68. Bölüm

Şarkı:Toygar Işıklı - Ben Hayatın Mağlubuyum...

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar.....❤️❤️❤️❤️

Aycan'dan
Loran:Oyun daha yeni başlıyor

Ateş:Loran bas git belanı arama

Loran:Ne o Ateş Yanaç? Barış Murat'ın yapamadığını sen mi yapıcaksın? Öldürücek misin beni?

Ateş:Gerekirse evet. Kardeşimi üzersen icabına bakarım

Şirin:Ateş lütfen sakin ol

Loran:Aynen Ateş Yanaç sakin ol. Yoksa yanarsın yine

Kalender Ağa:Loran yeter. Kes artık sesini

Loran:Heh aşiretlerin reiside konuştu.

Berkan:Loran yeter.

Loran:Sen ne diyordun ya? Heh babako tranquilo daha son oyun var

Ben daha fazla dayanamayıp bir sinirle Loran'ın üstüne yürürken sevdiğim adamın "Aycan" dediğini duymuştum. Sesinde korku vardı.

Loran'ı iterek bağırdım:BAŞLATMA OYUNUNA. ÇIK GİT HAYATIMIZDAN, DEFOL GİT RAHAT BIRAK BİZİ

Loran'dan
Aycan her vurduğunda ben geriye gidiyordum. Ve tabi biraz dikişlerim acımaya başlamıştı. Dayanamayıp göğsüme vuran elleri tutup sırtını duvarla buluşturduğumda nefret dolu bakışlarını görmüştüm.

Loran iç ses:Bakma bana öyle. Bana nefret dolu gözlerle bakma.

​​​​Loran:Çok yakında. Çok yakında bana geliceksin

Aycan:Seninle geliceğime ölürüm daha iyi.

Aycan'dan
Loran kulağıma yaklaştığında nefesini boynumda hissetmiştim. Ve buda beni rahatsız etmişti.

Barış'ı Berkan tutuyordu. Bu yüzden Barış hiçbir şey yapamıyordu.

Loran:Benim olucaksın.

Aycan:Hayal dünyasında yaşıyon. Asla senin olmıycam

Loran:Görücez bebek yüzlü prenses

Loran beni kenara savurduğunda Doruk abim tutmuştu. Ardından Barış elimi tutup konuşmaya başladı:İyi misin bitanem?

Aycan:İyiyim canım.

Loran kapıya vurduğunda içeri polisler girmişti. Ben nolduğunu anladığımda Barış'a korku dolu gözlerimle baktım.

Barış'tan
İçeri polisler girdiğinde Aycan'a baktım. Cam gibi gözlerini korku sarmıştı. Polislerden biri konuşmaya başladı:Barış Murat, Loran Kozan'ı öldürme teşebbüsünden tutuklusun

Aycan:Ba.. Barış

Polisin biri bana kelepçeyi takarken Aycan'ın gözleri nefret ettiğim bakışları almıştı.

Aycan:Napıyonuz siz? Bırakın onu

Polis 1 (kelepçeyi takan):Görevimizi yapıyoruz hanfendi.

Aycan'dan
Sevdiğim adamı götürüyorlardı. Ben hiçbir şey yapamıyordum elim kolum bağlanmıştı.

Kendimi geriye bıraktığımda Azat abim ve Yaman beni tutmuştu. Onlardan kurtulup eteğimi biraz kaldırıp koşmaya başladım. Kapıdan çıktığımda bağırdım:DURUN

Barış'tan
Polisler durduğunda konuşmaya başladım:Eşimle vedalaşmama izin verin.

Polis 2:Peki.

Barış:Kelepçeyi çıkartır mısınız? Merak etmeyin kaçmak gibi bir niyetim yok. Sadece eşime aileme sarılmak istiyorum.

Polis 1:Tamam.

Polis kelepçeyi çıkarttığında Aycan bana doğru koşarken bende koştum.

Buluştuğumuzda ben sevdiğim kıza canını yakmadan sımsıkı sarıldım. Aycan'ım ağlamaya başlamıştı bile.

Aycan:Gitme. Gitme yalvarırım gitme. Ben.. Ben..

Barış:Şşşş bak bana

Sevdiğim kızı kendimden uzaklaştırıp ellerimi yüzüne yerleştirerek konuşmaya başladım:Ağlama.

Aycan:Barış lütfen.. Lütfen gitme

Barış:Ben senden kızımızdan gitmiyorum. Uzağınızda olsamda sizi asla bırakmam, bırakamam

Aycan:Es ist meinetwegen passiert, oder? Es ist wegen mir passiert (Benim yüzümden oldu dimi? Benim yüzümden oldu)

Barış:Nein, nein, es lag nicht an dir (Hayır hayır senin yüzünden olmadı)

Aycan:Aber du erleidest die strafe (Cezasını sen çekiyorsun ama)

Barış:Pişman değilim camgözlüm

Aycan bana sarıldığında yine ağlamaya başlamıştı. Bende kokusunu içime çekip konuşmaya başladım:Ağlama, gözünü sevim ağlama
Müzik burda biter👆🏻

Aycan'ı kendimden uzaklaştırıp yine akan gözyaşlarını silerken sevdiğim kız ağlamaklı bir ses tonuyla konuşmaya başladı:Barış ben sensiz yapamam. Yapamam Lidya'yı tek başıma büyütemem.

Barış:Yaparsın bitanem. Sana güveniyorum

Aycan:Lidya seni istiycek yanında

Barış:Sen bir yolunu bulursun güzelim benim

Sevdiğim kızın alnına bir öpücük kondurup aileme gittim.

Barış:Dedem

Dedemin elini öpüp sarıldığımda o da bana sarılarak konuşmaya başladı:Çıkartıcam seni aslanım. Sen hiç kaygılanma. En iyi avukatları tutucam aslanım

Barış:Sıkıntı yok dedem. Boşuna yorulma.

Babaanneminde elini öpüp sarıldıktan sonra önce anneme sonra babama sarıldım.

Babamdan ayrıldığımda Mihra'mı kucağıma alıp sarıldığımda konuşmaya başladı:Ağlamak yok fıstığım anlaştık mı?

Mihra:Anlaştık.

Barış:Ayrıca öyle her üzüldüğünde yere oturup ağlamakta yok

Mihra:Tamam söz

Mihra'mın yanağına bir öpücük kondurup yere indirdiğimde Asiye'm ellerini boynuma dolayıp sarıldığında bende ona sarıldım.

Asiye:Abi ben özür dilerim.

Asiye'mi kendimden uzaklaştırıp konuşmaya başladım:Neden özür diliyorsun?

Asiye:Doruk'la evlendiğim için pişman değilim. Ama senin hayatını kararttığım...

Barış:Şşşş, pişman olma artık. Senin sayende yeniden aşık oldum. Yeniden sevmeyi öğrendim, yeniden kapanan kalbimin kapılarını açtım, buz tutan kalbim senin sayende yeniden alevlendi canımın içi

Asiye'm gözyaşları eşliğinde bana gülümsediğinde ben onun alnına bir öpücük kondurup kollarımın arasına aldım. Bir elim saçındayken, diğer elimde sırtındaydı. Saçına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Hep mutlu ol fıstığım benim

Aycan'ın ailesiylede vedalaştıktan sonra Lale, Feraye, Eylül ve Şirin'e sarıldım. Sonra ikizim, kardeşim dediğim adamın karşısına geçip konuşmaya başladım:İkizim

Berkan'la birbirimize sarıldığımızda Berkan konuşmaya başladı:Aklın kalmasın burda. Aycan'ı ve Lidya'yı bu şerefsizden biz koruruz

Loran'dan
Berkan aklınca bana laf sokuşturduğunda ben Aycan'a bakmıştım. Gözlerinden yaşlar ardı ardına süzülürken silmeye çalışıyordu ama yenileri geliyordu.

Gözyaşları canımı yakıyordu.

Yazardan
Barış ve Yaman birbirlerine sarıldıktan sonra Yaman konuşmaya başlar:Loran kuzenimde olsa Aycan ve Lidya'ya bir zararı dokunursa icabına bakarım. Söz veriyorum onların her daim yanında olucam kardeşim.

Barış:Eyvallah kardeşim benim.

Ateş ve Azat'ada sarıldıktan sonra Doruk'a sarılıp konuşmaya başlar:Üçüzlere iyi bak. Asiye'yi yorma

Doruk:Ayıp ediyorsun kayinço.

Barış:Aycan'a ve Lidya'ya çok dikkat edin

Doruk:Sen merak etme o iş bizde.

Barış, Aren'ede sarıldıktan sonra Barış Loran'ın karşısına dikilip konuşmaya başlar:Karıma ve kızıma dokunursan yarım kalan hesabı kapatırım.

Barış'tan
Loran:Özletmem kendimi

Şerefsiz bunu söyledikten sonra hiçbir şey söylemeden polislerin yanına giderken sevdiğim kız elinden tutup konuşmaya başladı:Barış nolur, nolur yalvarırım gitme

Boynundan tutup başını göğsümle buluşturduğumda ağlamaya başlamıştı. Ağlamasından nefret ediyordum.

Kendimden uzaklaştırdım ve ellerimi yüzüne yerleştirdiğimde o bileklerimi tutmuştu.

Aycan:Söz verdin bana. Kızımızı birlikte büyütücez dedin

Barış:Yine büyütücez güzelim. Sözümün arkasındayım bebeğim

Aycan:Lidya yanında seni istiycek o zaman ben napıcam?

Barış:Sen bir yolunu bulursun. Sana güveniyorum bebeğim.

Aycan'dan
Ama ben kendime güvenmiyordum. Sevdiğim adam önce alnıma sonra yanağıma sonra dudağımın kenarına en son boynuma bir öpücük kondurup kokumu içine çekmişti sanırım.

Çünkü boynuma yöneldiğinde bir süre öyle kalmıştı. Bende gözlerimi kapatıp kendimi ona bıraktığımda ellerini yüzüme yerleştirerek konuşmaya başladı:Ağlama. Kızımız için güçlü ol.

Bunu söylerken baş parmaklarıyla gözyaşlarımı siliyordu. Alnını alnıma değdirerek konuşmaya başladı:Kızımızı benim için öp. Ona benim yokluğumu hissettirme anlaştık mı?

Ben ağlıyarak sadece olumlu anlamda başımı salladığımda sevdiğim adam konuşmaya başladı:Ağlamak yok kalbim. Bu gözler ağlamıycak. Anlaştık mı güzellik?

Ben sadece olumlu anlamda başımı salladığımda sevdiğim adam konuşmaya başladı:Seni çok seviyorum gül kokulum

Aycan:Seni çok seviyorum mavişim.

Barış ellerini yüzümden çekerken ben ellerini tutmaya devam ediyordum. Sol eli elimden kayıp gittiğinde polis ona kelepçeyi takmıştı.

Tam arabaya binicekken son kez bana baktı. Ben bakarak iç çekerken bir umut Loran'a baktım ve ağlıyarak konuşmaya başladım:Şikayetini geri çek nolur. Lidya'ya yapma bunu lütfen

Loran'dan
Bişeyler boğazımda düğümlenmişti. Hiçbir şekilde yutkunamamıştım.

Aycan, Barış'a baktığında Barış çoktan arabaya bindirilmişti. Aycan ağlıyarak iki kere Barış dedi. Sonra bağırarak koşmaya başladı:BARIŞ, BARIŞ

-BARIIIIIIIŞ

Peşinden gidip ona sarılmak en büyük isteğimdi. Ama yapamıyordum. Olduğum yere sanki çivilenmiştim.

Yere düştüğünde ben yine olduğum yerde kalmıştım.

Yazardan
Aycan kendini yere bıraktığında Yaren hariç kızlar (Feraye, Asiye, Eylül ve Şirin) koşarak gider. Feraye gelinliğini kaldırarak koşar.

Şirin ve Asiye Aycan'ı yerden kaldırmaya çalışırken Aycan ağlıyarak bağırmaya başlar:BARIŞ GİTME, GİTME NOLUR

Şirin ve Asiye, Aycan'ın kollarından destek verircesine tutarak yürütürken Aycan onların ellerinden kurtulup bağırır:YA BIRAKIN BENİ

Loran'dan
Aycan ağlıyarak yürürken benim karşımda durdu ve bana tokat atarak içeri girdi.

Kızlarda onun arkasından gidicekken dayım konuşmaya başladı:Aycan'ı rahat bırakın kızlar

Ardından dayım bana dönüp konuşmaya başladı:Sende önüme düş konuşucaz seninle konakta

-Feraye kızım sende bu gece burda kal Aycan'ı yalnız bırakma.

Feraye:Tamam Kalender baba

Kalender Ağa:Yaman aslanım sende Ateş'le birlikte git şu işi çözmeye çalışın

Yaman:Tamam babam

Ateş:Tamam ağam.

Kalender Ağa:Sende düş önüme

Yazardan
Loran ve Kalender Ağa arabaya binip giderler. Ateş ve Yaman'da karakola gider.

Cihan bey:Feraye kızım haydi üstünü değiştir sonra Aycan'ın yanına git, yalnız bırakma Aycan'ı.

Feraye:Tamam baba

Feraye içeri girer. Cihan Asiye ve Şirin'e bakarak konuşmaya başlar:Asiye Şirin sizde bırakmayın Aycan'ı yalnız

Asiye:Tamam Cihan amca.
Şirin:Tamam Cihan amca.

Asiye ve Şirin'de içeri girdiğinde Nasuh Ağa konuşmaya başlar:Halis Ağa sizde gidin. Bu konuyuda en kısa zamanda çözücez inşallah

Halis Ağa:İnşallah Nasuh Ağa.

Halis Ağa ve aileside arabaya binip gittiğinde Yanaç ailesi içeri girer.

Multimedyadaki müziği çalın👇🏻

Aycan oda

Aycan'dan
Odama girdiğimde kapıya yaslanmış ağlıyordum.

Boşluktayım. Paramparça olmuştum. Korktuğum şey başıma gelmişti. Loran gelmiş yine hayatımın içine etmişti.

Kapıdan çekilip yatakta yatan kızıma baktığımda mışıl mışıl uyuyodu. Koltuğa oturduğumda akan gözyaşlarımı silmeye gücüm yoktu.

Gözyaşlarımın akmasına izin verdiğimde gözümün önüne o an gelmişti. Sevdiğim adamın ellerine kelepçeyi taktıkları o an.

Başımı ellerimin arasına alıp o anı hafızamdan silmeye çalıştım. Ama silemiyodum. O an gözümün önünden gitmiyodu.

Ben napıcaktım? Barış'sız ben Lidya'nın nasıl yanında olucaktım?

Karakol

Barış'tan
Beni nezarete atmışlardı. Şimdilik burda kalıcaktım. Herşey 4 hafta sonra belli olucaktı. Mahkemeye 4 hafta sonra çıkıcaktım.

Nezaretin bankına oturduğumda gözümün önüne sevdiğim kızın o canımı yakan nefret ettiğim bakışları gelmişti.

Flashback

Flashson

Barış iç ses:Herşey senin için güzelim. Senin yanmana izin veremezdim.

Yanaç Konak

Aycan'dan
Şuan gidip Loran'ı öldürmemek için, yarım kalan işi bitirmemek için kendimi zor tutuyorum.

Ama yapamam. Lidya'yı düşünmem lazım. Barış gitti bende gidersem Lidya yalnız kalır.

Kızımın yanına yattığımda uyandırmadan alnına bir öpücük kondurup konuşmaya başladım:Baban gitti. Baban o seni korkutan o adam yüzünden, benim yaptığım şey yüzünden polisler onu aldı götürdü.

-Baban artık yanında değil, ama ben yanındayım seni bırakmıycam bitanem. Biliyorum yanında babanı istiyceksin ama baban istesede gelemez. Ama...

Yutkunup sözüme devam ettim:Ama hep babanın kalbinde olucaksın. Gözlerini her kapattığında baban rüyalarına giricek. Rüyanda babanla oyunlar oynuycak, gülücek eğleniceksin

-Gözlerini açtığında baban yanında olmıycak ama rüyalarında olucak. Ve sana söz veriyorum baban çok yakında yanımızda olucak, baban gelicek

Kızımın yine alnına ardından yanağına bir öpücük kondurdum.

Karakol

Barış'tan
Aklım Aycan'da kalmıştı. Aklıma Loran'a söylediği gelmişti

Flashback
Aycan (ağlıyarak):Şikayetini geri çek nolur. Lidya'ya yapma bunu lütfen
Flashson

Barış:Offf hayatımı s***in Loran Kozan.

Derin bir nefes alıp verdim. Aycan'ın acı bağrışları, gitme kal diyişleri canımı yakmıştı. Üstelik seni seviyorum derkenki o sesindeki hüzün beni bitirmişti.

Sanki o zaman nefes alamamıştım. O ses beni öldürmüştü sanki. Ondan ayrılmak zordu, hemde çok zordu.

Ben hayatın mağlubuydum. Hayata karşı yenilmiştim.

Ben 1 yıl önce yenilmiştim hayata. Karşıma Aycan çıktığında o kaybettiğim hayat yeniden başladı. Ama yine kaybettim.
Müzik burda biter👆🏻

Yaman ve Ateş geldiğinde ben oturduğum yerden kalkıp onların karşısına geçtim ve endişeli bir ses tonuyla konuşmaya başladım:Aycan ve Lidya iyi mi?

Ateş:Onlar iyi şimdilik.

Barış:Ne demek bu?

Yaman:Aycan sen arabaya bindirildikten sonra..

Barış:Koştu orayı biliyorum, gördüm. Sonra noldu?

Ateş:Şirin ve Asiye kaldırdı Aycan'ı yerden. Sonra işte Aycan konağa girmeden önce Loran'a tokat attı.

Barış:Aycan nerde şuan?

Ateş:Baba ocağında

Barış:Aycan'a söyle Ateş, istediği yerde kalsın. Kendini nerde güvende hissediyorsa oraya gitsin. Ve asla dışarı yalnız çıkmasın en azından yanında bir koruma olsun

Ateş:Tamam söylerim merak etme.

Yaman:Barış yarın bir avukat gelicek. Benim İstanbul'dan bir arkadaşım. Adı Mirza. Yoldayken aradım anlattım durumu

Barış:Aycan'ın..

Yaman:Onuda anlattım ama dediğim gibi güvenilir biri. Loran gibi bir itle beraber çalışmıycak biri.

-Yarınki mahkemede olayı senin dediğin şekilde anlatıcak.

Ateş:Başı yanmaz mı?

Yaman:Yanmaz. Dosyaya böyle geçicek.

Barış:Benim Aycan'la konuşmam lazım. Aklım onlarda kaldı.

Yaman:İzin yok kardeşim. Biz bile zar zor girdik buraya.

Ben tam bişey söyliycekken bir polis kapıyı açıp kapı ağzından görüşün bittiğini söylemişti.

Ateş:Biz şimdi gidiyoruz. Aklın kalmasın Aycan ve Lidya'da. İkiside bizimle güvende kardeşim

Barış:Dikkat edin ikisinede

Ateş:Tamam kardeşim.

Yaman:Sen merak etme kardeşim

Ateş ve Yaman gittiğinde bende geri banka oturdum.

Akşam saat 21:00/Yağcı Konak/Yatak odası

Aycan'dan
Yemeği yedikten sonra kızımla odama çıkmıştım. Herşeyden habersiz olan bebeğim babasının geliceğini düşünüyodu ve gözleri sürekli kapıdaydı.

Her ne kadar kızımın ilgisini çekmeye çalışsamda başarılı olamıyodum. Yatakta karnının üstüne dönüp çarşafı tuttu ve kendini çekmeye başlamıştı. Ben düşmesin diye onu tuttuğumda kaldırdım.

Ama o yine kapıya bakmaya devam ediyodu. Eliylede kapıyı gösteriyodu.

Yarın sevdiğim adamın mahkemesi vardı. Ve ben yine korkuyodum.

Kızım hala kapıya bakmaya devam ederken ben onu kucağıma alıp konuşmaya başladım:Uyuyalım mı aşkım?

Lidya'm eliyle yüzüğümü gösterdiğinde Barış'ı sorduğunu anlamıştım. Yutkundum ve kendimi ağlamamak için zor tutarak konuşmaya başladım:Babanın işi var aşkım. Ama gelicek sana söz veriyorum gelicek.

-Bu gece babasız uyuycaz ama gelicek baba

Lidya huysuzlandığında kucağımda sallamaya başladım. Ama ağlamasını şiddetlendirip kucağımda hareket ediyordu.

Düşmesin diye sıkı sıkı tutarken konuşmaya başladım:Aşkım düşüceksin dur kıpırdama

-Lidya, aşkım baba gelicek. Ama şimdi değil çok işi var onları halledip gelicek

Kabusum başlamıştı. Kızım babasını istiyordu. Ve onun sesini duymadan da ne uyuycak nede ağlaması biticekti.

İçeri Arzu hanım girdiğinde konuşmaya başladı:Aycan neden ağlıyor Lidya?

Aycan:Barış'ı istiyor.

Arzu hanım:Yaman'ın ayarladığı avukatı arasana bir belki Barış'la konuşma sağlar.

Aycan:Haklısınız. O zaman ben şey Yaman'ı arayayım.

Arzu hanım:Tamam kızım hadi ara. Ver istersen bana Lidya'yı

Aycan:Hayır. Sizde daha çok huysuzlanır.

Kızımı yatağa yatırdığımda ağlaması devam ediyodu. Yatağın yanındaki sağ komidin üstünden telefonumu alıp konuşmaya başladı:Aşkım.. Aşkım bak bana. Babayı arıycaz biraz sonra tamam mı? Ağlama babayla konuşcaz birazdan tamam mı?

-Sen şimdi babaannenle kal ben.. Ben hemen geliyorum

Lidya'm baba kelimesini duyduğunda yine susmuştu. Hızla yataktan kalkıp odadan çıktım. Kapının duvarına yaslandığımda gözyaşlarım yanaklarımdan ardı ardına süzülmeye başlamıştı.

Telefon aramalarına Yaman diye yazıp aradım. Bir iki çalıştan sonra açılmıştı.

Telefon görüşmesi
Yaman eniştem💙:Efendim Aycan

Civciv:Yaman bana Barış'la bir telefon görüşmesi ayarlar mısın?

Yaman eniştem💙:Lidya mı?

Civciv:Uyku saati geldi. Ama babası olmadan.. Yaman lütfen bir görüşme ayarla.

Yaman eniştem💙:Tamam benden haber bekle. Mirza'yı arıyayım bir ben, sana mesaj atarım

Civciv:Tamam Yaman.
Konuşma biter
🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀

Odaya girmeden akan gözyaşlarımı silip içeri öyle girdiğimde Arzu hanım konuşmaya başladı:Ayarladın mı?

Aycan:Gibi. Yaman Mirza'yla konuşucak sonra bana mesaj atıcak

Karakol

Yazardan
Mirza karakola gelmişti. Kendisini Barış'ın avukatı olarak tanıttığında hemen söze girdi:Müvekkilimin telefonla konuşması gerekiyor.

Polis 1:Maalesef böyle bişeye izin veremeyiz.

Mirza:Bakın müvekkilimin bir kızı var. Üstelik daha bebek daha yürüyemiyor, siz düşünün artık ne kadar küçük olduğunu

-Ve şuan o küçük kız babası yok diye ağlıyor uyuyamıyor. Çok kısa kızıyla konuşucak sadece ha küçük kız kapatmak istemiyor mu? O zaman uyuyana kadar konuşucak

Polis 1:Peki. Buyrun

Mirza:Teşekkür ederim

Nezaret

Barış'tan
Gözlerimi kapatmış öylece bankta otururken biri bana seslenmişti. Gözlerimi açıp baktığımda bir adamdı. Ayağa kalkıp konuşmaya başladım:Sen kimsin?

Mirza:Avukatın. Yarın senin avukatlığını yapıcam.

Barış:Bir sorun mu var?

Mirza:Küçük prensesin yokluğunu anlamış ağlıyor şuan.

Barış:Çıkartıcak mısın beni burdan bir gecelik?

Mirza:Yok çıkartamam. İstesemde çıkartamam başım yanar. Ama seni onlarla konuşturabilirim. İznin var. Kızın uyuyana kadar konuşabilirsin

Mirza telefonunu ceketinin sağ iç cebinden çıkarıp telefonu bana uzattı.

Mirza:İstediğin kadar konuş, ben dışarda bekliyorum

Barış:Eyvallah

Mirza:Görevim her zaman

Mirza çıktığında telefon açılmıştı. Ve sevdiğim kızın sesini duymuştum.

Telefon görüşmesi
Aycan:Barış

Barış:Benim camgözlüm

Aycan:İyi misin?

Barış:Çok iyiyim. Sesini duydum dahada iyi oldum

Aycan:Lidya seni istedi. Naptıysam susmadı, gözü sürekli kapıda

Barış:Yalnız mısın sen?

Aycan:Annen vardı biraz önce ama telefonum çalmadan önce gitmişti. Lidya var yanımda bir tek

Barış:Tamam telefonu hoparlöre al

Aycan denileni yapar.

Aycan:Aldım

Barış:Fıstığım, güzelim benim

Lidya etrafa bakınır. Sonra karnının üstüne dönüp kapıya döndüğünde Aycan zar zor konuşmaya başlar:Baba burda değil. Baba telefonda bebeğim.. Konuş hadi babayla

Barış:Meleğim

Lidya tatlı bir ses çıkarttığında Barış konuşmaya başlar:Sesine kurban olurum ben senin meleğim benim.

Aycan:Uyuması lazım aşkım

Barış:Uyuturuz o zaman sıkıntı yok. Uzakta olsamda bu küçük prensesim yalnız uyuycak anlamına gelmez

Lidya:Ba

Aycan:Tamamla hadi aşkım. Baba de

Lidya heyecanlı bir şekilde:Ba
Der

Barış:Efendim babam

Aycan:Babayla sana ninni söyleyelim mi? İster misin aşkım?

Lidya yine tatlı bir ses çıkarır.

Aycan:Başlıyalım mı sevgilim?

Barış:Başlıyalım

Aybar:Uykudan uyanmış
Gülermiş, bakarmış
Annesi onu çok öpermiş, severmiş
Okula gidermiş, yazarmış, çizermiş
Babası onu çok öpermiş, severmiş

Annesi onu çok
Babası onu çok
Herkesler onu çok severmiş, severmiş

Uykudan uyanmış
Gülermiş, bakarmış
Annesi onu çok öpermiş, severmiş
Okula gidermiş, yazarmış, çizermiş
Babası onu çok severmiş, öpermiş
Annesi onu çok
Babası onu çok
Herkesler onu çok severmiş, severmiş
Annesinin yavrusu
Kuzusu, pamuğu
Annesi ninni söyler
Can kuşu dinlermiş

Aycan:Uyudu

Aycan'ın sesindeki hüzün Barış'ı kahreder. O arada Aycan kızının üstünü yorganla biraz örtüp yataktan kalkar ve pencere kenarına geçtiğinde Barış konuşmaya başlar:Sen iyi misin?

Aycan:İyiyim. Sadece biraz başım ağrıyor

Barış:Lidya'dan dolayı mı?

Aycan:Hem ondan hemde bugün olanları düşündükçe..

Barış:Düşünme artık. Bak olan oldu, sen sadece kızımıza odaklan bebeğim.

Aycan:Barış bu gece Lidya senin sesinle uyudu. Peki ya yarın? Yarından sonra? Ondan sonraki gün nolucak?

Barış:Bir yolunu bulup sana ulaşırım güzelim

Aycan:Bu hep böyle mi gidicek Barış?

Barış:Lidya için gerekirse evet bitanem.

Aycan:Lidya senin sesinle mutlu. Sesini duyduğunda etrafa bakındı sonra kapıya baktı.

-Ben onun yanında olamıyorum Barış

Barış:Pes mi ediceksin? Kızımızı yalnız mı bırakıcaksın?

Aycan:Öyle bişey asla yapmam. Ama bunun tekrarı yaşanıcak Barış. Bugün olduğu gibi yine Lidya seni yanında istiycek

Barış:Güzelim bak biliyorum şuan herşey zor, bensiz Lidya'ya yetemiyorsun biliyorum ama lütfen.. Lütfen kızımız için dayan bu acıya

Aycan:O olmasaydı zaten ben şuan senin yerinde olucaktım.

Barış:Olmıycaktın, izin vermezdim.

Aycan:Seni çok seviyorum, bunu unutma olur mu?

​Barış:Asla unutmam bebeğim. Seni unuttuğum gün öldüğüm gündür

Aycan:Deme şöyle şeyler, zaten korkuyorum iyice korkmamı sağlama.

Barış:Tamam sustum. Ayrıca bende seni çok seviyorum bebeğim. Sende bunu unutma

Aycan:Unutmam.

Barış:Güzelim benim kapatmam lazım Mirza geldi.

Aycan:Tamam dikkat et kendine

Barış:Sizde dikkat edin kendinize bitanem. Kızımızı öp benim için

Aycan:Tamam öperim sevgilim.
Konuşma biter
🥀🥀🥀🥀🥀🥀

Mirza'ya telefonunu verip konuşmaya başladım:Eyvallah bilader

Mirza:Ne demek. Bu arada eşinin bir çözüm bulması lazım. Sürekli böyle arıyamazsın burdaki bir polisi zor ikna ettim cezaevindeki gardiyanlar bunlardan daha zordur asla izin vermezler

Barış:Kızımın yokluğuma alışması uzun sürücek

Mirza:Uzun sürücek belki ama zamanla yokluğuna alışır.

Barış:Umarım.

Mirza:4 hafta sonra herşey alehine işleyebilir. Cezaevine girmen çok yüksek.

Ben hiçbir şey söyliyememiştim. Mirza "iyi geceler" dediğinde bende dedim ve gitti.

Mahkemede nolucak? Ne yaşanıcak?

Soruya cevaplarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️

Buda küçük prenses Lidya

Paylaşmıştım ama zamanla değişicek demiştim biraz değişti