Şarkı:Aliye Mutlu - Ayrılalım
Eyalin düğün merasimini fazla uzatmıycam biraz yazıp boşanma gününe geçicem.
Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️
Aşk Acı Çekmektir...
🐥🔥🦅
Barış'tan
Avluda Aycan'ı bekler
ken görüş açıma Yaren gelmişti. Bana gülüyordu, tabi biliyordu Aycan'dan boşanıcağımı seviniyordu.
Yaren Azat'la benim arama geçmişti. Ben onunla hiçbir şekilde göz teması kurmuyordum.
Azat'ın telefonu çaldığında bizden uzaklaştı ve Yaren konuşmaya başladı:Çok yakışıklı olmuşsun Barış
Barış:Eyvallah, sende fena sayılmazsın
Ateş:Yaren, senin siyahla alıp veremediğin ne var?
Yaren:Seviyorum Ateş abi
Doruk:Makyaj biraz fazla kaçmış sanırım, dudaklar neyse nede göz makyajı şeytana dönmüşsün kız
Ben başımı öne eğip hafif sırıttığımda merdivenlerden diğer iki prenses inmeye başlamıştı.
Asiye en önden inerken onun arkasından Feraye elbisenin ön kısmını biraz kaldırıp iniyordu. Ama Aycan yoktu.
Ateş:Vaaaay geliyor Midyat'ın en güzel kızları
İkiside fena değildi. Yaren'den daha güzel oldukları kesindi ama.
Doruk:Asiye'm çok güzel olmuşsun
Asiye:Teşekkür ederim sevgilim. Sende çok yakışıklı olmuşsun aşkım.
Ateş:Çok güzel olmuşsunuz kızlar
İkiside Ateş'e teşekkür ettiğinde bende ikisine "güzel olmuşsunuz kızlar" demiştim.
Asiye:Teşekkür ederiz abicim. Sonuçta bizi giydiren karındı.
Ben bunun üzerine bişey söylememiştim.
Azat:Feraye ne bu hal gülüm Allah aşkına ya?
Feraye:Ya kırk yılın başında giydim böyle bir elbise abi ya
Azat:Dedem seni öldürsün istiyorsun herhalde
Feraye:Valla değiştiremem. Saçım bozulur
Azat:İyi bakalım, dedem bişey derse hallederiz
Rüzgar esmeye başladığında başımı kaldırıp baktığımda görüş açıma yine beni güzelliğiyle mest eden bir prenses gelmişti.
Giydiği elbise baya güzeldi ve kendisinede çok yakışmıştı.
Elbise göğüs kısmından başlıyordu ve uzundu, sol bacak kısmı yırtmaçlı, dantelli aynı zamanda üzerinde küçük çiçekler vardı.
Aren'le aşağıya indiğinde benim yine güzelliğim karşısında nutkum tutulmuştu.
Aycan'dan
Barış nutku tutulmuş bir vaziyette hiç gözünü ayırmadan bana bakarken Ateş abim elimi tutup beni kendi etrafımda bir tur döndürerek konuşmaya başladı:Çok güzel olmuşsun küçük civcivim
Aycan:Teşekkür ederim abicim, sende çok yakışıklı olmuşsun.
Herkes aynı şeyi söylediğinde ben teşekkür edip küçük bir tebessüm etmiştim. Barış'a baktığımda bu sefer konuşmuştu:Çok güzel olmuşsun
Aycan:Teşekkür ederim. Sende çok yakışıklı olmuşsun
Barış bir tebessüm ettiğinde dedemler gelmişti.
Nasuh Ağa:Feraye bu kıyafet neyin nesi böyle? Git değiştir şunu
Azat:Dedem kız ilk defa giydi. Bırak şimdilik giysin
Yaren:Dedem bence çok güzel olmuş Feraye, bırak şimdilik giysin zaten hemen bugünlük giyecek
Nasuh Ağa:İyi bakalım. De hayde gidelim yoksa geç kalacaz düğüne
Barış'tan
Herkes önden ilerlerken Aren yine yapıcağını yapmıştı. İkimizin ellerini tutuşturmuştu.
Kalbim yine hiç olmadığı kadar hızlı çarparken Aycan bana bakıyordu.
Aycan'dan
Yine kalp atışlarım hızlanmaya başladığında Barış'a baktım. Ardından Aren'ime bakıp konuşmaya başladım:Aşkım hadi sen Ateş abimlerle git
Aren:Tamam abla.
Aren'im koşarak konak kapısından çıktığında ben tutulan elimi bırakıp konuşmaya başladım:Gidelim hadi
Ondan kaçmıyordum ama o kaçıyordu. Neyse konak kapısından çıkıp Barış'ın arabasına doğru ilerlerken Barış arkamdan geliyordu.
Barış arkadan arabadaki kilidi açtığında ben ön koltuğa oturdum. Barış'ta sürücü koltuğuna geçip arabayı sürmeye başladı.
Arabada sessizlik hakimdi. Ne o konuşuyordu nede ben, ikimizde susuyorduk.
Barış hiç bana bakmıyordu, gözü hep yoldaydı. Dayanamayıp ona bakmadan konuşmaya başladım:Bana hala neden boşandığımıza dair bir açıklama yapmıycak mısın?
Barış:Hayır
Barış'tan
Aycan:Barış, benden neden boşanmak istediğini öğrenmek hakkım değil mi?
Barış iç ses:Lütfen ısrar etme, açıklayamam sana. Açıklarsam beni bırakamazsın.
İç sesim konuştuktan sonra Aycan yine konuşmaya başladı:Barış açıklama bekliyorum senden.
Barış:Aycan açıklama falan yok
Aycan:Ne demek açıklama yok ya?
-Ya aramızdaki herşey güzel ilerlemeye başlamışken senin bana olan soğukluğun sertliğin niye?
-Bunları geçtim boşanma..
Barış:Aycan yeter.
Aycan hiçbir şey söylemeyip önüne döndü. Bende içimden kendime küfürler yağdırdım.
Aycan'dan
Araba durduğunda geldiğimizi anlamıştım. Hızla arabadan inip kapıyı kapattığımda Barış'ta arkamdan indi.
Kalender Bozok'un adamlarından biri Barış'ın arabasını alıp götürdüklerinde Aren'im yanıma geldi.
Ben iki elimide Aren'imin küçük omuzlarına koyduğumda oda ellerimi tutuyordu.
Barış'tan
Parayla kapı açma âdetini bitirdikten sonra herkes içeri geçmeye başladı. Tam karşımda Loran vardı ve Aycan'ı kesiyordu. Buda beni rahatsız ediyordu.
Aycan, Aren ve Ateş'le birlikte içeri girdiğinde bende arkalarından girdim. Yanaç'ların ortaklarıda gelmişti.
Ben Aycan'ın yanındaki boş sandalyeye oturduğumda konuşmaya başladı:Doruk abi bu ortaklar ne diye geldi?
Doruk:Kalender Ağanın misafirleri, düğünümüzü görün diye çağırmış
Loran, Aycan'ı kesmeye devam ediyordu.
Eylül'ün ayakkabısı
Aycan'dan
Eylül ve Ali reyhaniyle dans ettikten sonra nikah masasına oturmuştu. İkiside mutluydu, ikisininde mutluluğu yüzlerinden ve gözlerinden okunuyodu
Gözümün önünde kendi nikahım canlanmıştı.
Barış'a baktığımda hiçbir şey söylemeden onları izliyodu. Her ne kadar Barış'la zorla evlendirilsemde aşık olmuştum ona.
Ama Barış bunu görmüyordu, kendisine aşık olduğumu görmüyordu. Onun için varsa yoksa Arjin'di.
Eylül nikah memurunun sorduğu soruya Ali'ye baktı ve "evet, kabul ediyorum" diyip güldü
Aynı soru Ali'yede sorulduğunda Ali'de bağırarak "SONSUZA KADAR EVET" diye bağırmıştı. Ateş abim ve Feraye'de şahitlik ettiğini söyleyip imzaları atmışlardı.
Sonra ayağa kalktılar ve Ali, Eylül'ün yüzünü avuçlayıp
alnına öpücük kondururken Eylül hala gülüyordu.
Barış bir anda ayağa kalkıp yukarı çıktığında arkadan bir adam çıkmıştı. Kimdi bu adam?
Barış'tan
Arkamdan Loran'ın sesini duyduğumda sinirli bir şekilde ona bakıp konuşmaya başladım:Napmaya çalıştığını biliyorum Loran
Loran:Ne yapıyormuşum ben?
Barış:Sen beni kör sandın herhalde? Gözün hep karımın üstündeydi, görmedim mi sanıyorsun?
Loran:Tebrikler o zaman Barış Ağa ne diyeyim?
Barış:Loran, dediğini yapıyorum. Karımdan uzak dur.
-Eğer Aycan'ın saçının teline zarar gelirse seni yaşatmam, yarım kalan işimi bitiririm.
Loran:Sen benim dediğimi yap, ondan boşan gerisi önemli değil
Barış:Loran, Aycan'a dokunmıycaksın. Dokunursan yaşatmam seni
Loran:Sen, bu kıza çarpılmışsın be Barış ağa
Arkamdan Aycan'ın "Barış" dediğini duyduğumda arkamı döndüm.
İçimden herşeyi duymuş olmasını ümit etmiştim. Çünkü bu işten tek kurtuluşumuz buydu
Aycan:Gelmeyince merak ettim seni.
Allah kahretsin ki duymamıştı.
Loran:Benimle konuşuyordu.
Aycan:Siz kimsiniz?
Loran:Ben Loran Kozan
Aycan başta biraz korksada Loran'ın uzattığı eli tutup konuşmaya başladı:Bende Aycan
Loran:Memnun oldum prenses
Barış iç ses:O prensesi alır münasip bir tarafına sokarım
İçim bunu söylerken Aycan "bende" diyip tuttuğu eli bırakmıştı.
Barış:Aycan sen in bende geliyorum
Aycan:Tamam.
Aycan gittiğinde Loran konuşmaya başladı:Karın çok güzel olmuş Barış ağa
Barış:Loran, beni delirtme, karımdan uzak dur
4 Nisan
Yağcı Konak/Sabah saat 11:40
Aycan'dan
Güne yine Barış'ın omzunda uyanmıştım. Barış'a baktığımda hala uyuyordu.
Hiç gelmesini istemediğim o gün gelmişti.
Sessizce omzundan kalktım ve dudağının kenarına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Ich liebe dich sehr, mein Adler. Auch wenn wir uns heute scheiden lassen, liebe ich dich sehr, Mavis (Seni çok seviyorum kartalım. Bugün boşanacak olsakta seni çok seviyorum maviş)
Barış'tan
Aycan'ın dediği şeyi duymuştum ama gözlerimi açıp tek kelime bile etmedim. Sesi kesildiğinde gözlerimi açmıştım ama yanımda yoktu.
Sanırım lavaboya girmişti. Yataktan kalktım ve dolaba yönelip bir seçerek giyinmeye başladım.
Giyindikten sonra Aycan'ın yattığı yerdeki komidin üstündeki a4 kağıdına baktığımda benim resmimi çizmiş
Çok güzel olmuştu. Peki hangi ara çizmişti?
Arkamdan Aycan'ın "Barış" dediğini duyduğumda elimdekini aldığım yere koydum.
Aycan:Sen bir yerlere gittiğin zaman çizdim. Öylesine yani.
-Belki saklamak istersin. Aynı zamanda da bunu
Yanımdan geçip dosyasından bir a4 kağıdı çıkarıp bana uzattı. Ben elinden aldığımda kendisiydi
Barış:Güzel olmuş, hem seninki hemde benimki
Kelimeler ağzımdan zar zor çıkmıştı. Aycan küçük bir tebessüm edip konuşmaya başladı:Beğenmene sevindim. İster at ister sakla, sen bilirsin.
Aycan ağlamamak için kendini sıkıyordu. Bense onu böyle gördükçe kahroluyordum.
Aycan:Ben duruşmaya kadar mutfağa gideyim yardım ederim belki, Hamide teyzelere
Barış:Tamam. Saat üçte zaten duruşma, iki gibi çıkarız yola
Aycan:Tamam olur
Aycan odadan gittiğinde telefonum çalmaya başladı. Telefonu komidin üstünden alıp baktığımda Loran arıyordu.
Telefon görüşmesi
Barış:Ne var?
Loran:Sesin hüzünlü geliyor, hayırdır ağladın mı yoksa Barış ağa?
Barış:Boş yapma, ne istiyorsun?
Loran:Bitti mi müstakbel karınla işin?
Barış:Bitmedi ama biticek.
Loran:Ne zaman?
Barış:Bugün, saat 3'te oldu mu?
Loran:Oldu, çok güzel oldu
Barış:Anlaşmamızı unutma Loran. Ben Aycan'dan boşandığımda ona hiçbir şey yapmıycaksın
Loran:Senin yaptığın şeylere bağlı Barış ağa.
Barış:Loran ona dokunursan seni yaşatmam, bu sefer seni yaşatmam.
Loran:Sen ona boşandıktan sonra yaklaşma, ondan uzak dur yapmayayım
Barış hiçbir şey söylemeyip telefonu Loran'ın yüzüne kapatır
🦅🦅🦅🦅🦅🦅
Mutfak
Aycan'dan
Mutfağa girdiğimde herkes bişeylerle uğraşıyordu. Hamide teyze ve Hanife abla yer masasında hamur açıyorlardı sanırım börek pizza gibi şeyler yapıcaklardı.
Arzu hanım ve Aslı'da masaya oturmuş sarma sarıyorlardı.
Aycan:Kolay gelsin herkese
Hamide:Saol güzel kızım
Arzu hanım:Saol güzel kızım
Aycan:Yardıma ihtiyacınız var mı?
Arzu hanım:Sarmaları sardık bitti kızım.
Aycan:Tatlı yaptınız mı?
Hamide:Tatlı yetişmez be yavrum. Bu poğaça, pizza ve börek anca yetişir iftara
Aycan:Ben yapabilirim isterseniz
Yazardan
Arzu hanım, Aycan'ın dediğini duyduğunda mutlu olur.
Çünkü Aycan evlendiğinden beri hiç mutfağa girmemiştir bu yüzden gelinin elinden ilk defa bişey yiyeceği için mutlu olmuştur.
Aycan'dan
Arzu hanım:Yap bakalım kızım ama yetiştirebilir misin?
Aycan:Yetiştiririm.
Sağ bileğimdeki tokayla saçımı bir topuz yaptım. Ardından askılıktan önlüğü alıp üzerime giyip arkadan bağladım.
Sonra ihtiyacım olan malzemeleri Aslı çıkarmıştı. Bende hemen yapmaya başladım.
Buraya geldiğimden beri mutfağa ilk defa bişeyler yapmak için giriyordum.
İlk ve son kez kendi ellerimle san sebastian cheesecake yapıyordum. Pandispanyasını yaparken Arzu hanım yanıma gelip konuşmaya başladı:Ne yapıyorsun bakalım?
Aycan:San sebastian cheesecake
Arzu hanım:Barış çok sever
Bunu duymayı beklemiyordum.
Pandispanyası hazır olduğunda Arzu hanımın verdiği yuvarlak bir borcama koydum. Sonra Aslı'nın önceden ayarladığı davul fırına koydum.
Keki resmen gözlerim dolu bir şekilde yapmıştım. Üstüne bide Barış'ın en sevdiği tatlı olduğunu öğrendiğimde dahada kötü olmuştum.
Sağ kolumdaki saate baktığımda 2'ye geliyordu. Önlüğü çıkartırken Hamide teyzeye cheesecakeyi ne zaman çıkarıcağını söylemiştim.
Hızla mutfaktan çıkarken yaptığım topuzumu çözdüm. Saçımı düzeltirken Barış yukardan iniyordu.
Barış:Mutfakta mıydın sen?
Aycan:Evet oturdum biraz onların yanında, sohbet muhabbet falan ettik işte
Barış:Yardım diye gittin oturdun mu boş boş?
Aycan:Evet oturdum. Zaten gittiğimde annenler hazırlığı yapmış, yaprak sarması falan sarıyorlarmış onlarda bitmiş zaten, e Hamide teyze ve Hanife ablada hamur yapıyorlardı, dokunmamı istemediler, bende çıkmak istemedim yukarı onların yanında..
Barış:Şşşş tamam sus. Çok konuşuyorsun.
-Ayrıca çok kötü bir yalancısın
Ben anlamamış bir şekilde Barış'a baktığımda konuşmaya başladı:Çantanda ıslak mendil falan var mı?
Aycan:Olucaktı
Barış çantamdan ıslak mendili çıkarıp içinden bir tane çıkardı. Sonra alnıma ıslak mendili değdirdiğinde konuşmaya başladı:Alnın un olmuş küçük hanım.
Aycan:Olabilir. Bir ara Hamide teyze benden un istemişti o arada gelmiştir
Barış:Sen bişeyler mi yaptın mutfakta?
En sevdiğin tatlı san sebastian cheesecake olduğunu bilmeden onu yaptım desem nolucaktı ki?
Benden boşanmaktan vazgeçer miydi? Bence hayır
Aycan:Hayır yapmadım. Dediğim gibi işte. Neyse hadi gidelim mi?
Barış:Gidelim
Aycan:Annenlere haber verelim
Barış:Onlar arkadan gelicek biz senle önden gidicez
Aycan:Tamam o zaman
Duruşma
Aycan'dan
İçerden çağrılmayı beklerken ben ağlamamak için kendimi sıkıyordum. Barış'a baktığımda bana bakmıyordu.
Ateş:Güzelim iyi misin?
Barış'tan
Aycan'a zar zor baktığımda olumsuz anlamda başını sallamıştı. Ateş onu kollarının arasına aldığında Berkan konuşmaya başladı:Aga gelsene bir
Annemlerden uzaklaştığımızda konuşmaya başladım:Noldu?
Berkan:Bu psikopat bana sardı.
Barış:Ne diye?
Berkan:Bana çaktırmadan ses kaydına aldır diyor
-Tabi güvenmiyor sana şu sahte imzadan sonra
Barış:Yaptığım hatadan, Aycan için geri dönmemem lazım Beko o yüzden çağrıldıktan sonra içeri girmeden ses kaydını aç. Bittiğinde atarsın ona
Berkan:Tamamda, bu herifin sözünde durucağından emin misin?
Barış:Emin olmak istiyorum
-Bu arada Aycan'ın takı kutusundan bir yüzük aldım, şu iş bitsin veririm sana
Berkan:Anlaştık aga
Arkamdan bir görevlinin sesi gelmişti:Davalı Barış Murat Yağcı, davalı Aycan Yağcı duruşmaya bekleniyorsunuz
Aycan'dan
Gelmesini istemediğim o acı an gelmişti. Ateş abim destek olmak amaçlı sol elimi tutarak konuşmaya başladım:Hadi bitanem.
Multimedyadaki müziği çalın👇🏻
Ateş abim elimi bıraktığında ben yavaş adımlarla yürürken Barış'ta yürümeye başladı.
Barış'tan
Karşı karşıya durduğumuzda Aycan bana dolu ama akmayan gözleriyle bakıyordu.
Barış iç ses:Bana böyle gözlerin dolu bakma nolur, bu bakışın canımı acıtıyor.
Aycan iç ses:Hayır de nolur, nolur boşanmak istemiyorum de
Barış iç ses:Affet beni prenses. Ama bunu yapmak zorundayım, seni o heriften korumak için bunu yapmak zorundayım
Ateş:Hadi bitanem girelim içeri
Aycan hiçbir şey söylememişti, akmayan gözyaşları şimdi akmaya başladığında yanaklarındaki ıslaklığı sildi ve yavaş adımlarla içeri girerken, bende arkasından girdim.
Aycan kapı tarafına yakın olan sandalyeye oturduğunda bende karşısına oturdum.
Ona baktığımda bana bakmıyordu
Yüzüğüyle oynuyordu. Bende içimden ona bunu yaptığım için kendime küfür ediyordum.
Berkan'a baktığımda, Berkan gözlerini sıktığında dediğimi yaptığını anlamıştım.
Hakim bey geldiğinde Aycan ayağa kalkmamıştı. Oturun emri verildiğinde herkes oturdu.
Hakim klasik sözlerini söylerken ben Aycan'a baktığımda boşluğa bakıyordu, yine dünyayla ilişkisi kesilmişti.
Yüzü kızarmıştı ve göz bebekleri küçülmüştü, bende sağ elimi masanın altında yumruk yaptım.
Hakim bey:Eşinden boşanmak istediğine emin misin delikanlı? Hala vazgeçebilirsin, geç değil
Ayağa kalktığımda Aycan bana bir umutla baktığında söyliyceğim kelimeler boğazımda düğümlenmişti.
Yutkunup
konuşmaya başladım:İstiyorum, boşanmak istiyorum
Bunu söylememle Aycan'ın sağ gözünden bir yaş geldi.
Yanağından akan gözyaşını elinin tersiyle sildi.
Hakim bey:Sen kızım, sende boşanmak istiyor musun eşinden?
Aycan masadan destek alıp kalktığında bana yine ağlamaklı gözleriyle bakıyordu.
Gözlerini hakime çevirip konuşmaya başladı:İs.. İstiyorum
Hakim bizi boşayıp mahkemeyi bitirdiğinde Aycan koşarak mahkeme salonundan çıktı.
Feraye:Ateş abi ben giderim
Aycan'dan
Kendimi ağlıyarak dışarı attığımda bir ağaca dayanıp ağlamaya başladım.
Bitmişti. Hikayemiz başlamadan bitmişti.
Flashback
Barış:İstiyorum, boşanmak istiyorum
Flashson
O an ölmek istemiştim.
Aybar boşandı, peki ya bundan sonra nolucak?
Barış bir yolunu bulup Aycan'a kendini affettirebilicek mi?
Peki Aycan herşeye rağmen diyip Barış'ı affedebilicek mi?
Sorulara cevaplarınızı bekliyorum. Bu arada
gıcıklığım tuttu sezon finali yaptım🤣.
Yeni bölüm ve bölümler ne zaman gelir muamma😂.
Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
19.58k Okunma |
936 Oy |
0 Takip |
100 Bölümlü Kitap |