@robertdys
|
"Yarınki güne umutla bak. Gecenin ne doğuracağını tahmin bile edemezsin!" ☣ ☣ ☣ Işık, maskeyi elleriyle kavrar ve sıkı bir şekilde tutarak kaldırır. Ve maskenin ardındaki kişi ise, onları şoka uğratır... IŞIK: Pelin? MELİH: Pelin! İkisininde verdiği tepki bu. Maskenin altından Pelin çıkmıştır. Pelin, gözleri açık bir şekilde nefes nefese kalarak söze girdi. PELİN: Katilin bana attığı mesajlar sadece diğer ortağım attı. Bu sizi ve okuyucuları yanıltmak içindi. Ve çok fena ters köşe oldunuz! IŞIK: Sen, nasıl olur? Diye tepki verdi Işık. Ve daha sonra Pelin konuşmaya devam etti. PELİN: Evet, sizi çok fena oyununa getirdim. Ve intikamım bununla sınırlı kalmayacak. Dedi ve Işık'ın karnına tekme atarak ayağı kalktı. MELİH: Bu neyin intikamı? Dediğinde Pelin, cebindeki iki fotoğrafı çıkardı ve onlara doğru gösterdi. Bu fotoğraflar Kaan ve Batu'nun fotoğraflarıydı! PELİN: Abilerimin intikamı. MELİH: Ne!? IŞIK: Sen ve diğerleri, yani Batu ve Kaan'la kardeşmisiniz? Dediklerinde Pelin göz yaşları içerisinde yanıt verdi. PELİN: Evet pislikler! Siz benim abilerimi öldürdünüz! Ve tabii ki bu planı tek başıma yapmadım. Unuttunuz mu? Her seride katil iki kişidir. Dediği an Işık'ın arkasından diğer katil çıkar ve bıçağı Işık'ın karnına saplar. Işık, silahını sıkı bir şekilde tutarak katile doğrultur. Kanaması artarken. MELİH: Işık, silahı bana ver! Dedi Melih, Işık'ın kullanacağı gücü olmadığı için Melih'in arkasına geçer ve silahı ona verir. Melih silahı Pelin'e ve yanında olan maskeli katile tutar. PELİN: Hadi ama! Diğer katili merak etmiyor musunuz? Çıkarabilirsin maskeni. Dedi yanındaki katile. Katil yavaşça maskesini çıkardı ve o! O kişi Pelin'in annesi Şehnaz'dı! ŞEHNAZ: Merhaba çocuklar... MELİH: Hayır hayır bu gerçek olamaz. IŞIK: Kahretsin! Tahmin etmeliydim! Dedi Işık, Melih ise Işık'ı arkasında tutarak onu koruyor ve silahı Pelin ve annesi Şehnaz'a doğru tutuyordu. MELİH: Sizin burada tam şu an işinizi bitirebilirim. ŞEHNAZ: Evet, eşimin eskiden bir polis olması benim için çok iş gördü. Bana bu hayatta kendimi nasıl koruyabileceğimi öğretti. O yüzden bu kadar profesyonel davrandım ve sizin ruhunuz bile duymadı. IŞIK: Kaan ve Batu bunları haketmişti, siz ailecek katil oldunuz! ŞEHNAZ: Evet, ve sana birşey diyeyim mi Işık? Ömer'in bağırsaklarını deşmek gerçekten çok eğlenceliydi! Dediğinde Işık sinirle Melih'in elinden silahı aldı ve Şehnaz'ın başının tam ortasına isabet etti. Pelin ise şok içinde onlara döndü ve sinirle onların üzerine koştu. Işık kan kaybından silahı düşürdü ve Pelin, Işık'ın üzerine çıkarak bıçağı ona tam saplayacakken Melih yerden silahı aldı ve Pelin'in omuzuna sıktı. Pelin acı içinde yerde kıpırdanırken Melih, Işık'ı yerden kaldırdı ve yerde olan Pelin'e acı içinde son kez baktılar. IŞIK: Şimdi ne yapabileceksin Pelin? PELİN: Siz, bittiniz! IŞIK: Ne dersin Melih? Bizde onun bağırsaklarından deşerek öldürelim mi? MELİH: Bana uyar. IŞIK: Ama daha da gerçeklik katmak lazım. Maskeyi verir misin? Melih, yerde duran maskeyi aldı ve Işık'a verdi. Işık maskeyi takarak bıçağı aldı ve Pelin'in üstüne çıkarak ona son kez maskenin ardından baktı. IŞIK: Bağırsaklarını deşmek için sabırsızlanıyorum Pelin! PELİN: Hayır! Diye çığlık attı Pelin. Işık ise elindeki bıçağı Pelin'in karnına defalarca saplayarak bağırsaklarını dışarıya çıkardı. Ve en son ise bıçağı Pelin'in alnının tam ortasına sapladı. MELİH: Güzeldi. IŞIK: Teşekkürler. Dedi son kez Pelin ve annesi Şehnaz'a bakarken. 1 Saat Sonra... - Sedyeyi getirin. - Burada bir yaralı var! Melih ve Işık, ambulan araçlarında yaralarını kontrol ettiriyorlardı. Ve tam o sırada gözlerinin önünden iki ceset geçti. Pelin ve Şehnaz.. - Bıçak çok fazla derine inmemiş. Pansumanını yaptık. Melih bey sizde de pek bir ciddi durum yok. Şimdilik gidebilirsiniz. Ambulansdaki hemşire son kontrolleri yaptıktan sonra ikisi de ambulanstan inerek hastaneden uzaklaştılar. Öylece yolda yürüyorlardı. IŞIK: Yine bir maceranın sonuna geldik sanırım. MELİH: Evet, ne maceradı ama! Dedi Melih, hayretler içerisinde. Işık ise gözlerinden yaşlar akıyordu. IŞIK: Ama o gitti, Ömer... MELİH: Işık, bana bak! Güçlü olmalısın! Eminim güçlü olmanı Ömer'de isterdi. Gel buraya. Diyerek Işık'ı kollarının arasına alarak birbirlerine sıkıca sarıldılar. Melih, Işık'ı teselli ettikten sonra ikisi beraber tekradan yürüdüler. Zamanın onlar için önemi yoktu. Ne kadar yürüseler bile hâlâ bıkmamışlar ve yürüyüş yaparak sohbet ediyorlardı. Ve bir macera daha biter yenileri başlar. Yeni macerada görüşmek üzere... '7. Bölüm Sonu' ~Final~ Gizemli Kayıplar 3'de en çok kimin ölümüne üzüldünüz? Gerilim dolu bir maceranın sonuna geldik, 4. Macera da görüşmek üzere...🎭🔪🩸 |
0% |