84. Bölüm

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️

Aycan'dan
Sevdiğim adam bir saat önce gitmişti. Tabi gitmeden önce Altay'ın gelmesini bekledi. Geldiğinde de gitmişti.

Sorduğumda işle alakalı bişey olduğunu söylemişti.

Barış gitmeden önce Lidya, Aren, Mihra ve Miran hala top havuzunda kayıp duruyolardı. Aren ve Miran Lidya'yı ortalarına almış öyle kayıyorlardı ve Lidya'nın iki elinide tutuyorlardı.

Lidya'm kaydıktan sonra sevinç çığlıkları atıyordu.

Toplar rengarenktir

Kızım gözlerini ovmaya başladığında ben oturduğum yerden kalkıp Miran'a seslendim:Miran, ablacım getirir misin Lidya'yı?

Miran hiçbir şey söylemeyip topların arasından Lidya'yı yavaş ama dikkatli bir şekilde getirdi. Ben Lidya'yı kucağıma aldığımda Miran konuşmaya başladı:Aycan abla ben daha gitmek istemiyorum

Aycan:Ablacım daha bir yere gitmiyoruz. Süreniz dolmadı daha. Lidya'nın uykusu geldi o yüzden getirmeni istedim senden. Hadi git oyna ablacım, çağırdığımda da gelin tamam mı?

Miran:Hıhı.

Miran topların arasından koşarak gittiğinde bende kucağımda kızımla kalktığım yere oturdum.

Aycan:Lidya'nın çantasında ön gözde emzik var verebilir misin?

Altay:Tabi hanımım

Altay dediğimi yapıp bana uzattığında ben teşekkür ettim sonra kızımın ağzına emziğini takarken konuşmaya başladı:Hanımım gidip size yiyecek içecek bişeyler alayım diycem ama Barış ağam sizi yalnız bırakmamı söyledi.

Aycan:Gitmene gerek yok Altay. Çocuklar biraz daha oynasın öyle gideriz.

Altay:Peki hanımım.

Kızım kucağımda uyumuştu. Saatte zaten 8'i bulmuştu. Ama bişey yemeden uyumuştu. Arabada acıktım diye uyanırdı kesin

Altay:Hanımım, küçük hanım bişey yemeden uyudu

Aycan:Yolda giderken alırız bişeyler. Uyanmaz zaten şimdi.

Kızımı, bebek arabasına tam yatırıcakken Altay konuşmaya başladı:Hanımım, siz eğilmeyin ben yatırayım

Aycan:Tutmasını biliyor musun?

Altay:Biliyorum hanımım yani daha önce sizin kızınız yaşında yeğenim var onu tutmuştum

Aycan:Tamam o zaman al

Altay kızımı kucağımdan alıp bebek arabasına yatırdı. Ben hem biraz bebek arabasını sallayıp hemde oynayan çocuklara baktım. Üçüde çok eğleniyordu.

Ama en çok eğlenen Miran'dı. Mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Birbirlerine arada topta atıyorlardı ve gülüşüp duruyorlardı.

Aren ve Miran çok iyi anlaşmışlardı. Ben üçünede seslendim:Aren, Mihra Miran hadi gelin artık süreniz doldu.

Üçüde koşa koşa gelip çıkardıkları ayakkabılarını giydiler.

Miran:Ben acıktım Aycan abla

Altay:O zaman ne yemek isterseniz?

Mihra:Sen kimsin? Abim nerde?

Altay:Ben Altay küçük hanım. Korumayım. Sizden sorumluyum.

Aren:Ablamda dahil mi?

Altay:Dahil küçük ağa.

Aycan:Tamam hadi söyleyin ne yemek istiyorsunuz? Sessiz söyleyin

Miran:Hamburger. Aycan abla lütfen hamburger yiyelim

Aycan:Tamam ablacım

Altay:O zaman avmnin hamburgercisine gidiyoruz

Altay'ın anladığım kadarıyla çocuklarla arası çok iyiydi. Altay Lidya'nın çantasını aldı bende kızımın bebek arabasını itmeye başladım.

Burger Kinge geldiğimizde boş bir masaya oturduk. Sonra Miran istediğini söylemişti. Ne gösterdiğine baktığımda whopper menü istemişti.

Aycan:Tamam yanına ne istersin?

Miran:Ayran, bide çıtır peynir

Aycan:Tamam ablacım.

Aren ve Mihra'da, Miran'ın istediği whopperi istemişlerdi yanına ayran istemişlerdi.

Altay:Aycan hanım siz?

Aycan:Bende aynı yanınada ayran

Altay siparişi vermek için gittiğinde Miran konuşmaya başladı:Aren

Aren:Efendim.

Miran:En sevdiğin oyun ne?

Aren:Futbol. Senin?

Miran:Basketbol. Ama oynuyamıyorum.

Aren:Neden?

Miran:Annem istemiyor. Babam ölmeden önce avluda oynuyoduk. Babam, ben amcam oynuyoduk ama şimdi oynuyamıyorum

Aren:Annen neden istemiyor?

Aycan:Aren'cim bu soruları ona sormasan olur mu?

Aren:Tamam abla.

Mihra:Amcam öldükten sonra yengem biraz kötüleşti o yüzden oynamasına izin vermiyor.

-Miran sadece benimle oynuyor.

Aren:Artık üçümüz oynarız hem futbol hem basketbol

Miran:Gerçekten mi?

Aren'im olumlu anlamda başını salladığında Miran'ın gözlerindeki parlaklık hoşuma gitmişti.

Baran abi öldüğünde Esra hanım, oğluna herşeyi kısıtlamış hatta yasaklamış.

Miran:Aycan abla

Aycan:Efendim ablacım

Miran:Yemeğimizi yedikten sonra biraz daha oyun alanında oynuyabilir miyiz?

Aycan:Tamam ablacım. Ama top havuzunda değil, başka oyuncaklar var ya onlardan oynarsınız olur mu?

Miran:Tamam olur

Aren:Araba yarışı sever misin?

Miran:Severim. Babam ve amcamla oynardım. Babam öldükten sonrada arada amcamla oynardım ama şimdi oynamıyorum.

Sevdiğim adam elinden geldiğince Miran'a babalık yapmaya çalışmış. Altay elinde kahveyle geldiğinde konuşmaya başladım:Sen bişey yemiycek misin?

Altay:Yok hanımım, Barış ağam aramadan önce yemiştim ben.

Aren ve Miran lavaboya gitmek istediklerinde ben onları götürmüştüm. Maksadım kendimde girmekti bu yüzden Altay'a ben götürürüm sen Lidya'nın yanında kal demiştim.

Başta biraz itiraz etsede sonradan ikna etmiştim.

Yazardan
Mihra, Altay'a bakar

Altay fark eder ve konuşmaya başlar:Neye bakıyorsunuz küçük hanım? Yüzümü mü ezberliyorsun?

Mihra:Çok yakışıklısın.

Altay:Teşekkürler fıstık sende çok güzelsin

Mihra:Neden Aycan ablamın korumasısın?

Altay:Çünkü abin öyle istiyor

Mihra:Loran abim yüzünden mi istiyor bunu?

Altay:Evet fıstık. Siz dördünüzün özel bodyguardınızım şimdilik. Ama sonra sadece Aycan ablan ve bu küçük prenses Lidya'nın bodyguardınıyım.

Mihra:Sen evli misin?

Altay:Değilim fıstık. Ama sevgilim var.

Mihra:Hımm.

Aycan, Aren ve Miran gelir.

Aycan:Hadi oturun yiyin hamburgerinizi.

Aycan'dan
Aren ve Miran oturduğunda bende oturdum. Çocuklar yemeye başladığında bende yemeye başladım. Yediğim şeyin sağlıksız olduğunu biliyordum ama bir kerelikten bişey olmazdı. Canım çekmişti napayım?

Depo

Barış'tan
Atılan konuma gelmiştim. Emniyet kemerimi çözdükten sonra hızla arabadan indim. Kapıyı sertçe kapatıp deponun içine girdiğimde Gökhan, adamı döverek konuşturmaya çalışıyordu.

Barış:GÖKHAN YETER

Gökhan durduğunda ben adamın karşısına geçtiğimde adam baya dağılmıştı hatta bayılmıştı.

Barış:Ayıltın şu herifi?

Tuncer, adamın yüzüne bir kova dolusu su döktüğünde kendine gelmişti. Ben sert bir şekilde yüzünden tutup baktığımda o herifti.

Sevdiğim kızın, tedirgin olduğu korktuğu adamdı.

Barış:Konuşucak mısın yoksa susacak mısın?

X:Ne anlatayım?

Barış:Loran itinin emrine ne zamandan beri çalışıyorsun?

X:Anlatsam nolucak?

Barış:Anlatsan nolucak bilmiyorum ama anlatmazsan olucaklardan ben sorumlu değilim.

X:Öldürürsün yani beni?

Barış:Konuş Selim

X:Ben hep onun adamıydım. Ama kimliğimi gizli tutuyordum

Barış:O şerefsiz patronun nerde?

X:Bilsemde söylemem.

Karın bölgesine yumruğumu geçirdiğimde öksürmeye başladı.

Barış:Konuş yoksa bitiririm seni.

X:Bitir, patronumun arkasından iş çevirmem

Karşımdaki şerefsizin yüzüne bir yumruk geçirip konuşmaya başladım:İşkenceyle mi konuşucaksın lan sen? İyi tamam işkence bol konuşana kadar işkence yaparız

-Çözün.

Araba

Aycan'dan
İlk Aren'imi bırakmıştık. Şimdide Yağcı konağına gelmiştik. Mihra uyumuştu. Altay kapıdaki korumaların birine bir işaret çaktığında korumalardan biri arka kapıyı açıp Mihra'yı kucağına alıp konağa sokmuştu.

Bende Altay'a arabada kızımın yanında kalmasını söylemiştim. Beni başıyla onayladığında arabadan indim ve arabanın önünden geçtiğimde Miran bana sarılmıştı.

Bende ona sarıldığımda konuşmaya başladı:Teşekkür ederim Aycan abla çok eğlendim bugün.

(Miran'ın annesi kapı arkasından dinliyordur)

Miran'ı kendimden uzaklaştırıp konuşmaya başladım:Ne demek canım benim. Şunu unutma ki sen yalnız değilsin. Senin yanında amcan var.

Miran:Amcama, onu çok sevdiğimi söyler misin?

Aycan:Ben söylerim söylemesine ama ona bunu kendin söylersin. Bidahaki gelişimizde.

Miran:Tamam. Bu arada karnındakilerden biri erkek olursa babamın adını koyar mısın?

Aycan:Neden babanın adı olsun istiyorsun?

Miran:Bilmem. Belki o zaman annem biraz düzelir. Eskisi gibi olur ve bende bugün olduğu gibi eğlenirim

Aycan:Canım benim annen sadece babanın ölümünü kabullenmek istemiyor

Miran:Hiçbir şey yapmama izin vermiyor Aycan abla.

-Amcam olmasaydı, sen olmasaydın ben bugün eğlenemezdim

Aycan:Annene biraz zaman tanı canım. Sana söz veriyorum..

Miran:Söz verme Aycan abla

Ben hiçbir şey söylemeyip Miran'a bakarken Miran konuşmaya başladı:Amcam bana defalarca biraz sabret annen düzelicek demişti

Aycan:Ablacım, amcan verdiği bütün sözleri tutar.

Miran:Bu gece sizde kalabilir miyim?

Aycan:Olmaz ablacım, ama bidahaki gelişimizde alırız yine seni

Miran:Aycan abla ben şimdi gelmek istiyorum

Aycan:Sen annenden mi korkuyon? Sana bişey yapmasından mı korkuyon?

Miran:Evet.

Aycan:Vuruyor mu sana?

Miran:Hayır ama bağırıyor.

Aycan:Düzelicek ablacım merak etme. Hadi içeri gir artık bak hava soğudu. Ellerin soğumuş hadi ablacım

Miran:Koyucak mısın babamın adını?

Aycan:Koyucam. Hem sen söylemeseydin bile ben ve amcan zaten koyucaktık.

Miran güldü
sonra yanağıma bir öpücük kondurup konuşmaya başladı:İyi geceler Aycan abla.

Bende onun yanağına bir öpücük kondurarak konuşmaya başladım:İyi geceler ablacım.

Miran koşarak kapıdan girerken bende çömeldiğim yerden dikkatlice kalkıp arabaya bindim ve Altay arabayı sürmeye başladı.

Depo

Barış'tan
Adam hala konuşmuyordu. Buda beni sinir ediyordu.

Tuncer adama elektrik veriyordu konuşur belki diye ama konuşmuyordu.

Barış:Tuncer kes

Tuncer dediğimi yaptığında konuşmaya başladım:Konuş Selim. Evime giren, o ses kayıt cihazlarını yerleştiren sen miydin?

Sarp:Bendim.

Barış:O çakı denen adamda sensin yani öyle mi?

Sarp:Öyle

Barış:Şimdi sana soru sorucam ve sende bana cevap vericeksin

Sarp:Beni öldürsende konuşmam

Barış:Loran'ın planı ne?

Sarp:Sevgili karın, Aycan

Barış:Karımın adını ağzına alma. O patronun ne b**lar karıştırıyor onu söyle.

Selim:Dedim işte, derdi karın.

Barış:Onu biliyorum planı ne?

Sarp:Asla söylemem planını

Barış:Ver

Tuncer elektriği verdiğinde Sarp bağırmaya başladı.

Barış:Durdur

Tuncer dediğimi yaptığında konuşmaya başladım:Konuş yoksa ölürsün

Sarp:Sabıkalısın Barış ağa

Barış:Sevdiklerim için hapis yatarım yine sıkıntı değil. Konuş, patronun ne planlıyor?

Sarp:Büyük oyun var

Barış:Bilmece gibi konuşma lan.

Sarp:Loran seni karın ve kızından sonra en sevdiğin en değerli kişiden, kanından canından vurucak

Sarp bunu söyledikten sonra ben yüzüne sağ yumruğumu geçirip bağırdım:KİM?

Sarp'ın çenesinden tutup kafasını kaldırdım ve bana bakmasını sağladım.

Barış:Konuş, kim?

Sarp:Asiye'cik.
Bunu duymamla beynimden vurulmuşa dönmüştüm.

Barış:Napıcak kardeşime?

Sarp:Hedef kardeşin Barış ağa. Aycan'a karşılık kardeşin

Barış:Planı ne? Napıcak kardeşime?

Sarp gülmeye başladığında konuşmaya başladım:Neye gülüyorsun lan?

Sarp:Benden bu kadar Barış ağa. O plan nerde ne zaman uygulanıcak bilmiyorum. Ben sadece emir kuluyum.

Barış:Biliyorsun konuş yoksa öldürürüm seni

Sarp:Bilmiyorum

Barış:Ver

Tuncer dediğimi yaptığında bağırmaya başladı.

Barış:Kes

Sarp:Benden bu kadar boşuna veriyorsun bana bu elektriği

Tuncer:Ağam belkide bu kadardır anlatıcakları

Barış:Salmayın bu herifi. Gözünüzüde dört açın. Patronuda ararsa açın konuşsun banada söyleyin sonra.

Emre:Emredersiniz ağam

Arkamı dönüp tam gidicekken Sarp konuşmaya başladı:Şuanki hedefi merak ediyor musun? Karının karnındaki bebekler patronum önce onları ortadan kaldırıcak

Ben hiçbir şey söylemeyip hızla arabaya bindim. Emniyet kemerimi bağlamadan arabayı 400'de sürmeye başladım.

Gökhan'ı aradım ama cevap vermiyordu.

Barış:Aç şunu Gökhan

Tekrar aradığımda yine cevap vermiyordu.

Barış:Allah kahretsin

Altay'ı aradığımda o da cevap vermiyordu.

Barış:Allahım nolur düşündüğüm şey olmuş olmasın.

Aklıma Doruk geldiğinde onu aradım. Telefon açıldığında uykuluydu.

Telefon görüşmesi
Doruk:Efendim

Barış:Asiye yanında mı?

Doruk yan tarafına bakar ve konuşmaya başlar:Şuan yanımda değil lavaboya gitti sanırım. Noldu?

Barış:Lavaboyu kontrol et

Doruk:Barış noluyor?

Barış:Sorgulama, dediğimi yap Doruk

Doruk denileni yapar. Yataktan kalkıp odanın içindeki lavabonun kapısını tıklatır ardından açıp baktığında konuşmaya başlar:Karanlık lavabo

Barış:Başka odalara bak. Aren'in odasına bak

Doruk:Tamam.

Doruk endişeli bir şekilde odadan çıkıp Aren'in odasına girip bakar ama Asiye orda da yoktur.

Doruk:Yok.

Barış:Allah kahretsin

Doruk Aren'in odasından çıkıp konuşmaya başlar:Barış nolduğunu anlatıcak mısın? Asiye nerde?

Doruk bunu söylerken avluya inip mutfağada bakar.

Barış:Loran, Asiye'yi kaçırmış olabilir

Doruk:Olabilir ne demek Barış?

Barış:Şerefsiz Aycan'ı alabilmek için Asiye'den gitmeye başladı. Ama ikisinede dokunamıycak izin vermiycem.

Doruk:Sen nerdesin?

Barış:Eve gidiyorum. Bu bahsettiğim, Aycan'ın şüphelendiği adam o itin adamı çıktı.