James büyük bir şehirde yaşayan biri olarak Normal yaşantısı ve içindeki sahte denebilecek insanlar onu bunaltmış olacak ki tahammülünün son demlerine gelmişti ve 2018 yılının Sonbahar zamanlarında kendine kaçabileceği bir ev yapmaya karar verdi. Hayatına ara vermek yalnız kalmak istedi eski terk edilmiş bir fabrikası vardı artık iş yapmıyordu eksiklerinden ve hasarlarından dolayı burası artık işe yaramazdı, bu fabrikayı düzenledi yeniden yaptı adeta yeni inşa edilmiş gibiydi. Burda sıkılmaması için birçok iş vardı günler ilerledikçe meyve ve sebze yetiştirmeye başladı artık hiçbirşey için dışarıya çıkması gerkmiyordu, yeterli suyu fabrikanın içinden geçirdiği bir sistemle sağlıyordu sistemin ucu derin ve büyük bi nehre bağlıydı içme suyunu duş yada bağazı temel ihtiyaçlar için harcıyordu. Burada 1 ay kadar kaldı hiçbirşey duymamasına ve görmemesine rağmen birgün karşısına hiç beklemediği bir sürpriz çıktı. Gece yatağandan su içmek için kalktı etraf karanlıktı yanı başında duran ışığın düğmesine bastı bu ışığı sevmiyordu gözlerini fazlasıyla rahatsız ediyordu, mutfağa indi, raftan bir bardak aldı, sürahiye uzandı, suyu doldurdu, suyunu içip yatağana dönecekken fabrikanın altından birinin ayak sesleri geldi. Uyku sersemi olmadıgından emindi olduğu yerde kaldı buz kesilmişti. Sesleri çıkartan şey her neyse düzensiz adımlarıyla bı sağa bı sola yalpalandığı kesindi, sesler gürültülü bı şekilde kesilmişti sanırım bı şeylere çarpmıştı, sonrasındaysa koşan bir adam veya kadın sesleri çok boğukdu anlaşılmıyordu ama o kadar yüksek bağırıyordu ki dediklerini duydu "Dur kaçma" diyordu birden bodrum katının kapısı arkasından yumruklanmaya başladı oldukça korkmuşdu ne yapacağanı bilemedi yumruklar bir anada kesildi James kapıya yaklaştı ve dinledi çeşitli tıkırtılar geliyordu. aşağada ne haltlar dönüyordu en ufak bi fikri, hatta aşağa inmeye cesareti bile yoktu ama hayır kendisini topladı kapının kolunu tuttu kapıyı açmaya tereddüt etti az önce duyduğu sesler onu fazlasıyla korkutmuştu o sırada aklına mutfak çekmecesindeki fener geldi koşarak feneri aldı ve kapıya yaklaştı sonunda cesaretini toplayıp kapıyı açtı. Kötü bı koku etrafa yayıldı kokuya alışana kadar birkaç kez kustu, aşağa indikçe koku yoğunlaştı ve bı anda içinde yere bakmasını söyleyen bir his oluştu yerdeki kan izlerini gördü, sanki ölü bir adamı yerde defalarca sürüklemiş gibi izler "aklımı mı kaçırıyorum" bu nası olabilirdi. Merdivenlerden indikçe ilerleyen kan izleri devam ediyordu merdivenin kenarında gördüğü şeyle korkusu ikiye katlandı, merdivenin kenarlarında uzuv parçaları duruyordu bir parmak gördü üzerinde kurumuş kanlar vardı biraz ilerde bir kulak içine ölüme gidiyormuşcasına bir dehşet hissi düştü. Geri dönmek için elinde yeterli sebepler ve hatta fazlası vardı ama öğrenmesi gereken gerçekler vardı, sonunda merdivenler bitmişti ama kan izleri bitmemişti onlar devam ediyordu, başını kaldırdı koridorun sonunda köşeden dönen birini gördü dili tutulmuştu, korkudan dizlerinin bağa çözülmüş kanlı koridorda diz çökmüş yanıp sönen ışığın altında oturuyordu. Ne yani burada yalnız değilmiydi başkaları da mı vardı kaçmak istedi ama kıpırdayamıyordu bile yaklaşık 1 dakika orada öylece oturdu sonrasındaysa koşarak yukarı çıktı kapıyı kilitledi bütün silahlarını depodan çıkardı.
