@rave_n406
|
Karşımdaki adama şok içinde bakarken o hiç istifini bozmadan sert bir yüze dik duruş sergiliyordu. Yanımda bir hareketlenme olunca oraya baktım ve Burak abinin duruşunu düzeltip yakışıklının yanına gitti. Bir dakika ne !yakışıklı mı? bunu ben demedim unutun... Adamın yanına varan Burak abi elini uzattı ve "Sizi burada görmek ne şef. Ben Burak Atalar Asi'nin antrenörü" dediğinde adam hiç oralı olmadı ve bana doğru yürümeye başladı. Duruşu'mu dikleştirip adamın gözlerinin içine baktım ama orada bir koca boşluk vardı. Hiçbir şey anlaşılmıyor'du. Normalde insanların bakışlarından onları anlardım ama bu yakışıklı yani adamdan hiçbir şey anlaşılmıyor'du . Aramızda iki adımlık mesafe kaldığında durdu ve bana yukarıdan sert bir bakış sergiledi . Bakışlarının altında eziliyormuşum gibi hissettim ve ona "Ne var be hem dingo'nun ahırı mı burası pat diye girmeler." Bir dakika lütfen bunu söylememiş olayım... Evet söylemişim. Çünkü karşındaki yakışıklının yani adamı sağ kaşı anında havaya kalktı ve" Cesaretlisin" dedi . Ohaaa.... o nasıl bir ses yakışıklı olduğu gibi hem karizmatik ve çok etkileyici bir sesi vardı . Ne saçmalıyorum ben yaaa... Burak abiye kayan bakışlarım onun oldukça tedirgin olduğunu fark ettim .Bakışlarımı yakışıklıya yani adama tekrardan çevirdim ve" e ne istiyorsun ?"dedim . Net bir sesle. - Benim adıma dövüşeceksin. - Bana emir verecek kapasitede değilsin. Dediğimde bırak abi bana" bittik" işareti yaptı ama karşımdaki adam; - Demek kapasitede değilim öyle mi? Deri ve korumalarla işaret yaptı. Korumalardan biri Burak abiye diz çöktürdü diğeri onun kafasına belindeki silahı dayadı . Bunun ardından Burak abinin ve benim gözlerim fal taşı gibi açıldı. Öne atılıp engel olmaya çalışacaktım ki adam beni tuttu ve "Bu yeterli galiba . Şimdi ya kabul edersin ya da abine veda edersin. " dedi sert yüzünün aksine imalı bir sesle. Vay kendimi tutamadım ve adamın yüzüne bir yumruk attım ve korumalardan biri bana yöneldi ama adam onu durdurdu. Kaşlarını kaldırarak alta dudağını sağ kısmında kanayan yeri sildi ve elindeki kana bakıp sert bir sesle nefes aldı. O an ne olduğunu anlamadan beni boğazımdan tek eliyle tutup duaya yapıştırdı nefes alamayışım'dan dolayı iyi bir şekilde onu durdurmaya çalıştım ama nafile. Burak abide kalkmaya çalıştı ama adamlar onu engelledi. Adam bana doğru yaklaştı ve dişlerinin arasından. "Sabrımı sınama küçük " dedi ve beni kolumdan tuttuğu gibi peşinden sürükledi. Durmak istedim ama olmadı odadan çıktığımızda Burak abi cebelleşiyor'du bir yandan da" bırakın lan onu" diyordu ama nafile. Salondan dışarı çıktığımızda önümüzde sıralanmış 5 siyah Mercedes jipi ilerledik. " Bırak lan beni!" Dedim ama umursamadı. Korumalardan biri ortadaki cipin arka kapısını açtığı ve adam beni içeri fırlattı ve kendisi de bindi. Ben tam arabadan inecektim ki kapılar kilitlendi ve araba ilerlemeye başladı. Ben sinirli bir şekilde adama döndüm ve ona vurmaya başlarım o da beni durdurmaya çalıştı en sonunda iki bileğim den tuttu ve öylece bana yaklaştı ardından fısıldar bir şekilde " Eğer rahat durmazsan seni öperim küçük!" Dedi. Ben şok içinde ona baktığımda o konuşmaya devam etti "Aferin böyle akıllı bir kız ol" dedi ve bilekleri mi tutan elleri gevşedi ardından gevşedi ve önüne döndü. Bense hala ona şok içinde bakıyordum . Elimde olmadan sol gözümden bir yaş aktı, onu hemen silip önüme döndüm ve akıp giden yolu izledim. - Neden ağlıyorsun ? Sessizlik ... - Peki zorlama ya küçük ama sen de davranışlarına dikkat et. Sessizliğim sürmeye devam etti ve yaklaşık 2 saatlik yolculuğun ardından havaalanına vardık. Adama sorgular bir şekilde dönüp bakış attığında "İtalya'ya gidiyoruz " dedi ben tam ağzımı açacaktım ki sert bir bakış attı , ben de tekrardan sustum ve durumu k abullenmeye çalıştım. |
0% |