Merhabalar kurgumuz başlıyor keyifli okumalar:)

~3 yıl önce~

Bugün üniversitenin son günüydü hem mezun olacaktım hem de şehir dışına gidecektim.

Artık ailemle yaşamayacaktım, annemin babama ihanet etmesi ve beni kısıtlaması gerçekten çok iğrenç bir durumdu.

Onlara karşı olan nefretim içimde giderek büyüyordu. Bu düşünceleri bir kenara atıp bu günü düşündüm, çok güzel geçecekti. Hazırlanıp evden çıktım .

Okula Sena ile gidecektik 2 haftadır onlarda kalıyordum annem yüzünden . Onun hakkını ödeyemezdim. Son günlerde yaşadığım olaylar ve cenaze psikolojimi iyice bozmuştu.

Okula varınca hemen birlikte Nehir'in yanına gittik. Sınıftaki dedikodumuz bitince yapılan anonsu duyup hemen bahçeye indik. Yine müdür boş boş konuşuyordu. Bir müddet sonra müdürün boş konuşmaları bitmişti ve belgeleri almıştık . Herkes yavaş yavaş dağılmaya başladılar bende Sena'nın evindeki bı kaç parça kıyafetimi toparlayıp otobüse bindim ve eve doğru yola çıktım .

Eve varınca hemen ufak bir bavul hazırladım ablam ve annem işte olduğu için ev bom boştu bu yüzden oldukça kolay oldu bavulumu elime alıp havaalanına gittim...

☆

2 saat önce İzmir'i terk etmiştim fakat bir süreliğine. Burayı bırakamazdım her daim yanımda olan arkadaşlarımı ve artık olmayan babamı asla bırakamazdım...

1 yılın sonunda İstanbul'a geri dönecektim. Artık annem ve ablamı ne merak ediyordum ne de yüzlerini görüyordum. Artık tamamen gittiğimi anlamaları için ve bir miktar para biriktirip küçük bir ev alabilmek için gidecektim. Orada biraz çalıştıktan sonra tekrar İzmir'e dönecektim.

Uykusuzluktan zar zor yetiştirdiğim proje ödevlerini , ne kadar sevmesem de geleceğim için dinlediğim hocalarımı ve gözlerimden süzülen yaşlar ile ıslanan test kitaplarını artık unutma vakti gelmişti.

1 yıl boyunca İstanbul'da kaldım ve artık burda son günümdü . Uçağı kaçırmak istemediğim için acele ediyordum yoksa yine geç kalacaktım .

Kombinime son dokunuş olarak yıldızlı küpelerimi takıp aynada kendime bir göz gezdirdim, her şey yolunda gidiyordu .

Küçük bavulumun tutma yerini kavradım ve ev arkadaşım Esila'ya veda edip görüşürüz öpücüğü bırakıp evden çıktım. Esila, çok cana yakın , biraz saf ve iyi bir kızdı kısa sürede kaynaşmıştık.

İzmir'e varınca daha önceden ödemelerini ve ihtiyaçlarını hallettiğim için bana sadece temizlik ve yerleşme kısmı düşüyordu. Evi zaten eşyalı bir şekilde almıştım. Bu yüzden rahattım hem evim denize de yakındı. Kısacası artık mutluydum beni kısıtlayan annem ve ablam yoktu .Üzüntüleri ardımda bırakmıştım.

İşim kolaydı yerleri ve pencereleri silip mutfağı toparlayacaktım eşyalı bir şekilde evi almıştım zaten bu yüzden baya kolay olmuştu. İlk günü temizlik ile kapatmıştım ikinci gün için ufak işler kalmıştı.

Gün bitince yeni aldığım kitabımı kahve eşliğinde okuduktan sonra yatağıma yerleştim ve dalıp gittim...

Uyandığımda beni sıcak hava karşıladı . Tüm uyuşukluğum ile mutfağa gittim. Dünden kalan ufak tefek yiyecekler ile karnımı doyurduktan sonra temizlik fastına geçtim.

Ben evi toplarken balkondaki kedi sesi kulaklarımı tırmalıyordu. Hemen çıkıp baktım çok tatlı sarı bir kedi yerde yuvarlanıp duruyordu. Tüyleri tertemizdi sanırım karnı acıkmıştı ve onu doyurmak için gönüllü kişi bendim.

Yarın sabah için aldığım sosislerden birkaç tane getirip küçük bir tabağa koydum ve afiyetle yedi. Karnını doyurunca kapıdaki boşluğu fırsat bilip evi keşfetmeye başladı. Çok tatlı bir kediydi onu sahiplensem çok güzel olurdu. Kocaman evde bana bir yoldaş olurdu.

Onun için eski battaniyelerden küçük bir yer ayarladım o keyif çatarken ben ise petshopa gidecektim. Yürüyerek en yakındaki petshopa gittim. Mama/su kabı, yaş mama ve kedi tuvaleti alıp eve doğru yol aldım. Elimde ki kocaman poşetler ile yürüyordum.

Eve varınca aldıklarımı odamın kenarına yerleştirdim . İsmini Melo koyacaktım. Melo evi turlarken bende mutfağa geçtim . Öğlen aldığım aburcuburlardan atıştırıp koltukta reels izlemeye başladım hava kararmıştı canım yemek yemek istemiyordu . Çok yorgundum odama geçip kendimi yorganımın üstüne atıp kendimi uykunun kollarına bıraktım .

Sabah uyandım Melo yumuşacık tüyleriyle kolumda yatıyordu. Penceremden firar eden güneş ışınları sapsarı tüylerine vuruyordu. Çok çabuk alışmıştı eve ve bana.

Yine klasik sıcak yaz günlerinden biriydi.

Yataktan yavaşça kalkıp lavaboda elimi yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım.

Mutfağa gidip birşeyler atıştırdım saat 12.00'a geliyordu.

bulaşıkları yıkayıp yerlerine yerleştirdikten sonra kendime soğuk kahve yapıp koltukta oturup Instagram'da gezinirken mesaj geldi.

Burak🥸: Selam Ekin, bugün Nehir ve Sena ile bizim sahile gideceğiz sende gelmek ister misin?

Siz:olur bugün boşum.

Burak🥸:okayy saat 14.30'da marketin orada buluşacağız senin için uygun mu?

Siz:Tabiki uygun, saat yaklaşıyor ben yavaş yavaş hazırlansam iyi olur görüşürüz.

Burak🥸:Tamam Ekin he bide söylemeyi unuttum benim Ulaş diye bir arkadaşım da gelicek sıkıntı olur mu?

Siz:Yok olmaz, görüşürüz Burak .

Burak🥸: Görüşürüz Ekin.

Yavaş yavaş hazırlanmaya başladım annemlerle yaşarken çoğunlukla sitedeki havuzda yüzdüğüm için denize baya uzun bir süredir gitmiyordum yani havuza alışmıştım.

Plaj çantamı alıp içine birkaç gereksiz eşya koyduktan sonra aynaya baktım koyu mavi mayo, buğday tenime oldukça yakışmıştı.

Altıma siyah bir şort geçirip evden çıktım.

Sahil biraz uzaktı yaklaşık 20 dakika sonrasında marketin önüne gelebilmiştim.

İlk gelen kişi Sena'ydı telefonuna bakıyordu benim geldiğimi fark edince sevecen bir tavırla karşıladıktan sonra sıkıca sarıldı.

Onu çok özlemiştim.

Yaz tatiline girdiğimizden beri 2 haftacık görüşememiştik fakat 2 hafta bile birbirimizi bu kadar özlememizi sağlamıştı.

Aynı üniversitede okuyorduk bu yüzden her hafta görüşüyorduk, tâki araya yaz tatili girene kadar.

Daha sonrasında yanımıza motor ile Burak'ın arkadaşı geldi.

Ardından da Burak ve Nehir araba ile geldiler.

Burak bizi arkadaşı Ulaş ile tanıştırdı iyi birine benziyordu.

Dedikoduya dalmışken sahile doğru yol almaya başladık .Bugün hava çok güzeldi inşallah denizde güzeldir bir sıkıntı çıkmaz diye geçirdim içimden.

Sahil fazla kalabalık değildi rastgele bir şemsiyenin altına yerleştikden sonra yere pembe havlumu serip üzerine oturdum .Çantamdan güneş kremini çıkarırken yanıma Burak'ın arkadaşı Ulaş pat diye oturdu.

Sanırım ters bakışlarımı hissetmiş olsa gerek çünkü "Pardon sormayı unuttum da havlu getirmeyi unutmuşum yanına oturabilir miyim?" Dedi.

Bakışlarım normale çevirdikten sonra "tabiki oturabilirsin" dedim yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirerek.

Sonrasında Nehir "ben marketten birkaç atıştırmalık almaya gidicem benimle gelecek olan var mı?" Deyince hemen, "Ben gelebilirim" dedim.

Ardından Burak'ın arkadaşı Ulaş "Bende geliyorum" dedi. Neden bilmiyorum ama bu çocuğa ısınamamıştım.

Markete doğru yol aldık. Markete varınca birsürü dondurma, cips , ve soğuk içeceği market arabasına doldurduktan sonra ödeyip çıktık. Çok sıcaklamıştım.

Şemsiyenin gölgesi Cennet gibi gelmişti. Siyah şortumu çıkarıp "Ben denize giriyorum" deyince kızlar bu ânı bekliyomuş gibi bizide bekle deyince beklemek zorunda kaldım.

Son anda aklım güneş kremi sürmediğim gelmişti hızlıca avucuma iki fıs sıkıp burnuma ve yanaklarıma daireler çizerek sürdükten sonra kızların yanına koştum .

Su çok temiz gözüküyordu yavaşça elimi suya değdirince suyun soğukluğundan tüylerim diken diken oldu.

Deniz çok derindi ve ben çok iyi yüzemezdim inşallah bir sorun çıkmaz diye tekrar geçirdim içimden.

Kızların atlayışlarını izlerken bir anda âni bir ses duymamla bedenimi soğuk suya bırakmam bir oldu

Zaten iyi yüzemiyordum bide paniklemiştim yüzeye çıkmaya çalışıyordum fakat daha da dibe batıyordum .

୨♡୧

Denizdeki tuzlu suyun yarısını yutmuştum. Sanırım son saniyelerimdi acayip korkuyordum bu iğrenç şakayı kim yapmıştı? Onun yüzünden panikleyip suya düşmüştüm

Bir anda bacaklarımdan ve omuzumda bir çift el hissettim beni yukarı çekiyordu.

Uyandığımda yumuşak kumların üzerinde yatıyordum. Nasıl buraya gelmiştim?

Nehir ve Sena'yı hafif yüksek bir ses ile konuşurken duydum .Uyandığımı görünce hemen sustular.

Şaşkın gözleri vücudumda gezinirken bir yandan da bana iyi olup olmadığımı soruyorlardı.

Meraklı gözlerim etrafta gezinirken Ulaş ve Burak'ı bankta sohbet ederken gördüm.

Kızlara "Noldu da buraya geldim deyince"

Nehir "Sen iskelede bizi izlerken arkandan Burak ve Ulaş geldi sen onları fark etmemiştin Baran komiklik olsun diye iğrenç bi şaka yapınca sende suya düştün sonra da olanlar oldu"

"N'oldu?"

"Sen denize düşünce ve yukarı çıkamayınca bizimkiler endişelendi Ulaş suya atlayıp sana ufak bir kahramanlık yaptı hatırlamıyor musun ?"

"nE" Cidden nE yani 'yeni mahçupluk seviyesi açıldı' iç ses sen bi sus.

Aslında Ulaş yakışıklı çocuktu bu yaptığı ufaktan hoşuma gitmişti .Ay, ben ne diyorum akşam mesaj yazıp hallederim bidaha da görüşmeyiz zaten.

Bu olay üstünde fazla durulmasını istememiştim çünkü küçükken de bir olay yaşamıştım bu yüzden en ufak şeyde panik oluyordum.

Hava baya kararmaya başlamıştı bizde yavaştan hazırlanıyorduk.

En sonda siyah şortumu üstüme geçirdim.Vedalaştık. Eve malesef yürüyerek gidecektim.

Nehir ve Sena'yı Burak, bırakacaktı .

Burak'lar gidince son olarak Ulaş'la da vedalaştık."Yürüyerek mi gideceksin?" Dedi Ulaş "Maalesef." Diye yanıt verdim. "Atla." Dedi.

Yavaşça motora bindim motorlar gerçekten çok güzeldi. Yol , evi tarif etmem dışında sessiz geçti.

Evin önüne geldiğimizde tekrar teşekkür ettim ve el sallayıp eve girdim.

Bugün çok yorulmuştum.

Kendimi rahatlatmak için küveti sıcak suyla doldurup kendimi suya bıraktım.Duştan çıkınca üstüme bol siyah bir tişört altıma ise pembe bol bir şort giydim.

Genelde böyle boş zamanlarda kendime kahve yapıp kitap okurdum ama şimdi kitap okumak istemiyordum. Bu yüzden film açmaya karar verdim.

Film izlerken olmazsa olmaz dediğim patlamış mısırı yapıp televizyonun karşısına geçtim.

Filme odaklanmıştım fakat telefonuma gelen bildirim sesi dikkatimi bozdu.

Ablamdan geldiğini gördüm ve mesajına görüldü bırakarak yetindim . En son onu engellediğimi hatırlıyordum annemin tarafını tutup, bana yalan söylemesinden sonra yüzünü görmemiştim .

                               ~

~3 yıl önce~

Okuldan çıktım bugün cumaydı bu yüzden çok mutluydum . Otobüs geldi kartımı basıp boş bir yere geçip oturdum hava çok güzeldi güneş yavaş yavaş batıyordu ineceğim durağa gelince yavaşca indim. Eve vardığımda anahtar yardımıyla kapıyı açtım ve babamın yerdeki kanlar içinde olan cansız bedenini görmem bir oldu . Annemle ablam timsah göz yaşları döküyorlardı bunu kimin yaptığını biliyordum .Ve annemler benden bunu saklamıştı. Annemin arkadaşım diye anlattığı adam babamın ölümü olmuştu...

                                   ~

Ardarda gelen bildirim sesi artık oldukça rahatsızlık veriyordu . Ablamın attığı mesajlara en sonunda baktım.

İkinci görüldüyü bıraktıktan sonra aklıma Ulaş geldi . En son ona mesaj atıp teşekkür ediceğim aklıma geldi .

WhatsApp'a girip hemen Burak'a yazdım.

Siz:Burak iyi akşamlar bu saatte rahatsız ediyorum kusura bakma Şey dicektim Ulaş'ın numarasını atabilir misin?

                                                     22.18

Burak🥸:Yok Ekin ne rahatsızlığı

atıyorum hemen numarayı.

Burak🥸:0 557-

Siz:Teşekkurler iyi gecelerr.

Burak🥸: Sanadaaa .

꒰⁠⑅꒱

Hızlıca Ulaş'ın numarasını kaydettim.

Siz:Merhaba Ulaş numaranı Burak'tan aldım bı sıkıntı olurmu¿

Ulaş:Yok ya ne sıkıntısı .

Siz:bugün olanlar için teşekkür ederim bu arada :)

Ulaş:Rica ederim ne demek.

Siz:Sana teşekkür olarak kahve borcum olduğunu düşünüyorum yarın boş musun?

Ulaş:Boşum ve şimdiden teşekkür ederim saat 1 civarı müsait misin ?

Siz:olurr o zaman yarın haberleşiriz byee

Ulaş:tamamdır görüşürüz.

Whatsapp 'dan çıkıp Instagram da gezinmeye başladım film artık sarmıyordu.

Banyoya gidip dişlerimi fırçaladım ve ufak bi bakım yapıp uyumak için yatağıma geçtim Melo bunu fırsat bilip yanıma kıvrıldı ve kendimi uykuya bıraktım ...

-Selamm ilk bölüm bitti nasıl bir bölüm olmuş???

(Şey bide eğer beğenmediyseniz nazikçe eleştirir misiniz)

-Sizce kızlar Ekin bayıldığında ne konuşuyorlardı?

-Ve son olarak sizce Ekin 'in annesine ne oldu

Her cuma yeni bölüm

Görüşmek üzereee💗💫