Yeni bölümle herkese merhabaaaaa

💕💕💕💕

********

Bu eve taşınmamın üzerinden 1 ay geçmişti bile. Bu bir ayda içinde evin bütün eksikliklerini tamamlamıştım. Ayrıca aradığım ve görüştüğüm birkaç restorant'tan biriyle anlaşmıştık.

Açıkçası iş bulmam çok da zor olmamıştı bölümümü dereceyle bitirmiştim ve hocalarım cv me iyi referanslar da bulunmuşlardı ayrıca ingilizcem de bir o kadar iyiydi bu da beni biraz daha iyi mekanlarda çalışabilme imkanı veriyordu.

1 haftadır flora adındaki çok güzel bir restorantda çalışıyordum. Mekanın sahibi adı gibi heryeri çeşit çeşit çiçeklerle donatmıştı ve birkaç farklı cins kelebekte eklemişti açıkçası görüntüsü göz kamaştırıcıydı.

Bu bir ay boyunca çok bir olay yaşanmamıştı. Aylin teyzeyle biraz daha samimi olmuş ve arada gidip gelmeye başlamıştık birbirimize çok sevimli bir kadındı.

Bunun dışında Mirza ile birçok kez karşılaşsak ta ufak tefek konuşmalar dışında çok bişey konuşamamıştık zira mahalle dedikodu kazanı gibiydi ve dillere düşmek en son isteyeceğimiz şeydi.

Bakışmalarımız ise konuşmalarımızdan fazlaydı. Açıkçası öyle derin bakıyordu ki utanıyordum. Ve bu onu çok keyiflendiriyordu.

....

Bitkin bir halde iş yerinden ayrıldım. Yine yağmur yağıyordu. Yağmur bana yine onu hatırlattı .

Sanki normalde aklımda değilmiş gibi. Kafamı hızla iki yana salladım. Ve kısık bir sesle kendimi uyardım.

' düşünme onu suna ne oluyor sana böyle '

KapKaranlık sokaklarda elimde şemsiye salına salına yürüyordum şuan aklımda yine düşünceler dönüyordu.

O kadar çok düşünce ve soru işaretleri vardı ki zihnimin içinde kayboluyordum.
Bindiğim otobüs beni mahallenin biraz aşağısındaki meydanda bırakmıştı.

Ben dalgın dalgın yürürken arkamdan birkaç adım sesi duydum benim ayak sesim dışında bir ses.

O an vücuduma adrenalin sinsi bir yılan gibi sinmeye başladı . Hissettiğim korku nefesimi tekletiyordu . Adımlarımı hızlandırdım. Aynı zamanda kendimi de telkin ediyordum.

'Sakin ol suna belki seni takip etmiyorlar '

Sokaklardan rastgele birine girdim ve daha hızlı yürümeye başladım. Ya babam beni bulduysa bu düşünce vücudumun tir tir titremesine neden oldu. Arkamda hala adım sesleri vardı. Sonra önümdeki sapaktan başka bir yola saptım ardından arkamdaki adım sesleri devam ediyordu ve yaklaşıyordu.

O an daha fazla bekleyemedim ve şemsiyeyi elimden fırlatıp koşmaya başladım. O sırada arkamdaki kişininde koştuğunu anladım.

O sırada ara sokaklardan çıkıp caddeye koştum ve ilk aklıma gelen kişiye gitti adımlarım Mirza ya mahalleye giriş yaptığımda durmadım arkamdaydı hala ama dönüp bakamıyordum.

Mirzanın tamirhanesini görünce hızımı arttırdım ve yüksek sesle ona seslendim.

' Mirza! '
'Mirza! '

Tamirhaneye iyice yaklaşırken mirzanın içeriden çıkıp etrafa baktığını gördüm beni görünce bana doğru adımladı. Yüzünde anlamsız bir ifade vardı sanki neden koştuğumu anlamaya çalışır gibiydi.

O daha ne olduğunu sormadan adeta üstüne atlayarak boynuna sarıldım. Korkudan titriyordum tek yaptığım sıkıca boynunu tutarak sayıklamamdı.

' Çok korktum ' durmadan bunu sayıklıyordum. O ise öylece kalakalmış tı.

Şaşkınlığı geçmiş olacak ki ellerini sırtımda hissettim . O an sanki kafamdaki bütün sesler sustu ve sadece onun sesi vardı.

' Sakin ol suna nefes al ne oldu hadi söyle . Anlat bana güzelim. '

....

(Yiaaa güzelin miyim gerçekgeğğğğnnn xqxqxxq)

......

'B-b-ben b-ben çok korktum arkamda b-biri vardı beni takip ediyordu. '

Anlatırken sesim titriyordu resmen. Benim söylediklerimle anında bütün bedeni kasıldı kaslarının bedenimin etrafında sertleştiğini çok net hissettiğime eminim.

Korkudan titriyordum . Bacaklatım beni taşıyamayacak haldeydi Mirza eğer beni tutmasa yere kapaklanırdım.

Aklımda onlarca düşünce ve ihtimal dolanıyordu. Ya babam beni bulduysa , ya devrim beni bulduysa bunlar ve daha niceleri.

Ben bu düşünceler ile boğuşurken mirza ise beni iyice kendisine yapıştırmış ve bir şahin gibi etrafı Kolaçan ediyordu. Fakat herhangi bir tehlike bulamamış olacak ki beni kendisi ile birlikte döndürüp tamirhaneye yöneldi.

İkimizde sırılsıklam olmuştuk

Tamirhaneye girdikten sonra beni bir koltuğa oturtup o da önümde diz çöktü. Yüzümün her santimini inceliyordu vücudumu da Kolaçan ettikten sonra herhangi bir yaramın olmadığını görünce rahatlamış gibi yüzü yumuşadı.

Ben ise gözyaşlarıma hakim olamıyordum . Buğulanmış gözlerimle ona bakarken tek hissettiğim güvendi. O beni korurdu. Buna tüm kalbimle inanmak istedim.

Beni kendime getiren şey mirzanın yüzümü avuçlarının arasına alıp bir şeyler mırıldanmasıydı.

" Suna sakinleş güvendesin güzelim sakin ol ne oldu anlat bana ağlama. "

"B-ben işten çıkmıştım. " Bunları derken hıçkırarak ağlıyordum.

" S-sonra arkamdan b-birinin ge-geldiğini hissettim belki be-beni takip etmiyordur diye düşünüp emin olmak için farklı sokaklara girip durdum ama peşimi bırakmadı. "

Derin derin nefesler almaya çalışıyordum. Ya Mirza burada olmasaydı ya o adam beni yakalasaydı bana çok yakındı.

"O adam çok yakınımdaydı Mirza az daha yakalıyordu beni ben koştum sana koştum nereye gideceğimi bilemedim benim kimsem yokki. "

Yüzümü avuçlarından çekip kendi ellerimi yüzüme kapattım. Canım yanıyordu kimsesizliğim canımı yakıyordu. Babamın yada devrimin adamı olmasa bile bugün biri beni takip etmişti bana birşey yapabilirdi.

Yüzümdeki ellerimi nazikçe çekti . Yüzüme yapışan saçlarımı düzeltti.

" Hadi hadi kalk elini yüzünü yıkayalım. "

mirzanın beni kaldırmasıyla öne doğru sendeledim. Başım çok ağrıyordu . Kurum kayıyordu sanki başım dönüyordu Mirzanın yüzü artık bana net değildi ama ne ağlamam durmuştu nede sayıklamalarım.

" Mirza " Hıçkırık " Mirza ya babam beni bulduysa. Olmaz yapamam ki ben . " Dedikten sonrası karanlıktı.

YAZARDAN

Mirza kucağına yığılan küçük bedenle neye uğradığını şaşırmıştı. Kendini o kadar hırpalamıştı ki kadın bedeni bunu kaldıramamıştı ve sonucunda bayılmıştı. Ne yapacağını bilemedi. Sunayı kucaklayıp hızla tamirhaneden çıktı.

Eve doğru aceleci adımlarla gidiyordu binaya vardığında var gücüyle zile bastı. Annesi kapıyı açınca koşar adım merdivenlerden çıktı.

Annesi Aylin kapıyı açtığında oğlunu ve kucağında baygın kızı görünce çok şaşırdı üstüne üstlük kucağındaki kız sunaydı geçen ona yardım eden kızdı. İkisi de sırılsıklam olmuşlardır.Mirza annesinin kenara çekilmesi ile sunayı kendi odasına götürdü.

Aylin hanımda oğlunun peşinden gidiyordu. Bir yandan da oğluna sorular yağdırıyordu.

" Oğlum ne oldu Suna kızıma. "
"Civan cevap versene. "

"Anne kadın bir anda bayıldı bir bak Allâh için bir şeyi var mı. "

Dedikten sonra sunayı yatırdığı yataktan uzaklaşarak annesine alan sağladı.

Aylin hanım emekli hemşireydi hızla odadan çıkıp gerekli malzemeleri alıp yanına gitti. Kadını hafif doğrultup üstündeki montu çıkardı. Ardından hala odadan çıkmaysn oğluna dönüp. Söylendi.

" Odadan çıkmak için neyi bekliyorsun acaba eşek oğlum kızın üzerini çıkaracağım hadi çık bakalım odadan. "

" Tamam çıkıyorum benim tişörtlerden birini giydirirsin üzerini çıkardıktan sonra. "

Oğlu odayı terk ederken kadın şok olmuştu kardeşi tişötünü giydi diye eşek sudan gelinceye kadar döven oğlu şimdi sorun etmiyor muydu yani.

Aylin hanım kısık bir sesle mırıldandı.
' bak sen şu bizim kerataya demek tişörtümü giydirirsin he. '

' demek mahallemize gelir gelmez oğlunun yüreğini mesken tuttun kendine he ay yüzlü kız seni. '

Bunları söylerken sunanın kıyafetlerini çıkarmıştı. O an kızın vücuduna şöyle bir bakınca dili tutuldu .

Kadının bedeni darp izleri ile doluydu bazıları sararmış haldeydi iyileşmişti ama bazıları duruyordu bunun dışında yanık izleri ufak tefek ama derin olduğu kesin olan kesikler. Aylin hanım bunu görünce kızı biraz daha kendine çekip sırtına baktı.

Sırtında gördükleri ise daha beterdi. Bunlar da neydi böyle resmen kızın sırtında kemer izleri vardı. Gözleri doldu bu küçücük beden nasıl dayanmıştı bunlatın acısına. Daha fazla sunayı böyle tutmamak için oğlunun tişörtlerinden birini alarak giydirdi.

Ardından kızın hafif bir ateşi olduğunu görünce bir serum bağlayıp odadan ayrıldı.

Salona geçtiğinde oğlunu koltukta oturmuş stresli bir şekilde bacağını sallarken buldu. Mirza annesinin geldiğini görünce ayağa kalktı.

"Anne neyi varmış neden bayıldı bu kız. "

" Oğlum stresten bayılmış biraz da vitaminsizlik var tabi halsiz düşmüş. "

"Civan oğlum ben sana bişey diyeceğim ama sakın ol. "

Mirza annesinin yüzüne baktı öylece ve devam etmesini bekledi.

" Ben sunanın üzerini değiştirirken bi şeyler gördüm. "

Mirzanın bedeni gerildi bir anda. Dişlerini sıkarak.
" Ne gördün anne. "

" Oğlum benim dilim varmıyor. "

" Anne söylesene ne olmuş. "

" Darp edilmiş civan bu kız vücudu izlerle dolu sırtındakileri söyleyemiyorum bile hatta bazıları oldukça derin izler . "

Mirza duyduklarıyla öfkeden deliye döndü. Sunaydı bu melek gibi masum bir kıza kim niye zarar verirdi.

Dişlerini sıkarak odanın içinde volta atmaya başladı.

" Ne demek darp anne ,Kim yaptı lan bunu , Hangi şerefsiz yaptı. " Öfkeden deliye dönmüştü. Aklından türlü işkence fikirleri geçiyordu bunu yapanlar için.

" Oğlum sakin ol suna bir uyansın soracağız söyleyecek elbet. " Aylin oğlunun bu tavırlarıyla korkmuştu. Onu sakinleştirmeye çalışmak yersiz gibiydi.

" Ne zaman uyanır peki anne bu durumu öğrenmem lazım. " Sakinleşmeye çalışırken

" Vücudu çok yorgun düşmüş yavrum yarına anca uyanır . "

Anne oğul bir süre sessizce oturdular ardından aylin hanım kendi odasına Mirza ise salonda öylece geceyi sabah ettiler.

Asıl yarın duyduklarından sonra Mirza ne yapacaktı. Babasının gazabından sunayı kim koruyacaktı.

***************

Kestikkkkkkk

Evet bugün biraz daha yakınlaştılar ayol

Bence çok tatlı bir çift olacaklar aşklarım

💕💕💕💕💕