Yeni Üyelik
51.
Bölüm

45. Bölüm

@rapunzel_102219

Şarkı:Ahmet Kaya - Nerden Bileceksiniz...

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar....❤️❤️❤️❤️

2 gün sonra

Yanaç Konak

Aycan'dan
Kahvaltımızı yaptıktan sonra şirkete sadece Ateş abim, Doruk abim ve Azat abim gitmişti. Dedem, amcam ve babamlar konakta kalmıştı.

Hamuş ve Melike masayı toplarken bizde sofradan kalktık. Asiye hızlı bir şekilde arkamdan önüme geçip gittiğinde lavaboya gittiğini anlamıştım.

Aycan:Ahıra gidiyorum ben gelicek misin sende Feraye?

Feraye:Geleyim bende bir Mavi'ye bakayım.

Rojbin hanım:Aycan, kızım miden bulanır fazla kalmayın

Aycan:Tamam babaannem, sadece bakıp gelicem

Babaannemin yanağına bir öpücük kondurup Feraye'yle merdivenlerden aşağıya inmeye başladık.

Yaren'den
Aycan hanım, Feraye'yle gittiğinde konuşmaya başladım:Bende dışarı çıkıyorum biraz hava alacam.

Rojbin hanım:Kız başına dışarı çıkman yakışık almaz Yaren. Biraz bekle Aycan ve Feraye gelince Asiye'yide alıp çıkarsınız

Yaren:Ben biraz yalnız kalacam babaanne

Rojbin hanım:Yaren, bekle dedim

Yaren:Bende biraz yalnız kalacam dedim babaanne

Rojbin hanım:Saygısız, sen benim lafımın üstüne laf mı söylersin?

Handan hanım:Yaren...

Yaren:Ya ne dedim ben anne? Sadece konakta bunaldım biraz, tek başıma çıkıp bir hava almak istiyorum dedim

Rojbin hanım:Çık git nereye gidiyorsan. Gözüm görmesin seni saygısız

Hızlı adımlarla odama geçip kapıyı kapattım. Çantamı dolaptan çıkardığımda annem odama girmişti.

Handan hanım:Kızım sen ne yapıyorsun? Babaannenin lafının üstüne neden laf söylüyorsun?

Yaren:Babaannemde benim üstüme gelmesin o zaman anne.

Handan hanım:Kadın sana ne dedi kızım? Sadece dışarı tek başına çıkma dedi, kız başına dışarı çıkman yakışık almaz dedi

Yaren:He yani Aycan hanım tek başına istediği yere çıkabilir ama bana gelince tek başıma dışarı çıkmak yok öyle mi anne?

Handan hanım:Kızım sen iyi misin? Aycan ne zaman tek başına dışarı çıkmış?

Yaren:Doğru. Hiç izin almıyordu dışarı çıkarken hatırladım şimdi. Sabahın köründe o meşhur atıyla kaçıyordu demi konaktan?

Handan hanım:Yaren..

Yaren:Ben gidiyorum anne. Akşama kadar dönmüş olurum annecim

Annemin bişey söylemesine fırsat vermeden hızla odadan çıktım. Konaktanda aynı şekilde hızla çıktığımda Tuncer konuşmaya başladı:Hanımım nereye gitmek istiyorsanız götüreyim?

Yaren:Ben biraz yürüyecem.

Tuncer:Peki hanımım.

Sol tarafa doğru yürürken çantamdan telefonumu elime alıp Loran Kozan'ı aradım. Ama beyfendi yine açmaya tenezzül bile etmiyordu.

Ahır

Aycan'dan
Kartopu'm için mutfaktan bir havuç getirmişim. Elimdeki havucu hemen yemeye başlamıştı. Feraye'de aynı şekilde Mavi'ye yediriyordu.

Kartopu'mun sırt bölgesini severken konuşmaya başladım:Kartopu'm neden durgun gibisin sen?

Feraye:Hasta falan mı acaba?

Aycan:Bilmiyom anlamadım.

Feraye:Bu Barış'ın atından hamile kalmış falan olmasın

Aycan:Olabilir mi sence?

Feraye:Bence olabilir, ama burdan çıktıktan sonra bir Eşref abiye söylüyelim bir veteriner falan gelsin baksın

Aycan:Burdan çıkınca söylerim ben o zaman.

Feraye:Tamam kuzum.
Feraye bunu söyledikten sonra telefonu çalmaya başlamıştı.

Feraye:Yaman arıyor

Aycan:E aç konuş

Telefon görüşmesi
Ay ışığım🤍:Efendim sevgilim

Sevgilim❤️:Nasılsın canım?

Ay ışığım🤍:İyiyim aşkım, Aycan'la atlarımızın yanına geldim.

Yaman, Aycan'a selam söyle der, Feraye söyler Aycan'da Yaman'a selam söyle der Feraye'de onun selamını söyler

Sevgilim❤️:Buluşalım mı güzelim?

Ay ışığım🤍:Buluşalım aşkım.

Sevgilim❤️:Tamam o zaman Mavi'yle köprüye gel meleğim

Ay ışığım🤍:Tamam aşkım geliyorum bir saate

Telefon görüşmesi biter
🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Feraye:Kuzum Yaman beni çağırıyor

Aycan:Tamam kuzum git sen

Feraye:Sende gel derdim ama..

Aycan:Sen baş başa kal onunla. Zaten Barış gelicek 1 2 saat sonra

Feraye:İyi o zaman çıkalım mı ahırdan?

Aycan:Çıkalım.

Feraye'yle birlikte ahırdan çıkmadan önce ben Kartopu'mun önüne biraz saman koydum. O arada Feraye, Mavi'yle birlikte çıkmıştı.

Bende arkasından çıkıp ona yetiştiğimde yürümeye başladık.

Feraye:Hani sen Barış'la sil baştan yeniden başladın ya, Barış nasıl olduda seninle evlenebiliyor ki?

-Benim bildiğim evlenen kişiler tekrardan evlenemiyor

Aycan:Oyunmuş

Feraye:Nasıl yani anlamadım

Aycan:Yani işte Barış Loran'ı oyuna getirmiş. 1 yıl önce Arjin'e yaptığı boşanma davasının aynısını sahte imzayla bana yapmış

Feraye:Nasıl ya? Ya Loran anlasaydı?

Aycan:Bilmiyorum. Barış çok tehlikeli bir oyun oynuyor ama umarım korktuğum şey olmaz

Feraye:Aklına hemen kötü şey getirme kuzum.

Feraye'yle konağın önüne geldiğimizde Feraye dümdüz gitti. Bende Tuncer'e bakarak konuşmaya başladım:Tuncer bir veteriner falan bulur musun? Kartopu'na baksınlar bir

Tuncer:Tamam hanımım olmuş bilin.

Feraye'nin gittiği yoldan bir araba tam karşımda durduğunda Tuncer belinde tuttuğu silahını çıkartıcakken onun Barış olduğunu söylediğimde elini belindeki silahtan çekmişti.

Barış arabadan inip kapıyı kapattı. Sonrada bana yaklaşıp alnıma bir öpücük kondurup konuşmaya başladı:İyisiniz dimi güzelim?

Aycan:İyiyiz canım

Aycan'ın saçı budur.

Barış:Gidelim mi?

Aycan:Tamam ama biraz bekle çantamı alıp geleyim

Barış:Tamam meleğim bekliyorum burda.

Aycan:İstersen gir konağa avluda beklersin yada yukarda beklersin

Barış:Tamam olur.

Tuncer'in açtığı kapıdan ilk önce ben girmiştim. Arkamdanda Barış girdiğinde hemen yanımda bitip elimi tuttu.

Birlikte merdivenlerden çıktık. Babaannem, dedem, babam, amcam ve yengem koltuklarda oturuyodu.

Rojbin hanım:Hoşgeldin damat

Barış:Hoşbuldum Rojbin hanım.

Gürkan bey:Hoşgeldin oğlum

Barış:Hoşbuldum.

Aycan:Sen dur burda ben bir çantamı alıp geliyorum canım

Barış:Tamam güzelim

Ben hızlı adımlarla yukarı çıktım.

Yazardan
Gürkan bey:Ayakta kalma oğlum (Rojbin hanımın yanındaki boş yeri göstererek) gel otur şöyle.

Barış hiçbir şey söylemeyip Rojbin hanımın yanına oturur.

Rojbin hanım:Hasibe, damada içecek bişeyler getiriver

Hamuş (Hasibe):Hemen hanımağam

Barış:Gerek yok zahmet etmeyin

Rojbin hanım:Olmaz öyle şey. Aycan gelene kadar bişeyler iç

Barış:Tamam o zaman, su

Hamuş (Hasibe):Hemen getiriyorum.

Hamuş gider

🦅🔥🐥

Aycan'dan
Odama girip çantamı ve telefonunu alarak odadan çıktım. Kapımı kapatıp aşağıya indim. Barış beni görür görmez ayağa kalktı ve konuşmaya başladı:Hazır mısın güzelim?

Ben gelene kadar onu sorulara boğmuşlar anlaşılan.

Aycan:Hazırım canım çıkabiliriz

Barış elimi tutup peşinden sürüklemeye başladı. Merdivenlerden indikten sonra konuşmaya başladım:Noldu? Seni sorularıyla boğdular mı?

Barış:Yolda anlatırım güzelim

Aycan:Tamam.

Barış dış kapıyı açtığında ben çıktım ardından Barış'ta çıktı. İkimizde arabayı bindikten sonra Barış arabayı sürmeye başladı.

Aycan:Ne dediler?

Barış:Kınanda soramadıkları soruyu sordular

Aycan:Ne sorusu?

Barış:İşte bu boşanma mevzusu

Aycan:Söyledin mi?

Barış:Normalde söylemezdim ama işte söyledim.

Aycan:Dedemin tepkisi ağır olmuştur.

Barış:Yani çokta ağır değildi. Sadece bu işi çocuk oyuncağı mı sanıyorsunuz diyip çıktı işin içinden

Aycan:Haklıda. Ona karşı çok tehlikeli bir oyun oynuyon Barış

Yazardan
Barış nefes alıp

verir.

Barış:Güzelim anlattım sana neden bunu yaptığımı. Yapmasaydım şuan hala kağıt üzerinde karım olamıycaktın.

Aycan:Biliyorum olmıycaktım. Ama böylede sen tehlikedesin Barış

Barış:Sen bu konuyu kafana takma bebeğim. Senin tek bişey düşünmeni istiyorum o da bebeğimiz meleğim

Aycan:Ben bebeğimizi düşündüğüm kadar seninde düşünüyom Barış

Aycan'dan
Barış elimi tutup avucumun içine bir öpücük kondurduğu sırada telefonu çalmaya başladı.

Selin denen kız arıyordu.

Barış benden taraftaki kulağına airpordsunu takıp kulaklığına dokundu ve konuşmaya başladı.

Telefon görüşmesi
Barış bey:Efendim Selin

Selin:Barış bey hemen şirkete gelmek zorundasınız

Barış bey:Bir sorun mu var?

Selin:Toplantınız var

Barış bey:Toplantı akşam üzeri değil miydi?

Selin:Öyleydi. Ama son anda bir değişiklik yapmak zorunda kaldım çünkü anlaştığımız ortaklar akşama üzeri gidiceklerini söyledi.

Barış bey:Tamam Selin. Geliyorum ben yarım saate. Sen ben gelene kadar onları güzel karşıla

Selin:Tamam Barış bey
🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅 🐥🦅

Telefon tutucağına asılı olan telefona baktığımda kapanmıştı. Yaklaşık 1 dakika konuşmuşlardı.

Barış:Güzelim benim şirkete geçmem lazım.

Aycan:Tamam gidelim o zaman.

Barış bana baktı.

Barış:Sende mi geliceksin?

Aycan:Evet. Ne o beğenemediniz mi Barış ağa?

Barış:Yok beğenmemekle bir alakası yok. Sadece benim toplantım uzun sürer sıkılırsın

Aycan:Zaten toplantı odasına girmiycem. Senin odanda beklerim

Barış:Tamam meleğim.

Aycan:Zaten istmesende götürmek zorundasın çünkü beni bırakmak için dönersen geç kalırsın toplantına

Barış'tan
Aycan'ın amacını anlamıştım aslında. Şirkete gelip Selin'in nasıl biri olduğunu görücekti.

Belli etmemeye çalışsada beni kıskandığını anlamıştım. Hafif gülüp yanağından bir makas aldığımda konuşmaya başladı:Bana değil yola bak kaza yapcaz

Barış:Emriniz olur tatlılık abidesi

Aycan bana gülümseyerek bakarken bende tuttuğum elin üstüne bir öpücük kondurdum.

Yarım saat sonra

Yağcı Şirket

Aycan'dan
Şirkete gelmiştik. Ben kemerimi çözdükten sonra tam inicekken Barış'a baktığımda benden taraftaki torpidodan silahını çıkarttı.

Aycan:Şirkete silahla girmeyi düşünmüyon herhalde?

Barış:Sıkıntı yok merak etme. Güvenlikler bizi tanıdığı için üst taraması yapmıyor.

-Ayrıca bu sadece bir tedbir güzelim. Sizin güvenliğiniz için.

-Hadi in arabadan

Ben arabadan indiğimde Barış'ta arkamdan inip kapıyı kapattığında ortada buluştuk ve el ele tutuşarak şirkete doğru yürümeye başladık.

Dönen kapıdanda geçtikten sonra Barış'la kolidorda yürümeye başladık.

Durduğumuzda Barış konuşmaya başladı:Güzelim ben toplantıya fazla geç kalmayayım, gideyim. Sende Se..

Barış sözünü tamamlamadan yanımıza bir kız geldiğinde konuşmaya başladı:Barış bey misafirler toplantı odasında

Barış:Tamam Selin. Sen eşimi odama götür.

Selin:Tamam Barış bey

Demek Selin denen kız buydu. Baştan aşağıya kıza baktığımda giydiği kıyafet yakışmıştı.

Bu ne ya? Bu kız çok güzel.

Barış yanağıma bir öpücük kondurduğunda konuşmaya başladım:İyi işler aşkım

Barış:Saol güzelim.

Barış hızla Selin'in arkasına geçip gittiğinde Selin konuşmaya başladı:Hanfendi (eliyle sağ tarafı işaret ederek) burdan

Ben hiçbir şey söylemeyip gösterdiği yere onunla birlikte ilerledim. Bir odanın önünde durduğumuzda Selin kapıyı açtı. Ben içeri geçtiğimde konuşmaya başladı:İçecek bişeyler ister misiniz?

Aycan:Türk kahvesi, orta şekerli

Selin:Tamam hemen getiriyorum

Selin tam gidicekken durdu ve konuşmaya başladı:Bu arada tebrik ederim

Aycan:Ne için?

Selin:Barış beyle yeniden başlamışsınız.

Aycan:Teşekkür ederimde bunu sen nerden biliyorsun?

Selin:Ben Barış bey hakkında herşeyi biliyorum hanfendi

Bu kız ne ayak ya?

Aycan:İyi madem biliyorsun. O zaman benimde hala patronunun eşi olduğumu biliyorsundur

Selin:Biliyorum. Ama o anlamda söylemedim yani sizin anladığınız tarzda bişey söylemedim.

-Barış bey benim uzun zamandır patronum ve hep öyle kalacak. Bu arada hamile olduğunuz içinde ayreten tebrik ederim

Aycan:Teşekkürler

Selin sonunda çıktığında sinir olmuştum. Bir an içimden ona saldırmak gelmişti. Ama ona saldırıpta bebeğime zarar veremem.

Çantamı masanın üstüne bırakıp Barış'ın sandalyesine oturduğumda masanın üstünde 2 gün önce çektiği fotoğrafım vardı.

Kapı çaldığında gir komutunu verdiğimde içeriye Selin girdi. Elinde kahve tepsisiyle gelmişti. Kahve ve suyu masanın üstüne koyup "afiyet olsun" demişti bende nezaketen "teşekkürler" dediğimde bir tebessüm edip gitmişti

Kahve sıcak olduğu için içmemiştim daha. Ama dayanamayıp yanındaki çikolatadan bir ısırık almıştım.

Multimedyadaki müziği çalın👇🏻
Bu çikolatalardan 3 4 tane koysalardı iyiydi.

Çikolatayı yemiştim. Canım biraz daha istemişti ama o kızı çağırıpta sinirimi bozmak istemiyodum.

Elimi karnıma yerleştirip konuşmaya başladım:Baban gelir birazdan bebeğim, o zaman yeriz o çikolatalardan

-Etrafa bakalım biraz hadi.

Aslında izinsiz bir yer karıştırmak istemiyordum. Ama neyin nerde olduğunu bilmek için odaya biraz göz attım.

Masanın sağ çekmecesini açtığımda Arjin'in fotoğrafını görmüştüm.

Fotoğrafı elime alıp baktığımda konuşmaya başladım:Demek Arjin sensin.

Fotoğrafı aldığım yere koyup çekmeceyi kapattım. Kahvemden bir yudum aldığımda sıkıldığımı farkettim.

Yapıcak bişey yoktu. Fincanı tabağın üstüne koyup diğer çekmeceyi açtığımda telsiz siyah bir defter vardı.

Günlük mü tutmuştu yani?

Merakımdan elime alıp defterin kapağını açtım. Oturduğum sandalyeyi arka kısmı masaya gelicek şekilde döndürüp ilk sayfasını okumaya başladım.

(günlük tutmakla aram yok o yüzden yazdıklarım saçma olabilir kusura bakmayın😂)

21/01/2021

Aklımda hiçbir zaman günlük tutmak veya buraya bişeyler yazmak gibi bişey yoktu. Taki sevdiğim kadın, uğruna ölüceğim kadının bana bugün doğum günüm diye bu defteri verene kadar

Arjin olduğunu anlamıştım. Nedense gözlerim dolmuştu ama akmıyordu. Okumaya devam ettim.

Devamı....

Buraya bugün ve sonrasını yazıcam. Arjin'imle geçirdiğim güzel anılarımı yazıcam.

Kendi doğum günümü çok önemseyen biri değilim ama eğer bu sevdiklerimin doğum günüyse işte o zaman onları mutlu etmek için herşeyi yaparım.

Bugün uğruna ölüceğim sessiz prensesim bana hayatımın en güzel doğum günü sürprizini yapmıştı.

Senin yüzüne karşı söyleyemediğim o iki kelimeyi burda söylüyorum sessiz prensesim..

SENİ ÇOK SEVİYORUM SESSİZ PRENSESİM

Diğer sayfayı çevirdiğimde tarih yoktu.

Sessiz prensesimle geçirdiğim her an çok değerli. Küçükken yaşadığı travma yüzünden konuşamıyor, konuşsada tek kelime söylüyordu. O da maviş veya mavişim

Onun ağzından her maviş, mavişim kelimesini duyduğumda ona tekrardan aşık oluyorum.

🦅🔥🐥

Hala yazdığı günlüğü okumaya devam ediyordum.

21 Mart 2023💔

Bugün kendi ellerimle uğruna ölücek olduğum sessiz prensesimi ve kanımdan canımdan olan bir parçamı daha, doğmamış..

Gözyaşlarım yanaklarımdan firar etmeye başladığında okumaya devam ettim.

Kızımı gömdüm. En acısıda kızımın, Lidya'mın doğmamış olması, bir cesedinin bile olmaması

Keşke onların yerine ben ölseydim, keşke onları o gün hiç bırakmasaydım. Sessiz prensesimin vurulmasına engel olabilseydim.

.....

Andım olsun o şerefsizi yaşatmıycam. O şerefsizin karıma ve kızıma yaptığını misliyle ödeticem.

Kim ne derse desin. Töre umurumda değil, ister kan dökülsün ister berdel olsun umurumda değil.

Diğer sayfayı çevirdiğimde tarih 22/06/2023'tü.

Sizi kaybetmemin üzerinden 4 ay geçti. Bu geçen dört ayda ben yaşıyan bir ölüydüm. Halada öyleyim.

Arjin'im, sessiz prensesim bana kızıcaksın belki ama ben kalbimin kapılarını seninle kapattım. Bu kalbe ölene kadar başkası girmiycek.

Çünkü bu kalp senin aşkınla har oldu, ama kalbim sen ve kızımız gittiğinden beri küle dönmedi, küle dönmek yerine buzlarla kaplandı.

Kolay kolay kimsede çözemez bu kalbi.

Yanaklarımdan akan gözyaşlarımı silerken yenileri geliyodu. O yüzden silmeyi bırakıp okumaya devam ettim.

Biraz sonra bu hasret biticek güzelim. Yanınıza geliyorum. Ama öncesinde yapmam gereken, kapatmam gereken bir intikam yeminim var.
Müzik burda biter👆🏻

Odanın kapısının açıldığını duyduğumda akan gözyaşlarımı sildim. Sevdiğim adamın sesini duyduğumda sandalyeyi döndürdüm.

Barış yanıma gelip alnıma bir öpücük kondurup konuşmaya başladı:Çok sıkıldın mı bebeğim?

Aycan:Biraz sıkıldım.

Barış'tan
Güzelliğimin ağladığını anlamıştım. Ama neden ağladığını anlıyamamıştım. Elindeki defteri gördüğümde konuşmaya başladım:Bu yüzden mi ağladın?

Aycan:Öyle okurken duygulandım işte.

-Hormonlarımdan dolayı sanırım

Barış:Nereye kadar okudun?

Aycan:En son 22/06/2023 tarihini okudum.

-Kızdın mı bana?

Barış:Kızmadım bebeğim. İstediğini yapabilirsin burda

Aycan:Tamam o zaman. Bu arada Arjin'in fotoğrafınıda gördüm.

Barış:Atamadım.

Aycan:Farkettim.

Barış:İşim bitti. İstersen çıkalım güzelim

Aycan:Olur çıkalım.

Defteri aldığım yere koyup çekmeceyi kapattım. Sandalyeden kalktığımda Barış konuşmaya başladı:Çok yakışmışsın koltuğuma

Aycan:Teşekkür ederim.

Barış dudağıma bir öpücük kondurup konuşmaya başladı:Sen kahve mi içtin?

Aycan:Evet.

Barış:Zararı olabilir yalnız

Aycan:Bir kerelikten bişey olmaz. Şey ben şu kahvenin yanında getirilen çikolatayı çok sevdim.

Barış hafif sırıtarak konuşmaya başladı:Alırız ama burda bitmiştir onlar. Aynılarını satan bildiğim bir pastaneci var oraya gider alırım.

Aycan:Tamam o zaman hadi gidelim.

Barış'la el ele tutuşup odadan çıktık. Dönen kapıdanda çıktıktan sonra arabaya doğru yürürken Barış konuşmaya başladı:Konağa mı gitmek istersin yoksa evimize mi güzelim?

Aycan:Evimize

Birlikte arabaya bindik. Ben emniyet kemerimi takarken Barış takmadan sürmeye başlamıştı arabayı.

Aycan:Aşkım emniyet kemerini takar mısın?

Barış:Biraz ilerde durucam zaten güzelim

Aycan:O çikolatalardan mı alıcaksın?

Barış:Alıcam meleğim. Senin gelmene gerek yok. Ben alıp gelirim hemen. Üzerine arabayı kilitliycem o yüzden kimse sana bişey yapamaz.

Aycan:Tamam.

Barış arabayı durdurup indiğinde dediğini yapmıştı. Arabayı dışardan üzerime kilitlemişti.

Birkaç saat sonra geldiğinde kilidi açtı sonra arabaya binip sürmeye başladı.

Barış'tan
Arabayı park ettiğim yerden çıkardığımda Aycan'ım konuşmaya başladı:Kemer

Ben hafif sırıtıp dediğini yaptım. Kemerimi taktığımda konuşmaya başladı:Oldu mu tatlılık abidesi?

Aycan:Çok güzel oldu.

Ben onun sol elini tutup elinin üstüne bir öpücük kondurduğumda o bana gülümseyerek bakarken konuşmaya başladı:Bana değil yola bak

Barış:Kocan ralli pilotu güzelim.

Aycan:Öyle mi Barış ağa? Ama pilotlarda kaza yapabilir o yüzden yola bak

Barış:Şöyle söyleyeyim güzelim. Bin tane makas attım bir tane kazam yok.

Aycan:Büyük konuşma Barış ağa.

Arabanın içindeki dikiz aynasından baktığımda yine biri takip ediyordu.

Aycan:Takip mi ediliyoz yine?

Barış:Evet ama sakin ol. Ben varken kimse size bişey yapamaz.

Aycan:Korkmuyoz merak etme. Bizim kahraman mavişimiz yanımızda varken asla korkmayız.

Yazardan

Telefon görüşmesi
X:Napıyoruz ağam?

Loran:Şimdi değil sadece takipte kal.

-Düğün işi bittikten sonra kaçırıcaksın. Şuan sadece onları takip et.

X:Tamam ağam.

Loran'ın planı ne?

Soruya cevaplarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️

Loading...
0%