Yeni Üyelik
1.
Bölüm

PROLOG

@reaadingbook_

Karakterlerin net bir modeli bulunmaktadır. Aşağıya Instagram hesaplarını bırakacağım, takip ederseniz sevinirim.

📸: nalanizbalkanova & sanliaydincerr

 

 

 

 

PROLOG

 

 

Kahraman bakış açısıyla yazılmaktadır.

 

 

NALAN İZ BALKANOVA"

 

 

Uyku, uyanan acıların en iyi ilacıdır" - Cervantes

Hayatta kaç defa yaşayacağımız günleri sayarız? Bir? Yok değil. On? O da değil. Yüz? Belki. Beş yüz? Gibi. Neden net bir cevap vermedim çünkü saymıyoruz.

Sizin babanız tefeciden bir milyon ₺ borç alıp sonra da o borcu sizin üzerinize bırakıp sırra kadem bassa siz de yaşadığınız günleri saymaya başlardınız, değil mi? İşte bu yüzden yaşadığım günleri saymaya başladım.

Üsküdar'ın o şahane, ışıltılı caddelerinin arkasında küçük ve köklü bir mahallesinde doğup büyüdüm. Bu mahallede herkes birbirini tanıyıp derdini anlatır. Birisi düştüğünde elini uzatıp ayağa kaldırır. Birisini borcu mu var? herkes birlik olup para toplanır. Birisi kavga mı ediyor, hemen müdahale edilip sulh ile sorunlar çözülür. Malzemen mi bitti, art niyet düşünmeden seninle paylaşılır ama biz hariç elbette...

İşte böyle bir mahallede dört yaşındayken birden gerçek ailemi kaybettim. Babam dediğim adam; beni yangından kurtarıp, hayatımı yeniden yeşertten Cemrehan Balkanova'nın ta kendisiydi. O olaydan sonra beni evlatlık olarak alıp, bir gün bile yüzüme evlatlığım olduğumu vurmadan büyüttü.

 

 

Ama şimdi ortalıklarda yoktu. Üstelik babam kaybolduktan sonra tehdit mesajları, gizli aramalar almaya başlamıştım. Ya adam gibi karşıma çıkayacaklardı ya da benimle böyle oynamaya devam edeceklerdi. Ben doğrunun kadınıydım.

 

 

Her an baskın yerim de param olmasa ne halt yerim düşüncesiyle dükkanı elden çıkarmış, büyük bir miktardaki parayı babamın kasasına koymuştum. Ne kadar dükkanı elden çıkarsam da borcun %10-12'sini toplayabilmiştim. Geri kalan %90-88 kısmını bir şekilde bulmam gerekiyordu.

Bunları düşünerek binanın son basamaklarını inip, çöp konteynerlerin konulduğu yere doğru ilerledim. Çöp konteynerlerinin bırakıldığı yer biraz karanlık kalıyordu. Bu da arkamı korumamı ve dikkatli olmama neden oluyordu. Bu mahallede korkusuzluğuyla tanınan bir kadındım; lakin bu olaylar beni tedirgin etmeye yetse de hâlâ eski Nalan'dım.

 

 

Cemrehan babamın bana karşı hep söylediği bir özlü sözü vardı; "Can muradına etmedikçe huy huylusundan vazgeçmezmiş." Haklıydı. Ben dünyaya resmen belaya kafa atmak için gelmiştim.

O karanlık çıkmaz sokağa doğru ilerlerken arkamda bir hareketlik hissettim. Sokak lambalarının hafif aydınlattığı yola hafifçe çaktırmadan gölgeme baktığımda arkamda farklı üç gölgenin beni takip ettiğini gördüm. Hal böyle olunca adımlarımı hızlandırdım. Onlar da bana yetişmek adına adımlarını hızlandırıp çıkmaz sokağa girene kadar takip ettiler. Onlar takip ettikçe, ben sanki onlar yokmuşlar gibi davrandım. Çıkmaz sokağa girdiğim anda arkamdaki gölgenin birisi bana dokunmaya kalktı.

"Hanımefendi." Der demez çöpü attığım gibi arkama dönecekmiş gibi yapıp ters tekmeyi geçirdim. Adam bir metre geriye savruldu. Diğer adam da kolumdan tutup çekiştirdi. Ben de diğer elimle yumruğu yüzüne doğru çaktım. Adam yumrukla beraber bocaladı. Bu bocalamadan fırsat bilerek kollarından kurtuldum ve geriye doğru gittim. Parmaklarımı esnetip gelin işareti yaptım. Adamlar da işaretimi doğru fişek zannedip üzerime doğru koştular.

Sarı kafalının vuruşundan kurtulup kolundan tutarak yere eğdim. Sırtına diz kapağımı geçirip yuvarlayıp yere düşürdüm. Diğer adamın tekmelerini tekmeyle karşılık verdim. Siyah kafalının saçıma asılmasıyla geriye doğru savruldum. Durumu fırsat bilerek yumruğumu çenesinin altına fırlattıktan sonra kafasını tutup, bacak arasına doğru bacağımı geçirdim. Esmer adama da ters tekmeyi yüzüne doğru geçirdim. Yere konarak kızıl kafalının tekmesini elimle tutup, bacağını ters çevirerek yere düşürdüm. Üçüncü arkadaşa doğru yürüdüğümde ensemde acı hissettim. Arkama hafifçe dönerken sırtıma sertçe tekme yedim. İki büklüm olsam da doğrulmaya çalıştığım sırada tekrardan yere düşürüldüm. Yere düşürülür düşürülmez birkaç tane daha tekme yedim.

Ağzıma dolan kanı tükürüp, esmer adamın bacağından asılarak yine esmer adamı yere düşürdüm. Doğrulup ağzımın kenarını sildim. Üzerime çullanan kızıl adamın yüzüne yumruğu geçirirken; enseme aniden saplanan şırınganın etkisiyle tamamen kontrolü kaybettim...

 

 

Loading...
0%