir şey söylemeden bakarken

onun ağlıyan gözleri yine canımı yakmıştı.

Uzunca bir süre birbirimize bakmaya devam ederken

Aycan arkasını döndü. Bende ona bakmayı kesip

tavana baktığımda artık ağlamıyordu.

Yan tarafımdaki komidin üstündeki telefonu sağ elimle zorlanarak uzanıp saate baktım. Saat saat 6'ya geliyordu.

Telefonu aldığım yere geri koyup konuşmaya başladım:Sahuru..

Aycan:Yaptım..

Sesi ağlamaklı çıkmıştı. Bu nedense canımı fazlasıyla yakmıştı. En önemliside yapıcağım şeyi yaptığım zaman yıkılıcaktı.

Yataktan doğrulup ayaklarımı yataktan dışarı sarkıtıp komidin üstünden bir peçete çıkarıp zorlanarak Aycan'a uzattım.

Aycan'dan
Barış'ın sağ elindeki peçeteyi gördüğümde elime aldım. Sonrada gözyaşlarımı silerken konuşmaya başladı:Neden ağlıyordun?

Aycan:Senin vurulman ve yoğun bakımdaki an gözümde canlandı bir an o yüzden. Korktum sana bişey olucak diye

Barış:Ama iyiyim.

Aycan:Evet iyisin, şükürler olsun

Barış:Neyse uyu dinlen biraz

Kaçıyordu. Artık emindin.

Barış'tan
Geri yatağa yattığımda Aycan'a baktığımda arkası hala dönüktü. Ama hala ağlıyordu eminim.

Barış, Aycan'a boşanma davasını açıcak mı?

Ve

Aycan boşanma evrakını gördüğünde yıkılıcak mı?

Sorulara cevaplarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️

Loading...
0%