Yeni Üyelik
40.
Bölüm

36. Bölüm

@rapunzel_102219

Şarkı:Şebnem Ferah - Sil Baştan...

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️

Cesaretin Bedeli...

Sil Baştan...

Yağcı Konak

Barış'tan
Uyuyamıyordum. Yataktan doğrulup telefonu elime alıp telefonumun kilidini açtım ardından aramalara girip tam sevdiğim kızı arıycakken durdum.

Uyumuştur bu saate kalmaz. Ama aklımda onda kalmıştı. Yataktan kalkıp dolaba yönelip kapüşonumu aldım. Komidin üstüne bıraktığım arabanın anahtarınıda alıp odadan çıktım.

Merdivenlerden inerken kapüşonumu giydim. Konaktan çıktığımda Gökhan'a arabamın anahtarını verip arabamı getirmesini söylemiştim.

🦅🔥🐥

Yanaç Konak

Barış'tan
Konağın arka tarafından atlayıp hızla Aycan'ın odasına girdim. Kapıyı sessizce kapatıp Aycan'a baktığımda uyuyordu.

Yanına gidip oturdum. Elimi saçına yerleştirdim ve saçını okşamaya başladım.

Çok masum uyuyordu. İnsan bu masum güzelliği uyandırmaya kıyamazdı.

Gülümseyip saçını okşamaya devam ederken dayanamayıp

yanağına bir öpücük kondurduğumda uyanmıştı. Bir korkuyla yatakta doğrulduğunda konuşmaya başladım:Korkma güzelim benim

Aycan:Gerizekalı ödümü kopardın. Ne işin var burda senin? Nasıl girdin sen buraya?

Barış:Arka taraftan girdim sonra işte burdayım.

Aycan:İyi halt ettin ya yakalansaydın?

Barış:Ama yakalanmadım.

-Bir anda korktun ya bebeğimize bişey olmadı dimi?

Aycan:Olmadı merak etme.

-Neyse git hadi

Barış:Gidemem. Aklım hep sende Aycan

Aycan:Barış git burdan yakalanıcaksın.

Barış:Biraz kalayım.

Aycan:Yokluğuma dayanamadın geldin onu anladık ama gördün beni şimdi git

Barış:Bana hala kırgın mısın?

Aycan:Sence?

Barış:Sormam hataydı

Aycan:Barış lütfen gider misin?

Barış:Aycan lütfen biraz kalayım.

Aycan:Oldu olucak başımda sabaha kadar nöbet tut Barış

Barış:Bana uyar

Aycan:Barış git

Barış:Aycan benden herşeyi iste ama gitmemi isteme

Aycan:Barış git.

Barış:Seni bir yere götürücem

Aycan:Ya sana git diyorum anlamıyon mu?

Barış:Anlamıyorum. Hadi gidiyoruz

Aycan'dan
Barış beni kucağına aldığında konuşmaya başladım:Barış saçmalama indir beni. Gelmiycem seninle hiçbir yere

Barış:Aycan söz veriyorum geri getiricem.

Aycan:Geri getirmen sorun değil, dedem öldürür beni. Bırak beni Barış

Barış:Güven bana.

Aycan:Sana güvenmiyom Barış. Bırak beni

Barış hiçbir şey söylemeyip odadan çıktığında ben susuyordum. Çünkü bağırıp dedemleri uyandırmak istemiyordum.

Beni kucağından indirdiğinde konuşmaya başladı:Elime basıp tepeye çıkma ihtimalin?

Aycan:Tehlikeli, düşük yapma riskim var.

Barış:Gel benimle

Barış elimi tutup beni peşinden sürükliycekken konuşmaya başladım:Ya dur konağın ön tarafı olmaz. Dedem görürse ikimizide yakar.

Barış duvara tırmanıp tepeye çıktığında merdiveni aşağıya uzattı ve konuşmaya başladı:Gel hadi

Ben hiçbir şey söylemeyip yanına çıktığımda Barış merdiveni kaldırdı ve aldığı yere koydu. Sonrada elimi tutup beni peşinden sürüklerken konuşmaya başladım:Nereye gidiyoz?

Barış:Gidince görürsün.

Aycan:Sürprizinse görmek istemiyom.

Barış:Sürpriz değil. Sadece seninle biraz baş başa kalmak istiyorum.

Arabaya bindiğimde Barış benim kapımı kapattı. Sonra kendide sürücü koltuğuna geçip arabayı sürmeye başladı.

Nereye gittiğimize dair bir fikrim yoktu.

🦅🔥🐥

Aycan'dan
Araba durduğunda geldiğimizde anlamıştım. Arabadan indiğimde küçük bir kulübeydi.

Aycan:Neden geldik buraya?

Barış:Seni sürpriz yapıcağım eve götüremezdim. O yüzden geldik buraya

Aycan:Barış bak..

Barış:Aycan lütfen içeri geçelim

Aycan:Tamam geçelim.

İçeri geçtiğimizde ben küçük salondaki koltuğun birine oturduğumda konuşmaya başladım:Neden getirdin beni buraya?

Barış:Baş başa kalmak istedim biraz

Aycan:Barış seni hala affetmiş değilim

Barış:Biliyorum. Ama biraz kalalım burda

Neden yapıyon ki bunu kendine?

Neden beni kendine affettirmek için bu kadar çok çabalıyon?

Aycan:Üşüyom ben.

Barış hemen kapüşonunu çıkarıp omuzlarıma yerleştirdi. Sonra Barış odun yığınından şömineye birkaç odun atıp yaktığında konuşmaya başladı:Isınır birazdan.

-Siz aç mısınız? Bişeyler hazırlayabilirim

Aycan:Değiliz

Barış önce benim dudağıma sonra karşıma diz çöküp karnıma bir öpücük kondurduğunda konuşmaya başladım:Barış..

Barış:Söyle hayatımın anlamı

Barış'ın bana "hayatımın anlamı" demesi hoşuma gitmişti. Ama onu affedemem.

Affetsemde, güvenemem..

Barış karşımda hala diz çökmüş vaziyette bana derin derin bakarken ellerimi tutmuştu.

Ben ayağa kalkıp konuşmaya başladım:Gitmek istiyorum ben

Barış'tan
Aycan bir anda ayağa kalkıp "gitmek istiyorum ben" dediğinde ben oturduğum yerden kalkıp onu kendime çevirip konuşmaya başladım:Yanlış bişey mi söyledim?

Aycan:Hayır.

Barış:O zaman sorun ne? Neden gitmek istiyorsun?

Aycan:Bir sorun yok. Sadece gitmek istiyorum

Barış:Güzelim bana doğruyu söyler misin?

Aycan:Doğruyu söylemeye gerek yok, çünkü ortada doğruyu söyliycek bişey yok

Barış:O zaman neden gitmek istiyorsun?

Aycan:İstemiyom burda kalmak, yetmez mi?

Barış:Yetmez. Bak seni anlıyorum, şuan bana kızgın olduğun için burda benimle kalmak istemiyorsun.

Aycan:Ben sana kızgın değilim Barış. Ben sana sadece kırgınım.

Ah be camgözlüm, sana hala isteyipte söyliyemediğim çok şey var.

Ama söyliyemem. En azından şimdilik

Aycan:Sen benim canımı yaktın Barış, sen benim duygularımla oynadın

Barış:Ben senin duygularınla oynamadım. Böyle bişey aklımın ucundan bile geçmedi güzelim.

Aycan:Gitmek istiyorum ben

Dinlemek isteyen hercai dinmeyen acı V3 dinlesin👇🏻

Aycan'dan
Tam gidicekken Barış

kollarımdan tutup beni durduğunda gözlerine baktım. Gözlerini hüzün kaplamıştı.

Barış:Gitme

Aycan:Barış bırak beni, kalmak istemiyom burda

Barış:Güzelim bir otur şuraya.

Barış beni koltuğa oturttu. Kendiside karşıma diz çöküp ellerimi tuttu ve ellerimin üstüne öpücükler kondurdu.

Barış:Güzelim nolur yapma bunu bana. Benden kaçma

Ben susuyordum, hiçbir şey söylemiyordum. Sadece ona dolan ama akmayan gözlerimle bakıyordum.

Barış:Herşeyi biliyorsun, anlattım sana. Seni neden boşamak zorunda kaldığımı sana anlattım.

Aycan:Anlatman..

Barış:Biliyorum. Anlatmam hiçbir şeyi değiştirmiyor, kırılan kalbin onarılmıyor. Ama benimde o kalbini onarmama izin vermiyorsun.

-Güzelim benim nolur kaçma benden. Benden kaçma ki seni koruyabileyim o heriften, senin yanında olabileyim

-Yanınızda olmama izin ver.

Ben karşısından kalkıp konuşmaya başladım:Benim senden kaçtığım falan yok Barış.

Barış ayağa kalktığında ben sözüme devam ettim:Ben sadece biraz senden uzaklaşmak istiyorum, beni biraz yalnız bırakmanı istiyorum

Barış:Yapamam Aycan. Ben senden uzak kalamam

-Senden uzak kaldığım anda Loran planını uygular

Aycan:Benim ondan korkum yok.

Barış:Benim var ama.

Barış tam karşımda durup ellerimi tuttu ve konuşmaya başladı:Güzelim seni anlıyorum.

Ben onun ellerinden ellerimi çekip konuşmaya başladım:Anlamıyon Barış. Beni anladığını sanıyon ama anlamıyon beni Barış

-Bak benim senden tek isteğim beni biraz yalnız bırakman. Bir sal beni Barış. Lütfen sal beni, biraz düşünmeme izin ver, biraz yalnız kalmama izin ver

Barış'tan
Aycan arkasını dönüp tam kapıyı açıcakken ben elimi kapıya yerleştirip engel olmuştum.

Aycan arkasını dönmeden konuşmaya başladı:Barış bırak gideyim nolur

Aycan'ı kendime döndürüp konuşmaya başladım:Bırakamam. Seni bıraktığım anda seni, sizi kaybederim.

Aycan'dan
Barış'ın gözlerindeki korkuyu görmüştüm. Barış beni kapıyla arasına aldığında konuşmaya başladım:Barış bırak beni nolur, nolur gideyim.

Barış:Benden herşeyi iste ama bunu isteme. Sizi bırakamam

Barış bana yaklaşıp tam öpücekken ben onu ittirip konuşmaya başladım:Barış yapma.

Barış:Aycan..

Aycan:Barış lütfen yapma. Banada kendinede yapma bunu.

Barış:Ben hiçbir şey yapmıyorum Aycan. Sadece seni korumaya çalışıyorum, yanında olmaya çalışıyorum.

Aycan:OLMA BARIŞ. Olma yanımda istemiyom.

Barış:Aycan saçmalıyorsun şuanda.

Aycan:Saçmalamıyorum ben.

Barış'tan
Aycan bir anda beni itmeye başladığında ben geriye gittim:Sen gittin Barış, sen terk ettin bizi, sen bitirdin bizi.

-Söyledim ben sana Barış. Pişman olup geri döndüğünde seni kolay kolay affetmiyceğimi söyledim sana. Ama sen ona rağmen senden gitmeme izin verdin

Göğsüme vuran elleri tutup bağırdım:MECBURDUM. BEN İSTER MİYDİM BÖYLE OLSUN AYCAN? BEN İSTER MİYDİM SENİ KIRMAK, PARAMPARÇA ETMEK?

Aycan ellerimi savurarak konuşmaya başladı:Ama yaptın Barış. Sen beni kırdın, paramparça yaptın beni.

Barış:Ben olmadım mı? Sen yokken ben olmadım mı sanıyorsun?

-Oldum. Sensizlik ölüm gibiydi, hatta ölümden beterdi. Sen gittikten sonra anladım ben Aycan

-Sen yoksan bende yokum, Aycan yoksa Barış Murat yok.

Aycan:Biz hiç olmadık Barış. Bizi birbirimize bağlayan şey sadece bebeğimiz. Başka bişey değil.

-Şimdi gitmek istiyorum.

Barış:Gitmek mi istiyorsun?

Aycan:Evet gitmek istiyorum.

Barış:İyi o zaman git. Ama önce beni öldür.

Aycan'dan
Barış belindeki silahını çıkardı ve tetiği çekip silahı benim elime tutuşturdu. Ardından silah tutuşturduğu elimi göğsüne dayadı.

Ben ona dolu ama akmayan gözlerimle bakarken konuşmaya başladı:Burdan ancak beni vurduğunda çıkabilirsin.

-Beni vur, arkana bile bakmadan çek git.

-Beni vurduğunda benden kurtulucaksın, arkanı dönüp gittiğinde ben burda ölücem peşinden gelmiycem. Arabama bin git

Aycan:Saçmalıyon şuan

Barış:Sayende. Sık hadi, benim sana yapamıycağımı sen bana yap. Yap ve git, özgürsün

Barış elimden ellerini çektiğinde benim gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı.
Müzik burda biter👆🏻

Aycan:Ben.. Ben sana güvenmek istiyom, en azından bebeğimiz için sana güvenmeyi seçmek istiyom.

-Ama korkuyorum Barış. Bana yeniden aynı şeyi yaşatmandan korkuyom

Barış:Beni öldürdüğünde korkmanı gerektirecek bir durum kalmıycak.

-Vur hadi. Beni vurduğun için sana kızmıycam. Aksine seni, sizi hala çok sevicem.

Ben hiçbir şey söylemeden sadece Barış'a ağlıyarak bakıyordum. Silahlı elim ise hala havadaydı.

Barış:Sizi çok seviyorum nefeslerim. Ölümüm senin elinden olsada seni çok seviyorum nefesim

Silahı anlık bir refleksle patlattığımda küçük bir çığlık atmıştım. Barış sol omzunu tutup kendini

yere bırakırken ben elimden silahı bırakmıştım.

Barış soluk gözleriyle bana bakarken ben koşarak kapıdan çıktım. Arabaya doğru yürürken gözyaşlarım yanaklarımdan ardı ardına süzülmeye başlamıştı.

Gözyaşlarım eşliğinde kendi kendime konuşmaya başladım:Sakın dönme. Arkana bakma, sakın dönme. Dönersen gidemezsin.

Arabaya yaslanıp durduğumda elimi karnıma yerleştirdim.

Aycan:Böyle olması gerekiyor bebeğim. Affet beni bebeğim.

(0:44)Dayanamayıp koşarak kulübeye geri döndüm. İçeri girdiğimde Barış hala yerde bıraktığım gibiydi.

Bana bakıp konuşmaya başladı:Sen.. Sen gerçek değilsin, sen.. Sen bir hayalsin.

Ben hızlı adımlarla onun yanına gittiğimde gömleğinin omuz kısmını açıp baktığımda çok kanıyordu.

Aycan:Naptım ben?

-Barış duyuyon mu beni?

Barış çok derin nefes alıyordu. Gözleride kapalıydı.

Aycan:Barış uyan bişey söyle bana. Barış uyan

Barış:Nef.. Nefesim..

Aycan:Burdayım. Burdayız, bırakmadık seni.

Barış hafif gözlerini araladığında konuşmaya başladım:Barış..

Barış:Sen gerçek misin?

Aycan:Gerçeğim. Gidemedim, bırakmadım seni

Aycan:Barış.. Barış uyuma. Bişey söyle bana.

Barış:Beni kaldırmaya çalışma. Bebeğimize zarar verir.

Ben hiçbir şey söylememiştim. Barış zar zor yerden kalktığında konuşmaya başladım:Hastaneye gitmemiz lazım. Arabayı ben kullanırım.
Müzik burda biter👆🏻

Barış kendini koltuğa bıraktığında konuşmaya başladı:Hastane olmaz. O zamana kadar çoktan ölmüş olurum

Aycan:Ölmiyceksin. Ölmiyceksin bırakmıycaksın bizi, duydun mu beni?

Barış:Kurşun.. Kurşunu çıkartman lazım.

Aycan:Ben yapamam.

Barış:Yaşamamı istiyorsan yapmak zorundasın.

-Kurşunun zehri vücuduma dağılıyor. Biraz sonra..

Aycan:Hayır bırakmıycaksın bizi.

Barış:O zaman çıkar kurşunu

Aycan:Tamam ama nasıl yapıcam?

Barış:Mutfaktaki ecza dolabının içine bak. Pansuman malzemeleri var mı diye

Aycan:Tamam. Dayan ama tamam mı? Sakın uyuma

Barış:Tamam.

Ben hızlı adımlarla mutfağa gidip ecza dolabını açtım ve pansuman malzemesi ne varsa elime alıp Barış'ın yanına gittim.

Barış koltuğa yatmıştı. Sehpanın üstüne elimdekileri koyarken konuşmaya başladım:Getirdim.

Barış:Mutfaktan bir bıçak birkaç temiz bez getir şimdi.

Mutfağa geçip dediklerini buldum. Hızla onun yanına döndüğümde sehpanın üstüne koydum.

Barış:Yarayı tentirdiotla temizle

Aycan:Sızlar.

Barış:Dayanırım.

Aycan:Tamam. Üstünü çıkarayım bir

Barış'ın doğrulması için biraz yardım edip önce gömleğini sonra atletini çıkardım. Barış geri yattığında ben pamuğun üstüne biraz tentirdiot döktüm.

Sonra tam yarasına değdiricekken konuşmaya başladı:Bu pamuğu değdirdikten sonra belli bir yerden sonra bilincim kapanabilir.

-Eğer kapanırsa sakin kal, panik yapma. Bıçağı ateşte ısıt sonra kurşunu bulana kadar bıçağı etimden çekme

Aycan:Korkuyorum

Barış:Sen bana güvenmiyorsun, ama ben sana güveniyorum

-Yap hadi.

Pamuğu yarasına değdirdiğimde ağzından acı bir inilti çıkmıştı. Üflemeye başladığımda konuşmaya başladı:Etkisi yok boşuna nefesini tüketme güzelim

Aycan:Sen uyuma sadece

Barış:Şimdi dediğimi yap. Acımı önemseme, dayanırım.

Bıçağı elime alıp şöminede biraz ucunu ısıttım. Barış gözlerini kapatmıştı.

Aycan:Kendinde misin?

Barış:Çıkar hadi.

Ben bıçağı omzuna değdirdiğimde ağzından acı bir inilti çıkmıştı. Tekrar yaptığımda bu sefer çekmedim.

Barış acı içinde bağırırken ben bunu yaptığım için kendime küfrettim.

Barış sol omzunu hareket ettirip sol bileğimi tuttuğunda gereğinden fazla sıkmaya başlamıştı. Acı iniltisi hala devam ederken sonunda kurşunu bulup çıkarmıştım.

Kurşun yere düştüğünde bıçağı sehpanın üstüne koyup bir bezle yarasına bastırdım.

Barış sıktığı bileğimi bıraktığında elimi sağ omzuna yerleştirip konuşmaya başladım:Barış.. Barış duyuyon mu beni?

Barış'ın cevap vermemesi beni korkutmuştu.

Aycan:Barış uyan hadi.

Sol elimi karnıma yerleştirip konuşmaya başladım:Baban çok iyi bebeğim sadece uyuyor.

Bezi yarasından çektiğimde kanaması durmuştu. Yara örtüsünü dikkatli bir şekilde tam yarasının üstüne yapıştırdığımda sayıklamaya başladı:Gitme Aycan

Aycan:Burdayım

Elimi alnına değdirdiğimde ateşi yoktu. Yattığı yerden kaldırıp atletini giydirdim. Sonra geri yatırdığımda üzerine pikeyi örttüm.
Müzik burda biter👆🏻

Sabah saat 10:30

Barış'tan
Uyanmıştım. Başımı yana çevirip baktığımda Aycan'ım yere oturmuş, benim yattığım yastığın üstüne başını koymuş uyuyordu.

Sağ elimi yüzüne yerleştirerek okşamaya başladığımda uyanmıştı.

Aycan:İyi misin?

Barış:İyiyim nefesim

Aycan:Ben.. Ben özür dilerim.

Barış:Sorun yok. Seni zorlayan bendim, ki bunu hakettim

Aycan:Seni öldürebilirdim.

Barış:Asıl sen çekip gitseydin dönmeseydin ben ölürdüm.

Yattığım yerden doğrulurken Aycan konuşmaya başladı:Dur kanıycak

Barış:İyiyim ben. Sen ve bebeğimiz benim yanımda olduğunuz sürece iyi olucam.

Aycan hiçbir şey söylemeyip yerden kalktı. Bende arkasından kalktığımda Aycan başını göğsümle buluşturup bana sarıldı, bende ona sarıldım.

Sesi çıkmasada ağladığını biliyorum. Onu kendimden uzaklaştırdığımda yanılmamıştım. O büyülendiğim gözleri, nefret ettiğim bakışları almıştı.

Baş parmaklarımla gözyaşlarını silerek konuşmaya başladım:Tamam bitti artık, ben iyiyim hala hayattayım. Seninleyim, bebeğimizleyim

Aycan:Kızdın mı bana?

Barış:Kızmadım. Çünkü bunu hakettim.

-Seni kırarak, üzerek bunu hakettim.

Aycan:Özür dilerim, anlık bir refleksle patladı.

Barış:Sorun değil güzelim.

-Sen güçlü olduğun kadar çok cesaretlisin.

Aycan:Cesaretimin bedelinde seni kaybedebilirdim ama.

Barış:Ama kaybetmedin. Ayaktayım, sana dokunuyorum sana sarılıyorum, seni..

Dudağının kenarına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Öpüyorum.

Aycan:Çok mu özledin beni?

Barış:Yokluğun çok acı verici

Aycan:Seni bir şartla affederim

Barış:Yapmaya hazırım.

Aycan:Bizi geri kazanmak istiyorsan bize bir sürpriz yap, ama bu sürprizin biraz romantik olsun

Barış:Nasıl istersen öyle olsun nefesim.

Sevdiğim kızı kollarımın arasına alıp sarıldım ve saçına bir öpücük kondurdum.

1 hafta sonra/Yanaç Konak

Aycan'dan
Barış'ın yapıcağı sürpriz için hazırlanmıştım. Saçımıda kıvırcık yapıp makyajımıda yaptığımda Aren'im gelmişti.

Aren:Abla nereye gidiyorsun?

Aycan:Barış abin çağırdı aşkım onu yanına gidiyorum

Aren:Sen onunla boşanmadın mı?

Aycan:Boşandım. Ama yaptığından pişman olmuş bide bana bir sürprizi varmış

Aren:O yüzden mi böyle giyindin?

Aycan:Evet ablacım.

Aren:Çok güzel olmuşsun ablacım.

Aycan:Teşekkür ederim aşkım benim.

Aren:Geç gelmezsin dimi?

Aycan:Ne zaman gelirim bilmiyorum ablacım. Ama olurda geç kalırsam uyumak için beni beklemek yok anlaştık mı?

Aren:Anlaştık.

Aycan:Saat 11 olduğunda yatıyorsun tamam mı?

Aren:Tamamda bana ninniyi kim söyliycek?

Aycan:Ateş abimiz veya Doruk abimiz söyler aşkım yada Asiye ablan

Aren:Tamam abla

Aren'imin yanağına bir öpücük kondurup oturduğum sandalyeden ayağa kalktım ve çantamı alıp odadan çıktım.

Dışarı çıktığımda dedemin sesini duymamla olduğum yere çakılı kalmıştım.

Nasuh Ağa:Nereye gidiyorsun bu saatte?

Aycan:Barış beni bir yere götürücek dede

Nasuh Ağa:Bu kılıkla mı?

Aycan:Sürpriz yapıcakmış dede, o yüzden böyle giyindim.

Nasuh Ağa:Geç gelirsen kırarım bacaklarını

Aycan:Tamam dedem geç kalmam.

Hızlı adımlarla merdivenlerden inerken dedemin bişey yapıcak korkusundan kendimi kasmıştım. Buda karnıma ufak bir ağrı girmesine neden olmuştu.

Elimi karnıma yerleştirerek konuşmaya başladım:Tamam yok bişey, sadece biraz korktum. Ama geçti.

Bebeğim beni duyuyor muydu bilmiyorum. Ama yinede konuşuyordum işte.

Konak kapısından çıktığımda etrafa bakındım ama Barış yoktu. Tam çantamdan telefonumu çıkartıcakken tam önümde bir araba durdu.

Biraz korktuğumda kapı açıldı ve Gökhan inmişti.

Gökhan:Sizi korkuttuysam özür dilerim hanımım. Barış ağam sizi benim götürmemi istedi

Aycan:Gidelim o zaman

Gökhan bana arka kapıyı açtığında ben arabaya bindim.

🦅🔥🐥

Aycan'dan devam
Araba durduğunda geldiğimizi anlamıştım. Gökhan arabadan inip benim kapımı açtı. Ben arabadan indiğimde konuşmaya başladı:Ben gidiyorum hanımım

Aycan:Tamam.

Gökhan gittiğinde ben demir kapının üstündeki notu elime alıp okumaya başladım:Benim için hayat sen, nefes sensin civcivim.

Yüzümdeki gülümsemeyle demir kapıdan içeriye girip evin kapısına doğru yürüdüm.

Yine kapının üstünde bir not vardı, elime alıp okumaya başladım:Bu ev Berkan'ın, Lale'yle bitlikte yaşıycağı yer. Sen sadece sürpriz için burdasın güzelim

Multimedyadaki müziği çalın👇🏻
İçeri girdiğimde her yer ışıklarla kaplanmıştı.

Portmantonun üstünde pembe ve beyaz gül buketi vardı.

Buketi kokladığımda çok güzel kokuyordu. Notu elime alıp okumaya başladım:Pembe gül mutluluğu veya tatlılığı temsil ediyormuş, ama senin tatlılığını hiçkimse temsil edemez.

-Beyaz gül ise saflığı ve masumluğu temsil edermiş tıpkı senin gibi. Notun arkasını çevir

Notun arkasını çevirip okumaya başladım:Beyaz sensin, her rengi taşıyan ama hiçbiri olmayansın, bu hikayede en çok masum olansın..

-Sen benim beyazımsın

Yüzümdeki gülümsemeyle birlikte

siyah perdeyi açtığımda salona kadar kalpler doluydu.

Büyük kalbi bırakıp bir adım attığımda sağ tarafımda bir not vardı.

Notun kapağını açıp okumaya başladım:Gözler kalbin aynasıdır derlermiş ve benim kendimi görebileceğim en güzel ayna bana aşkla bakan gözlerindir sevgilim

Önümdeki üç merdivenden inerken sol tarafımda yine bir not vardı.

Notun kapağını açıp okumaya başladım:Sen hep gülümse ki yüreğinin güzelliği gülüşlerinde canlansın barbi.

Elimi karnıma yerleştirerek konuşmaya başladım:Anlaşılan baban kendini affettirmek için baya çabalamış bebeğim

Kalplerin arasından geçerken yerde mumlarla birlikte

yazısı vardı. Yüzümdeki gülümseme hala kaybolmamamıştı.

Aycan:Bende seni seviyorum.

Barış:Duyamadım

Arkamı dönüp baktığımda Barış karşımdaydı.

Ona belkide şuan en içten gülümsememle bakarken Barış tam karşımda durup ellerimi tuttu ve ellerimin üstüne öpücükler kondurup konuşmaya başladı:Beğendin mi?

Aycan:Beğenmek ne kelime bayıldım

Barış:Beğenmiyceksin sandım

Aycan:Çok beğendim. Zeyd'ten bile bu kadar güzel bir sürpriz almadım

Barış:Bende zaten ilki başardım

Aycan:Nasıl yani? Daha önce hiç Arjin'e böyle bir sürpriz yapmadın mı?

Barış:Yani yaptım ama sadece doğum günlerinde. Evlenme teklifinide sade bir şekilde evlenme teklifi etmiştim, yıl dönümleri vs gibi şeylerde de hediye aldım

-Ama sana değer bu yaptığım

Ben gülümseyerek ona baktığımda konuşmaya başladı:Daha bitmedi notlar güzellik

-Sağ tarafındaki notu okur musun prenses?

Dediğini yaptım sağ tarafımdaki notun kapağını açıp okumaya başladım:Seni Seviyorum Çünkü ; gözlerindeki masumiyet eritiyor beni.

Barış:Şimdi onun yanındaki

Yine dediğini yapıp notun kapağını açıp okumaya başladım:Seni Seviyorum Çünkü ; kalp atışımsın

Barış:Seni her gördüğümde, her bana yaklaştığında kalbim hiç olmadığı kadar çok hızlı çarpıyor camgöz.

Arkamı döndüğümde Barış bir eliyle elimi tuttu diğer elinide yüzüme yerleştirerek konuşmaya başladı:Eğer senin bir parçan olmam gerekseydi, gözyaşların olurdum. Kalbinden gelip, gözlerinde doğmak, yanaklarında yaşamak ve dudaklarında ölmek için.

Aycan:Ölme. Hep bizimle kal

Barış:Aycan bak ben böyle süslü cümleleri kurmayı çok beceremem.

Aycan:Az önce kurdun ama

Barış:Biliyorum ama saçmayabilirim

Aycan:Sorun değil

Barış:Ben, Arjin'e şu yerde yazan iki kelimeyi hiçbir zaman söylemedim. O bana işaret diliyle o kelimeyi söylerken ben hep ona bende seni güzelim vs gibi şeyler söyledim.

-Bu sadece Arjin'e özgü bişey değildi. Ben aileme bile o kelimeyi kullanmadım. Ailemi sevdiğimi hep aldığım şeylerle, yaptığım şeylerle belli ettim.

-Ama şimdi bunu ilk defa sana söylüyorum. Seni seviyorum..

-Senide, bebeğimizide herşeyden çok seviyorum.

Aycan:Bizde seni çok seviyoruz.

Barış pantolonunun arka cebinden bir kutu çıkardı ve kutunun kapağını açarak önüme diz çöktü.

Ben nolduğunu anladığımda gülümsedim.

Barış:Aycan, ben özür dilerim. Sana yaşattığım herşey için çok özür dilerim. Senin canını yaktığım için, seni üzdüğüm, kırdığım, ağlattığım için senden binlerce kez özür dilerim.

-Hani bana demiştin ya pişman olup geri döndüğünde seni kolay kolay affetmiycem demiştin ya, işte o günden sonra benim tek temennim o gün geldiğinde beni affetmendi.

-Şuan beni affediyor musun bilmiyorum. Ama sana söz veriyorum bu sefer seni
bırakmıycam. Seni üzsemde, kırsamda seni bırakmıycam.

-Biliyorum şuan bana güvenmek istemiyorsun ama bana bir şans ver güzelim.

Ben hiçbir şey söylemeden dolu ama akmayan gözlerimle ona bakarken o sözüne devam etti:Sen şu buz tutan kalbimin tekrardan atmasına, tekrardan alevlenmesine sebep olansın.

-İçimi ısıtan gülümsemeni görmek için herşeyimi veririm Aycan. Yeterki sen bana bir şans ver.

-Eğer bana izin verirsen ben bu hikayeye.. (4:03)Sil baştan yeniden yazmaya hazırım.

-Benimle yeniden bu hikayeyi sil baştan yazmaya var mısın? Benimle evlenir misin camgözlüm?

Gözyaşlarım yanaklarımdan ardı ardına süzülmeye başladığında Barış bana umut dolu gözleriyle bakmaya başladı.

Aycan, Barış'a "evet" mi diyecek, yoksa "hayır" mı diyecek?

Soruya cevaplarınızı bekliyorum.

Bu arada pansuman sahnesine koyduğum "çünkü sensin o" şarkısının orjinali bir hint şarkısı. Hangisi olduğunu bilmiyorum ama sanırım Meri aashiqui ab tum hi honun türkçe çevirisi.

Dinlemenizi tavsiye ederim. Sözleri biraz saçma olabilir ama melodisi gayet güzel🥰.

Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️

Loading...
0%