Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️
Aycan'dan
Sevdiğim adamı götürürlerken benim dönen başım daha fazla dönmeye başlamıştı. Kendimi geriye doğru bıraktığımda en son duyduğum ses Loran'ın adımı söylemesiydi
Barış'tan
Arkamı dönüp baktığımda Aycan bayılmıştı ve Loran'ın kolları arasındaydı. Ben ellerim bağlı olmasına rağmen sevdiğim kızın yanına gitmek istedim ama gidemedim
Beni tutan jandarmalar engel olup dışarı çıkartırlarken ben bağırdım:LAN BIRAKIN BENİ. KARIMA BİŞEY OLDU.
Arkamı dönüp baktığımda Aycan Doruk'un kucağındaydı. Koşarak yürürken ben bağırdım:DORUK NEYİ VAR?
Doruk:BİLMİYORUM HASTANEYE GÖTÜRÜYORUM
Beni tutan jandarmalardan kurtulup koşarken Doruk onu arabaya bindirmişti.
Doruk:Benimle güvende korkma. Hem ayrıca biz onun yanındayız gözün arkada kalmasın
Barış:Ona dikkat edin. Durumunuda bana bildirin bir şekilde
Doruk:Tamam.
Asiye:Doruk gitmemiz lazım, Aycan'ın kanaması var.
Asiye bunu söyledikten sonra ben daha çok endişelenmiştim. Doruk hızla arabaya binip sürerken jandarmalar beni tutup arabaya bindirmek üzereyken Ateş'e bağırdım:ATEŞ BANA AYCAN'IN DURUMUNU BİLDİRİN
Ateş "👍🏻" yaptığında kapılar kapanmıştı.
Ateş'ten
Cezaevi arabası giderken babaannem konuşmaya başladı:Ateş oğlum Feraye ve Yaman'la gidin hele hastaneye. Öğrenin Aycan'ın durumunu
Ateş:Tamam babaannem
Yaman:Şirin sende gel bizimle
Ben Şirin'e baktığımda Şirin dedesine bakıyordu. Dedesi olumlu anlamda başını salladığında hepimiz Yaman'ın arabasına bindik.
Yaman arabayı sürmeye başladığında ben Doruk'u aradım.
Doruk bize hastanenin adını söylediğinde Yaman söylenen yere sürmeye başlamıştı.
Şirin:Sizce Aycan neden durduk yere bayıldı?
Ateş:Çok fazla stres yaptıda o yüzden. Başka bir açıklaması olamaz
Yaman'dan
Feraye:Aycan'ın stres yapması gayet normal bence. Loran'ı her gördüğümde bende stres yapıyorum çünkü
Ben Feraye'ye bakıp hafif güldüğümde Feraye'm konuşmaya başladı:Yaman gülme komik değil. Gerçekten kuzenini görünce stres oluyorum.
Yaman:Kötüde olsa kuzen be güzelim napıcaksın?
Ateş:O kuzeninin çok yakında defteri dürülücekte bakalım ne zaman?
Şirin:Ateş
Ateş:Ya ne Ateş güzelim. Herif Aycan'ın dibine kadar girdi. Bu saatten sonra bizim Aycan'ın her daim yanında olmamız lazım. Kardeşime bundan sonra yaklaşırsada..
Şirin:Yaklaşırsada icabına bakmıycaksın Ateş. Bak sana Aycan'ı koruma demiyorum koru ama Loran'a zarar vererek koruma.
-Ben bir kez daha aşık olduğum adamı kaybetmek istemiyorum. Yine o cehennemi yaşamak istemiyorum Ateş
Ateş hiçbir şey söylemeyip Şirin'e sarıldığında Feraye'yle ben birbirimize baktık.
Hastane
Doruk'tan
Aycan'ı bir odaya alıp müdahale yaparlarken ben neden bayıldığını düşünüyordum. Stres altında kaldığı için bayılmış olabilir miydi?
Asiye:Doruk
Doruk:Söyle güzelim
Asiye:Aycan hamile olabilir mi?
Doruk:Sanmam. Ama oladabilir.
Asiye:Eğer hamileyse Aycan'ın bundan sonra kendine çok dikkat etmesi ve sağlıklı beslenmesi gerekiyor. Sonuçta o önceki risk şimdide olabilir.
-Hem artık abimde yok. Bizim dikkat etmemiz gerek Aycan'a
Doruk:Önce bir nolduğunu öğrenelim güzelim. Sonrasını düşünürüz. Hem ayrıca abini orda 15 yıl boyunca bırakıcak değiliz.
-Çıkarıcaz, çıkartmak zorundayız. Aycan için
Asiye:Sen çok iyi bir abisin
Doruk:Aynı zamanda çok iyi babayım
Asiye:Tabi canım, onda hiçbir şüphe yok zaten
Ben tam bişey söyliycekken Lale odadan çıktığında konuşmaya başladım:Aycan iyi mi Lale?
Lale:İyiler
Doruk:Af buyur ler derken?
Ateş:Doruk?
Ateş abim, Yaman, Feraye ve Şirin'de geldiğinde konuşmaya başladım:Lale, ler derken?
Asiye:Anlasana gerizekalı kardeşin hamile
AtDor:Hı?
Lale:Asiye'den doğru duydunuz kardeşiniz hamile. Hemde ikizlere hamile
AtDor:Hı? İkiz mi?
Ateş:Lan biz yine dayı mı oluyoruz?
Doruk:Olduk galiba
Lale:Bunların devreleri yandı
Yaman (gülerek)
:Tebrikler tekrar dayı oluyorsunuz
Asiye'den
Doruk:Eyvallah kardeşim. Ben niye heyecan yaptım ya? Asiye'm arada bizde mi kaynasak heyecanım daha çok artar
Doruk'un ne dediğini anladığımda konuşmaya başladım:Yok artık Doruk. Üçüzler var nereye çocuk yapıyorsun tekrar
Doruk:Bakarız sıkıntı yok
Ateş:Nah bakarsın. Daha üçüzlere doğru düzgün bakamıyorsunuz
Doruk:Sende yardım et o zaman bize abicim. Pratik yaparsın hem iyi olur
Feraye:Ayy Ateş abimi çocuk bakarken hayal edemedim
Ateş:Ferayeeeğ
Feraye:Tamam sustum.
Şirin'den
Ateş:Aycan kendinde mi Lale?
Ateş konuyu değiştirmişti. Bende onun bu haline gülerken Lale konuşmaya başladı:Kontrolü yaparken uyuyordu. Ama uyanmıştır.
Doruk:Tamam hadi girelim o zaman yanına
Hepimiz içeri girdiğimizde Aycan kendine gelmişti.
Feraye:Kuzum iyi misin?
Aycan:İyiyim. Barış'ı götürdüler mi?
Ateş:Götürdüler. Doruk seni arabaya bindirip götürdükten sonra götürdüler onuda
Aycan:Haber verdiniz mi ona? Merak etmiştir
Yaman:Ben Mirza'ya mesaj attım. Barış'ı bilgilendiricek.
Şirin:Miden bulanıyor mu yada başın dönüyor mu?
Aycan:Hayır. Serum iyi geldi sanırım.
-Nolduğunu anlamadım zaten. O 15 yılı duyduğumda dönen başım daha çok dönmeye başladı. Sonra Barış'a sarıldım o an biraz geçti gibiydi sonrasını hatırlamıyorum sonrası yok. En son duyduğum ses Loran'ın adımı söylemeseydi.
Feraye:Neyseki ciddi bişeyin yok kuzum. Sende bebeklerde gayet iyisiniz
Aycan:Be.. Bebekler mi? Ha.. Hamile miyim?
Yaman:Evet. Hemde ikizlere hamilesin
Aycan'dan
Elimi karnıma götürüp okşamaya başladığımda hala inanamadım. İçimde yine sevdiğim adamdan iki parça taşıyordum. Üstelik daha önce bir bebeğimi, Lidya'mın parçasını kaybetmiştim.
Ama şimdi, şimdi yine karnımda iki can var. Sevdiğim adamdan mavişimden.
Aycan:Yaman, Mirza'ya hamile olduğumu söyledin mi?
Yaman:Cık söylemedim. Sen söylersin diye düşündüm.
Aycan:Ne zaman görebilirim Barış'ı?
Yaman:Bilmem. İzin falan bişeyler çıkartman gerekiyormuş.
Aycan:Lidya'da çıkartabilir miyim bu izin işini?
Yaman:Bilmem çıkartırsın herhalde
Ateş:Güzelim sen şimdi bunu kafana takma. Biz ayarlarız bunu. Sen sadece bebeklerini düşün
Aycan:Çıkmak istiyom burdan, kalmak istemiyom hastanede
Doruk:Tamam çıkartırız ama önce bir şu serumun bitsin
Ben sadece olumlu anlamda başımı salladım.
Cezaevi
Barış'tan
Cezaevinin kapısından girmiştik. Aklım sevdiğim kızdaydı. Nolduğunu neden bayıldığını hala bilmiyordum. Buda beni deli ediyordu.
Beni arabadan indirdiklerinde konuşmaya başladım:Eşimle konuşmama izin verin.
X:Beyfendi bunu 1 saat önce arabada da söylediniz olmaz dedim
Barış:Bakın benim eşimin durumunu öğrenmem lazım
X:Bakın eşiniz veya aileniz hakkında bir bilgi gelirse biz size söylüyoruz zaten
Barış:Söyleyin o zaman
Y:Bilsek söyleriz ama bilmiyoruz. Eşiniz hakkında bilgi gelmedi
Beni cezaevinin kapısından sokup ordaki birkaç işi tamamladıktan sonra eşyalarımdan sadece yüzüğümü ve fotoğrafları alıcakken biri engelledi.
Z:Alsın bırak. Buraya girenlerin hepsi alıyor önemli eşyalarını, bırak alsın o da
Gardiyan bıraktığında ben yüzüğümü parmağıma takıp fotoğrafları aldığımda kalıcağım koğuşa iki kişi götürmeye başladılar. Bu sefer ellerim kelepçeli değildi. Ama kollarımı tutuyorlardı.
Yanımdaki adamın telefonuna bildirim geldiğinde konuşmaya başladı:Eşinin durumu iyiymiş.
Barış:Neden bayılmış?
X:Orasını bilmiyorum. Eşin geldiği zaman ondan öğrenirsin
Beni A12 koğuşuna soktuklarında kapıyı kilitlemişlerdi.
Herkes bana hoşgeldin Allah kurtarsın diye şeyler söylerken biri yanıma geldi ve konuşmaya başladı:Ben Alperen
Bende kendi adımı söyleyip uzattığı eli nezaketen tuttum. Sonra bana yatıcağım yeri gösterdiğinde ben hemen yatıp kızımın fotoğrafına baktım.
Arkasına baktığımda bir not yazıyordu. Notu okumaya başladım:Huysuz prensesin :')
Barış iç ses:Baban çok yakında gelicek prensesim
Aycan'ımın fotoğrafına bakmaya başladım.
Koğuşun kapısı açıldığında içeri 4 kişi girmişti. Onlara boş olan yerleri biri gösterirken fotoğrafları yastığın altına koyup ayağa kalktım. Sonrada lavaboya girdim.
Yüzümü yıkarken aklım hala Aycan'daydı. Görüş gününe kadar ben burda kafayı yerdim.
Yağcı Konak
2 ay sonra
Ayakkabıları bu
Aycan'dan
Kontrolüm vardı. Gökhan beni hastaneye götürüyordu.
Gökhan:Hanımım istiyorsanız küçük hanımı bırakın arabada ben ilgilenirim.
Aycan:Tamam ama dikkat et ona
Gökhan:Merak etmeyin hanımım. Bir an olsun gözümü ayırmam.
Aycan:Uyudu zaten şuan. Ama eğer uyanıpta huysuzlanırsa ve babasını ararsa bebek çantasında babasına ait bişey var onu eline ver
Gökhan:Tamam hanımım.
Araba durduğunda Gökhan'ın açtığı kapıdan çıktım.
Sonra hastaneye giriş yaptığımda telefonum çalmaya başlamıştı. Ekrana baktığımda Loran arıyordu. Meşgüle atıp Başak hanımın beklediği yere girdim.
Sedyeye yattığımda Başak hanım, karnıma bir krem sıktı ve ultrason cihazıyla bakmaya başladı.
Aycan:Herşey yolunda dimi?
Dr Başak hanım:Bebeklerinin durumu iyi şuanlık
Aycan:Şuanlık derken?
Dr Başak hanım:Önceki doğumunu biliyorum. Riskli bir doğum yapmışsın. Bu yüzden bir risk var
Aycan:Ne riski var?
Dr Başak hanım:İki kere düşük yaptın bunun yine olma ihtimali var, ayrıca düşük yapmasan bile erken doğum riskin var
Başak hanım bunları söylerken ben biraz tedirgin olmuştum. Ekrana baktığımda hareket etmiyorlardı.
Aycan:Niye hareket etmiyorlar?
Dr Başak hanım:Sakin ol herşey yolunda. En kısa zamanda karnında kıpır kıpır olucaklar. Ama iyi olduklarını sana göstermek için huzur veren sesi dinlemeye ne dersin?
Aycan:Çok isterim
Başak hanım bir düğmeye bastığında bebeklerimin kalp atışını duymuştum. Gözleri kapatıp bu huzurlu sesi dinlerken içimden keşke sevdiğim adamda burda olsaydı diye geçirmiştim.
Kontrolüm bittiğinde karnımı bir peçeteyle sildikten sonra Başak hanım bana bir fotoğraf uzattı
Dr Başak hanım:Al bakalım ikizlerinin fotoğrafı. İki tane var. Eşinin durumunu biliyorum bir tanesini ona verirsin
Aycan:Teşekkür ederim
Dr Başak hanım:Rica ederim.
Odadan çıktığımda yine telefonum çalmaya başlamıştı. Telefonumu çantamdan çıkarıp ekrana baktığımda Loran yine arıyordu.
Bu sefer açıp konuşmaya başladım
Telefon görüşmesi
Prenses🤍:Ne var? Ne istiyorsun?
Loran:Konuşalım mı biraz?
Prenses🤍:Hayır.
Loran:Aycan lütfen. Seninle konuşmak istiyorum
Prenses🤍:Tamam konuşalım. Yüzüne yine tokat yemeye meraklıysan konuşalım
Loran:Senden gelicek herşeye razıyım
Prenses🤍:Nerde?
Loran:Feraye'yle geldiğin kafede buluşalım
Prenses🤍:Tamam. Çok vaktim yok. Sevdiğim adamı görmeye gidicem.
Loran:Tamam çok vaktini almıycam merak etme
Prenses🤍:Tamam, geliyorum.
🦅🔥🐥
Umut Kafe
Aycan'dan
Kafeye gelmiştim. Gökhan'a arabada Lidya'nın yanında kalmasını söylemiştim. Başta Gökhan itiraz ettiğinde Lidya'nın yanında kalmasını tekrar söylediğimde bu sefer dinlemişti.
İçeri geçtiğimde kafede hiçkimse yoktu. Loran görüş açıma geldiğinde onun yanına doğru gittim. O ayağa kalkıp bana gülümseyerek
konuşmaya başladı:Hoşgeldin
Aycan:Söyle ne söyliyceksen fazla vaktim yok
Loran:Otursana ayakta kalma
Sandalyeye oturduğumda Loran konuşmaya başladı:Bişey içer misin?
Aycan:Hayır.
Loran:Peki. Biliyorum bana kızgınsın ama bunu yapmaya mecburdum.
Aycan:Mecburdun öyle mi? Sen ne mecburiyetinden bahsediyosun ya? Sen bunu yaparken beni düşündün mü? Ben ne hale gelirim hiç düşündün mü?
Loran:Seni düşündüğüm için bunu yaptım zaten. O sana zarardan başka bişey vermiycek Aycan
Aycan:Bana en büyük zararı sen veriyorsun Loran. Lidya'yada banada zarar veriyorsun. Lidya ne halde şuan düşünebiliyon mu?
Loran'dan
Ben sadece susuyordum. Aycan'ın gözleri Barış Murat'ın nefret ettiği bakışları almıştı.
Tabi bu bakışlardan bende nefret ediyordum.
Aycan:Senin yaptığın pisliğin gecesinde Lidya babasını aradı. Uykusu vardı ama babası olmadan uyuyamadı, ağladı en sonda bir avukat sayesinde Barış'a ulaştım.
-Lidya babasının sesini duyduğunda çok sevindi. Sanki konuşucakmış, baba diycekmiş gibi Ba dedi. Bu canımı yaktı Loran.
-Senin yüzünden Lidya babasının yokluğunu hissediyor. Senin yüzünden Lidya hep ağlıyarak uyuyor, senin yüzünden Lidya babasının kokusu sesi olmadan uyuyamıyor
Loran:Telefi edicem. Bana güven
Aycan ellerini masaya vurup bağırdı:SANA GÜVENMİYORUM LORAN KOZAN. AYRICA SEN NEYİ TELAFİ EDİCEKSİN?
-BİŞEYLERİ MADEM TELAFİ ETMEK İSTİYORSUN BARIŞ'I ORDAN ÇIKAR, ŞİKAYETİNİ GERİ ÇEK
Loran:Peki ben karşılığında ne alıcam?
Aycan:Hiçbir şey. Çünkü istediğin olmıycak.
Loran:O zaman bende Barış'ı çıkarmam ordan
Aycan:Sen beni tehdit mi ediyorsun?
Loran:Seni tehdit etmiyorum. Sadece sana bir teklifle geliyorum. Benimle gel Barış Murat ordan çıksın.
Aycan:Senin boş tehditlerinle ilgilenmiyorum. Asla dediğini yapmıycam.
Aycan'dan
Tam gidicekken Loran konuşmaya başladı:Ya benimle gelirsin yada Barış Murat ölür
Bu beni korkutsada arkamı döndüm ve korktuğumu belli etmemeye çalışarak konuşmaya başladım:Her istediğini ardına koyma. Barış'a hiçbir şey yapamazsın
Loran:Emin misin?
Aycan:Barış'ı yaralasanda Barış beni ve kızını bırakmaz. Ona herşeyden çok güveniyorum
Loran:Peki. Bunu sen istedin
Ben kafeden çıktığımda Gökhan konuşmaya başladım:Hanımım gelmeyince merak ettim sizi. Tam bende size geliyordum.
Ben hızlı adımlarla arabaya doğru yürüdüm. Arabanın önüne geldiğimde kızım arabanın içinde mışıl mışıl uyuyodu. Arabaya yaslandığımda Gökhan konuşmaya başladı:Arabaların kapılarını kilitledim hanımım merak etmeyin korkulucak bişey yok
Aycan:Beni cezaevine götür hadi
Gökhan:İsterseniz bu halde gitmeyin. Erteleyelim görüşmeyi
Aycan:Hayır. Barış'a bebek konusu haricinde anlatman gereken bişeyler var. Lütfen götür
Gökhan:Peki hanımım.
Gökhan arabanın kapısını açtığında ben arabaya bindim. Sonra Gökhan'da binip arabayı sürmeye başladı.
Cezaevi
Barış'tan
Yatakta uzanmış üst ranzanın demirinde asılı olan fotoğraflara bakıyordum. Yan tarafımdaki ranzaya Alperen oturduğunda konuşmaya başladı:Karınla kızına mı bakıyorsun?
Barış:Evet. Çok özledim onları
Alperen:Biraz sonra görüşüceksin onlarla
Barış:5 dakikalık bir görüş. İkimizede yetmez
Alperen:Belki uzun kalırsınız.
Barış:Umarım.
Alperen:Sen çok şanslı bir adamsın kardeşim. Seni senden de çok seven bir karın var. Benimse en son kalbimi bıraktığım bir kadın var
Yerimden doğrulup konuşmaya başladım:Anlatmak istersen dinlerim
Alperen:Töre kurallarını bilirsin. Bu topraklarda kan davası varsa ya ölüm vardır yada berdel vardır.
Barış:Sen ağa oğlu musun?
Alperen:Cık ben sıradan bir köy çocuğum. Bir ağa kızına aşıktım hatta sevgiliydik ama sonra bir aşiretle kan davası başladı sonra benden sevdiğim kızı kopardılar. Birgün cesaretimi toplayıp çıktım sevdiğim kızın karşısına ama sevdiğim kızın karnı burnundaydı. Bana dediki ben hamileyim evlendiğim adamı seviyorum
Barış:Kızı ve adamı mı öldürdün?
Alperen olumlu anlamda başını salladığında koğuşun kapısı açıldı.
Alperen:Geldi seninkiler hadi git.
Ben gülümseyip ayağa kalktıktan sonra gardiyanların biriyle dışarı çıktım. Beni görüş odasına soktuklarında karşımda sevdiğim kızı görmüştüm. Ve tabi küçük prensesimi görmüştüm.
Sevdiğim kız kucağında kızımızla ayağa kalktığında ben hemen yanlarına gidip kızımı kucağıma aldığımda kızım gülmeye başlamıştı.
Kızım o minik elleriyle bana sarılıp başını omzuma koyduğunda ben diğer elimi sevdiğim kızın ensesine yerleştirip sevdiğim kızın alnına bir öpücük kondurdum.
Barış:Siz çok tatlı olmuşsunuz ya böyle pembe pembe
Aycan:Sana güzel görünmek istedik maviş
Aycan'ım belli etmemeye çalışsada ağladığının farkındaydım.
Barış:Otur hadi sandalyeye
İkimizde sandalyeye oturduğumuzda kızımı oturtmak için kendimden çektiğimde uyumuştu.
Aycan:Emziksiz uyumuş.
Dikkatlice kızımı bebek arabasına koyduğumda kıpırdamıştı ama uyanmamıştı.
Barış:Emziği nerde?
Aycan:Çantasında ama çantasını almadılar buraya
Barış:Neyse şimdi boşver çantayı. Sen iyi misin? O gün aklım sende kaldı. İyi olduğunu söylediler ama ben yinede deli oldum senden doğru düzgün bir haber alamayınca
Aycan:Çok iyiyim. Asıl sen iyi misin?
Barış:İyiyim. Sizi gördüm dahada iyi oldum.
Aycan'ım bana sarıldığında bende ona sarıldım. Aycan'ın ağlama sesini duyduğumda konuşmaya başladım:Sana ağlamak yok dediğimi hatırlıyorum
Aycan benden ayrıldığında ben gözyaşlarını silerken konuşmaya başladı:Elimde değil. Seni çok özledim.
Barış:Bende sizi çok özledim bebeğim.
Aycan:Barış Lidya sensiz yapamıyor. Ben sensiz yapamıyom Lidya'ya bakamıyom
Barış:Biraz sabret bebeğim. Bak Mirza uğraşıyor beni burdan çıkartmak için. Biraz daha sabret
Aycan:Barış 2 ay oldu. Lidya yokluğuna alışamadı. Herkes yanımdaydı. Deden ne zaman Lidya'yı kucaklamak istese huysuzlanıyor.
-Asiye ve Doruk abim Lidya eğlensin gülsün diye üçüzleri getirdiler ama onları bile istemedi. Mihra, Lidya'yı mutlu etmek için bir oyuncağını verdi ama yine susmadı
-Berkan saçma sapan komik hareketler yaparak Lidya'yı güldürmeye çalıştı ama başaralı olamadı. En son ben dayanamayıp sussun diye senin kapüşonunu verdim eline öyle sustu.
-Kapüşonunu eline verdiğimde Ba dedi
Barış:Bu kapüşonu hatırlıyor musun?
Aycan:Hatırlıyorum. Nişanda ben kendi ceketimi Aren'in üstüne örtmüştüm. Sende o arada bana kendi kapüşonunu vermiştin
Barış:Evet.
Aycan:Barış benim sana bişey söylemem gerekiyor
Barış:Söyle bitanem
Aycan'ım ellerimi tutarak konuşmaya başladı:Çok.. Çok dikkatli ol
Barış:Ne demek bu? Loran şerefsizi sana bişey mi yaptı?
Aycan:Ben buraya gelmeden önce Loran'la buluştum
Barış:Naptın naptın?
Aycan:Loran'la buluştum ama tek değildim. Yanımda Gökhan vardı ama kafeye girmedi Lidya'nın yanında kalmasını söyledim ona.
Barış:Bişey yaptı mı sana?
Aycan:Hayır yapmadı. Ama sana bişey yapıcak. Ya benimle gel Barış Murat ordan çıksın yada ölsün dedi
-Barış ben..
Barış:Şşşş korkma. Korkma o herif bana hiçbir şey yapamaz. Ben sana bir söz verdim sözümün arkasındayım.
Aycan:Sen yinede çok dikkatli ol. Koğuştan birini ayarlamış ve seni öldürmek istiyor olabilir
Barış:Bana ölümlerin en acısınıda yaşatsa Lidya'yı ve seni asla bırakmam bitanem.
Aycan:Bide bişey daha var.
Barış:Neymiş o?
Aycan tam bana nolduğunu söyliycekken gardiyan görüşün bittiğini söylemişti. İkimizde ayağa kalktığımızda masadan biraz uzaklaştık.
Barış:Benimle koğuşa gelmeyi düşünmüyorsun herhalde?
Aycan:Ben seninle her yere gelirim.
-Bize bir iki dakika verir misiniz?
Gardiyan olumlu anlamda başını salladığında ben konuşmaya başladım:Aycan noluyor? Ne var elinde?
Aycan:Hani demiştin ya Lidya'ya bir kardeş yapsak fena olmaz diye.
Barış:Evet dedim. Sende daha erken daha Lidya büyümedi demiştin.
Aycan sol elimi tutup karnına götürdüğünde konuşmaya başladı:Tekrar baba oluyon maviş. Hemde.. Hemde..
Aycan elinde sakladığı şeyi gözümün önüne getirdi.
Barış:İ.. İkiz mi lan onlar?
Aycan'dan
Barış şaşkın bir şekilde "ikiz mi lan onlar?" dediğinde ben gülüp olumlu anlamda başımı salladığımda Barış belimden kavrayıp beni kendi etrafında döndürmeye başladı.
Bende ona düşmemek için sımsıkı sarılırken konuşmaya başladım:Aşkım dur indir beni başım döndü.
Barış dediğimi yapıp beni indirdiğinde ben dönen başım yüzünden biraz dengemi kaybeder gibi olduğumda sevdiğim adam beni kendine daha çok çekmişti.
Gözlerinde yine o parlaklık vardı. Bana gülümseyerek bakıyordu. Hatta bir gözü dolmuştu.
Sevdiğim adam dudağıma yapıştı. Bende onun öpüşüne karşılık vermeye başladım.
Biraz öpüşüp ayrıldıktan sonra gardiyan konuşmaya başladı:Tebrikler Barış oğlum
Barış:Eyvallah Sedat amca
Sedat amca:Gitmemiz lazım artık vakit doldu
Barış:Tamam. Kendine, ikizlerimize ve Lidya'mıza çok dikkat et bitanem.
Aycan:Tamam. Sende kendine çok dikkat et.
Barış:Tamam bitanem. Sen beni düşünme. Sen sadece kendini ikizlerimizi ve Lidya'yı düşün.
Aycan:Seni düşünmeden geçirdiğim birgün bile yok.
Barış:Herşey çok güzel olucak. Bana güven
Aycan:Sana herşeyden çok güveniyom sevgilim
Barış'tan
Sevdiğim kıza sarılıp kokusunu içime çekerek konuşmaya başladım:Seni çok seviyorum gül kokulu meleğim benim.
Aycan:Bende seni seviyorum aşkım
Sevdiğim kızdan ayrılmak istemiyordum. Ama buna mecburdum. Sevdiğim kızın boynuna bir öpücük kondurup ayrıldım. Sedat amca beni götürürken sevdiğim kız adımı söylemişti.
Aycan'dan
Barış arkasını döndüğünde ben koşarak onun boynuna atladım ve sımsıkı sarılarak konuşmaya başladım:Çıkıcaksın burdan. Sana söz veriyorum çıkartıcam seni burdan
Barış beni kendinden uzaklaştırıp konuşmaya başladı:Sakın Aycan. Sakın düşündüğüm şeyi yapayım deme. O herife kendini teslim etme.
Aycan:Ama..
Barış:Aması falan yok. Bunu yapmıycaksın söz ver bana. Aycan söz ver bana
Aycan:Söz veriyorum. Ama sende bizi bırakıp gitmiyceksin söz ver
Barış:Söz veriyorum güzelim
Barış alnıma ve dudağıma bir öpücük kondurduktan sonra konuşmaya başladım:Bu sende kalsın
Ona fotoğrafı verdiğimde o bu sefer dudağımın kenarına bir öpücük kondurup gardiyanla gitti. Bende uyuyan kızımın yanına gidip görüş odasından çıktım.
Dışarı çıktığımda ben kızımı dikkatli bir şekilde kucağıma aldığımda biraz kıpırdamıştı ama uyanmamıştı.
Arabaya bindiğimde kızımı oto koltuğuna yatırdım. Üstünede nolur nolmaz diye babasının kapüşonunu koydum.
Gökhan arabayı sürmeye başladığında konuşmaya başladı:Nereye gidiyoruz hanımım?
Aycan:Yağcı konağına.
Gökhan:Tamam hanımım.
Telefonuma bir bildirim geldiğinde ekrana baktığımda oğlanlar kızlara karşı 👊🏻🤜🏻🤛🏻diye bir gruptu.
Oğlanlar kızlara karşı👊🏻🤜🏻🤛🏻 (aklıma başka bişey gelmedi😂)
Ateş abim❤️:👊🏻🤜🏻🤛🏻 bunlar ne alaka amk?
Berkan:Bulamadım koyucak başka bişey😅
Ateş abim❤️:Belli
(Aycan ; Ateş'te küçük civcivim❤️, Doruk'ta can parçam🤍, Berkan'da civciv🐥, Lale'de civciv❤️, Asiye'de barbi❤️, Feraye'de bal kuzen❤️, Yaman'da civciv, Azat'ta herşeyim❤️)
Hepiniz yağcı konağına gelir misiniz?
Doruk abim❤️:Bir sorun mu var güzelim?
Anlatırım gelince abi.
Yaman Mirza'nında gelmesi lazım
Yaman eniştem💙:Tamam.
Ateş abim❤️:Aycan noluyor güzelim?
Anlatıcam abi konağa gelin sadece
Azat abim💙:Tamam bir saate ordayız gülüm
Tamam Azat abi
🐥🔥🦅
Telefonu kapatıp çantama koyduktan sonra başımı cama yasladım.
Aycan, Barış'ı çıkartabilicek mi cezaevinden?
Aklıma bu kadar geldi. Soruya cevaplarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
19.58k Okunma |
936 Oy |
0 Takip |
100 Bölümlü Kitap |