Yeni Üyelik
4.
Bölüm

3.Bölüm

@reyhanmutlu22

Odanın içindeydim 1 saat olmuştu ve kimse gelmemişti kimdi bunlar? "Bulduk seni" neden dediler? Benimi arıyorlardı?artık düşünmekten deliricektim tekrar kapıya doğru bağırdım "YA ÇIKARIN BENİ BURDAN" yine kimse gelmemişti, dışarıdan ses bile gelmiyordu, aklimda binlerce sorular vardı hepsinin cevabını bulucaktım ama bi sorunun cevabından çok korkuyordum, ablam iyimi? dışarıya baktım hava yavaş yavaş aydınlanıyordu, oturduğum sandalyede bağlı ellerimi çıkarmaya çalıştım ama hiçbir işe yaramamıştı, kapıdan sesler gelince kafamı hemen oraya çevirdim gözleri hafif çekik olan adam girmişti odaya, benimle konuşan adamdı bu, odanın ortasındaki sandalyeyede oturuyordum o adamda karşımdaki duvara yaslandı

"Umarım çok bağırmamışsındır, duvarlar ses geçirmezde sonra güzelim sesin kısılmasın" yüzüne yalandan bi gülümseme vardı

"Beni öldürecekmisiniz"

Yüzündeki gülümseme bi anda gerçek oldu "Evet seni öldürücez ama öncesinden seni biraz dinlendirelim dedik sonra işkence ederek öldürürüz nası fikir " Öldürüceklermiydi yani ama ozaman ablamı kim kurtarıcaktı, ya onada şuan iskence yapıyolarsa

"Tamam bana ne isterseniz yapın ama lütfen ablamı bulmam gerek onu bulayım sonra yemin ederim buraya gelicem"

Suratındaki gülen ifade bi anda donmuştu "Yapma bunu"dedi

Kaşlarım çatıldı"Efendim?"dedim

Derin bir nefes aldıktan sonra "çokmu seviyorsun ablanı?"dedi

"Evet bu hayatta ondan başka kimsem kalmadı lütfen gitmeme izin verin"

Bi anda kaşları çatıldı "neyse boş boş konuşmayı kes hiçbir yere gidemezsin"

Bi anda gelen sinirle"NE DEMEK GİDEMEZSİN YA ZATEN ÖLDÜRECEKSİNİZ BIRAKIN ABLAM YAŞASIN"

"Bak bidaha bana bağırma tamammı"

"BEN İSTEDİĞİM GİBİ KONUŞURUM, VE BENİ BIRAKMAZSANIZ SABAHA KADAR BURADA BAĞIRIRIM"

"Tehditmi ediyorsun sen beni"

"NASIL ANLAMAK İSTERSEN"

"BAĞIRMA DİYORUM SANA"

Sinirlenmişti ama umrumda değildi zaten öldürecekler ablam için savaşmaya değer tam tekrar ağzımı açıcaktımki bi anda gelip eliyle ağzımı kapattı, gözlerim açılmıştı birden, hava dahada aydınlandığı için artık yüzünü daha net görebiliyordum, dağınık koyu kahve saçları vardı, düşük ve hafif çekik koyu kahverengi gözleri, hafif buğday bi teni, hafiften sakalları çıkmaya başlamıştı, kolları kaslıydı ve 1,90 boylarındaydı

O da gözlerini benim yüzümde gezdirirken bi anda elini ısırdım ama hala eliyle ağzımı tutuyordu "Sen kendini zeki zannetmeye devam et, etimide koparsan bu eli çekmem!" Kaşlarım çatılmıştı elini iyice ısırdım ama suratında mimik oynamıyordu, iyice sinirlenmiştim yerimde kımıldamaya çalıştım, çek artık şu pis elini ağzımdan! "Sen elimi ısır , dediklerimi yapma burada bi 5 saat daha yalnız kal, artık ablanı öldürürlermi yada acılar içinde ağzından lafmı almaya çalışırlar bilemem" sinirlenmişti ve dediklerini duyduktan sonra bi anda durmuştum, ablama acımı çektiriyolardı? olabilirdi, gözlerine bakarak kafamı iki yana salladım "şimdi elimi çekicem o sesini alçalt bidaha bana bağırma" elini çekmişti ve tekrar uzaklaşıp duvarın oraya gitmişti.

"Gitmeme izin vericekmisiniz"

"Hayır"

"Ama az önce ablam hakkında konuştunuz onu bulmam gerek, bakın ne isterseniz yaparım size herşeyi anlatırım, ablam acıya dayanamazki zaten" aklım bi anda geçmişe gitmişti

 

 

 

10 yıl önce

Lavinya: 8 yaşında Lidya:12 yaşında

Ablamla bahçede top oynuyorduk babam evde değildi ama kapıda bi tane adam vardı babamın en güvendiği adamıydı, hava güneşliydi ablam "ben susadım su içicem lavinya" dedi ve eve girmişti bende bahçede topu sektirmeye çalışıyordum içeriden bi anda cam kırılma sesi gemişti ben hemen içeriye koştum

"Abla noldu" elindeki bardak yere düşüp kırılmıştı

"Lavinya elim acıyo" ablam ağlamaya başlamıstı yanına gidip eline baktım hafif bi kesik vardı

"abla bişey olmaz ya"

"Ya çok acıyo, cam elimi kesti görmüyormusun"

"abla görüyorumda küçük bi kesik sadece "

"LAVİNYA BOŞ BOŞ KONUŞMA ACIYO DİYORUM YA "

"tamam tamam " gidip bi tane peçete aldım ve ablama verdim "al bunu bastır"

"Hayır daha çok acır "

"abla acımıyo babam bi kere bacağım kanadığında yapmıştı bana çok azıcık acıyo sadece "

"lavinya istemiyorum ya yara bandı getir"

"Tamam" mutfaktan çıktım üst kata odama girdim bi tane yara bandı vardı çekmecemde onu alıp aşşağı indim ablama uzattım

"bu acıtmaz dimi"

"Yok bisey olmaz" yara bandını açıp eline yapıştırdım

"Lavinya burayı toplaman lazım babam görürse çok kızar, benim elim acıyo sana yardım edemem" yere baktım bardağın kırıkları vardı

"abla ama benim elimde kesilirse "

"Ya kesilmez dikkatli yap"

"kapının önündeki abiyi çağırsak o yapsa "

"Olmaz o babama söyler "

"tamam ya"

"ben içeri gidip çizgi film izliycem sende gel sonra tamammı?"

"hı-hı" ablam mutfaktan çıkmıştı bende çekmeceden bi tane poşet alıp yerdeki camları poşete koyuyordum çok yavaş yapıyodumki benim elimde kesilmesin diye ama cam bi anda elime gelmişti ve elimi kesmişti ablam anlamasın diye peçeteyi alıp hemen elime bastırmıştım hemen yerdeki poşeti alıp çöpe attım babam görmesin diye üstüne peçeteler atmıştım elimdeki kanlı peçeteyide dışarıya atmıştım sonra camdan babamın geldiğini gördüm elim hafif sızlıyordu ama kan durmuştu hemen ablamın yanına gittim "topladım abla, ama camdan babamın geldiğini gördüm elini sorarsa ne diycez"

"bilmiyorum ama yara bandını çıkaramam acır "

"Ama abl-"

"bu peçetede niye kan var " babamın sesi buz gibiydi, dısarıya attığım kanlı peceteydi, of neden dışarı atmıştimki. Ablama baktım çok korkmuştu ama babam zaten ona bişey yapmazdı bana bağırırdı sadece ona kızardı biraz o kadar

ablam konuşmaya başlamıştı "baba ben su içiyodum sonr-"

"Sonra ben onu korkuttum oda bardağı yere düşürdü baba sonra eli kesildi"

"Yine yaptığın kaçıncı zarar lavin senin bu halinden bıktım, bak ablanın eli kesilmiş" babam yine sinirlenmişti ben bakışlarımı yere çevirdim "cezalısın bundan sonra bahçeye falan çıkmiycaksın ve televizyonda seyredemezsin, ablan izliyosa sen farklı odaya gidiceksin" bakıslarım bi anda babama çevrilmişti gözlerim dolmuştu ve ağlamaya başlamıştım

"ama baba ozaman ben ne yapıcamki evde"

"Lavin ağlama karşımda! "

benim adım lavinyaydı ya bana neden sürekli lavin diyip duruyor

"git ağlıyorsan odanda ağla kalk, bugün odandanda çıkmıyorsun"

Iyice aglamaya başladım ve koşarak yukarıya odama çıktım.

1 saat sonra ablam gelmişti ben yatağımda bacaklarımı kendime çekmiş ağlıyordum

"Lavinya ağlama" diyerek bana sarılmıştı ablam "niye beni korudunki ben kırmıştım camı " omuzumu kaldırıp indirdim "lavinya sendemi elini kestin çünkü ben peçeteyi almamıştım "

"bişey olmadı azıcık kestim sadece"

" özür dilerim ben kendimi düşündüm bidaha asla canının yanmasına izin vermem"

"Sorun değil abla bende senin canının yanmasına izin vermem"

...

"Soruma cevap vericekmisin artık?" Karşımda durmuş suratıma bakıyordu kafamı yeni toplamıştım

"Efendim?" Dedim kendime gelerek

"Ablanın adı neydi?"

"Lidya karan işte, siz adımı öğrendikten sonra beni araştırmadınızmı zaten bunu bilmeniz gerek"

Kaşları havaya kalktı " seni arştırdığımıda nerden çıkardın sen kendini önemli birisi falanmı sanıyorsun, şurada öldürsem kimse fark etmez"

Haklıydı önemli birisi falan değildim, doğmayı haketmemiştimki ölmeyi hakedeyim ama yinede gerçekler can yakıcıydı "haklısınız" dedim

"Sen önemli değilsin ama senin baban önemli bi iş insanıydı ve sen ona neler olduğunu biliyor gibisin, ablanda biliyordu bence ve sizi bu yüzden kaçırdılar, ahh ama pardon siz yurt dışına çıkmaya çalışırken kaçırılmıştınız dimi" yalandan üzülmüş gibi yapıyordu, bu adamın mimikleri ne kadar saçma, hep yapmacık rollere giriyor

"Napıyorsunuz ya"

"Duygulandım biraz " öne doğru gelip ciddileşmişti "nasıl karşında aptal varmış gibi saçma sapan hareketler yapmak kötüymüş dimi, insanı komik duruma sokuyor heleki karşısındakinin buna inandığını zannederek yapması dahada komik oluyor"

"Ben rol falan yapmadım, gerçekleri söyledim ama siz inanmamakta hala direniyorsunuz"

"Bak hala yapıyorsun bunu "

"Ya gerçek diyorum neden inanmıyorsunuz, sabahtan beri aynı konuyu konuşuyoruz sıktı artık ablamın canı tehlikde diyorum onu kurtarıyim sonra ne isterseniz sorabilirsiniz bana"

"Ya çok merak ediyorum sen kendini süper kahraman falanmı zannediyorsun ne bu hareketlerin "

"YETERR, dalga geçip durmayın artık karşımda ben kendimi birşey sanıyorum demiyorum size, ablam orada ne halde hiçbir fikrim yok ve siz burada hala benimle oyunuyorsunuz" gözlerim dolmuştu ablama bişey olma ihtimali beni çok korkutuyordu ve o hala karşımda benden birşeyler öğrenme peşindeydi, bana bakıyordu, belki halime acıyordur bilemem ama gözlerimin dolduğunu anlamasın diye yere çevirdim bakışlarımı

"Biz arıyoruz ablanı zaten, onu buluruzda sonra kavuşursunuz, ah ne tatlı " demişti

Bakışlarımı bi anda yüzüne çevirdim "ne?"dedim

Odanın köşesindeki sandalyeyi alıp karşıma oturdu "sorduğum sorulara cevap verirsen, bi ihtimal bende senin bi sorunu yanıtlayabilirim"

"Tamam" dedim kafamı sallayarak

"Ural karan nasıl öldü eksiksiz anlat"

Kalbim hızlanmıştı ona icimden bi ses güvenebilceğimi söylüyordu ve ben o sesi dinleyerek anlatmaya başladım

1 buçuk ay önce

4 ağustostu ablamla babam kavga etmişti ama bu sefer herzamankinden farklı biraz daha ciddiydi çünkü ablam artık rahat yaşamak istediğini söylüyordu babama, babamda karşı çıkıyordu bu isteğine, ben bahçedeydim sıkılmıştım artık olaylardan ama sonra bi anda içerden cam kırılma sesi geldi ve bütün ses sustu korkmuştum ama yinede içeriye gittim ablam babamı öldürmüştü ve cam parçası elindeydi, babam boynundan kesilmişti sonradan ablama sorduğumda "babam bi anda bağırınca korkup kafasına vurucakken geriye kaçtı ve boynuna geldi" demişti sonra biraz sakinleşmesi için bahçeye çıkarmıştım aras abi falan aramıştı ama o an hiçbir şey anlatmadı, sonra babamı denize atmaya karar verdik ama ama öncesinde yakmaya, bu fikri başta onaylamasamda sonradan kabul ettim yeterki ablam hapise girmesin diye içeri geçip ikimizde babamı kaldırdık ablam ağlamaya başlamıştı ama ben hiçbi tepki veremiyordum, babamı arka bahçemize götürdük orada üstüne evdeki alkol ve kolanya gibi şeyler döktük ve ateşe verdik ben ne olduğunu anlamadan bi anda yere düşüp bayılmışım ablam beni kendime getirmişti ama o da ruh gibiydi birbirimize bi müddet sarıldık çünkü ikimizde kendimize gelemiyorduk, ateşi söndürdük ve bi 2 saat kendimize gelmeyi bekledik ablam" hadi lavinya bi an önce yapalım bitsin "dedi bende kafamı salladım evin önünde bi tane siyah range rover vardı zaten babamın arabasıydı babamı alıp arabaya taşıdık, ablam biraz kusmuştu, sonra ben araba sürmeyi bilmediğim için ablam sürdü onada zaten aras abi öğretmiş, çok iyi sürdüğünü söyleyemem ama denize kadar götürmüştü etrafa iyice baktık ikimizde birbirimizle asla konuşmuyorduk sonra kimse olmadığını anlayınca babamı çıkartıp denize attık ablam basta ağlamıştı ama sonradan o da hiç bi tepki vermiyordu arabayla tekrar eve geldik ikimizde çamaşır suyuyla evi temizledik sonrada arabayı temizledik, sonra kıyafetlerimizi yaktık ve odalarımıza girdik ama ikimizde uyumadık aradan 1 ay geçince ablam aras abiye herşeyi anlatmış sonra aras abide bizi korumak amaçlı yurt dışına götürmek istemişti ben başta hayır demiştim ama sonradan kabul ettim, aras abi bizi bi ahşap eve getirmişti bi gün kalalım ertesi günü uçalım diye ama o günün gecesi çatışma oldu ve ablamıda bayılttılar benide, ablamı almışlar benide size bırakmışlar bu kadar.

Ayağa kalkmıştı ben anlatırken hiçbi tepki vermemişti bende tepki vermeden anlatmıştım "bu aras kim ve bu çocuğu ne kadar tanıyorsunuz"

"O kadar şey anlattım bunamı takıldınız" şaşırmıştım sadece bunu sormasına

"Eğer bi tepki vermemi bekliyorsan en önemli ajanımızı öldürene suç ortaklığı yaptığın için seni çoktan öldürmem gerkiyo"

"Ne?" Babam buradamı çalışıyordu yani, bu adamla? Beni neden buraya bıraktılar ozaman? Herşey dahada kafamı karıştırıyordu

"Soruma cevap ver çocuğu ne zamandan beri tanıyorsunuz?"

"Ablamla 5 aydır sevgililer "

"Çatışma esnasında o nerdeydi peki?"

Cidden aras abi nerdeydi en son arabada yatıcaktı yoksa onu öldürmüşlermiydi "evde iki yatak var diye arabada yatıcağını söyledi sonra bilmiyorum bayıltmışlardı zaten bizi, acaba aras abiyi öldürdülermi?"

"Olabilir ama başka bişeyde olabilir, peki sen neden ilk başta gitmek istemedin?"

Bu soruyu beklemiyordum o yüzden şaşırmıştım, nası söyleyebilirdim altayı, bugün okul vardı bide yine aklıma gelmişti acaba okula gitmişmidir benim olmadığımı fark etmişmidir? kesin anlamamıştır bile " o olayla alakalı bişey değil" dedim

"Ona ben karar veririm sen söyle "

"Ciddiyim benimle alakalı okulum falan"

"Söylesene şunu!"

"Ya hoşlandığım bi çocuk vardı oldumu"

Kaşları havaya kalkmıştı "pardon" dedi ve arkasını dönüp odadan çıkıcakken

"Dur"dedim arkasını döndü kaşları çatılmıştı

"Noldu " dedi

"Benimde bi soru hakkım vardı " dedim

"Hızlı sor " dedi

Bi anda "ismin ney senin?" Dedim bu soruyu sorduğuma şaşırmıştım o da şaşırmış olmalıkı kaşları havalanmıştı

"Bu ne saçma soru" dedi

"Cevap vermek zorundasınız ben o kadar şey anlattım size "

"Ben hiçbir şeye zorunda değilim"

"Değilsiniz Tamam peki ama bu kadar şey anlattım size "

"Soykan, adım bu "dedi ve odadan çıktı

...

 

Loading...
0%