Yeni Üyelik
36.
Bölüm

Yeni Sezon 32. Bölüm

@rapunzel_102219

Şarkı:Selim Gülgören - Durgun Ateş...

Kaldığım yerden biraz yazıp zaman geçiricem. Yani aradan 2 ay geçicek ve Haziran ayında olucaz.

Bu hikayeyi sezon finali yaptığımda wattpadteydim. Ama buraya atarken gün mün belirlemiycem bütün bölümler hazır olduğunda toplu bir şekilde gelicek😉

​​​​​Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️

Aşk Demek Hayal Kırıklığı Demektir...💔​​​​

Yağcı Konak

Barış'tan
Yatak odasına girdiğimde Hanife ve Aslı, Aycan'ın eşyalarını bavullarına koyuyorlardı.

Ben hiçbir şey söylemeyip odanın içindeki lavaboya girip kapıyı kapattım.

Kalbim hiç olmadığı kadar acıyordu.

Ben ne ara Aycan'a tutuldum?

Ne ara Aycan'a aşık oldum?

Aynaya bakıp konuşmaya başladım:O gün yanına geldiğimde beni affetmen güzelim, tek temennim bu

Yazardan
Hanife:Kız daha yeni geldi şimdide gitti.

Aslı:He ya. Barış ağam neden yaptı ki bunu durduk yere?

Hanife:Neden olacak? Arjin hanımı unutamamıştır.

Barış:Çeneniz değil eliniz çalışsın

Hanife:Kusura bakmayın ağam, eee bitti zaten toplama işi

Barış:Bütün herşeyi topladınız mı?

Aslı:Topladık ağam, herşeyini koyduk bavullarına.

Barış:Tamam çıkın şimdi. Gökhan'la, Rıza'ya haber verin götürsünler

Aslı:Tamam ağam ben söylerim

Barış:Gidin şimdi

İkiside "tamam ağam" diyip odadan çıkarlar

Barış'tan
Hanife teyze ve Aslı çıktığında gözümün önüne Aycan'la olan anılarım canlandı.

Flashback
Aycan:Kartopu.. Ben Kartopu'mla..

Barış:Kartopu burda

Aycan:Nasıl? Ne zaman getirdin buraya?

Barış:Aren hastanedeyken sen, Aren'in yanındaydın sanırım. Bende Aren'i merak edip hastaneye geldiğimde deden babanla konuşuyordu.

-Sonrasında adamlarından birini arayıp Kartopu'nu buraya getirttim.

-Şuan benim atımın yanında

Aycan boynuma atladığında

ben ona sarılıp sarılmamakla

tereddüt etsemde sarılmıştım.

Aycan:Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim

🐥🔥🦅

Barış.Aycan:İyi misin biraz daha?

Barış:Hıhı, üstümü ben giyerim sen uyu

Aycan:Hala ateşin var Barış, sen bu haldeyken ben uyuyamam.

Barış:Giyinirim ben kendim

Aycan:Barış ayakta zor duruyorsun

Barış:İyiyim ben

Ben Aycan'dan ayrılıp dolaba doğru yürüdüm. Sonra son anda dolaba tutunup dengemi koruduğumda Aycan koluma girip konuşmaya başladı:Barış ayakta zor duruyorsun, nasıl giyinmeyi düşünüyon?

Barış:Giyinirim ben kendim, sen çık odadan

Aycan:Barış..

Barış:Aycan çık dedim
Flashson

Keşke bugün hiç yaşanmasaydı, keşke ona bunu yaşatmasaydım, keşke hep eskisi gibi kalsaydık.

Rıza ve Gökhan bavulları almak için gelmişti. Gökhan büyük bavulu alıp götürürken Rıza konuşmaya başladı:Ağam istediğiniz gibi içkileri terasa koydum

Barış:Tamam. Götür sen şu bavulu

Rıza hiçbir şey söylemeyip bavulu götürürken yerde bir bandana vardı.

Yerdeki bandanayı alıp burnuma götürüp kokladım. Kokusu sinmişti.

Hızla odadan çıktım ardından yine hızla terasa çıkıcakken Aslı konuşmaya başladı:Ağam

Barış:Söyle

Aslı:Bugün değişik bir kek yapıldı, getireyim mi?

Barış:Anlamadım.

Aslı:Değişik bir adı var ağam. Sen bişey kek, siz severmişsiniz

Barış:Annem mi yaptı?

Aslı:Hayır ağam, Aycan hanım yapmıştı.

Flashback
Barış:Mutfakta mıydın sen?

Aycan:Evet oturdum biraz onların yanında, sohbet muhabbet falan ettik işte

Barış:Yardım diye gittin oturdun mu boş boş?

Aycan:Evet oturdum. Zaten gittiğimde annenler hazırlığı yapmış, yaprak sarması falan sarıyorlarmış onlarda bitmiş zaten, e Hamide teyze ve Hanife ablada hamur yapıyorlardı, dokunmamı istemediler, bende çıkmak istemedim yukarı onların yanında...

Barış:Şşşş tamam sus. Çok konuşuyorsun.

-Ayrıca çok kötü bir yalancısın

Barış Aycan'ın çantasından ıslak mendili çıkarıp içinden bir tane çıkardı. Sonra Aycan'ın alnına ıslak mendili değdirdiğinde konuşmaya başlar:Alnın un olmuş küçük hanım.

Aycan:Olabilir. Bir ara Hamide teyze benden un istemişti o arada gelmiştir

Barış:Sen bişeyler mi yaptın mutfakta?

Aycan:Hayır yapmadım. Dediğim gibi işte.
Flashson

Yalan söylemiş. Benim için mi yapmıştı bu cheescakeyi?

Aslı:Ağam getireyim mi?

Barış:Terasa getir

Aslı:Tamam ağam

Terasa çıkıp koltuğa oturdum ve içkilerin birini açıp içmeye başladım.

İçkinin yarısını içip masanın üstüne koydum ardından

elimdeki bandanaya bakmaya başladım.

Burnuma götürüp

koklamaya başladım.

Bandanasını koklarken şimdiden özlediğimi farkettim.

Masanın üstüne koyduğum içkiyi elime almak

için uzandım. Elime alıp bir dikişe hepsini içtim. Diğerinide açıp bir yudum içtim.

Şişeyi masanın üstüne koyduğumda Aslı gelmişti.

Aslı:Afiyet olsun ağam

Barış:Eyvallah

Aslı gittiğinde tabağı elime almadan çatalla bir parça koparıp ağzıma attığımda çok güzel olmuştu.

Elimdeki bandanaya bakarak konuşmaya başladım:Ellerine sağlık prenses, çok güzel olmuş

Yine gözümün önüne o bakışı gelmişti. Kalbimi yakan o bakış

Flashback

Flashson

Bu bakış benim son gördüğüm bakıştı. Güzel gülüşünü gözümün önüne getiremiyordum

Bana fazlasıyla kırılmış ve kızmıştı.

Peki ya ben o kırılan kalbi onarabilicek miyim?

Telefonum çalmaya başladığında cebimden çıkarıp ekrana baktığımda Berkan arıyordu. Müzik burda biter👆🏻

Açıp konuşmaya başladım

Telefon görüşmesi
Kardeşim🦅:Efendim Beko

İkizim:İyi misin?

Kardeşim🦅:İyiyim desem Aycan geri gelicek mi?

İkizim:Abooov uçmuşsun lan sen

Kardeşim🦅:Beko ne söyliyceksen söyle.

İkizim:Bişey yok seni merak ettimde sen uçmuşsun

Kardeşim🦅:O herifin başı göğe ermiş mi?

İkizim:Ne bileyim ben oğlum? Adama attım ses kaydını cevap yok

Barış'ın telefonu titrer

Kardeşim🦅:Arıyor şerefsiz

İkizim:Aga gözünü seveyim sakin ol

Barış, Berkan'ın yüzüne telefonu kapatıp Loran'ın telefonunu açar

Barış:Ne b*k var? Hayatımı s****n, daha ne istiyorsun?

Loran:Ağam bir relax

Barış sinirli bir ses tonuyla:Başlatma lan relaxına

Loran:Anlaşılan sende sinirler tavan yapmış

Barış sinirden hiçbir şey söylemez.

Loran:Berbat gidiyor anlaşılan Aycan'sız gece

Barış:Sakın Loran, sakın bidaha Aycan'ın adını ağzına alma

Loran:Güzelliğin şuan ağlamak için omuza ihtiyacı vardır

Barış:Loran ona dokunursan seni yaşatmam.

Loran:Sakin be Barış ağa. Dalga geçiyorum.

-Ayrıca ben güzelliğin yanında değilim merak etme

Barış:Loran, ona hitap etme

Loran:Tamam beya kızma hemen

-Hadi ben kapattım, tekrar arıycam

Loran telefonu kapar
🦅🦅🦅🦅🦅🦅🦅🦅🦅

Telefon kapandığında bandanayı burnuma

götürüp kokladım.

2 ay / Saat 02:30

Yanaç Konak

(bölüm içine video koymak için bir sınır varmış. 2 video koyabiliyormuşsun. O yüzden burdaki müziği sildim😔. 👇🏻Burda dinliyceğiniz müzik Hercai - Hüzün / Duygusal fon müziğidir.

Aycan'dan
2 ay geçmişti, mavişsiz geçen 2 ay.

Hep abi dediğim adamla nişanlanmıştım bugün.

Buna mecbur kalmıştım, çünkü dedeme kalsa beni kendi yaşında bir adamla evlendiricekti.

Ateş abim ve Doruk abim hiçbir şey yapamamıştı, ikiside "dede yapma" diyip durmuşlardı ama dedem onları dinlememişti.

Beni onunla evlendirme kararı aldığında hep abi dediğim adam "madem biri Aycan'la evlenecek o zaman ben evlenirim" demişti.

Bugünde nişanlanmıştım işte.

İçimdeki acı yüzünden konağa sığamıyordum. Her odada duruşumda kalbim sıkışıyor, nefes alamıyordum.

Bu yüzden kendimi hep terasa atıyordum. Yine terastaydım. Ama bu sefer pijamalarımla değil giydiğim elbiseyle terastaydım.

Rüzgar vardı ve biraz soğuk esiyordu. Ama üşümüyodum, belki sadece biraz üşüyordum.

Yağcı Konak

Yazardan
Barış konağın terasına çıkan merdivende oturuyordu.

Boşanmanın üzerinden 2 ay geçmişti ve Barış bu süreçte Aycan gibi çok dağılmıştı.

Barış'tan

Yaptığımdan çok pişmandım. Daha öncede pişmandım, ama şimdi daha çok pişmanım.

Beni seven, aşık olan bir kızın canını yakmıştım. O bakışı gözlerimin önünden gitmiyordu, o kızaran yüzü ağlamaktan küçülen göz bebekleri gözümün önünden gitmiyordu.

Gözlerimi kapattım ve güzel gülüşünü gözlerimin önüne getirmeye çalıştım. Ama olmamıştı.

O yüz ifadesi gitmiyordu gözümün önünden.

Şimdi gitsem benimle konuşur muydu?

Bana sarılır mıydı?

Oturduğum yerden kalkıp konağın arka tarafından çıkıp Yanaç konağının yolunu tuttum.

Yanaç Konak / Teras

Aycan'dan
Hala terastaydım. Odama gitme gibi bir niyetim yoktu.

Üzerimde kırmızı bir pike vardı sadece. Onuda sırtıma bürümüştüm.

Barış Murat bana aşk demenin bir hayal kırıklığı olduğunu öğretmişti.

Elim karnıma gittiğinde okşamaya başladım. Hamileydim. Karnımda, mavişten bir parça taşıyordum.

O gün sarhoş olup bana sahip olduğu zamanlarda ortaya çıkmıştı. Birkaç kez başım ve midem bulanmıştı, bazı kokulara karşı bir hassasiyetim olmuştu ama önemsememiştim.

Sonra aynı şeylerin Asiye'yede olduğunu öğrendiğimde şüphelenip dedemler şirkete gittikten birkaç saat sonrada çıkıp bir eczaneden test almıştım. Eve geldiğimde hemen yapmıştım, uzun bir beklemenin ardından testim pozitif çıkmıştı.

Yine gizlice aldırmak için doktora gitmiştim. Kadının yardımcısı yanlışlıkla bir yere tıkladığında onun kalp atışlarını duymuştum.

Sesi duymamla gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı o arada kız "pardon, yanlışlıkla oldu" diyip sesi kapatmıştı.

Sonra Başak hanım geldiğinde "kürtaja başlayabiliriz" dediğinde "İstemiyorum aldırmak" diyip karnımı bir peçeteyle silip ayağa kalktım ve çantamı bıraktığım yerden alarak kaçar gibi odadan çıkmıştım.

O gün o kızın yaptığı hata olmasaydı, o şuan benimle olmıycaktı. O gün o kalp atışı sanki bana "beni bırakma anne" demişti.

Aycan:Senin için yaşıycam ve seni herşeyden korıycam bebeğim
Müzik burda biter👆🏻

Ayağa kalktım ve tam terastan inicekken arkamdan bir el bileğimden tuttu ve beni kendine çektiğinde benim ellerim istemsizce beni çeken kişinin omuzlarına gitmişti.

Karşımda Barış Murat vardı

İttirerek konuşmaya başladım:Sen naptığını sanıyon ya?

Barış Murat hiçbir şey söylememişti. Yüzüme bile bakmıyordu ama gözlerinde üzgün bir ifade vardı.

Aycan:Ne işin var burda?

Barış:Seni merak ettim

Aycan:Çok iyiyim, şimdi defol git burdan

Barış:Gidemem

Aycan:İyi o zaman ben giderim

Tam gidicekken Barış Murat kolumdan tutup beni durduğunda konuşmaya başladı:Geh nicht, meine schneeprinzessin (Gitme pamuk prensesim)

Barış almanca bir şekilde "gitme pamuk prensesim" dediğinde ben "burdayım, bir yere gitmiyom seni bırakmıycam" gibi şeyler söylemek istesemde kendime geldim ve kolumdaki eli savurup konuşmaya başladım:Git burdan

Yine tam gidecekken Barış Murat bu sefer önüme geçti. Sağa gittiğimde o da sağa gitti, sola gittiğimde yine sola gitmişti.

Aycan:Ya çekil önümden

Barış:Oturalım konuşalım mı biraz?

Aycan:Benim seninle konuşucam hiçbir şey yok

Barış:Benim var ama

Aycan:Dinlemek istemiyom, git şimdi burdan bidahada gelme

Barış:Aycan lütfen açıklama yapmama izin ver

Aycan:Dinlemiycem seni, daha önce sustun bişey söylemedin yine söyleme

Barış:Aycan...

Aycan:Git burdan

Barış:Gözlerin öyle demiyor ama

Aycan:Ne diyormuş gözlerim?

Barış:Gitmemi istemiyor

Aycan:Yanlış görüyon

Barış:Açıklama yapmama izin ver

Aycan:Dinlemek istemiyom diyom anlamıyon mu?

Barış:Aycan lütfen gidelim bir yere sakince konuşalım

Aycan:Git burdan

-Yoksa avazım çıktığı kadar bağırırım. Artık sana kim napar bilemem

Barış:Umurumda değil.

Aycan:Git Barış

Tam gidicekken eliyle önden engel oldu sonra sırtımı göğsüyle buluşturup elini karnıma yerleştirdiğinde içime bir ürperti gelmişti.

Hissediyor muydu şuanda bebeğimizi? Gerçi karnım belirgin değildi, o yüzden hissetmeyebilirdi.

Barış:Konuşalım biraz lütfen

Arkama dönüp konuşmaya başladım:İstemiyom konuşmak.

Barış:Aycan..

Aycan:Git bidahada sakın gelme buraya

Barış:Gidemem.

Aycan:Nedenmiş o?

Barış:Senden gidemem

Aycan:Ama ben senden gittim. Artık biz diye bişey yok

Parmağıma takılan yüzüğü göstererek sözüme devam ettim:Ben Azat'la nişanlandım

Barış hiçbir şey söyliyememişti, bişey söylemek yerine sağ gözünden

bir yaş gelmişti.

O gözünden akan yaş yanağından süzülürken konuşmaya başladı:Yapmış olamazsın bunu Aycan

Aycan:Yaptım bile. Azat benim hayatımı kurtardı, beni dedem yaşındaki adamla evlendirmekten kurtardı.

Barış:Benden böyle mi intikam alıcaksın?

Aycan:Senden intikam almak için yapmadım bunu. Öyle olsaydı senin gözünün önünde nişanlanırdım.

Barış:Ya ne o zaman? Bu intikam almak değilde ne?

Aycan:İntikam olmadığı kesin. Ayrıca sana hesap vermek zorunda değilim artık

Barış:Aycan hata yapıyorsun

Aycan:Ben hata yapmadım. Biri bir hata yaptıysa eğer o hatayı yapan sensin

Ellerini tutup onu biraz sarsarak bağırdım:BENİ KENDİ ELLERİNLE ONA İTTİN SEN.

Ellerini savurarak bıraktım ve ittirerek bağırmaya başladım:ŞİMDİDE KARŞIMA GEÇMİŞ BANA HATA YAPIYORSUN DİYEMEZSİN

Barış ellerimi tutup konuşmaya başladı:Aycan sakince konuşalım mı? Lütfen
Müzik burda biter👆🏻

Aycan:Defol git burdan

Barış:Seninle konuşmadan hiçbir yere gitmiyorum

Barış sağ elimi tutup beni peşinden sürüklerken ben zar zor onu durdurup konuşmaya başladım:Barış bırak beni, gelmiycem seninle hiçbir yere

Barış:Geliceksin

Aycan:Ya gelmiycem diyom anlamıyon mu?

Barış:Anlamıyom oldu mu? Yürü şimdi

Barış elimden tuttuğu gibi beni konağın arka kapısına sürüklerken konuşmaya başladım:Barış saçmalama bırak beni.

-Barış kendini mi öldürttürüceksin?

Barış:Ben zaten sensizken öldüm.

Barış konağın arka tarafına beni sürüklediğinde zar zor elimi elinden kurtarıp konuşmaya başladım:Ben seninle hiçbir yere gelmiyorum Barış Murat

Barış:Aycan çık şu merdivenden

Aycan:Bana emir verme

Barış:Aycan lütfen çık şu merdivenden.

Aycan:Ya gelmiycem diyom anlamıyon mu?

Barış:Anlamıyorum, çık şu merdivenden.

Beyfendinin zorlamasına daha fazla dayanamayıp merdivenlerden çıktım. O da çıktığında merdiveni kaldırıp bir kenara koyduğunda konuşmaya başladım:Söyle hadi dinliyorum seni

Barış:Burda konuşmıycaz, yürü

Aycan:Bana emir vermeyi keser misin?

Barış:Aycan sus ve yürü
Dedi ve elimi tutup beni yine peşinden sürükledi. Konağın arkasından çıktıktan sonra arabasının ön kapısını açıp konuşmaya başladı:Bin arabaya

Aycan:Ya burda konuşalım işte

Barış:Bir kerede lafımı ikilettirme Aycan, bin şu arabaya

Dediğini yapmıştım. Barış benim kapımı kapattı ve ön taraftan hızla geçip gitti sonra sürücü koltuğuna bindiğinde konuşmaya başladım:Nereye gidiyoz?

Barış önce bir duraksadı sonra arabayı çalıştırırken konuşmaya başladı:Kaçıyoruz

Aycan:Ne? Barış saçmalama

Barış:Saçmaladım bile

Barış arabayı sürmeye başladığında ben konuşmaya başladım:Barış lütfen durdur arabayı

Barış:Durmıycam Aycan

Aycan:Ya lütfen dur

Barış:Durmıycam.

Aycan:Ya dur, nolur dur.

Barış:Bu sefer olmaz. Senide Arjin gibi kaybedemem.

Aycan:Barış saçmalama ya, nolur dön geri. Beni kaybettiğin falan yok, hayatında olmıycam ama yaşıycam

Barış:BOŞUNA NEFESİNİ TÜKETME, GERİ DÖNMİYCEM.

Multimedyadaki müziği çalın👇🏻

Barış:Duymuyorum seni Aycan, dönmiycem

Barış hala arabayı sürmeye devam ederken ben hala "geri dön" diye yalvarıyordum

Aycan:Barış geri dön diyom ya, nolur geri dön

Barış hiçbir şey söylemeyip arabayı durdurduğunda konuşmaya başladı:İn arabadan

Aycan:Ya nereye getirdin beni?

Barış:İn dedim Aycan

Barış benim bişey söylememe fırsat vermeden arabadan indi ve kapıyı sertçe kapattı.

Bende arkasından inip sakince kapıyı kapattığımda etrafa baktığımda Malabadi köprüsünün yolunda durmuştuk.

Barış:Sen bana ne dedin?

-Ben seni, sen beni sevmesende sevdim ve bu hiçbir zaman değişmiycek, boşandığımızda da boşandıktan sonrada sevicem demedin mi sen bana?

Ben hiçbir şey söylemeyip sadece Barış'ın yüzüne ağlamaklı bir şekilde bakarken konuşmaya başladı:Ben cevaplıyayım, dedin.

Barış bir anda bağırdığında irkilmiştim:ŞİMDİ NE DEĞİŞTİ AYCAN? SÖYLE BANA NE DEĞİŞTİ?

-BANA, BENDEN İNTİKAM ALMADIĞINI SÖYLÜYORSUN. BU YAPTIĞIN NE O ZAMAN AYCAN?

Barış sol elini arabanın ön kaportasına vurduğunda ben yine irkilmiştim:AZAT'LA NİŞANLANDIM NE DEMEK AYCAN?

-AMACIN NE? BENİ KATİL ETMEK Mİ, ÖLDÜRMEK Mİ? HANGİSİ?

Ben yine hiçbir şey söylemeyip öylece

Barış'a ağlıyarak baktığımda Barış tekrar bağırdı:AYCAN SUSMA, SORULARIMA CEVAP VER

Ben yine susmayı tercih etmiştim.

Barış:Bak biz (solu göstererek) burdan geldik ve şimdide (sağı göstererek) buraya gidiyoruz.

-Bu yol Diyarbakır yolu, ama bana sadece Mardin ve Diyarbakır dışında bir yer söyle oraya gidelim.

-Bu yolların sonunda mutluluk var, gel gidelim. E zaten kaçtık, ikimiz.

-Deden yok, dedem yok, töre yok, acı yok. Hadi Aycan, ikimiz

Aycan:Sen napmaya çalışıyon? Yıllar önce Arjin'e yapamadığını şimdi bana mı yapıyon?

Barış:Evet yapıyorum. Çünkü ben bir kez daha aynı acıyı, aynı kaybetme korkusunu yaşamak istemiyorum.

-Şimdi bana törenin, kan davasının, acının olmıycağı, sadece mutlu olucağımızı düşündüğün bir yer söyle ben gitmeye hazırım Aycan.

-Geri dönüp hiçbir şeyimizi almadan gidelim burdan.

Aycan:Seninle geleceğim ne belli?

Barış:Ne demek ne belli? Ben seni bir kez daha kaybedemem Aycan

Aycan:Ama kaybettin. Biz birlikte olamayız artık, ben Azat'la nişanlandım.

Barış:AYCAN, ŞU HERİFE AZAT DİYEREK BENİ DELİRTME. ONA AZAT ABİ DİYCEKSİN

Aycan:BAĞIRMA BANAAĞ

Barış:Ona Azat abi diyceksin

Aycan:Azat diycem, duydun mu beni? Azat. Hatta bütün o güzel cümleleri sö...

Barış:AYCAN YETER.

Barış'ı iterek bağırdım:NE YETER? NE YETER HA NE YETER?

-SEN DEĞİL MİYDİN BENİ BOŞAYIP GİDEN? SEN DEĞİL MİYDİN BENİ BİR ENKAZIN ALTINDA BIRAKIP GİDEN? SEN DEĞİL MİYDİN BENİ BE..

Barış'tan
Göğüslerime vuran elleri tutarak konuşmaya başladım:Dur artık. Sana isteyipte söyleyemediğim çok şey var.

-Ama sana bunu açıklayamam. Sadece bana bir şans ver, ben seninle burdan gitmeye, seninle yeniden başlamaya hazırım

Aycan tuttuğum elleri savurup benim ellerimden kurtardı.

Aycan:Biz hiç başlamadık ki Barış, bizim aşkımız hiç başlamadı, bizim aşkımız hiçbir zaman alevlenmedi

Barış:ALEVLENDİ. SADECE BEN FARKINDA DEĞİLDİM. SANA AŞIK OLDUĞUMUN, SANA TUTULDUĞUMUN FARKINDA DEĞİLDİM.

Aycan, Barış'ın teklifini kabul edicek mi?

Soruya cevaplarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️

Loading...
0%