@rnreina
|
Yeni bölümden sevgilerleeee Ayol oy vermeyi unutmayın he seviyorum sizi... Yorumlarınızla beni taçlandırın bebeklerim... 💕💕💕💕💕
*******
Güneşin yüzüme vurmasıyla uyandım. Elimle yan tarafımı yokladığımda mirzanın erkenden tamirhaneye gittiğini anladım yoksa yanımda uyuyor olurdu. Aramız bu iki günde gayet iyiydi beraber kahvaltı yapıyorduk sohbet ediyorduk veya film izliyorduk. Beraber uyuyorduk. Yavaş yavaş alışıyorduk birbirimize. Bugün ise işe gitmesi gerekiyordu. Yataktan kalkarak ihtiyaçlarımı gidermek için banyoya uğradım. Ardından mutfağa geçtim pek iştahım yoktu açıkçası ama yemezsem halsizleşirdim. Mutfağa girdiğimde masada kahvaltılık ve ortasında ise menemen olduğunu gördüm. O an gözlerimden kalpler çıktığına emindim bana kahvaltı hazırlamıştı. Ahh ne tatlı adamdı bu be. Mutfaktan çıkıp yatak odamıza geçtim komidinin üzerindeki telefonumu aldım ve mirzayı aradım. Birkaç çalıştan sonra telefon açıldı. " Efendim Sunam" Kız sunan yesin seni he. Neyse tozutmayayım. " Mirza... Şey nasılsın. " Dedim utangaç bir sesle. " İyiyim tamirhanedeyim öyle... Sen nasılsın iyi misin bir yaramazlık yok dimi. " " Yok hayır ben şey için aramıştım.. " Dedim ağzımda geveleyerek bir yandan da omzumdaki saçlarımla oynuyordum "Ne için aramıştın." Dedi beni taklit eden muzip bir sesle. İnsan şaşıp kalıyordu. Etrafına donuk bakışlar atan sinirli adam benimle muzip alaycı bir şekilde şakalaşabiliyordu. " Bana kahvaltı hazırlamışsın teşekkür etmek istemiştim. " Diyerek sonunda ağzımdaki baklayı çıkarmıştım. Karşı taraftan ufak kısık bir kahkaha çıkmıştı. Sanırım bu halimle çok eğleniyordu. " Demek bu kadar kıvranmanın sebebi buydu he. Rica ederim güzelim afiyet olsun. " Onun güzel sesiyle mest olmuşken öylece sessizliğe gömüldüm. Benden ses çıkmayınca tekrar konuştu. " Neyse sen yine utanma anındasın galiba ... Şuan biri geldi akşam konuşuruz Sunam. " Dedi. " Tamam kolay gelsin. " Dedikten sonra kapattım telefonu. Ardından mutfağa geri dönüp bir güzel kahvaltımı yaptım. Menemen gerçekten çok lezzetliydi. Kahvaltım bitince mutfağı toparladım ardından süpürgeyi açarak evi bir güzel süpürdüm ardından sildim toz aldım. Bunları yaparken saat öğleden sonraya gelmişti. Bugün çok enerjik olduğumdan dolayı tatlı yapmaya karar verdim. Bir trileçe fena olmazdı sanki... Ah canım çekti şimdi. Hemen mutfağa girdim. Kollarımı sıvadım önce trileçenin kekini yapmaya koyuldum. Telefondan güzel bir müzik açmayı da unutmadım. Hem şarkıyı dinliyor hemde eşlik edercesine şarkıyı söylüyor ve dans ediyordum.
Gökte yıldız ay misun da Kemençeme yay misun Alsam seni elime şşşt şşşt (ıslık) Baksam çalayi misun
Etrafımda dönerek belimi kıvırtıyordum. Uzun zaman sonra bu kadar enerjik hissetmek çok güzeldi. Bu ev ve Mirza bana iyi gelmişti 2 günde bile.
Kemençeme tel misun da Derdimi bilir misun Hayda gidelim desem şşşt şşşt (ıslık) Benimle gelir misun
Kemençe sesi misun da Peri misun cin misun Çok bakayusun bana şşşt şşşt (ıslık) Beni yiyecek misun
Kekin hamurunu çırparken yüksek sesle şarkıya eşlik ediyordum.
Kıl olsak çubuk olsak da Kemençeme yay olsak Sarsak birbirimizi şşşt şşşt (ıslık) Bir sene uyanmasak
Şarkı bittiğinde ardından otomatik olarak başka şarkılar da akıp gidiyordu kaç şarkı çaldı bilmiyorum fakat trileçe sonunda hazırdı. Yemek hazırlamak için daha erkendi. O yüzden salona geçtim. Biraz oturabilirdim herhalde. Elime kitaplıktan bir kitap aldım. Ardından ismine baktığımda intihar dükkanı olduğunu gördüm.
( Arkadaşlar benim çok sevdiğim bir kitap ama psikolojisi sallantıda olanlar okumasın distopik bir dünyayı anlatıyor fransanın karanlık bir dönemini anlatıyor denebilir birazcık azıcık ucundan sizi sarsabilir.)
Açıp okumaya başladım. 76. Sayfaya geldiğimde kitap biraz içimi sıkmıştı ama güzeldi. O anda zil çalmıştı. Kitabın arasına ayracı koyarak kitabı yan taraftaki sehpanın üzerine bıraktım. Ardından kapıya doğru adımladım. Mercekten baktığımda aylin anne ile bir kadın gördüm. Kapıyı çok bekletmeden açtım. Yüzümdeki samimi bir gülümseme yerleştirip kapıyı açtım. " Hoşgeldiniz aylin anne. " Dedim. Evet aylin annenin ısrarı ile anne diyordum ona açıkçası garip hissettiriyordu. "Ay hoşbulduk güzel kızım. " Dedi her zamanki anaç tavrıyla. Geçmeleri için müsade ettikten sonra aylin anne yanındaki hanım efendi ve hanımefendinin arkasına saklanmış minik yakışıklı içeri girdi. " Tekrar hoşgeldiniz buyrun salona geçin. " Dedim. Kadın biraz tuhaf bakıyordu. Beni süzüyordu dik bakışlarıyla. Ardından annesinin arkasından salona geçti. Derdi neydi bu kadının. " Ah kızım böyle çatkapı geldik ama müsait miydin yavrum. " Dedi Ben tam ağzımı açmıştım ki dik bakışlarla beni süzen kadın konuştu. " Ne çatkapısı anne oğlunun evine gelirken müsade mi isteyeceksin birde. " Dedi. Demek mirzanın ablası buydu. Ne saçma bir cümleydi bu böyle oğlunun evi diye çatkapı gelmek doğru bir davranış mıydı. Ev hali varsı sonuçta. Neyse diyerek aylin anneye döndüm. Tebessümümü bozmadan. " Yok anne hiç sorun değil. " Dedim Aylin anne uyarı dolu bakışlarını kızına yönlendirdikten sonra bana döndü. " Tanıştırayım kızım Gökçe Mirza'nın ablası. Bu küçük yakışıklı da Gökçen'in oğlu adı yiğit" Dedi " Evlilik haberinizi verince gelip görmek istedi. " Diye de ekledi. Gökçe ise hala düz bir şekilde bana bakıyordu. " Merhaba bende Suna memnun oldum. " Dedim. " Ben pek memnun olamadım Suna zira kardeşimin bu kadar acele evlenmesine mana veremedim açıkçası. " Dedi ima dolu sesiyle. Bense öylece yüzüne baka kalmıştım o ima neydi öyle. Aylin anne " Gökçee bilmediğin şeyler var düzgün konuş kızım ." dedi. Gökçe ise sinirle. " Anlat o zaman anne nasılsın diye arayayım diyorum bir duyuyorum ki kardeşim evlenmiş. Ne yapmamı bekliyorsun. "Dedi. Benim ise gözlerim dolmuştu.. Aylin anneye baktım dolu gözlerle. Aylin anne de bana döndü. " Kızım sen odana geç bir elini yüzünü yıka bir ferahla hadi yavrum. " Dedi. Kızıyla özel konuşmak istediğini düşünerek odaya geçtim yatağa oturdum sırtımı yatak başlığına dayadım ve bacaklarımı kendime çektim. Başımı dizlerime dayadım. Durduramadığım gözyaşlarım akıp duruyordu. Dudaklarımdan birkaç hıçkırık kaçtı. Ablası beni sevmemişti kötü bakmış ve imalarda bulunmuştu. Sorun değildi çünkü haklıydı. Ama yinede duygusal olarak hassaslaştığımdan artık tutamamıştım. Bir müddet sonra kapım tıktıklandı. "Gel " Diye seslendiğimde. Kapının orada kafasını uzatmış minik yakışıklıyı gördüm. Yüzüme küçük bir tebessüm kondurup ona seslendim. " Gel canım. " Küçük prens tamamen bütün bedenini içeri sokarak pıtı pıtı bana doğru geldi. "Ağlıyor musun sen Sunacım. " Ah çok tatlı bir sesi vardı. Ne diyeceğimi bilemeyince sadece yiğite baktım öylece. Yiğitse yanıma yaklaşıp önümde oturdu bende yatakta bağdaş kurdum. " Seni annem mi ağlattı Sunacım. " " Hayır canım ben biraz üzgündüm zaten o yüzden oldu. " Dedim. Küçücük çocuğa doğruyu söyleyecek değildim. Biraz yiğitle muhabbet ettik Sevdiğimiz çizgi filmden , oyuncaklardan ve oyunlardan konuştuk. Biraz da zaman bu şekilde aktı. Saat ilerlemişti iyice akşam yemeğini hazırlasam iyi olacaktı mirza sever diye karnıyarık yapmak istiyordum. Yiğit'in elini tutarak salona geçtim çekingen bir şekilde. Ne konuştular bilmiyordum ve aşırı gerilmiştim. Yiğit annesinin yanına koşarken ben müsade isteyip mutfağa geçtim yemek yapmak için. Ellerimi yıkayarak işe koyuldum. Önce karnı yarığın iç harcı için kıyma soğan domates ve biberi sal çayla kavurdum ardından patlıcanları da hazırlayıp içini doldurdum ve fırına attım. Sonra güzel bir pirinç pilavı ve çorba. Ardından da son olarak bir salata patlattım. Hepsi piştiğinde fırını ve ocağı kapatarak işimi bitirdim. Elini yıkadım ve biraz soluklanmak için mutfaktaki sandalyeye oturdum. O sırada kapı çaldı. Hızla ayağa kalkıp kapıya gittim. Kapıyı açtım. Mirza yine bütün yakışıklılığıyla bana bakıyordu. Küçük bir tebessümle " Hoşgeldin. " Dedim. O ise yine mükemmel olan hafif gülümser yüzüyle ayakkabılarını çıkardı ve beni belimden tutarak anlıma bir öpücük kondurdu. " Hiç bu kadar hoşbulmamıştım. " Dedi. O an için sıcacık olmuştu. Gözlerine uzun uzun baktım. "Bu arada kapının önünde ayakkabılar gördüm kim geldi. " Dedi Küçük bir nefes çektim ciğerlerime. " Annen, ablan ve yeğenin geldi. " Kaşları çatıldı. "Ablam mı? " Deyince ufak bir kafa sallaması sundum ona. Salona yöneldi sakin sakin ardından yiğit büyük bir coşkuyla Mirza ya doğru koştu. "Dayıııııı." Dedi büyük bir neşeyle. " Dayısının aslanı. " Diye karşılık verdi aynı coşkuyla karşılık verip onu kucakladı. Bende gülümseyerek onları izliyordum. Çok hayal kurulası bir sahneydi. Gökçe de ayağa kalkarak Mirza ya sarıldı. " Hoşgeldin abla. " Dedi. Düz bir sesle. " Pek hoş bulmadım ablam ama neyse. " Dedi ablası. Bense kapının orada gergin bir halde bekliyordum. " Ablaa!! " Dedi uyarır gibi. Ardından bana döndü Mirza bense yüzümü sabit tutmak için büyük çaba sarf ediyordum. " Suna gel güzelim yanıma. " Dedi. Bende pıtı pıtı yanına geldim. Elini belime koyup beni sahiplenircesine kendine çekti. " Sevdim ve evlendim abla bu kadar uzatıp ta canımızı sıkma sakın. " Dedi. Bense sessiz kaldım. "Aman tamam demedim birşey. " Ben mirzanın belimdeki elinden kurtulup yemek hazırlamak üzere mutfağa geçtim. Masayı kurdum ve hepimiz oturup akşam yemeğini yedik ardından biraz oturduk çay koymamı istememişti aylin anne. Biraz oturup kalkmışlardı. Gökçe ise yarın akşam geri dönmesi gerekiyormuş yiğit'in okulu yüzünden. Yiğit gitmeden bombayı patlatmış ve Mirza ya annesinin beni ağlattığını söylemişti. Mirzanın ise sinirden gözü seyirmiş fakat ablasına sadece " Saygım bozulmasın diye susuyorum tekrarı olursa sakın durmam " Demişti. Onlar gidince mirzayla yanlız kalmıştık salonda o bana bakıyor bense etrafa bakarak ondan kaçıyordum. " Demek ağladın öyle mi. Söyler misin yiğit söylemese bana ablamın bu davranışını söyleyecek miydin. " Dedi. Bense " Hayır tabiki. Ablanı sana şikayet edecek değilim. " Diye karşılık verdim. Mirza ise tek kaşını kaldırmış dik dik yüzüme bakıyordu. " Bakma bana öyle çocuk gibi sana mı şikayet edeyim hem kadın haklı. " " Suna! Bu sana kötü davranmasını ve ağlatmasını haklı çıkarmaz. " Dedi He konuyu dağıtmak için hemde yaparken onun tepkisini çok merak ettiğim için konuyu tatlıya getirdim. "Neyse kapatalım bu konuyu bugün Trileçe yaptım reyhan şerbeti de var getireyim mi yiyelim. " Dedim büyük bir hevesle. Benim değişen ruh halimle yüzümü süzdü. Ardından aksi birşey bulamamış olacak ki. " Getir bakalım bende bir film açayım beraber izleyelim. " Dedi. Hevesle gidip tatlıları ve şerbeti hazırladım salona geldiğimde filmi ayarlamıştı. Filme baktığımda isminin YARININ SAVAŞLARI olduğunu gördüm. ( Bu arada izlemeyen varsa izlesin efsane bir filmdi. Önerilir.) Ben tepsiyi sehpaya bırakınca o da filmi başlattı beni de yanına çekti ve kolunu belime sardı. Filmi izlerken tatlımızı da yedik. Beğenmişti tatlıyı ve bu beni çok mutlu etmişti. Ardından film bitti bense hala aynı sahneye ağlayıp duruyordum. " Ağlama artık suna sadece bir film. " Dedi. " Ama çok üzücüydü. " Dedim. Tepsiyi mutfağa götürüp geri döndü televizyonu kapattı ardından beraber odaya geçtik ve üstümüzü değiştirip yatağa uzandık. Ve bu günü de böylece bitirmiş olduk.
********
Kestikkkkkk bu bölümde bu kadardı işte Güzel yorumlarınız için de çok teşekkür ederim muck muck 💕💕 Yeni bölümde görüşmek üzere esen kalın Oy vermeyi de unutmayın lütfen 💕💕💕💕💕
|
0% |