Yeni Üyelik
25.
Bölüm

23.Bölüm : Karışık Olaylar

@romandakiperi

 

Medya : Asya 🩷

Merhabalar yeni bölümle karşınızdayım.

Canlarım satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın olur mu bol bol yorum istiyorum .

Oylarımız az hayalet okuyucu olmayın rica ediyorum sizden .👻( Oy vermeyen okuyucular var rica ediyorum okuduktan sonra yorum yapıp oy verin olur mu )

Keyifli okumalar dilerim .

Bol bol öpüyorum sizi çok seviyorum canlarım benim.

Instagram Hesabım : roman_dakiperi

Not : Bundan sonra bölümler her cumartesi günü gelecek bilginiz olsun !

 

<✯>

 

Yağız'ın evinden ayrıldıktan sonra eve gelmiştik şimdi ise karşımdaki abilerime bakıyordum Toprak abim sinirli bir şekilde salonda gidip geliyordu Batı, Taha , Bulut abim ve Doğu karşımdaki koltukta oturmuşlardı.

Annem ise yanımdaydı elimden tutmuş abilerime bakıyorduk eve geldiğimde annem sıkı bir şekilde bana sarılmıştı korkmuştu bana sarıldığında kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

Babama bu konu hakkında bir şey söylememişlerdi endişelenmesin diye .

Ayaz abim de ortalıkta yoktu onun için endişeleniyordum Yağız'ın evinden ayrıldığında sinirliydi kendine bir şey yapmasından korkuyordum.

Toprak abim derin sessizliği bozarak bana yöneldi. " Yazgı Batı'nın silahını alıp nasıl o adamın yanına gitmeye kalkarsın söyle bana ." Dedikten sonra konuşmaya devam etti .

" Bu arada bir de Yağız'ın evine gidiyorsun sen kendini ateşe mi atmak istiyorsun he Yazgı biz seni bu cehennemden kurtarmayı çalışırken sen kendini cehenneme itiyorsun." Dedi .

Başımı yerden kaldırıp abime baktım kızarmış yüzüyle bana bakıyordu bu kadar sinirlenceğini tahmin etmemiştim.

Bulut abim ayağa kalkıp elini Toprağın omzuna koyup ." Tamam sakin ol Toprak ." Dedi .

Toprak abimi sakinleştirmek ister gibi iki kere omzuna dokundu .

Teker teker abilerime baktım hepsi benden cevap bekliyorlardı annem elimi ovalayarak bana gülümsedi bende içten bir şekilde gülümsedim.

" Biliyorum hatalıyım ama o adamı öldürmek istiyordum hayatımı yeterince kötü bir duruma soktu ondan kurtulmak için silahı çalıp onu tenha bir yere çağırdım o ise beni kaçırıp bir depoya götürdü." Dedim

" Bu adamın tehlikeli olduğunu bile bile bize söylemeden tek başına adamın yanına gittin öyle mi ." Dedi Taha abim.

" Evet ama koruma vardı o da öldü." Dedim .

Batı abim elini başına dayayıp ovaladı." Ah Yazgı sana bir şey olsaydı biz o Tuğrul köpeğini kaç aydır senden uzaklaştırmaya çalışıyorduk sen ise bir hediye paketi gibi onu yanına çağırıyorsun." Dedi .

" Onu anladım Yağız'ın evine nasıl gittin peki ." Dedi Toprak abim .

" O beni depodan kurtarıp evine götürdü o olmasaydı ölebilirdim." Dedim .

Toprak abim kahkaha atarak oturduğu yerden kalkıp Taha abime bakarak beni gösterdi.

" Güvendiği kişiye bak Yağız Atahanlı düşmanız olan Yağız'ın evine gitmiş görüyor musun ." Dedi .

Abimin ne dediğini anlamayarak." Düşmanız mı ama nasıl olur ." Dedim.

" Evet Yazgı düşmanımız Yağız Atahanlı." Dedi salona giren Ayaz abim kendini boş koltuğa attı.

Saatler önceki Ayaz abim değildi saçları bozulmuş içki sigara kokuyordu içmişti .

Saçlarını dayıtarak bana doğru eğilip." Yazgı çok safsın düşmanımız seni avlamak için can atıyor sende ise ona kucak açarak avcıya koşuyorsun bu kadar mı ölmek istiyorsun." Dedi.

Elimi annemden ayrılıp ayağa kalktım ." Neden daha önce bunu bana söylemediniz kaç kere size o adamın kim olduğunu söyledim ama siz andırmadınız bile sözlerimi." Dedim sinirle .

Batı abim ." Tamam sakin ol o gün babam sana söylememizi istedi senin zarar görmemen için Yazgı bunu sana söylemedik."

Annem bana yaklaşıp." Seni anlıyorum olaylar üstüne geliyor güzel kızım ama o adamdan lütfen uzak dur sana zarar vermesinden korkuyoruz o yüzden toprak abim sana kızdı." Dedi elimden öperek.

" Neden evine gittiğimde bana zarar vermedi onun için bir fırsatı bu fırsatı neden kullanmadı öyleyse." Dedim .

" Demek o fırsatı kullanmak istemedi eğer onun etkisinden kalırsan sonu çok kötü olur Yazgı." Dedi Taha abim.

Solandan hızlı bir şekilde çıkıp odama girdim olanlar çok karmaşık bir hal almaya başlamıştı hemde hiç beklemediğim bir şekilde oluşuyordu.

***

Dizimdeki örttüğü yanıma bırakıp sıcak kahveyi içmeye başladım başımı kaldırıp gök yüzüne baktım her zamankinden daha güzeldi yıldızlar dünyayı bir fener gibi aydınlatıyorlardı.

Telefonum titremesiyle telefonumu alıp arayan kişiye baktım Asya arıyordu vurulduğumda bir süre yanımda kaldıktan sonra babaannesi vefat ettiği için gitmişti.

Telefonu açımamla Asya cıyaklayrak." Hayırsız dostsun Yazgı ben aramasam aradığın yok ." Dedi.

" Bağırıp durma kulağımı hissetmiyorum Asya sakin ol ."

" Hey Yazgı sesin niye kötü geliyor bakalım sana bir şey mi oldu yoksa abilerine mi kavga ettin o dağ ayısıyla mı ."

Bu Asya varya Batı abimi sormak için ne bahaneler uyduruyordu böyle.

" Yok ondan daha kötü bir şey oldu desem .''

Bazı sesler gelmesiyle kapı kilitleme sesi geldi." Dur odama geldim anlat bi ne oldu yine ."

Bu kız tam dedikoducuydu.

Dedikoducu Asya Kılıç .

Olanları anlattıp Asya'nın ne tepki vereceğini bekledim.Derin bir nefes alarak .

" Yazgı Yağız yakışıklı mı ."

Bende şaşkın bir şekilde telefona bakıyordum başıma neler gelmişti Asya'nın olanlarda çıkardığı tek şey Yağız yakışıklı mıydı.

" Asya başıma neler geldi sen ise Yağız yakışıklı mı diyorsun."

Oflayarak ." Yazgı ne var ya artık yaşlandın bu gidişle evde kalırsın. " Dedi gülerek.

Bende gülerek konuşmaya başladım ." Hiç değişmeyeceksin Asya sen evde kalma ben kalmam " dedim .

" Benim ki var ki ."

" Nasıl senin ki var ."

" Kartalım var benim o bana yeter." Dedi .

Küçük kendisinden bahsediyordu uykum gelmesiyle Asya'ya iyi geceler dedikten sonra telefonu kapatıp örtüyü alıp eve girdim.

Saat gecenin yarısıydı herkes uyumuştu esleyerek odama ilernedim bugün fazlasıyla macera yaşamıştım bu benim için fazlaydı bile .

Dolaptan ayıcıklı pijama takımını giyip yatağa uzandım alarımı kurdum yarın kaç aydan sonra hastaneye gidecektim işimi aksatmıştım.

***

Sabah erkenden kalkıp hazırlanmıştım üzerimde yeşil bir gömlek ve siyah bir pantolanla kombin tam olmuştu saçlarımı acık bırakıp aşağa indim.

Annem mutfakta şarkı söyleyerek kahvaltı hazırlıyordu Doğu beni görmesiyle.

" Günaydın abla bu arada çok güzel olmuşsun.," dedi domates ağzına atıp .

" Teşekkür ederim ." Dedim .

Annem bana dönerek ." Masaya geç abilerin yeni gittiler sende kahvaltını et ." Dedi .

Beni süzerek .'' Bir yere mi gideceksin kızım." Dedi .

Elime çay verip ." Hastaneye gideceğim ." Dedim .

" Kendini yorma gitme kızım." Dedi .

Annemin yanaklarında öpüp ." İşimi yapmak zorundayım dimi anne ." Dedim .

Çayı masaya bırakıp tabaktaki kaşarlı sandviçi alıp mutfaktan çıktım annem arkamdan bağırarak ." Kızım böyle olmaz ama doğru düzgün kahvaltı yaptığın yok ." Dedi .

" Söz yarın seninle beraber kahvaltı yaparız ." Dedim .

Annem mutfakta ki kapı pervazından başını çıkartıp." Hastanede karnını doğur seni seviyorum Batı yukarda o seni hastaneye götürsün ." Dedi.

Annem bana böyle şefkatli bir şekilde davranınca içim kıpır kıpır oluyordu gülümseyerek.

" Bende seni seviyorum anne ." Dedim .

Batı abim merdivenlerden inerek yanaklarımdan öpüp.

" Nereye gidiyoruz böyle ."

Sandiviçten bir ısırık alarak ." Hastaneye gidiyoruz abicim ." Dedim.

" Gidelim o zaman ." Dedi.

" Kahvaltı etmicek misin ." Dedim .

" Yok karakolda yaparım." Dedi .

Anneme el sallayıp abimle arabaya geçtik abim arabayı çalıştırıp evden çıktık.

Sandviçimi bitirip abime baktım." Abilerim bana küstüler mi abi kırılmışlar mıdır." Dedim .

Kırmızı ışıkta durup abim elimi tutup." Küs değillerdir merak etme sen tamam mı takma ." Dedi .

Yeşil ışık yandığında abim arabayı sürdü bir kaç dakika geçmeden abimin telefonu çaldı abim telefonu acıp konuştu.

Telefon hoparlörde olduğu için bende duyabiliyordum.

" Ne oldu Onur ." Dedi abim.

Adını yeni öğrendiğim adam ." Batı Tuğrul ormanda ölü olarak bulundu kemikleri parçalanmış her yeri kanlar içinde bulduk bu olay kardeşini ilgilendirdiği için seni aradım." Dedi.

Ben dehşete düşmüş bir halde abime baktım abim." Tamam bir şey yapmayın geliyorum yarım saate ." Dedikten sonra abim telefonu kapatı.

Ölmüştü Tuğrul .

Bana cehennemi yaşatan adam ölmüştü.

En son Tuğrul depodaydı Yağız'ın adamı onu götürmüştü demeki onu öldüren kişi .

Yağız Atahanlı.

Beynimde tek bir soru vardı düşmanımız olan adam neden bunu yapmıştı yada yaptırmıştı.

***

Acilde işlerimi hal edip soluklanmak için boş bulduğum sandalyede oturdum yorulmuştum nefes alış verişimi düzene soktuktan sonra yanımdaki koltukta bir hareketlilik olmuştu yanıma oturan kişiye baktım.

Yağız Atahanlıydı korkarak oturduğum yerden kalktım Yağız bunu beklemeyerek oda yerinden kalktı.

" Senin burda ne işin var." Dedim .

Gülümseyerek ." Yazgı insanlar neden hastaneye gelir tedavi olmak için dimi bu yüzden yarama bakmalısın ." Dedi.

Kendisini süzdüm omzunda kan izleri vardı kesin Tuğrulun kanıydı.

Katil olmuştu elinde o adamın kanı vardı.

Yarası fazla kanamıştı kötü olmalıydı ." Yaran derin bu yüzden doktor bakmalı ben bakamam." Dedim arkama döndüm.

Yağız kolumdan tutmasıyla nefesimi tuttum.

" Ben senin yapmalı istiyorum bir başkasının değil ." Dedi .

Ona dönüp kolumu ondan ayrıp Bulut ve Taha abim görmesin diye onu odaya koyup kapıyı kilitledim .

Sırıtarak." Bilseydim daha önce hastaneye gelirdim bu kadar mı benimle yanlız kalmak istiyorsun ." Dedi .

Arkama dönüp malzemeleri elime alıp ." Yatağa uzanın yaranıza bakalım ." Dedim .

Ona yaklaşıp makasla gömleğini kesip yarasına baktım derin bir yaraydı." Yaran çok derin ." Dedim .

Elimi tutup kalbine götürüp ." O yara önemli değil Yazgı buradaki yaram derin ." Dedi.

Sinirle.'' Haddini aşma Yağız Atahanlı işimi yapmama izin ver ." Dedim .

Bir şey söylemeden işimi yapana kadar beni seyretti kolunu sarıp odadan çıkacaken.

" Bir daha seni burda görmek istemiyorum geçmiş olsun.'' dedikten sonra odadan çıkıp kapıyı kapattım .

Yağız'ın Tuğrul öldürdüğünü Batı abime söylemem gerekiyordu arabadayken söyleyecektim ama abim aceleyle gitmişti.

Telefonumu cebimden çıkartıp abimi aradım bir kaç kere telefon çaldıktan sonra abim almıştı.

" Alo ."

" Alo abicim tuğrula ilgili bir gelişme oldu mu ."

" Oldu Yazgım Onu öldüren adamı bulduk."

Nasıl olurdu Yağız'ın yanındaydı Tuğrul odadan çıkan Yağıza baktım bana göz kırparak hastaneden çıktı.

Bu adam ne yapmaya çalışıyordu böyle.

" Yazgı sesim geliyor mu ."

" Tamam abi görüşürüz."

Telefonu kapatıp hastaneden çıkıp ileride arabaya binen Yağıza doğru koştum ona yetişip .

" Dur Yağız Atahanlı." Dedim .

Yağız arkasına dönüp." Ne oldu küçük hanım yoksa akşam öpücüğü mu vermek istiyorsun bana." Dedi.

Bu adam sapık olmanı.

" Heyyy ne öpücüğü sapık mısın sen." Dedim .

Kolunu arabanın kaputuna koyup." Evet sapıyım hemde sana ." Dedi .

Elimi ona sallayarak." Yanakalık yapmayı bırak Tuğrulu senin öldürdüğünü biliyorum ." Dedim .

" Korkam mı gerekiyordu küçük hanım." Dedi .

" Korkmalısın bence ." Dedim .

Gülümseyerek." Tamam öyle olsun ." Dedi arabadan ayrılıp.

" Neden beni rahat bırakmıyorsun ." Dedim sert bir sesle cümlemi bastırdım .

Kulağıma yaklaşmasıyla güçlükle aldığım nefesimi tuttum fısıltıyla kulağıma fısıldadı.

" Dünya güneş ışığından vazgeçebilir mi güneş ışığı ." Dedi .

Arabaya binip camdan son bir kere bana bakıp arabayı çalıştırıp uzaklaştı .

Soğuk olduğu için hastaneye girdim acile girip acildeki hastaları kontrol ettim .

Lara bugün hastaneye gelmemişti diğer hemşirelere niye gelmediğini söylediğimde hasta olduğunu söylemişlerdi Bulut abimden numarasını almayı aklıma not ettim .

Taha ve Bulut abim bugün yanıma gelmemişlerdi gerçekten küsmüşlerdi oflayarak kantine indim bir kahve alıp masada oturdum .

Bir çocuk bana doğru gelip .'' Oturabilir miyim ." Dedi .

Tam konuşuyordum ki Bulut abimin sesini işittim." Oturamasın kardeşim başka masaya haydi ." Dedi .

Kıskanç çıkan bir sesle .

Gülümseyerek abime baktım çocuk tek kelime etmeden arkasına bakmadan kantinden ayrıldı. Abim sandalyeyi bana doğru çekip oturdu .

" Çocuğu korkutun abi ." Dedim kahveden bir yudum alarak .

Abim elini omzuma koyup." Korksular tabi ben buradayken kimse kardeşime yaklaşamaz ." Dedi.

" Niye sabahtan beri yanıma gelmedin ." Dedim küçük çocuklar gibi dudaklarımı buzdum.

Abim yanaklarımı sıkarak." Sabahtan beri zor bir ameliyataydım o yüzden yanına gelmedim çıkar çıkmaz yanına geldim zaten ." Dedi .

Abim yanaklarımı sıktığı için boğuk sesimle." Abi yanaklarım mı koparmak mı istiyorsun." Dedim .

Yanaklarımı bırakıp ." Pardon çok tatlı yanakların var bir an yemek için zor tuttum kendimi." Dedi gülerek.

İşim olduğu için abimi öpüp acile ilernedim akşam olmuştu hasta dosyalarını alıp eksik olan yerleri döndürüp çekmeceyi koyup odadan çıktım.

Çıkış saatim geldiği için odaya gidip kıyafetlerimi değiştirip odadan çıktım Taha abimin nöbeti olduğu için yarın sabah eve gelicekti.

Asansöre binip abimin olduğu kata basıp bekledim asansör durduğunda inip abimin odasının önüne gelip kapıyı tıklatıp abimin gir komutunu aldıktan sonra içeri girdim .

Bulut abim kıyafetini değiştirmiş dosyalarını toparlıyordu işini hal edip hastaneden çıkıp arabaya binip abimle eve gidene kadar sohbet etmiştik.

Abim arabayı park ettikten sonra birlikte içeri geçtik yorulduğum için odama geçmiştim hemen kısa bir duş aldıktan sonra üstüme rastgele bir şeyler geçirip aşağa indim.

Salona geçtiğimde Doğu tek başında oyun oynuyordu bilgisayarda yanına geçip oturdum silah oyunu oynuyordu dikkatli bir şekilde öldüreceği kişiye odaklanmıştı yanına oturduğumu fark bile etmemişti .

Ağacın arkasında saklanan kişiyi bulup anından vurmuştu bilgisayarı bırakıp bana baktı.

" Ne zaman geldin abla .'' dedi uykulu çıkan sesiyle.

" Bir kaç dakika önce Doğucum." Dedim .

Bilgisayarı elime verip ." Oynamak ister misin eğlenceli bir oyun.'' dedi .

" Oynayalım bakalım ." Dedim heveslenerek .

Aradan saatler geçmişti ama tek bir kişiyi bile öldürmemiştim ben beceremedikçe Doğu daha da hırsanıyordu yine kaybetmemle Doğu pes ederek yanağımda öpüp odasına gitmişti

Bende odama geçip dişlerimi fırçalayıp kremlerimi sürüp telefonumu şarja koyup gece lambasını açıp odanın ışığını kapatıp yatağımda uzandım yanımdaki küçük masadan okuduğum Romeo ve Juliet kitabını alıp kaldığım yerden devam edip okumaya başladım.

Biraz okuduktan sonra dikkatimi çeken sözü tekrar okudum.

"Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını, yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı."

William Shakespeare.

Yeni bir acı eski acıyı hafiflete bilir mi .

 

Bölüm Sonu...

 

<✯>

 

Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz.

Bölümü beğendiniz mi .

5k olduk yorum ve oy veren herkese teşekkür ediyorum daha çok büyümek dileğiyle ballarım.🎉🎉🎉

Yağız hakkında ne düşünüyorsunuz.

Yazgı hakkında ne düşünüyorsunuz.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

Diğer bölüme kadar kendinize iyi bakın.

⬇️ Lütfen yıldıza basar mısınız.

⭐. 

 

Loading...
0%