49. Bölüm

Şarkı:Kıraç - Huzur...

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️

Sen Aşksın...

Yanaç Konak/Gece saat 10:30/Aren oda

Doruk'tan
Aren uyuyamamıştı. Bu yüzden ona Asiye'yle şarkı söylemeye başlamıştık.

Tabi ben söylerken hep Asiye'me bakıyordum.

Aren uyuduğunda susmuştuk. Ben gitar çalmayı bıraktığımda Asiye Aren'in üstünü örttü. Sonra odadan çıkıp kendi odamıza çıktık.

Odamıza geldiğimizde yatağa yattık.

Başı omzumdaydı bende ona sarılırken konuşmaya başladı:Sen çok iyi bir baba olucaksın Doruk

Doruk:Sende çok iyi bir anne olucaksın yavrum

Asiye:Aren'e şarkı söylerken farkettim

Doruk:Neyi?

Asiye:Oğlumuz veya kızımız ağladığında susturmak için gitar çalıcaksın, yada uyutucaksın sesinle

Doruk:Birlikte söyliycez güzelim.

Asiye:Hiç isim düşündün mü?

Doruk:Bilmem. Ama kız olursa Asiye olsun

Asiye:Doruk ya.

Doruk:Ne Doruk ya? Ne güzel olur işte kızımız senin adınla yaşıycak

Asiye:Hadi kızımızın adına benim adımı koyduk diyelim, eee ikimizede nasıl seslenmeyi düşünüyorsun?

Doruk:Çok basit sen güzel karım Asiye, o da küçük Asiye'm

Asiye:Bence kızımız olursa Arya yada Esila

Doruk:Güzel isimler, o zaman erkek olursada Emir Araz

Asiye:Emir Araz Yanaç, Arya Yanaç yada Esila Yanaç çok güzel oldular

Doruk:Kızımızın adı Arya olsun bence üçüncüde kız olursa onun ismini Esila koyarız

Asiye:Olur.

Birbirimize sarılıp kendimizi uykunun kollarına teslim ettik.

Ateş oda

Ateş'ten
Yatağıma yatar yatmaz telefonumu elime alıp Şirin'ime bir mesaj yazdım.

Wp mesajlaşması
Sevgilim💕:İyi geceler hayatımın anlamı. Yarın buluşalım mı?

🦅🔥🐥

Cevap gelmemişti. Sanırım uyumuştu. Bende telefonumu komidin üstüne koyup kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

Multimedyadaki müziği çalın👇🏻
Aybar ev

Aycan'dan
Sevdiğim adamla yatakta yatıyorduk. Ben başımı onun göğsüne koyup kalp atışlarını dinliyordum. O da tek eliyle saçıma dokunuyordu.

Barış:Uyumuyorsun dimi güzellik? Birlikte gün doğuşunu izliycez öyle konuşmuştuk ya hani?

Aycan:Uyumuyom. Kalp atışını dinliyom.

-Çok hızlı atıyor. Daha önce hiç bu kadar çok hızlı attığını duymadım.

Barış:Kalp atışlarımın ritmini bozdun

Ben sadece güldüğümde Barış konuşmaya başladı:Sen benim kalbimsin güzellik

Barış'tan
Başımı kaldırıp sevdiğim kızın gül kokulu saçının kokusunu içime çektim.

Geri başımı yastığa koyup ohladım.

Barış:Şu gül kokulu saçların beni benden alıyor. Şu kokuyu yeniden kaybetmemek için herşeyi yaparım.

-Gerekirse ölümü göze alırım ama bu sefer bu kokuyu kaybetmem.

Aycan:Beni kaybetsende kızımız için yaşıycaksın sevgilim.

Barış:Birlikte yaşıycaz hayatım. Unutma Aycan yoksa Barış Murat yok.

Aycan:Kızımızıda unutma. Artık 3 kişiyiz.

Barış:Haklısın güzelim.

Aycan:Kalbin niye bu kadar hızlı atıyor?

Barış:Kalp atışlarımı bozdun ondandır

Aycan sustuğunda güldüğünü anlamıştım.

Barış:Sen hayatımda yokken bu kalp atmıyordu. Ölü gibiydi, sanki yaşıyan bir ölüydüm.

-Ama sonra sen geldin, hayatıma girdin. Güzelliğinle, içimi ısıtan gülüşünle, yeşil gözlerinle beni benden aldın. Buzlarla çevrilmiş olan kalbimi aşkınla alevlendirdin.

Aycan:Romantikliğe bağladık galiba maviş

Barış:Sayende. Sende kızımızda benim yaşama sebeplerimsiniz güzellik.

-Sen aşksın kadınım.

Aycan:Sende aşksın adamım.

Barış:Seni çok seviyorum. Senide, bebeğimizide çok seviyorum hayatım

Aycan:Bizde seni çok seviyoz maviş.

Ben başımı tekrar kaldırıp sevdiğim kızın saçını kokladım.

Geri başımı yastığa koyarak konuşmaya başladım:Ohhh, bu kokuyu ciğerlerime doldurmak istiyorum

Aycan'dan
Ben Barış'ın sözlerine sadece gülümserken o sözüne devam etti:Bu kokuna, içimi ısıtan gülümsemene aşığım

Aycan:Ağlamama?

Barış:Onada aşığım. Ama en çok ilk söylediklerime aşığım. Ha bide utanınca kızaran yanaklarına, elma şekeri gibi tatlı yanaklarına aşığım

Ben gülüp konuşmaya başladım:Ne gibi yanaklarıma?

Barış:Elma şekeri

Ben tekrar gülümsediğimde dudaklarımı yalamaya başladım
Müzik burda biter👆🏻

Barış'tan
Aycan göğsümden kalktığında bana tatlı tatlı bakmaya başladı.

Barış:Yok.. Yok demedim bişey

Aycan:Dedin Barış, dedin elma şekeri dedin

Barış:Ya ben onu lafın gelişi söyledim. Ayrıca ben bu saatte elma şekerini nerden bulayım güzelim?

Aycan:Yaparız olmaz mı?

Barış:Güzelim onların içine gıda boyası katılıyor

Aycan yatağa sırt üstü yatıp konuşmaya başladı:Ya ben istemiyom ki Lidya istiyor.

Elimi sevdiğim kızın karnına yerleştirip konuşmaya başladım:Lidya, prensesim şimdi ben senin istediğin şeyi sana yediremem o hem zararlı hemde gece gece bulamam.

Aycan'dan
Karnımdaki eli tutup çekerek konuşmaya başladım:Barış biz kendimiz yapıcaz, gidip dışardan almıycaksın.

Barış:Yinede zararlı, gıda boyası..

Barış'tan
Aycan sözümü keserek konuşmaya başladı:Hadi hadi kalk.

Yataktan doğrulup ayaklarına ev ayakkabılarını giyerken konuşmaya başladı:Kırmızı elmayla yapılmış, ev yapımı elma şekeri yapcaz hadi

Ayağa kalkarken tekrar konuşmaya başladı:Ay Barış çok canım çekti hadiiğ

Barış:Ay Barış mı?
Yataktan doğrulup terliklerimi giyerken sözüme devam ettim:Ulan ben bidaha yemek ismi anarsam

Sevdiğim kızı durdurarak konuşmaya başladım:Dur bi dur

Aycan:Yapmıycak mısın yani?

Barış:Güzelim tarif yok, tarif olsada gıda boyası var onun içinde

Aycan:Ya internetten buluruz, elbet gıda boyası olmayan bir elma şekeri vardır
Dedi ve benim gitmeme fırsat vermeden odadan çıktı.

Barış:Doğduğunda bunun hesabını sana sorucam küçük cadı

Bende odadan çıkıp merdivenlerden indim. Sonra mutfak merdiveninden indiğimde Aycan çoktan buzdolabından kırmızı elmaları çıkarmış.

Beni gördüğünde elimi tuttu ve beni adanın önüne getirip konuşmaya başladı:Bak ve başla Barış ağa

Ben hiçbir şey söylemeyip sevdiğim kızı kucağıma alıp adanın üstüne oturttum.

Aycan'dan
Barış elindeki telefondan googleye elma şekeri diye yazdığında adaya yaslandı ve bende onun telefonuna bakıyordum.

Nefis yemek tarifleri adlı bir sayfaya girip malzemeleri okumaya başladı:1 su bardağı şeker
1 su bardağı su
1 çay kaşığı limon suyu
3-4 yaprak nar çiçeği kurusu

-Nar çiçeği kurusu ne lan?

Ben gülmeye başladığımda Barış konuşmaya başladı:Gülme.

Tam Barış'a nar çiçeği kurusunun nolduğunu söyliycekken Barış araştırmaya başlamıştı.

Barış:Nar çiçeğinin diğer adı hibiskusmuymuş?
Ben hafif güldüğümde Barış konuşmaya başladı:Gülme güzelim

Barış dolaplara yöneldiğinde ben konuşmaya başladım:Bulabilicek misin nar çiçeğini?

Barış:Anladık nasıl bişey olduğunu, ama işte burda var mı?

Aycan:Eşref abimler getirmişti bişeyler

Barış:Buldum sanırım. Bu mu?

Aycan:Evet maviş.

Barış:İyi başlayalım bakalım.

Barış bir tencereye önce şekeri sonra aynı bardaktan suyu doldurup tencereye döktü. Yapan kadın konuşuyordu. Barış'ta ona ayak uydurmaya çalışarak yapıyordu

Aycan:Yardım edeyim mi?

Barış:Sen otur orda ben hallederim

Aycan:Tamam.

Bende o arada aşağıya inip elmaların sap kısımlarına çöp şişleri batırdım. Barış'ta şerbeti hazırladıktan sonra yanıma geldi ve tezgahın üstüne tencereyi koydu.

Barış:Ben sana otur dediğimi hatırlıyorum güzellik

Aycan:Birlikte yaparız işte daha kolay biter daha dolaba koycaz. Biz bekliyemiycez artık

Barış yanağıma bir öpücük kondurduğunda ben konuşmaya başladım:Hadi hadi donuyor

Barış hiçbir şey söylemeyip bir tanesini alıp batırdı. Bende o arada dayanamayıp sol işaret parmağımı şerbete batırıp yedim.

Aycan:Bide yapamam diyodun çok güzel olmuş bu şerbet

Barış:Beğendirdiysem siz iki baş belasına...

Barış'tan
Aycan:Biz senin başına bela mıyız Barış?

Ben tam bişey söyliycekken Aycan yanımdan uzaklaştı hatta mutfaktan çıkıp gitti. Bende sonuncuyu yağlı kağıtlı borcamın üstüne koyup buzdolabına koyup kapattım.

Sonra hızla sevdiğim kızın peşinden gittim. Salonda yoktu yukarı çıkıp yatak odasına girdiğimde sağ tarafa yatmıştı.

Bende arka tarafına uzanıp saçlarına dokunarak konuşmaya başladım:Küstük mü prenseslerim?

Aycan'dan cevap gelmemişti. Bende sevdiğim kızın yanağına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Özür dilerim hayatım. O anlamda söylemedim.

-Tamam size baş belası dedim doğru, ama siz benim başıma gelmiş en güzel belasınız, siz ikiniz benim başımın tatlı belasısınız

-Ayrıca siz benim canımsınız, herşeyimsiniz.

Aycan:Öyle miyiz gerçekten?

Barış:Öylesiniz
Dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum.

Barış:Hadi kalk bakalım gidelim mutfağa
Bunu söyleyip yataktan kalktım. Sonra sevdiğim kızı kucağıma alıcakken konuşmaya başladı:Alma kucağına omzun acıycak

Barış:Artık ağrısını hissetmiyorum bebeğim.

Aycan:Olsun yinede alma ağırım artık

Barış:Kaç kilo olursan ol yine taşırım seni

Aycan:Gerçekten mi?

Barış:Gerçekten.

Kucağımda sevdiğim kızla aşağıya indim.

Aycan'dan
Barış beni kucağında mutfağa indirdiğinde beni tabureye oturttu. Sonrada dolaptan yapmış olduğu elma şekerlerini çıkarıp adanın üstüne koydu.

Barış:Bak bakalım tadına olmuş mu?

Ben hiçbir şey söylemeyip bir tanesini elime alıp ısırdım

Barış:Güzel olmuş mu?

Aycan:Çok güzel olmuş sevgilim. Eline sağlık

Barış'tan
Yanağından bir makas alıp konuşmaya başladım:Beğenmene sevindim hayatım.

Aycan:Yesene sende

Barış:Sen ye güzelim.

Aycan:6 tane var zaten, bunların hepsini ben yersem kusarım.

Barış:Birazınıda canın isterse yarın yersin güzelim.

Aycan:Öyle yaparım. Ama sende ye

Barış:Ben sevmiyorum elma şekerini güzelim. Benim sevdiğim tek bir elma şekeri var o da karşımda oturuyor.

Aycan:Yaağ, utandırma beni

Ben hafif sırıtarak konuşmaya başladım:Seviyorum napayım?

Aycan'ım bana gülümseyerek bakarken bir anda ağzından acı bir inilti çıkmıştı.

Barış:Noldu? Sancın mı var?

Aycan:Hayır tekme attı

Barış:Ne?

Aycan:Getir bak elini

Aycan elimi tutup karnına yerleştirdiğinde konuşmaya başladı:Hissettin mi?

Barış:Hissettim.

Aycan'dan
Barış elimdeki ikinci elma şekerini sapından tutup yerine koydu. Sonra beni kucağına alıp yukarı çıkartırken konuşmaya başladım:Ama ben daha yiycektim.

Barış:Getiririm birazdan, kızımızın tekmelerini dinlemek istiyorum şimdi.

Aycan:Durdu ama atmıyor artık.

Barış beni yatak odasının kapısına kadar kucağında taşırken "Attırırız" demişti. Ben napıcağını anlamamıştım.

Beni yatağa bıraktığında ben biraz kayıp ona yer açtım. Barış yanıma oturduğunda konuşmaya başladı:Eee?

Aycan:Ne eee?

Barış:Arka arkaya gelsin mi?

Aycan:Ne gelsin mi?

Barış elini karnıma yerleştirerek konuşmaya başladı:Kızımıza kardeş?

Aycan:Barış karnımdaki bir doğsun ö.. Ah..

Barış:Aha attı

Ben onun sağ omzuna vurup konuşmaya başladım:Pislik bilerek mi yaptın?

Barış:E herhalde. Küçük prensesimi biraz kızdırıp tekme atmasını sağladım

Aycan:İyi halt ettin

Barış başını karnıma yerleştirdiğinde kızım hala can yakıcı tekmelerini atmaya devam ediyodu.

Barış:Aha valla tak diye attı, hissettin mi?

Aycan:Heralde hissettim Barış, benim karnımda çocuk

Ben güldüğümde Barış kafasını kaldırıp dudağıma bir öpücük kondurduğunda karnıma yine tekme yemiştim.

Aycan:Anlaşılan birileri bana dokunmanı istemiyor

Barış elini karnıma yerleştirerek karnımı öptü. Sonrada konuşmaya başladı:Sen bir gel anneni öptüğüm gibi öpücem senide Lidya'm

Lidya sanırım cevap olarak ardı ardına iki kere tekme atmıştı.

Barış:Şşşş yakma artık annenin canını

Tekmeleri durduğunda konuşmaya başladım:Kızımız senin sözünün dışına çıkmıycak anlaşılan. Baksana bıraktı tekme atmayı

Barış:Onu doğup büyüdüğünde görücez camgözlüm

Aycan:Sen çok iyi bir baba olucaksın bundan hiçbir şüphem yok. Ben olmadığım zamanlarda kızımıza benim yokluğumu hissettirmiyceksin buna çok eminim

Barış:Sende çok iyi bir anne olucaksın güzelim. Ve hep bizimle olucaksın.

Ben bir tebessüm ettiğimde sevdiğim adam konuşmaya başladı:Gün doğmak üzere bahçeye çıkalım mı?

Aycan:Olur çıkalım.

İkimizde yataktan kalkıp odadan çıktık. Merdivenlerden aşağıya indikten sonra salon kapısından bahçeye çıktık.

Barış'ın yeni aldığı yer koltuklarına otururken Barış bana oturmam için biraz yardım etti. Sonra ben başımı sevdiğim adamın omzuna koyduğumda sevdiğim adam konuşmaya başladı:Güzelim sıkıntı ne?

Aycan:Bir sıkıntı yok, öyle korkuyorum biraz

Barış:Neyden korktuğunu biliyorum güzelim. Ama korkma, size bişey olmasına asla izin vermiycem

Aycan:Loran yaptığın oyunu öğrendi ama

Barış:Öğreniceğini bile bile yaptım bunu güzelim. Eğer seni gerçekten boşasaydım şuan benimle olamıycaktın, şuan sende kızımızda benim yanımda olmıycaktınız.

Aycan:Bir planı var mıdır sence?

Barış:Vardır güzelim. Ama sen bunu düşünme. Dediğim gibi sanada (Barış Aycan'ın karnına eline yerleştirerek) kızımızada bişey olmasına izin vermiycem.

Ben karnımdaki eli tutarak konuşmaya başladım:Sana çok güveniyorum sevgilim.

Barış tam bana yaklaşıp öpücekken karnıma tekme yerken ağzımdan küçük bir inilti çıkmıştı.

Barış:Hayır nerden anladın anneni öpüceğimi?

Cevap olarak kızım yine tekmeyi atmıştı.

Aycan:Barış kızdırma çok kötü tekmeliyor

Barış:Tamam sakin ol, yakma annenin canını. Öpmüyorum anneni

Aycan:Bu arada Kartopu senin atından hamile

Barış:Desene Lidya'mıza bir midilli geliyor

Aycan:Aynen.

-Düşünsene birlikte büyüyorlar. Tıpkı ben ve Kartopu gibi

Barış:Nasıl yani? Sen Kartopu'yla birlikte mi büyüdün?

Aycan:6 yaş doğum günümde annem ve babam almıştı bana Kartopu'nu. Daha geldiğinde küçüktü sonra ben onu hiç aksatmadan besledim büyüttüm.

-Tamamen büyüdüğünde konaktan kaçıyordum işte

Barış:Peki konaktan kaçmanın sebebi neydi? Deden miydi sıkıntı?

Aycan:Yoo o değildi. Bir sebep yokken çıkıyordum işte. Ama dedem anlıyordu çıktığımı sonra beni..

Barış:Şşşş tamam anlatma anladım.

Aycan:Odaya gidelim mi artık? Uykum geldi biraz.

Barış:Gel bakalım.

Barış beni kucağına alıp salona geçirdi. Ardından yatak odasına çıkardı ve beni yatağa bıraktı. Kendide yanıma yattığında bende başımı omzuyla buluşturdum.

Sonrada kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

Barış'tan
Sevdiğim kızın kokusunu içime çekip gözlerimi kapattım.

Barış iç ses:Sizi her daim korıycam. Nolursa olsun ne yaşarsam yaşayayım hep yanınızda olucam.

Sevdiğim kızın kokusuyla kendimi uykunun kollarına teslim ettim

Barış verdiği sözü tutabilicek mi?

Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️