Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar.....❤️❤️❤️❤️
Aybar ev
Aycan'dan
Miran Barış'la sinemaya gitmişti. Barış eve, Lidya'ya bakması için bir kadın bulmuştu. Bugünde sabah gelmişti.
Ben Lidya'mla salonda oynarken Yasemin elinde meyve tabağıyla gelmişti.
Aycan:Aşkım meyvelerin geldi hadi onlarıda ye sonra yatalım seninle
Yasemin:İsterseniz ben uyutabilirim.
Aycan:Gerek yok ben hallederim.
Güvenmiyordum Yasemin'e. Tamam kabul ediyorum iyi bir kıza benziyordu. Ama yanılmak istemiyordum işte.
Yasemin:Bana güvenmiyorsunuz Aycan hanım dimi?
Aycan:Daha bugün geldin Yasemin. Sana hemen güvenmemi bekleme benden. Tamam Barış sana güvenmiş olabilir ama ben şuanlık sana güvenmek istemiyorum.
Yasemin:Onu tanımıyorum. Gerçekten o Loran denen adamı tanımıyorum Aycan hanım
Kapı çaldığında Yasemin oturduğu yerden kalkıp kapıyı açtığında sevdiğim adam gelmişti.
Barış:Yukarı yatak odasına yatır.
Yasemin:Peki Barış bey.
Sevdiğim adam yanıma gelip oturduğunda Lidya elinde mandalinayla kucağına gelmişti. Barış onu kucağına aldığında konuşmaya başladı:Fıstığım ne yiyorsun sen?
Lidya:Poytukal
Barış:Afiyet olsun fıstığım
Lidya elindeki portakalı babasına uzattığında Barış konuşmaya başladı:Sen ye bitanem
Yasemin geldiğinde Barış Lidya'nın yanağına bir öpücük kondurup yere indirdiğinde Yasemin konuşmaya başladı:Miran'ı yatırdım. Üstünüde değiştirdim. Başka bir isteğiniz yoksa eğer ben gideyim
Barış:Tamam gidebilirsin Gökhan yada Altay'a söyle onlardan biri bıraksın seni evine.
Yasemin:Peki Barış bey iyi geceler
Aybar:İyi geceler
Yasemin gittiğinde Barış konuşmaya başladı:Güzelim ben bir üstümü değiştirip geliyorum.
Aycan:Tamam. Lidya meyvesini biraz yedikten sonra uyuturum
Barış:Sen yorulma hayatım. Ben gelince hallederim.
Aycan:Tamam
Barış gittikten birkaç saat sonra geldiğinde Lidya yine onun kucağına gelmişti. Bu manzarayı görmek hoşuma gidiyordu.
Peki ya ben bu manzarayı hep görücek miyim?
Barış:Uykun mu geldi fıstığım?
Lidya başını babasının omzuna koymuştu. Genelde bunu uykusu geldiği zaman yapıyordu.
Barış:Önce bir odaya gidelim. Altını değiştirelim sonra kitap okuyayım sana.
Barış kucağında Lidya'yla gittiğinde bende telefonumu elime alıp biraz instagramda gezdim.
Telefonu sehpanın üstüne bırakıp televizyondan netflixe girip bişeyler bulmaya başladım.
Dilwale diye bir film bulduğumda açıp durdurdum. Sevdiğim adam geldiği zaman birlikte izleriz diye beklemeye almıştım. Mutfağa inip biraz mısırı patlattım.
Bütün mısırlar patladıktan sonra iki kaseye koyup salona geçerken sevdiğim adamda aşağıya iniyordu.
Barış:Film mi izliycez?
Aycan:Evet. Ne zamandır izlemiyoruz.
Barış:Filmden önce biraz konuşalım fıstığım.
Aycan:Konuşalım sevgilim.
Sevdiğim adam elimden kaseleri alıp salona öyle geçtiğinde kaseleri sehpanın üstüne koyup oturdu. Bende yanına dikkatlice oturduğumda konuşmaya başladım:Noldu?
Barış:Taziyedeyken yarım kalmıştı konuşmamız. Bana..
Aycan:Gidelim burdan demiştim.
Barış:Evet. Peki sen hala burdan gitmekte kararlı mısın?
Aycan:Kararlıyım. Geldiğimden beri burda çok canım yandı Barış. Ve artık bir kez daha acı çekmek istemiyom.
Barış:Haklısın. Ama Loran bizi gittiğimiz yerde de bulur
Aycan:Biliyorum. Ama en azından orda biraz olsun mutlu oluruz. Ayrıca ben oğullarımızı burda doğurmak istemiyorum.
Barış:Ne yani gittiğimiz yerde mi doğurucaksın?
Aycan:Neden olmasın.
Barış:Sen yaklaşan doğum gününü başka bir şehirde mi kutlamak istiyorsun?
Aycan:Yani olabilir. Bir yanım eksik olsada
Barış:Doruk'ta böyle isterdi emin ol. Senin doğum gününde mutlu olmanı isterdi.
Aycan:O yüzden istiyorum zaten gitmeyi. Bana acıyı yaşatan bu şehirde doğum günü kutlamak istemiyom.
Barış:Sana söz veriyorum o gün gelmeden üç gün önce istediğin yere gidicez camgöz
Aycan:Her nereye gidersek gidelim uçağa binemem ama ben, doğum riskim olabilir
Barış:O zaman arabayla gideriz. Sen yeterki iste.
Aycan:Seni seviyorum adamım
Barış:Seni seviyorum kadınım
Barış bana yaklaşıp öpücekken konuşmaya başladım:Barış
Barış:Söyle bitanem
Aycan:Ya doğum günüm gelmeden ölürsem?
Barış:Öyle bişey olmıycak. Ne sana nede bebeklerimize hiçbir şey olmıycak. Eğer olurda doğururken yanında ben olamazsam içinden sözümü tekrarla.
-Aycan yoksa Barış Murat yok. Civciv yoksa kartal yok.
Aycan:Korkuyom.
Barış:Korkma meleğim. Ben sana, seni yaşatıcam diye bir söz verdim o sözüm hala geçerli. Doktor hazır herşey hazır sadece seni riskli ama güzel bir doğum bekliyor.
Ben hiçbir şey söylemeyip sadece sevdiğim adama sarıldım. O da bana sarıldığında ben dudaklarımı birbirine bastırdım.
Yine ölüceğimi kabul etmek istemiyordu. Ayrılıp konuşmaya başladım:Hadi filmi izliyelim
Barış:İzliyelim.
Filmi açıp başımı sevdiğim adamın omzuna koymadan önce kaseleri elime aldım. Birini sevdiğim adama verdim diğerinide kendim alıp başımı sevdiğim adamın omuzuna koyup filmi izlemeye başladık.
(Film netflixte var. Yine güzel bir film izlemek isteyen izleyebilir.)
🐥🔥🦅
Barış'tan
Film bitmişti. Aycan'dan ses çıkmıyordu. Baktığımda uyumuştu. Bacağımın üstündeki kaseyi kenarıma koyup sevdiğim kızı omzuma ve kaburgama rağmen kucağıma alıcakken uyanmıştı.
Barış:Uyuyakalmışsın filmi izlerken fıstığım.
Aycan:Daha önce izlemiştim ben zaten o filmi. Şimdi de seninle izlemek istedim. Ama uyumuşum
Barış:Hadi yatağa yatırayım seni
Aycan:Hayır alma daha tam iyileşmedin. Ben kendim giderim.
Barış:İyi tamam.
Aycan koltuktan kalkıp giderken bende kaseleri ve meyve tabağını mutfağa götürdüm.
Bulaşık makinesini çalıştırıp yukarı çıktım. Ardından yatak odasına geçip Miran'ın diğer tarafına yattım. Sevdiğim kızın yanağına bir öpücük kondurdum. Sonra Miran'ın üstündeki eli tutup kendimi uykunun kollarına teslim ettim.
Yanaç Konak/Asdor oda
Asiye'den
Üçüzlerim babalarının yokluğunu artık hissediyordu. Özellikle Rüya hissediyordu. Gözleri sürekli kapıdaydı.
Ben hala Doruk'un ölümünü kabullenmek istemiyordum. Sanki şuan bu odanın kapısından giricek ve bana aşk dolu gözleriyle bakarak "Asiye'm diyecek gibime geliyor.
Yine gözümün önünde onunla anılarım canlanmıştı.
Flashback (İstanbul/14 Kasım 2019/Doruk'un evi bahçe) (Asiye'den)
Hocalardan biri grup ödevi vermişti. Aycan bir kızın evine ödevi yapmak için gitmişti. Bende Doruk'la eş olduğum için onunla onun evine gelmiştim. Daha doğrusu Aycan'ı bıraktığında benide almıştı.
Ödevimiz sorular sorup cevaplamaktı.
Doruk:Üşüyorsan eve geçebiliriz güzelim
Asiye:Çok üşümüyorum. Hem ateş yaktın ısınırız birazdan.
Doruk:Peki. Başlayalım o zaman?
Doruk'la, Baran abim öldüğünden beri sevgiliydik ama birbirimizi çok fazla tanıma fırsatı bulamamıştık. Bu ödevde biraz bahane olmuştu.
Doruk:Sen başla güzellik.
Asiye:Tamam. Başlattım kaydı.
-En sevdiğin yemek ve tatlı?
Doruk:En sevdiğim tatlı tiramisu ve en sevdiğim yemek
-Senin en sevdiğin yemek ve tatlı ne?
Asiye:En sevdiğim tatlı sütlaç. Her türlü yemeği severim ama enginar ve kerevizden nefret ederim
Doruk:Onları bende sevmiyorum
Asiye:Tuttuğun takım?
Doruk:Galatasaray, senin?
Asiye:Beşiktaş
Doruk:Vaaay yakışır benim güzeller güzeli sevgilime
Kaydı durdurup konuşmaya başladım:Doruk ya sulandırma zaten aklıma soru gelmiyor
Doruk:Tamam ya kızma hemen. Ben soruyorum o zaman şimdi.
Asiye:Tamam sor
Doruk kendi telefonundan kayıt alırken bana sorusunu sormuştu:En mutlu olduğun an?
Asiye:Nasıl yani?
Doruk:Yani kendini en mutlu hissettiğin an ne?
Asiye:Seninle okulda ilk şarkı söylediğimiz an. Senin?
Doruk:O an. Sesini duyduğumda çarpıldığım an
Asiye:Ne zamandan beri gitar çalıyorsun?
Doruk:Ortaokuldan beri.
Asiye:Sadece sen mi gitar çalıyorsun yoksa ailenden başka çalan var mı?
Doruk:Ben gitar çalıyorum sadece. Ateş abim saz çalıyor. Azat yani kuzenim bişey çalmıyor. Sen ne zamandan beri şarkı söylüyorsun?
Asiye:Iıım müzikle ilk tanıştığımda 7 yaşındaydım. Baran abim bana ilk defa bir Mardin müziği dinletmişti. Turnam sen Mardin'e gidersen diye hatta o şarkıyı ilk okuldayken sınıfta söylemiştim
Doruk:En büyük hayalin ne?
Asiye:Şuanlık en büyük hayalim üniversiteye gitmek
Doruk kaydı durdurduğunda konuşmaya başladı:Evlilik yok yani?
Asiye:Şuanlık hayır.
Biraz üşür gibi olduğumda Doruk koltuğun üstündeki battaniyeyi omuzlarıma örttü. Bende diğer ucunu ona uzattığımda omzuna koydu. Sonra ben başımı onun omzuna yerleştirdim.
Flashson
Elim karnıma gittiğinde konuşmaya başladım:Ben babanı çok özledim.
Kendimi zorda olsa uykunun kollarına teslim ettim.
Öğlen saat 14:30
Doruk'tan
Daha tam iyileşmemiştim dikişlerim henüz alınmamıştı. Asiye'yi takip ediyordum. Kendimi belli etmeden onu takip ederken bir odaya girmişti. Bir doktor kapıyı açtığında ayağımla hafif dokunup kapanmamasını sağladım. Sonra kapı aralığından ultrasona baktım.
Görmüştüm. İçimden Asiye'min yanına gidip elini tutmak gelmişti. Ama yapmadım.
Doktor bir yere tıkladığında bebeğimin kalp atışlarını duymuştum. Telefonumu çıkarıp kalp atışlarını ses kaydına almaya başladım.
Kontrol bittiğinde Asiye karnını silerken kadın ona bebeğimizin fotoğrafını vermişti. Asiye onu eline alıp çantasına koyup yürürken ben arkamı döndüğümde yanımdan geçip gitmişti.
Asiye'm geldiği arabaya bindiğinde Tuncay'ı biri silahla vurmuştu.
Doruk:Allah kahretsin tuzak bu.
Silahımı belimden çıkarıp ateş edicekken araba çoktan hareket etmişti. Hızlı adımlarla arabama geçip arabayı takip etmeye başladım.
Barış'ı aradım. Ama açmıyordu. Tekrar aradığımda yine açmamıştı.
Doruk:Allah kahretsin. Aç şu telefonu Barış.
Tektar aradığımda yine açmıyordu. Mirza'yı aradım
Telefon görüşmesi
Mirza:Efendim
Doruk:Asiye'yi kaçırdılar.
Mirza:Ne? Sen nerdesin?
Doruk:Arabayla takip ediyorum. Barış'a ulaş, ben aradım cevap vermiyor. Mesaj at yada ara ona Asiye'yi kaçırdıklarını ve aynı hamleyi Aycan'a yapıcaklarını söyle
Mirza:Tamam. Sen kafana göre iş yapma.
Doruk:Buna söz veremem. Sen dediğimi yap.
Doruk telefonu kapatır
Yağcı Şirket
Barış'tan
Toplantıda olduğum için telefonumu sessize almıştım. Bittiğinde telefonumu cebimden çıkarıp baktığımda Doruk aramıştı. Tam onu arıycakken Mirza aradı. Açıp konuşmaya başladım.
Telefon görüşmesi
Barış:Efendim Mirza
Mirza:Asiye'yi kaçırmışlar. Doruk söyledi. Aynı hamleyi Aycan'ada yapıcaklarmış
Barış:Takipte mi o?
Mirza:Takipteyim dedi. Daha dikişleri alınmadı ters bir hareket yaparsa bütün plan suya düşer
Barış:Tamam bende. Sen sadece dediğim zamanda oraya polis gönder.
Mirza:Tamam.
Konuşma biter
Mirza'yla kapattıktan sonra Aycan'ımı arayıp şirketten çıktım. Arabama bindiğimde telefon açılmıştı.
Telefon görüşmesi
Camgözlüm🤍:Efendim canım
Barış, Aycan'ın sesini duyduğunda rahatlar.
Kartalım❤️:İyisin dimi güzelim? Bir sorun yok
Camgözlüm🤍:Yok bir sorun merak etme. Miran'ı konağa bıraktım Aren'le orda oynamak istedi. Bende şimdi alışverişe gidicem. Unuttuğum birkaç bişey var onları alıcam
Kartalım❤️:Yalnız mısın?
Camgözlüm🤍:Eşref abi ve Serkan'la gidiyorum.
Kartalım❤️:Altay yok mu?
Camgözlüm🤍:Arabadayken Altay'a bir telefon geldi. Annem yazıyordu. Açtı konuştu babası kalp krizi geçirmiş bende git dedim.
Kartalım❤️:Tamam güzelim.
Camgözlüm🤍:Barış bir sorun mu var?
Kartalım❤️:Yok bitanem. Ben sadece sizi merak ettim.
Aycan tam bişey söyliycekken arabadan biraz korkutucu bir ses geldiğinde Aycan'ın ağzından küçük bir çığlık çıkar.
Barış ise korku dolu bir sesle konuşmaya başlar:Aycan noldu?
Aycan'dan ses gelmez. Buda Barış'ı korkutur
Kartalım❤️:AYCAN SES VER BANA
-AYCAN KONUŞ BENİMLE
Aycan'a noldu sizce?
Ve
Asiye kurtulucak mı?
Sorulara cevaplarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
19.58k Okunma |
936 Oy |
0 Takip |
100 Bölümlü Kitap |