Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar....❤️❤️❤️❤️
Gece saat 23:00
Yanaç Konak/Aren oda
Aycan'dan
Aren'imin yanındaydım. Aren'im ninni söylerken uyumuştu. Yanından sessizce kalkıp üzerini örttüm. Komidin üstündeki telefonumu alıp odadan çıktım.
Aren'imin odası benim odamla karşı karşıya ve dışardaydı. Odaya girip kapıyı kapattım. Yatağıma doğru yürüdüğümde ikili koltukta Barış oturuyodu.
Aycan:Ne işin var burda senin? Nasıl girdin?
Barış hiçbir şey söylemeyip koltuktan kalkıp yanıma geldi ve bana sarıldı. Bende ona sarıldığımda hoşuma giden, mest olduğum o parfüm kokusu midemi bulandırmıştı.
Barış'ı kendimden uzaklaştırıp hızla odamdaki lavaboya gidip kustum. Yüzümü yıkayıp havluyla kuruladım.
Odaya geri döndüğümde konuşmaya başladım:Sen nasıl girdin yine buraya?
Barış:Girdim işte
Aycan:Barış ya yakalansaydın?
Barış:Ama yakalanmadım
Aycan:Yakalanadabilirdin ama
Barış:Seni bir yere götürücem
Aycan:Ya nereye gece gece? Yine kaçırmaya niyetliysen gelmem Barış
Barış:Geri getiricem söz veriyorum. Uyumadığımız sürece
Aycan:Ne demek bu?
Barış:Sürpriz prensesim
Aycan:Merak ediyorum ama yarın gideriz
Barış:O büyülendiğim gözlerin öyle demiyor ama güzellik
Aycan:Ne diyormuş bu büyülendiğin gözlerim?
Barış:Gidelim diyor
Aycan:Gidelim dediği ne belli?
Barış:Ne demek ne belli? Ben yalan söylemem prenses
Aycan:İyi tamam gidelim. Ama geri getircen
Barış:Uyumadığımız sürece söz
Aycan:Şu çiftlik evine mi gitcez?
Barış:Evet. Orda seni bir sürpriz bekliyor
Aycan:İyi tamam gidelim. Ama bir üstümü değiştireyim
Barış:Bence gayet güzel. Kedicikli falan, yakışmış.
-Tatlılığına tatlılık katmış
Aycan:Ev halim napayım ben?
Barış:Tamam sustum, kızma hemen
Aycan:İki dakika içinde gelirim.
Barış:Gerek yok. Arka taraftan çıkıcaz zaten
Aycan:Bana hamile halimle duvar tırmandırmayı düşünmüyon herhalde?
Barış:Onu ayarladık herhalde güzellik
-Neyse gel hadi
Barış elimden tutup beni odadan çıkartıcakken konuşmaya başladım:Ya dur en azından ayakkabılarımı giyeyim.
Ev ayakkabılarım var ya hani
Barış bakışlarını yere indirdiğinde hafif sırıtıp konuşmaya başladı:Çok güzelmiş ayakkabıların
Aycan:Dalga geçme Barış. Napayım benim ev halim böyle
Barış:Tamam kızma tatlı kedim benim
Aycan:Barııış
Barış:Tamam sustum. Değiştir madem ayakkabılarını.
Ben ayakkabılarımı çıkarıp botlarımı giydiğimde Barış kendi kapüşonunu çıkartırken konuşmaya başladım:Ben alırım dolaptan kendime bişeyler. Sen üşürsün bu seferde
Barış:Acelemiz var.
Aycan:Sürpriz bekleyebilir bence biraz
Barış:Beklemez.
Aycan:Senin benimle baş başa kalasın gelmiş olmasın?
Barış:Olabilir.
Barış'ın kapüşonunu giydikten sonra yine uzun gelmişti. Barış elimi tutup beni peşinden sürükleyip konağın arkasına geçtiğinde Yaman tepedeydi.
Merdiveni aşağıya indirdiğinde Barış konuşmaya başladı:Çık hadi merdivenden
Ben dediğini yaptığımda Barış'ta çıktı.
Barış:Eyvallah kardeşim
Yaman:Ne demek kardeşim her zaman.
Aycan:Siz ikiniz plan mı yaptınız?
Yaman:Barış seni bir yere götürüceğini söyledi bende geleyim yardım edeyim dedim
Aycan:Bende Feraye'yi görmeye geldim desene şuna sen
Yaman:Yok o kadarda değil. Feraye'yi yakmam. Neyse hadi siz keyfinize bakın
Barış:Bundan sonrasını ben hallederim kardeşim
Yaman:Tamam kardeşim.
Barış'la arabanın önüne geldiğimizde ben tam arabaya binicekken Barış gözüme bişey bağladı.
Aycan:Bu ne?
Barış:Bandanan.
Aycan:Neden bağlıyon gözlerimi?
Barış:Sürpriz ya hani güzelim
Aycan:Gözlerimi bağlaman şart mı?
Barış:Şart.
Barış beni arabaya bindirdiğinde kapımı kapattı. Araba hareket etmeye başladığında bindiğini anlamıştım.
Barış:Gidene kadar açmak yok
Aycan:Tamam
Yazardan
Yaren:Bakalım yarın dedeme ne cevap vereceksin Aycan hanım?
-Sen ayrıldığın adamdan hem çocuk yap hemde onunla gecenin bir yarısında gizlice git, oh ne ala memleket valla.
-Ama sen görecen. O bebeği yaşatmayacam, o bebek düştüğünde zaten Barış Murat seni bırakacak.
-Seni mahvedecem Aycan hanım.
🦅🔥🐥
Barış'tan
Aycan yol boyunca hiç susmamıştı "geldik mi?, aç hadi gözlerimi" gibi şeyler söylemişti.
Arabayı durdurup konuşmaya başladım:Geldik
Aycan:Sonunda. Açıyom artık
Barış:Hayır, bekle
Arabadan inip Aycan'ın kapısını açıp arabadan indirdim. Arabayı kilitleyip arkasına geçtim ve bir elimi karın bölgesine diğer elimlede elini tutup yürüttüm.
Aycan'dan
Barış arkamdan beni yürütürken konuşmaya başladım:Barış aç gözlerimi, düşücem şimdi.
Barış:Tutuyorum ben seni
-Önünde basamak var
Korkak bir şekilde o basamağı bastığımda havalanmıştım. Barış beni kucağına almıştı.
Aycan:Aşkım omzun acıycak
Barış:Bişey olmaz sana değer.
Barış beni indirdiğinde hala gözlerim kapalıydı.
Barış'tan
Aycan'ı tekrar kucağıma alıp içeriye girdiğimde konuşmaya başladı:Aç artık gözlerimi.
Yere indirip gözlerini açtım.
Aycan:Ne yani bu mu? Salon mu?
Barış:Ne bekliyordunuz küçük hanım?
Aycan:Ne bileyim sürpriz diyince romantik ortam gibi bişey
Barış:Az daha sabretsen yukarı çıkarıcaktım.
-Çok konuşuyorsun napayım dayanamadım.
Aycan:Yukarda ne var?
Barış:Yukarısını en son görüceksin
Aycan:Ben şimdi görmek istiyom.
Barış:Sırayla
Aycan'dan
Barış elimi tutup konuşmaya başladı:Burası görmüş olduğun gibi salon
-Salondan açılan bir bahçe var.
Ben camdan dışarı baktığımda kalp şeklini
andıran bir salıncak vardı.
Barış arkama geçip bana sarıldı ve konuşmaya başladı:Bu salıncakta kızımızı veya oğlumuzu sallıycaz uyutucaz yada seninle baş başa kalıcaz
Düşüncesi bile çok güzeldi. Barış elimi tutup beni salondan çıkarıp aşağıya indirirken konuşmaya başladı:Burası mutfak
Mutfak baya güzeldi.
Barış:Burda birlikte yemekler, tatlılar, istediğin herşeyi yapıcaz
-Hem bana boşanıcağımız gün yaptığın keki yapmanı istiycem
Aycan:Beğendin mi?
Barış:Beğenmek ne kelime, bayıldım.
Aycan:İlk ve son kez elimden bişey ye istedim. Ama en sevdiğin şeyin san sebastian cheescake olduğunu bilmeden yaptım.
Barış:Yinede yaptın ve çok güzeldi. Tadı damağımda kaldı
Aycan:Evlenince yaparım o zaman
Barış:Söz mü?
Aycan:Söz
Barış dudağıma yapıştığında onun öpüşüne karşılık vermeye başladım.
Biraz öpüştükten sonra ayrıldık ve Barış elimi tutup beni yukarı kata çıkartıcakken durdu. Yine gözlerimi kapatmıştı.
Aycan:Ya ne var bu kadar gözlerimi kapatcak yukarda?
Barış:Sabret
Barış beni kucağına alıp yukarı çıkartırken ben konuşmaya başladım:Barış omzun acıycak, tam iyileşmemiş olabilir, onu geçtim ben seni..
Sözümü tamamlamadan Barış dudağıma bir öpücük kondurdu.
Barış:Sana canım feda olsun
Dedi ve dudağıma tekrar bir öpücük kondurup beni indirdi.
Gözlerimi açtığında yatak odasıydı.
Gül yaprakları yok
Balkon kapısına doğru yürüdüğümde burdada salıncak vardı.
Aycan:Aşkım çok güzelmiş bu ev
Barış:Beğenmene sevindim bitanem
Aycan:Burası..
Barış:Evet. Arjin'le yaşadığımız evdi. Ama şimdi seninle yaşıycağım ev
Aycan:İyide burda onunla bir sürü güzel anı biriktirdin.
Barış:Biliyorum. Ama şimdi o yaşadığım şeyleri seninle yaşamak istiyorum
Aycan:Zor olmıycak mı senin için? Yani sonuçta bu ev..
Sözümü tamamlamadan Barış dudağıma bir öpücük kondurup konuşmaya başladı:Şşşş ben hayatıma seninle yeniden sil baştan başladım.
-Sen hayatıma girdiğinde, senin bu gül kokan saçını koklamaya başladığımda sil baştan yeniden başladım ben herşeye
Aycan:Çok başlamış sayılmazsın ama
Barış:Loran ortaya çıkmasaydı, başlamaya hazırdım ama
-Neyse ne şimdi tekrar gözlerini kapatıcam
Aycan:Yaağ
Barış hafif gülüp arkama geçip gözlerimi kapattı ve yine beni kucağına aldığında konuşmaya başladım:Aşkım yürürüm ben kendim alıp durma kucağına
Barış:Düşersin
Aycan:Sen tuttuğun sürece düşmem.
Barış beni bir acıyla indirdiğinde konuşmaya başladım:Omzun acıdı işte, açıyom ben artık
Barış:Şşşş dur.
Barış'tan
Aycan'ın elinden tutup içeri soktum ve konuşmaya başladım:Hazır mısın?
Aycan:Evet aç hadi
Aycan'dan
Barış gözlerimi açtığımda gördüğüm manzara büyülenmeme sebep olmuştu.
Bebeğimizin odasıydı.
Dönence budur
Elim dönenceye gittiğinde sevdiğim adam konuşmaya başladı:Bebeğimizin odası.
Aycan:Bu oda eski mi yoksa yeni mi yaptırdın?
Barış:Nasıl yani?
Aycan:Hani Arjin'den bir kızın olucaktı ya..
Barış:Yooo yeni. Biz bebeğimizin cinsiyetini yedi aylıkken öğrendik, öylede olunca bişey alamadık.
Aycan:Bu beşiğide bir yerde gördün hoşuna gitti aldın dimi?
Barış:Evet.
Aycan:Peki ya erkek olursa?
Barış:Değiştiririz sıkıntı yok
-Sen beğendin mi onu söyle?
Aycan:Bayıldım
Barış yanıma gelip dudağıma bir öpücük kondurarak konuşmaya başladı:Duvarlar boya değil duvar kağıtlarıyla kaplı
Aycan:Birlikte boyarız o zaman
Barış:Boyarız meleğim.
-Sürpriz bu kadardı güzellik. Söz verdiğim gibi seni şimdi götürmek zorundayım
Aycan:Seninle kalmak istiyorum, senin omzunda biraz yatmak istiyorum
Barış:Emin misin? Uyursan uyandırmaya kıyamam
Aycan:Bişey olmaz.
Barış:İyi tamam gel bakalım
Barış tam beni kucağına alıcakken konuşmaya başladım:Alma artık yeter.
Barış:Tamam.
Barış'la odamıza geçtiğimizde ben kapüşonu çıkarırken Barış dolaptan kendine bişeyler alıp banyoya gitti.
Geldiğinde ben hemen başımı omzuna yerleştirdiğimde Barış saçımı okşamaya başladı.
Aycan:Sabahları senin göğsünde uyanmayı çok özledim
Barış:Bende senin kokunla uyanmayı çok özledim
Aycan:Sen gizli gizli beni mi izliyodun?
Barış:Göğsümde olduğun için biraz zor oluyordu. Ama kokunu duyuyordum.
-Kaybettiğim koku yıllar sonra seninle döndü
Aycan:O da mı benim gibi kokuyodu?
Barış:Evet. Senin gibi gül kokuyordu.
Aycan:Hala seviyorsun dimi onu?
Barış:Bitanem nolur bana cevabını veremiyceğim sorular sorma
Aycan:Kırılmam merak etme
Barış:Peki madem merak ediyorsun söyleyeyim. Ben seni sevmek istiyorum artık.
Aycan:Sana Arjin'i unut diyemem. Unutamıycağını biliyorum.
Barış:Unutmak kolay değil. Ama senide kıramam
Aycan:Beni kırmazsın. Beni bir başkasıyla, Zeyd'in yaptığı gibi bişey yapmadığın sürece beni kırmazsın
Barış:Öyle bişey asla olmıycak bebeğim.
Aycan:Seni çok seviyorum
Barış:Bende seni çok seviyorum hayatım
Yanaç Konak
Yaren'den
Aycan hanım daha gelmemişti. Buda beni sinir ediyordu. Barış Murat onu bu saatte nereye götürmüş olabilirdi?
Offf delirecem.
Yaren:Sen istedin bunu Aycan hanım. Ben sana napacağımı çok iyi biliyorum.
Telefonumu elime alıp Loran Kozan'ı aradım.
Çalıyordu ama açmıyordu.
Yaren:Aç be adam
Telefon sonuna kadar çalıp kapanmıştı.
Yaren:Allah seni kahretmesin emi Loran Kozan
Asdor yatak odası
Asiye'den
Yataktan doğrulup sevdiğim adama baktığımda hala uyuyordu. Telefonumdan saate baktığımda 2'ye geliyordu.
Telefonu komidin üstüne geri koyup Doruk'u uyandırmaya çalıştım:Doruk..
Doruk:Hı?
Asiye:Uyan hadi
Doruk:Hıhı
Asiye:Doruk uyanır mısın?
Doruk:Ne uyan güzelim ya. Daha tavuklar uyanmadı
Asiye:Doruk ne tavuğu ya? Kalk.
Doruk:Bende onu diyorum ne tavuğu
Asiye:Doruk kalk bir yaağ
Doruk bir anda yataktan kalkıp konuşmaya başladı:Sancın var.
Asiye:Ne?
Doruk:Eeee şimdi dur eee, seni hastaneye götüreyim ben ama öncesinde üstümüze bişey alalım
Doruk dolaptan bişeyler alırken ben dayanamayıp
gülmeye başladım. Doruk arkasını dönüp konuşmaya başladı:Niye gülüyorsun Asiye? Bebeğimiz gidiyor
Asiye:Doruk bebeğimizin gittiği falan yok bir sakin olur musun?
Doruk:Olamam Asiye sakin falan.
Doruk beni kucağına aldığında konuşmaya başladım:Ya dur deli, sancım yok.
-Sadece canım karpuz çekti.
Doruk:Bu mevsimde
Asiye:Rüyamda gördüm napayım? Alıcak mısın?
Doruk:Zor ama bulurum.
Doruk beni yatağa bırakıp kapıya gitti. Sonra durup konuşmaya başladı:Bi dakka sen aşeriyorsun Asiye
Asiye:Evette git al karpuzumu bana
Doruk yanıma gelip alnıma bir öpücük kondurup konuşmaya başladı:Sanada pirincimede karpuz feda olsun.
Asiye:Pirinç mi?
Doruk:Bebeğimiz işte. Neyse gidip bulacam size karpuzu
Asiye:Dondurmada al
Doruk:Tamam. Neyli?
Asiye:Algida kaseli çikolatalı olanlardan
Doruk:Tamam, uçtum
Doruk'tan
Odadan çıkıp kapıyı kapatıp konuşmaya başladım:Eeee ben alıcam dedimde bu saate açık manav market nerden bulucam ben?
-Hadi bakalım Doruk Yanaç bulursun sen
Hızlı adımlarla Azat'ın odasına girdiğimde yüzüstü yatıyordu.
Doruk:Kuzen
Azat:Hı?
Doruk:Kuzen acil durum
Azat:Git hallet oğlum bana ne acil durumdan
Doruk:İşte birlikte halledicez.
Azat:Neyi?
Doruk:Asiye karpuz istedi bide dondurma
Yazardan
Azat yattığı yerden kalkıp konuşmaya başlar:Ne?
Doruk:Duydun işte gidip almamız lazım
Azat:Oğlum de git yat uyu, bu saatte ne karpuzu ne dondurması?
Doruk:Aşerdi kız, kuzen
Azat:Gece gece ne aşermesi oğlum?
Doruk:Ne bileyim oğlum? Rüyasında görmüş
Azat:Oğlum biz bu saatte karpuzu nerden bulacaz? Onu geçtim bu mevsimde ne karpuzu?
Doruk:Bulucaz bir şekil. Sen gelicek misin, gelmiycek misin?
Azat:Geliyorum. Uykumun içine ettin zaten
Doruk:Sen var ya aslansın kralsın.
Azat:Çık hadi, gidelim bulalım şu karpuzu. Nerden bulacaksak bu saatte
İkiside konaktan çıkar
Aybar ev
Barış'tan
Aycan'dan ses çıkmıyordu. Uyuduğunu anladığımda uyandırmadan düzgünce yatağa yatırıp alnına bir öpücük kondurdum. Ardından karnına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:İyi geceler yaşama sebeplerim
Yanına yatıp bende onun kokusuyla uykuya dalmıştım.
Aycan'dan
Barış'a baktığımda hala uyuyordu. Uyandırmadan yanından kalkıp odadan çıktım. Sonra mutfağa inip dolabı açtım.
Çikolata kavanozu bulduğumda tarihine baktım. Geçik değildi.
Bir kaşık alıp salona geçtim ve koltuğa oturdum. Sonrada çikolatayı yemeye başladım.
Azdor (Azat ve Doruk)
Yazardan
Azat:Hey Allahım ya, çektiğim işkenceye bak be
Doruk:Ben seni karın hamile kalınca görücem oğlum.
Azat:Daha ortada kız olmadığına göre sıkıntı yok
Doruk:Onu bunu bırakta hiçbir yer açık değil oğlum.
Azat:Hehe zaten bütün adamlar Doruk Yanaç'ın eşi Asiye Yanaç aşerir biz marketlerimizi manavlarımızı açık tutalım dediler
-Tövbe tövbe
Doruk:Dalga geçme oğlum ya.
Azat:Şu işkence bitsin ben başka bişey istemiyorum kardeşim
Aybar ev
Barış' tan
Uyanmıştım ve yatakta Aycan yoktu. Yataktan hızla kalkıp aşağıya inerken konuşmaya başladım:Aycan nerdesin?
Aycan' dan
Merdivenlerden Barış'ın sesini duyduğumda oturduğum yerden kalkmadan konuşmaya başladım:Burdayım.
Barış bana baktığında hızla yanıma gelip karşıma diz çöktü ve konuşmaya başladı:Yanımda göremeyince seni korktum bişey oldu sandım.
Aycan:İyiyim ben aşkım.
Barış:Sen neden kalktın?
Aycan:Şey ya öyle midem kazındı azcık ondan kalktım.
Barış'tan
Aycan' ın elindeki kavanoza baktığımda nerdeyse içinde hiç kalmamıştı.
Hafif gülerek konuşmaya başladım:
Aycan:Al o zaman elimden Barış bunu ne gülüyon?
Barış hala gülmeye devam ederken konuşmaya başladım:
Barış:Aha
Aycan:Ne aha?
Barış:Sen aşeriyorsun Aycan. Eee
Aycan'dan
Barış elini karnıma yerleştirip konuşmaya başladı:Bekle mercimeğim benim, baba sana çikolata getiricek
Barış tam çıkıp gidicekken konuşmaya başladı:Ya dur deli.
Barış:Ne dur? Hazırlık yapmamız lazım.
Aycan:Barış bir sakin olur musun? Kesti zaten
Barış beni koltuğa oturttu ve karşıma çöküp konuşmaya başladı:Söyle.
Aycan:Neyi?
Barış:Canın ne istiyorsa onu?
Aycan:Alıcaksın yani?
Barış:Ne istersen. Mardin'dende Midyat'tanda bütün istediklerini almaya hazırım.
Aycan:Sınırımız Mardin ve Midyat yani öyle mi?
Barış:İstediğin yere giderim.
Aycan:Diyarbakır'a gider misin?
Barış:Giderim
Aycan:İzmir?
Barış:Ya istersen Romanya olsun yada Kolombiya dünyanın öbür ucuna giderim.
Aycan:Valla şuan şımarmaya çok hazırım. O yüzden bişey demiycem.
Barış:Bende sizi şımartmaya çok hazırım
Dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu.
Aycan:Barış
Barış:Söyle bitanem.
Barış'tan
Aycan:Bırak şimdi Romanya'yı Kolumbiya' yıda, ciğerciye mi gitsek, açık mıdır bu saatte?
Ben güldüğümde Aycan sağ omzuma vurarak konuşmaya başladı:Gülme ama.
Elimi Aycan'ımın karnına yerleştirip konuşmaya başladım:Senin canın ciğer mi çekti mercimeğim benim?
Aycan:Dalga geç diye mi söylüyom Barış?
-Alıcak mısın? Almıycak mısın?
Barış:Alıcam
Aycan:Tamam git al o zaman
Ayağa kalkıp sevdiğim kızın yanağına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Geliyorum hemen
Aycan:Tamam
Yukarı çıkıp telefonumdan Beko'yu aradım. Ama açmıyordu. Telefonu kapattığımda nerde olduğunu şimdi hatırlamıştım
Beyfendi kampa gidicekti. Yaman aklıma geldiğinde onu aradım. O da uyuyormuş ama durumu anlattım.
Azdor
Yazardan
Azat:Yok hiçbir yerde. Midyat'taki tüm manavları dolaştık yok.
Doruk:Tek dondurma bulduk valla.
Azat:Tamam dönelim geri. Dondurmalar erimesin bari
Doruk:Karpuzu bulmadan gidemeyiz.
Azat:Yok oğlum hiçbir yerde
Doruk:Diyarbakır'da vardır
Azat:Heh bir oraya gitmediğimiz kaldı.
Doruk:Oğlum orda tanıdık falan yok mu?
Azat:Olsa nolucak onlar mı getiricek?
Doruk:Getirmez mi?
Azat:Zor.
Doruk:Tamam sen dondurmalar erimeden Asiye'ye götür bende Diyarbakır'a gidicem
Azat:Manyak mısın lan?
Doruk:Asiye sağ olsun
Azat:Belli. Orda benim bir arkadaş var o getirir yarın
Doruk:Asiye şimdi istiyor ama
Azat:Başlarım şimdi, çocukta olup olmadığı belli değil adam bana hala karpuz diyor ya
Doruk:Ne zamana gelir?
Azat:Sabaha karşı anca
Doruk:İyi tamam gidelim madem konağa
Azat tam arabayı sürücekken Doruk konuşmaya başlar:Yada dur, şu aşardaki yerede bakalım
Azat:Allahım sen bana sabır ver ya
Azat aşağı yola sürer
Aybar ev
Barış'tan
Yaman ciğerlerle gelip bize ciğer dükkanını açmıştı.
Aycan büyük bir iştahla yiyordu.
Barış:Nasıl? Güzel mi?
Aycan:Çok güzel
Barış:Belli.
Aycan:Dalga geçme Barış
Barış:Tamam sustum
Yaman:Aga soğan?
Barış:Koy
Yaman:2 dakika sonra hazır oluyor
Aycan:Bir kere sizin deliliğiniz, canım öylesine bir ciğer çekti diye hale bak evin bahçesi ciğerciye döndü.
Yaman:Mercimeğe bütün ciğerler feda olsun
Yaman bana ciğer dürümünü uzattığında ben tam alıcakken Aycan benden önce davranıp aldı.
Aycan:Yaman şimdi sana yenisini yapar tamam mı?
Barış:Aga canı öylesine ciğer çekeni görüyor musun?
-Daha bana dürüm gelmedi, senin kaçıncı dürüm?
Aycan elindeki yarım dürümünü yerken konuşmaya başladı:Lokma mı sayıyon Barış?
Yanağından bir makas alarak konuşmaya başladım:Triplenme hemen tatlılık abidesi
Aycan:Valla hakkını helal et Yaman. Gece gece sanada iş çıkardık
Yaman:Aşk olsun, duymamış olayım Aycan. Amca bunu gerektirir. Mercimeğe bütün ciğerler feda olsun
Barış:Yürü be amca
Aycan:Çocuğun adı mercimek kaldı.
-Acaba diyorum hani amcaya fazla yüklenmesek mi?
Barış:O nedenmiş?
Aycan:Canım ciğer çekmeden önce sayıyodun Kolumbiya'dan bilmem nereye, bütün ciğerleri getiren Yaman
Yaman:Kolombiya olmasın o?
Barış:Benimkinin türkçesi bozuk biraz kardeşim
Aycan:Barıış
Yaman:Aga kızdırma benim yengemi
Barış:Ben seni görecem oğlum. Sen daha bide ikiz istiyorsun.
Yaman:Hallederiz Allah izin verirse
Barış:Yardım ederiz kardeşim.
Yaman:Eyvallah kardeşim benim
-Aycan, Barış'ın üstüne gitme fazla ya. Ben dedim Aycan' ı yalnız bırakma ben alıp gelecem dedim. Yoksa var ya nasıl tutuşmuştu aga ben bu saatte nerden bulucam ciğeri nerden bulucam diye
Aycan:Duydum duydum.
Barış:Da işte değerimiz bilinmiyor aga
Aycan:İyi tamam başaralım
Aycan elindeki dürümü bana uzattığında konuşmaya başladı:Güzel gözüktü burası bana
Ben sırıtıp konuşmaya başladım:Afiyet olsun yavrum
Yaman:Ben izninizle artık gideyim. Bu arada Aycan bende senin emanetler var
Aycan:Ne emaneti?
Yaman:Midyat'taki bütün çikolatalar her çeşit var
Aycan:Vallaha mı?
Yaman:Vallaha
Aycan dürümleri bana verip gittiğinde ben güldüm.
Aycan gerçekten benim yaşama sebebim olmuştu.
Aycan hayatımda yokken ben yaşıyan bir ölüymüşüm meğer.
Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
19.58k Okunma |
936 Oy |
0 Takip |
100 Bölümlü Kitap |