Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@redndyellow

Pusula'nın şarkısı:

 

 

Sam Tinnesz - Play with fire 🔥

 

 

 

 

•Herkese keyif okumalar. Şuraya başlama saatini ve favori emojinizi bırakın. •

 

 

 

3.GÖZ

 

Bazı insanlar, çok şanslı doğardı.

 

Daha kundaktayken, her şeyden habersizken, onlara aşık anne ve babalarıyla, şimdiden ebeveynleri tarafından hazırlanmaya çalışılan parlak bir gelecekleriyle, büyümeye adım atarlardı.

 

Bazı insanlar ise hayata kaybederek başlardı.

 

Bu yüzden öğrendikleri ilk şey "sevgi" olmazdı "mutlak güç" olurdu. Ve sevginin de bir güç olduğunu bilmedikleri için, kaybedecek hiçbir şeyleri olmadan otururlardı kumara.

 

Hayat bir kumardı ve sevgisiz çocuklar, çok iyi bir kumarbaz olmak için çabalamak zorunda kalırdı.

 

Reva Devran, iyi bir kumarbazdı. Ve onun kadar iyi bir kumarbaz olan, başka biri daha vardı...

 

-Kuzey Karayev." İstanbul'daki en köklü ailelerinden birinin, Devranların, kulübünün kapısındaydı. İki tane güvenlik görevlisi, ona ve arkasındaki üç adama tek kaşlarını kaldırarak bakmış, duydukları isimle birbirilerine kısa bir an dönmüşlerdi. İkisi de yana çekilerek kendisine yol verdiğinde, siyaha çalan gözlerini kısarak alayla başını salladı Kuzey.

 

Onlar izin vermese de, istediği her yere girebilirdi. O istediğini her zaman alan bir adamdı, bu kulübü de alacaktı. Ve bu gece oraya gitme nedeni şüphesiz tek kişiydi.

 

Kulübün işletmecisi Reva Devran.

 

Hadi ama, bar işletmeciliği konusunda bir kadın, ikna edilmesi ne kadar zor bir insan olabilirdi ki? Daha da önemlisi, ona hangi kadın dayanabilir ve "Hayır." Diyebilirdi? Şimdiden kazanacağını bildiği bir oyuna girerken oldukça rahattı. Bardan içeri girdiği anda kendisine bakmaya, fısıldaşmaya başlayan insanlar onun için klasik, kendi hayatının yanında gölgede kalan figüranlardı.

 

Bu yüzden aldırmadan ilerledi ve kulübün localara açılan geniş merdivenlerini ağır ağır çıktı. Birkaç genç kız kendisine gözlerini süzerek baktığında, onlara küçümseyici bakışlar yollayarak, koltuğa ilerledi. Kadife siyah koltuğa geçip oturduğunda, yanındaki iki adam da karşısındaki koltuğa oturmuşlardı.

 

Biri konuşmaya başlayacaktı ki elini kaldırdı susması için, yanlarına gelen barmaid kız, mor lensleriyle, bu adamı dikkatle incelemeye başlamıştı.

 

-Ne alırsınız?" Aslında genelde insanlar içkilerini bar tezgahından alırdı ama Volkanla değişim yaparak locaya bakıyorlardı. Çünkü buraya gelenler özel müşterilerdi ve arkalarında büyük paralar bırakırlardı.

 

-En iyi viskinizi. Sek ve buzsuz." Kız aldığı siparişten sonra uzaklaşırken, bakışlarını oyalanmadan adamlarına çevirdi. "Konuşun." İkisine de sabahki toplantıdan sonra verdiği emir belliydi: Reva Devran'ın her şeyini öğrenmek. Ama adamlarından birinin, Vural'ın, rahatsızlığını fark etti.

 

-E...efendim, Reva Devran, Acar ve Elvin Hanım'ın evlatlık kızları. İstanbul'da doğmuş, şuan 22 yaşında ve biyolojik annesi ölmüş, babası ise bilinmiyor." Kaşları hızla çatıldı adamın, tam bir şey söyleyeceği esnada önüne koyulan viskiyle biraz bekledi ve kız uzaklaşır uzaklaşmaz tıslar gibi konuştu.

 

-Bu kadar mı? Tüm öğrendiğiniz bunlar mı?!" Sorusunun cevabını, ikisinin de sıkıntılı yüzlerinden almıştı. "Ben size bu yüzden para ödemiyorum! Şimdi gidip o kız hakkında her şeyi öğreniyorsunuz. Sabah kahvaltıda ne yediğinden tut, postalarını hangi gün aldığına kadar..." Vural, ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki eline aldığı viski bardağının tabanını sertçe masaya vurdu. Bu çok açık bir şekilde "sus" demekti. "Ve ben bu bilgileri 2 gün içinde almazsam, kendinize yeni bir delik bulun." Koltuğa yaslanıp, içkisinden hırsla koca bir yudum alırken, boştaki eli yumruk halini almıştı.

 

Anlaşılan Devranlar, evlatlık kızlarını bile kapalı kutu gibi saklıyorlardı! Yoksa adamları herkesin hayatına kolaylıkla sızmakta ustaydı. Düşmanının her şeyini bilmek isterdi Kuzey. Zayıflıklarını, güçlü yanlarını, bam tellerini ve gerçekten arzuladıkları, uğruna yaşadıkları şeyi...

 

Bar zeminine odaklandı kömür karası kısık gözleri.

 

-Kimsin sen Reva..."

 

Bahsettiği kadının topuklu ayakkabıları yeri döve döve bara doğru giderken, karşısında oturan Ercan yerinden kalkıp Kuzey'e doğru eğildi.

 

-Efendim, Reva Hanım geldi." Gelmişti gelmesine ama gözü kısa bir an locada oturan yeni yüze -Kuzey'e- takılır gibi olsa da yeşilleri aldırmamış olacak ki devrildi ve barın başka noktalarında gezindi yürürken. Barmenin yanına ulaştığı anda kendisi için hazırlanmamış olan bir tekila bardağının ağzındaki tuzu iştahla yalayıp içkiyi kafasına dikti ve içki boğazını alıştığı için yakmadan ilerlerken, kabuğu etli limon dilimini ısırdı.

 

Kuzey'in öfkesi damarlarını zonklatıyordu, ıslanan dudaklarını elinin tersiyle kabaca silen kız ise tekilasını resmen gasp ettiği kıza gülümsedi.

 

-Kusura bakma. Lazımdı." Barmene yenisini getirmesi için sadece tezgaha avucuyla iki kez vurup oradan uzaklaşacakken, kolunu sıkıca tutan parmaklarla duraksadı. Hangi ara gelmişti ki locadan buraya? Bir içki süresi kısalığında üstelik...

 

Dudağının bir köşesi onun kim olduğunu daha dönmeden anladığından kıvrılmıştı Reva'nın. Kolay av. İç çekerek arkasını döndü ve yüksek tabureye kalçasını yerleştirip, kolunu ondan kurtarınca dirseklerini tezgaha yasladı. Üzerinde simsiyah straplez bir büstiyer ve kolları yarısına kadar sıyrılmış siyah kot ceket vardı, simsiyah boyanmış uzun saçları göğüslerine dökülüyordu -neden boyadığını merak etmişti Kuzey- kolunun bir kısmını süsleyen dövmeler, ona hem seksi hem de hoş bir hava katmıştı.

 

-Tekilamı aldım daha çekilebilir olman için, dinliyorum." Dedi yeşillerini Kuzey'in öfke dolu gözlerine dikerken, içki bardağının tezgaha koyulduğunu keskin duyusu sayesinde işittiğinde, ondan bakışlarını ayırmadan içkisini avuçladı.

 

Bardağın ağzındaki tuzu diliyle sıyırdı ve sıvıyı yine tek seferde ağzına doldurdu.

 

Siktir. Kuzey, öfkeden delirmesine rağmen bu hareketi oldukça çekici bulmuştu. Üstelik Reva, o yeşilleri bir an bile kendisinden çekmeden içtiği için...

 

-Bu barı ayık kafayla daha iyi işletebilirsin." Diyerek açık bir ima yaptı genç adam, sonrasında Reva'nın hemen yanındaki genç adamı omuzuyla bilerek ittirdi ve cüssesini görünce onunla baş etmemek için uzaklaşan delikanlının boş bıraktığı tabureye çöktü kendisi de.

 

Kız, alaylı bir gülüş yerleştirdi dudaklarına onu çaktırmadan incelerken.

 

Giydiği siyah tişört ve deri ceketi zorlayan kol kasları, karın kaslarına uzanan uzun bir kolye, kolye ucundaki yön simgesi, bar tezgahında duran elindeki pusula dövmesi... Yalan söyleyemezdi, bu adam insanı cehennemde kavuracak kadar etkileyici görünüyordu.

 

Bu onu Reva için ekstra itici yapıyordu. Yakışıklı bir düşman. Hırgh.

 

Klasik erkek orospusu, diye geçirdi içinden, iş için bir kadını yetersiz görüyor, benim olana göz koyuyor ve ayağıma kadar geldiğinin farkında eğil.

 

-Bu barı sarhoş kafayla bile senden daha iyi işletirim, Karayev." Soyadını ondan duyunca kalın dudağının bir kenarını kıvırdı adam ve daha demin kendisine servis yapan kız bir viski daha önüne koyunca, başını solundaki Reva'ya çevirdi. Vücudu hala tezgaha değil kalabalığa dönük oturuyordu, resmen Kuzey sikinde bile değildi!

 

-Gerçekten mi?" Üç parmağı arasında gevşek bir biçimde tuttuğu kristal bardağı dudaklarına götürdü ve viskiden koca bir yudum aldı. Aniden başını çevirdi kıza, üstelik ona oldukça yaklaşmıştı. "Bunu göreceğiz. Çünkü burayı ben almayacağım..." gözlerindeki tehlikeli yıldızlar, Reva'nın zümrüt yeşili göklerine kayarken, bedenini ona iyice yanaştırıp, kulağına fısıldadı. "bana kendi ellerinle vereceksin."

 

Bunu söyler söylemez geri çekilerek sağlam bir kahkaha patlattı Reva. Sahte olmasına rağmen o kadar güzeldi ki, inci gibi dişleri, biçimli dudakları, kısılan gözleri... Volkan, kendisine delirmiş gibi bakarken, boş tekila bardağını ona uzattı kız. Ve barmen içkisini saniyeler içinde hazırlarken, sonunda vücudunu tamamen tezgaha döndü Kuzey gibi.

 

Bazı insanların egoları, kendi özgüveni önünde diz çökerdi, buna her zaman tanık olmuştu Reva. Ama şüphesiz, Kuzey Karayev'in egosunu parçalamak, diz çökmelerin içinde, en zevk vereni olacaktı.

 

-Al bakalım." Volkan kıza içkisini bırakıp, başka müşteriyle ilgilenirken, bacağındaki elle dudaklarına giden bardak duraksadı. Başını yavaşça aşağı eğdi Kuzey.

 

Reva'nın kırmızı ojeli tırnakları, iç bacağından yavaşta tırmandı ve organına saniye geçtikçe daha da yaklaştı.

 

-Buradan alacağın tek şey..." hiç çekinmeden, pantolon üzerinden kavradı onu Reva, belki onu bu kadar sinirlendirmese, şu büyük atı güzelce "sürebilirdi" ama sinirlenmişti. Kuzey'in yüzü kendisine çevrilince, zehir yeşillerini adamın gece karası irislerine dikti. "Bu. Dahası yok. Bunu ne kadar erken kabullenirsen..." aletini kavrayan el tutuşunu sıkılaştırdı. Ama yüzündeki ifade değişmedi adamın, siktir, bu hatun gerçekten taşaklı, dedi içinden. "Senin için o kadar iyi." Aniden elini çekip, içkisini dikti ve tabureden atlayarak gözden uzaklaştı.

 

Onun birkaç metre ötede konuştuğu gence dikkat etmek için uğraştı Kuzey. Elbette şuana kadar kaç kızın dokunduğu aleti yüzünden salak gibi kalakalmayacaktı, evet aşırı cesur bir hareketti ve yalan yok, içinde bir şeyleri dürtüklemişti ama Kuzey cinsellik konusunda bu dünyada içindekileri en iyi dizginlemiş adamlardandı.

 

Gerekirse Reva'yı kendisine dokunması için inletir ve bunu yaparken gram merhamet etmezdi. Kafasını sağa sola salladı, Reva'yı neden inletsindi ki? Saçmalamıştı.

 

Kızın yanındaki gencin toy heyecanını ise buradan görüyordu, Reva'ya parlayan gözleriyle bakıyordu. Ve kızla öpüşmeye başladıklarında, o güzelim bacaklara ya da kalçaya dokunmak yerine saçlarına ve beline koymuştu ellerini.

 

Kuzey, başını "zavallı" dercesine sağa sola sallarken, aniden aklına gelen şeyle gözleri parladı. Madem Reva'yı başkalarından öğrenemiyordu, o halde Reva'yı Reva'nın çevresinden öğrenebilirdi.

 

Delikanlı kendisini çeken kızın peşinden büyülenmiş bir aşık gibi giderken, adam onun arkasından keyifli keyifli gülümsedi.

 

-Kuzey Bey..." Yanına gelen Ercan'a döndüğünde, yüzündeki gülümseme adamını bile şaşırtmıştı, çünkü gerçekten zafer kazanmış gibiydi. Kendisi de mi gülse ya da ciddi kalsa bilemeyen Ercan şaşkınca bakarken, açıkladı adam.

 

-Umarım ısınmışsınızdır Ercan. Çünkü öldüresiye döveceğiniz bir it, size öğrenmek istediğim Reva bilgisini verebilir." Eliyle Ercan'ın omzuna bir tane vurdu. "Görüyorsun, patronun sizi düşünüyor. Burada kalın ve o it Reva'nın yanından ayrılınca kız hakkında alabileceğiniz her bilgiyi alın." Viskiyi tek seferde dikip, yüklü bir miktar nakiti servis yapan barmaide bıraktı ve yerinden kalktı. Tam birkaç adım atmıştı ki, adamının sorusuyla duraksadı.

 

-Efendim, öldürelim mi?" Barın yüksek sesli müziği artık o kadar da yüksek gelmiyordu sanki, çünkü Kuzey'in kafasındaki sesler daha güçlüydü. Güçlü ve yeni amacı için mutlu...

 

-Kalsın öldürmeyin, ama elinizde tutun. Reva Devran'ın yatak arkadaşını önemseyeceğini sanmasam da öğrenip göreceğiz."

 

Barın çıkışına doğru ilerlerken, onun arkasında kalan Ercan ve Vural sıkıntıyla iç çekmişti. Çünkü patronlarının ne kadar ileri gidebileceğini biliyorlardı ve bu kulüp için Reva'ya kancasını taktığının farkındalardı.

 

 

Gerçekten de düşündükleri gibiydi.

 

 

Çünkü bir barla başlayan bu kapışma, bambaşka duygulara ev sahipliği yapacak, ikisinin de hayatını önlenemez, geri alınamaz bir biçimde kökünden değiştirecekti.

 

 

 

✦ ✧PUSULA - Bölüm Sonu ✦ ✧

 

 

 

İlk bölümü atmak istedim, çok ısrar edildi çünkü. 🔥

 

*Önceki bütün kadın/erkek karakterleri unutun, Kuzeyle Reva bambaşka olacak...

 

*Sizce kazanan kim olur?

 

 

*Reva Devran?

 

 

*Kuzey Karayev?

 

 

Alıntılar, bilgilendirmeler ve daha fazlası için,

INSTAGRAM; tutkudevran

 

 

*Kütüphanelerinize eklemeyi, arkadaşlarınıza söylemeyi, yorum bırakmayı ve mutlaka yıldızlamayı 🌟 unutmayın.

 

 

 

 

 

Sevin, sevilin. ❤️❤️❤️

Loading...
0%