
ILGAZ: Sinem, neden yakalandın? Bi işide düzgün becer.
ILGAZ: Telefonu aldılar mı senden?
SİNEM: Hayır gizledim, kahretsin daha doğru dürüst kimsenin işini bitiremedik bile!
ILGAZ: İki kişinin işini bitirsek yeter bize.
SİNEM: Kimin?
ILGAZ: Melih ve en önemlisi Serkan'ın. Onlar sadece bizden şüpheleniyorlar. Tabi senin katil olduğunu öğrenmişlerdir.
SİNEM: Evet, büyük ihtimalle öğrenmişler.
ILGAZ: Onların işlerini bitirmem gerek. Sonrada planımız son bulacak.
SİNEM: Tamam, acele et onun işlerini bitir!
***
MELİH: Serkan, uyanıksan diğer katil hakkında konuşalım.
SERKAN: Evet uyumuyorum. Zaten kaç gündür gözüme uyku gelmiyor.
MELİH: Benimde. Simge nasıl böyle bişey yapmış olabilir aklım almıyor.
SERKAN: Bilmiyorum. Ama nedenini çok yakında öğrenicez, asıl diğer katil kim?
MELİH: Aslında benim bir tahminin var.
SERKAN: Kim?
MELİH: Ilgaz olabilir. Sinem ile aynı gün okula gelmemeye başladı, katil kız ve erkek bunu biliyoruz ve kız katil yakalandı. Yani yakalanmayan erkek katil kaldı. Ilgaz bence.
SERKAN: Doğru söylüyorsun. Biz neden ilk başta bunu hiç düşünmedik.
MELİH: İkinci katil Ilgaz mı?
SERKAN: Ondan başkası olamaz.
MELİH: O zaman ne duruyoruz? Onun evinin adresini biliyorum polisleri arayacam.
SERKAN: Ya evinde değilse?
MELİH: O zaman geçen gördüğümüz apartmanın adresini veririm.
SERKAN: Bir dakika...
MELİH: Ne oluyor?
SERKAN: Olamazz! O burda!
MELİH: Serkan kaç!
SERKAN: Hayır, zarar vermeye gelmedim diyor.
***
ILGAZ: Selam Serkan.
SERKAN: Şu an işim var sonra yaz.
ILGAZ: Ne işin var? He tahmin edeyim dışarıda bir katil var ve eve girmemesi için odaları kitliyorusun.
SERKAN: Senin katil olduğunu daha önceden tahmin etmeliydim.
ILGAZ: Evet. Sana katil olduğumu söylüyorum ve Ada ve Belinay'ıda benim öldürdüğümü de söylemek isterim. Sende bunları polise söylemek istersin biliyorum ama çok geç. Birazdan işin bitecek! Sonrada sıra Melih'e gelecek!
SERKAN: Hayır. O kızların hakkından geldin ama bana gücün yetmez!
ILGAZ: Neden? Babam polis olduğu için ondan birçok eğitim aldım ve profosyonel sayılırım.
SERKAN: Neden bize bunları yapıyorsun bütün sınıfa!
ILGAZ: Ölmeden önce bunuda açıklayayım. Aslında amacım tek seni öldürmekti Serkan, çünkü senin o annen olacak kadın benim babamla yasak aşk yaşadı!
SERKAN: Ne!?
ILGAZ: İnanmak mümkün gibi değil fakat öyle. Annem, senin annenle babamın yasak aşkını öğrenince evi terk etti. Ben yıllardır senin annen yüzünden annesiz büyüdüm. Şimdi senin annen beni nasıl annesiz bıraktıysa bende seni öldürerek ona acı çektirteceğim! Diğerleri sadece Simge ile hazırladığımız bu plana kurban gittiler. Sadece birazcık etrafa kan bulaştırmaktan fayda gelmez diye düşündük. Ve son kanı senin o lanet olası boğazını deşerek akıtacağım!
SERKAN: Bu o kadar kolay olamayacak.
ILGAZ: Öyle mi? Şu an evin içindeyim desem ne kadar kolay gözükür?
SERKAN: Şu an senin kafana bir silah doğrultuyorum desem nasıl gözükür?
ILGAZ: Ne!
Ilgaz bu tepkiyi verir vermez ani hareketler yapmaya başladı. Serkan ise merdivenlerin başında onun kafasına isabet aldığı silahı Ilgaz aniden hareket edince omuzuna kurşunu sıktı
ILGAZ: İşin bitecek Serkan!
Dedi Ilgaz acı içinde omuzunu eliyle bastırıp Serkan'nın olduğu merdivenlerden çıkarken. Serkan ise yedek mermileri nereye koyduğunu bulmaya çalışıyordu.
SERKAN: Kahretsin! Lanet olası mermileri bulamıyorum!
ILGAZ: Bunları mı arıyorsun?
Daha önceden merdivenin başına bıraktığı yedek mermileri Ilgaz farkedip eline aldı ve ona gösterdi. Ve mermileri en alt kata hızlıca atarak omuzunun acısıyla kafasına maskeyi geçirdi ve bıçağı çıkararak ona doğru hızla koşmaya başladı.
SERKAN: Allah kahretsin telefonum!
Serkan ondan kaçıp odasını kilitlerken ondan kaçtığı an telefonunu düşürmüştü. Ilgaz ise kapıyı kırmaya çalışıyordu
ILGAZ: Sonun geldi Serkan!
Serkan odasında olduğu pencereyi kullanarak aşağıya inmeye çalıştı fakat pencere o kadar küçüktü ki beli sığmıyordu. Denedi, denedi, bir ümitle o pencereden çıkmaya çalıştı fakat o an Ilgaz kapıyı kırarak içeri girdi ve onu penceresinin önünde çıkmaya çalışırken gördüğünde hemen elindeki bıçağı sıkı bir şekilde tuttu ve Serkan'nın bacağına sapladı.
SERKAN: Ah!
Acı içinde inledi. Daha sonra Ilgaz onu pencereden çıkarıp duvara yasladı ve bıçağı boynuna götürerek yüzündeki maskesiyle ona son kez baktı.
ILGAZ: Ouuu sakın üzülme, sadece birazcık acıyacak ve daha sonra bu dünyadan defolup gideceksin!
Dedi ve bıçağı Serkan'nın boynuna daha sıkı bir şekilde bastırıp boyundaki damarları kesti daha sonra daha da derine bastırarak boğazının yarısını kesti. Serkan'nın ise ağzından kanlar akarak ona bakıyordu.
SERKAN: Lütfen, benim bir suçum yok.
ILGAZ: Annemin de suçu yoktu Serkan. Şimdi sana iyi geceler.
Dedi ve bıçağı daha da derine indirip batırdı ve çıkardı. Daha sonra ise geriye kalan polis srenleri ve Ilgaz'ın polisler tarafından hızlıca yakalanması ve Melih'in göz yaşları içinde Serkan'nın cesedini kaldırılırken izleyişi..
Melih, o olayın üzerinden yıllar geçse de her yıl Serkan'nın mezarına giderdi. Onunla sanki o hâlâ yaşıyormuş gibi mezarının başında saatlerce onun toprağın altındaki bedeniyle konuşurdu. Psikoloji olarak kafayı yemişti. Ve evet, bu hikayede hepimiz kafayı yedik öyle değil mi?

'11. Bölüm Sonu'
~Final~

Gizemli Kayıplar'da en çok kimin ölümüne üzüldünüz?
Gerilim dolu bir maceranın sonuna geldik, 2. Macera da görüşmek üzere...🎭🔪🩸
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |