Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@roc_ky5

Merhaba, bu hikayeyi okumak için seçtiğin için sana çok teşekkür ederim. Şimdi kurgumuza geçelim. Bu hikaye yetişkin içerik içermektedir. Hikayem tamamen kurgudur, hayali karakterlerdir! Haydi hikayemize geçelim...


💵💵💵💵💵💵💵💵💵💵💵💵💵💵💵💵


Sabah dehşet bir baş ağrısı içinde uyandım.kalkmaya yeltendiğimde bir çift kol buna engel oldu. Hayır yapmış olamazdım biriyle . Ya hayır ya hayır.

-Biraz daha yat. Dedi. Bekle bu ses onun sesi ...


1 ay önce ..


Sabaha kadar uyumamıştım . Bu gün Adnan Bey'in duruşması vardı bunun için tüm gece boyunca uyumamış ve bu dava üzerine kafayı bozmuştum.. davada Adnan Bey'in sevgilisi Serenay hanım Adnan beyi dolandırıp Adnan Bey'in arkadaşıyla o paraları yemiş sonrasında ise bir köye yerleşmişler ve köyde o paraları yemeye başlamışlar. Adnan bey ise Serenay hanımdan bıkmış ve boşanma davası açmış falan Serenay hanımın kaçtığı Ahmet bey o paraları gazinolarda yemiş eve getirmemis bundan ötürü geri Adnan Bey'in yanına gelen Serenay hanım Adnan beyi darlamaya ve sözlü tacizde bulunmaya başlayınca hem dava hemde boşanma davası açmaya karar veren Adnan beyin davasıydı. Saat sabahın 6'sıydı. Çalışma masamdan kalkıp mutfağa yöneldim.kendime kahve demledim. Kahvenin süzülmesi için beklerken sporumu yapacaktım . 30dk yürüyüşümü yürüyüş bandında tamamladım. Havlumu alıp duşa girdim işlerimi halledip duruşma için hazırlanmaya başladım. Bol paça açık mavi kot pantolon ve beyaz keten gömleğimi giydim gömleyimi içime sokuşturdum siyah bir kemer taktım. Ayağıma siyah topuklularımı giydim.


Mutfağa gittim kahvemi içtim. Bu gün voleybol maçı yapacaktık . Voleybol kursuna yazılmıştım boş zamanlarımı değerlendirmek için. Spor çantamı aldım. Arabamın anahtarını aldım. Canım fırtına mavisi passatımın yanına gittim. Arabamı arka kapısını açtım. Çantalarımı arkaya fırlattım. Sürücü koltuğuna geçtim. Arabamı çalıştırdım. Ve adliyeye doğru sürdüm. Gine trafiğe kalmadan yetişecektim. Ana yola çıktığımda bir araba aniden önüme kırdı. Ani fren yaptım ve Allah'tan çarpmadım.

-Orospu çocuğu. Dedim.

Arabadan indim. Karşımdaki adamda arabadan indi. Arabamın önünü kontrol ettim. Görünürde birşey yoktu.

-Öküz , adam akıllı sinyal verip çıksana yola. Az daha kaza yapıyoduk. Dedim

-hanım efendi üzgünüm patronumun toplantısına yetiştirmeye çalışıyordum. Dedi .


-Lan amina koyayım patronunun derdini sikim arabamdan oluyo... Sözümü bitiremeden. Arabadan inen dehşet- ül afetle ağzımın suyunun akmaması için kendimi zor tuttum. Yanıma kadar geldi o deniz kokusu ciğerlerime işlemişti. Esmer uzun boylu bir adamdı.

-hanım efendi ? Dedi karşımdaki afet.

-Eefendim? He , şey. Dedim

-Bir sıkıntı varsa alın bu benim kartım şu an çok acil bir işim var bir sıkıntı varsa beni bu numaradan ararsınız iyi günler. Dedi.

-İstemez kart filan. Siz sadece şöförünüze tembihleyin adam akıllı bir daha ehliyet sınavına girsin. Dedim arkamı

Döndüm ve arabama gittim. Emliyet kemerimi taktım önümde duran siyah Mercedes c200'ü solladım. Ve son sürat adliyeye gittim. Adnan bey karşımda duruyordu. Elimdeki dosyaları son kez gözden geçirdim.ve o ses duyuldu. Bizi çağırıyorlardı.


-Adnan bey merak etmeyin bu dava bizde. Dedim.

-hiç şüphem yok.dedi.

İçeriye girdik.


30dk sonra...

Duruşma bitmişti ve biz davayı kazanmıştık, sonuç olarak Adnan bey karısından ayrılmış ve karısı Adnan beye 100.000₺ tazminat ödeyecekti.

-Tekrardan teşekkür ederim Melisa hanım.dedi

-Rica ederim. Ödemeyi nasıl yaparsınız? Diye sordum.

- elden versem.daha iyi olur IBAN vesaire şeylerle aram iyi değildir.

-pekii.dedim

-Ne kadar ödeme yapmalıyım? Dedi.

-12.440₺ dedim.

-buyrun.dedi parayı verdi . Parayı saydım.

-İyi günler. Dedim.

-Bir daha sıkıntı çıkarsa gelirsiniz hallederiz.dedim.

-Pekii , iyi günler. Dedi.

Arkamı döndüm arabama gittim. Arabama bindim.


Radyoyu açtım. Ve biroma doğru yola çıktım. Yolda çok trafik vardı İstanbul'un en büyük problemi sıcak, nem ve trafikti. Saat 11:11 olmuştu ama daha büroya varmama yarım saat vardı. Derken telefonum çaldı. Çantamın içinden telefonumu çıkardım. Arayan annemdi.

-Alo. Dedim.

-Kızım nasılsın? 

-İyiyim annem sen nasılsın ne yapıyorsun? Dedim.

-İyiyim bende kızım. İşte serpil hanımlar grldi hani sana demiştim ya yeni gelenler diye onlarla oturuyoruz. Sen ne yaptın? Dedi.

-Duruşmadan çıktım büroya gideceğim Allah'ın izniyle. Trafik çok fazla gidemedim bir türlü.dedim.

-Duruşma nasıl geçti?dedi

-Kazandık işte davayı. Öyle de sen ne diye aradın beni anne bide yanında misafirlerin varken.

Dedim

-Evet bir diyeceğim var.dedi annem. Ne diyecekti acaba. Gine evlilikten konu açmasa bari...

-Evet, anne dinliyorum.dedim önümdeki araba ilerledi bende ilerledim.

Ve önümdeki araba durunca bende durdum.

-Kızım kızacaksın biliyorum ama ben artık damat istiyorum. Bak fedime ablaların torunu oluyo benim niye yok. Bak ben sana kimi yarl amaan kiminle tanıştıracağım. Hatta bu gün. Bu serpil hanımlar var ya onun oğlu varmış bekar onunla şimdi konuştu serpil yengen o tamam dedi sende git binkonuş ayıp olmasın hem belki bu seferki damat adayını beğenirsin.dedi.

-Anne... Lafımı böldü


-aması maması yok ben diyeceğimi dedim yoksa gözüm açıkta giderim vallahi.dedi.

-pekii tamam.dedim bıkkınlıkla.

-Adamın adı ne bari onu söyle nerede buluşacağım.

Dedim.

-Senin büronun orda cafe vardı ya, orda sadece bir öğle yemeği yiyeceksiniz.saat 13.30'da , oğlanın ismi Ateş.dedi

-tamam pekii ama gözüm tutmazsa gözünün yaşına bakmam giderim. Dedim.

-Tamam tamam hadi sana kolay gelsin. Dedi.

-sağol anne hadi görüşürüz.dedim ve telefonu kapattı.


-Bir bu eksikti şimdi. Bir koca eksikti başımda.Vallah bıktım işim başımdan taşkın bide torun diyo. Allah'ım delireceğim. Dedim söylene söylene sonra büroma gelmiştim. Kapımı açtım , içeriye girdim, kahve makinesini çalıştırdım.

Çalışma masamda duran telefon çalmaya başladı. Telefonu elime aldım.

-Alo? Dedim.

-Merhaba Melisa Solmaz' ilemi görüşüyorum? Dedi telefonun arkasındaki hanım efendi çok tatlı konuşuyordu.

-Evet, benim buyrun. Dedim.

-Merhabalar Melisa hanım. Bende Ayça Kaya ee müsaitseniz yarın için yanınıza gelmek isterim. Bir mevzu vardı da.

Dedi.

- tabikide ,bekliyorum. Adresi biliyormusunuz?

- evet biliyorum. Dedi.

- o zaman yarın saat 15.00 ' da sizi bekliyorum Ayça hanım. İyi günler. Dedim ve kapattım telefonu.


Sonra kahvemi aldığımda telefonum çalmaya başladı. Bilmediğim rehverunde kayıtlı ilmayan bir numara arıyordu.

- Alo? 

-Merhaba Melisa Solmaz ilemi konuşuyorum.

-Evet benim buyrun?

-Ben Ateş Demirel.

-Ahh evet annem bahsetmişti demin sizden.

- evet evet bende annenizden numaranızı aldım. Ve sizi cafede beklemekteyim. Dedi.

- ee şu an bir işim var 5 dk geliyorum.

dedim

-Pekii , ama işiniz varsa başka bir güne erteleyelim isterseniz.

- başka bir gün buluşurmuyum bilmem çünkü çok yoğunum. Bu yüzden bu gün için kabul ettim Ateş. Dedim.

- ben şimdi geleceğim . Dedim. Ve telefonu kapattım. Birilerinin suratına telefon kapatmaya bayılırdım.

-bir kahve bile içemiyorum.dedim dışımdan. Kahvemi içtim karnım zaten doymuştu. Bu yemek işide aşkta evlilikte herşey yerin dibine batsındı ben bıkmışam artık. İnşallah zengin biridir. Diye geçirdim içimden. Üstümü düzelttim parfümümü tazeledim. Bordo rujumuda sürdüm ve biraz kurumasını bekledim bu ruj harikaydı geçen sene almama rağmen baya bereketliydi. Maaşallah. Hiç bir yere bulaşmamasıda zaten ayrı güzeldi. Chery çantamı alıp Chery rengi topuklu ayakkabılarımıda giydim. Saclarımı açtım ve savurdum. İşte bu kadardı. Bitmişti hazırdım bakalım nasıldı bu seferki talibim.


Diyip çıktım yola bir sokak aşşamdaki yere arabamla gittim. Evet ben üşengeç bir insanım.cafenin girişine geldim. Biraz pahalı bir cafe olmasına rağmen san Sebastian cheesecakeki harika. Canım çekmişti ama olmazdı. Gine 130 kilo olamazdım. Yaklaşık 2 yıl önce 130 kiloydum. Nasıl olduysa sporla tanıştım her sinirlendiğimde koşu bandında tempomu arttırıp koşmaya başladım bazen 2 saat bazen 45 dk koşuyor yada yürüyordum. Ve bu bana mutluluk getiriyordu. Ne kadar üşengeçte olsam konu Spor olunca üşengeçliğimi bir kenara bırakıyordum. Kapıyı açtım.beni bir kız girişte karşıladı burası rezervasyonlu halemi dönüşmüş. Hayret.

-merhaba nasıl yardımcı olabilirim? Dedi

- ben Ateş Demirel... Sözümü bitirmeme izin vermedi .

- ben size eşlik edeyim dedi bir anda ayağa kalktı


-Peki tamam. Dedim. Çalışan beni bir masanın önünde bırakıp gitti. Kafamı masadaki adama çevirdim. Ve işte o filimlerdeki gibi klişe anı yaşamaktaydım. Ateş inanılmaz. Görünüyordu. Hayır olamaz siktir.çok yakışıklı bir adamdı.

Beni görünce ayağa kalktı yüzü pürüzsüz görünüyordu. Esmer gibiydi gözleri yeşildi. Yeşil gözleri harikaydı. Siyah gömleği ve altındaki siyah pantolonuyla hem şık hemde sert duruyordu. Bu kıyafetleri bile onu arzulamama yetmişti. Elini uzattı elimi uzattım ve elimi sıktı.

-Hoş geldin Melisa. Dedi ve hafif tebessüm etti tebessüm edince gözleri kısıldı ve , ve işte o kaz ayakları işte aradığım erkek buydu gözlerinde kaz ayakları olan iyi giyimli esmer bir erkek 30 yaşlarında gibiydi benim krıterlerime uyuyordu. Bende tebessüm ettim. Yanıma geldi sandalyrmi çekti ve oturmamı bekledi sandalyeye oturdum. Hafif öne doğru sandalyrmi itti teşekkür ettim . Ve kendisi sandalyesine oturdu.

Garson yanımıza geldi. Menüyü önüme bıraktı diğerini de Ateşin önüne. Ben şu an yamak yiyemezdim.

Ama kahve içebilirdim.


- bana menüye hiç gerek yok ben sade türk kahvesi rica edeyim. Dedim. Garson kafa salladı.

-Bende bir türk kahvesi rica edeyim o zaman benimkiside sade olsun. Dedi. Ahh kahveyide sade seviyordu sanırım . Spor yaptığı belli olan bir vücuda sahipti. Kaslıydı.

Ergenlik zamanlarımdaykende kendimden yaşça büyük adamlara aşık olurdum.ama şimdiki aşk degildi sanki yada o zamanki hissettiğim duygu aşk degildi çünkü şuan hissettiğim şey aşk degildi.en son 15 yaşinda komşumuzun zabıta oğluna aşık olmuştum. O adamda i zaman babamla yaşıttıyani 39 yaşındaydı ne kadar karizmatik gelmişti bana o gün 4 Yıl boyunca adamı kendime aşık sanmıştım salak saçma hareketlerle adamı kendime aşık ettiğimi sanıyordum. Ve adam babamın en yakın arkadaşıydı. Tam bir aptallıktı.

-Ee Melisa nasılsın?

-İyiyim sen nasılsın? Diye sordum.

- iyiyim bende. 

-Güzel. Dedim.

- Ee işin nedir? Diye sordu.

-Avukatım kendi birim var. Adliyeden adliyeye koşturuyorum. Senin işin nedir?

-Ben şirket sahibiyim. Demirel holdinglerin sahibiyim.

-Güzell.dedim.

Sohbet devam etmişti kahvelerimizi içmiştik. Baya iyi anlaşmıştık. Hatta ağzımı tutamayıp akşama Bir voleybol maçımın olduğunu söyledim ve oda mutlaka geleceğini söyledi. Bende kabul ettim.

Devam edecek...


Loading...
0%