1. Bölüm

ÖZLEM

Rivaswelll
rivaswelll

Ben izem,bazı şeyler küçük bir merhaba ile başlar ama devamı ardından hızla gelir ya ne kadar kurtulmak istesen de kurtulamazsın bırakıp gitmek istersin ama kalbin izin vermez,vazgeçemezsin işte ben kendimi öyle bir hikayenin tam ortasında bulduğumda 17 yaşında bir lise öğrencisiydim. Her şeyden habersiz dersleri çok iyi olan tek önemsediği notları olan bir lise öğrencisi bu da tam olarak benim hikayemin asıl başladığı noktası.

 

7 yıl önce

 

Sabah uyanıp kahvaltımı yapmak için alt kata indim babamlar benden önce hazırlanmış ve yemek masasına oturmuştu. Masada garip bir mutluluk hakimdi sebebini anlayamasam da çok önemsediğim söylenemezdi. Bir süre sonra sonunda dikkatlerini benim üzerime yoğunlaştırdılar ve bana günaydın demeyi akıl edebildiler. Kimler mi akıl edebildi tabiki aile üyelerim babam Atilla Korkmaz annem Alisa Korkmaz ve kardeşim Mert korkmaz dört kişilik bir aileyiz ama amcalar dayılar dahil olduğunda sanırım biraz fazla kalabalığız.

Babam tabağından kafasını kaldırıp "Neden bu kadar mutlu olduğumuzu sormayacak mısın?" dedi.

Ben ise "Neden?" diyerek sorduğumda

küçük bir tebessüm ile "Mirza amcanlar sonunda İngiltere'den döndüler o yüzden bu mutluluk" dedi.

Mirza amca babamın ortaokul yıllarından beri yakınıydı anlattıklarına göre hiçbir zaman ayrılmazlarmış bugünlere de beraber gelmişler tabi Mirza amcalar yaklaşık 10 sene kadar önce İngiltere'ye gitmek zorunda kaldılar çünkü Mirza amca orada yeni bir projeye adım atmıştı. Tabiki Mirza amcaların geldiğine çok sevindim ama çocukluk aşkım olan Carlos'u görmeye hazır olduğumu düşünmüyorum.

Babamı fazla bekletmeden direkt "Çok sevindim ne için gelmişler?"

diyerek konuşmayı devam ettirmesi için çaba gösterdim.

"İşler artık düzelmiş Türkiye'de kendi memleketinde iyi projelere yönelmek istiyor. Bu konuda da bizden iyisi olamayacağına göre ortak olma kararı aldık." dedi.

"Çok mutlu oldum umarım güzel sonuçlanır ikiniz için."

diyerek fazla uzatmamaya çalışsam da babam bir türlü anlatmaktan vazgeçemiyordu anlattığına göre yarın bizde yemek için toplanılacaktı. Herkes yıllar sonra birbirini göreceği için heyecanlıydı sanırım annem ve babam yıllar sonra en yakınları ile yüzyüze görüşecekti sonuçta çok nadir de olsa İngiltereye gidiyorlardı ama ben pek katılamıyordum derslerimden dolayı bu yüzden ben daha gergindim. Çantamı hazırlayıp okula gitmek için servisi beklemeye başladım,okula geldiğimde fazla vakit kaybetmeden kantine arkadaşlarımın yanına geçtim.Nisa yani küçüklükten beri en yakın arkadaşım kendimizi bildik bile yan yana olduk beni koşulsuz her şekilde destekleyecek arkamda duracak tek kişi bile diyebilirim onun hakkında aslında Nisa'nın annnesi ve annem de en yakınlardır onlar lise zamanı tanışmış ve birbirinden kopamayan iyi bir arkadaş olmuşlar.Nisa küçüklükten beri beni bildiği için açıklama gereksinimi duymadan direkt Carlos'ların geldiğini söyledim ki onun da zaten haberi varmış aslında yemekte Nisa da olacakmış babam ve Mirza amca ikisi ortak değil bir de Nisa'nın babası Kemal amca da ortak oluyormuş. Nisa ile babalarımız zaten çoğu projede birliktelerdi buna biraz annelerimizin payı da var denilebilir aslında onlar babalarımızı tanıştırmasa nasıl bu kadar yakın olabilirlerdi ki? Ben Özel İzel Koleji okulunda okuyordum doğal olarak Nisa'da öyle okulumuzun kötü olan yanı yan tarafta da Özel Kara koleji olmasıydı aslında o okul tam da Carlos'un babasına aitti işin gerçeği normalde Nisa ve benim dr o okulda olmamız gerekiyordu ama o okuldaki bir çok kişi ile aramızın kötü olmasından kaynaklı yan okuldaydık. Carlos kesin olarak İngiltere'den döndüyse o okulda olma ihtimali yüksekti ama ya o dönmemişse İngiltere'den ve ben boşuna panik yapıyorsam sonuç olarak neden ordaki kurulu düzenini bırakıp buraya gelsin ki? Öğle arası olduğunda okul çok boğucu gelmeye başladığı için okulun yakınındaki parka gitmeye karar verdik tam parka giderken Nisa ile birlikte okulumuzun popüler yakışıklı beyefendisi sevgili yakın arkadaşımız Sercan bey bizimle gelmek için yanımıza teşrif etti. Ben çok fazla laf sokma gereksinimi duymasam da Nisa bu konuda tam bir profesyoneldi.

Nisa Sercana göz devirerek "Sonunda kızlardan kafanı kaldırıp burada yakın arkadaşların olduğunu hatırladın galiba." diyerek lafını esirgemedi.

Sercan Nisa'nın bu hallerine alışık olduğu için pek önemsediği söylenemezdi. Parkta sohbetin koyulaştığı anda karşımızdaki çardaklarda kaslı esmer bir kişinin oturduğuna dikkat ettim. Kulaklığını takmış telefonla ilgilenmekle meşguldü ara sıra gözleri bizim masamıza değse de çok sesli konuştuğumuzdan olduğunu düşünüyordum.Nisa öğle arasının bitmesine az kaldığından dolayı yerimizden kaldırdı ve zorla bizi okula geri götürmek için yürütmeye başladı tam bizim kalktığımız sırada yan taraftaki o esmer çocukta kalktı ve yürümeye başladı.

Nisa garip bir bakışla bize dönerek "Yeni gelmiş sanırım önceden görsem kesin hatırlardım."dedi.

Sercan bu cümleyi duyar duymaz Nisa'ya dönerek "Çok dikkat ediyorsun herhalde kaslı erkeklere hem armasına bak bizim okuldan bilr değil." dediğinde Nisa cevap verme gereksinimi duymamıştı.

Demek ki tek benim değil onların da dikkatini çekmişti bu çocuk. Okula yaklaştığımızda köşedeki yan okuldaki kızlardan birisi az önceki esmer çocukla konuşmaya çalıştı ama çocuğun pek umrunda olmadığında morali bozularak arkadaşlarının yanına geri döndü. Derste çok umursamasam da o çocuk aklıma takılmıştı garip bir şekilde tanıdık bir şeyler hissediyordum o çocuk Carlos olamazdı değil mi? Paranoyaklığım tuttuğunu düşünerek bu düşünceyi hemen aklımdan sildim sonuç olarak yakışıklı kaslı birisiydi çekici geldiği için böyle hissettiğimi düşündüm. Okul nihayet bitmişti eve geldiğimde direkt uyuya kalmıştım ki telefon sesiyle yerimden aniden kalktım. Nisa 3 kere aramıştı önemli bir şey olmasa bu kadar aramayacağını düşünerek direkt Nisa'yı tekrar aradım.

Nisa "Yan okulun itiraf sayfasına bak çok önemli." dediğinde

Merak duygusu ile "Bakıyorum hemen bir saniye" dedim.

Nisa telefonu uzatmadan kapattı ve bende itiraf sayfasına girdim hemen okullar yan yana olduğu için itiraf sayfalarında bazen yan okullardan kişiler de olabiliyordu ilk başta kendimle ilgili bir şey olduğunu düşünsem de itiraf sayfasına girdiğimde öyle olmadığını ve yaklaşık son 10 postun Carlos ile ilgili olduğunu gördüğümde biraz şaşırmıştım. Nir çok kişi onun hakkında ne kadar yakışıklı olduğu gibi şeylerde itirafta bulunmuştu. İtitaf sayfasının takipçilerinde Carlosu aramıştım sonuç olarak bir insan okul grubunu takip etmez miydi. Etmezmiş. Heyecandan sanırım çığlık falan atacaktım gelmediğini düşünsem de o geri dönmüştü çocukluk aşkım kendimi bildim bile ölüp bittiğim o kişi geri dönmüştü. Sonunda sabah olmuştu nasıl olmuştu onu bilmiyorum ama sabah oldu. Bugün o gündü Carlos ve Nisa'ların yemeğe geleceği gün evde bir kargaşa hakimdi annem mükemmeliyetçi bir insan olduğu için herkesi telaşlandırmak konusunda üstüne tanınmazdı. Babam ise erken saatte evden çıktığı için görememiştim ben ise kahvaltımı yapıp hazırlanmaya çıkacaktım saat 20.00 daki akşam yemeği için sabahtan hazırlanmaya başlamıştım annemin takıntıları yüzünden. Nisa ile konuşmak için hızlıca odama geçtiğimde onların evinde de bizim evdeki durumdan farklı bir durum olmadığını öğrendim sonuç olarak iki takıntılı yakın arkadaş ikiside tabiki birbirine benzeyecekti. Sonunda hazırlanmalarım bitmişti üzerimde siyah mini derin yırtmaçlı bir elbise vardı. Nisa biraz erken gelecekti öncesinde oturup konuşmamız gerekiyordu yoksa ben stresten ölüp gidebilirdim sanırım. Saat 18.00 civarı Nisa sonunda gelmişti askılı kırmızı uzun bir elbise vardı üzerinde bir insana uzun elbise bu kadar yakışabilir miydi? Konu Nisa ise ona her şey yakışırdı. Yemek bahçede olacağı için çok ortalıkta gözükmek istemedik yemek saatine kadar ve benim odama çıktık son bir kaç rütuş kalmıştı onları da hallettikten sonra bir kahve içebilirdik ve her şey tamamdı.

Nisa hoşgörülü bir tavırla "Sakin ol ilk defa tanışacağın birisi değil sanki evlilik için hazırlanıyorsun bu kadar stres yapma." diyerek beni sakinleştirmek istese de

Ben stresin verdiği heyecanla "Oradan konuşmak kolay gel bir de bu pencereden bak olayalara." diyordum ve bu beni daha çok geriyordu sanırım. Nisa'dan başka beni anlayabilecek yoktu şu durumda sonuçta o da yıllardır Sercan'a platonikti ama onların aşkı biraz farklıydı şuan bu konuyu açıp Nisa'yı üzmek istemedim zaten şuan beni rahatlatmaya çalışıyor kendisi düşüncelere dalmamalı. Nisa dışardan soğuk,asabi hatta egolu gibi görünse de içerden asla öğle değildi kafaya çok takardı mesela Sercan ona biraz kilo mu aldın dediği için diyete girip çok fazla kilo vediğini bile hatırlarım. Nisa içini çok fazla dökemez kendi kendine halletmeye çalışır ama bu konuda artık o kadar yakınız ki bir şey olduğunda direkt bana koşuyor bu güven ve bağlılık sanırım bizi sonsuza kadar götürecek tek şey olabilir. Sercan ben ve Nisa küçüklükten arkadaşız nasıl ben Carlos'a çocukluk aşkım diyorsam Nisa'nın da çocukluk aşkı Sercan ama kendine bile bunu itiraf etmesi yılları bulmuşken Sercan'a itiraf etmesi onu biraz zorluyor. Sercan okulun popüleri olduğu için ve çok fazla peşinde koşan olduğu için arkadaşlığını kaybetmekten korkuyor sonuçta şuan arkadaş olarak bile olsa yan yana olabiliyorlar. Saat 20.05 olmuştu Nisa'nın annesi Cemre teyze ve babası Kemal amca gelmiş annemlerle oturma odasında konuşma içerisindeydiler biz ise uzak bir koltukta Nisa ile oturmuş telefonla uğraşmakla meşguldük. Kardeşim Mert ve Nisa'nın kardeşi Eren biz kadar olmasa da yakınlardı ve onlar da oyuncak odasında oyun oynuyorlardı. Sonunda o beklenen kapı zili çaldı ve Mirza amcalar geldi fakat Carlos yoktu. Büyük bir hüsrana uğrasam da sormazdım nerde olduğunu yemek masasına geçtiğimizde bana gerek kalmadan annem "Carlos yok mu uzun zamandır göremedik Carlos'u da nede olsa." dedi.

Selen teyze yani Carlos'un annesi "Çok küçük bir işi var yaklaşık 15 dakika içinde burda olur." dediğinde

Tüm stres beni yeniden hedefi haline getirdi. Annem Selen teyze böyle dediğinde yemek için Carlos'u beklemeye karar verdi. Yaklaşık 15-20 dakika sonra tam da Selen teyzenin dediği gibi kapı çaldı ve Carlos geldi. İlk gördüğüm anda Carlos'u bir şaşırdım okulda düşündüklerim benim paronayaklığım değilmiş Carlos cidden o esmer çocukmuş aslında bennde daha fazla şaşıran tam yanımda bir adet Nisa vardı kendini tutamayıp beni sarsmaya başlayan koca yürekli arkadaşım. Sanırım Carlos benim sadece çocukluk aşkım olarak kalmayacak. Esmer teninin üzerine giydiği polo yaka siyah tişörtü kaslarını sarmış ve daha çekici hâle getimişti kendisini Carlos zaman geçtikce daha da yakışıklılaşmış ve tam bir yunan tanrısı gibi olmuştu bu çocuğa yükselmeyen acilen doktora falan görünmeliydi. Okulda gördüğümde ne kadar kendime engel olmaya çalışsam da şuan evimib salonunda gördüğümde kendime pek engel olabileceğimi düşünüyordum. Benim sonum olabilecek bir çocuğa şimdiden tüm iplerimi eline vermiş gibi hissediyordum.

--------------------------------

İlk bölüm burada son buldu çok fazla uzatmak istemiyorum bu kısımları bir an önce asıl olaylara başlamak istiyorum bu yüzden bir sonraki bölümlerde geçmişi daha kısa tutmayı düşünüyorum. Bu benim ilk kitabım olacak ve yazmakta çok kararsızdım yazmamın tek sebebi ise geriye baktığımda bir keşke değik iyi ki olması. Lütfen desteklerini esirgemeyin.

Tiktok:Dilhun.offical

Takip ederseniz çok sevinirim

 

 

Bölüm : 28.11.2024 00:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Rivaswelll / 𝓓𝓲𝓵𝓱𝓾𝓷 / ÖZLEM
Rivaswelll
𝓓𝓲𝓵𝓱𝓾𝓷

1 Okunma

1 Oy

0 Takip
1
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...