Yeni Üyelik
3.
Bölüm

2. Bölüm

@renksizevren

Hayatım ellerim arasından kayıp giderken bana sadece izlemek kalıyordu. Gitmemesi için çırpınamıyordum bile. Yaşam belirtisi göstermeyen hislerim kafayı yememe sebep oluyordu.

Belki de öksüz kaldığımda kaybetmiştim hislerimi.

Bunun ne kadar acı bir cümle olduğunu benden başka kimse kolay kolay bilemezdi. Üç kardeştik fakat üçü arasından sadece ben öksüz hissediyordum kendimi. Piyangonun bana vurması bile annemin adaleti karşısında bir hiç olduğumu belirtiyordu.

Nereye olduğunu bilmeden, varacağım yeri bir saniye olsun düşünmeden koşarken buldum kendimi. Nefesim boğazıma tıkılsın, vücudum dengesini şaşırsın istiyordum. Birinden komalık olana kadar dayak yemek, acıyı her hücremde hissetmek istiyordum.

Sahilin sonuna kadar hiç mola vermeden koştuğumda artık yolun sonuna gelerek koca duvara yumruğumu savurdum. Olmuyordu, istediğim acı küçük bir sızıdan ibaret değildi. Alnımı duvara yasladığımda büyük nefesler alıp vererek sakinleşmeye çalıştım.

Ben bu değildim. Kendisine zarar vermek için çırpınan, her fırsatta ağlama isteğiyle dolan fakat bir damla gözyaşı dökemeyen o insan ben olamazdım.

Daha fazla dayanamayarak duvara tutunarak sırtımı döndüm. Sürtünerek yere doğru çöktüğümde hâlâ nefeslerim sakinleşmemişti. Akşamın bir vakti tek tük insanın geçtiği koca meydana bakarken başımı duvara yaslayıp dizlerimi kendime doğru çektim.

Yağan tek tük yağmur bir anda şiddetlenmeye başlayınca başımı kaldırıp karanlık gökyüzüne baktım. Etrafta neredeyse hiçbir insan kalmayıncaya kadar orada oturup boş boş etrafı izledim.

"Hasta olacaksın." Sessizliğin ardından duyduğum kalın ve tok sesle irkildim. Hızla başımı çevirip sesin sahibine baktığımda sokak lambasından görebildiğim kadarıyla yüzünü süzdüm.

Onu süzmeme aldırmadan ıslak yere oturunca çaprazımda kalmıştı. Yüz hatları özenle yaratılmış adamın yaşı benimkine oranla bir hayli büyük gözüküyordu. Kemikli yüz hatlarının keskinliği bir insanın dönüp bir kere daha bakmak isteyeceği fakat korkusuna buna cesaret edemeyeceği cinstendi. Kalıplı bedenindeki siyah takım elbise yağmur yüzünden üstüne yapışmış, üç numaradan biraz uzun saçlarının alnına yapışmasına sebep olmuştu.

Ona cevap vermeden süzmeyi keserek boş bakışlarımı başka yere sabitledim. Onun gözlerinin üzerimde dolaştığı hissine kapılsam da ikinci defa dönüp bakma gereği duymamıştım.

"Neden böyle üzgünsün çocuk," dedi en sonunda. Böyle sorular sormasını sevmemiştim. Sessizlik istiyordum, her zamanki yalnızlığımı geri istiyordum.

"Git," demekle yetindim sadece. Sesim havanın soğukluğundan mı bilinmez buz gibi çıkmıştı. Göz kapaklarım daha fazla dayanamayarak kapandığında sertçe yutkundum.

"Gittiğimde huzurlu olacağım bir yer yok," dedi. "Ailem başka şehirde." Histerik bir gülüş çıktı dudaklarım arasından. Yağmur bir anda kesildiğinde bu hava şartlarına alıştığım için garipsemedim.

"Şanslısın." Duvara tutunarak zorlukla ayağa kalktım. Üzerimdeki beyaz tişörte rağmen tenime değen sert rüzgar hiçbir işe yaramıyordu. Denize dönerek karanlığa boş boş baktım.

"Şanslı değilim, eksiğim." Bu söylemi kaşlarımı çatmama sebep oldu. "Bir şeyler eksikse eğer mutluluğun da yarımdır."

"Öyle," dedi yanıma gelerek. Bana değil, benim gibi karşıya bakıyordu. Sırılsıklam bedenlerimiz belki de yarın hasta olacağımızın habercisiydi. "Sen yarım mısın?"

"Kendim kendime yeterim," dedim omuzlarımı dikleştirerek. "Kimseye ihtiyacım yok." Ona dönerek gözlerinin içine baktım. "Bir aileye, hiç yok."

"Aile her şeydir," dedi benim aksime. Karanlıkta yüzünü net göremesem de gözleri gözlerime kilitlenmişti. "Ailen yoksa bir hiçsin. Hep eksiksin, sevgi nedir bilmezsin."

Dişlerimi sıkarak önüme döndüm. Yumruğumu yüzüne gömme isteğim arşa çıkarken kendimi zar zor zaptediyordum.

"Ailen seni koşulsuz sevendir," dedi susmayarak. "Düştüğünde yanında olan, ayağa kaldırandır. Hatanı düzeltendir. Sevgiyi öğretendir."

"Sevgi hiçbir zaman kalıcı değildir," dedim sakin olmaya çalışarak. "Bu ailen de olsa, başka biri de olsa böyledir. Hiçkimse seni koşulsuz sevmez. Annen seni doğurduğu için sever, baban bir katkı payı oldu diye sever. Zaten çoğunlukla da sevmez ama böyledir her şey. İlk hatanda görürsün hepsinin gerçek yüzünü. İlk tökezlemende elini tutacaklarına nasıl bağırıp çağırdıklarını gördüğünde anlarsın. İnsanın yaptığı hatalar çevresindekileri ondan uzaklaştırır. Belki yaşlanınca bakacak birisi olsun diye sever, belki ondan bir umudu olduğu için. Herkes kendini düşünür. Peki neden hep bir çocuk diğerinden daha çok sevilir?"

Ona döndüğümde yüzündeki afallamayı gördüm. "Seviyorum dediğin kişinin sana hitap etmeyen bir hatasını gördüğünde ondan uzaklaşmanın sebebi ne o zaman? Sevgi biter," dedim hissettiğim yorgunlukla. "Bu dünyada seni çıkarı için sevmeyen bir kişi bile yoktur."

"Sevgi bitmez." Dedi kaşlarını çatarak. "Yaşadıkların seni bu sonuca itiyor. Hiç olmazsa bile bu dünyada seni çıkarı için sevmeyen tek kişi annendir. Seni sen olduğun için sever." Bir süre duraksadı. "Çok... üzücü bir durum böyle düşünmen."

Bedenimi ona döndürüp suratına hissettiğim boşlukla baktım. "Madem ki bu dünya bile yok olacak bir gün, sevginin bitmesine insan neden üzülsün?"

Omzuna iki kere hafifçe vurarak daha fazla ona bakmadan ilerlemeye başladım. Bu havada üzerime giydiğim kısa kollu tişört bütün bedenimin zangır zangır titremesine sebep oluyordu. Dışım buz keserken içimin cayır cayır yanması kalbimi ağrıtıyordu.

Bu dünyada seni çıkarı için sevmeyen tek insan annendir diyordu ama ben annemi tanımıyordum ki. Sahiden öyle miydi acaba? Bunu merak ederek için için kendimi yedim. Eğer gerçekten onların oğlu değilsem bütün hayatım derinden sarsılacaktı.

Bunun farkındalığı bana ne hissettiriyordu artık bilmiyordum. Evin önüne gelince sırılsıklam üstüme aldırmadan kapıyı açıp hızlıca odama çıktım. Bu saatte herkes uyuyordu.

Üstüme yapışmış kıyafetleri çıkarıp duşa girdiğimde ilk defa kuralları önemsemedim. Annemin hissettirdiği boşlukta sallanıyordum. Ilık suyla duşumu aldıktan sonra çıkarak bir havluya kurulandım. Üstümü giyinip her zamanki gibi pencerenin önüne geçtim.

Bugün yanıma gelen adamın beni tanıdığının farkındalığıyla bir sigara yaktım.

Loading...
0%