Yeni Üyelik
69.
Bölüm

63. Bölüm Part 1

@rapunzel_102219

Şarkı:Alevler İçinde

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️

Hastane çıkışından 2 gün sonra

Barış'tan
Gözlerimi açtığımda yanımda küçük prensesim uyanmış kımıldıyordu.

Aycan'ım burda değildi. Odanın içindeki lavabodan su sesi geliyordu.

Kızımın elinin üstüne bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Günaydın meleğim.

Lidya'm bana gülümseyerek hem ayaklarını hemde ellerini oynatırken

ben onu kucağıma aldım.

Bebişimiz bu😁ama tabi zamanla değişicek daha tombiş bile olabilir😂.

Sonra ayağa kalkıp

konuşmaya başladım:Sen bir meleksin, sen benim meleğimsin güzelim.

-Sen benim annenden sonra en değerli varlığımsın

Lidya'm bana gülümseyerek bakarken bende minik burnuna bir öpücük kondurdum.

Aycan'dan
Banyomu yapıp giyindikten sonra saçlarımı kuruttum.

Lavabodan çıktığımda Barış, Lidya'yı kucağına almış odanın içinde yürüyüp bişeyler söylüyordu.

Tutuş şekli biraz sıkıntılıydı. Beni gördüğünde konuşmaya başladı:Anne geldi fıstığım

Aycan:Aşkım çok sıkıntılı tutuyon.

Barış:Durmuyor ki kucağımda, çok kıpır kıpır

Barış'tan
Aycan tutuş pozisyonumu dikkatli bir şekilde değiştirdiğinde konuşmaya başladı:Böyle tutcaksın.

Barış:Tamam güzelim. İstersen kahvaltıyı dışarda yapalım.

Aycan:Tamam olur. Kahvaltıdan sonra beni konağa bırakır mısın?

Barış:Bırakırım güzelim. Ben üstümü değiştirip geliyorum o zaman.

Aycan:Tamam.

Kızımın yanağından öpüp sevdiğim kıza verdim. Dolaptan giyiceğim kıyafetleri alıp lavaboya giderken kızım arkamdan huysuzlanmıştı.

Aycan:Tamam aşkım baba gelicek. Üstünü değiştirip hemen gelicek.

Ben kızımın yanağına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Hemen gelicem fıstığım, söz veriyorum.

Aycan'dan
Barış lavaboya beni öpmeden gitmişti. Beni öpseydi şuan kucağımdaki prenses ağlardı.

Sevdiğim adamda geldiğinde konuşmaya başladı:Çıkalım mı bebeğim?

Aycan:Çıkalım.

Barış'tan
Ben hiçbir şey söylemeyip kızımı, sevdiğim kızın kucağından alarak konuşmaya başladım:Çıkalım hadi

İkimizde odadan çıkıp aşağıya indik. Evdende çıktıktan sonra arabaya doğru ilerlerken Aycan konuşmaya başladı:Aşkım ben Lidya'nın bebek arabasını unuttum alıp geliyorum hemen

Barış:Bebek arabası arabanın bagajında bebeğim.

Aycan:Tamam o zaman gidelim.

Aycan gergin gibiydi.

Aycan'dan
Barış:Bebeğim bir sorun mu var?

Aycan:Yok hiçbir sorun sevgilim.

Barış:Gergin gibisin?

Aycan:Sana öyle gelmiştir sevgilim. Herşey yolunda, iyiyim ben.

-Ayrıca ben çok acıktım gidelim bir an önce.

Barış:Tamam bin arabaya güzelim.

Aycan'ım arabaya bindiğinde bende kızımı arkadaki oto koltuğuna oturttum ve emniyet kemerini bağladım.

Sap kısmı yok

Sonra kapıyı kapatıp sürücü koltuğuna geçip arabayı sürmeye başladım.

Aycan'dan
Barış gerginliğimi anlamıştı sanırım. İçimdeki korkuyu yok edemiyorum. Her an bişey olucakmış korkusunu içimden atamıyorum.

Araba durduğunda geldiğimizi anlamıştım. Ben emniyet kemerini çözüp arabadan indim. Sonrada kızımın kapısını açıp emniyet kemerini çözdüm ve kucağıma aldım.

Arabanın rengi pembedir, rengini bulamadım

Sevdiğim adamında çıkardığı bebek arabasına kızımı yatırdım. Sevdiğim adamda arabayı kilitleyip kızımın arabasını sürmeye başladı. Bende onunla birlikte yürüdüm.

İçeri girip en üst kata çıktık ve boş olan bir yere oturduk.

Bir garson geldiğinde Barış kahvaltı siparişi vermişti. Garson gittikten sonra sevdiğim adam konuşmaya başladı:Güzelim sen iyi olduğuna emin misin?

Aycan:İyiyim sevgilim. Sadece biraz korkuyorum

Barış:Neyden?

Aycan:Ne bileyim içimde bir korku var.

Barış:Bak korkun o heriften kaynaklıysa korkma meleğim. O herif ben sizin yanınızda olduğum sürece hiçbir şey yapamaz güzelim.

Aycan:Yapsada zaten bizi bulucağını biliyorum.

Barış:E o zaman korkulucak bişey yok yavrum.

Aycan:Haklısın sevgilim.

Ufak ufak kahvaltı malzemeleri gelmeye başladığında kızıma baktım. Gözleri açık bebek arabasında yatıyordu.

Barış:Uyuyor mu?

Aycan:Uyumuyor

Barış:Kahvaltımızı yaptıktan sonra ben seni konağa bırakırım ordan şirkete geçerim.

Aycan:Tamam sevgilim.

Kahvaltının geri kalan malzemeleri geldiğinde yapmaya başlamıştık.

İşaretli olanlar yok.

Evdeyken Barış'ın kıyafetime laf ediceğini düşünmüştüm çünkü eteğim gereğinden fazla açıktı. Ama öyle olmadı.

Barış'la evlendiğim için pişman değildim. Aksine çok mutluydum onunla evlendiğim için.

Kahvaltımızın ortasında Barış'ın telefonu çalmaya başlamıştı. Barış telefonunu eline alıp baktığında ben konuşmaya başladım:Kim arıyor aşkım?

Barış hiçbir şey söylemeyip çalan telefonunu açtığında "efendim Selin" demişti.

Bu kız neden aramıştı şimdi?

Telefon görüşmesi
Selin:Barış bey inşaata gitmeniz gerekiyor. Bir pürüz çıkmış

Barış bey:İnşaata Berkan bakıyordu ona haber ver

Selin:Ona haber verdim oraya gidiyor şuan. Berkan bey nolur nolmaz diye sizede haber vermemi söyledi.

Barış bey:Tamam Selin giderim

Selin:Tamam Barış bey.

Barış telefonu kapatır
🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅

Barış telefonu kapattığında konuşmaya başladım:Önemliyse hemen git aşkım. Ben konağa taksiylede giderim.

Barış:Olmaz öyle şey. Ben hesabı ödüyeyim sonra çıkalım bırakayım seni konağa ordanda inşaata geçerim.

Aycan:Tamam.

Ayağa kalktıktan sonra Barış bebek arabasını sürmeye başladı. Bende onunla birlikte yürüdüm. Merdiven tarafına geldiğimizde ben kızımı kucağıma aldım. Sevdiğim adam bebek arabasını hem aşağıya indirip hemde kendisi inerken bende arkasından iniyordum.

Barış hesabı ödedikten sonra kafeden çıkıp arabaya doğru ilerledik. Arabanın önüne geldiğimizde Barış kapıların kilidini açtı. O bagaja bebek arabasını yerleştirirken bende kızımı oto koltuğuna oturttum ve emniyet kemerini bağlarken ağlamaya başlamıştı.

Aycan:Noldu aşkım? Niye ağlıyon?

-Binmek istemiyon mu arabaya?

Barış yanıma gelip baktığında konuşmaya başladı:Fıstığım noldu?

Aycan:Emniyet kemerini bağlattırmıyor

Barış:Önde mi oturmak istiyorsun fıstığım?

Lidya, oturduğu koltukta bir anda Barış'a atılmak istedi. Küçük prensesin derdi anlaşılmıştı. Babasının yanında olucaktı.

Barış kızımızı arabadan çıkarıp kucağıma verdiğinde konuşmaya başladı:Hadi bakalım güzelliklerim ön koltuğa

Aycan:Barış tehlikeli olmaz. Kaza yaparız

Barış:Sakin gidicem söz veriyorum bitanem. Ayrıca şimdi reddedersek ortalığı ayağa kaldırır.

Aycan:İyi tamam. Ama çok sakin gitceksin

Barış:Tamam hadi bin arabaya

Barış ön kapıyı açtıktan sonra ben kızımla arabaya bindim. Sonra Barış kapımı kapatıp sürücü koltuğuna geçip arabayı sürmeye başladı.

Barış benden taraftaki eliyle elimi tuttuğunda Lidya babasının

serçe parmağını tutarak sesini çıkardı:Hığ hığ ıııhığ (bunu hafif ağlama gibi düşünebilirsiniz😂)

Barış'ın elinin üstünden parmaklarımı çektiğimde o da Barış'ın serçe parmağını bırakmıştı.

Ben geri parmaklarımı tuttuğum elin üstüne koyduğumda o bu sefer benim serçe parmağımı tutarak

sesini çıkardı:Hıığ, kiş

Barış elini elimden çektiğinde gülmüştü. Bende ona bakarak güldüğümde Lidya kucağımdan Barış'ın vites kolundaki eline atılmaya başladı.

Aycan:Lidya seni benden kıskanıyor

Barış:Onu az önce anlamış olduk yavrum

Aycan:Sen kıskandın mı bizi? He kıskandın mı sen bizi?

Lidya cevap olarak babasının elini tuttuğunda konuşmaya başladım:Kıskanıyor
Müzik burda biter👆🏻

Barış hiçbir şey söylemeyip gülmeye devam ederken araba durmuştu. Kızımla birlikte arabadan indikten sonra Barış'ta arkamızdan inmişti.

Ortada buluştuğumuzda Barış konuşmaya başladı:Ben işim erken biterse sizi almaya gelirim güzelim. Bitmezsede burdaki korumların birine söyle seni eve bıraksınlar tek gitme.

Aycan:Tamam. Eve çok geç kalır mısın?

Barış:İnşaattaki duruma bakar güzelim. Hem geç kalsamda korkmana gerek yok güzelim. Koruma işini halletim. Gökhan güvenilir adamlardan birkaç ayarladı evin gözetimini üstlenicekler ben olmadığım zamanlarda yalnız kalmıycaksınız.

-Ama sen yinede tedbirli ol anlaştık mı güzelim?

Aycan:Tamam anlaştık.

Barış önce benim boynuma bir öpücük kondurdu sonra kızımızın yanağına bir öpücük kondurup konuşmaya başladı:Mis kokulularım benim akşam görüşürüz

Lidya:IIIIHIĞ

Barış:Akşam gelicem meleğim söz veriyorum

Barış kızımızın yanağına yine bir öpücük kondurup arabasına bindi. Bende kızıma bakarak konuşmaya başladı:Baba akşam gelcek aşkım.

Barış arabayı sürmeye başlayıp gözden kaybolduğunda bende konak kapısından içeri girdim.

Konağın avlusu yine futbol sahasına dönmüştü. Aren'im, Azat abim, Ateş abim, Yaman ve Feraye oynuyordu. Hatta Loran'da oynuyordu.

Melike'nin yanına gidip konuşmaya başladım:Ne işi var onun burda?

Melike:Ne bileyim ben? Yaman'la geldi. Eşref abilerde Yaman'la geldi diye bişey demediler aldılar içeri.

Loran görüş açısına beni getirdiğinde Aren'im konuşmaya başladı:Abla sen gel oyna hadi. Feriş beceremiyor oynamayı

Feraye:Aa ablası geldi pabucumuz dama atıldı. Öğreniyoruz işte bir şekil küçük ağa

Aren:Hiç güzel oynayamıyosun. Bir kere bile gol atamadın hep gol yedin

Feraye:Ablan kadar iyi değiliz küçük ağa

Ateş:Tamam hadi devam devam

Feraye:Ben oynamıycam artık valla ayaklarıma kara sular indi. İzninizle inzivaya çekilmek istiyorum.

Aren:O zaman abla sen gel

Aren'im bunu söyledikten sonra onu kıramadım. Kucağımdaki prensesi Melike'ye verip oyuna girdim.

Azat abim, benim Loran'la aynı takımda olmamı istememişti bu yüzden onunla aynı takımda kendisi olmuştu.

Aren'im benim takımımdaydı. Ben tam topu Aren'ime atıcakken Loran konuşmaya başladı:O topuklularla oynuyabilicek misin?

Ben hiçbir şey söylemeyip topuklu ayakkabılarımı çıkartırken Feraye bana kendi ayakkabılarını vermişti. Ayakkabıları giydikten sonra oyuna başlamıştım.

Aren'im topu Loran'dan kurtardığı sırada Loran konuşmaya başladı:Helal be sana küçük ağa

Aren'im topu bana attığında Loran üstüme gelmeye başlamıştı. Ben ona bir çalım atıp topu Yaman'ın beklediği yere attım. Ama Yaman topu tutamamıştı.

Loran:Kuzi naptın ya?

Yaman:Napayım oğlum beklemediğim bir anda çaktı.

Loran:Fena değilsin he

Ben hiçbir şey söylemeyip oynamaya devam ederken kızımın ağlama sesini duymuştum. Oynamayı bırakıp kızımın yanına gidip kucağıma aldım. Sonra yukarı çıkıp odama geçtim. Melike'de arkamdan girmişti.

Aycan:Loran ne zamandan beri burda?

Melike:Bilmem bir yarım saat olmuştur. Noldu bir sorun mu var kuzu?

Aycan:Yok bişey. Öyle biraz gerginim sadece

Melike:Burda da herkesin gözünün önünde bişey yapmaz herhalde

Aycan:Umarım.

Akşam saat 21:30

Aycan'dan
Eşref abi beni eve getirmişti. Ben arabadan inip eve hızlı adımlarla dış kapıdan girdim. Ardından kızımla birlikte evin kapısından girdim.

Anahtarı anahtarlık yerine koyup kızımla birlikte mutfağa indim. Kızımı mama sandalyesine oturtup konuşmaya başladım:Önce bir babayı arıyalım sonra yemek yapalım babaya aşkım olur mu?

Lidya:Agguu

Lidya böyle söyledikten sonra ben gülüp sevdiğim adamı aradım.

Telefon görüşmesi
Kartalım❤️:Efendim canım

Camgözlüm🤍:Nerdesin? Yolda mısın?

Kartalım❤️:Hala inşaat alanındayım güzelim

Camgözlüm🤍:Tamam biz eve geldik.

Kartalım❤️:Tamam bitanem. Beni bekleme sen ye yemeğini güzelim.

Camgözlüm🤍:Sen dışarda mı yiyceksin?

Kartalım❤️:Güzelim şuan burda işler fazlasıyla karışık ne zaman geliceğim belli değil. Sen kapıları güzelce kilitle ben geliceğim zaman sana mesaj atarım yada ararım

Camgözlüm🤍:Tamam sevgilim.

Kartalım❤️:Benim küçük civcivim napıyor?

Camgözlüm🤍:Yanımda. Aşkım konuş hadi babayla

-Agguu

Barış kızının bu söylemine hafif sırıtarak konuşmaya başlar:Baba dediğin günlerde gelicek inşallah bitanem

Camgözlüm🤍:İnşallah maviş. Canım ben kapatıyorum Lidya huysuzlanmadan yemeği yapayım sonra zaten biraz oynarım onunla sonrada uyuturum

Kartalım❤️:Tamam bebeğim. Sizi çok seviyorum

Camgözlüm🤍:Bizde seni çok seviyoruz maviş

Konuşma biter.
🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅

Barış'la konuşmam bittikten sonra kendime göre bişeyler hazırlamaya başladım. Kızımsa bana bakıp aguluyordu.

Yarım saat sonra

Aycan'dan
Yemeğimi yedikten sonra bulaşıkları bulaşık makinesine koydum. Sonra kızımı kucağıma alıp mutfaktan çıktım. Kızımın odasına çıktıktan sonra beşiğin koltuğa oturup kızımı emzirmeye başladım.

Karnını doyurup öyle oynuycaktım. Ama bir süre sonra kızım emerken uyumuştu.

Dikkatli bir şekilde koltuktan kalkıp beşiğine yatırdım ve ağzına emziğini taktım.

Bebek telsizini açıp diğer telsizini yanıma alıp odadan çıktım. Aşağıya inip koltuğa oturdum. Sehpanın üstünde duran kitabıda alıp okumaya başladım.

Ezgin Kılıç'ın yalnızlığımdan sev beni diye bir kitap okuyordum.

(Kitabı okumak isteyen alıp okuyabilir, ben okudum çok güzel bana göre😁)

Kitabı baya bir okuduktan sonra kızımın ağlama sesini duymuştum. Kitabı ters bir şekilde sehpaya bırakıp hızlı adımlarla yukarıya çıktım.

Yeni bir fon müziği gelene kadar dinlemek isteyen dinlesin

Odasına girdiğimde kızım bir adamın kucağındaydı. Kızımada bir bıçak tutuyordu.

Aycan:Kimsin sen? Bırak kızımı

X:İki seçeneğin var. Ya benimle gelirsin yada kızın ölür

Aycan:Kızımı bırak

X:Karar senin

Aycan:Kızımı bırak, napıcaksan bana yap

X:Öyle bir seçenek yok

Aycan:Kızımı bırak

Kızım avazı çıktığı kadar ağlarken ben o adama doğru bir adım attığımda adam konuşmaya başladı:Yaklaşma yoksa keserim kızının boynunu

Aycan:Hayır yapma. Kızımı bırak, yalvarırım sana kızımı bırak. Bak korkuyor nolur bırak kızımı

X:Ağlamasını diyorsan eğer biraz sonra sesi kesilir. Boynunu kesiceğim için

Aycan:Bak napıyorsan bana yap ama kızımı bırak yalvarırım sana kızımı bırak

X:Gel al öyleyse. Ama yaklaştığın anda kızının boynu kesilir.

Elim kolum bağlı hiçbir şey yapamıyordum. Kızımın ölmesinden korkuyordum.

Aycan:Tamam gelicem seninle. Ama kızımı bana ver nolur bak korkuyor

X:İyi al kızını. Ama yanlış bir hareketini görürsem kızınıda senide öldürürüm

Nolur sevgilim nolur gel artık nerdeysen, tehlikedeyiz.

Adam kızımı bana verdiğinde kızımın ağlaması hala kesilmemişti. Adam bu sefer silahını belinden çıkarıp aşağıya inmemi istedi.

Ben dediğini yaptığımda konuşmaya başladım:Korkma bebeğim. Baban bizi kurtarıcak

X:Ondan o kadar emin olma. Kocan gelene kadar biz burdan gitmiş oluruz

Aycan:Kimsin sen? Ne istiyorsun bizden?

X:Çok konuşma yürü.

Bişey yapmam lazımdı. Ama ne?

Telefonum salonun sehpasında çalmaya başladığında adam konuşmaya başladı:Bakalım kim arıyormuş?

Adam salona geçip telefonumu eline alıp baktığında konuşmaya başladı:Kartalım❤️

-Kocan arıyor ama aradığı kişiye şuanda ulaşılamıyor.
Dedi ve telefonumu duvara fırlatarak kırdığında ben kızımla birlikte hızla yukarı çıktım.

O adam peşimden gelirken ben kendimi yatak odasına atıp sağ komidin çekmecesinden silahı aldım.

Aycan:Aşkım lütfen sessiz ol, baban gelicek korkma.

Lidya baba kelimesini duyunca bir nebzede olsa susmuştu. Kızım kucağımda kapının arkasına saklandığımda adam odaya girmişti.

Beni kapının arkasında görmemişti. Ben silahla sol bacağına ateş ettiğimde kızım ağlamaya, o adamda acıyla inlemeye başlamıştı.

Hızla odadan çıktığımda o adam ateş etmişti ama ne bana nede kızıma isabet etmemişti.

Kızımın odasına girip kızımı beşiğine yatırıp kapıyı kilitledim. Sonra komidini kapıya doğru ittim.

Aycan:Korkma miniğim ben burdayım.

Kapıdan uzaklaştım ve silahı beşiğe bırakıp kızımı kucağıma alarak sakinleştirmeye çalıştım. Ama nafile sakinleşmiyodu.

O herif yüzünden gereğinden fazla korkmuştu.

Yol

Barış'tan
Aycan'ı aradığımda açmamıştı. Tekrar aradığımda bu sefer ulaşılamıyordu.

Gökhan'ı aradım.

Telefon görüşmesi
Barış ağam:Gökhan, Aycan evde mi?

Gökhan:Evde ağam. Korumalardan birini aradım. Evde olduğunu söyledi.

Barış ağa:Korumaları tekrar ara. Aycan telefonumu açmıyor

Gökhan:Tamam ağam hemen arıyorum

Gökhan, Barış'ı beklemeye alıp bir korumayı arar. Telefon çalar çalar açan olmaz.

Gökhan:Ağam telefonu açan yok

Barış ağa:Allah kahretsin. Tehlikedeler

Gökhan:Yapılıcak bişey var mı ağam? Polise haber verebilirim isterseniz

Barış ağa:Doruk, Azat, Ateş, Yaman ve Berkan'a haber ver sadece. Düşündüğüm kişi o yüzden onlardan başka kimseye bişey söyleme

Gökhan:Tamam ağam. Dikkatli olun

Barış hiçbir şey söylemeyip telefonu kapatır
🦅🐥🦅🐥🦅

Telefonu kapatıp gaza daha fazla basmaya başladım.

Barış iç ses:Umarım iyisinizdir güzelim.
Müzik burda biter👆🏻

Hercai - hesaplaşma günü (aksiyon)👇🏻

Ev

Aycan'dan
O adam geldiğinde kapıyı kırmaya çalışmıştı. Ama önünde engel olduğu için bişey yapamamıştı.

Oyuncaklarının olduğu dolabıda itip komidin önüne koyduğumda adam bıçağıyla kapıyı delmeye başladı.

Kızım hala avazı çıktığı kadar ağlamaya devam ederken konuşmaya başladım:Korkma bebeğim, ben burdayım. Bırakmıycam seni, kimsenin seni almasına izin vermiycem.

O adam kapıyı delmeye devam ederken ben bağırdım:ALLAH KAHRETSİN SENİ. DEFOL GİT BURDAN

Adam kapıyı biraz delip içeri kolunu soktuğunda kapının koluna bıçağı değdirdiğinde ben engel olmak için elini çekmeye çalıştım.

Aycan:Defol git.

Adam sol kolumu kesip bıçağı çektiğinde benim ağzımdan acı bir inilti çıkmıştı. O sırada oyuncak dolabı yere düştüğünde o adam kapıyı kırmak için omzuyla vururken komidini var gücümle itmeye başladım.

Aycan:Baba gelicek bebeğim. Gelmezsede seni korıycam söz veriyorum miniğim.

-DEFOL GİT. AĞLATMA BEBEĞİMİ ARTIK

O adam hala kapıyı açmak için zorlarken bebeğim ağlamaya devam ediyordu.

Aycan:DEFOL ALLAHIN BELASI

Ev dışarsı

Barış'tan
Evin önüne geldiğimde torpidodan silahımı alıp arabadan indim. Arabanın kapılarını hızla kilitleyip dış kapıdan girdim. Ardından evin kapısına geldiğimde anahtarım yoktu.

Barış:Allah kahretsin.

Hızla arka tarafa dolaştığımda 3 4 tane adam önümdeydi.

Bir adam arkamdan odunla bacağıma vurduğunda yere oturmuştum. O adam odunu önümden geçirip beni kaldırdığında bir adam dikiş yerime vurmuştu.

Tekrar hamle yapıcakken bu sefer o arkamdaki adamdan destek alıp o adamı iki ayağımla tekmeledim. Ama sonra dengemi kaybedip o adamla birlikte düştüğümde bir adam tekrar dikiş yerime ayağıyla vurmuştu:Aah

Bir refleksle düştüğüm adamın elinden kurtulup elimdeki odunla o herifin bacağına geçirdim.

Yere düşen silahımı alıp diğer adamları tek tek vurdum.

Ayağa kalkıp bahçe kapısına gittiğimde kilitliydi. Bahçe kapısının kilit yerine ateş edip açılmasını sağlayıp içeri girdiğimde bebek telsizinden kızımın ağlama sesi geliyordu.

Dikişlerim acımaya başlamıştı.

Ama önemsemedim. Duvarlardan destek alıp merdivenleri çıkmaya başladım.

Aycan'dan
Aycan:DEFOL GİT. İZİN VERMİYCEM KIZIMA DOKUNMANA
Müzik burda biter👆🏻

O adam kapıyı zorla aralayıp içeri girmeye çalıştığında ben onu sıkıştırmaya çalışıyordum. Ama adam çoktan girmişti. Beni yerden kaldırıp dışarı çıkardığında kızım hala ağlamaya devam ediyordu.

Şuan boğazıma bıçak dayıyan adam Loran'dan başkası olamazdı. Sesini ses cihazıyla değiştirerek konuşuyordu. Ama Loran olduğuna adım gibi emindim.

Aycan:Bırak beni manyak herif

Loran sırtımı duvarla buluşturdu. Sonra bıçağı boğazıma dayayıp konuşmaya başladı:Seni öldürmek istemiyorum. Ama sen kendini öldürtmek için beni zorluyorsun

Aycan:Durduğun kabahat pislik herif

-Öldür beni Loran. Öldür rahatla. Ama kızıma dokunma.

Şuan karşımdaki adama belkide teslim olmuştum. Ama kızıma dokunmaması için herşeyi yapardım.

Kızım ağlamaktan artık katılmıştı. Loran'ın erkekliğine dizimi geçirip tam kızımın yanına gidicekken Loran beni tutup yere düşürmüştü.

Beni altına aldığında konuşmaya başladı:DİRENME KAÇIŞIN YOK. BEKLEDİĞİN KİŞİ GELMİYCEK

Aycan:Bırak beni kızımın yanına gideyim nolur. Katıldı ağlamaktan

Loran:Gebersin

Loran bir anda kendini benim üstüme bıraktığında zar zor onu üstümden atarken sevdiğim adamın sesini duymuştum:Gebericek biri varsa o da sensin Loran Kozan

Elindeki odunu yere attığında ben yerden kalkıp ona doğru koşup ellerimi boynuna doladım.

Barış'tan
Aycan bana sarıldığında bende ona sımsıkı sarılıp konuşmaya başladım:İyi misin bebeğim?

Aycan bana cevap vermeden Lidya'nın odasına girdiğinde bende arkasından girmiştim.

Aycan, Lidya'yı kucağına aldığında ağlaması kesilmemişti.

Barış:Şşşş geçti fıstığım korkma.

Aycan:Barış katılıyor.

Barış:Ne?

Aycan:Katılma nöbeti geçiriyor.

Barış:Babacım bak ben burdayım. Geldim korkulucak bişey yok bitanem.

Kızım sonunda sustuğunda konuşmaya başladım:Geçti meleğim.

Aycan:BARIŞ DİKKAT ET
Aycan bunu söyledikten sonra ben arkamı döndüğümde Loran bıçakla geliyordu. Bir refleksle sol elimle bıçağı kavradığımda kızım yine ağlamaya başlamıştı.

Elim kanamaya başladığında Loran bıçağı bir refleksle çektiğinde ben acıyla inledim. Sonra ben sağ yumruğumu yüzüne geçirdim.

Loran yeri boyladığında kızıma baktığımda bana atılmaya çalışıyordu.

Aycan:Sana gelicek.

Loran'a baktığımda kendini toparlamıştı. Bıçağına hamle yaparken ben Aycan'ı arkama alıp konuşmaya başladım:Arkamda kal nolursa olsun

Aycan hiçbir şey söylemesede korktuğunu anlamıştım. Loran eline bıçağı alıp ayağa kalktığında tökezler gibi olmuştu ama toparlanmıştı. Sol bacağına baktığımda kanıyordu.

Loran silahını çıkarttığında bende belimden çıkarıp ona doğrulttuğumda konuşmaya başladı:Bugün burda bu hesap kapanıcak.

Barış:Kapatalım. Ama kızımla karım burdan çıkıcak

Lidya'm ağlamaya devam ederken sözüme devam ettim:Güzelim kızımızla birlikte çık dışarı

Aycan:Sen?

Barış:Bu hesap bugün burda kapatıcak

Multimedyadaki müziği çalın👇🏻
Lidya'm ağlıyarak küçük eliyle omzuma dokunduğunda konuşmaya başladım:Aycan gidin.

Aycan arkamdan önüme geçtiğinde Loran yere ateş ederken ben sevdiğim kız ve kızımı korumaya almıştım.

Kızım duyduğu silah sesinden sonra ağlamasını şiddetlendirdiğinde Loran konuşmaya başladı:Kimse hiçbir yere gitmiyor.

Aycan:Loran yeter artık nolur yeter. Korkutuyorsun Lidya'yı

Loran:Gel benimle o zaman bitsin bu olay

Barış:Aycan seninle hiçbir yere gelmiycek.

Loran:O zaman kızın ölür.
Loran bunu söyledikten sonra silahımı patlattım. Silah tutan elinin bileğini vurduğumda konuşmaya başladım:Hazır ol.

Loran acıyla inlerken ben silahlı elimi yüzüne geçirdim.

Barış:Gidin güzelim.

Aycan hiçbir şey söylemeyip dediğimi yaparken Lidya elini bana uzatıyordu.

Aycan'dan
Odadan çıktığımda duyduğum ses durmama sebep olmuştu. Lidya ağlamasını şiddetlendirirken arkamı bile dönemedim.

(1:20 olan yere kadar👉🏻) Ne kadar öyle kaldım bilmiyorum. Arkamı dönemedim hiçbir şekilde.

Hızlı adımlarla yatak odasına geçip kızımı yatağa yatırdım.

Loran gerçekten öldü mü?

Barış 1 yıl önce yapamadığı intikamı şimdi yaptı mı yoksa yapamadı mı yine?

Sorulara cevaplarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️

Loading...
0%