malzemelerini kuşandı ne olduğunu bile bilmediği bı varlığı öldürmek için kurşun işliyormuydu? Ölebilecek bı varlıkmıydı? Hiçbirşey bilmiyordu ama o buradayken fazla yaşayamayacağanı biliyordu kapının önüne geldiğinde ilk önce kapıyı dinledi ses yoktu yaşam belirtisi yoktu içi biraz olsun rahatlamıştı kapıyı yavaşça araladı Gine o kötü koku ama alışmıştı çok fazla yadırgamadı bı anlık için burayı daha önce nasıl farketmediğini sorguladı kendi kendine hayret etmişti sonra aklına aşağadakilerin nasıl varlıklar olabileceğini düsünmek geldi koridor uzun mu uzun bı koridordu yavaş yavaş koridordan ilerledi çok korkuyordu buna nasıl cesaret ettiğini bile anlamamıştı koridorun sonundaki ışık yanıp sönüyordu biraz kör bir ışıktı söndüğünde koridor zifiri karanlık oluyordu yandığındaysa sadece çok yakınını aydınlatıyordu yerdeki kan izleri koridorun köşesinden dönüyordu oda döndü işin garip yanı köşeden dönen kişinin kıyafetleri onunkilerle aynıydı koridorun köşesine geldiğinde kafasını yavaşca cıkarıp baktı onu bekleyen şey bı yaratık veya bı hayalet değil kendisiydi aynı onun gibiydi kısa ve kıvırcık saçlı esmer tenliydi dişleri bembeyaz çilleri yüzünün her tarafına yayılmış kaşları normalden biraz kalın dudakları tıpkı düz bir çizgiyi andırıyordu gözleri elaydı burnu kemerliydi zayıf biriydi uzundu ve aynı zamanda güçlü çevik bi insandı birden kendisini görünce korkudan bağardı az süreli bir bakışmanın ardından şaşkınlık onu ele geçirirken ona kendisine bakıyordu kafası yerine geldiğinde silahını eline aldı ve tam 5 el ateş etti fakat hiçbir işe yaramadı kopyası yanına geldi silahı elinden aldı gülümsedi ve alnının ortasına bir el ateş etti adam kanlar içinde yere yıgıldı yandaki aynaya baktı ölen adam aynaya vuruyor yardım istiyordu cesedini saklamak için götüren katilini izliyordu aynanın içi karanlıktı arkasına döndüğünde bı kapı gördü kapının arkasında bı ayna daha vardı aynanın dışında katili onu bekliyordu aynanın içinden kopyasına bağarıyordu ama kopyası sadece donuk bir gülümsemeyle gülüyordu adam aynaya vurmaya başladı kopyasından nihayet bir cevap geldi alaycı bir ses tonuyla "aynayı kırarsan yok olursun ordan da burdan da" adam etrafına baktı kendisini daha önce hiç bu kadar çaresiz hissetmemişti heryer karanlık bir boşluktan ibaretti kopyasından bir ses geldi "şimdi bir oyun oynayacağız" james aniden "NE OYUNU be aptal herif!!!" diye bağardı kopyası"sakin ol yoksa bu aynayı kırarım" James biraz düşündükten sonra "peki tamam ne oyunu "kopyası "hm bı bakalım... SAKLANBAÇ! ve oyunun kurallarına gelicek olursak oyunun kuralları ölmemek" diyip büyük bir kahkaha patlattı James "ya kazanırsam?" "O zaman aynadan kurtulacaksın" james "peki sana nasıl güvenicem" kopyası "hadi ama ben senim ben adil biriyim kazanırsan söylediğimi olucak emin ol hatta şerefim üzerine yemin ediyorum" adam " sana güvenmiyorum" kopyası "güzel hadi başlayalım" james bı odaya ışınlandı şaşkınlıkla etrafına bakarken onun için hazırlanan ekipmanları gördü aldı ve kullanmak için herhangi hareket eden birşey görmeyi bekliyordu kopyası içeriye bir manken attı adam mankene 3 isabetli atış yaptı "hey izle bunu sana da yapıcam" ve içinden hain diye geçirdi kinci bir tavırla kopyası "wow reflekslerin Kuvvetli sonunda iyi bir kurban senden önce de kurbanlarım oldu ama hepsi acılar içinde öldüler " alaycı bir kahkaha attı "kaçsan iyi olur dedi" ve 10 dan geriye saymaya basladı"10" adamın içinde durduğu odanın duvarları dışa doğru adeta bir çiçek gibi açıldı dışarısı ormandı"9"adam saklanacak bı yer aradı"8" az ilerde büyük bir malikane vardı adam oraya saklanmayı düşünüyordu "7" koşarak oraya yetişemiceğeni farketti malikanenin odunluğuna saklandı "6" neyi beklediğini bilmiyordu "5" orada öylece oturuyordu "4" kalkıp pencereden baktı cam olmadığını düşünüp kafasını çıkartmaya çalıştı ama cama çarptı"3" gizlenebilecek biryer bulmuştu "2" dışarısı da biraz gözüküyordu "1" bekledi bekledi bekledi sonunda sesler gelmeye başladı dışarıdaki sesler şöyle diyordu"siz şu tarafa sizde şu tarafa dağalın o adamı bulmadan gelmeyin yoksa bu sizin sonunuz olur hatırlatayım onu canlı istiyorum"bunlar da kim be böyle"diye geçirdi içinden malikane tarafına dağalan ekipten biri odunluğa girdi odunların arkasına bakıyordu tam o sırada adam elindeki iple ekipteki adamın arkasından sinsice yaklaştı ilk önce eline bir odun aldı adamın kafasına vurdu ve bayılttı sonra onu güzelce bağladı ağzını bantladı odunların arkasına saklayıp dışarı kafasını çıkardığı anda kafasına ekipten bı adam elindeki silahla vurdu ve heryer karanlık gözlerini açtığında bambaşka bi odada uyandı ameliyathane gibi bı oda burası masalarda çeşitli bıçaklar duvarda asılı koca bir bıçak daha paslı bir testere ve birde tepesinde kocaman bı ışık etrafında insanlar olduğunu fark etti hepsi ona doğru dimdik bakıyordu adam hareket ettiğinda onlar da kafasını çeviriyor adam ameliyathanenin kapısına doğru koştu arkasından diğer adamlar da koşmaya başladı hasta odalarının kapıları delik deşik kapının arkasından insan elleri çıkıyordu bazıları hala canlı bazılarıysa kapıdaki delikte asılı kalmış bazıları kapının önüne düşmüş birsürü el adam koşuyor ama kovalamaca devam ediyordu yolun sonuna geldiğini anlayan adam kaderine teslim oldu kapıların arkasındaki ellere kendini teslim etti eller onu istemiyordu eller onu ittiriyordu adamlar artık onu kovalamıyordu hepsi kendi hallerinde geziyorlardı adam hareket etti fakat kimsenin umrunda değildi eller gitmişti sadece düz bir kapı vardı ve etrafında ona garip garip bakan insanlar etrafına dikkatle baktı şu an şehir merkezinde bı dükkanın önündeydi etraftaki insanların o yüzden umrunda bile değildi önündeki dükkana girmekte tereddüt etti az önce nasıl gördüğünü bilmediği ama gördüğü şeyden çok korkmuştu bı cesaretle kapıyı açtı sanki başka bı boyut gibiydi kapıdan geçtikten sonra üzerinde tarifsiz bı yorgunluk hissetti etrafına baktı karşısına bodrum kapısı çıktı adam bodrum kapısını açtı Gine o kötü koku ve kan izleri ama farklı birşey daha vardı bir kadının çığlıklar onlar heryerdeydi acı çeker gibi çığlıklar biraz ilerledi bu sefer kahkahalar ilerledikçe kahkahalar ve ardından çığlıklar koridorun köşesinden döndüğündeyse hapsolduğu ayna ortada yoktu koşarak diğer odaya gitti ordada ayna yoktu şaşırmış donup kalmış bir şekilde sorgulamaya başladı çığlıkları bile duymaz hale gelmişti artık kafayı yemek üzereydi aynı şeyler devam ediyordu ama farklılıklar vardı bunu devam ettirmeye çalıştı ama nafile bir o yana bir bu yana koridordan koridora koşmaktan başka birşey yapamadı kapıları yumrukladı tekmeledi geldiği yöne bodrum kapısına doğru koştu koşarken bı masaya çarptı hemen ayağa kalktı koşmaya devam etti birşeyden kaçarcasına bodrum kapısını yumruklamaya başladı ve o an hiç beklemediği birşey oldu birisi ayaklarından tutup onu sürükleyerek bi kenara attı merdivenlerden dolayı epey hasar almıştı ağzı yüzü kan içinde kalmıştı ve katil ona söyle dedi "çok ses çıkartıyorsun eğer konuşmak istiyorsan şimdi susmalısın" adam neye uğradığını şaşırmıştı karsısında kendini görünce şaşkınlıktan yüzü bembeyaz olmuştu çığlıklar attı yalvarışları birazdan katili olacak kişinin yani kendisinin umrunda bile değildi köşeye Sinip kalmıştı yanında duran ıvır zıvırın arasında bir kadın gördü kadın işaret parmağını burnunun ucuna değdirdi ve "şşt" dedi James sordu "sen kimsin" "burda ne işin var" kadın hiçbir şey söylemedi birden uzun koridordan sesler gelmeye başladı