Yeni Üyelik
33.
Bölüm

30. Bölüm

@rapunzel_102219

Şarkı:Aliye Mutlu - İçimde Bir Belki Var

Biraz kaldığım yerden yazdıktan sonra zaman geçiricem😉. Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️

Aycan'dan
Akşam olmuştu. Dedem iftar sofrasında biraz neden kocanın yanında değilsin diye laf yapsada onun izin verdiğini söylemiştim sadece.

Dedem bunun üzerine başkada bişey dememişti. Ateş abim ve Doruk abim, bende bişeyler olduğunu anlamış gibi yemek yerken yüzüme bakmışlardı.

Ateş abim kulağıma yaklaşarak benim duyucağım bir ses tonuyla "Akşam anlatıyorsun nolduğunu küçük civciv" demişti. Bende sadece olumlu anlamda başımı sallamıştım.

Saat tam 22:00'dı ve ben Aren'imin yanındaydım. Aren'imin saçını okşarken konuşmaya başladı:Abla, Barış abim neden yoktu bugün sofrada?

Aycan:Dinlenmesi lazım çünkü aşkım

Aren:Siz küs müsünüz?

Aycan:Hayır bitanem, neden küs olalım ki?

Aren:Üzgün gibisin ya biraz

Aycan:Küs değiliz paşam, sadece biraz tartıştık o kadar

Aren:Bana ninni söyler misin?

Aycan:Tamam ama o gözler kapanıcak

Aren'im hiç itiraz etmeden dediğimi yaptığında ben ninniyi söylemeye başladım:2xSen gözümün nuru, başımın tacı,
Oldun can suyu, ömrümün ilacı

4xNenni nenni nenni nenni yavrum

Birkaç kere daha nenniyi söyledikten sonra Aren'ime baktığımda uyumuştu. Uyandırmadan Aren'imi kucaklayıp yatağa düzgün bir şekilde yatırıp üstünü örttüm.

Sonrada yanağına bir öpücük kondurup komidin üstünden telefonumu aldım ve odadan çıktım.

Telefonumdan saate baktığımda saat 23:40 geçiyordu. Konaktan çıkıp terasa çıktığımda abimler nargile yapıyordu.

Ben tekli koltukların karşısındaki koltukta oturduğumda Ateş abim konuşmaya başladı:Hiçbir şey almamışsın üstüne.

Aycan:Yok ki

Ateş abim hiçbir şey söylemeyip üzerindeki kapüşonu çıkarıp tekli koltuktan kalktı ve yanıma geldi. Ardından kapüşonunu benim omuzlarıma koymuştu.

Aycan:Abi bu seferde sen üşüyceksin ama

Ateş:Sen üşüme yeter bana güzelim benim

Ateş abim alnıma bir öpücük kondurup yanımızdan gitmişti, sanırım kendine bir kapüşon falan almaya gitmişti.

Terasta sadece Yaren yoktu. Onunda nerde olduğu muamma, iftardan sonra onu görmemiştim.

Ateş abim, Azat abimle geldiğinde Doruk abim konuşmaya başladı:Aycan hanım bu iki köz şöyle sizin

Aycan:Teşekkür ederim abi

Doruk:Ne demek, Doruk Yanaç hizmetinize online

Nargileyi açmak için içime çekerken Doruk abim diğer közleri diğer közlük cevzesine koymuştu.

Açtığım nargileyi içime biraz çekip dumanı dışarıya verdiğim sırada Ateş abim konuşmaya başladı:Eeee küçük civciv anlat bakalım

Ne sorduğunu anlamıştım aslında. Ama anlamamazlıktan gelip tekrar nargileme gömülüp dumanı içime çektim.

Sonra dumanı dışarı vererek konuşmaya başladım:Neyi abi?

Ateş:Neyin var?

Aycan:Bişeyim yok abi.

Ateş:Aycan..

Doruk:Barış mı bişey yaptı?

Aycan:Hayır, sadece tartıştık biraz o kadar. Ayrıca burda kalmamın sebebi Barış'la tartışmam değil.

-Aren'i, sizi özlediğim için burdayım

Azat:O herif sana ters bişey yapmadı dimi güzelim?

Aycan:Yapmadı Azat abi, sadece dediğim gibi biraz tartıştık ama düzeltiriz.

Hepimiz nargilelerimizi içerken bir sessizlik olmuştu. Bu sessizlik benim işime gelmişti, çünkü Barış hakkında biri biraz daha bişey derse ağlardım.

Ki zaten gözlerim ağlamasada içim kan ağlıyordu.

🦅🔥🐥

Aycan'dan
Aren'ime sarılmış bir şekilde uyurken telefonum çalmaya başladı. Aren'imi uyandırmadan telefonumu elime alıp ekrana baktığımda "kartalım❤️" arıyordu.

Telefonu sessize alıp Aren'imi uyandırmadan yataktan kalktım ve odadan çıkıp kapıyı kapatırken telefonu açtım

Telefon görüşmesi
Aycan:Efendim

Kartalım❤️:Nasılsın?

Aycan:İyiyim, sen?

Kartalım❤️:Fena değil. Biraz ağrım var

Aycan:Ağrı kesici iç

Kartalım❤️:Aslı getiricek

Aycan:Nerdesin ki sen?

Kartalım❤️:Öyle hava almak için terasa çıktım.

Aycan:Hımm.

Aycan kendi odasına geçer ve koltuğa otururken Barış susar

Aycan:Neden konuşmuyon?

Kartalım❤️:Bilmem.

Aycan:Herkese bu boşanma işini ne zaman söyliycez?

Kartalım❤️:Bu akşam herkesi buraya toplıycaz iftardan sonrada söyliycez

Aycan susar, hiçbir şey söyliyemez.

Kartalım❤️:Aycan..

Aycan:Efendim

Kartalım❤️:Sesin gitti bir an

Aycan:Konuşmadım çünkü

Kartalım❤️:Bunu sana yaptığım için bana kızgın mısın?

Aycan:Kızgın olsam nolucak ki? O atılan imza, o mahkeme biz ayrılmadan sonlanıcak mı?

Kartalım❤️:Kapatmam lazım, sen akşam ailenle gelirsin buraya

Aycan:Tamam ma.. Barış

Barış hiçbir şey söylemeden telefonu kapatır

🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅

Multimedyadaki müziği çalın👇🏻

Barış telefonu yüzüme kapattığında konuşmaya başladım:Pişman olucağın şeyi yapıyon maviş.

Yağcı Konak

Barış'tan
Aycan'la konuşurken sonlara doğru ben ona "Bunu sana yaptığım için bana kızgın mısın?" diye sorduğumda o da bana "kızgın olsam nolucak ki? O atılan imza, o mahkeme biz ayrılmadan sonlanıcak mı?" diye sormuştu.

Ben sorusunu cevapsız bırakıp "Kapatmam lazım, sen akşam ailenle gelirsin buraya" dediğimde o da "Tamam Barış" demişti.

Ama "Tamam maviş" diycekti "Barış"a çevirmişti.

Ben, Aycan'la konuşurken Aslı ilaçlarımı getirip gitmişti. Aycan'la konuşmam bittiğinde getirilen ilaçlarımı ağzıma attım ardından bardaktaki suyumu içtim.

Bardağı gereğinden fazla sıkmaya başladığımda bir anda aklıma Aycan'ın o imzayı atmadan önceki konuşması gelmişti.

Flashback
Aycan:Ben seni, sen beni sevmesende sevdim ve bu hiçbir zaman değişmiycek, boşandığımızda da boşandıktan sonrada sevicem seni

-Ama pişman olup geri döndüğünde seni.. Seni kolay kolay affetmiycem
Flashson

Elimdeki bardak elimde kırıldığında ağzımdan küçük bir inilti çıkmıştı. Kırılan bardakların büyük parçalarını yere bıraktım.

Yanaç Konak

Aycan'dan
Hiçbir şey yapmadan öylece koltukta otururken sol parmağımda kalpli yüzüğe bakarak oynamaya başladım.

Flashback
Aycan tam gidecekken Barış sol elini tutup durdurduğunda Aycan konuşmaya başlar:Noldu?

Barış hiçbir şey söylemeyip Aycan'ın sol yüzük parmağına kalpli bir yüzük takarak konuşmaya başlar:Madem evliyiz, madem benim karımsın o zaman bu parmağında kalsın

-En azından bu gecelik sonra çıkarırsın

Aycan:Hiçbir zaman çıkarmıycam

-Ve çok güzel bir yüzük
Flashson

Akmayan gözyaşlarım yanaklarımdan ardı ardına süzülmeye başladığında silmek yerine akmasına izin veriyordum.

Yağcı Konak

Barış'tan
Sağ elim acıdan titriyordu. Ama kalbim daha fazla acıyordu.

Artık herşey için çok geçti. Dosyayı Berkan işleme koymuştu. Geri dönemezdim bu hatadan.

Barış iç ses:Affet beni, affet beni güzellik.

-Tekrar birleşicez, o gün geldiğinde tekrardan güvenini kazanıcam prenses.

İç sesimle bunları söylüyordum ama Aycan'ın karşısında dilim tutuluyordu.

Yazardan

Müzik burda biter👆🏻

Berkan'ın sesini duyduğumda sağ kolumla yüzümdeki gözyaşları sildim:Naber meftun?

Barış:Beko, meftun diyip durma bana

Berkan salıncak gibi olan koltuğa oturup konuşmaya başladı:Ne yalan mı? Değil misin?

Barış:Değilim.

Berkan:Hehe sen gelde onu benim külahıma anlat.

-Bildiğin Aycan'a tutuldun, hala kaçıyorsun

Barış:Mecburum. Yoksa ölücek

Berkan:Ayrılmadan koru lan o zaman.

Barış:Beko sende aynını yapardın

Berkan:Yapmazdım kardeşim, ben bir şerefsiz yüzünden sevdiğim kızdan boşanmazdım

Berkan'dan
Barış hiçbir şey söylememişti. Pişman olduğu yüzünden okunuyordu ama artık yaptığı hatadan geri dönemezdi.

Çünkü bana zorla boşanma evrağını işleme koymamı istemişti. Her ne kadar "pişman olursun, yapma" desemde inatçı keçi benide ikna etmişti.

Sağ eline baktığımda kanlar içindeydi. Yerdeki kanlı cam parçasına baktığımda elini kesmişti.

Berkan:Naptın oğlum sen? Kendini böyle mi cezalandırıyorsun?

Barış:Ne alaka lan?

Berkan:Onu sana sormak lazım, elin kanıyor

Barış:Kesmedim, bardak patladı elimde

Berkan:Bekle pansuman malzemesi getirip geliyorum.

Barış'ın bişey söylemesine fırsat vermeden hızla terastan indim.

Yanaç Konak

Aycan'dan
Biraz ağlayıp odamdaki lavaboya girdim. Ardından yüzüme soğuk su çarpıp havluyla kuruladım ve havluyu aldığım yere koydum.

Dışarı çıktığımda Ateş abim karşımda bekliyordu.

Aycan:Noldu abi?

Ateş:Bana artık nolduğunu anlatıcak mısın küçük civciv?

Aycan:Anlatıcak bişey yok abi. Varsada akşam öğrenirsin

Ateş:Ne demek bu?

Aycan:Barış'la açıklıycaz akşam

Ateş:Düşündüğüm şey mi?

Aycan:Anlamadım

Ateş:Hamile misin ondan?

Bu soruyu duymayı beklemiyodum. Barış bana hiçbir zaman dokunmamıştı ki.

Aycan:Değilim abi. Söyliyceğimiz şey başka bişey

Ateş:Peki o zaman. Benim dışarda bir işim var akşam gelirim erkenden beraber gideriz oraya tamam mı fıstığım?

Aycan:Tamam abi

Ateş abim gittiğinde yatağa oturdum ve dizlerimi karnıma çekip düşünmeye başladım.

Nedense bir anda karnımda ondan bir parça taşımak istemiştim.

Ama bu imkansızdı.

Barış'ın bana sadece arada bir el teması vardı, onun dışında bir teması yoktu.

Yatakta zaten aramıza yastık koyarak uyuyorduk. Sabahında ben sadece onun omzunda uyanıyordum. O bana sarılmıyordu zaten.

Dün bile ona sadece ben sarılmıştım, o bana hiçbir karşılık vermemişti. Dudağından öptüğümde de boş boş bakmaya başlamıştı.

Gözlerinden anladığım kadarıyla o da istemiyordu boşanmak. Peki ya neden bana o kağıtları imzalattı? Sebebi neydi?

Kafamın içindeki bu sorulara bir cevap bulamıyordum.

🦅🔥🐥

Aycan'dan devam
İftarı yaptıktan sonra Mihra ve Aren odaya gitmişlerdi. Bizde salonda oturuyorduk. Hamide hanım türk kahvelerini getirip gittiğinde Barış söze girdi:Bizim size söylememiz gereken bişey var

Azize:Torun mu geliyor yoksa?

Yine bunu duymayı beklemiyordum. Barış'a baktığımda dili tutulmuş gibi hiçbir şey söylemiyordu.

Ateş abim hariç herkes ikimize meraklı gözlerle bakarken Doruk abim konuşmaya başladı:Siz söylemeden biz söylüyelim, hem hazır konusuda açılmışken.

Doruk abim ve Asiye birbirlerine gülümseyerek

bakmaya başladılar.

Asiye, Doruk abimden gözlerini ayırıp konuşmaya başladı:Ben hamileyim

Herkes sevinirken ikiside ayağa kalkıp büyüklerin ellerini öptüler. Sonra Ateş abim ayağa kalkıp "tebrikler aslanım benim" diyip abi kardeş birbirlerine sarıldılar.

Doruk:Saol abim, darısı senin başına

Ateş:Daha kız yok be oğlum

Doruk:Bulursun ya

Ateş:İnşallah

Ateş abim, Doruk abimden ayrılıp Asiye'ye sarıldığında "tebrikler yenge" derken abimde o arada Azat abime sarıldı. Ardından bize gelmişti. İkimizde ayağa kalkıp abim önce Barış'a sarıldı.

Barış:Tebrikler

Doruk:Eyvallah

Abim banada sarıldığında bende ona sarılırken "tebrik ederim abicim" dediğimde o da "darısı senin başına fıstığım" demişti. Ben abimden ayrılıp "amin" diyip Barış'a baktığımda Asiye'ye sarılıyordu.

Yüzünde hiçbir mimik oynamıyordu. Abim ve Asiye yerlerine oturduğunda Halis ağa konuşmaya başladı:Aslanım siz ne söyliyceksiniz?

Barış'a baktığımda dili tutulmuş gibi hala hiçbir söylemiyordu.

Aycan:Biz boşanıyoz

Barış'ın söyleyemediğini ben söylemiştim. Ama söyledikten sonrada kalbime bir bıçak saplanmıştı.

O anda ölmek istemiştim.

Dedem, bana öldürücü bakışlar atarken Ateş abim, Doruk abim ve Azat abim bu duruma biraz sinirlenmişti.

Yaren'i dememe gerek bile yok, içten içe ben Barış'tan boşanıyorum diye sevinmişti.

Nasuh Ağa:Ne demek boşanıyoruz?

Barış:Bildiğiniz boşanıyoruz

Halis Ağa:Sebep nedir çocuk?

Barış:Anlaşamıyoruz

Bir şans versen birbirimize, şu kalbine girmene izin versen anlaşıcaz

Arzu hanım:Oğlum daha dün çok iyi anlaşıyordunuz. Noldu da bir anda boşanma kararı aldınız?

Barış:Aldık işte anne. Ayrıca her evli çift gibi mutlu mesut yaşıycak değiliz

Sözleri kalbimi yakıyordu. Zorlanarak konuşmaya başladım:Ben izninizle bir lavaboya gideyim.

Hiçkimsenin bişey söylemesine fırsat vermeden salondan çıkıp kendimi yatak odasına attım.

Sonrada odanın içindeki lavaboya girip kapıya yaslanarak kapattım ve ağzımı kapatıp

kendimi ağlıyarak yere bıraktım.

Neden o gün ölmedim?

Neden o gün sadece Doruk abim ve Asiye evlenmedi?

Neden bizde evlendik?

Keşke o gün Barış Murat o silahı bana dayasaydı, yada keşke o gün düğün günümde Aren'im değilde ben vurulsaydım ve hiç uyanmasaydım.

Yazardan
Bazı keşkeler vardır ; başını yastığa koyduğunda uyutmayan keşkeler....

Bazı keşkeler vardır ; ölmek istediğin ama ölemediğin keşkeler...

Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️

Loading...
0%