Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar.....❤️❤️❤️❤️
Hastane
Barış'tan
Hastaneye gelmiştik. Aycan'ımı kucağıma alıp otomatik kapıdan içeri girip bağırdım:YARDIM EDİİİİĞN. SEDYE
GETİRİN ÇABUK
-Aycan'ım hastaneye geldik. Kurtulucaksın.
-Yapma Aycan, beni yeniden bu kokuya hasret bırakma
Sedye geldiğinde Aycan'ı sedyeye yatırdım. Onu ameliyata kadar götürürken ben elini tutarak konuşmaya başladım:Gitme güzelim. Yalvarırım gitme.
Bir hemşire beni durduğunda konuşmaya başladı:Beyfendi burdan sonrasına giremezsiniz.
Sevdiğim kızın elini bırakmak zorunda kalmıştım. Sevdiğim kız amaliyata alındığında banada çaresiz beklemek kalmıştı.
Barış:Özür dilerim, daha erken gelemediğim için özür dilerim civcivim. Sana bişey olursa asla kendimi affetmem.
-AFFETMEM. NE KENDİMİ NEDE ONU AFFETMEM
Sol elimi yumruk yapıp duvara üst üste geçirdim. Ne kadar geçirdim bilmiyorum. Kendimi yere bıraktığımda kaburgam ve omzum acıyordu. Ama kalbimin acısı daha fazlaydı.
Elleri, bedeni buz gibiydi. Biraz daha erken gitseydim oraya onu kurtarabilirdim.
Barış:Bırakma Aycan. Bırakma beni.
-Alma onu benden, yalvarıyorum alma onu benden.
Korkuyordum. İçerden gelicek haberden korkuyordum. Böyle çaresiz beklemek çok zordu.
Ameliyat
Yazardan
H1:Kalbi tamamen işlevini kaybetti.
Dr Haşim:Hadi kızım, hadi dön geri. Tekrar 360
H2:Hazır
Dr Haşim:Çekilin
Şoku verir
H1:Nabız yok
Dr Haşim:Tekrar 400
H1:Kalbi tamamen işlevini kaybetti çok fazla kan kaybetti hocam
Dr Haşim:Tekrar dedim 400'e şarj et şunu
H1:Hazır
Dr Haşim:Çekilin
Şoku verir
2 saat sonra
Dışarsı
Barış'tan
Hala içerden kimse çıkmamıştı. Herkes gelmişti. Asiye'm Doruk'un yanındaydı ona doyasıya sarılıyordu.
Ateş:Ya niye biri çıkıpta bişey demiyor?
İçerden doktor çıktığında hepimiz onun karşısına geçip konuşmaya başladım:Aycan iyi mi?
Dr Haşim:Zordu ama hayata döndü.
Tuttuğum nefesimi bıraktığımda doktor konuşmaya başladı:Ama hayati tehlikesi var. Çok kan kaybetti. Şansımıza burdaki kan ünitelerinden kullandık ama yinede yeterli olmadı.
Barış:Tamam ne kadar kan gerekliyse alın benden
Dr Haşim:Sende yaralısın evlat, omzun kanıyor
Ateş:Benden alın benim kanım uyuyor
Ateş bir hemşireyle gittiğinde ben konuşmaya başladım:Görebilir miyim onu?
Dr Haşim:Görebilirsin evlat
Haşim bey gittiğinde sevdiğim kızı çıkarmışlardı. Elini tutamadım. Tutmak istesemde tutamadım.
Doruk:Barış
Hiçbir şey söylemeyip giden sedyenin peşinden yürümeye başladım.
Aycan'ımı yoğun bakıma aldıklarında içeriye girdim. Hemşire serumunu takıp giderken ben sevdiğim kızın yanına gittim.
Elini tutup karnının üstüne koydum ve yanına oturdum sonra başımı onun yattığı yastığa koydum.
Burnum yastıkta dağılan saçlarına değdiğinde koklamaya başladım.
Barış:Gitme. Yalvarırım sana gitme. Bırakma beni, bizi bırakma. Beni bu mis kokuna hasret bırakma, beni nefessiz bırakma nefesim.
-Ben yapamam sensiz nefesim. Yaşıyamam.
-Bak bana o güzel gözlerinle. Gül bana. Gülüşünü özledim. Sesini özledim. O güzel gözlerindeki güzel bakışları özledim nefesim.
-Affet beni nefesim, daha erken gelemediğim için beni affet. Özür dilerim nefesim.
-Koruyamadım seni o heriften özür dilerim.
Sevdiğim kızın yanından kalkıp oksijen maskesini indirip dudağının kenarına bir öpücük kondurup geri taktım. Sonra yastıkta dağılan saçlarına dokunup konuşmaya başladım:Şimdi gidiyorum. Sana ikizlerimize ait bişey getiricem. Kokularını almak istersin nefesim.
Göz kapağına bir öpücük kondurup yoğun bakımdan çıktım. Üzerimdeki kıyafeti çıkarıp yeni doğan bebek ünitesine gittim.
Geldiğimde hemen camdan aslanlarıma bakmaya başladım. Ama bir sürü bebek vardı. Hangisi olduğunu anlamamıştım.
İçerden bir hemşire çıktığında konuşmaya başladı:Yardımcı olucağım bişey var mı?
Barış:İki oğlum var.
Hemşire:Şu en önde yan yana duran küvez.
Barış:İçeri girip bakma ihtimalim. Yani ellerini tutma gibi bir ihtimalim var mı?
Hemşire:Anneleri nerde?
Barış:Yoğun bakımda.
Hemşire:Peki buyrun girin ama kısa kalın lütfen
Barış:Kucağıma alabilir miyim ikisinide?
Hemşire:Maalesef hayır. Erken doğdukları için son gelenin solunum sıkıntısı var.
Barış:Son gelen hangisi?
Hemşire:Mavili olan
Barış:Tamam. Peki birinin eldivenini veya şapkasını alıp eşime götürebilir miyim? Eşimin hayati tehlikesi var.
Hemşire:Tabi.
Barış:Teşekkürler
Kadın tebessüm edip gittiğinde bende içeri girdim. Aslanlarımdan biri makineye bağlıydı ve ikiside uyuyordu.
Barış:Aslanlarım benim. Sizi anneye götürmek çok isterdim ama götüremiyorum.
-Sizi anneye götüremiyorum ama kokunuzu götürücem. Anne sizin kokunuzla uyanıcak.
İkisinide koklayıp yanaklarına bir öpücük kondurduğumda ikiside aynı kokuyordu. Biraz daha onların yanında kaldım.
(ikizler 7 aylıkken doğmuştur)
Yoğun bakım
Yazardan
Doruk'lar kalabalık olmasın diye kantine inmişlerdi. Nasuh Ağa ve diğerleri evlere gitmişlerdi.
Aycan'ın kaldığı yoğun bakıma Esra hanım girip konuşmaya başlar:Baran'ımın ölmeden önce bana bıraktığı Miran'ımı aldın benden.
-Ama korkma ben senden, senin evlatlarını almıycam. Ama senide affetmiycem.
-Napsam kolay ölürsün? Hiçkimsenin ruhu duymadan nasıl ölürsün?
-Abin benden hem kocamı hemde doğmamış bebeğimi aldı, sende benden Miran'ı aldın. Ölüceksin, affetmiycem seni.
Esra hanım, Aycan'ın başının altındaki yastığı alır sonra Aycan'ın yüzündeki oksijen maskesini yüzünden indirip yastığı yüzüne götürür.
Aycan'ı boğmaya başladığı sırada Aycan'a bağlı olan monitör ötmeye başlar.
Esra hanım:Öl. Benden oğlumu aldın sen.
Ateş'ten
Aycan'ı merak edip yanına döndüğümde içerde biri vardı. Ben o içerdekinin naptığını gördüğümde hızla duvardaki alete basarak içeriye girdim.
Onun kolundan tutup kendime çektiğimde Esra'ydı. Baran'ın eşiydi. Aycan'a bağlı olan monitör tek çizgi olmuştu.
Kardeşimin yüzündeki yastığı çektiğimde yüzüne oksijen maskesini taktım ama monitör hala tek çizgiydi.
Doktorlar gelmeden ben Esra'yı kolundan tutup dışarı çıkarttığımda o "napıyorsun sen bırak beni" demeye başlamıştı.
Yoğun bakımdan onunla birlikte baya uzaklaşıp onu arkamdan önüme sert bir şekilde geçirip konuşmaya başladım:Asıl sen napıyorsun? Kocanın intikamını kardeşimden mi alıyorsun Esra?
Esra:Kocamın intikamını değil oğlumun intikamını alıyorum. Senin kardeşin Miran'ı aldı benden
Ateş:Aycan, Miran'ı senden almadı. Sen böyle yaparak o çocuğu kendinden uzaklaştırıyorsun Esra.
-Ona herşeyi kısıtlayarak, kimseyle görüştürmeyerek uzaklaştırıyorsun Esra
Esra:Ben senin yüzünden bu halledeyim. Sen öldürdün benim kocamı doğmamış bebeğimi öldürdün sen.
Ateş:Ben senin karnındaki bebeğe hiçbir şey yapmadım. O gün sen kendin düşürdün bebeğini.
Esra:Kocamı vurmasaydın bu olmıycaktı ama.
Ateş:Tamam öldür beni hadi. Bitsin bu işkence. Ama kardeşime bidaha dokunma. Ne Aycan'a ne Doruk'a nede Aren'e dokunma. Ailemden uzak dur Esra
Esra:Aycan öldü maalesef. Öldürdüm onu.
Esra bunu söyledikten sonra hızlı bir şekilde onu duvara yapıştırıp konuşmaya başladım:Eğer kardeşime bişey olursa sonu kötü olur Esra.
-Seni Miran için öldürmem ama seni yaşadığına bin pişman ederim. Ben etmezsem Barış eder seni pişman.
Bunu söyleyip Esra'yı bıraktığımda hızla yoğun bakımın olduğu yere gittim.
Barış'tan
Aycan'ın kaldığı yoğun bakıma geldiğimde pencerenin perdeleri kapanmıştı.
Bende korkup duvardaki alete basarak içeriye girdiğimde Haşim doktorun elinde şok cihazı (defibrilasyon yani) Aycan'a şok veriyordu.
Durduğunda yanına gidip şapkalı elimle sevdiğim kızın sağ elini tuttum.
Barış:Aycan'ım, nefesim bırakma beni.
-DEVAM ET DURMA DEVAM ET. YAŞAT ONU YİNE HADİİİİĞ
Dr Haşim bey:Evlat...
Haşim beyin yakasına yapışıp bağırdım:YAŞAT ONU. BİR KERE YAPTIN YİNE YAP. YAPAMAM ONSUZ, ONSUZ OLAMAM BEN.
Yazardan
İki erkek hemşire, Barış'ı Haşim beyden zar zor çektiğinde Barış bağırır:YAŞAT ONU YALVARIRIM YAŞAT ONU. KAYBEDEMEM ONU NOLUR YAŞAT
Asiye'den
Aycan'ın kaldığı yoğun bakıma geldiğimizde abim içerde bağırıyordu. Doruk bacağından dolayı biraz yavaş gidip duvardaki alete basarak içeriye girdi bende arkasından girdiğimde Haşim bey Aycan'ı hayata döndürmeye çalışıyordu.
Barış:TAMAM BIRAKIN LAN.
Abim iki hemşireden kurtulduğunda Doruk konuşmaya başladı:Noldu Aycan'a bir anda?
Barış:Bilmiyorum geldiğimde bu haldeydi. Ama kimin yaptırdığını bulucam.
Abimin elini tutup onu durdurarak konuşmaya başladım:Abi..
Barış:Asiye sen karışma kal burda Doruk'la.
Abim elini benden kurtarıp dışarı çıkmıştı.
Barış'tan
Dışarı çıktığımda Ateş beni durdurmuştu.
Barış:Ateş bırak beni. O herif yaptığının bedelini ödüycek
Ateş'in elinden kurtulup tam gidicekken konuşmaya başladı:Barış bunu Loran yapmadı, Esra yaptı
Esra ismini duyduğumda arkamı dönüp konuşmaya başladım:Sen nerden biliyorsun bunu?
Ateş:Aycan'ı görmeye geldiğim zaman yastıkla boğuyordu Aycan'ı
Bunu duymamla sinirlenmiştim.
Barış:Nerde o?
Ateş bana onun yerini söylediğinde ben hızlı adımlarla oraya gitmiştim. Dışardaydı.
Bir bankta oturmuş bekliyordu. Bir refleksle elinden tutup ayağa kaldırdığımda korkup konuşmaya başladı:Barış napıyorsun? Ödümü kopardın
Barış:Sus ve yürü
Onu peşimden sürüklerken bileğini gereğinden fazla sıkıyordum. Buda onun canını yakıyordu ama bırakmıyordum.
Arabanın önüne geldiğimizde ben arkamdan önüme savurup konuşmaya başladım:Bin şu arabaya
Esra hanım:Sen napıyorsun? Kendinde misin?
Ben kapıyı açtığımda onu arabaya bindirdim. Sonra kapıyı kapatıp bende sürücü koltuğuna bindiğimde konuşmaya başladı:Barış noluyor?
Ben hiçbir şey söylemeyip arabayı park edilen yerden çıkarıp sürmeye başladım.
Hastaneden baya bir uzaklaştıktan sonra Esra hala nolduğunu anlamaya çalışıyodu.
Barış:KAPAT ÇENENİ.
Hastane
Asiye'den
Dışarda bekliyorduk. Doruk yere çökmüş yoğun bakım kapısına ağlamaklı bir şekilde bakarken ben onun yanına çöküp bir elimle elini tuttum diğer elimide saçına yerleştirdim.
Saçına dokunurken gözlerini kapatıp gözyaşlarını akıtırken konuşmaya başladı:Koruyamadım Asiye
Asiye:Sen elinden geleni yaptın Doruk
Doruk:Ne yaptım Asiye? Ben kardeşimi, can parçamı korumak için naptım?
Bağırmıyordu ama sesi biraz gür çıkıyordu.
Asiye:Bugün onu korumak için bişey yapamadın ama okuldayken onu hep korudun kolladın herkesten.
-Doruk, sen benim bu dünyada tanıdığım en güzel kardeşsin.
Doruk başını omzumla
buluşturduğunda bende onun yanağına dokunuyordum.
Göğ
Barış'tan
Arabayı durdurup arabadan inmeden konuşmaya başladım:İn arabadan
Esra hanım:Neden geldik buraya?
Barış:İN DEDİM
Bunu söyleyip kendim bir sinirle inip kapıyı sertçe kapattım. Sonra diğer tarafa geçip arabanın kapısını açıp konuşmaya başladım:İn.
Esra indiğinde kapıyı sertçe kapattığımda konuşmaya başladı:Barış noluyor?
Kolundan tutup arabadan biraz uzaklaştırıp arkamdan önüme sert bir şekilde geçirip konuşmaya başladım:Asıl sana noluyor?
Esra hanım:Bana bişey olduğu yok. Sana sormalı nolduğunu? Niye getirdin beni buraya?
Barış:ESRA BENİ DELİRTMEEĞ
Esra:NOLUYOR BARIŞ? DAHA DÜNE KADAR YENGE DİYORDUN BANA ŞİMDİ NOLDUDA...
Barış:SEN BİLİYORSUN NOLDUĞUNU? AİLECEK NE İSTİYORSUNUZ LAN KARIMDAN?
Esra:BARIŞ BENİMLE DÜZGÜN KONUŞ.
Barış:KONUŞTUR O ZAMAN. SENİNLE DÜZGÜN KONUŞMAMI SAĞLA
-NAPTI AYCAN, SANA ESRA?
Esra:OĞLUMU ALDIIIĞ
Barış:AYCAN SENİN OĞLUNU SENDEN ALMADI. SEN YAPTIN MİRAN'A NAPTIYSAN
-SEN YAPTIKLARINLA MİRAN'I KENDİNDEN UZAKLAŞTIRDIN. TAMAM ANLIYORUM SENİ ABİMDEN SONRA DIŞARIYA GÜVENMİYORSUN, BEN VE AİLEMDEN BAŞKA KİMSEYE GÜVENMİYORSUN.
-AMA O DAHA ÇOCUK. EĞLENMEYE, BİŞEYLER YAPMAYA MUTLU OLMAYA HAKKI VAR ESRA
Esra susuyordu.
Barış:Aycan sana hiçbir şey yapmadı. Naptıysan sen kendin yaptın Esra. Kendi yaptığının bedelini Aycan'a ödetemezsin.
-Aycan zaten defalarca bedel ödedi. Dahada ödemiycek.
Esra:O kız senin gözünü kör etmiş Barış.
Barış:O kız dediğin benim sevdiğim kız. Kızımın ve oğullarımın annesi Esra.
-O kız dediğin benim gözümü kör etmedi. Onu seviyorum çünkü o Asiye ve Mihra'dan sonra yaşama sebebim.
-Ben Arjin öldükten sonra ne haldeydim en iyi sen ve abim biliyor. Ben senin o şerefsiz kardeşini öldürmemek için zor tutarken sen ve abim benim yanımdaydınız.
-O şerefsiz kardeşin, benden Arjin'i doğmamış kızımı aldı. Kalender ağa olmasaydı ben o kardeşini çoktan öldürmüştüm. Ama işin ucunda kardeşlerimin yanıcağını bildiğim için yapmadım.
-Senin o kardeşin benim hayatımı mahvetti. BENİM HAYATIMI S**Tİ. O KARDEŞİNİN S****Ğİ HAYATI BEN AYCAN'LA YENİDEN YAŞADIM.
Esra:SENİN KARININ ABİSİDE BENİM HAYATIMI MAHVETTİİĞ
Barış:LAN GİT O ZAMAN. GİT İNTİKAMINI ATEŞ'TEN AL. ÖLDÜR ONU. ABİMİN İNTİKAMINI, KOCANIN İNTİKAMINI GİT AL ONDAN. AMA KARIMA DOKUNMA.
-BENİM KARIM SANA BİŞEY YAPMADI. BENİM KARIM SENİN OĞLUNU SEVMEKTEN BAŞKA BİŞEY YAPMADI.
-BENİM KARIM SENİN OĞLUNA YAPAMADIĞIN ANNELİĞİ YAPMAKTAN BAŞKA BİŞEY YAPMADI.
Bunu söylememle yüzüme tokat inmişti.
Yüzüm tokatla birlikte yana kaydığında konuşmaya başladı:Sakın.. Sakın bidaha benim anneliğime laf etme
Barış:Ben senin anneliğine laf etmiyorum. Ama ben seni uyardım. Miran'a böyle davranarak hata yapıyorsun, onu kaybediceksin dedim.
-Ama sen beni dinlemedin. Aycan'ın hiçbir suçu yok. Sen kendin kaybettin oğlunu. Ona herşeyi yasaklıyarak yaptın bunu.
Hastane
Asiye'den
Aycan neyseki iyiydi. Kurtulmuştu. Hepimiz onun yanındaydık. Aycan kendine geldiğinde Ateş abim konuşmaya başladı:Abim iyi misin?
Aycan:Be.. Bebeklerim iyi mi?
Ateş:İyiler abim çok iyiler.
Aycan:Abi..
Ateş:Yalan değil bitanem. Gerçekten iyiler. Şükürler olsun ki sende iyisin.
Aycan'dan
Gözlerim Barış'ı aramıştı ama yoktu. Güçsüz çıkan sesimle konuşmaya başladım:Barış nerde?
Berkan:İkizlerin yanındadır gelir birazdan. Ben gidip bakayım
Berkan çıktıktan sonra Azat abim konuşmaya başladı:Gülüm seviniceğin bir haber var
Doruk:Can parçası
Kapı tarafından bu sesi duyduğumda baktım. Doruk'tu, karşımda capcanlı duruyordu.
Aycan:Nasıl ya?
Ateş:Kocanın planıymış.
Aycan:Ne planı?
Mirza:Loran'ı yakalıyabilmek için böyle bir plan kurduk.
Doruk yanıma gelip bana sarıldığında bende ona sarıldım.
Göğ
Barış'tan
Esra hiçbir şey söylemeyip öylece yüzüme bakarken telefonum çalmaya başlamıştı. Telefonumu sağ ön cebimden çıkarıp ekrana baktığımda Berkan arıyordu.
Telefon görüşmesi
İkizim:Söyle Berkan
Kardeşim:Nerdesin oğlum sen?
İkizim:Berkan, bana sakın...
Kardeşim:Yaşıyor kardeşim. Sen nerdesin asıl? Bana sakın o herife gittiğini söyleme?
İkizim:Yok ona gitmedim. Neyse tamam geliyorum ben
Konuşma biter
🦅🦅🦅🦅🦅🦅
Barış:Bin arabaya
Esra hiçbir şey söylemeyip yüzüme bakarken konuşmaya başladım:Burda kalmak istiyorsan kal, sıkıntı yok benim için. Hastaneye götürücem seni sonrasında birini ararım götürür seni konağa
Esra arabaya bindiğinde bende arkasından bindim ve arabayı sürmeye başladım.
Karakol
Loran'dan
Ben naptım? Naptım ben kendi ellerimle sevdiğim kızı ölüme sürükledim.
Parmaklıkların arasında delirmek üzereydim. Aycan'dan bir haber alamamak beni delirtiyordu.
Loran:BİŞEY SÖYLEYİN BANA. AYCAN'IN İYİ OLDUĞUNU SÖYLEYİN BANA.
Kimse hiçbir şey söylemiyordu. Elimi parmaklıklara vurup bağırdım:AAAAAĞ
Esra yaptığına pişman oldu mu sizce?
Soruya cevaplarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
19.58k Okunma |
936 Oy |
0 Takip |
100 Bölümlü Kitap |