Yeni Üyelik
8.
Bölüm

7. bölüm

@renksizevren

"Ah baba acıyor," Babam yüzümün ifadesine dayanamayıp gelip elimi tuttu. Yandan mavi gözlü adama bakınca gözlerindeki hüznü gördüm.

 

Öz babamın yanında üvey babam elimi tutuyordu. Bu beni nasıl mest etti anlatamam.

 

Kaşıma dikiş atılması bittikten sonra yüzüme pansuman yapıldı. Hemşire odadan çıkınca üç kişi kalmıştık. "Oğlum ne zaman durulacaksın sen? Kalbime indirmeye mi çalışıyorsun?"

 

Akif babam elini saçıma atıp okşadığında bir an gerildim. Normalde de severdi beni ama pek temas kurmazdı.

 

"Baba valla benim bir suçum yok, çocuk bana laf attı sakin sakin cevap verdim. Verdiğim cevapları beğenmedi herhalde." Dudağımı büzünce gözlerim yine mavişe kaydı.

 

Kapı önünde elini bile nereye koyacağını bilmeden öylece bakıyordu babamla bize. Fazlalık geldiğini hissediyor olmalıydı. Buna rağmen gitmiyordu.

 

"İstersen başka zaman gidersin oğlum, şimdi eve gidip dinlensen mi biraz?" İfadem anında bozulurken "Yok," dedim hızlıca. "Ben iyiyim. Ayaklarım tutuyor ya."

 

"Tamam sen nasıl istersen. Ben çıkış işlemlerini halledeyim." Babam pansuman odasından çıktığında ikimiz kalmıştık. Bu sefer ona bakmamak için nedenim yoktu bu yüzden mavi gözlerimi ona dikip dik dik suratına baktım.

 

O bakışlarımdan gerilerek odanın içine girdi. "Nasılsın?"

 

"İyiyim babacığım sen?"

 

Verdiğim cevapla anında bana dönerken dudakları aralanıp kapandı. Ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. "Bana mı," dedi daha sonra. Odanın içine baktı ve tekrar bana döndü. Gözlerindeki ifadeyle yutkundum.

 

"Tabii babam değil misin?" Ona karşı ağzımdan baba lafı bile eğrelti çıkıyordu. Bunu fark etmemiş olacak ki yüzünde yaşını gençleştiren kocaman bir gülümseme oluştu.

 

"Yiğit oğlum," dedi. Bu adamın sesi neden tüylerimi diken diken yapıyordu bilmiyordum. "Bir kere sarılayım mı?"

 

Onca yılın ardından bunu ona vermek istemedim. Bakışları benden aldığı cesaretle kavrulmuştu. Ümit doluydu. "Sen neden geldin?" diyerek konuyu değiştirdim. "Bugün gelecektim ben zaten."

 

Üstelemedi. "Hastanede olduğunu duyunca.." Yüz ifadesi anında karamsarlığa kapıldı. "Nasıl geldim buraya kadar bilmiyorum."

 

"Beni seviyorsun yani," dedim garip bir şekilde. "Sen benim canımdan bir parçasın nasıl sevmeyeyim?" Hızla yanıt vermesine az kalsın göz devirecektim.

 

Hiç tanımadığı bir insanı nasıl severdi?

 

"Tanımıyorsun beni," dedim sırıtarak. "Ne severim ne sevmem bilmezsin. Huyumu suyumu da bilmezsin. Büyüdüm ben üç yaşındaki velet değilim. Çok kavga ederim mesela. Bir şey demeden sakinlikle mi karşılayacaksın hep beni?"

 

"Hayır," dedi kaşlarını çatarak. "Bazı şeyler tolere edilemez oğlum. Canın sürekli yanarken susmamı mı istiyorsun benden?"

 

"Canım yanmıyor," diyerek patlamamış kaşımı kaldırdım. "Babamın ilgisini çekmek için acıyor dedim, zaten kaşımı dikiş atarlarken uyuşturdular."

 

Bakışları durgunlaştı. Yüzündeki ifade elinden ekmeği alınmış küçük bir çocuk gibiydi. "Biz de seninle belki öyle olabiliriz. Bana bir şans vermek istemez misin?"

 

Ben hayalimdeki babamı asla böyle düşünmemiştim. Daha sertti ve sadece çocuklarına yumuşaktı yine de kafamda otoriterdi işte. Güçlüydü. Her an ağladı ağlayacak değildi. Boyun eğmezdi, çekinmezdi. Sadece bana mı böyleydi acaba diye düşünsem de kendime güldüm. Bu adam beni bırakmıştı. Vazgeçmişti benden.

 

Neden vazgeçmesin ki? Benim gibi üç oğlu daha vardı.

 

"Hayır," dedim yüzümü sertleştirerek. "Seninle asla babam gibi bir ilişkimiz olmayacak." Daha fazlası olsun ister miydim emin değildim.

 

Babamla ilişkimiz son bir yılda düzelmişti. Bizi gecekondu gibi bir mahalleden kurtarmak için çok çalışmıştı. Her şey elinden kayıp gidecek korkusuyla daha da hırslı çalışmıştı. Eve geldiği günlerin sayılı olduğu zamanları da hatırlıyordum. Bazen annemi görmemek için giderdi, gelmezdi. Arardı ama neye fayda? Annemin yine bizi bırakıp bırakmadığını anlamak için arada yoklardı. Bu aile meselesi çıkınca da üstüme düşmüştü biraz o kadar.

 

Eğer bu adam da babam gibiyse olmazdı. Onunla olan ilişkim gibi bir ilişki istemezdim.

 

Ona duygularımda ilk defa açık oldum ama o bunu anlamadı. Üzüldü. Zaten beni anlamayacağını bildiğim için güldüm. Teselli edercesine omzuna omzumu sürttüm. İlk temasımız da böyle gerçekleşmiş oldu.

 

 

kitap hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyim?

Loading...
0%