@reyhanmutlu22
|
Eylül ayındaydık babamın ölümünden 1 ay geçmişti. O gün ablamın dediği herşeyi yapmıştım babamı ateşin içine attığımızda ve suratı tanınmiycak hale geldiğinde daha fazla dayanamayıp bayılmıstım sonra ablam beni kendime getirmeye çalışmıstı ama kendisi ruh gibi bembeyazdı 2 saat sonra kendimize geldiğimizde babamı denize attık akıntıya karışıp gitmişti. Sürekli kabuslar görüyodum ablamda bana güçlü gozukmek için sürekli Aras abiyle dısarıya çıkıyordu 4 ağustos iğrenç bi gün, venim için 4 sayısı zaten uğursuzdur. Doğum günümde 4 ekimde zaten. 3 gün sonra okullar açılıcaktı onu görebilcektim,yani Altayı belki onu görünce hersey düzelirdi. Altayla arkadaştık ama ben ondan hoşlaniyordum aynı sınıfta değiliz ama resim,müzik ve beden derslerimiz ortakdı,özel okul olduğu için onlarda zenginlerdi ama benim aksime çok mutlu bir ailesi vardı. Annesiyle babası birbirlerini çok seviyorlardı tıpkı ben doğmadan önceki annemle babam gibi. Bi abisi birde minik kız kardeşi vardı çok tatlıydılar. Ben altayı ilk 10. Sınıfta resim dersinde görmüştüm resimi hiç sevmez ama müzikle beden dersine bayılırdı o günde sürekli arkadaşlarına "Ya resimi sadece kızlar yapsın be, bune renkli boyalarla bıcır bıcır resim yapıyoruz"diyordu,hocamızda "ozaman notlatıda kızlar alır altay" demişti "Alsınlar hocam resimden kalsam sınıfta kalmam herhalde"dediğinde zil çaldı resimleri hocaya verip sınıftan çıktımki kolumdan birisi çekti,arkamı döndüğümde altay gülerek bana bakıyordu "Bana dokunma lütfen"dedim "Pardon,senin resim yeteneğin güzel ya şey yapsak sen benim resmi tamamlasan bende sana kahve ısmarlarım, ne dersin" "Ordan bakılınca yakışıklı çocukların ödevlerini yapıp aferim toplayan bi kızamı benziyorum" "Ne alakası var bi resime bi kahve içicez yani" "Aynen hit başkasıyla iç kahveni"tam başliycaktım yine kolumu tuttu diğer elimle bileğini kavrayıp cevirdiğim anda "ah" sesi çıkardı "sana bana dokunma demiştim ama dimi" "Ciddimiydin sen ya" "Evet"dedim sinirli bi şekilde "Tamam be zaten dokunamam artık bileğim kırıldıda"elimi bileğinden çektim o da diğer eliyle bileğini ovaladı "kırıldı galiba ya çok acıyor" "Ay kıyamam ya ne kıymetli canın varmış,hiç dayak yemedinmi sen ailenden falan" "Bizim aile medeniyetten yana,konuşarak hallediyoruz. Senin ailen şiddetle hallediyorsa bişey diyemem"dedi dalga geçer gibi Haklıydı konuşarak halleden aileler var,zaten neden hala bu çocukla konuşuyorum onuda bilmiyorum normalde okulda kimseyle konuşmazdım. O esnada hiçbir şey demeden arkamı dönüp sınıfıma yürüdüm arkamdan "şaka yaptım ya dur"diyordu ama durmadım sınıfıma gidip herzamanki gibi kulaklığı kafama takıp sıraya yattım. İşte altayla ilk böyle tanışmıştık sonra her karşılaştığımızda kısaca arkadaş gibi konuşuyorduk ama o benim hislerimi bilmiyodu hiçbir zamanda bilmeyecekti. Sarı saçları,beyaz teni,mavi gözleri,gülünce yanağinda gamzesi bile vardı ve 1,80 boylarındaydı.Benim ise su mavisi gözlerim,buğday tenim, kahve rengi saçlarım vardı ve bende 1,75 boylarındaydım ablamla benziyorduk aslında onunda gözleri maviydi saçları kahverengi ama ablam saçlarını sarıya boyatmıştı, onun ten rengi beyazdı ve boyuda benden 3 santim uzundu 1,78'di.Babamın gözleri kahverengi anneminkiler maviydi biz gözlerimizi annemden saçlarımızı babamızdan almıştık ama ablam sarıya boyatmıştı ben boyamamıştım seviyordum kahverengini. Odamda yatağımın üstüne uzanmıs bir şekilde altayı stokluyordumki ablam aradı telefonu açıp kulağıma götürdüm"Efendim abla" "Eve geliyorum bişey konuşmamız lazım" "Bunu eve geldikten sonrada söyleyebilirdin" "Önemli bi konu lavinya"dedi ve telefonu kapattı oflayarak yataktan kalktım saçımı dağınık bir topuz yaptım altıma siyah kot bir şort üstümede beyaz bir crop giydim ve aşşağıya indim evimiz iki katlı bahçeli bir evdi babam ajan olduğu için kimliğini gizli tutmuştu o yüzden hiçbir yerde koruma yoktu.Mutfağa girdim bir bardak su içtim ablam geldi. "Lavinya ben bişey yaptım"dedi biraz tedirgin bi yüz ifadesi vardı "Abla yeter artık ya sen sürekli bişey yapıyorsun zaten dur artık" "Dur ya gel bi otur şuraya"dedi mutfakta ortada bulunan ada tezgahın sandalyesine oturdum ablamda karşıma oturdu"Şimdi arasa babamın ajan olduğunu söylemiştim ya zaten, bugünde üstüme çok geldi sordu sürekli, halimden falan herhalde biraz belli olmus bende söyledim lavinya" "Abla saçmalıyorsun nasıl söylersin ya ne kadar güveniyoruz biz bu çocuğa bi polise söylese gün yüzü göremeyeceksin" "Lavinya aras öyle birisi değil niye sevdiği kızı şikayet etsin" "Abla iyimisin sen ya daha 5 aydır sevgilisiniz siz! Şu yaptığın hareketlere bak nasıl bu kadar çok güvenebilirsin" "YA Bİ DİNLE"diye bağırarak ayağa kalktı "şimdi herşeyi anlatıcam lafımı kesmeden dinle "gidip bi bardak su içti sonra tekrar karşıma oturdu "Sabah arasla buluştum biliyorsun işte, aras bana iyimisin sen ya sürekli donuk bakıyosun, bir yerlere dalıyorsun dedi ben geçiştirdimki birden babamı sordu bende birden sorunca bişey diyemedim, sonra iyice sordu "bana anlat"dedi "biz seninle sevgili degilmiyiz niye bana güvenmiyorsun ben sana zarar verecek bişey asla yapmam" gibi şeyler söyledi işte bende dayanamadım lavinya artık birilerine söylemezsem patliycakmış gibi hissediyordum herşeyi anlattım başta cok şaşırdı sonra normal davrandı beni korkutmamak için falan herhalde sonra dediki "tehlikedesiniz lidya, babanın birsürü düşmanı vardır kimliği saklı olduğu için biraz zaman alabilir ama en sonunda sizi bulup zarar verebilirler" dedi o yüzden burdan gitmeliyiz lavinya yurt dışına kaçarız senin okulunuda orada devam ettirirsin tamammı?" Ablama baktım bana(lütfen)der gibi bakıyordu onu çok seviyodum ona asla zarar gelmesini istemezdim ama altay vardı o nolcaktı ben onun umrunda olmazdım sonuçta beni gördükçe "merhaba"diyen insan yokluğumu anlamazdı bile ama ben onu göremezsem yapamazdım zaten son senemizdi "Hayır abla gidemeyiz" "Lavinya saçmalıyosun ne demek gidemeyiz " "Ya bunu bana senmi söylüyorsun ya! Hem sen ne zannediyorsun bunlar biz yurt dışına kaçınca bizi bulamiycaklarmı, ajan bunlar ya ajan" "Tamam ozaman burada oturup sonumuzu bekleyelim aman lavinya hanımın rahatı bozulmasın" "Ne alakası var ya çok rahatım sanki ben asıl rahat olan sensin be hergün dışarıya çıkıyorsun geziyosun geliyosun hala benmi rahatım" "Böylemi düşünüyorsun gerçekten ben gezmeye çıkıyorum dışarı öylemi, saçmalamayı kes lavinya" "Yok ben gerçekleri söylüyorum saçmalayan sensin" "He öylemi ozaman bende gerçekleri söyliyim senin doğduğun gün varya o gün benim rahatlığım bitti lavinya"dedi Olduğum yerde kalakalmıştım ellerim titremeye başlamıştı görmesin diye yumruk yapmıştım,gözlerim dolmuştu ama zaten ağlayamıyordum,yutkunmaya çalıştım Ablam kendisine inanamıyomuş gibi elleriyle ağzını kapatıyordu fakat sinirle söylenen her cümle önceden düşünülmüştür.Ama haklıydı, söylediği şey gerçekti, gülümsemeye çalışarak "Haklısın özür dilerim"diyerek mutfaktan çıktım "Lavinya hayır bekle"dedi merdivene doğru yürüyorken arkamı döndüm "Sen istediğin yere gidebilirsin ama ben hiçbir yere gelmiyorum"diyip odama girdim. ... |
0% |