Yeni Üyelik
8.
Bölüm
@reogirl02

Herkese yeni bölümden selamlarrrrr

 

Ben geldumm. Keyifler iyidir umarımmmm. Oy sınırımız 20 yorum 10 şimdiden teşekkür ederim. Bu bölümden sonra asıl olaylar başlicak

 

O halde daha fazla uzatmadan herkese iyi okumalar canlarrrr ❤️🌹

 

🕊️

 

"Satrançta iyi olmayabilirdim ama oyunları ben kurardım."

 

🕊️

 

Karan: Ada Hanım bugün nasıllar acaba?

 

Ada: iyi sayılır.

 

Karan: neden?

 

Ada: Restoranta tanınmış şefler gelecek ve benim onlara sunum yapmam gerekiyor

 

Karan: Eee

 

Ada: Ne eee . Hangi tarifi yapsam bilemiyorum.

 

Karan: Eğer bir şey lazımsa söyle çekinme

 

Ada: Aslında bir şey lazım

 

Karan: Ne lazım ?

 

Ada: Akkıl Fikkir

 

Karan: sjajsjasjajs

 

Karan: Bu arada kekelemezsin dimi? Konuşamazsın falan.

 

Ada: Yaa benim burada zaten beynim yanıyor senin yaptığına bak. Çok ayıp Koca oğlan sana hiç yakıştıramadım.

 

Karan: Koca oğlan? Asıl sensin ayıp bu ne

 

Karan: Ayrıca boşuna strese giriyorsun. Ben sana güveniyorum sen bu sunumu beş yıldızlı geçersin. Eğer ki alamazsan da onlar hata yapmış olur.

 

Ada: Diyosunnn

 

Karan: Diyorum

 

Ada: Peki madem en azından içim biraz olsun rahatladı. Sağol Koca oğlan.(●'◡'●)

 

Karan: Vazgeçmiyeceksin dimi?

 

Ada: Neydennn????

 

Karan: Sen bilmemezliğe yat ben sana bunların hepsini hatırlatıcam.

 

Ada: Benim şimdi işe gitmem gerekiyor sonra konuşuruz.

 

Karan: Sen kaç, kaç. Pekala sonra konuşuruz , mahperim.

 

Mesajı gördükten yüzümdeki sırıtmaya engel olamadım. İçim bir hoş olmuştu. Sonrasında telefondan rastgele bir şarkı açıp bir yandan dans ediyorken bir yandan şarkıya eşlik ediyordum. Dolabıma doğru ilerleyip sade bir kaç kıyafet aldıktan sonra birazdan olacaklardan habersiz hazırlanmaya başladım.

 

Her şeyim tamam mı diye kontrol ettikten sonra anahtarı alıp evden çıktım. Adımlarımı restoranta doğru adımlarken yanımda simsiyah bir araba durdu. Kapı bi anda açıldıktan sonra kaşlarımı çattım. Sonrasında bir el beni büyük bir kuvvetle içeriye çekince ne olduğunu anlayamadan çığlık atmaya vakit bile bulamadan kafamın ve ağzımın bez ile bağlanması bir oldu.

 

Olduğum yerde çırpınmaya başlayınca yanımdan "Rahat dur yoksa senin için hiç iyi olmaz" diye sert bir ses duyunca olduğum yere sindim .Sonrasında birinin telefonu çaldı ve karşımda oturan adam konuşmaya başladı. "Sıkıntı yok abi. Geliyoruz." dedi ve araba sessizliğe büründü.

 

Araba aradan biraz vakit geçtikten sonra durdu ve adam beni kolumdan tutarak aşağıya çekiştirdi. İndiğimizde kafamda bezdeki delikler sayesinde nerede olduğumuzu anlamaya çalışıyordum. Ormanlık bir alandaydık , anlayabildiğim kadarıyla eski püskü bir malikaneye gelmiştik. Gözüme kestirdiğim tek şey sağda kocaman köpeklerin olduğuydu. Neden buradaydım? asıl soru bana ne yapacaklar?

 

Aklımdaki senaryoları bölen kolumda hissettiğim buz gibi el oldu. Beni çekiştirerek malikaneye soktular içeride bir çok koridor vardı ve oralarda korumalar fakat bir bölgede yoktu çünkü o kısımda hiç bir şey yoktu bir kapıdan başka. içeri girdiğimizde beni rutubetli bir odaya eşya fırlatırmışçasına fırlattı. Ağzımdan küçük bir inleme kaçtı fakat belli etmedim.

 

Ayak sesleri bana doğru git gide yaklaştı ve durdu. Sonrasında kafamda bez torbayı çıkardı. Kafamı kaldırıp gözlerimi etrafta gezdirdim. Karşımdaki adamı görünce başımı dikleştirdim . Ağzımda bez olmasına rağmen bir şeyler demeye çalıştım ama adam buna ithafen yüzünü buruşturarark "Birazdan patron gelecek sakın yanlış bir şey yapayım deme " dedi ve belindeki silahı gösterdi.

 

Sonrasında kapı açıldı ve içeriye 1.86 diye tahmin ettiğim kumral kahverengi gözlü genç biri girdi. Gözleriyle beni süzdükten sonra yandaki adama başıyla işaret yaptığında adam ağzımdaki bezi çıkardı. Açar açmaz hemen " Kimsin sen?! Ben niye buradayım?!" diye resmen cırladım.

 

Karşımdaki adam yüzünü buruşturup sert bir şekilde "Birazdan anlarsın." dedi ve yanımdaki dev cüsseli korumaya başıyla işaret yaptı sonrasında koruma ne istediğini anlamış olacak ki cebinden bir tane telefon çıkarıp verdi . Ardından birini arayıp konuşmaya başladı karşıdaki kişi öfkeli olmalıydı çünkü nefes soluklarının sesini ben bile duyuyordum.

 

Sonrasında bay sert genç konuşmaya başladı "Burada senin sevdiğin bir misafirim var bil bakalım kim?" diye söyledi. Telefondaki kişinin güzel şeyler söylemediğini sert gencin ifadesinden anlaşılıyordu.

 

" Hiç böyle sözler sana yakışıyor mu? Kandemir." derken Kandemiri bastırarak söylemişti. Bir dakika Kandemir mi demişti o? Yok yok hayır. Acaba...bu keli- KARAN KANDEMİR! o olamazdı değil mi ? Ama nasıl olur ne işi var bu adamla. Kafam iyice allak bullak olmuştu. Ben kafamda olanları ölçüp biçerken karşımdaki ismini bile bilmediğim adam ciddileşerek konuşmaya devam etti.

 

"Sana tek şans. Ya attığım konuma tek gelirsin yada bu güzelliğe veda edersin" dedi ve hemen ekledi "Bence ilkini seçsen iyi olur çünkü böyle bir güzellik zor bulunur. öyle değil mi?" dedi ve yanağımdan makas aldı. Görüntülü konuştukları için sesini duydum.

 

"SAKLANACAK BİR YER BUL ALPOĞLU! ECELİN GELİYOR!" diye adeta kükredi ve devam etti. "ONUN TEK BİR KILINA BİLE ZARAR GELİRSE SENİN HAYATINI CEHENEMDEN BİLE KORKUNÇ HALE GETİRİRİM!" dedi korkunç bir ses edasıyla. ben bile ürpermiştim. Karşımdaki süliet çok kısa bir süre donsada konuştu. "Seçim senin " dedi ve cevap bile vermesine izin vermeden telefonu kapattı.

 

Bana doğru yürüyüp tam karşımda durdu ve eğildi. Elini yanağımda yavaş yavaş okşayınca "böyle bir güzelliğe yazık olacak bebeğim." diye söyleyince yüzüne adeta tısladım "Eğer bu hikayede yazık olacak bir şey varsa o da senin küçük beynin " dedim. Bunları ben mi demiştim? hem de bu konumdayken. İşte şimdi bana bir inme geldi. Adam bana gözlerini kısarak baktı. Ben ise kendimden ödün vermeyerek kafamı dikleştirdim. "Bu tavırlarınla daha da çekici duruyorsun." diyerek pis pis sırıttı. Bense iğrenir gibi yüzümü buruşturdum.

 

Sonrasında kalkıp gitti. Ben ise ne yapacağımı düşünüyordum. Ayrıca bir de şu vardı. Karanın bu adamla ne alakası vardı? Neler oluyordu ? Aklımda bir çok şey düşündüm kurdum. Ama sadece şunu biliyordum buradan ne olursa olsun çıkacaktım.

 

Etrafıma baktım her yer kapalıydı solumda küçük bir pencere vardı başka bir şey yok derken yerde parlayan bir şey görmem bir oldu. Sanırsam cam parçasıydı. Sonrasında biraz daha gözlerimi etrafta gezdirdim ve kapıdaki adamın cebinden sarkan anahtarları gördüm. Bir süre sonra aklımda her şeyi planladıktan sonra yüzümde sinsi bir sırıtış meydana geldi. Her şeyi hesap etmişlerdi fakat bir şeyi bir şeyi bilmiyorlardı. Satrançta iyi olmayabilirdim ama oyunları ben kurardım.

 

Bölüm sonuuuuu!!!

 

Bölüm hakkında düşünceleriniz neler?

 

Sizce Ada bu durum karşısında nasıl bir strateji gerçekleştirecek?

 

O halde bir sonraki bölümde görüşmek üzereee!!!

 

Sizleri seviyorum. Sağlıkla kalın.🌹❤️🙃

 

 

Loading...
0%