@rmys7793
|
Kulağıma dolmasını bekleyen müzikle kendime geldim. Harekete geçme zamanı gelmişti demek. Silahımı elime alıp telefonumu ön cebime yerleştirdim. Odamın kapısından kendimi dışarı atıp otelin katında dolaşmaya başladım. Acaba ona haber verse miydim? Katil harekete geçmişti geçmesine ama hangi odadaydı?! Hangi kattaydı?! Bilmediğim birisini, bilmediğim bir katili aramak nerden baksan çok zordu. Tabiki onun hakkında araştırma yapmış günlerce hatta haftalarca peşinde koşmuştuk ama kim olduğunu söylemek hala arafta bırakıyordu beni. Tahminim vardı elbet, ama emin değildim. Hem herkes uyurken hemde herkes uyanık olabilirken, hem her yer karanlığa boğulmuşken hemde her an aydınlığın kamaştırıcı yüzüyle karşılaşabilirken bu oldukça zordu! Adımlarım sessizce koridorda ilerlerken her odanın kapısına itinayla yaklaşıp otelde yankılanan müzik hariç bir ses, tıkırtı, çığlık duymaya çalışıyordum. Fakat bu ürkünç seslerin hala kulağıma ulaşmaması hem iyi hemde felaket bir şeye delalet edebilirdi. 212 nolu odaya kulak kabarttıktan sonra dudağımı kemirdim. Heyecan ister istemez bedenimi elegeçirmeye başlamıştı. Müzik bile güzelliğini kaybedip tüyler ürpertici bir ses gibi kulağıma doluyordu sanki. Böyle devam ederse katil işini bitirip toz olabilirdi! Allah onu kahretsin! Bu sefer onu kaçırmamalıydım! Bakışlarım beni izleyen birisi var sanki hissiyle arkamı kolaçan etti. Bedenimde dopamin salgılanırken zorla yutkundum. Kalbim çoktan normal düzeyde atmayı bırkmıştı. Katilin her an herhangi bir yerden çıkıp kafama silah dayanmasını gözümde canlandırmaya başlamıştım. Bu an kafamda farklı biçimde tekrara düşerken iyice telaşa kapıldım. Katın sonundaki odaya kulağımı dayadığım da adımlarım sinsi bir yılanın sessizliği içinde aşağı kaymaya başladı. Tedirginlikle tekrar yutkundum. Gözlerim tekrar arkama kaydı. Düşlerimde tanımadığım o katil beni öldürmeye kalkıştı ve bende ona karşı kendimi savundum. Müzik tedirginliğimi ve korkumu yükseklere tırmandırdı. Romantik bir şarkının bana hiç bu kadar korku vereceğini tahmin bile edemezdim! Merdivenin son basamağında indiğimde şöyle bir gözlerimle katı turlatıp tekrar arkamı kolaçan ettim. Acaba katil işini bitirmiş miydi? Hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. İlk odaya kulağımı dayadım aynı sessizlik! Artık çıldırmak üzereydim ben tüm otel odalarına bakana kadar hem sabah olur hemde katil ortadan toz olurdu! Ne yapacaktım? Ne yapmalıydım?! Omzumda tedirginlikle beklediğim bir el hissedince adımlarım korkudan otomatikman durdu. Hayır! Kolumdaki kıllar gibi ürpertiden, korkudan dikildim ve bir lastik misali gerlidim. Bir an olsun nefesim dahi kesilmişti. Bu olmamalıydı! Ellerimin titreyişi şiddetini arttırırken onlara hakim olmaya çalıştım. Kalp atışlarımı kulaklarımda dahi hissediyordum. Tanıdık bir ses: "Elindeki silahı yere bırak!" dediğinde belleğim de bu sesin kime ait olduğunu bulmaya çalışıyordu. Fakat bir sonuç yoktu! Beynim korkuyla nefes almak ve kalbimi çalıştırmak hariç her şeyi kapatmışa benziyordu. Onu dinleyip yavaşça yere eğildim. Düşüm gerçek olmuştu! Olmaması için her şeyimi verebilirdim. Tabanca yerle buluştuğu an yine düşümdeki gibi ani bir hareketle ve cesaretle arkamı döndüm ve silahı katil olduğunu bildiğim kişiye doğrult-
|
0% |