77. Bölüm

70. Bölüm

Bogurtlenvegokyuzu Rapunzel
rapunzel_102219

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️

Aycan'dan
Sevdiğim adamı götürürlerken benim dönen başım daha fazla dönmeye başlamıştı. Kendimi geriye doğru bıraktığımda en son duyduğum ses Loran'ın adımı söylemesiydi

Barış'tan
Arkamı dönüp baktığımda Aycan bayılmıştı ve Loran'ın kolları arasındaydı. Ben ellerim bağlı olmasına rağmen sevdiğim kızın yanına gitmek istedim ama gidemedim

Beni tutan jandarmalar engel olup dışarı çıkartırlarken ben bağırdım:LAN BIRAKIN BENİ. KARIMA BİŞEY OLDU.

Arkamı dönüp baktığımda Aycan Doruk'un kucağındaydı. Koşarak yürürken ben bağırdım:DORUK NEYİ VAR?

Doruk:BİLMİYORUM HASTANEYE GÖTÜRÜYORUM

Beni tutan jandarmalardan kurtulup koşarken Doruk onu arabaya bindirmişti.

Doruk:Benimle güvende korkma. Hem ayrıca biz onun yanındayız gözün arkada kalmasın

Barış:Ona dikkat edin. Durumunuda bana bildirin bir şekilde

Doruk:Tamam.

Asiye:Doruk gitmemiz lazım, Aycan'ın kanaması var.

Asiye bunu söyledikten sonra ben daha çok endişelenmiştim. Doruk hızla arabaya binip sürerken jandarmalar beni tutup arabaya bindirmek üzereyken Ateş'e bağırdım:ATEŞ BANA AYCAN'IN DURUMUNU BİLDİRİN

Ateş "👍🏻" yaptığında kapılar kapanmıştı.

Ateş'ten
Cezaevi arabası giderken babaannem konuşmaya başladı:Ateş oğlum Feraye ve Yaman'la gidin hele hastaneye. Öğrenin Aycan'ın durumunu

Ateş:Tamam babaannem

Yaman:Şirin sende gel bizimle

Ben Şirin'e baktığımda Şirin dedesine bakıyordu. Dedesi olumlu anlamda başını salladığında hepimiz Yaman'ın arabasına bindik.

Yaman arabayı sürmeye başladığında ben Doruk'u aradım.

Doruk bize hastanenin adını söylediğinde Yaman söylenen yere sürmeye başlamıştı.

Şirin:Sizce Aycan neden durduk yere bayıldı?

Ateş:Çok fazla stres yaptıda o yüzden. Başka bir açıklaması olamaz

Yaman'dan
Feraye:Aycan'ın stres yapması gayet normal bence. Loran'ı her gördüğümde bende stres yapıyorum çünkü

Ben Feraye'ye bakıp hafif güldüğümde Feraye'm konuşmaya başladı:Yaman gülme komik değil. Gerçekten kuzenini görünce stres oluyorum.

Yaman:Kötüde olsa kuzen be güzelim napıcaksın?

Ateş:O kuzeninin çok yakında defteri dürülücekte bakalım ne zaman?

Şirin:Ateş

Ateş:Ya ne Ateş güzelim. Herif Aycan'ın dibine kadar girdi. Bu saatten sonra bizim Aycan'ın her daim yanında olmamız lazım. Kardeşime bundan sonra yaklaşırsada..

Şirin:Yaklaşırsada icabına bakmıycaksın Ateş. Bak sana Aycan'ı koruma demiyorum koru ama Loran'a zarar vererek koruma.

-Ben bir kez daha aşık olduğum adamı kaybetmek istemiyorum. Yine o cehennemi yaşamak istemiyorum Ateş

Ateş hiçbir şey söylemeyip Şirin'e sarıldığında Feraye'yle ben birbirimize baktık.

Hastane

Doruk'tan
Aycan'ı bir odaya alıp müdahale yaparlarken ben neden bayıldığını düşünüyordum. Stres altında kaldığı için bayılmış olabilir miydi?

Asiye:Doruk

Doruk:Söyle güzelim

Asiye:Aycan hamile olabilir mi?

Doruk:Sanmam. Ama oladabilir.

Asiye:Eğer hamileyse Aycan'ın bundan sonra kendine çok dikkat etmesi ve sağlıklı beslenmesi gerekiyor. Sonuçta o önceki risk şimdide olabilir.

-Hem artık abimde yok. Bizim dikkat etmemiz gerek Aycan'a

Doruk:Önce bir nolduğunu öğrenelim güzelim. Sonrasını düşünürüz. Hem ayrıca abini orda 15 yıl boyunca bırakıcak değiliz.

-Çıkarıcaz, çıkartmak zorundayız. Aycan için

Asiye:Sen çok iyi bir abisin

Doruk:Aynı zamanda çok iyi babayım

Asiye:Tabi canım, onda hiçbir şüphe yok zaten

Ben tam bişey söyliycekken Lale odadan çıktığında konuşmaya başladım:Aycan iyi mi Lale?

Lale:İyiler

Doruk:Af buyur ler derken?

Ateş:Doruk?

Ateş abim, Yaman, Feraye ve Şirin'de geldiğinde konuşmaya başladım:Lale, ler derken?

Asiye:Anlasana gerizekalı kardeşin hamile

AtDor:Hı?

Lale:Asiye'den doğru duydunuz kardeşiniz hamile. Hemde ikizlere hamile

AtDor:Hı? İkiz mi?

Ateş:Lan biz yine dayı mı oluyoruz?

Doruk:Olduk galiba

Lale:Bunların devreleri yandı

Yaman (gülerek)

:Tebrikler tekrar dayı oluyorsunuz

Asiye'den
Doruk:Eyvallah kardeşim. Ben niye heyecan yaptım ya? Asiye'm arada bizde mi kaynasak heyecanım daha çok artar

Doruk'un ne dediğini anladığımda konuşmaya başladım:Yok artık Doruk. Üçüzler var nereye çocuk yapıyorsun tekrar

Doruk:Bakarız sıkıntı yok

Ateş:Nah bakarsın. Daha üçüzlere doğru düzgün bakamıyorsunuz

Doruk:Sende yardım et o zaman bize abicim. Pratik yaparsın hem iyi olur

Feraye:Ayy Ateş abimi çocuk bakarken hayal edemedim

Ateş:Ferayeeeğ

Feraye:Tamam sustum.

Şirin'den
Ateş:Aycan kendinde mi Lale?

Ateş konuyu değiştirmişti. Bende onun bu haline gülerken Lale konuşmaya başladı:Kontrolü yaparken uyuyordu. Ama uyanmıştır.

Doruk:Tamam hadi girelim o zaman yanına

Hepimiz içeri girdiğimizde Aycan kendine gelmişti.

Feraye:Kuzum iyi misin?

Aycan:İyiyim. Barış'ı götürdüler mi?

Ateş:Götürdüler. Doruk seni arabaya bindirip götürdükten sonra götürdüler onuda

Aycan:Haber verdiniz mi ona? Merak etmiştir

Yaman:Ben Mirza'ya mesaj attım. Barış'ı bilgilendiricek.

Şirin:Miden bulanıyor mu yada başın dönüyor mu?

Aycan:Hayır. Serum iyi geldi sanırım.

-Nolduğunu anlamadım zaten. O 15 yılı duyduğumda dönen başım daha çok dönmeye başladı. Sonra Barış'a sarıldım o an biraz geçti gibiydi sonrasını hatırlamıyorum sonrası yok. En son duyduğum ses Loran'ın adımı söylemeseydi.

Feraye:Neyseki ciddi bişeyin yok kuzum. Sende bebeklerde gayet iyisiniz

Aycan:Be.. Bebekler mi? Ha.. Hamile miyim?

Yaman:Evet. Hemde ikizlere hamilesin

Aycan'dan
Elimi karnıma götürüp okşamaya başladığımda hala inanamadım. İçimde yine sevdiğim adamdan iki parça taşıyordum. Üstelik daha önce bir bebeğimi, Lidya'mın parçasını kaybetmiştim.

Ama şimdi, şimdi yine karnımda iki can var. Sevdiğim adamdan mavişimden.

Aycan:Yaman, Mirza'ya hamile olduğumu söyledin mi?

Yaman:Cık söylemedim. Sen söylersin diye düşündüm.

Aycan:Ne zaman görebilirim Barış'ı?

Yaman:Bilmem. İzin falan bişeyler çıkartman gerekiyormuş.

Aycan:Lidya'da çıkartabilir miyim bu izin işini?

Yaman:Bilmem çıkartırsın herhalde

Ateş:Güzelim sen şimdi bunu kafana takma. Biz ayarlarız bunu. Sen sadece bebeklerini düşün

Aycan:Çıkmak istiyom burdan, kalmak istemiyom hastanede

Doruk:Tamam çıkartırız ama önce bir şu serumun bitsin

Ben sadece olumlu anlamda başımı salladım.

Cezaevi

Barış'tan
Cezaevinin kapısından girmiştik. Aklım sevdiğim kızdaydı. Nolduğunu neden bayıldığını hala bilmiyordum. Buda beni deli ediyordu.

Beni arabadan indirdiklerinde konuşmaya başladım:Eşimle konuşmama izin verin.

X:Beyfendi bunu 1 saat önce arabada da söylediniz olmaz dedim

Barış:Bakın benim eşimin durumunu öğrenmem lazım

X:Bakın eşiniz veya aileniz hakkında bir bilgi gelirse biz size söylüyoruz zaten

Barış:Söyleyin o zaman

Y:Bilsek söyleriz ama bilmiyoruz. Eşiniz hakkında bilgi gelmedi

Beni cezaevinin kapısından sokup ordaki birkaç işi tamamladıktan sonra eşyalarımdan sadece yüzüğümü ve fotoğrafları alıcakken biri engelledi.

Z:Alsın bırak. Buraya girenlerin hepsi alıyor önemli eşyalarını, bırak alsın o da

Gardiyan bıraktığında ben yüzüğümü parmağıma takıp fotoğrafları aldığımda kalıcağım koğuşa iki kişi götürmeye başladılar. Bu sefer ellerim kelepçeli değildi. Ama kollarımı tutuyorlardı.

Yanımdaki adamın telefonuna bildirim geldiğinde konuşmaya başladı:Eşinin durumu iyiymiş.

Barış:Neden bayılmış?

X:Orasını bilmiyorum. Eşin geldiği zaman ondan öğrenirsin

Beni A12 koğuşuna soktuklarında kapıyı kilitlemişlerdi.

Herkes bana hoşgeldin Allah kurtarsın diye şeyler söylerken biri yanıma geldi ve konuşmaya başladı:Ben Alperen

Bende kendi adımı söyleyip uzattığı eli nezaketen tuttum. Sonra bana yatıcağım yeri gösterdiğinde ben hemen yatıp kızımın fotoğrafına baktım.

Arkasına baktığımda bir not yazıyordu. Notu okumaya başladım:Huysuz prensesin :')

Barış iç ses:Baban çok yakında gelicek prensesim

Aycan'ımın fotoğrafına bakmaya başladım.

Koğuşun kapısı açıldığında içeri 4 kişi girmişti. Onlara boş olan yerleri biri gösterirken fotoğrafları yastığın altına koyup ayağa kalktım. Sonrada lavaboya girdim.

Yüzümü yıkarken aklım hala Aycan'daydı. Görüş gününe kadar ben burda kafayı yerdim.

Yağcı Konak

2 ay sonra

Ayakkabıları bu

Aycan'dan
Kontrolüm vardı. Gökhan beni hastaneye götürüyordu.

Gökhan:Hanımım istiyorsanız küçük hanımı bırakın arabada ben ilgilenirim.

Aycan:Tamam ama dikkat et ona

Gökhan:Merak etmeyin hanımım. Bir an olsun gözümü ayırmam.

Aycan:Uyudu zaten şuan. Ama eğer uyanıpta huysuzlanırsa ve babasını ararsa bebek çantasında babasına ait bişey var onu eline ver

Gökhan:Tamam hanımım.

Araba durduğunda Gökhan'ın açtığı kapıdan çıktım.

Sonra hastaneye giriş yaptığımda telefonum çalmaya başlamıştı. Ekrana baktığımda Loran arıyordu. Meşgüle atıp Başak hanımın beklediği yere girdim.

Sedyeye yattığımda Başak hanım, karnıma bir krem sıktı ve ultrason cihazıyla bakmaya başladı.

Aycan:Herşey yolunda dimi?

Dr Başak hanım:Bebeklerinin durumu iyi şuanlık

Aycan:Şuanlık derken?

Dr Başak hanım:Önceki doğumunu biliyorum. Riskli bir doğum yapmışsın. Bu yüzden bir risk var

Aycan:Ne riski var?

Dr Başak hanım:İki kere düşük yaptın bunun yine olma ihtimali var, ayrıca düşük yapmasan bile erken doğum riskin var

Başak hanım bunları söylerken ben biraz tedirgin olmuştum. Ekrana baktığımda hareket etmiyorlardı.

Aycan:Niye hareket etmiyorlar?

Dr Başak hanım:Sakin ol herşey yolunda. En kısa zamanda karnında kıpır kıpır olucaklar. Ama iyi olduklarını sana göstermek için huzur veren sesi dinlemeye ne dersin?

Aycan:Çok isterim

Başak hanım bir düğmeye bastığında bebeklerimin kalp atışını duymuştum. Gözleri kapatıp bu huzurlu sesi dinlerken içimden keşke sevdiğim adamda burda olsaydı diye geçirmiştim.

Kontrolüm bittiğinde karnımı bir peçeteyle sildikten sonra Başak hanım bana bir fotoğraf uzattı

Dr Başak hanım:Al bakalım ikizlerinin fotoğrafı. İki tane var. Eşinin durumunu biliyorum bir tanesini ona verirsin

Aycan:Teşekkür ederim

Dr Başak hanım:Rica ederim.

Odadan çıktığımda yine telefonum çalmaya başlamıştı. Telefonumu çantamdan çıkarıp ekrana baktığımda Loran yine arıyordu.

Bu sefer açıp konuşmaya başladım

Telefon görüşmesi
Prenses🤍:Ne var? Ne istiyorsun?

Loran:Konuşalım biraz?

Prenses🤍:Hayır.

Loran:Aycan lütfen. Seninle konuşmak istiyorum

Prenses🤍:Tamam konuşalım. Yüzüne yine tokat yemeye meraklıysan konuşalım

Loran:Senden gelicek herşeye razıyım

Prenses🤍:Nerde?

Loran:Feraye'yle geldiğin kafede buluşalım

Prenses🤍:Tamam. Çok vaktim yok. Sevdiğim adamı görmeye gidicem.

Loran:Tamam çok vaktini almıycam merak etme

Prenses🤍:Tamam, geliyorum.

🦅🔥🐥

Umut Kafe

Aycan'dan
Kafeye gelmiştim. Gökhan'a arabada Lidya'nın yanında kalmasını söylemiştim. Başta Gökhan itiraz ettiğinde Lidya'nın yanında kalmasını tekrar söylediğimde bu sefer dinlemişti.

İçeri geçtiğimde kafede hiçkimse yoktu. Loran görüş açıma geldiğinde onun yanına doğru gittim. O ayağa kalkıp bana gülümseyerek

konuşmaya başladı:Hoşgeldin

Aycan:Söyle ne söyliyceksen fazla vaktim yok

Loran:Otursana ayakta kalma

Sandalyeye oturduğumda Loran konuşmaya başladı:Bişey içer misin?

Aycan:Hayır.

Loran:Peki. Biliyorum bana kızgınsın ama bunu yapmaya mecburdum.

Aycan:Mecburdun öyle mi? Sen ne mecburiyetinden bahsediyosun ya? Sen bunu yaparken beni düşündün mü? Ben ne hale gelirim hiç düşündün mü?

Loran:Seni düşündüğüm için bunu yaptım zaten. O sana zarardan başka bişey vermiycek Aycan

Aycan:Bana en büyük zararı sen veriyorsun Loran. Lidya'yada banada zarar veriyorsun. Lidya ne halde şuan düşünebiliyon mu?

Loran'dan


Ben sadece susuyordum. Aycan'ın gözleri Barış Murat'ın nefret ettiği bakışları almıştı.

Tabi bu bakışlardan bende nefret ediyordum.

Aycan:Senin yaptığın pisliğin gecesinde Lidya babasını aradı. Uykusu vardı ama babası olmadan uyuyamadı, ağladı en sonda bir avukat sayesinde Barış'a ulaştım.

-Lidya babasının sesini duyduğunda çok sevindi. Sanki konuşucakmış, baba diycekmiş gibi Ba dedi. Bu canımı yaktı Loran.

-Senin yüzünden Lidya babasının yokluğunu hissediyor. Senin yüzünden Lidya hep ağlıyarak uyuyor, senin yüzünden Lidya babasının kokusu sesi olmadan uyuyamıyor

Loran:Telefi edicem. Bana güven

Aycan ellerini masaya vurup bağırdı:SANA GÜVENMİYORUM LORAN KOZAN. AYRICA SEN NEYİ TELAFİ EDİCEKSİN?

-BİŞEYLERİ MADEM TELAFİ ETMEK İSTİYORSUN BARIŞ'I ORDAN ÇIKAR, ŞİKAYETİNİ GERİ ÇEK

Loran:Peki ben karşılığında ne alıcam?

Aycan:Hiçbir şey. Çünkü istediğin olmıycak.

Loran:O zaman bende Barış'ı çıkarmam ordan

Aycan:Sen beni tehdit mi ediyorsun?

Loran:Seni tehdit etmiyorum. Sadece sana bir teklifle geliyorum. Benimle gel Barış Murat ordan çıksın.

Aycan:Senin boş tehditlerinle ilgilenmiyorum. Asla dediğini yapmıycam.

Aycan'dan
Tam gidicekken Loran konuşmaya başladı:Ya benimle gelirsin yada Barış Murat ölür

Bu beni korkutsada arkamı döndüm ve korktuğumu belli etmemeye çalışarak konuşmaya başladım:Her istediğini ardına koyma. Barış'a hiçbir şey yapamazsın

Loran:Emin misin?

Aycan:Barış'ı yaralasanda Barış beni ve kızını bırakmaz. Ona herşeyden çok güveniyorum

Loran:Peki. Bunu sen istedin

Ben kafeden çıktığımda Gökhan konuşmaya başladım:Hanımım gelmeyince merak ettim sizi. Tam bende size geliyordum.

Ben hızlı adımlarla arabaya doğru yürüdüm. Arabanın önüne geldiğimde kızım arabanın içinde mışıl mışıl uyuyodu. Arabaya yaslandığımda Gökhan konuşmaya başladı:Arabaların kapılarını kilitledim hanımım merak etmeyin korkulucak bişey yok

Aycan:Beni cezaevine götür hadi

Gökhan:İsterseniz bu halde gitmeyin. Erteleyelim görüşmeyi

Aycan:Hayır. Barış'a bebek konusu haricinde anlatman gereken bişeyler var. Lütfen götür

Gökhan:Peki hanımım.

Gökhan arabanın kapısını açtığında ben arabaya bindim. Sonra Gökhan'da binip arabayı sürmeye başladı.

Cezaevi

Barış'tan
Yatakta uzanmış üst ranzanın demirinde asılı olan fotoğraflara bakıyordum. Yan tarafımdaki ranzaya Alperen oturduğunda konuşmaya başladı:Karınla kızına mı bakıyorsun?

Barış:Evet. Çok özledim onları

Alperen:Biraz sonra görüşüceksin onlarla

Barış:5 dakikalık bir görüş. İkimizede yetmez

Alperen:Belki uzun kalırsınız.

Barış:Umarım.

Alperen:Sen çok şanslı bir adamsın kardeşim. Seni senden de çok seven bir karın var. Benimse en son kalbimi bıraktığım bir kadın var

Yerimden doğrulup konuşmaya başladım:Anlatmak istersen dinlerim

Alperen:Töre kurallarını bilirsin. Bu topraklarda kan davası varsa ya ölüm vardır yada berdel vardır.

Barış:Sen ağa oğlu musun?

Alperen:Cık ben sıradan bir köy çocuğum. Bir ağa kızına aşıktım hatta sevgiliydik ama sonra bir aşiretle kan davası başladı sonra benden sevdiğim kızı kopardılar. Birgün cesaretimi toplayıp çıktım sevdiğim kızın karşısına ama sevdiğim kızın karnı burnundaydı. Bana dediki ben hamileyim evlendiğim adamı seviyorum

Barış:Kızı ve adamı mı öldürdün?

Alperen olumlu anlamda başını salladığında koğuşun kapısı açıldı.

Alperen:Geldi seninkiler hadi git.

Ben gülümseyip ayağa kalktıktan sonra gardiyanların biriyle dışarı çıktım. Beni görüş odasına soktuklarında karşımda sevdiğim kızı görmüştüm. Ve tabi küçük prensesimi görmüştüm.

Sevdiğim kız kucağında kızımızla ayağa kalktığında ben hemen yanlarına gidip kızımı kucağıma aldığımda kızım gülmeye başlamıştı.

Kızım o minik elleriyle bana sarılıp başını omzuma koyduğunda ben diğer elimi sevdiğim kızın ensesine yerleştirip sevdiğim kızın alnına bir öpücük kondurdum.

Barış:Siz çok tatlı olmuşsunuz ya böyle pembe pembe

Aycan:Sana güzel görünmek istedik maviş

Aycan'ım belli etmemeye çalışsada ağladığının farkındaydım.

Barış:Otur hadi sandalyeye

İkimizde sandalyeye oturduğumuzda kızımı oturtmak için kendimden çektiğimde uyumuştu.

Aycan:Emziksiz uyumuş.

Dikkatlice kızımı bebek arabasına koyduğumda kıpırdamıştı ama uyanmamıştı.

Barış:Emziği nerde?

Aycan:Çantasında ama çantasını almadılar buraya

Barış:Neyse şimdi boşver çantayı. Sen iyi misin? O gün aklım sende kaldı. İyi olduğunu söylediler ama ben yinede deli oldum senden doğru düzgün bir haber alamayınca

Aycan:Çok iyiyim. Asıl sen iyi misin?

Barış:İyiyim. Sizi gördüm dahada iyi oldum.

Aycan'ım bana sarıldığında bende ona sarıldım. Aycan'ın ağlama sesini duyduğumda konuşmaya başladım:Sana ağlamak yok dediğimi hatırlıyorum

Aycan benden ayrıldığında ben gözyaşlarını silerken konuşmaya başladı:Elimde değil. Seni çok özledim.

Barış:Bende sizi çok özledim bebeğim.

Aycan:Barış Lidya sensiz yapamıyor. Ben sensiz yapamıyom Lidya'ya bakamıyom

Barış:Biraz sabret bebeğim. Bak Mirza uğraşıyor beni burdan çıkartmak için. Biraz daha sabret

Aycan:Barış 2 ay oldu. Lidya yokluğuna alışamadı. Herkes yanımdaydı. Deden ne zaman Lidya'yı kucaklamak istese huysuzlanıyor.

-Asiye ve Doruk abim Lidya eğlensin gülsün diye üçüzleri getirdiler ama onları bile istemedi. Mihra, Lidya'yı mutlu etmek için bir oyuncağını verdi ama yine susmadı

-Berkan saçma sapan komik hareketler yaparak Lidya'yı güldürmeye çalıştı ama başaralı olamadı. En son ben dayanamayıp sussun diye senin kapüşonunu verdim eline öyle sustu.

-Kapüşonunu eline verdiğimde Ba dedi

Barış:Bu kapüşonu hatırlıyor musun?

Aycan:Hatırlıyorum. Nişanda ben kendi ceketimi Aren'in üstüne örtmüştüm. Sende o arada bana kendi kapüşonunu vermiştin

Barış:Evet.

Aycan:Barış benim sana bişey söylemem gerekiyor

Barış:Söyle bitanem

Aycan'ım ellerimi tutarak konuşmaya başladı:Çok.. Çok dikkatli ol

Barış:Ne demek bu? Loran şerefsizi sana bişey mi yaptı?

Aycan:Ben buraya gelmeden önce Loran'la buluştum

Barış:Naptın naptın?

Aycan:Loran'la buluştum ama tek değildim. Yanımda Gökhan vardı ama kafeye girmedi Lidya'nın yanında kalmasını söyledim ona.

Barış:Bişey yaptı mı sana?

Aycan:Hayır yapmadı. Ama sana bişey yapıcak. Ya benimle gel Barış Murat ordan çıksın yada ölsün dedi

-Barış ben..

Barış:Şşşş korkma. Korkma o herif bana hiçbir şey yapamaz. Ben sana bir söz verdim sözümün arkasındayım.

Aycan:Sen yinede çok dikkatli ol. Koğuştan birini ayarlamış ve seni öldürmek istiyor olabilir

Barış:Bana ölümlerin en acısınıda yaşatsa Lidya'yı ve seni asla bırakmam bitanem.

Aycan:Bide bişey daha var.

Barış:Neymiş o?

Aycan tam bana nolduğunu söyliycekken gardiyan görüşün bittiğini söylemişti. İkimizde ayağa kalktığımızda masadan biraz uzaklaştık.

Barış:Benimle koğuşa gelmeyi düşünmüyorsun herhalde?

Aycan:Ben seninle her yere gelirim.

-Bize bir iki dakika verir misiniz?

Gardiyan olumlu anlamda başını salladığında ben konuşmaya başladım:Aycan noluyor? Ne var elinde?

Aycan:Hani demiştin ya Lidya'ya bir kardeş yapsak fena olmaz diye.

Barış:Evet dedim. Sende daha erken daha Lidya büyümedi demiştin.

Aycan sol elimi tutup karnına götürdüğünde konuşmaya başladı:Tekrar baba oluyon maviş. Hemde.. Hemde..

Aycan elinde sakladığı şeyi gözümün önüne getirdi.

Barış:İ.. İkiz mi lan onlar?

Aycan'dan
Barış şaşkın bir şekilde "ikiz mi lan onlar?" dediğinde ben gülüp olumlu anlamda başımı salladığımda Barış belimden kavrayıp beni kendi etrafında döndürmeye başladı.

Bende ona düşmemek için sımsıkı sarılırken konuşmaya başladım:Aşkım dur indir beni başım döndü.

Barış dediğimi yapıp beni indirdiğinde ben dönen başım yüzünden biraz dengemi kaybeder gibi olduğumda sevdiğim adam beni kendine daha çok çekmişti.

Gözlerinde yine o parlaklık vardı. Bana gülümseyerek bakıyordu. Hatta bir gözü dolmuştu.

Sevdiğim adam dudağıma yapıştı. Bende onun öpüşüne karşılık vermeye başladım.

Biraz öpüşüp ayrıldıktan sonra gardiyan konuşmaya başladı:Tebrikler Barış oğlum

Barış:Eyvallah Sedat amca

Sedat amca:Gitmemiz lazım artık vakit doldu

Barış:Tamam. Kendine, ikizlerimize ve Lidya'mıza çok dikkat et bitanem.

Aycan:Tamam. Sende kendine çok dikkat et.

Barış:Tamam bitanem. Sen beni düşünme. Sen sadece kendini ikizlerimizi ve Lidya'yı düşün.

Aycan:Seni düşünmeden geçirdiğim birgün bile yok.

Barış:Herşey çok güzel olucak. Bana güven

Aycan:Sana herşeyden çok güveniyom sevgilim

Barış'tan
Sevdiğim kıza sarılıp kokusunu içime çekerek konuşmaya başladım:Seni çok seviyorum gül kokulu meleğim benim.

Aycan:Bende seni seviyorum aşkım

Sevdiğim kızdan ayrılmak istemiyordum. Ama buna mecburdum. Sevdiğim kızın boynuna bir öpücük kondurup ayrıldım. Sedat amca beni götürürken sevdiğim kız adımı söylemişti.

Aycan'dan
Barış arkasını döndüğünde ben koşarak onun boynuna atladım ve sımsıkı sarılarak konuşmaya başladım:Çıkıcaksın burdan. Sana söz veriyorum çıkartıcam seni burdan

Barış beni kendinden uzaklaştırıp konuşmaya başladı:Sakın Aycan. Sakın düşündüğüm şeyi yapayım deme. O herife kendini teslim etme.

Aycan:Ama..

Barış:Aması falan yok. Bunu yapmıycaksın söz ver bana. Aycan söz ver bana

Aycan:Söz veriyorum. Ama sende bizi bırakıp gitmiyceksin söz ver

Barış:Söz veriyorum güzelim

Barış alnıma ve dudağıma bir öpücük kondurduktan sonra konuşmaya başladım:Bu sende kalsın

Ona fotoğrafı verdiğimde o bu sefer dudağımın kenarına bir öpücük kondurup gardiyanla gitti. Bende uyuyan kızımın yanına gidip görüş odasından çıktım.

Dışarı çıktığımda ben kızımı dikkatli bir şekilde kucağıma aldığımda biraz kıpırdamıştı ama uyanmamıştı.

Arabaya bindiğimde kızımı oto koltuğuna yatırdım. Üstünede nolur nolmaz diye babasının kapüşonunu koydum.

Gökhan arabayı sürmeye başladığında konuşmaya başladı:Nereye gidiyoruz hanımım?

Aycan:Yağcı konağına.

Gökhan:Tamam hanımım.

Telefonuma bir bildirim geldiğinde ekrana baktığımda oğlanlar kızlara karşı 👊🏻🤜🏻🤛🏻diye bir gruptu.

Oğlanlar kızlara karşı👊🏻🤜🏻🤛🏻 (aklıma başka bişey gelmedi😂)

Ateş abim❤️:👊🏻🤜🏻🤛🏻 bunlar ne alaka amk?

Berkan:Bulamadım koyucak başka bişey😅

Ateş abim❤️:Belli

(Aycan ; Ateş'te küçük civcivim❤️, Doruk'ta can parçam🤍, Berkan'da civciv🐥, Lale'de civciv❤️, Asiye'de barbi❤️, Feraye'de bal kuzen❤️, Yaman'da civciv, Azat'ta herşeyim❤️)

Hepiniz yağcı konağına gelir misiniz?

Doruk abim❤️:Bir sorun mu var güzelim?

Anlatırım gelince abi.

Yaman Mirza'nında gelmesi lazım

Yaman eniştem💙:Tamam.

Ateş abim❤️:Aycan noluyor güzelim?

Anlatıcam abi konağa gelin sadece

Azat abim💙:Tamam bir saate ordayız gülüm

Tamam Azat abi
🐥🔥🦅

Telefonu kapatıp çantama koyduktan sonra başımı cama yasladım.

Aycan, Barış'ı çıkartabilicek mi cezaevinden?

Aklıma bu kadar geldi. Soruya cevaplarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️

Bölüm : 23.09.2024 03:41 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...