Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@redndyellow

 

3.GÖZ

 

Rüzgar, içki içip dans ederek kendinden geçen bedenler arasında Reva'yı bulmaya çalıştı. Neyse ki boyu oradaki herkesten uzundu da, etrafa bakınması daha kolay olmuştu. Her zaman barda görmeye alışık olduğu kız uzun bacaklı masalardan birinde, önündeki dolu bardağı incelemekteydi.

 

Vücutları nazikçe itekleyerek ona doğru yürürken, yeşillerin sahibi üzerinde gezinen gözlerden haberdar olarak kafasını kaldırdı ve Rüzgarla göz göze geldi. Dalgın ve canı sıkkın ifadesini yok etmeye çalışacak gibi oldu ama vazgeçti. O zaten her türlü anlayacaktı.

 

-Reva.." Yanına geldiğinde neredeyse nefes nefese kalmıştı ona ulaşma çabasıyla. "Ulaşamadım sana." Sesinden merak, değer ve özveri akıyordu, klasik bir Rüzgar Devran davranışıydı. Sevdiklerine sevildiğini o kadar hissettirirdi ki sanki tüm işini senin için bırakmışsın gibi hissederdin. O gün yirmi surat görse, yirmisi de böyle düşünürdü.

 

-Telefonum kapalıydı. Kusura bakma." Elini rastgele sallayarak Volkan'ın gelmesini sağladı. "Ne içersin?" Rüzgar, onun çok da konuşma modunda değil gibi görünmesine karşın içinde çok şey biriktiğini fark ederken gözlerini kızdan çekmeden konuştu.

 

-Türk kahvesi." Volkan bir an afallar gibi olup Reva'ya bakarken genç kız genzinden gülerek başını kaldırdı ve barmen arkadaşına baktı.

 

-Ne bakıyorsun Volki? Hadisene, hatır süresi işliyo..." Genç adam yanlarından uzaklaşınca yeşillerini Rüzgarla buluşturdu ve içtenlikle gülümsedi. "Ne adamsın Rüz."

 

-Bırak benim adamlığımı da, neden canın sıkkın onu söyle." Yeşillerini kaçıran Reva'nın, bileğine kadar gelen yılan dövmeli sağ elini tuttu. "Reva... Sorun ne? Annem de biliyor farkındayım ama bir şey sormadım. Bana güvenebilirsin." Bu defa o zümrütü andıran gözler dönmüştü dönmesine ama dudaklarını birkaç kez açıp kapattı Reva. "Eva geldiği için mi?"

 

Reva düşündü de, Kuzey'in Eva'yı kullanmaması da şaşırtıcıydı. Üstelik ailece gittikleri tatilde kısa süreli konuşmalarında denk gelmelerinden sonra. (Uçsuz Bucaksız/ 36.Bölüm: "Sarılma")

 

Zaten o bir günlük düşünme süresinin hemen sonrasında Emre'yi kurtarmak için ormana gitmişti onunla.

 

Aptal herif. Her defasında ormanı seçiyordu.

 

-Hayır. Sorun yok Evayla aramız kötü değil. Yani aramalarıma cevap vermemesi canımı sıkmıştı ama hak vermeye çalışıyorum." Derin bir iç çekerek Çiçek'in anlattıklarını ve gözlerinin dolduğunu aklından atmaya çalıştı. "Ama... Eğer bana yardım etmek istiyorsan senden bir şey isteyeceğim." Rüzgar, onun ses tonundan isteyeceği şeyin pek de iyi olmayacağını anlamıştı. Bu yüzden yüzündeki meraklı ifade yerini tereddüte bırakmıştı. "Eğer ne olursa yaparım diyorsan, öyle söylerim."

 

Reva, onun için çok değerliydi. Bu yüzden gözünü kırpmadan konuştu.

 

-Yaparım." Kız geldiğinden beri ilk kez tatlı bir şekilde gülümsedi. Volkan yaptığı kahveyi Rüzgar'ın önüne koyarken ondan istediği şeyi anlatmaya başladı.

 

Onlar böyle konuşurken kulübün kapısındaki Kuzey, derin bir nefes alarak önce tabelaya sonra yanındaki Ercan'a bakıyordu. Tereddütlüydü, çünkü içeride nasıl bir Reva göreceğini bilmiyordu. Onun ormandaki tuhaf hali hâlâ aklındaydı, Kuzey vicdanını uzun zaman önce kapı dışında bıraktı sanıyordu ama bu azap nereden çıkmıştı hiçbir fikri yoktu.

 

-Efendim, isterseniz ben sorayım. Reva hanım iyi görünüyorsa..." kafasını sağa sola salladı, o ödlek bir herif değildi. Yaptığının sonuçları ağır olsa da her zaman kendisi yüzleşirdi, başkalarını yüzleşme sırasında araya asla sokmazdı.

 

-Hayır Ercan. Giriyoruz." Kapıdan içeri girdiği anda yüksek sesli müzik ve neon ışıklar insanın gözlerini de kulaklarını da mahveden türdeydi. Ama kalabalığın neşesine bakılırsa rahatsız olan tek kişi de kendisiydi.

 

Kuzey, böyle ortamlara pek bayıldığını söyleyemezdi aslında. Üstelik bu kadar insanın içkiyle kendini kaybedip, sevişir gibi öpüşmeleri de kendisine saçma geliyordu. Kuzey Karayev, oldukça "üst sınıf" diye tabir edilecek, özel zevkleri olan bir adamdı.

 

Daha sakin yerleri severdi, son ses bir popla edilen danstan daha çok yavaş bir müziğin ezgisinde sallanan bir vücut onu daha fazla etkilerdi. Bira tüketmek ona çocuksu gelirdi, dekolteden etkilenmek, bir kadında sadece kalça ve göğüslere bakmak, önüne gelen her dişiyi yatağına öylece sokmak... Bunlar Kuzey'e uzaktı.

 

Bu yüzden dans pistine kıyasla bir nebze daha sessiz olan locanın merdivenlerini çıkarken gece karası gözleri Reva'yı arıyordu. Diğer kadınları değil.

 

Ve nihayet buldu.

 

Kendisi gibi baştan aşağı siyah giyinmişti. Üzerinde tek omuzlu siyah, dar bir bluz ve boynunu saran gümüş tasma kolyesi vardı. Kalçalarını zor zor kapatan siyah yırtık şortunun altında dizlerinin üzerine kadar gelen ve uzun bacaklarını saran oldukça parlak siyah rugan çizmeler onun fiziğini daha da çekici hale getiriyordu. Sarı saçları tüm bu siyahlığın içinde bir aksesuar gibi parlıyor, tamamen belinden aşağı bırakılmış şekilde dümdüzdü.

 

Eliyle saçlarını omzundan geriye ittirirken, dikkatini çeken detayla locadaki koltuğa doğru giden adımları duraksadı Kuzey'in.

 

Bileğinde kendisine ait olan saat takılıydı. Ayarlamaya çalışsa da büyük durduğu için neredeyse dirseğine kadar çekmişti saati.

 

Anlaşılan Reva Devran bugün "iyi" hissediyordu.

 

Siyaha çalan gözler onun yanındaki gençle buluşurken ilk bakışta kim olduğunu anladı. Rüzgar Devran. Piercingi, dövmeleri ve oldukça çekici fiziğiyle oradaki her kızı kendine aşık ederken, tıpkı Reva gibi o da simsiyah giyinmişti.

 

-Ne içersiniz efendim?" Ercan'ın sorusuyla gözlerini onlardan ayırdı ve dik dik yüzüne baktı adamın. "Anladım. Getiriyorum." Koltuğa oturup, iyice yerleşirken gözleri avını takip eden bir hayvan gibi sadece Revadaydı.

 

Rüzgar her ne söylediyse arkası dönük olmasına rağmen içkisini almak için omzu üzerinden döndüğü sırada neşeli bir kahkaha atmış ve gencin elindeki türk kahvesi fincanına tokuşturmuştu tekila bardağını.

 

Türk kahvesi mi?

 

Kuzey, istemsizce yerinde doğruldu. Rüzgar Devran hakkında duyduğu türlü efsanelerden hangisi doğruydu merak etmişti bir an. Barda kahve içen tek tuhaf herif o olabilirdi.

 

-Söylesene Rüzgar gülü, hadii..." Reva kolunu tutup onu yerinde sallarken, Rüzgar gözlerini Kuzey'den çekti, kendinden beklenmeyecek bir şekilde aniden gülümseyerek alt dudağını ısırdı ve derin bir nefes aldı.

 

-Aslında Eva geldiği için acayip mutluyum." Genç kız yumruğunu "işte bu" dercesine masaya vurup içkisini tek seferde ağzına doldurdu. "Oldu mu?"

 

-Oldu tabii! Biliyordum! O da pişman. Süründürmeyin birbirinizi. Hissediyorum ben." Aklına Eva'nın onu Dimitri olayından sonra Peteklere gittiği zaman kovar gibi yollaması gelince yüzündeki tebessüm sekteye uğrar gibi oldu. "Onunla aramız çok iyi değildir belki beni sevmiyor da olabilir, ama sizin iyi olmanızı isterim. Birbirinize çok iyi gelirsiniz. Bunu benden duymuş olma haa.." Rüzgar, kafasının karışıklığını gösterecek şekilde bulutlu gözlere sahip olmasa bu ikna etme cümlelerini kurmazdı asla Reva, ona karışmazdı, ama onun kırgın olduğunu görüyordu.

 

Eva'ya biraz destek atsa n'olurdu ki? Hem kızın bunu bilmesine de gerek yoktu!

 

-Zaman gösterecek. Hem seni sevdiğini düşünüyorum." Diyen delikanlının kolunu sıvazlayıp tek kaşını "bilmem" dercesine kaldırırken aklına gelen detayla ona çevirdi başını yeniden Rüzgar, arada bir Kuzey denen herife bakası gelmiyor da değildi. "Söylemeyi unuttum. Büyük bir iş adamının oğlu olan ve kulübün özel davetine gelen Selçuk Şahinsoy'un kiminle sevgili olduğunu öğrenirsen, görüntüleri kimin sızdırdığını anlarsın." Kız, Kuzey'in kulübe geldiğini demin görmüştü bu yüzden aklını oradan uzaklaştırmaya çalışıyordu, ilgisini çeken bir konu bulmanın merakıyla kaşları çatıldı. "Çağıl."

 

-Sikeceğim bu kızı." Aynı kız, Rüzgar'ın kendisini üst kata taşıdığı zaman, o gittikten sonra cep telefonundan Rüzgar'a "Keşke...Bana dokunabilecek kadar şerefsiz olsaydın." mesajını yollayan kızdı. İşin aslı genç adamdan hoşlanmıştı ve bunu belli ettiği zaman Reva onu açıkça terslediğinde Reva'nın Rüzgar'dan hoşlandığını düşünerek böyle aptalca bir şey yapmış, aralarını bozacağını sanmıştı. Rüzgar'ın bu mesajı sormayacak kadar ketum olduğunu düşünerek... Ama şimdi görüyordu ki nefreti takıntı boyutunu alıyordu. "Anlaşıldı. Bir ilgilenmem gerekiyor şu Çağılla."

 

Rüzgar, onun böyle bir şeyi isteyeceğini bildiğinden sessiz kalsa da içkisini tazelemek için yanlarına gelen Volkan, cümlenin sonuna yetiştiğinden boş bardağı alıp Reva'nın kulağına eğildi.

 

-Hafta sonu bir yerde gizli yarış yapılacak. Çağıl'ın gideceğine eminim." Rüzgar onu duyamadığı için kaşlarını çatarken, Reva gence çaktırmamaya çalışarak Volkan'a döndü ve kulağına fısıldadı.

 

-Harikasın. Sonra konuşalım. Verirsin adresi." Delikanlı kafa sallayıp boş bardakla uzaklaşırken, Rüzgar da kafasını sağa sola sallayarak söylendi.

 

-Umarım başını bir belaya sokmazsın." Reva, onun gideceğini biten kahvesinin ardından masaya koyduğu telefonunu cebine koymasından anlayınca boynuna sıkı sıkı sarıldı ve gülerek konuştu.

 

-Bela benim göbek adım Rüzgar gülü. Sen merak etme. Evayla da arayı uzak tutma. Yarın sabah yalıya uğrarım." Duyduğu söz genci mutlu etmişti, Revayla zaman geçirmeyi seviyordu her ne kadar kendisini aşacak kadar çılgın ve fütursuzca hareket eden bir hatun olsa da.

 

-Uğra. Görüşürüz. Dikkat et kendine." Kızın yanağına bir öpücük kondurup ekledi. "Karayev seni izliyor." Bunun farkında olduğunu gösterecek şekilde gülümseyip başını salladı Reva.

 

Rüzgar, yanından uzaklaştığında barda sıranın kendisine gelmesini bekleyen Ercan'ın yanına doğru ilerledi. Buraya alışkın olmadığı kendisine çarpan bedenlerden özür dilemesinden ya da başkalarına yer vermesinden bile anlaşılıyordu.

 

Bedenleri ittirerek kendine ve ona yer açarken bar masasına vurarak Ercan'a döndü.

 

-Ne istemiştin?" Onun yer açmasından fırsat bularak, bir basamaklık merdiveni hemen çıkıp Volkan'a baktı Ercan.

 

-Buzlu viski, sek. Locaya, Kuzey Bey'e gidecek." Kuzey'in ismini duyduğu anda mor gözlü barmaid kız olan Arya, hevesle atıldı.

 

-Tamamdır. Sipariş ben de." Reva, onun bu hevesli haline karşı tek kaşını kıvırırken omuzlarını kaldırdı. "Kızma patron, ama adam resssssmen cehennem gibi..." Hızla Kuzey'in içkisini hazırlarken, Reva da mırıldandı.

 

-Ya...Öyle." Ercan, bu mırıltıyı duymuştu ve kastettiği şeyi anlayınca içinde baş gösteren suçluluk duygusuyla başını eğdi. "Hey, sen de otursana. Bir şey ısmarlayayım." Genç adam, başını bir an locaya çevirdiğinde Kuzey'in onlara baktığını fark etti ve panikle kafasını sağa sola salladı.

 

-Sağ olun Reva Hanım, ben almayayım. Çalışma saatlerinde alkol almamız yasak." Cümlesindeki ciddiyete göz devirdi Reva.

 

-Patronun amma sıkıcıymış. Benimle çalış iki katını vereyim." Volkan önüne bir tekila koyunca tek seferde boğazından aşağı yollayıp işaret parmağını kaldırarak söylendi. "Haa, Reva de bu arada. Sadece Reva." Onun içtenliğiyle rahatça gülümserken barmene döndü kız. "Volki, alkolsüz güzel bir kokteyl yap Ercan'a. Ee Ercan ne diyorsun, benimle çalışmaz mısın?"

 

-Teşekkür ederim Reva Ha..." hatırlayınca devamını getirmedi. "Reva. Ama ben Kuzey Beyle çalışmaktan çok memnunum." Reva, burun kıvırdı.

 

-Sadıksın, piç herif çok şanslı. Beni ormana bağlaması dışında genelde iyi davranıyor demek ki." Gerçekten de oldukça samimi biriydi, başta ağzından laf almaya çalışacağını düşünmüştü Ercan ama oldukça normal ve rahattı Kuzey hakkında konuşurken, meraklı değil.

 

İçinde büyüyen pişmanlıkla konuştu.

 

-Sizi ağaca bağlayan bendim Reva Hanım." Dedi Ercan, gözlerini kaçırmış, önüne koyulan kokteyle bakmaya başlamıştı. "Ben de suçluyum." Genç kız, bir an duraksasa da hafifçe tebessümünü bozmadan onun omzunu sıktı ve diğer eliyle önüne gelen bardağının ağzında daireler çizdi.

 

-Sen sana verilen emri uyguladın Ercan. Beni ağaca bağladığın için sana kızacak değilim." Bunu gerçekten beklemiyordu adam ve inanması oldukça zordu. Ama Reva ekledi. "Orman korkumu açık etmek benim zayıflığımdı. Zayıflığımı kullandı, ödeşmek istedi, Karayev'e de çok kızmıyorum. Kendime daha çok kızıyorum." Ercan, mahçup bir gülümsemeyle baş sallayınca ne olduğunu sorarcasına tek kaşını kaldırdı.

 

-Kuzey Beyle o kadar benziyorsunuz ki. Onun kadın versiyonuyla konuşuyor gibiyim." Etrafı kolaçan ederek ekledi. "Tabii çok sinirli olmayan versiyonuyla..." Kız, bu sefer neşeli bir kahkaha attı tekila bardağını ağzına götürmeden önce.

 

-Sakın o tarafıma denk geleyim deme Erco." Tehditini ciddiye aldı Ercan, Kuzey'i bile delirten tek kadındı çünkü. Ama Erco demesi komiğine gittiği için güldü, kıza Acar'dan bulaşmıştı bu isim kısaltma hastalığı. Onunla haftanın her günü görüştüğü zaman huylarının bulaşma özelliği oluyordu. Neyse ki ayrı evdelerdi genelde yoksa 100 kilo olabilirdi Reva onun iştahını da bir gün huy edinirse. "Ee anlat bakalım. Sevgilin, nişanlın falan var mı? Kuzeyle savaşımızı konuşacak halimiz yok."

 

Kuzey bile Ercan'a bunu asla sormamıştı ama Reva gündelik hayattan aniden bahsetmeye başlamıştı ve gerçekten ilgiyle vücudunu ona çevirmişti.

 

İkisi konuşurlarken, Kuzey de viski bardağını kırmadan tutmaya çalışmakla meşguldü. Telefonunu cebinden çıkarıp ekranı açarken, açtığı günden beri hiç girmediği sosyal medya hesabına girdi. Bu hesabı kendisi yönetmiyordu, onun adına yöneten bir adamı vardı ve genellikle iş, sponsorluk, röportaj benzeri şeyler de kişisel fotoğraflar kadar çok paylaşıldığı için hiç umursamamıştı.

 

Ama ilk kez girdiği anda arama kısmına yazdığı isim Revaydı. Profili herkese açıktı ve oldukça fazla gönderisi vardı. Pozları, duruşu ve kameraya bakışı o kadar çekiciydi ki sadece bir gönderiye bakıp çıkacakken aşağı inmeye başladı Kuzey.

 

Giydiği bir dantel sütyenle çektiği fotoğrafta göğüslerinin ortasında, biraz altta olan ateş dövmesi, bir başka bikinili fotoğrafta özel bölgesine doğru inen iç içe geçmiş gül figürlü dövmeleri dikkatini çekti. Profilindeki fotoğrafların %70inde siyah giyse de, diğer renklerin içinde de oldukça çekici görünüyordu.

 

Attığı son gönderi sarı saçlarıylaydı ve simsiyah bir elbise giyerek paylaşıp "Geçmiş." kelimesini yazmıştı altına. 1500 yoruma tıklayarak insanların neler yazdığına bakarken, gördüğü birkaç yorumla kaşları çatıldı adamın.

 

"@furkndiy.. Bu ne güzellik hatuna bak be."

 

"@icimizdenbi... Alev alevsin Reva"

 

"@hulusictm... Geçmişin olayım bebeğim 🔥🔥"

 

"@erengrs... Yanında olmak vardı şimdi"

 

Hiçbiri cevap alamasa da, yazılan yorumlar bu tarzdaydı hatta daha ileri gidenler de vardı. Cüretlerine sinir olup ekranı kilitlerken, gözleri Ercanla Reva'ya kaydı.

 

Sohbet ediyorlardı ve Reva'nın kahkahalarına bakılırsa Ercan Bey boş zamanlarında sikik bir komedyen olmalıydı! İçkisine odaklanmaya çalıştığı birkaç saniyenin sonrasında başarısız olurken, telefonunun ekranından saate baktı ve başını kaldırdığı an Revayla Ercan'ın oturduğu yerde sadece Ercan'ın olduğunu gördü.

 

Koyu gözleri barın her köşesinde gezinirken, yavaşça yerinde doğrulsa da aniden arkasından yaklaşan kız kulağına eğilip ellerini onun geniş omuzlarından aşağı uzattı.

 

-Beni mi arıyorsun Karayev?" Genç adam, bozuntuya vermemeye çalışarak ona doğru döneceği sırada doğrularak arkasından dolaştı ve yavaş adımlarla, kedi yürüyüşü diye tabir edilen bir manken yürüyüşüyle, yanına geldi. "Gözlerin hep bende." Kuzey, tam önünde durduğunda ne yapacağını anlamaya çalışarak gözlerini kısarken, ellerini onun dizlerine koyarak öne doğru eğildi ve yüzüne yaklaştı Reva. "Çekemiyorsun bir türlü. Bilmesem Ercan'ın yerinde olmak istediğini düşüneceğim."

 

Genç adam Ercan'a ismiyle hitap etmesi gerçeğini görmezden gelmek istedi. Demek tanışıp kaynaşmışlardı iyice!

 

-Ben de delirdiğini düşünüyorum Devran. İçki içmek için güzel bir yer. Neden seni arayayım ki?" Cümleleri oldukça düz bir ses tonuyla, mantık akan bir edayla kurulmuştu. Bu yüzden koyu kırmızı ruja bulanmış dudaklarını iki yana doğru gerildi Reva'nın.

 

Daha demin Ercanla gülerken ne kadar doğal görünüyorsa, şimdi o kadar tehlikeli duruyordu. Gülüşünde baştan çıkarıcı bir tavır vardı.

 

-Öyle mi?" Dizlerinden birini Kuzey'in yanına atarken, diğer dizini öbür yanına atarak iyice yerleşti ve ellerini onun omuzlarına koydu. Kuzey, daha önce insanların önünde böyle pozisyonlarda olmamıştı. Hoşuna gitmezdi. Ama bu olay Revayla iki kez yaşanıyordu ve hiç rahatsız hissetmemişti. "Oyun mu oynuyoruz? İnkar mı edeceksin?" Onun öfkeli olmasını bekleyen Kuzey, bu tavrına şaşırsa da, bir tuzak olduğunu düşünerek gardını indirmemeye çalıştı. Reva, onun bu kontrollü haline sinir olarak başını eğdi ve kulağına doğru mırıldandı. "Sakinlik sevdiğini hissediyorum. Dans etmediğine göre sadece içki içmek için buraya gelmektense son derece lüks yatında falan içebilirsin. Buraya beni görmek için gelmemiş gibi..." Burnunu onun kulağının altına hafifçe sürterek kıpırdadı. "Şuan delirmiyormuş gibi inkar mı edeceksin?" Ellerindeki yüzükler, uzun tırnakları bile insanı etkileyecek kadar güzeldi. Özellikle o elleri kendi omuzlarına öyle tutunurken..

 

-Reva, sen sarhoş musun?" Buna karşılık kız kıkırdayınca göz devirdi. "Anlaşıldı. Sarhoşsun." Tuzak değildi demek ki, sadece sarhoştu. Sarhoş Revayla normal Reva arasındaki fark kusursuz gülüşüydü.

 

Kusursuz gülüş mü?

 

-Hadisene, kabullenmeni bekliyorum. Ha yok, eğer istemiyorum diyorsan Ercan'ı bu gece bana bırak öyle git." Kısık sesle mırıldanırken, Kuzeyle burun burunalardı. "Eğlence modumdayım da..." cümlesinin sonunda manidar şekilde göz kırparken, Kuzey kaşlarını hızla çattı.

 

Ercan düşmanla flörtleşiyordu demek? Ona bunu çok pis ödetecekti.

 

Yüzünde nasıl bir ifade oluşmuşsa, Reva bu sefer kahkaha attı.

 

-Onunla beni düşününce, beni istediğine emin oldun değil mi?" Söylediği şeyde bir parça haklılık olması Kuzey'i çok gerdi, sahiden Reva kendisiyle "o imayı" yapınca problem etmemişti ama Ercanla yapınca sinirlenmişti. Yani kendisi düşmanla yatmayı düşünebilirdi ama adamının düşünmesi yasaktı, öyle mi? Kendine inanamıyordu, Reva'yı o anlamda isteyebileceğini şimdi fark ediyordu. "Bu gece dediğim gibi eğlence modumdayım Karayev. Alacağım intikamı sonraya sakladım." Ellerinden birini yavaşça onun omzundan indirip karın kaslarına doğru tırnaklarına batırarak getirdi ve tişörtünün altında soktu. Avuçlarının altında gerilen baklavaları hissediyordu. "Gevşememize izin verecek misin?" Kuzey ona bir cevap vermeyip sadece alt bölgesine kan gitmesine engel olmaya çalışınca, elini çekip kalktı Reva. "İyi, sen bilirsin."

 

Tam arkasını döndüğü anda Kuzey ayaklanınca sinsice güldü.

 

Reva Devran ve onunla gerçekten birlikte olacak kadar sarhoş olmak? Neredelerdi, Mars'ta falan mı? Anca o yükseklikte, başka bir gezegende böyle bir şey yapardı çünkü.

 

-Gel benimle." Bileğine sarılan uzun güçlü parmakların sahibi onu çekerken, takip ederek merdivenlerden indi Reva. Elleri ve dövmeleri birbirine karışık güzel görünüyordu. Onun pusula dövmesi ve kendisinin bileğine kadar uzanan yılan başı...

 

Barın kapısından çıktıkları anda güvenlik Reva'ya baksa da sorun olmadığını gösterecek şekilde gözlerini kapatıp açtı kız. Kuzey'in jeep tarzındaki arabasına ilerlediklerinde Ercan nasıl olduysa onlardan önce çıkmış kapının yanında duruyordu.

 

-N'aber Ercan? Kokteyl güzel miydi?" Reva'nın sorusuna cevap verirdi ama Kuzey öyle bir bakış atmıştı ki adam hiçbir şey söylemeden kapıyı açtı sadece. Arka koltuklara yerleştiklerinde Kuzey kemerini bağlamaya çalışınca yeniden güldü. "Arka koltukta kemer bağlıyor adama bak be...Ercan, şşş bebek koltuğu falan da var mı?" Kuzey, onlarla Ercan arasında olan cam bölmeyi çat diye kapatıp, Reva'nın kemerini bağladı ve iyice yerleşti. "Şaka yapmıştım."

 

-Ne?" Araba harekete geçtiğinde Kuzey'in gözlerine oyunbaz yeşilleriyle bakıp gülümsedi.

 

-Ercan'ın sevgilisi var Eylül. Onunla zaten yatmazdım." Delikanlı onu kandırdığını anlayınca göz devirdiğinde, elini onun bacağına koydu Reva. "Ayrıca...Evimin adresini söylemedim." Kuzey, önce kızın, bacağına koyduğu eline sonra da gözlerine bakarken iyice yaklaştı Reva'ya. Burun burunalardı.

 

-Gerek yok çünkü bana gidiyoruz, Devran." Ellerinden birini kızın yanına koyarak üzerine eğilince Reva'nın eli de onun alt bölümüne doğru kaymıştı. "Seni Karayev inine götürüyorum." Söylediği şeyden hoşnut bir şekilde gülümseyerek alt dudağını ısırdı Reva, yeşilleri o kadar parlaktı ki, Kuzey'in gözlerinin karanlığında bile sönecek gibi değildi.

 

-Gidelim Karayev."

 

 

 

•✦ ✧PUSULA - Bölüm Sonu ✦ ✧•

 

 

 

 

•Reva'nın yaptığı plandan korkuyorum diyen +1 lesin... Bunu beklememiştiniz değil mi?

 

Instagramda attığım "özrün acımamı sağlamayacak" kısmı gelecek bölümdendi.

 

Bu bölümdeki Reva daha başka. Acaba neyin peşinde....

 

•Sizce Karayev evinde neler yaşanacak?

 

 

•Bu çifte yakın sahneler yazmamak için kendimi çok zor tutuyorum. Aşırı ateşliler ve tutuşturmamak çok zor...

 

 

•Umarım sevdiniz! Yıldızlamayı, yorumu UNUTMAYIN artık lütfen.

 

 

 

 

Alıntılar, bilgilendirmeler ve daha fazlası için,

INSTAGRAM; tutkudevran

 

 

 

 

Kendinize çok çok iyi bakın, aşkla kalın. Veeee unutmadan,

 

 

 

 

 

Sevin, sevilin. ❤️❤️❤️

Loading...
0%