Yeni Üyelik
44.
Bölüm

39. Bölüm

@rapunzel_102219

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar....❤️❤️❤️❤️

Gece saat 23:00

Yanaç Konak/Aren oda

Aycan'dan
Aren'imin yanındaydım. Aren'im ninni söylerken uyumuştu. Yanından sessizce kalkıp üzerini örttüm. Komidin üstündeki telefonumu alıp odadan çıktım.

Aren'imin odası benim odamla karşı karşıya ve dışardaydı. Odaya girip kapıyı kapattım. Yatağıma doğru yürüdüğümde ikili koltukta Barış oturuyodu.

Aycan:Ne işin var burda senin? Nasıl girdin?

Barış hiçbir şey söylemeyip koltuktan kalkıp yanıma geldi ve bana sarıldı. Bende ona sarıldığımda hoşuma giden, mest olduğum o parfüm kokusu midemi bulandırmıştı.

Barış'ı kendimden uzaklaştırıp hızla odamdaki lavaboya gidip kustum. Yüzümü yıkayıp havluyla kuruladım.

Odaya geri döndüğümde konuşmaya başladım:Sen nasıl girdin yine buraya?

Barış:Girdim işte

Aycan:Barış ya yakalansaydın?

Barış:Ama yakalanmadım

Aycan:Yakalanadabilirdin ama

Barış:Seni bir yere götürücem

Aycan:Ya nereye gece gece? Yine kaçırmaya niyetliysen gelmem Barış

Barış:Geri getiricem söz veriyorum. Uyumadığımız sürece

Aycan:Ne demek bu?

Barış:Sürpriz prensesim

Aycan:Merak ediyorum ama yarın gideriz

Barış:O büyülendiğim gözlerin öyle demiyor ama güzellik

Aycan:Ne diyormuş bu büyülendiğin gözlerim?

Barış:Gidelim diyor

Aycan:Gidelim dediği ne belli?

Barış:Ne demek ne belli? Ben yalan söylemem prenses

Aycan:İyi tamam gidelim. Ama geri getircen

Barış:Uyumadığımız sürece söz

Aycan:Şu çiftlik evine mi gitcez?

Barış:Evet. Orda seni bir sürpriz bekliyor

Aycan:İyi tamam gidelim. Ama bir üstümü değiştireyim

Barış:Bence gayet güzel. Kedicikli falan, yakışmış.

-Tatlılığına tatlılık katmış

Aycan:Ev halim napayım ben?

Barış:Tamam sustum, kızma hemen

Aycan:İki dakika içinde gelirim.

Barış:Gerek yok. Arka taraftan çıkıcaz zaten

Aycan:Bana hamile halimle duvar tırmandırmayı düşünmüyon herhalde?

Barış:Onu ayarladık herhalde güzellik

-Neyse gel hadi

Barış elimden tutup beni odadan çıkartıcakken konuşmaya başladım:Ya dur en azından ayakkabılarımı giyeyim.
Ev ayakkabılarım var ya hani

Barış bakışlarını yere indirdiğinde hafif sırıtıp konuşmaya başladı:Çok güzelmiş ayakkabıların

Aycan:Dalga geçme Barış. Napayım benim ev halim böyle

Barış:Tamam kızma tatlı kedim benim

Aycan:Barııış

Barış:Tamam sustum. Değiştir madem ayakkabılarını.

Ben ayakkabılarımı çıkarıp botlarımı giydiğimde Barış kendi kapüşonunu çıkartırken konuşmaya başladım:Ben alırım dolaptan kendime bişeyler. Sen üşürsün bu seferde

Barış:Acelemiz var.

Aycan:Sürpriz bekleyebilir bence biraz

Barış:Beklemez.

Aycan:Senin benimle baş başa kalasın gelmiş olmasın?

Barış:Olabilir.

Barış'ın kapüşonunu giydikten sonra yine uzun gelmişti. Barış elimi tutup beni peşinden sürükleyip konağın arkasına geçtiğinde Yaman tepedeydi.

Merdiveni aşağıya indirdiğinde Barış konuşmaya başladı:Çık hadi merdivenden

Ben dediğini yaptığımda Barış'ta çıktı.

Barış:Eyvallah kardeşim

Yaman:Ne demek kardeşim her zaman.

Aycan:Siz ikiniz plan mı yaptınız?

Yaman:Barış seni bir yere götürüceğini söyledi bende geleyim yardım edeyim dedim

Aycan:Bende Feraye'yi görmeye geldim desene şuna sen

Yaman:Yok o kadarda değil. Feraye'yi yakmam. Neyse hadi siz keyfinize bakın

Barış:Bundan sonrasını ben hallederim kardeşim

Yaman:Tamam kardeşim.

Barış'la arabanın önüne geldiğimizde ben tam arabaya binicekken Barış gözüme bişey bağladı.

Aycan:Bu ne?

Barış:Bandanan.

Aycan:Neden bağlıyon gözlerimi?

Barış:Sürpriz ya hani güzelim

Aycan:Gözlerimi bağlaman şart mı?

Barış:Şart.

Barış beni arabaya bindirdiğinde kapımı kapattı. Araba hareket etmeye başladığında bindiğini anlamıştım.

Barış:Gidene kadar açmak yok

Aycan:Tamam

Yazardan
Yaren:Bakalım yarın dedeme ne cevap vereceksin Aycan hanım?

-Sen ayrıldığın adamdan hem çocuk yap hemde onunla gecenin bir yarısında gizlice git, oh ne ala memleket valla.

-Ama sen görecen. O bebeği yaşatmayacam, o bebek düştüğünde zaten Barış Murat seni bırakacak.

-Seni mahvedecem Aycan hanım.

🦅🔥🐥

Barış'tan
Aycan yol boyunca hiç susmamıştı "geldik mi?, aç hadi gözlerimi" gibi şeyler söylemişti.

Arabayı durdurup konuşmaya başladım:Geldik

Aycan:Sonunda. Açıyom artık

Barış:Hayır, bekle

Arabadan inip Aycan'ın kapısını açıp arabadan indirdim. Arabayı kilitleyip arkasına geçtim ve bir elimi karın bölgesine diğer elimlede elini tutup yürüttüm.

Aycan'dan
Barış arkamdan beni yürütürken konuşmaya başladım:Barış aç gözlerimi, düşücem şimdi.

Barış:Tutuyorum ben seni

-Önünde basamak var

Korkak bir şekilde o basamağı bastığımda havalanmıştım. Barış beni kucağına almıştı.

Aycan:Aşkım omzun acıycak

Barış:Bişey olmaz sana değer.

Barış beni indirdiğinde hala gözlerim kapalıydı.

Barış'tan
Aycan'ı tekrar kucağıma alıp içeriye girdiğimde konuşmaya başladı:Aç artık gözlerimi.

Yere indirip gözlerini açtım.

Aycan:Ne yani bu mu? Salon mu?

Barış:Ne bekliyordunuz küçük hanım?

Aycan:Ne bileyim sürpriz diyince romantik ortam gibi bişey

Barış:Az daha sabretsen yukarı çıkarıcaktım.

-Çok konuşuyorsun napayım dayanamadım.

Aycan:Yukarda ne var?

Barış:Yukarısını en son görüceksin

Aycan:Ben şimdi görmek istiyom.

Barış:Sırayla

Aycan'dan
Barış elimi tutup konuşmaya başladı:Burası görmüş olduğun gibi salon

-Salondan açılan bir bahçe var.

Ben camdan dışarı baktığımda kalp şeklini

andıran bir salıncak vardı.

Barış arkama geçip bana sarıldı ve konuşmaya başladı:Bu salıncakta kızımızı veya oğlumuzu sallıycaz uyutucaz yada seninle baş başa kalıcaz

Düşüncesi bile çok güzeldi. Barış elimi tutup beni salondan çıkarıp aşağıya indirirken konuşmaya başladı:Burası mutfak

Mutfak baya güzeldi.

Barış:Burda birlikte yemekler, tatlılar, istediğin herşeyi yapıcaz

-Hem bana boşanıcağımız gün yaptığın keki yapmanı istiycem

Aycan:Beğendin mi?

Barış:Beğenmek ne kelime, bayıldım.

Aycan:İlk ve son kez elimden bişey ye istedim. Ama en sevdiğin şeyin san sebastian cheescake olduğunu bilmeden yaptım.

Barış:Yinede yaptın ve çok güzeldi. Tadı damağımda kaldı

Aycan:Evlenince yaparım o zaman

Barış:Söz mü?

Aycan:Söz

Barış dudağıma yapıştığında onun öpüşüne karşılık vermeye başladım.

Biraz öpüştükten sonra ayrıldık ve Barış elimi tutup beni yukarı kata çıkartıcakken durdu. Yine gözlerimi kapatmıştı.

Aycan:Ya ne var bu kadar gözlerimi kapatcak yukarda?

Barış:Sabret

Barış beni kucağına alıp yukarı çıkartırken ben konuşmaya başladım:Barış omzun acıycak, tam iyileşmemiş olabilir, onu geçtim ben seni..

Sözümü tamamlamadan Barış dudağıma bir öpücük kondurdu.

Barış:Sana canım feda olsun
Dedi ve dudağıma tekrar bir öpücük kondurup beni indirdi.

Gözlerimi açtığında yatak odasıydı.

Gül yaprakları yok

Balkon kapısına doğru yürüdüğümde burdada salıncak vardı.

Aycan:Aşkım çok güzelmiş bu ev

Barış:Beğenmene sevindim bitanem

Aycan:Burası..

Barış:Evet. Arjin'le yaşadığımız evdi. Ama şimdi seninle yaşıycağım ev

Aycan:İyide burda onunla bir sürü güzel anı biriktirdin.

Barış:Biliyorum. Ama şimdi o yaşadığım şeyleri seninle yaşamak istiyorum

Aycan:Zor olmıycak mı senin için? Yani sonuçta bu ev..

Sözümü tamamlamadan Barış dudağıma bir öpücük kondurup konuşmaya başladı:Şşşş ben hayatıma seninle yeniden sil baştan başladım.

-Sen hayatıma girdiğinde, senin bu gül kokan saçını koklamaya başladığımda sil baştan yeniden başladım ben herşeye

Aycan:Çok başlamış sayılmazsın ama

Barış:Loran ortaya çıkmasaydı, başlamaya hazırdım ama

-Neyse ne şimdi tekrar gözlerini kapatıcam

Aycan:Yaağ

Barış hafif gülüp arkama geçip gözlerimi kapattı ve yine beni kucağına aldığında konuşmaya başladım:Aşkım yürürüm ben kendim alıp durma kucağına

Barış:Düşersin

Aycan:Sen tuttuğun sürece düşmem.

Barış beni bir acıyla indirdiğinde konuşmaya başladım:Omzun acıdı işte, açıyom ben artık

Barış:Şşşş dur.

Barış'tan
Aycan'ın elinden tutup içeri soktum ve konuşmaya başladım:Hazır mısın?

Aycan:Evet aç hadi

Aycan'dan
Barış gözlerimi açtığımda gördüğüm manzara büyülenmeme sebep olmuştu.

Bebeğimizin odasıydı.

Dönence budur

Elim dönenceye gittiğinde sevdiğim adam konuşmaya başladı:Bebeğimizin odası.

Aycan:Bu oda eski mi yoksa yeni mi yaptırdın?

Barış:Nasıl yani?

Aycan:Hani Arjin'den bir kızın olucaktı ya..

Barış:Yooo yeni. Biz bebeğimizin cinsiyetini yedi aylıkken öğrendik, öylede olunca bişey alamadık.

Aycan:Bu beşiğide bir yerde gördün hoşuna gitti aldın dimi?

Barış:Evet.

Aycan:Peki ya erkek olursa?

Barış:Değiştiririz sıkıntı yok

-Sen beğendin mi onu söyle?

Aycan:Bayıldım

Barış yanıma gelip dudağıma bir öpücük kondurarak konuşmaya başladı:Duvarlar boya değil duvar kağıtlarıyla kaplı

Aycan:Birlikte boyarız o zaman

Barış:Boyarız meleğim.

-Sürpriz bu kadardı güzellik. Söz verdiğim gibi seni şimdi götürmek zorundayım

Aycan:Seninle kalmak istiyorum, senin omzunda biraz yatmak istiyorum

Barış:Emin misin? Uyursan uyandırmaya kıyamam

Aycan:Bişey olmaz.

Barış:İyi tamam gel bakalım

Barış tam beni kucağına alıcakken konuşmaya başladım:Alma artık yeter.

Barış:Tamam.

Barış'la odamıza geçtiğimizde ben kapüşonu çıkarırken Barış dolaptan kendine bişeyler alıp banyoya gitti.

Geldiğinde ben hemen başımı omzuna yerleştirdiğimde Barış saçımı okşamaya başladı.

Aycan:Sabahları senin göğsünde uyanmayı çok özledim

Barış:Bende senin kokunla uyanmayı çok özledim

Aycan:Sen gizli gizli beni mi izliyodun?

Barış:Göğsümde olduğun için biraz zor oluyordu. Ama kokunu duyuyordum.

-Kaybettiğim koku yıllar sonra seninle döndü

Aycan:O da mı benim gibi kokuyodu?

Barış:Evet. Senin gibi gül kokuyordu.

Aycan:Hala seviyorsun dimi onu?

Barış:Bitanem nolur bana cevabını veremiyceğim sorular sorma

Aycan:Kırılmam merak etme

Barış:Peki madem merak ediyorsun söyleyeyim. Ben seni sevmek istiyorum artık.

Aycan:Sana Arjin'i unut diyemem. Unutamıycağını biliyorum.

Barış:Unutmak kolay değil. Ama senide kıramam

Aycan:Beni kırmazsın. Beni bir başkasıyla, Zeyd'in yaptığı gibi bişey yapmadığın sürece beni kırmazsın

Barış:Öyle bişey asla olmıycak bebeğim.

Aycan:Seni çok seviyorum

Barış:Bende seni çok seviyorum hayatım

Yanaç Konak

Yaren'den
Aycan hanım daha gelmemişti. Buda beni sinir ediyordu. Barış Murat onu bu saatte nereye götürmüş olabilirdi?

Offf delirecem.

Yaren:Sen istedin bunu Aycan hanım. Ben sana napacağımı çok iyi biliyorum.

Telefonumu elime alıp Loran Kozan'ı aradım.

Çalıyordu ama açmıyordu.

Yaren:Aç be adam

Telefon sonuna kadar çalıp kapanmıştı.

Yaren:Allah seni kahretmesin emi Loran Kozan

Asdor yatak odası

Asiye'den
Yataktan doğrulup sevdiğim adama baktığımda hala uyuyordu. Telefonumdan saate baktığımda 2'ye geliyordu.

Telefonu komidin üstüne geri koyup Doruk'u uyandırmaya çalıştım:Doruk..

Doruk:Hı?

Asiye:Uyan hadi

Doruk:Hıhı

Asiye:Doruk uyanır mısın?

Doruk:Ne uyan güzelim ya. Daha tavuklar uyanmadı

Asiye:Doruk ne tavuğu ya? Kalk.

Doruk:Bende onu diyorum ne tavuğu

Asiye:Doruk kalk bir yaağ

Doruk bir anda yataktan kalkıp konuşmaya başladı:Sancın var.

Asiye:Ne?

Doruk:Eeee şimdi dur eee, seni hastaneye götüreyim ben ama öncesinde üstümüze bişey alalım

Doruk dolaptan bişeyler alırken ben dayanamayıp

gülmeye başladım. Doruk arkasını dönüp konuşmaya başladı:Niye gülüyorsun Asiye? Bebeğimiz gidiyor

Asiye:Doruk bebeğimizin gittiği falan yok bir sakin olur musun?

Doruk:Olamam Asiye sakin falan.

Doruk beni kucağına aldığında konuşmaya başladım:Ya dur deli, sancım yok.

-Sadece canım karpuz çekti.

Doruk:Bu mevsimde

Asiye:Rüyamda gördüm napayım? Alıcak mısın?

Doruk:Zor ama bulurum.

Doruk beni yatağa bırakıp kapıya gitti. Sonra durup konuşmaya başladı:Bi dakka sen aşeriyorsun Asiye

Asiye:Evette git al karpuzumu bana

Doruk yanıma gelip alnıma bir öpücük kondurup konuşmaya başladı:Sanada pirincimede karpuz feda olsun.

Asiye:Pirinç mi?

Doruk:Bebeğimiz işte. Neyse gidip bulacam size karpuzu

Asiye:Dondurmada al

Doruk:Tamam. Neyli?

Asiye:Algida kaseli çikolatalı olanlardan

Doruk:Tamam, uçtum

Doruk'tan
Odadan çıkıp kapıyı kapatıp konuşmaya başladım:Eeee ben alıcam dedimde bu saate açık manav market nerden bulucam ben?

-Hadi bakalım Doruk Yanaç bulursun sen

Hızlı adımlarla Azat'ın odasına girdiğimde yüzüstü yatıyordu.

Doruk:Kuzen

Azat:Hı?

Doruk:Kuzen acil durum

Azat:Git hallet oğlum bana ne acil durumdan

Doruk:İşte birlikte halledicez.

Azat:Neyi?

Doruk:Asiye karpuz istedi bide dondurma

Yazardan
Azat yattığı yerden kalkıp konuşmaya başlar:Ne?

Doruk:Duydun işte gidip almamız lazım

Azat:Oğlum de git yat uyu, bu saatte ne karpuzu ne dondurması?

Doruk:Aşerdi kız, kuzen

Azat:Gece gece ne aşermesi oğlum?

Doruk:Ne bileyim oğlum? Rüyasında görmüş

Azat:Oğlum biz bu saatte karpuzu nerden bulacaz? Onu geçtim bu mevsimde ne karpuzu?

Doruk:Bulucaz bir şekil. Sen gelicek misin, gelmiycek misin?

Azat:Geliyorum. Uykumun içine ettin zaten

Doruk:Sen var ya aslansın kralsın.

Azat:Çık hadi, gidelim bulalım şu karpuzu. Nerden bulacaksak bu saatte

İkiside konaktan çıkar

Aybar ev

Barış'tan
Aycan'dan ses çıkmıyordu. Uyuduğunu anladığımda uyandırmadan düzgünce yatağa yatırıp alnına bir öpücük kondurdum. Ardından karnına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:İyi geceler yaşama sebeplerim

Yanına yatıp bende onun kokusuyla uykuya dalmıştım.

Aycan'dan
Barış'a baktığımda hala uyuyordu. Uyandırmadan yanından kalkıp odadan çıktım. Sonra mutfağa inip dolabı açtım.

Çikolata kavanozu bulduğumda tarihine baktım. Geçik değildi.

Bir kaşık alıp salona geçtim ve koltuğa oturdum. Sonrada çikolatayı yemeye başladım.

Azdor (Azat ve Doruk)

Yazardan
Azat:Hey Allahım ya, çektiğim işkenceye bak be

Doruk:Ben seni karın hamile kalınca görücem oğlum.

Azat:Daha ortada kız olmadığına göre sıkıntı yok

Doruk:Onu bunu bırakta hiçbir yer açık değil oğlum.

Azat:Hehe zaten bütün adamlar Doruk Yanaç'ın eşi Asiye Yanaç aşerir biz marketlerimizi manavlarımızı açık tutalım dediler

-Tövbe tövbe

Doruk:Dalga geçme oğlum ya.

Azat:Şu işkence bitsin ben başka bişey istemiyorum kardeşim

Aybar ev

Barış' tan
Uyanmıştım ve yatakta Aycan yoktu. Yataktan hızla kalkıp aşağıya inerken konuşmaya başladım:Aycan nerdesin?

Aycan' dan
Merdivenlerden Barış'ın sesini duyduğumda oturduğum yerden kalkmadan konuşmaya başladım:Burdayım.

Barış bana baktığında hızla yanıma gelip karşıma diz çöktü ve konuşmaya başladı:Yanımda göremeyince seni korktum bişey oldu sandım.

Aycan:İyiyim ben aşkım.

Barış:Sen neden kalktın?

Aycan:Şey ya öyle midem kazındı azcık ondan kalktım.

Barış'tan
Aycan' ın elindeki kavanoza baktığımda nerdeyse içinde hiç kalmamıştı.

Hafif gülerek konuşmaya başladım:

Aycan:Al o zaman elimden Barış bunu ne gülüyon?

Barış hala gülmeye devam ederken konuşmaya başladım:

Barış:Aha

Aycan:Ne aha?

Barış:Sen aşeriyorsun Aycan. Eee

Aycan'dan
Barış elini karnıma yerleştirip konuşmaya başladı:Bekle mercimeğim benim, baba sana çikolata getiricek

Barış tam çıkıp gidicekken konuşmaya başladı:Ya dur deli.

Barış:Ne dur? Hazırlık yapmamız lazım.

Aycan:Barış bir sakin olur musun? Kesti zaten

Barış beni koltuğa oturttu ve karşıma çöküp konuşmaya başladı:Söyle.

Aycan:Neyi?

Barış:Canın ne istiyorsa onu?

Aycan:Alıcaksın yani?

Barış:Ne istersen. Mardin'dende Midyat'tanda bütün istediklerini almaya hazırım.

Aycan:Sınırımız Mardin ve Midyat yani öyle mi?

Barış:İstediğin yere giderim.

Aycan:Diyarbakır'a gider misin?

Barış:Giderim

Aycan:İzmir?

Barış:Ya istersen Romanya olsun yada Kolombiya dünyanın öbür ucuna giderim.

Aycan:Valla şuan şımarmaya çok hazırım. O yüzden bişey demiycem.

Barış:Bende sizi şımartmaya çok hazırım
Dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu.

Aycan:Barış

Barış:Söyle bitanem.

Barış'tan
Aycan:Bırak şimdi Romanya'yı Kolumbiya' yıda, ciğerciye mi gitsek, açık mıdır bu saatte?

Ben güldüğümde Aycan sağ omzuma vurarak konuşmaya başladı:Gülme ama.

Elimi Aycan'ımın karnına yerleştirip konuşmaya başladım:Senin canın ciğer mi çekti mercimeğim benim?

Aycan:Dalga geç diye mi söylüyom Barış?

-Alıcak mısın? Almıycak mısın?

Barış:Alıcam

Aycan:Tamam git al o zaman

Ayağa kalkıp sevdiğim kızın yanağına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Geliyorum hemen

Aycan:Tamam

Yukarı çıkıp telefonumdan Beko'yu aradım. Ama açmıyordu. Telefonu kapattığımda nerde olduğunu şimdi hatırlamıştım

Beyfendi kampa gidicekti. Yaman aklıma geldiğinde onu aradım. O da uyuyormuş ama durumu anlattım.

Azdor

Yazardan
Azat:Yok hiçbir yerde. Midyat'taki tüm manavları dolaştık yok.

Doruk:Tek dondurma bulduk valla.

Azat:Tamam dönelim geri. Dondurmalar erimesin bari

Doruk:Karpuzu bulmadan gidemeyiz.

Azat:Yok oğlum hiçbir yerde

Doruk:Diyarbakır'da vardır

Azat:Heh bir oraya gitmediğimiz kaldı.

Doruk:Oğlum orda tanıdık falan yok mu?

Azat:Olsa nolucak onlar mı getiricek?

Doruk:Getirmez mi?

Azat:Zor.

Doruk:Tamam sen dondurmalar erimeden Asiye'ye götür bende Diyarbakır'a gidicem

Azat:Manyak mısın lan?

Doruk:Asiye sağ olsun

Azat:Belli. Orda benim bir arkadaş var o getirir yarın

Doruk:Asiye şimdi istiyor ama

Azat:Başlarım şimdi, çocukta olup olmadığı belli değil adam bana hala karpuz diyor ya

Doruk:Ne zamana gelir?

Azat:Sabaha karşı anca

Doruk:İyi tamam gidelim madem konağa

Azat tam arabayı sürücekken Doruk konuşmaya başlar:Yada dur, şu aşardaki yerede bakalım

Azat:Allahım sen bana sabır ver ya

Azat aşağı yola sürer

Aybar ev

Barış'tan
Yaman ciğerlerle gelip bize ciğer dükkanını açmıştı.

Aycan büyük bir iştahla yiyordu.

Barış:Nasıl? Güzel mi?

Aycan:Çok güzel

Barış:Belli.

Aycan:Dalga geçme Barış

Barış:Tamam sustum

Yaman:Aga soğan?

Barış:Koy

Yaman:2 dakika sonra hazır oluyor

Aycan:Bir kere sizin deliliğiniz, canım öylesine bir ciğer çekti diye hale bak evin bahçesi ciğerciye döndü.

Yaman:Mercimeğe bütün ciğerler feda olsun

Yaman bana ciğer dürümünü uzattığında ben tam alıcakken Aycan benden önce davranıp aldı.

Aycan:Yaman şimdi sana yenisini yapar tamam mı?

Barış:Aga canı öylesine ciğer çekeni görüyor musun?

-Daha bana dürüm gelmedi, senin kaçıncı dürüm?

Aycan elindeki yarım dürümünü yerken konuşmaya başladı:Lokma mı sayıyon Barış?

Yanağından bir makas alarak konuşmaya başladım:Triplenme hemen tatlılık abidesi

Aycan:Valla hakkını helal et Yaman. Gece gece sanada iş çıkardık

Yaman:Aşk olsun, duymamış olayım Aycan. Amca bunu gerektirir. Mercimeğe bütün ciğerler feda olsun

Barış:Yürü be amca

Aycan:Çocuğun adı mercimek kaldı.

-Acaba diyorum hani amcaya fazla yüklenmesek mi?

Barış:O nedenmiş?

Aycan:Canım ciğer çekmeden önce sayıyodun Kolumbiya'dan bilmem nereye, bütün ciğerleri getiren Yaman

Yaman:Kolombiya olmasın o?

Barış:Benimkinin türkçesi bozuk biraz kardeşim

Aycan:Barıış

Yaman:Aga kızdırma benim yengemi

Barış:Ben seni görecem oğlum. Sen daha bide ikiz istiyorsun.

Yaman:Hallederiz Allah izin verirse

Barış:Yardım ederiz kardeşim.

Yaman:Eyvallah kardeşim benim

-Aycan, Barış'ın üstüne gitme fazla ya. Ben dedim Aycan' ı yalnız bırakma ben alıp gelecem dedim. Yoksa var ya nasıl tutuşmuştu aga ben bu saatte nerden bulucam ciğeri nerden bulucam diye

Aycan:Duydum duydum.

Barış:Da işte değerimiz bilinmiyor aga

Aycan:İyi tamam başaralım

Aycan elindeki dürümü bana uzattığında konuşmaya başladı:Güzel gözüktü burası bana

Ben sırıtıp konuşmaya başladım:Afiyet olsun yavrum

Yaman:Ben izninizle artık gideyim. Bu arada Aycan bende senin emanetler var

Aycan:Ne emaneti?

Yaman:Midyat'taki bütün çikolatalar her çeşit var

Aycan:Vallaha mı?

Yaman:Vallaha

Aycan dürümleri bana verip gittiğinde ben güldüm.

Aycan gerçekten benim yaşama sebebim olmuştu.

Aycan hayatımda yokken ben yaşıyan bir ölüymüşüm meğer.

Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️

Loading...
0%