@redvelvet7781
|
ÇOKKK UZUN BİR BÖLÜM BIRAKIYORUM SİZE UMARIM BEĞENDİĞİNİZ BİR BÖLÜM OLUR . BU ARADA BÖLÜM GELME GÜNLERİ CUMARTESİDİR. :) LYDİA AĞZINDAN ; Gözlerime vuran ışıkla sinirle homurdandım ve yatakta diğer tarafa döndüm .Birden rüzgar esip beni üşüttüğün de yorganıma iyice sokulup sıcacık kola sarıldım .Bir saniye rüzgar ,kol .... korkuyla gözlerimi açtım .Aman tanrım ,aman tanrım göz göze gelmemizle sevinçle çığlık attım .Elini ağzıma kapatmasıyla şaşkınca ona baktım ve gözlerimi korkuyla açtım .Bizim evde ve benim odamdaydık ya birisi duyduysa demeye kalmadan kapım tıklandı . -Hanımefendi iyi misiniz? Çığlık attığınızı duydum . -Aaa Raya bir sorun yok serçe parmağımı çarptım. -Buz getirmemi ister misiniz? -Yok yok ben uyuyacağım biraz daha kimse rahatsız etmesin beni lütfen -Tabi hanımım Oh gitti . Kyrousa döndüm hemen -Ne zaman geldin ?Nasıl girdin odama ?Aman tanrım yanımdasın diyerek boyuna atıldım. Ona sarılmak içimi huzurla kapladı .Onsuz günler tam bir eziyetti ne yapıyor iyi mi yaralandı mı diye kafayı yiyecektim -İstediğim sorudan başlayabiliyor muyum bari dediğin de kıkırdadım ve yanağını öperek kafa salladım . -Dün gece geldik ve direk yıkanıp buraya geldim seninle uyumak daha cazip geldi. Odanın camından girdim ve evet güzel tilkim yanındayım diyerek sıkıca bana sarıldı .Kalbim yerinden çıkacak gibiydi hala yanımda olduğuna inanamıyordum. Kafamı kaldırıp gözlerine baktım, bakışlarımızın içerisinde ki yoğun özlem kalbimin ritmini deli gibi etkiliyordu. Bu dünyada istediğim tek şey ona kavuşmakmış da sonunda bu gerçekleşmiş gibi hissediyordum . Bu yoğun duyguyu hayatımda ilk kez tatmak ve karşılık bulmak o kadar yüce hissediyordu ki dünyanın en şanslı insanı olduğumu hissediyordum .Eğildi ve burnuma küçük bir öpücük bıraktı . -Seninle konuşmam gereken şeyler kızıl tilkim öğleden sonra bahçe de ol .Normal kapıdan gir muhafızları bilgilendireceğim merak etme . Bu söylediklerine şaşırmıştım .Normal kapıdan girmem ve bunun Yüce Kyrous tarafından izin verilmesi benim de kraliyet ailesiyle aynı statüde olduğumu gösterirdi. -Bu insanların konuşmasına neden olur Kyrous sen de ben de zor durumda kalabiliriz . dediğim de suratı asılmıştı. -Kimin haddine benim verdiğim kararlara karşı çıkmak o kararlar hakkında konuşma cüretinde bulunmak . Bu hali bir tık ürkütmüştü beni çünkü şuan ülkeyi nasıl yönetiyorsa diğerlerine nasılsa öyle davranmıştı .Bu da beni biraz ürkütmüştü çok olmasa da yönetim biçimi yüzünden biraz diktatörce yönetiliyordu .Benim sessiz kalmam ile derin bir soluk verdi .Alnımı öperek kulağıma yaklaştı. -Küçük Lydia'm benden başka kimse senin kararların ve yaptıklarınla ilgilenemez kimse seni sorgulayamaz .Sen benim kadımsın ve yakında bunu herkes öğrenecek .Öğleden sonra bahçede ol ,seninle konuşmam gereken önemli konular var . diyerek geldiği gibi pencereden gitti. Gidişi beni üzse de öğleden sonra onu tekrar görebileceğim için hemen kalktım ve hazırlanıp kahvaltı yapmaya inmeliydim. -------------------------- Merdivenlerden inerken babamın sesini duymamla yüzümde bir gülümseme oldu .Uzun zaman sonra savaşa katılmak onu ne denli mutlu etmiştir. Merdivenden inmeye devam ederken babamın dedikleriyle ayağım havada asılı kaldı. -Lydia'ya ne zaman söyleyeceğiz .Ondan böyle bir şey saklamak beni huzursuz ediyor. dediğin de annem aceleci bir şekilde -Sessiz ol iner şimdi yapabileceğimiz bir şey yok kralın sözünü çiğneyemeyiz. dediğin de başka bir ses çıkmadı .Konunun kapandığını anlayıp aşağıya inmeye devam ettim .Duyduğumu belli etmemek için neşeli görünmeye çalıştım fakat bu konu beni fazlasıyla kıran bir konuydu. -Herkese mutlu sabahlarrrrrrr .Hoş geldin babacığımmmm. -Ah benim tatlı kelebeğim mutlu sabahlar .Beni gördüğüne şaşırmadın mı ? -Seslerinizi duydum .Geldiğinizi anladım yani o yüzden şuan şaşkın değilim. Heyecandan ne dediğimi bilmiyordum umarım bir şey fark etmelerine neden olmam. Ben böyle düşünürken annem söze girdi -Bugün kutlamalar var bebeğim en güzel kıyafetini giy lütfen ve bir daha kahvaltıya geç kalma .Ben hazırlanmaya çıkıyorum . dediğin de babamda benim de çalışma odasına çıkmam gerek diyerek annemle birlikte kalktı .Onlar kalkar kalkmaz Raya yanıma gelip -Hanımım merak etmeyin sevdiğiniz çöreklerden ayırdım size süt de ısıttım .Getirmemi ister misiniz? -Ah Raya sen de olmasan aç kalacaktım resmen dediğim de Raya kocaman bir şekilde gülümsemesiyle ben de ona gülümsedim .Enfes çörekli kahvaltımı bitirir bitirmez kendimi hemen dışarı attım. Hedefim ise Yüce kralımın yasaklı bahçesiydi. Girişe yaklaştıkça kalbim gümbür gümbür atıyordu .Hem onu tekrar göreceğim için hem de ilk defa ana girişten gireceğim için heyecanlıydım .Kapının önüne geldiğim de biraz korkmuştum ya unuttuysa söylemeyi ya tanımazlarsa beni diye tedirginlik içindeydim fakat kapının önüne geldiğim de bir şey söylememe gerek kalmadan muhafızlar bana yol verdi. Bu kısmı aştıktan sonra biraz daha rahattım .Şimdi sıra Yüce kralım biricik aşkım Kyrousu bulmaktaydı. Nehrin kenarına doğru ilerledim fakat orada değildi .Henüz gelmediğini varsayarak biraz gezinmeye karar verdim muhteşem çiçeklerle kaplı nehirden uzakta ama şelalenin sesini duyabileceğim bir Kısıma gelmiştim. Geldiğim gibi de gözüme ağacın altında uzanmış uyuklayan bir Kral görmem bir olmuştu. Onu böyle görmek hem içimi ısıttı hem de üzüntü oluşturdu ben de kim bilir ne kadar yorgundu ve bu yorgunluğunun arasında benimle görüşmeye çalışıyor bu durum beni üzse de fazla vakit kaybetmeden Kyrousun yanına ilerledim .Yanına geldiğim de dizlerimin üstüne çöküp kafamı yüzüne doğru eğerek yüzüne baktım .Acaba beni fark etti mi yoksa derin bir uykuda mı ?uyandırsam bana kızar mı ?Ben böyle düşünürken bir den konuşmasıyla yerimden sıçradım. -Öyle bakıncağına beni öperek uyandırmayı denesen hiç fena olmazdı küçük tilki -Seni bakarak mı uyandırdım uyanıkmışsın işte -nerden biliyorsun Senden bir öpücük almak için belki de bu şekilde numara yapıyorum. -Kyrous benden öpücük almak için numara yapmana gerek yok ki istesen öperim zaten -o zaman öp beni eğildim ve yanağına küçük bir buse koydum. -bunu dememiştim daha ateşli bir öpücük istiyorum . dediğin de yanaklarımın alev alev yandığını hissettim .Evet onunla öpüşmüştüm evet onunla bir tık ileri bile gidiyordum fakat dile getirmesi beni fazlasıyla utandırmıştı. -Kyorus öyle şeyler söyleme -Kızıl tilkim benim utanmış mı -Utanmadım ama söyleme -Utanmadıysan neden söylemeyeyim ki -Söyleme işte sen beni dinle hem sen beni buraya bir şey konuşmak için çağırmıştın .Konuşmayacak mısın daha kutlama için hazırlanmam gerek zor kaçtım evden -Konuyu değiştirme hızın muhteşem güzelim ama bu sefer ikimizin de az bir vakti olduğu için görmezden geleceğim. İçimi heyecan kaplamaya başlamıştı .Cidden evlilik konusunu konuşacaktı sanırım onunla evlenmek istiyor muydum ? evet istiyordum fakat bu korkmadığım anlamına gelmiyor .Normal bir evlilik değil sadece bir evin sorumluluğu değil ben de bir kraliçe olacaktım ve bu da büyük sorumluluklar demektir ben hep evin küçük kızı ve oradan oraya gezmeye giden sorumluluk almayan biri olmuştum. Birden böyle büyük bir sorumluluğu kaldırabilecek miydim . Doğrusu hiçbir fikrim yoktu. Düşüncelerimi bir kenara bırakarak Kyrousa odaklandım. -Bir tanem , gelinciğim ,küçük tilkim sana olan hislerim yıllar boyu devam ederken kabullenme cesaret gösteremedim önce ki yıllarda savaşlar ve krallığımı genişletmek için gösterdiğim çabalardan evlilik ile ilgili olarak değil bir ilişki içerisine olmak benim için fazlasıyla zordu. Şimdi ise Babil'i aldım krallığımı koca bir imparatorluk haline getirdim servetime servet kattım ve artık hazırım evliliğe bir yuvamın olmasına tamimiyle hazırım . Bunun elbette yıllar boyu kalbimde gizlediğim sevdiğim güzeller güzeli kadınımla olmasını canı gönülden istiyorum .Ailenle konuştum onaylarını aldım lakin sen istemezsen hazır değilsen ben seni beklemeye razıyım . Beklenti dolu gözlerle gözlerime bakarken dilim sanki lal olmuş konuşamıyordum korkum elbette vardı fakat ona evet demek de istiyordum .Korkum ne denli baskındı ki bu denli dilimin lal olmasına neden olmuştu. Sessiz kalmamın her bir saniyesinde giderek yüzü düşmeye başladı . -Anlıyorum bir şey söylemene gerek yok sessizliğin her şeyi açıklıyor .En iyisi ben kutlamalar için hazırlanmaya gideyim . dediğin de bile kal gelmiş gibi kaldım .En sonunda sesimi bulmuş gibi adını haykırdım resmen ve bu onu şaşkına uğratmış olacak ki şaşkın bir yüz ifadesiyle bana döndü. Yerimden kalktım ve koşarak yanına gittim -Beni yanlış anladın ben şaşırdım ve mutlu oldum ne diyeceğimi bilemedim inan mutluluktan elbette senin için hazırım tüm benliğimle kadının olmaya hazırım .Lütfen heyecana kapılıp suskun olmamı mazur gör. Gözlerinin içi parlıyordu -Sen ciddi misin? Gerçekten sen de istiyormuşsun ? -Elbette seni çok seviyorum sana her zaman hayrandım neden senin kadının olmak istemeyim -Lydia benim güzeller güzeli kadınım kızılım .Sen de kabul edersen eğer bugün ki kutlamada düğün hazırlıklarına başlayacağımızı duyurmak isterim . Gülümseyerek kafa salladım ve sıkıca sarıldım .Kutlamada ekstra göz önünde olacağım için annem ciddi manada benimle ilgilenecek gibi geliyordu. Eve geldiğim de annem feryat figan evde dört dönüyordu ne olduğunu anlamak için yanlarına ilerlediğim de annemin bağırışı artık daha netti -Nerede Raya nerede Yüce Kyrous aşkına bütün gözler bizlerde olacak hazırlanması gerek bu sorumsuz halleri beni çıldırtıyor . Daha fazla stres yapmaması için seslenmek istedim fakat bu bağırış ve kargaşanın bana dönmesi beni ürkütmüştü. Her şekilde maruz kalıcağım bu muameleye diye bir solukta seslendim. -Anne annemin kafası yavaşça bana döndü sanki kurbanını bulmuş ve kaçırmak istemeyen bir avcı gibiydi ve bu durum beni daha fazla korkutmuştu. -Lydia sen beni çıldırtmak mı istiyorsun nerelerdesin sana hazırlanman gerektiğini söylemiştim. -Anne sakin ben şeyleydim işte şey -Gene Alimerayla mıydın ? Neden sözümü hiç dinlemiyorsun yarın görüşebilirdin ahh düşüp bayılıcağım şimdi şuraya . -Anne hayır Alimerayla değildim şey varya hani sizle de görüşmüş ya hani onu şey oldu -Lydia ne diyorsun anlamıyorum diye bağırdığında birden ben de yüksek sesle -KRALLAYDIMMM dediğim de büyük bir sessizlik olmuştu .Gözlerimi de kapadığımı farkettiğim de tek gözümü açıp etrafa baktım .Herkes şok olmuş bir şekilde suratıma bakıyordu ve işin kötü yanı seslerine inen babam da duymuştu .Çok gerilmiştim ve gözlerim dolmuştu herkes bana bakıyordu . En sonunda dayanamadım ve ağlayarak odama koştum annemin arkamdan adımı seslendiğini duydum fakat bu beni durdurmadı .Hemen odama girip kapımı kapattım .Babamın duyması beni çok utandırmıştı. Kısa bir süre sonra annem yanıma geldi. -Bebeğim bu çok normal bir şey evelenmek için ilk konuşman gerek eminim Kyrous senden önce usullere göre bize söylediğini söylemiştir yani haberimiz vardı ve elbet bunu sana da söylemesi gerekiyordu .Biz zaten bunu söylemek için görüştüğünü biliyoruz merak etme baban yanlış anlamadı. Annem içime biraz daha su serpmişti çünkü kendimi cidden çok kötü hissetmiştim sanki koca meraklısı gibi biri olarak hissetmiştim. Annem göz yaşlarımı mendiliyle silerek beni kaldırdı yataktan. -Hadi bebeğim seni hazırlamamız gerek . ------------------------------------------------ -YÜCE KRAL KYROUS ÇOK YAŞA YÜCE KRAL KYROUS ÇOK YAŞA İşte buradaydık kralın kürsüsünde sadece kraliyet mensuplarının bulunabileceği kürsü de kraliçe Mandane'nin yanında duruyordum. Bu bile ellerimin titremesine neden olabilecek bir şeydi Halk tezahüratlarına devam ederken Kyrousa baktım .Güce aşık bir adamdı en büyük en yüce olmak bütün dünyaya hükmetmek istiyordu .Bu isteğini güce olan açlığını küçük çocuklar dahil biliyordu. Yükselmek için her şeyi yapabileceğini ve bunun için gözünü dahi kırpmayacağının herkes farkındaydı ve bu yüzden herkes ondan bu denli korkuyordu .Kyrousun suratında memnun bir ifade vardı sadece kendi halkına değil gücünü tüm dünyaya göstermişti ama eminim ki bu onu durdurmayacaktı. Kana susamış bir hayvan gibi tekrar ve tekrar savaşacaktı .Kyrous söze girmeden önce bana döndü içten ve sıcacık bir gülümseme gönderdi. -Ben Kyrous , evrenin kralı ,büyük kral ,kudretli kral, Babil'in kralı ,Sümer ve Akad'ın kralı , dört bucağın kralı . O her bir ünvanını saydığın da halk çıldırmış gibi çığlıklar ve tezahüratlar alkışlar koparıyordu .Halkı gerçekten Krallarını çok seviyordu. Kyrosu biraz durdu ve halkın durulmasını bekledi. -Sevgili halkım sizlere Babil'in artık bizim topraklarımız olduğunu duyurmaktan büyük mutluluk duyarım . Halk iyice coşmuştu Krallarını zaten tanrısalaştırmış bir durumdayken bu şekilde onun iyice yüce olduğunu düşünüp daha çok çıldırıyorlardı .Bu gerçekten korkunç bir durumdu Kyrous hepsine o anda ölmelerini söylese sanki hepsi hiç düşünmeden kendi canlarına kıyarmış gibi duruyordu .Bunu nasıl başarıyordu bu adam . -Yüce kralınız olarak sizlerle diğer bir mutluluğumu paylaşmak isterim. Artık bir tane ünvanım daha olduğunu bilmelisiniz .Ben yüce kral Kyrous bir kadının gözlerinde meftun olan yüce kral Kyrous sizlerle sevgili müstakbel eşim Leydi Lydia'yı taktim etmekten onur ve mutluluk duyuyorum. Halk arasında hala büyük bir coşku varken birçok kişinin bu durumu büyük şaşkınlık ile karşıladığı gözle görülür bir gerçekti. Krallarının sonunda bir evlilik yapıcağı aşikardı ve soylu bir kadın olacağı da belliydi ama bu asiliği ile nam salmış en yüksek mertebelerde ki komutanın en küçük kızı olması herkesi bir kaç saniye düşündürmüş gibiydi özellikle Kyrosula evlenme planı yapan şu zengin züppesi kızların dumura uğramış ve hüzne boğulmuş halleri beni en mutlu eden olaylardan biriydi.
BURDA BAHÇDELER VE KYROUS LYDİANIN UTANDIĞINI BİLMESİNE RAĞMEN KELİMELER SÖYLEDİ YA O SIRADA LYDİANIN KYROUSA YANAŞIP SÖYLEME DEDİĞİN KISIMLARDA OLAN POZİSYON .AYY .OK UZUN ANLATTIM SMSMKSMKSM.NEYSE SİZ ANLADINIZ .YENİ YILINIZI TEKRARDAN KUTLUYOR MUTLU HUZURLU BARIŞ DOLU VE HERKES İÇİN BEREKTLİ BOL AŞKLI BİR YIL DİLİYORUM .KENDİNİZE İYİ BAKINNNNNNN.
UMARIM BEĞENDİĞİNİZ BİR BÖLÜM OLMUŞTUR VOTE VE YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN. |
0% |