
“Kızım kalk okulla geç kalıcaksın.”diyen heja teyzenin sesiyle uyanmıştım.
”tamam sen git sultanım ben hazırlanıp geliyorum.”diyip üstümdeki battaniyeyi kaldırıp.lavaboya girdim.
şu an yüzüme bakmak bile istemiyorum çünkü dünen uyuyana kadar ağlamıştım.Temel ihtiyaçlarımı halledip odama tekrar girdim.
dolabın kapağını açıp sıyah pantolonumu ve Polo yaka beyaz okul tişörtümü giydim.pantolonun eteğini almıştık ama bahoz abi kızmıştı diye pantolonunu alıp giymiştim sırf o gün o etekle okula gitmemedeyim diye okula ilk gün gidememiştim.
aynanın önüne geçip çok hafif bir makyaj yaptım.rimel ve dudak parlatıcısı sürdüm.gözüm biraz şişmişti kötü görünüyordu hafif kapatıcı sürdüm içindeki kızarıklık gitmesede kötü görümü biraz gitmişti.belime gelen kumral düz saçlarımı tarayıp açık bıraktım.
çantamı alıp odadan çıktım.aşağıda sesler geldiğine göre uyanmışlardı demek ki.benim odam üçüncü kataydı alt katada yemek yer çay falan içerdik.en alt katta ise mutfak temizlikçilerin ve korumaların odası lavabo vardı.
Bacağıma dokunan elle irkildim“Berfe abla güneydın.”diyen serdarın sesiyle biraz rahatlamıştım.
“neden sesiz geliyorsun bebeğim bak ödüm koptu”dedim önünde diz çökerek.
”korktun mu seni.”
“korkutmak istememiştim süpriz yapmak istemiştim özür dilerim abla.”dedi suçlu edasıyla.
”çok korkmadım hadi gel bizi bekliyorlardır.”elinden tutup ayağa kaldırdım.’hımhı’diyerek kafasıyla onayladı.
Serdar dilan ablanı çocuğuydu.henüz yedi yaşındaydı.mardine bir aylığına gelmiştiler Diyarbakır’dan kocası başka şehre gitmişti önemli bir iş için.yirmi yedi yaşındaydı en büyüğükleri bahoz abiydi otuz yaşında ondan bir küçüğü hozan adar Berzan ve en küçüğü de arjendi benden iki yaş büyüktü yirmi yaşındaydı.
Aşağı indiğimizde sofra kurulmuş aile bahoz abi dışında herkes oturmuştu.”rojbaş”(günaydın)diyerek yerime oturdum.Kürtçeyi küçükken bilmiyordum konağa geldiğimde öğrendim bizim evde çok Kürtçe konuşulmazdı burda öğrenmiştim Kürtçeyi Gülizar neneden öğrenmiştim çünkü benimle çoğu zaman Kürtçe konuşurdu Türkçeyi pek bilmezdi.
bazen tersti bana ama iyi biriydi.”rojbaş”diyen sert sesini duydum.herkes rojbaş derken ben dememiştim çünkü ona çok kızgındım onun yüzünden mezarlığa gidememiştim.
bakışlarım ona kaydığında nereye dercesine tek kaşını kaldırıp kafasını salladı.”okulla gidecektim hatta ben geç kaldım size afiyet olsun”diyerek sofradan kalkıp çıkış kapısına doğru ilerledim.”
girmiyorsun gel buraya.”diyerek masaya vurdu.yerimde durmuştum ne gidebiliyordum nede dönebiliyordum”berfe”diyerek kükremişti resmen”tamam oğlum sakin ol yapmış bir hata bir daha yapmaz.”dedi heja teyze sakinleştirmek isterken.
yavaş ve küçük adımlarla sofraya doğru ilerledim.çıkmıyorsun bir hafta dışarı.”ama bahoz abi.”dedim sadece. Ne diyebilirdimki cesaretim yoktu ve korkuyordum.
”sizede söylüyorum bir hafta bu kız bu evden adımını dışarı atmayacak.”diyerek ayağa kalkıp fırtına gibi yanımdan geçti.
kafamı yerden kaldıramıyorudum sanki suçlu benmişim gibi.birisi bile konuşursa ağlayacak gibiydim.hızlı adımlarla merdivenlerden yukarı çıktım.
Dilan ve heja teyzenin arkamdan seslenişine kulak asmadan ordan ayrıldım.
çok kırgındım onlara çıtları bile çıkmadı hadi ben el kızıyım korkuyorum onlar bir şey bile dilemezlerdi mi?kapıyı ardımdan kilitleyerek yatağa attıp yorganı üzerine çekerek hıçkırıklara boğuldum.
…
akşam olmuştu ağlamaktan uykuya dalmıştım heja teyze ve Dilan kapıyı ne kadar çalsalar da iyi olduğumu söyleyip ikna etmiştim sonda.
Yataktan kalıp lavaboya doğru ilerledim işlerimi halledip dolabıma doğru ilerledim.okul üsteliklerimle uyumuştum.doabına kapağını açıp gri eşofman altı üstüne de yine aynı renk bluz giydim.
aşağı indim ev sesizdi mutfağa girdiğimde çalışanlar yemek hazırlıyordu.”kolay gelsin.”dedim.
bende işe el attım yemekleri hızlıca bitirdik.evin erkeklerinin gelmesine az kalmıştı.”sofrayı kurmaya başlayalım bence Ayşe abla.”dedim.
“Evet gelmelerine çok kalmadı burada onbeş dakikaya gelirler”dedi.
Heja”sen uyandın mı kızım niye kendini yordun iş konusunda seninle konuşmuştuk zaten çok yorma kendini.”
“Ben bir şey yapmadım ben zaten geldiğimde çok kamamıştı.”dedim
”iyi kızım geçelim biz içeri hadi.”diyerek belimden hafifçe iteledi.“seninle konuşacaklarımda vardır hem.”dedi tebessüm ederek.”tamam”dedim aynı şekile tebessümle.çıkmadan önce Fatma’dan kahve istemişti.
solandaki sadirin üstüne oturduk.”kızım bahozun sabah yaptığı iyi bir şey değildi ama abin seni bahoz emanet etti.ve sana bir şey olsa başına bir şey gelse bahoz ne yapar bilirmisin sen vicdan azabından biter.”dedi elini kucağımdaki elimin üstüne koyarak.o sıradan içerden Fatma elinde iki fincan kahveyele gelince sustu.”sen şuraya koy kahveleri”dedi önünü gösterek.”
“başka isteğin varımıdır hanımağam”
”yoktur gidebilirsin Fatma.”dedi.Fatma gittikten sonra devam etti. konuşmaya.
“Sadece o da değil mesela senin namusun bizimde namusumuzdur kızım anladın mı.”ilk defa böyle konuşuyordu benimle”ben ne yapmışım ki heja teyze yanlışlıkla bir şey mi yaptım.”dedim
”kızım bir şey falan yaptığın yok sadece ufak bir uyarı çünkü dünen gecenin bir vakti tek başına dışarı çıkman doğru değildi laf söz olurdu o gece biri seni tek başına görseydi.”
”anladım”dedim kırık bir şekilde.o sırada zil çalmıştı.
“Hafî koş git kapıya bak.”dedi dizlerime iki kere vurarak.
‘tamam’diyerek kapya merdivenlerden inip kapıyı açtım.
”hoş gelmişsiniz”diyip kenara çekildim.
bahoz abiden çekiniyordum bir tek ona bakmadım.
”hoşbulduk.”bahoz abi hariç herkes cevap vermişti.
sofra kurulmuştu herkes yemeğini yiyip kalkmıştı.
gulizer nene de çay istemişti çok fazla iyi değildi aramız bu aralar zaten biraz limoniydi bazen tersine gelebiliyordum.dünenki olaydan sonra bana olan ters bakışları beni çok ürkütüyordu
Tepside ki çayları üst kattaki terasa götürdüm hep orada içerdik çayları.
Merivemden yavaş yavaş çayları dökmeden çıkabilmiştim şükür yoksa Gülizar halanın dilinden düşmezdim.
’eline sağlık’demişlerdi iki kişi hariç tabi ki.
‘Afiyet olsun’diyerek çayları sıra sıra dağıtım.
yerime geçip oturdum”kzım senin okulunu bitirmene kaç yıl kaldı.”dedi zınar amca.
”bu son senem amca.”
”hangi bölüm okumak istiyorsun.”
”hemşireliği okumak istiyorum.”
“Eyi güzeli.”dedi şiveli sesiyle.o anda bahoz abiyle göz göze geldim çok sert bakıyordu resmen beni bir kaşık suda boğacakmış gibiydi.bakılmalarımız devam ederken ilk kaçıran ben olmuştum.
”ben kalkayım size iyi geceler.”diyerek odama giridim.doalaba ilerleyip pijama takımımı çıkarıp giydim.
Yatağıma girip kendimi uykunun kollarına bıraktım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |